"Mutatis mutandis!" ve/veya "Neo Çanakkale"de HAARP zamanı?! / Hayrullah Mahmud ÖZGÜR

"Mutatis mutandis!" ve/veya "Neo Çanakkale"de HAARP zamanı?! / Hayrullah Mahmud ÖZGÜR

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Mar 19, 2012 21:04

"Mutatis mutandis!" ve/veya "Neo Çanakkale"de HAARP zamanı?!

(ya da AKP, “Rusya”nın, Fetullahçılar “ABD”nin sesi mi ve / veya Soçi’ye doğru kürek çeken faniler hangi faniler?!)

“Mors Certa, vita Incerta!”
“Ölüm kesindir, hayat değil.”
(…)
“Multi sunt vocati, pauci vero electi!”
“Çoğu çağırılan, azı seçilen.”
(…)
“Multim in parvo!”
“Azlık içinde çokluk (Az şeyle çok şey yapmak)”
(…)
“Mutatis mutandis!”
“Değişmesi gerekeni değiştirerek.”
http://tr.wikipedia.org/wiki/Latince_deyi%C5%9Fler_listesi

……………………………..

starWIN ve/veya Glokal İMECE?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/02/starwin-veveya-glokal-imece.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/03/nec-plus-ultra-ve-veya-daha-da-iyisi.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/03/pamukovada-ne-oldu-ya-da-ak-aylar-nasl.html

………………………………

Rusya’nın Sesi ve / veya Soçi Antantı?!

2012 bahar zamanı:
AKP’li Gül, Cumhurbaşkanı!
AKP’li Erdoğan, Başbakan!
AKP’li Çiçek (Gökçek) TBMM Başkanı!
Neler oluyor?!
http://ultra-turkler.blogcu.com/soci-de-sobelenmek-ya-da-soci-antanti-adim-adim-hayata-geciy/10001298
http://haber.gazetevatan.com/putinden-surpriz-telefon/437467/1/Gundem
http://www.hurriyet.com.tr/pazar/20150900.asp
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/03/umut-sarier-yaziyor-2012-dilemmas.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/IV._%C4%B0van_(Rusya)
http://tr.wikipedia.org/wiki/Korkun%C3%A7_%C4%B0van_(film)
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20081546.asp
http://www.turktime.com/haber/Fetih-Rekora-Kosoyor/172348
http://www.gazeteport.com.tr/haber/83409/femen_istanbulda_eylem_yapti
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/20147755.asp

Elcevap:
“Deliğe süpürülmeme karşılığında” AKP’ye can bahşedenler, Suriye üzerinden İran’ı vurma operasyonu yapıyor!
“Soçi Antantı” üzerinden AKP’nin vurgun paralarını (Enerji, Telekom, özelleştirme yağması, rüşvet, kayıtdışı ekonomi “kaçak akaryakıt, kaçak sigara, kaçak içki, kaçak uyuşturucu vb” rantı) KGB üzerinden koruyanlar, arkalayan güç merkezi ise AKP’nin acziyeti üzerinden, “Büyük Rus İmparatorluğu” ve/veya “Neo Bizans” operasyonu yapıyor!

http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/02/karnyarka-corba-suyu-karsnca-tad-nasl.html

Nitekim…
Görüldüğü ve anlaşıldığı üzere AKP & Gülen camiası, iki cami arası beynamaz!
“AKP’nin mecburiyetleri” üzerinden, “Dünya” büyük bir savaşın eşiğinde!
Bölgede ise “güvenlik” kalmadı!
Kürede, mal, can, ulusal güvenlik kalmadı!
Görünen ve anlaşılan o ki, Nisan’la birlikte Türkiye de karışacak!
Siyasal Kürtler, ayrılıkçı eylemlere başlayacaklar!
AKP & Gülen iktidarı da, eşzamanlı olarak “yeni anayasa” üzerinden Kürt’lere otonomi (eyalet) hakkı veren düzenlemeyi yapmak için harekete geçecek!

Sözün özü:
Derinleşen kaos ortamı bağlamında şu tespit yapılabilir:
Bu adı konmamış bir dünya savaşıdır!
Enerji Bazlı Post Modern Dünya Savaşı!
I. Dünya Savaşı’nın rövanş HAARP’i!

Netice:
“Neo Vahidedddin”, Abdullah Gül!
“Neo Damad Ferid” Hükümeti, Recep Tayyip Erdoğan!
“Neo Dürrizade Abdullah Efendi”, Fetullah Gülen!
“Neo Brütüs”, Melih Gökçek!


Ezcümle:
Neo Samsun süreci!?
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/01/neo-samsun-sureci.html
Nokta!

…………………..

Kitabın adı: Batı’ya Direnen Devlet Rusya
http://kitap.antoloji.com/bati-ya-diren ... ya-kitabi/
Yazarı: Doç. Dr. Yaşar Onay
Yeni Yüzyıl Yayınları!
Fiyatı: 20 TL
360 sayfa
(…)
Sayfa 13:
Bugün Rusya’nın itaat aktörü Putin’dir. Rusya’da daha önce de vurgulandığı gibi akıl, kolektif olarak çalışır; bu nedenle de özellikle Sovyet düzeni içinden yetişmiş bir lider olan Putin’in, Rusya’daki düzeni, Batı’nın beklediği ve istediği yönde dönüştürmeyeceği gerçeği de kabul edilmelidir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Vladimir_Putin
(…)
Sayfa 38:
Rus kelimesinin ise Fin kökenli bir kelime olan Ruotsi’den geldiği ve “kürek çeken adamlar” anlamında İskandinavyalı Vikingler için kullanıldığı ileri sürülür.
(…)
Sayfa 47:
“İstanbul Piskoposu, Roma Piskoposu’ndan sonra birinci olsun; çünkü İstanbul yeni Roma’dır!”
(…)
Sayfa 47:
Ruslar’ın Bizans’a olan ilgileri gerçekte çok daha eskidir. Oleg zamanında Bizans’lılara karşı çok ciddi saldırılar düzenlenmiş, bunlardan birisinde de İstanbul ele geçirilmiştir. İstanbul’un ele geçiriliş şekli özellikle bizler için oldukça ilginçtir. Zira Rus destanlarında bu olay anlatılırken, Oleg’in gemilerini karaya çıkartarak, tekerlekler üzerinde karadan İstanbul’a saldırıdğı söylenir. Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u aynı strateji ile ele geçirdiğini düşünecek olursak, 910’lu yıllarda yaşanan bu olayın 1453’te Fatih Sultan Mehmed’e fikir verdiğini düşünebiliriz. Muhtemelen Fatih Sultan Mehmed, Ruslar’ın izlediği bu yolu bilmekteydi.
(…)
Sayfa 47:
İstila sırasında bile Türkler, kendilerine direnen şehirlerdeki kiliselere ve rahiplere dokunmamışlardır. Öyle ki, Rus Ortodoks Kilisesi’nin başı olan Kiev Metropoliti’ne “dokunulmazlık” sağlayan “yarlık” hakkı verilmiştir. Yarlık hakkına göre kilise mensupları her türlü vergiden muaf tutulmuştur. Böylece, Rus kilisesi sadece Ortodoksluğun değil, Rus kültütünün ve Rus milli hayatının saklandığı, korunduğu ve geliştirildiği bir kurum haline gelmiş ve Ortodoks gerçek bir Rus dini özelliği kazanarak, Rus kültürünün ayrılmaz bir parçası olmuştur.
(…)
Sayfa 59:
Rus milli karakterinin en temel özelliği “koşulsuz vatanseverlik”tir.
(…)
Sayfa 60:
“…Tıpkı Tatar’ın Lanetliler ülkesi, yani cehennem anlamına gelen Tartar kelimesinden geldiği gibi! Fakat biz safız, biz Ortodoks’uz, biz iyiyiz, biz Slav’ız!”
(…)
Sayfa 61:
Düşmanlık özellikle Yahudilere yönelikti. Sovyetler Birliği döneminde sınıf düşmanlığı, Yahudiler’e karşı milli nefrete dönüşmüştü. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yahudi sorunu olarak adlandırabileceğimiz sorun, günümüzde de etkilerini sürdüren bir hassas milliyetçilik sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.
(…)
Sayfa 65:
(Eski Rusya ile yeni Rusya arasındaki fark!)
Çar = Parti
Çarlık Ordusu = Kızıl Ordu
Gizli Servis (Okhrana) = KGB
Halk = Halk
(…)
Sayfa 70:
Petro I’in vasiyetnamesi’nden:
Mümkün olduğu kadar, İstanbul ve Hindistan’a yaklaşmalıyız. Her kim İstanbul ve Hindistan’ı ele geçirirse, dünyanın hakimi olur. Rusya, Karadeniz sahillerinde askeri limanlar kurmalı; bu denizle birlikte Baltık Denizi’ne sahip olmalıdır.
(…)
Sayfa 80:
Jeopolitik teoriler arasında özellikle öne çıkan Harford Mackinder’in “Kara Teorisi”dir. Bu teoriye göre Asya, Avrupa, Afrika bütünü “Dünya Adası” olarak adlandırılır. Batı’da Volga, doğuda Sibirya, güneyde Himalayalar, kuzeyde Buz Denizi arasındaki bölge “Heartland (Kalpgah)” veya “Merkez Bölgesi” kabul edilmiş; Avrupa, Rusya’sının tamamına merkez bölgesi içinde yer verilmiştir. “Kara Hakimiyeti Teorisi”ne göre; Doğu Avrupa’ya hakim olan merkez bölgesini kontrol eder. Dünya Adası’na hakim olan Dünya Adası’nı kontrol eder. Dünya Adası’na hakim olan dünyayı kontrol eder. Tarih boyunca bütün büyük fatihler bilerek ya da bilmeyerek bu güzergahları izlemişlerdir.
(…)
Sayfa 83:
Bu gerçeği Rahip Philotheus şöyle dile getiriyordu:
“Yeni bir Roma, III. Roma, kuzeyden yükseliyor ve kainatı aydınlatıyor. Bu III. Roma sonsuza dek sürecek ve IV. Roma asla olmayacaktır. Bu nedenle Moskova kutsal bir yer haline gelerek, Roma’nın mirasçısı olma hakkını devralmıştır. Onun görevi bir dünya İmparatorluğu haline gelmektir.”
(…)
Sayfa 85:
III. İvan, papanın umutlarını boşa çıkarmaktan başka, Dünya Ortodoksluğu’nun da tek temsilcileri olduğunu ileri sürdü. Bu amaçla ilk adım olarak, Bizans’ın “iki başlı kartal”ını kendi arması olarak kabul etti ve bir anlamda Moskova Knezliği’ne “Doğu Roma İmparatorluğu”nun varisi görüntüsü vermeye çalıştı. Böylece, Moskova’ya III. Roma adı takılırken, İstanbul’a da Çargrad” adı verildi. Bu dönemde geçmişte Bizans’a ait bütün töre ve törenler Rus sarayına sokuldu.
(…)
Sayfa 92:
Toplantı sonrasında yaşananlar II. Katerina’ya Rus yaşamını tanıma fırsatı verdi. Ne de olsa o, gerçek bir Rus değil, Alman Prensesi’ydi.
(…)
Sayfa 102:
Rus subayları ve Rus aydınları, özellikle Alman idealist felsefesinden etkilenmişlerdi.
(…)
Sayfa 116:
Rusya’ya geri döndüğünde 40 yaşında olan Tioutchev’in (1803 – 1875) en büyük düşü İstanbul’un yeniden ele geçirilerek, Slav İmparatorluğu’nun başkenti yapılmasıydı. İstanbul’a olan hayranlığını ise şöyle dile getiriyordu: “Moskova Petro’nun kenti, İstanbul ise Konstantin’in kenti. İşte Rus İmparatorluğu’nun iki başkenti. Fakat bunların sınırları nedir?”
(…)
Sayfa 119:
Görüldüğü gibi Slavlar, tarihleri boyunca Türk veya Germen kökenli devletlerin siyasi ve kültür tesirinde hatta egemenliği altında kalmışlardır. (Slav altılısı; Ruslar, Lehliler, Çekler, Bulgarlar, Sırplar ve Hırvatlar.)
(…)
Sayfa 120:
1711’de Prut seferi münasebetiyle Çar’ın Balkanlar’daki Slavları Türk hakimiyetine karşı ayaklandırmak teşebbüsü bunlardan biri sayılabilir.
(…)
Sayfa 129:
Panislavizim = Rus dili + Rus dini 6 + Rus kültürü = Rus egemenliği
(…)
Sayfa 149:
Çarlık Rusya’sı, Osmanlı İmparatorluğu’nun güçsüzlüğünden faydalanarak Türk Boğazlarını kendi topraklarına katmayı amaçlamıştı. Ağustos 1914’te savaş başladığında, Talat ve Enver Paşalar “Türkiye’nin (Osmanlı) bu savaşta tarafsız kalacağını, Balkanlar’daki statükonun korunmasının çok önemli olduğunu ve bunun korunması için gerek duyulması halinde, 250 bin kişilik bir ordunun Rusya ile birlikte hareket etmek üzere hazır tutulduğunu İstanbul’da bulunan Rus elçisine söylemişlerdi. Buna karşılık Rusya, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olacaktı. Ancak, Çarlık Hükümeti, Türkiye’nin bu teklifini ciddiye bile almadı. Ziar Rusya’nın niyeti, daha önce de belirtildiği gibi, Türk topraklarının tamamını kendi egemenlik sahasına katmaktı. Nitekim 1915’te, Rusya’nın ısrarı üzerine İngiltere, Fransa ve Rusya arasında Türkiye’nin nasıl paylaşılacağı, Devrim sonrasında Bolşevikler tarafından açıklandı.
(…)
Sayfa 156:
Araştırmacı - yazar Aytunç Altındal’ın da belirttiği gibi “Bizantine Commonwealth” düşüncesinin hayata geçirilmesi pekala mümkün olabilir. İlk kez 1980’li yıllarda tarihçi ve ilahiyatçı Dimitri Obolensey tarafından ortaya atılan bu düşünceye göre; Bizans – Slav kökenli cemaatlerin ya da kavimlerin 6. Yüzyıldan 16. Yüzyıla kadar süren yaklaşık 1.000 yıllık dönemlerinde kurdukları dinsel birlik yeniden canlandırılmalıdır. Böylece Rusya bir anlamda, Ermenistan, Ukrayna, Moldovya, Yunanistan, Sırbisan, Karadağ, Bulgaristan, Makedonya, Yunanistan ve Kıbrıs’ı da içine alan bölgesel politik kuşağın başına geçecektir!”
(…)
Sayfa 157:
İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi, statü itibariyle “Eşitler arasında birincidir”; ancak güç, Rus Ortodoks Kilisesi’ndedir. Bununla birlikte istenilen hedeflere ulaşılmasında, İstanbul Fener Rum Patrikhanesi geçmişte olduğu gibi bugün de kullanılmak için ideal olma özelliğini muhafaza etmektedir. Bu bağlamda, “Bizantine Commonwealth”in gerçekleşebilmesi için atılması gereken en önemli adım, Fener Rum Patrikhanesi’nin “bağımsızlaştırılması”dır. Son yıllarda giderek önem kazanan bu konu Türkiye’nin geleceği ile de çok yakından ilgilidir.
(Yakın geçmişe kadar Patrikhane’nin izlediği ve açıkça din işleri ile pek ilgisi bulunmayan faaliyetlerinin bir dökümü yapıldığında karşılaşılan manzara, konunun Türkiye açısından önemini açıkça ortaya koymaktadır… Yunan Hükümeti’nin işgal edememesi ihtimalleri üzerine kurulmuş Rum Pontus Cemiyeti’nin, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine hazırladığı Pontus haritası Patrikhane’de bastırılmış ve Anadolu’daki bütün Metropolitler’e gönderilmiştir.)
(…)
Sayfa 165:
Sovyetler Birliği’nin başına gelenler ile Çarlık Rusya’sının başına gelenler arasında çok büyük bir farklılığın olmadığını, Rusya ile ilgilenen herkes yakından bilir. Lenin ve beraberindekiler Almanya’ya gitmek üzere Rusya’dan ayrılırlar, ancak…
(…)
Sayfa 157:
Tanınmış Rus yazarlarından Tolstoy’un, Pravda gazetesinde yer alan çarpıcı sözlerinden: “Bütün Slav milletlerinin tarihini yeniden tefsir etmek ve yeniden düzenlemek bizim için elzemdir. Bin yıldan beri bizim genç kanımızla ihtiyar Bizans canlandı ve Slavlar sayesinde antik medeniyet korundu ve feodal Avrupa’ya nakledildi…”
(…)
Sayfa 223:
Özellikle Varşova Paktı ülkelerinde generallerin askeri bir ihtilal ile ülke yönetimini ele geçirme istekleri içinde olduğuna dair bilgiler KGB’ye ulaştığında, bazı ilginç tesadüfler ortaya çıkmaya başladı:
* 2 Aralık 1984’te Doğu Alman Milli Savunma Bakanı ve Ordu Generali Gofman, kalp krizi sonucu vefat etti.
* 15 Aralık 1984’te macaristan Halk Cumhuriyeti Savunma Bakanı ve ordu generali Olah, kalp krizi sonucu 59 yaşında vefat etti.
* 16 Aralık 1984’te Çekoslovakya Sosyalist Cumhuriyeti ve ordu generali Dzur, kalp krizi sonuc 66 yaşında vefat etti.
* 20 Aralık 1984’te Sovyetler Birliği Komünist Partisi ve Politbüro üyesi, SSCB Savunma Bakanı Mareşal Ustinov vefat etti.
Varşova Paktı Savunma Bakanları’nı birer birer yok eden neden gerçekten kalp krizi miydi?
(…)
Sayfa 233:
İşte tam bu noktada devreye giren KGB şefi Viktor Chebrikov, politbüro üyelerinin yolsuzlukları ile ilgili hazırladığı dosyanın varlığından üyeleri haberdar ederek, bu dosyanın ortaya çıkarılması durumunda her bir üyenin düşeceği durumun kötülüğü konusunda uyarıda bulundu. Bu açıkça Gorbaçov’un önünün açılması için yapılan bir şantajdı. İşe de yaradı. 1985’te Gorbaçov, Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin en yüksek makamına, genel sekreterliğe getirildi.
(…)
Sayfa 274:
Rusya’nın şu anda yürürlükte olan askeri stratejik konseptinde tehdidin kaynağı olarak ABD ve Batı gösterilmektedir. Stratejik ilişkilerin zaman süresinin alt sınır 25 yıldır ve yaklaşık 30-40 yıllık bir süreyi kapsar.
(…)
Sayfa 319:
Rusya tarihinin her döneminde adına “Derin Devlet” denen oluşum varlığını sürdürmüştür. Derin devletin görevi, koşullar ne olursa olsun devletin yaşamını sürdürmesi için yasal ya da yasal olmayan her çözümün tereddüt edilmeden kullanılması olarak tespit edilebilir. Her ülkede birbirinden farklı olsa da, derin devlet vardır. Rusya’da derin devlet, tarihin her döneminde istihbarat servisinin etrafında şekillenmiştir. Çarlık döneminde “Okhrana”, Sovyetler döneminde “KGB”, şimdi ise “KGB”nin sadece adının değiştiği, ancak “KGB” yöntem ve uygulamalarının aynen kabul edildiği “FSB”, Rusya’da derin devletin merkezidir. Yeltsin döneminde bile etkisini sürdüren Rus derin devleti, Putin’in “Başkanlık”a getirilmesinde çok önemli rol oynamış ve Putin’le birlikte daha da etkili hale gelmiştir.
(…)
Sayfa 321:
Bugün Putin Rusya’da efsane olmuştur, üçüncü kez başkan seçilir veya seçilmez ancak kesin olan bir şey varsa, o da artık Putin’in Rusya’da efsane olduğudur.
(…)
Sayfa 324:
Rusya, Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın ikinci büyük petrol üreticisidir. Dünyanın en büyük doğalgaz rezervine sahiptir ve Rusya’nın ihracatının yüzde 60’ını petrol gelirleri oluşturmaktadır.
(…)
Sayfa 325:
Rusya, İran ile aktif ticari işbirliği içindedir. Ayrıca Çin’le birlikte İran’a ve Kuzey Kore’ye uygulanması düşünülen yaptırımlara karşıdır. Kısaca neredeyse daha da küçüleceği düşünülen Rusya şimdi uluslar arası sistemin en önce gelen aktörlerinden birisi haline gelmiştir.
(…)
Sayfa 355:
Kısaca söylemek gerekirse Rusya, dün olduğu gibi bugün de Batı’ya direnen bir devlet olarak karşımızdadır. Bu tarihin derinliklerinden gelen bir seçimdir ve Rus halkı ile Rus devletinin yazgısı belirlemiştir. Rusya ne Doğuludur ne Batılı ne Avrupalıdır ne de Asyalı! Rusya, Rusya’dır!
(…)
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/08/yakan-top-ii.html

..................................

2012 Kıyamet?!
Star Wars?!

Suriye üzerinden İran Nükleer Soğuk Savaşı ve/veya sıcak savaş?!
Post Modern Dünya Savaşı (HAARP)?!
Enerji Bazlı Dünyalar Savaşı (HAARP)?!
Neo Roma’da İç Savaş (HAARP)?!
Çankaya ve / veya 1 Numara Savaşları (Turkuaz Anayasa)?!


Kozmik takvim:
4 Mart 2012; Rusya’da Başkanlık seçimi, Putin (Doğu Roma) kazandı!
18 Mart 2012; Almanya’da Cumhurbaşkanlığı seçimi!
22 Nisan 2012; Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimi!
4 Kasım 2012; ABD’de Başkanlık seçimleri!


Sözün özü:
28 Ağustos 2012; Abdullah Gül’ün görev süresi doluyor ve/veya Türkiye’de 12. Cumhurbaşkanlığı seçimi!
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=294332
http://www.dunya48.com/index.php/siyaset/8685-omer-faruk-eminagaoglu-12nci-cumhurbaskani-secimi-1.html
http://www.dunya48.com/index.php/siyaset/8685-omer-faruk-eminagaoglu-12nci-cumhurbaskani-secimi-1.html
Nokta!

…………………………..

2012 Kıyamet!?
Kıyamet’in butonu?!

http://www.hurriyet.com.tr/planet/19843095.asp
(…)
Camialar Savaşı?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/02/camialar-savas-veveya-akpye-senkron.html
(…)
BMW?!
İyi olan kazansın!

http://www.bmw.com.tr/tr/en/
(…)
Destabilizasyon = İç Savaş
http://www.gazeteport.com.tr/haber/85101/kazlicesmede_nevruz_alarmi
http://haber.gazetevatan.com/ahmet-altan-fethullah-gulenden-ozur-diledi/437378/1/Gundem
http://haber.gazetevatan.com/ingiliz-ordusundan-ilginc-anket/437377/30/Dunya
http://haber.gazetevatan.com/olseydim-de-bu-gunleri-gormeseydim/437350/1/Gundem
http://www.turktime.com/haber/Iran-Dalga-Gecti/173601
http://www.turktime.com/haber/Bakan-Yazici-Itiraf-Etti-/173777
http://www.odatv.com/n.php?n=erbakanin-iste-gizli-kasalari--1603121200
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20137417.asp
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20137686.asp?yazarid=329
http://gundem.milliyet.com.tr/akp-chp-uzlasti-/gundem/gundemyazardetay/15.03.2012/1515412/default.htm
http://gundem.milliyet.com.tr/terorist-pilot-/gundem/gundemyazardetay/16.03.2012/1515859/default.htm
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20139052.asp
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20139275.asp
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20140854.asp
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20140794.asp
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20093941.asp
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20139018.asp
http://haber.gazetevatan.com/fehmi-korudan-ilginc-ergenekon-analizi/437127/1/Gundem
http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/haber/20108091.asp
http://www.turktime.com/haber/Ve-Esad-Kusatildi/173734
http://www.turktime.com/haber/Stratfor-Bombasi-/173761
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20150181.asp
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20152348.asp

…………………………..

Ve…
Son olarak…
“Neo Çanakkale” HAARP’i?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/03/neo-canakkale-haarpi-kucuk-bir-revize.html
Devir, “Reaksiyoner Milliyetçilik” devri değil!
Devir, buz gibi akılla masaya vurup, hain kafaları birbiri ile çarpıştırma, çayın taşı ile çayın kuşunu vurma devri!
Kemal Kerinçsiz ve tayfası “reaksiyoner milliyetçilik” yaptıkları için AKP & Gülen iktidarında suçsuz yere, cinayetleri işleyen adres “AKP Özel Örgütü” olduğu halde, “olağan şüpheli” olarak içerde, rehin, tutuklu!
AKP & Gülen “ihanet şebekesi”nin değirmenine su taşımaya gerek yok!
Tunuslu şair Abulkkasem El-Şabi’nin deyişi ile “Belki siz bir fili iğne deliğinden kolayca geçirebilirsiniz ama yürekte atan bir umut kıvılcımını asla yok edemezsiniz!”
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=597029
http://www.haberarz.com/guncel/malatyada-kurulan-radardan-gelen-bilgiler-israile-aktarilacak-h10322.html

Netice:
Hey?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/01/hey.html
(…)
Sözün özü:
Tik tak, tik tak…
“Kıyamet Saati” çalışmaya devam ediyor.

http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/02/kyamet-saati-veveya-tik-tak-tik-tak.html
(…)
RAP… ULTRA… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… İMECE… RAP… RAP…
RAP… RAP… GHOST… RAP… RAP…
RAP… RAP… HERO… RAP… RAP…
RAP… LARP… RAP… RAP… RAP…

Nokta!

Sevgiler

Hayrullah Mahmud ÖZGÜR, 18 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x