gönderen Çetin Taş » Prş Eki 30, 2008 11:25
Aşağıdaki yazıyı dün hazırlayıp göndermek istedim siteye ama gece boyunca internet bağlantımda sorun olduğundan gönderemedim. Şimdi sizlerle paylaşıyorum.
MUSTAFA filmini bu akşam eşim ile birlikte aklımızda bir çok soru işareti ve dolayısıyla şüphe ile izlemeye gittik.
Sonuç tahmin ettiğimizden daha da kötüydü.
SOROS tarafından desteklenen kişilerden olduğu artık internet ortamında herkesçe bilinen Can Dündar,filmde izleyiciye ATATÜRK ile ilgili olarak şu mesajları veriyor:
-Diktatör,
-Eğlence düşkünü,
-Alkolik,
-Hayatı boyunca melankolik,
-Yalnız yaşayıp yalnız ölmüş.
Ben buraya daha fazla yazmak istemiyorum.Sizlerde gereksiz bir merak yaratmak istemiyorum çünkü.Merak etmeye değer hiçbir şey yok arkadaşlar bu filmle ilgili.Ülkemizin son dönemde içinde bulunduğu her taraftan liboş-Kürtçü-Şeriatçı-ABci-ABDci ittifakın amacına hizmet eden bir film olduğundan şüpheniz olmasın.SOROS'un görmek istediği ATATÜRK'ü TÜRK insanına göstermek istemişler filmi yaparken.Cahil insanlarımız üzerinde başarılı olacaklarına şüphe yok.En azından bilinçli olan insanlarımız benim gibi filmi izleyenlerin öğütlerini dinlesinler ve kesinlikle bu filmi izlemek için verecekleri paraların dönüp dolaşıp SOSORSÇU vakıflara gideceğinden şüphe etmesinler.Çevrelerinde ki bu filmi izlemeye hevesli arkadaşlarını da becerebiliyorlarsa engellesinler.
Benden söylemesi.
Aşağıya Can Dündar'a filmi izledikten yarım saat sonra,yani henüz her şey kafamda sıcacıkken yazdığım epostayı yapıştırıyorum.
Sayın Can Dündar.
Mustafa isimli filminizi izleyeli henüz yarım saat oldu.
Eve geldim ve aklımdakileri sıcağı sıcağına yazmak istedim.
Film belgesel filmciliğine iyi bir örnek olmuş.Mehmet Ali Birand ekolünün başarılı bir örneği olmuş.Bu işi size M.Ali Birand,ona da yabancı dostları çok iyi öğretmiş.Ama hayatını anlattığınız kişi ATATÜRK olunca bu kadar büyük bir insanın hayatını dengeli bir şekilde yansıtamamışsınız.Örneğin çocukluğu birkaç dakika değil de daha uzun anlatılabilirdi.Ya da hastalığı,ölümünden sonrası daha ayrıntılı anlatılabilirdi.Halkının ona duyduğu sevginin görüntüleri uzunca gösterilebilirdi.
Ama bunun bilinçli bir şekilde yapılmadığından yani bilinçli bir şekilde yapmadığınızdan şüphem yok.
Açık söylemek gerekirse böyle bir film yaptığınızı ilk duyduğumda sizin internet aracılığı ile artık hemen herkesçe bilinen SOROSÇU kimliğiniz pek çok soru işareti getirdi aklıma.Bu film gerçekten samimi bir şekilde Atatürkü mü anlatacaktı?Atatürkün çocukluğundan ölümüne kadar olan hayatını nasıl anlatacaktı?Özel hayatından bahsedecek miydi?Yaşadığı zorluklar,sıkıntılar nasıl bir dille izleyiciye sunulacaktı?
Ne yazık ki beni yanıltmadınız sayın Dündar.Film boyunca araya sokulan birkaç masum gibi görünen cümle ya da can alıcı bir konunun yine çok basit,üstün körü bir ifade ile geçiştirilmesi, filmin sonunda amacın Atatürk konusunda uzun zamandır toplumda televizyon,gazete,kitaplar aracılığı ile yapılan dezenformasyon-yanlış bilgilendirme olduğunu açık bir şekilde göstermiştir.
Atatürkün padişah ile Samsuna gitmeden önceki görüşmesinde güya Atatürke memleketi kurtarmak görevi sizdegibilerinden bir söz söylediğini söylüyorsunuz filmde.Ama aynı padişahın Atatürk ve silah arkadaşları için ölüm fetvası verdiğini söylemiyorsunuz. Şeyhülislamın fetvasından bahsediyorsunuz.Sanki şeyhülislam padişahtan izinsiz böyle bir şey yapabilirmiş gibi?!Atatürkün NUTUKta padişah ile ilgili söylediklerini hiç anlatmamışsınız.
Benim saydığıma göre 4 ya da 5 dakika içinde 4 kez Atatürkün muhalefeti yok ettiğinisöylediniz.Sonra devrim yine kendi çocuklarını yemiştidediniz.En yakın silah arkadaşlarını son anda idamdan kurtardığını ama diğerlerini idama ya da hapis cezalarına mahkum ettirdiğini söylediniz.Oysa ki kendi silah arkadaşlarına 2 kez parti kurdurtan, demokrasiye geçilmesi için çaba veren Atatürkü anlatmadınız.Neden?Ya da kendisine karşı girişilen suikast girişiminin arkasında ne yazık ki işte bu silah arkadaşlarının olduğunu da söylemediniz.Neden?Atatürkü tıpkı ATATÜRK karşıtı şeriatçı-liberal-Kürtçü-Amerikancı-ABci ittifakın sık sık söylediği gibi diktatör olarak tanıttınız Türk halkına.Sanki o dönemde Avrupada bütün ülkeler bugünkü anlamda parlamenter demokrasi ile yönetiliyormuş da Atatürk ille de koltukdemiş izlenimini verdiniz izleyiciye.
Atatürkün Sivas,Erzurum,Amasyadaki mücadelelerinden neredeyse hiç bahsetmediniz.Oysa ki milli mücadelenin anlatılmadığı bir Atatürk biyografisi,Sivas-Erzurum-Amasyanın anlatılmadığı bir milli mücadele eksiktir.Yanlıştır.Tablonun tamamını ortaya çıkartmaz.
Atatürkün pek çok konuda söyledikleri,yaptıkları sizin filminizde de tabu olarak kalmışken 1 Kasım 1937de TBMMde yaptığı meşhur, Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz.sözlerini,hem de filmin sonlarına koymanız bana manidar geldi.Bunu yaparak amacınızın izleyiciye şok etkisi yaşatarak Atatürk ile ilgili önyargılara daha kolay inanmalarını sağlamak olduğuna inanıyorum.
Hepsi neyse de şu meşhur Atatürk eğlenceye,zevke,içkiye düşkündüyalanını da öyle bir vurguladınız ki filmin son yarım saatinde.10-11 yaşında bir çocuğun bile izlerken rahatlıkla sorabileceği Sanki bunca devrimler kendiliğinden mi yapılmış,bu ülke kendiliğinden mi kurtulmuş,bu kadar düşman kendiliğinden mi defolup gitmiş?soruları havada kalmış.Oysa ki filmin bu Atatürkün şu kadar sigara,bu kadar rakı içtiğini iddia ettiğiniz kısmında Atatürkün aksine içmesi gerektiği kadar içtiğini ve bu içtiği rakı ile zehirlendiği yönündeki son derece kuvvetli iddiaları dile getirseydiniz bunca zamandır Atatürkü içkici olarak göstermeye çalışan dezenformasyonun etkilediği bazı insanları bilgilendirmiş olurdunuz.
Hele ki Atatürkü kendi sağlığında HEYKEL ATATÜRKÇÜLÜĞÜ yapmak ile suçlamanız inanılır gibi değildi benim açımdan?Ya da 12 Eylül faşizminin yaptıklarını bilenler açsından.Heykel Atatürkçülüğü yani hemen her yere Atatürk heykeli yerleştirilmesi Atatürkün ve Atatürkçülerin değil,aksine Atatürkten ve Atatürkçülükten uzaklaşanların başvurduğu yoldur.
Netice olarak başta dediğim gibi ne yazık ki beni şaşırtmadınız.Edebiyatınız elbette ki kuvvetli(benim kadar değil)ve Türkiye şartlarında da işinizi iyi yapıyorsunuz.Ama siz de Atatürk ile ilgili olarak yürütülen bu dezenformasyon kampanyasına bilinçli ya da bilinçsiz(ne yazık ki bilinçsiz olarak yaptığınıza pek ihtimal vermiyorum)bu film ile devam ettiniz.Devam ettiniz diyorum çünkü SARI ZEYBEK belgeselinde de aynı şekilde Atatürkün içkisini abartılı olarak anlatmıştınız.
Ama suç sizde değil.
Koskoca Türkiye Cumhuriyetinde bugüne kadar kendisine ATATÜRKÇÜ,KEMALİST diyen aydınlar,bizler,yazarlar,sanatçılar,siyasetçiler,bizzat kurduğu partisi CHP becerip de bir ATATÜRK filmi yapamadığımız için sizin gibi insanların yaptığı bu ve buna benzer çalışmalar hep halkın haklı ilgisini çekecektir ve ne yazık ki hep de dezenformasyon olarak kullanılacaktır.
Bu yazıyı hemen kaleme alıp size göndermek istedim çünkü en azından bu satırların yazarının
İTÜ Kimya Mühendisliği mezunu,34 yaşındaki Çetin Taşın,bu film ile hedeflenenin Türk insanını bilgilendirmek değil aksine Türk insanını yanlış bilgilendirmek ve hem de Atatürk konusunda yanlış bilgilendirmek olduğunu anladığımı ve beni kandıramadığınızı bilmenizi istedim.
İyi akşamlar
Çetin TAŞ
Not: Şu an SHOW TV'de başka bir SOROSÇU-Ali Kırca'nın sunduğu SİYASET MEYDANI'nda da MUSTAFA filmi anlatılmaya başlandı.Film henüz daha programın başında övüle övüle bitirilemedi.Uyanık olalım arkadaşlar.Artık kılıçlar çekildi,herkes oyunu açık oynuyor.Akıllı olalım.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.