MUSTAFA filmini izlemeyin! SOROSçulara para kazandırmayın!

Genel & Güncel Konular

İletigönderen Çetin Taş » Pzt Kas 10, 2008 16:27

İyi günler dilerim.

16 senedir AYDINLIK okurum ve BASKIN ORAN'ın yazdığı günlerden bu yana(onun nasıl AYDINLIK'ta yazabildiği de apayrı bir konu ya,neyse)bu kadar sinirlendiğim bir AYDINLIK sayısı hatırlamıyorum.

Arkadaşlar.
Doğu Perinçek,Ferit İlsever,Adnan Akfırat ve arkadaşlarının yargılanıyor olmaları sizin bu kadar özensiz bir şekilde davranmanıza mazeret midir?Onların emanetine hıyanet ettiğinizin farkına varacak mısınız acaba?

MUSTAFA filmini hiçbirinizin izlemediği,sadece KÜLTÜR-SANAT sayfasındaki yazarınızın izlediği anlaşılıyor.Onun da filmi nasıl izlediği yazdıklarından anlaşıldığı kadarı ile tam bir facia.

Her şeyden önce o arkadaşa bu sözlerimi aynen iletin.

Bu ülkede benden daha Kemalist adam tanımıyorum.ATATÜRK'ü ve bütün eserlerini defalarca okudum.ATATÜRK'ü ve devrimlerini hayatımın her anında hissediyorum ve yaşayabildiğim kadar yaşıyorum.Halen de Türkiye Cumhuriyeti'nin içinde bulunduğu tüm sıkıntılardan kurtulmasının sadece ve sadece KEMALİST DEVRİM ile olabileceğine yürekten inanıyorum.

Bunları niçin mi söyledim?
MUSTAFA filmini izleyip beğenmeyenleri şeriatçı,SOROSÇU,ikinci cumhuriyetçi olmakla suçlayan o arkadaşa selamımı söyleyin.Ben ne şeriatçıyım,ne SOROSÇUyum,ne de ikinci cumhuriyetçiyim.Ama o filmi beğenmedim.Benim gibi binlerce kişi gibi.Benim gibi binlerce KEMALİST gibi.Film boyunca ATATÜRK alkolik,eğlence düşkünü,yalnızlıktan korkan,karanlıktan korkan,Samsun'a memleketi kurtarmaya bizzat Vahdettin tarafından gönderilen,hayvan sürüsünün kaldırdığı toz bulutu ile düşman ordusunun kaldırdığı toz bulutunu ayırdedemeyecek kadar bilgisiz,diktatör,arkadaşlarını astıran ve hapsettiren,her yere heykellerini diktiren,halktan kendisini üstün gören bir adam olarak anlatılıyor.

Ben AYDINLIK dergisinin nasıl olur da KEMALİZM ve ATATÜRK karşıtı çevrelerce psikolojik savaş amacı ile yapıldığı ya da yaptırıldığı son derece belli olan böyle bir filme sahip çıkabildiğini anlamıyorum.

İnanın bu haftaki sayıyı alıp,MUSTAFA filmi ile ilgili yazıyı okuyan pek çok KEMALİST,benim hissettiklerimi hissediyordur şu an da ve sizlerle ilgili derin şüpheye düşmüşlerdir.

Sizden,AYDINLIK dergisinin vefakar ve cefakar yazarlarından,hazırlayıcılarından beklentim yapılan hatayı önümüzdeki haftaki sayıda düzeltmenizdir.Derginin kapaktan sonra ki sayfasına bir özür yazısı yazmanızdır.Bir önceki sayıdaki MUSTAFA filmi ile ilgili yazıdan doğrudan yazarın sorumlu olduğunu,AYDINLIK dergisi çalışanlarının görüşlerini yansıtmadığını belirtmenizdir.



Saygılar

Çetin TAŞ


Arkadaşlar.Yukarıya yapıştırdığım bu yazıyı okumuşsanız bu haftaki AYDINLIK DERGİSİ'nde bizzat Şule Perinçek'in yazdığı 9 sayfalık MUSTAFA filmi eleştirisini okuduğumu bilginize sunmak istedim.Bu eleştiri yazısını benim e-postam yüzünden yazdılar demiyorum.AYDINLIK DERGİSİ'nin bir yanlıştan hemen döndüğünden sizi bilgilendirmek istedim sadece.

Ayrıca Şule Perinçek'e de teşekkür ettiğim ve aynı zamanda da gelecekte böyle dikkatsiz davranmamalarını rica ettiğim bir e-posta gönderdim.

Sevgiler.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Pınar » Çrş Kas 12, 2008 17:26

İkinci Orhan Pamuk vakası

Kendi milletine iftira atıp hakaret ederek Nobel ve para ödülü kazanan O. Pamuk, Can Dündar’a ilham verdi! Çektiği ’Mustafa’ filmine dış basından övgü yağıyor: Atatürk’ü kaidesinden indiren film!

Pamuk olma yolunda

Orhan Pamuk... “Bu topraklarda 1 milyon Ermeni, 30 bin kürt öldürüldü” dedi, Nobel ve para ile ödüllendirildi. Ulus devlete karşı olan AB’ci, ABD’ci, İkinci Cumhuriyetçi kim varsa desteğini aldı. Dış basın aylarca O’na övgü yağdırdı. Can Dündar... Orhan Pamuk olma yolunda önemli bir adım attı ve Büyük Önder Atatürk’ü, içki düşkünü, yalnız bir adam gibi gösteren “Mustafa” belgeselini çekti. Malum çevreler şimdi onu konuşuyor, onu alkışlıyor!

Bu film Atatürk’ü kaidesinden indirdi

İngiliz Financial Times gazetesi “Mustafa” filmiyle ilgili bir analiz yayımladı. Haberde “Mustafa” için “Atatürk’ü kaidesinden indiren film” denildi. Filmde anlatılanların büyük çapta zaten bilinen ve tartışma konusu olmayan unsurlar içerdiğini savunan Financial Times, “Ama uç kesimden Kemalistler, filmde yansıtılan Atatürk’ten dolayı öfkeli; hatta en uçtaki eleştirilere bakacak olursak, bu filmin Türkiye karşıtı uluslararası bir komplonun parçası olduğunu söylüyorlar.” ifadeleri kullanıldı. Filmin ilk sponsoru Turkcell’in sponsorluktan çekildiğini yazan gazete, şirketten bir yetkilinin “Bu film Atatürk’ü bir kahraman olarak göstermiyor” diyerek parasal desteği neden çektiklerini açıkladığını bildirdi. Fakat gazete, Mustafa filmini memnuniyetle karşılayanlar olduğunu da ileri sürdü. Filmi destekleyenler, Financial Times’ın ifadesiyle, “Okullarda resmi müfredatın iki boyutlu cansız bir fosile çevirdiği Atatürk imgesine, Mustafa filminin yeni bir hayat kattığı” görüşünde.

Mustafa Kemal’in imajı tamamen değişti

İtalyan merkez sağ eğilimli il Giornale gazetesinde, Marta Ottaviani yayımlanan İstanbul çıkışlı haberde, “Türkiye şokta. Başka türlü de olamazdı zaten çünkü bunca şaşkınlığa sebep, bundan 85 yıl önce çağdaş Türkiye’yi kuran ve kadınlara oy hakkı vermek ve Türkiye’yi laik bir devlet haline getirmek suretiyle ülkenin kökten değişmesine neden olan reformların yaratıcısı, vatanın Ata’sı Mustafa Kemal Atatürk’ün imajını tamamen değiştiren bir film. Atatürk bugün hâlâ Türk halkının hayranlık duyduğu bir kişilik, öyle ki Atatürk’ün hatırasına hakaret eden birisi, kendisini bir hakimin karşısında bulma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir” denildi. Haberde ayrıca, şunlara yer verildi: “Yeni Çağ gibi bazı gazeteler, insanları filmi seyretmemeye çağırdılar. Yeni Çağ gazetesinde, ” Halkına önderlik eden bir lideri aldılar ve onu sapık bir sarhoşa dönüştürdüler. Örneğin Churchill’in bu tür bir portresi kabul edilebilir mi“ şeklinde yorumlar okunuyor.”

Belgesel ülkeyi ikiye böldü

İngiliz The İndependent gazetesi, “Mustafa” belgesine ilişkin polemiğe dikkat çektiği haberinde “Mustafa filmi, ’reel’Atatürk portresiyle Türkiye’yi böldü” başlığını kullandı. The İndependent, “Mustafa filmi, ’reel’Atatürk portresiyle Türkiye’yi böldü” başlıklı haberinde Türklerin, “cumhuriyetin kurucusu ve 20. yüzyılının en başarılı sosyal modernizasyon programının mimarı” olarak Atatürk’e büyük bir saygı gösterdiği belirtilerek, “Ancak, yeni bir belgesel geçen hafta gösterime girmesinden sonra patlak veren öfkeye bakılırsa onun hakkında gerçekten bilgi sahibi olmak istedikleri kuşkulu” yorumu yapıldı.

Orhan Pamuk’un izinden giden Can Dündar, malum çevrelerin yeni kahramanı oldu. Dündar kendisine biçilen sözde “tabu yıkan adam” rölünden oldukça memnun

Bir suç duyurusu da İzmir’den

Avukat Tarcan Ülük, Can Dündar’ın yönetmenliğini yaptığı “Mustafa” filmi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Filmin tekrar denetime girmesi ve 13-16 yaş sınırı getirilmesi gerektiğini belirten Ülük, şöyle konuştu: “Can Dündar’a plaket veren İzmir Valisi de plaketi geri alarak hatadan rücu etmelidir.” Filmin topluma bilinçli olduğu düşünülen yanlış bilgiler verdiğini belirten Ülük, bir sinema filminin yasaklanmasının şık olmadığını ancak filmin yasal merciler tarafından tekrar ele alınması gerektiğini ifade etti. Ülük, şöyle konuştu: “Atatürk’ü Kürtler’e özerklik isteyen, en yakınlarını dahi idam ettiren, sözüne güvenilmez, yalnız, alkolik, din düşmanı bir diktatör gibi gösteren fim ile ilgili mülki idare yetkililerini, başta İzmir Valisi olmak üzere göreve davet ediyorum. Can Dündar’a plaket veren İzmir Valisi plaketi geri alarak hatadan rücu etmelidir. Aksi halde Vali de kamu suçu işlemiş olur.”

Dündar’a DTP’li Türk de arka çıktı

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, partisinin Meclis grup toplantısında son siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Konuşmasına, 70’nci ölüm yıldönümünde Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili değerlendirme yaparak başlayan Türk, Atatürk’ün yaşadığı dönemin bilimini rehber edinerek, Türkiye’yi çağdaş bir noktaya getirmek istediğini söyledi. Atatürk’ün tabulaştırılmaması gerektiğini kaydeden Türk, “bütün kuşatılmışlığına rağmen, ölmeden kısa bir süre önce, iç barışı ve uzlaşıyı gerçekleştirmek için 1938 Genel Affını ilan etmiştir. Ötekileştirilen, cezalandırılan, hapsedilen bütün muhalifleri, bütün kesimleri, Cumhuriyetle barıştırmak için, büyük bir iç uzlaşı hamlesi başlatmıştır” dedi.

Tepkilere tepki gösterdi

Mustafa filmiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Ahmet Türk, Atatürk’ün “peygamberleştirilmemesi” gerektiğini ifade ederek “Mustafa Kemal eğer bir peygamber olmayı kafasına koysaydı, sistemi değiştirmeden, hilafeti kaldırmadan, halife olma mantığını sürdürürdü. 70’inci yıldönümünde Mustafa Kemal’i en anlamlı şekilde anmak, Cumhuriyeti demokrasi ve çoğulculukla buluşturmak anlamında değerli olabilir. Bu vesileyle, hakkındaki tüm belge ve bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması gerekir. Bir an önce, Cumhuriyetin demokratikleştirilmesi için, Mustafa Kemal’i, kendisinin yegane sahibi olduğunu söyleyen statükocu azınlığın elinden kurtarılması şarttır ” diye konuştu.

Kaynak
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen MansurSah » Çrş Kas 12, 2008 17:37

Pınar yazdı:..
Dündar’a DTP’li Türk de arka çıktı

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, partisinin Meclis grup toplantısında son siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Konuşmasına, 70’nci ölüm yıldönümünde Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili değerlendirme yaparak başlayan Türk, Atatürk’ün yaşadığı dönemin bilimini rehber edinerek, Türkiye’yi çağdaş bir noktaya getirmek istediğini söyledi. Atatürk’ün tabulaştırılmaması gerektiğini kaydeden Türk, “bütün kuşatılmışlığına rağmen, ölmeden kısa bir süre önce, iç barışı ve uzlaşıyı gerçekleştirmek için 1938 Genel Affını ilan etmiştir. Ötekileştirilen, cezalandırılan, hapsedilen bütün muhalifleri, bütün kesimleri, Cumhuriyetle barıştırmak için, büyük bir iç uzlaşı hamlesi başlatmıştır” dedi.
..



= APO'ya af ?

Herkes ne de güzel kendine yontuyor.
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

İletigönderen Pınar » Pzt Kas 17, 2008 17:16

Her taşın altından Sabancı çıkıyor

Dikkat çeken değişim

12 Eylül ihtilali sonrası, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, üniter yapısına aykırı projelere verdiği destekle dikkat çeken Sabancı ailesi, bu kez “Mustafa” ile gündemde.

Hangi amaca hizmet?

SakIp Sabancı’nın hazırlattığı Kürt Raporu, kendi üniversitelerinde düzenledikleri Ermeni konferansı ve “Mustafa”ya destekleri, Sabancı Grubu’na yönelik tepkileri artırdı.

Nankörlük ediyorlar!

Prof. Dr. Nurullah Aydın, “Bu topraklarda zengin oldular. Nankörlük ediyorlar” derken, Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Türkiye’yi ve milli değerlerimizi satışa çıkarıyorlar” diye konuştu.

İlginç icraatları bitmek bilmiyor

Sabancı ailesinin sanat, kültür ve tarihe destek oluyormuş izlenimi vererek sergilediği ilginç icraatlar Sakıp Sabancı’yla başladı, Güler Sabancı’yla devam ediyor.

Her taşın altından onlar çıkıyor

Kürt Raporu ve Ermeni konferansı gibi tartışmalı icraatlarıyla gündeme gelen Sabancı ailesi bu kez de Can Dündar’ın “Mustafa” filmine verdiği destekle eleştirilerin odağında

Haber: Selda Öztürk KAY - Salim YAVAŞOĞLU

“Gazi Mustafa Kemal Diyor Ki” kitabının yazarı Prof. Dr. Nurullah Aydın, Can Dündar’ın yönetmenliğini yaptığı ’Mustafa’filminin AB ve ABD’nin Türkiye’yi tarihinden koparma projesine uygun bir yapım olduğuna dikkat çekerek, filme maddi destek sağlayan kuruluşların sorgulanması gerektiğini söyledi. Aydın, şöyle konuştu:

Çok uluslu şirket oldular

“Karen Fogg’un ’Bir de Türk tarihinden kurtulsak!’ vecizesinin müritleri, bir yandan Anayasa’nın kurucu felsefesi olan ilk dört maddesini tartışırken, diğer yandan kurucu liderin kişiliği, özel hayatı tartışmaya açılmıştır. Türkiye içindeki işbirlikçiler, AB fonlarının Türklüğe, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Atatürk’e, üniter yapıya, ulus devlet anlayışına karşıt olan her türlü projesine destek vermeye başlamıştır. Filme finans desteğinde bulunanların geçmiş yıllarda da benzeri şekilde devletin temel değerlerini eleştiri konusu yapanlar olduğunu görmekteyiz. Terörden zarar gören ve DHKP-C’nin Özdemir Sabancı suikastini gerçekleştirdiğini unutan Sabancı Grubu’nun, Atatürk’ün tarihi kimliğini Türk milleti ve devletinin son dönem varlığını ve bekasını sağlayan özelliği yerine küçük düşürücü, zayıflatıcı bir içerik taşıyan filme destek olması aslında Sabancı Holding’in çok uluslu bir sermaye şirketine dönüşmesinin sonucudur. Avrupa’nın birçok büyük şirketiyle ortaklık içinde olan Sabancıların, ortaklarının kendi ulusal yaklaşımlarıyla ve AB üyeliği için gerekli görülen Türkiye’nin etnik ayrıştırılması, ulus kimliğinin yok edilmesi, üniter yapısının parçalanması talepleriyle hareket etmeleri doğaldır.

“Hadi oradan!”

Ancak doğal olmayan, Türk işadamlarının kendi varlıklarının kaynağı olan ülkelerine bu derece ters yönden bakmalarıdır. Bu nedenle Mustafa filmine destek olan Sabancı’ya ’Hadi oradan’ diyorum. Avrupa başkentlerindeki şirket merkezlerinin seslerine kulak vereceğine, kendi ülkendeki şehitlerin ve insanların sesine kulak ver. Unutma ki bugünkü seviyeye gelişin, bu ülke topraklarının ve bu ülke insanının alın teri ve emeği ile oluşmuştur. Nankörlük etmeyin.”

12 Eylül ihtilalinin ardından, ülkenin bölünmez bütünlüğüne ve üniter yapısına aykırı projelere ve raporlara verdiği desteklerle dikkat çeken Sabancı ailesi yeniden gündemde.

Merhum Sakıp Sabancı’nın hazırlattığı “Kürt Raporu”, kendi adlarını taşıyan üniversitelerinde düzenledikleri “Ermeni Konferansı” ve yine aynı üniversitede ders kitabı olarak okutulan “Modern Türkiye’nin Tarihi” kitabı ile tartışmalara konu olan aile, bu kez de sponsor oldukları “Mustafa” filmi ile adından bahsettiriyor. “Kürtlere özerklik adına operasyon” olarak nitelendirilen Can Dündar’ın “Mustafa” filmine destek veren Sabancı Grubu’nun misyonu aydınlar tarafından masa yatırıldı.

Cumhuriyet karşıtı tavır

Sabancılar hakkkında en çarpıcı tespit ise araştırmacı yazar Yalçın Küçük’ten geldi. Sabancıları “12 Eylül hasatçısı” olarak nitelediği hatırlatan Küçük şunları kaydetti: 12 Eylül hükümetlerinin en büyük destekçisi Sakıp Sabancı oldu. Koç grubu, biraz daha geride kalmasına rağmen Sabancı grubu çok açık olarak Cumhuriyet karşıtı bir tavır sergilemektedir. Sabancı grubu BOP’un içindedir ve kendisine biçtiği misyon, Kürtleri ve Kürt politikasını desteklemektir. Sabancı Üniversitesi de Türkiye’de Kürt ve Ermeni konferanslarını düzenleyen üç eğitim kurumundan biridir. Son olarak Mustafa filmine sponsor olan Sabancı grubu, Türkiye Cumhuriyeti’nin en son basılan kağıt banknotlarına fotoğraf yerleştirilmesi işine de büyük destek vermiştir. Bütün bunlar alenen, Cumhuriyeti ortadan kaldırma girişimlerinin bir yansıması olarak değerlendirilmelidir.

Ulusal çıkarlar hiçe sayılıyor

“Mustafa” filmi için suç duyurusunda bulunan Prof. Dr. Ahmet Ercan, bu filme sponsor olan sermaye gruplarının “ulusal çıkarlar” adına hareket etmediğini ileri sürdü. Türkiye’de Sabancı Grubu’nun temsil ettiği Philip Morris firmasının desteklediği “kültürel” hamlelere dikkat çeken Ercan, “Görüntüde Türk kültürüne, sanatına ve tarihine destek oluyormuş gibi izlenim veriyorlar. Yaptıkları, içerideki örtülü işbirlikçilerin yardımıyla Türkiye’yi ve milli değerlerimizi satışa çıkarmak” diye konuştu. “Mustafa” filminde Atatürk’ün hayatına, kişiliğine ve söylemlerine tamamen tezat oluşturan sahnelerin rahatlıkla görülebileceğini ifade eden Ercan, sponsorların filmin bu unsurlarını bilerek Dündar’a mali destek sağladığını iddia etti. Ercan, “Atatürk bu ülkenin tutkalıdır, bütünlüğünü koruyandır. O biterse, bu ülke de biter” yorumunu yaptı.

İlk icraatları değil!

1-) 1995 yılında Sakıp Sabancı’nın kontrolündeki TÜSİAD, hedefi “siyasal özgürlükler” olan dizi rapor hazırladı. Prof. Dr. Bülent Tanör’e hazırlatılan “Demokrasi Raporu” nda, Kürt sorunu ve İslamcı harekete ilişkin çözüm önerileri yer alıyordu. AB projesi olan bu raporu 1995 yılında yine Odalar Birliği’nin talebiyle Prof. Dr. Doğu Ergil’in hazırladığı “Doğu Raporu” izledi. Aynı yıl Sakıp Sabancı, Diyarbakır’ı ziyaret ederek dönüşünde “Doğu Anadolu Raporu”nu hazırlattı. Sabancı çözüm için İspanya’daki BASK modelini önerdi.

2-) Sabancılar, kamuoyunda “Ermeni Konferansı” olarak bilinen “Osmanlı İmparatorluğunun çöküş döneminde Ermeniler- Bilimsel sorumluluk ve Demokrasi sorunları” adlı konferansa da destek vermişti. Kamuoyundan tepki toplayan konferans, yargı kararıyla durdurulmasına rağmen gerçekleştirildi. “Orta Anadolu Ermeniliğinin yok olmuşluğu gerçekliği” üzerine kurulan konferansın düzenleyicilerinden biri de Sabancı Üniversitesi Tarih Programı Koordinatörü Doçent Doktor Halil Berktay’dı.

3-) Sabancı Üniversitesi, 1991-1992 eğitim öğretim yılında da, Türkiye’de bir ilk’e daha imza atıyordu. Türkiye’de öğretim üyesi olarak görev alan Erik J. Zürcher tarafından kaleme alınan ve Abdülhamit döneminden 1980’li yılların ortalarına dek Türk tarihini anlatan eser, üniversite öğrencilerine ders kitabı olarak okutuluyordu. Hollanda’da Türkiye karşıtı kesimlerin akıl hocası olarak bilinen Zürcher, Atatürk’e “Diktatör” diyen ve Türkiye’nin Ermeni soykırımını yaptığını, bunun tartışmaya bile açılmasının yanlış olduğunu söyleyen bir bilim adamı olarak tanınıyordu.

Kaynak
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen maydonos » Pzt Kas 17, 2008 20:27

sabanci ailesi eskiden beri gerici unsurlara dstek vermistir.bu yeni bir seymis gibi sunuluyor.gecmisini goremeyen gelecegini nasil gorur.cok zor isimiz cok.kurdugu universite neye hizmet ediyor neler yapiliyor?sermayenin ne dini ne imani nede vatani vardir.bunlarin hepsi bir maldir.kadini ile erkegi ile.bunlari gunesi ile eritecek bir lidere gereksininimimiz var acil...
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen karamustafa » Pzt Kas 17, 2008 21:01

Bence kutsal olan kitabimiz KURAN'i tartismak ne kadar cahillik olursa MUSTAFA KEMAL'i tartismakta o kadar aptallik olur.Ulu önderimiz ATATÜRK'ümüz olmasaydi simdi yasayacak bagimsiz bir ülkemiz asla olmazdi.Evet ATAM senin aydinlik yolunda yürümeye devam edecegiz.Buna inanmayanlar orta doguya bakmasi yeter yada balkanlara.NE MUTLU TÜRK'üm DIYENE!!!!
Kullanıcı küçük betizi
karamustafa
Üye
Üye
 
İletiler: 55
Kayıt: Pzr Kas 16, 2008 20:43

İletigönderen Pınar » Cum Kas 21, 2008 9:48

TED'de Mustafa tartışması

Can Dündar’ın oğlunun da öğrenci olduğu Ankara TED Koleji'nde Mustafa filminin tartışması yaşanıyor. Okul yönetimi, öğrenci velilerine SMS gönderip çocukların filmi izlemelerini istedi. Veliler tepki gösterdi.




Bazı çevrelerce eleştirilen ‘’Mustafa’’ filmi, yapımcı Can Dündar’ın oğlunun da okuduğu TED Ankara Koleji'nde de tartışma konusu oldu. Okul yönetimi, öğrenci velilerine SMS ve e-mail gönderip, çocukların filmi izlemelerini istedi. Filmin vizyona girdiği ve TED öğrencilerine indirim yapılacağını da bildirdi. Okul salonlarına da Mustafa filminin afişleri asıldı.

Can Dündar’ın oğlunun da aynı okulda okuması ve öğrencilerin bu filme götürülmesi konusunda yönlendirilmeleri üzerine, bazı velilerden tepki gelince mesajlar durduruldu ve okuldaki afişler de toplandı. Ana ilk ve orta dereceli okul eğitimi veren ve yaklaşık 6 bin öğrencinin okuduğu TED Ankara Kolejinde, okul yönetiminin bu tavrı, bazı velileri kızdırdı.Veliler, filmin yapımcısı Can Dündar’ın oğlunun da bu okulda okuması ve filme gelen eleştirileri de hatırlatarak, okul yönetimince bu konuda bir yönlendirme yapılmasını eleştirdiler. Bunu üzerine okul yönetimi de mesaj göndermekten vazgeçti.

TED Koleji, Atatürk'ün 1925 yılında, özel kişi, kuruluşları eğitime katkı yapmaya çağıran konuşmasının ardından 31 Ocak 1928’de kuruldu. Halen İncek semtindeki kampus alanında faaliyet gösteren okul, 309 dönüm büyüklükteki arsa üzerinde ve 141 dönümlük kapalı alanda faaliyet gösteriyor. Bugüne kadar çok sayıda mezun veren okulun eski öğrencileri arasında halen siyaset ve bürokrasi ananlında görev yapan çok sayıda ünlü de bulunuyor.

Kaynak
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen Çetin Taş » Cum Kas 21, 2008 10:22

Memlekete bakın.Bir eğitim kurumu,hem de köklü bir eğitim kurumu birilerine yaranmak adına ATATÜRK'ü ve ATATÜRKÇÜLERİ karşısına almayı göze alabiliyor.
Cüret had safhada.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen maydonos » Cum Kas 21, 2008 12:50

32.gun programini izledikten sonra bunlarin nasil saldirgan ve telaslali olduklarini gordum.(baskin ve can)kesin cok buyuk paralar donuyor ve en ilk yaptigimiz yorumlarda oldugu gibi bu filmle bir yerlerden odul alma pesindeler ve dunyaya kendi Ataturklerini tanitip bizi psikolojik olarak ezmeye calisacaklar.cocuklara izlettirilme sebebi ise alenen belligenc yaslarina gelince bu cocuklar 15-20 yil sonra Ataturku cocuklar ickici sigara icen ve korkak olarak animsalarini saglamak.geriye elde ne kalacak dini ogeler ve turklugumuz son yayinlanan senaryolar da zaten buna uygun.rezalete dur diyecek bir guclu ses gerek...
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Önceki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x