
Tük hükümeti, Mısır’daki göstericilerin üzerine güvenlik güçlerinin sert bir şekilde gönderilip yüzlerce kişinin ölmesi üzerine yapılan Taksim mukayesesine tepki gösteriyor.
Oysa mantık olarak, süreç olarak hiçbir fark yok:
1. Türkiye’de Gezi göstericileri ağaç için sokağa döküldü ama bunun temelinde “Bizim sesimize de kulak ver, biz de halkız, halksız demokrasi olmaz” feryadı vardı. Mısır’da da darbeye karşı çıkanlar aynı mantıkla sokağa döküldü. Onlar da “Biz halkız, halkın sesine kulak verin” dediler.
2. Gezi Parkı’nda göstericiler Taksim’de çadırlar kurdular, kendilerine ait bir protesto alanı oluşturdular. Mısır'da da halk Rabiatül Adeviye ve Nahda gibi meydanlarda kendilerine ait eylem alanları oluşturdular, çadırlar kurdular.
3. Mısırda darbeciler devletin gücünü ve darbeci komutanın kudretini göstermek için askerleri sivil halkın üzerine saldı, Türkiye’de de Erdoğan hükümeti gücünü göstermek için polisi sivillerin üzerine gönderdi.
4. Türkiye de 5 kişi öldü, yüzlerce yaralı vardı; Mısır’da üç yüz ölü var.
5. Mısır’da yüzlerce kişiyi öldüren askerler için Başbakan El Biblavi, “Asker çok başarılıydı, üzerine düşen görevi yaptı” derken Türk Başbakan da 5 kişiyi öldüren ve yüzlerce kişiyi yaralayan polis için “Onları tebrik ediyorum, destan yazdılar” dedi.
6. Yandaş basın polisin Gezi’ye müdahalesine alkış tuttu, Mısır’daki Mursi yandaşı medya da aynı şeyi yaptı.
Mısır’la Türkiye arasında hiçbir fark yok. Tek fark oradaki ölü sayısı.
Mısır’da darbe ile gelenin gücünü koruma gayret için estirdiği teröre şahidiz, Türkiye’de ise sandıktan gelenin.
Bu gerçek AKP’yi neden rahatsız ediyor ki?
Kaldı ki daha ötesini söyleyeyim: Mısır’da Müslüman Kardeşler’e mensup kişiler karakollara, kamu kurumlarına saldırma noktasına geldiler. Silahlı saldırlar düzenlemeye başladılar. Yani teröre bulaştılar.
Türkiye’de ise Gezi eylemcilerinin elinde “tencere tavadan” başka bir şey yoktu.
Yani darbeci Mursi yönetiminin müdahale gerekçesi çok daha mantıklı idi.
Birkaç ağaç için halkın üzerine on binlerce polisi gönderip ülkeyi kan gölüne çevirenler Ortadoğu’daki modern diktatörlerin safında yer aldıklarını söyleyenlere kızmasınlar.
Eksiği var fazlası yok.
Türkiye için daha vahim bir iddia var:
Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Mursi, darbenin olacağı istihbaratını alarak darbeden 15 gün evvel oğlu Ahmet Mursi’yi Türkiye’ye gönderdi. Oğul Mursi’nin halen Türkiye’de olduğu iddia ediliyor. El Ahram’da yayınlanan habere göre Müslüman Kardeşler Teşkilat Başkanı Muhammed Bedii, oğul Mursi ile defalarca görüşme yaptı.
Çok önemli bir soru: Türkiye, oğul Mursi vasıtasıyla Müslüman Kardeşler’e “hakkınız sokakta arayın” mesajını gönderdi mi?
Suriye’de Esad karşıtlarına silah verip sokağa döken Türk dış politikası aynı hatayı Mısır’da da yaptı mı?
Hükümetin telaşının sebebi bu dehşet verici söylentiye ait bazı bulguların ortaya çıka ihtimali mi?
Muharrem BAYRAKTAR, 16 Ağustos 2013