
Ey meçhûl gençlik!..
Birinci vazifen Türklüğü, bağımsızlığı ilelebet fazla önemsememektir.
İktidarın ve servetin vazgeçilmez temeli budur.
İkinci vazifen üst üste ithal gömlekler giyip
- Yurdu dört bir yandan kiliselerle donatıp misyonerlerle örmektir...
- Haçlıları dost edinip onların yanında izzet aramaktır...
- "Islah ediciyiz." deyip fesat çıkarmak, bozgunculuk yapmaktır...
- Haçlı askerlerin başarısı için dua edip kendi askerine dua etmemektir...
- Her kuvvetli sesi kendi aleyhine sanıp o sesi zulümle bastırmak, büyüklük taslamaktır...
- İnsanlara gösteriş yapıp imkansız olsa da Allah’ı aldatmaya çalışmaktır...
- "Ya bendensin, ya dinsiz." diyerek Allah’ın seni insanların başına bekçi olarak gönderdiğini anlatmaktır...
- Yetim malını iştahla yemek, doğayı tahrip etmek; "Yazıktır,günahtır." diyenlere de "günahkâr ve bozguncu" damgası vurmaktır...
- "Hep bana, Râb bana!" ilkesine zarar veren/verecek olanlara şeytanın bile aklına gelmeyecek tuzaklar kurmaktır...
- İktidarını korku, dehşet ve zulümle pekiştirmek; dünyayı sen yaratmışçasına böbürlenerek yürümektir...
Rol modelin Firavun, İsrailoğulları, Ad, Semûd kavimleri ve neo abilerdir...
Muhtaç olduğun kudret, milletine duyduğun kin ve nefrettir; her bir hücrende mevcuttur...
Varlığın, Haçlılar'a armağan olsun!..
Ne mutlu, “Demokratım!” diyenlere!..
Silivri’den kucak dolusu sevgiler...
Müyesser YILDIZ
2 Şubat 2012
Silivri