
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Salı günü TBMM çatısı altında yaptığı grup konuşmasının ilk bölümünü Türkçe, ikinci bölümünü ise Kürtçe gerçekleştirdi. Türkün konuşmasının ilk bölümünü yayımlayan TBMM TV, Siyasi Partiler Yasasının 81. maddesini gerekçe göstererek yayını kesti. Ekrana çıkan spiker ilgili yasa maddesini hatırlattıktan sonra şunu söyledi: Siyasi partiler tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçe den başka dil kullanamazlar. Bu yüzden yayınımızı kesiyor ve sıradaki haberle devam ediyoruz.
Saat 13.00 sularında yaşanan bu gelişme sonrası, tüm TVler normal yayın akışlarını keserek TBMMde yaşananları duyurdu. Birçok kanal ise önce AKPlilere, ardından da AKPnin besleyip büyüttüğü gazetecilere bağlandı.
AKP adına konuşan Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Ahmet Türkü provokasyon yapmakla suçladı. Ergün, Demokratikleşme adımları öncesi bu tür olayların yaşanması demokratikleşmenin önünde engel olur dedi.
Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak ise SKY Türkte yaptığı konuşmada adeta burnundan soluyordu. Ilıcak, Ahmet Türkün yaptığını onaylamadığını ifade ettikten sonra Bunlar hoş değil ifadesini kullandı. Star Yazarı AKP destekçesi Mehmet Altan ise Türkün eylemini Seçim yatırımı olarak niteledi.
12 Eylül cuntasının sivil uzantısı kabinenin bakanı sonradan demokrat Hasan Celal Güzel de Habertürk ekranında Türke tepki gösterdi. Güzel, Ahmet Türkün yaptığının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Açık ki; DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, AKPnin olduğu kadar, yandan çarklı demokratların maskesini bir çırpıda alaşağı etti. AKPnin Kürt oylarını kendisine yedeklemek üzere açtığı adı Türkçe ancak kendisi Kürtçe olan TRT 6yı öven yazarlar, Türkün hamlesi karşısında şaşkına döndü. Sahte demokratlar Türke tepki göstererek Kürtçenin nerede konuşulup konuşulmayacağının sınırını AKPnin çizeceğini beyan etmiş oldu. Onlara göre, Başbakan Diyarbakırda Kürtçe konuşması normal, ancak bunu Ahmet Türk yaparsa provokasyon.
Salı günü öğle saatlerinde Meclis çatışı altında yaşanan Kürtçe Krizi aslında tek bir şeyi gösteriyor:
AKP uzun süreden bu yana, DTPnin aldığı oylara göz dikti. Bu oyları DTPnin elinden almak için politik hamleler yapan AKP, tehlikeli sularda yüzmeye başladı. Diyarbakır Belediyesini DTPnin yönetmesini bir türlü hazmedemeyen AKP, Kürt oylarını alabilmek için Kürt kökenli sanatçı Şiwan Perwerin Türkiyeye getirilmesi çabasına girişti. Bundan önceki adımı ise TRT 6ydı. Devlet eliyle Kürtçe kanal açan AKP, ROJ TV varken, kimsenin Devlet Kürtçesine ilgi göstermeyeceğini algılayamadı.
Yandaş medyasının pohpohlamasına kanan AKP, TRT 6nın demokratikleşme adımı olduğuna kendisi de inanmaya başladı. Oysa ki; Kürtçe izlemek isteyen yurttaşlar açısından TRT 6nın hiçbir anlamı yoktu. Onlar zaten alternatif kanallardan bu ihtiyaçlarını uzun süredir gideriyordu.
Belli ki AKP de bir süre sonra bu adımın yeterli olmadığını gördü. Bu yüzden de Şirwan Perwerin Türkiyeye getirilecek olmasına umut bağladı. Ardından da bizzat Başbakan Erdoğan, ''Ahmet Kaya'nın mezarının Türkiye'ye getirilmesini istiyorum" dedi. AKP bu adımları atarken, Kürt siyaseti Diyarbakırda, Hakkaride, Vanda, Muşta Mücadelemiz sonuç veriyor propagandası yaptı. Ve AKPnin attığı tüm adımlar, DTPyi daha da güçlendirdi.
Salı günü ise zurnanın zırt dediği yere gelindi. Ahmet Türk, Meclis çatısı altında Kürtçe konuşunca, ilk tepki TRTDen geldi. TRT TBMM TV, yayınını kesti. AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, DTPli Türke tepki gösterdi. Ergün, Türk provokasyon yapıyor dedi.
DTPyle Kürt milliyetçiliği yarışına giren AKP ve yandaşları, verdikleri tepkilerle Kırmızı Çizginin dışına çıkamayacaklarını da gösterdi. Gelinen nokta, Kürtçülük yarışına giren AKPnin hem Doğuda, hem de Batıda kendisini riske soktuğunu gösteriyor. Zira; milliyetçilik yarışı siyasetteki en tehlikeli alanlardan biridir. Milliyetçiliğin hakim olduğu alan, akıl dışılığa savurur kitleleri AKP şimdi bunun sancısını çekmeye başlıyor. DTPnin tabanına oynarken, Türkiyeyi ateş çemberine sokuyor.
Yaşanan son gelişme ise AKPnin Kürt Kartının kendi aleyhine döneceğini gösteriyor. Zira; Türkün Meclisteki sesinin kesilmesi, "TRT 6yı açtık" diye böbürlenen AKPnin makyajını da döküyor. ''Kürtçülük'' politikası AKP'yi de Türkiye'yi de sıkıntıya sokuyor.
Barış YARKADAŞ, GERÇEKGÜNDEM - 24.02.2009