
Barış ve kardeşlik projesi diyorlar..
Kavgalıymış gibi Kürtlerle Türkleri barıştırmaya soyunuyorlar..
‘Türklerle Kürtler aynı masada buluşup yemek yese ne güzel olur’ kıvamında cehalet kokan yazılar döşeniyorlar..
Sorunu bilmiyorlar, anlamıyorlar..
Bu yüzden açılım bir türlü açılamıyor.
Dün akşam Başbakan’ı dinlediniz mi?
Ya siyaseten öyle konuşuyor ya da teşhisi yanlış koydu..
Hal böyleyse tedavi beklemeyin!
*
İki temel mesele var..
Birincisi, Kürtlerin kısıtlanan bir takım sosyal, kültürel haklarının verilmesi..
Sıralamaya gerek yok.. Artık ezberledik..
Bunun yapacak hükümet.. Çoğunluk elinde, Meclis’i toplar, bir iki ayda işi çözer..
İsterse tabii..
Açılımın en kolay tarafı bu.. Sorun yok, toplumsal konsensüs sağlandı..
*
İkincisi, ‘ihanet’ kelimesinin en çok kullanıldığı yer.. Kavganın çıkış noktası.. Türkleri hop oturtup hop kaldıran mayınlı bölge..
Nedir bu?
Radikal milliyetçi Kürtlerin ‘özerklik’ talebi.. Kendi kendimizi yönetelim isteği.. Tam olmasa bile yarı ayrılık arzusu.. Yani Öcalan’ın İmralı’da dillendirdiği formül..
*
Bence bu konuda kavga etmemize hiç gerek yok..
Saf kan Türk ailelerle, saf kan Kürt aileleri ayıralım..
Karışmış ailelerle, melezlere soralım..
Yol haritasını onlar belirlesin..
*
Poolmark’ın araştırmasına göre, her üç Türk’ten birinin Kürt, her üç Kürt’ten ikisinin Türk akrabası varmış..
Yengesi, eniştesi vs..
Melezler de var..
Anası Türk babası Kürt olan..
Anası Kürt babası Türk olan..
Onlara da soralım..
Melez olup Kürt’le evlenen..
Melez olup Türk’le evlenen..
Melez olup melezle evlenen..
Annesi de babası da melez olan..
Refedandum yapalım..
Onlar ne derse o olsun..
Kabul mü?
***
Türk’tük Türkmen mi olduk?
Başbakan ulusa seslendi.. Konuşma metnini ajanstan okudum.. Konuşmasının bir yerinde aynen şöyle dedi..
“Bu ülke hepimizin, Türkmen’in de Tatar’ın da Kürt’ün de Çerkez’in de Laz’ın da..”
Anlamadığım şu..
Başbakan Türkmen derken soydaşlarımızı mı, Türkmenistan’dan gelen Türkleri mi kastetti, yoksa Türk tanımını üst kimlik sayıp bizi Türkmen mi yaptı?
Yani Türk’tük Türkmen mi olduk?
Gerçekten Türkmen bildiklerimizi kastetmişse ‘bu ülke hepimizin’ derken Türkleri niye saymadı?
***
Başbakan’ın eylem çağrısı!..
Helal olsun dedim.. Demokrat Başbakan böyle olur..
Sözleri, Erdoğan’ın demokrasiyi içselleştirdiğinin belgesi gibiydi.. Demokrasilerin sadece oy vermekle sınırlı olmadığını, hak aramanın; gösteri, yürüyüş, protesto eyleminin de demokrasinin vazgeçilmez unsuru olduğunu anlatan nefis bir tepkiydi..
Çok hoşuma gitti..
*
Hadise şu.. Başbakan Ankara’da gecekondu semtine iftara gidiyor.. Mahalleli yollarını asfaltlamayan CHPli belediyeyi şikâyet ediyor..
AKP’li Büyükşehir ile CHP’li Çankaya Belediyesi arasında ihtilaf varmış..
Başbakan’ın önerisi şu...
‘Sorumluluk Çankaya Belediyesi’ndeyse gidin belediyenin önünde oturun.’
Başbakan eylem yapın diyor..
Bu sizin hakkınız!
Bu nedenle yazıya helal olsun diye girdim..
*
Ama..
Başbakan’ın bu çağrısı kendisi için de geçerli olmalı..
Mesela zammı beğenmeyen memurlar da Başbakanlığın önüne gelip oturma eylemi yapabilmeli..
Coplatma falan yok..
Veya yurt gezisinde kendisini protesto eden bir grup çıkarsa gözaltı da yok..
Yaka paça, karga tulumba uygulaması da yok..
Söz mü..
Mehmet TEZKAN, 28 Ağustos 2009