
- 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı coşkuyla kutlanıyor!
Kutlamalar malum!
Atatürk Anıtı'na çelenk koy, saygı duruşunda bulun. Sonra Anıtkabir'e git, bu sefer de Atatürk mozolesine çelenk koy, saygı duruşunda bulun. Anıtkabir Özel Defteri'ne beylik lafları yaz. Oradan TBMM'ye git, törene katıl, kutlamaları kabul et. Sonra Meclis özel bir toplantı yapsın, bölücüsünden gericisine kadar milletin sözde «temsilcileri» tek ayaküstünde durarak egemenlik nutukları atsın! Akşam verilecek Resepsiyonda da bol bol dedikodu yapılsın!
23 Nisan'ı böyle kutluyoruz işte
Yaşasın «Ulusal Egemenlik»
AKP hükümeti de bu özel gün için üstüne düşeni yaptı ve dış politikada «anlamlı» bir açılımla Ulusal Egemenlik Bayramı'nı taçlandırdı. Dışişleri Bakanlığı 22 Nisan'ı 23 Nisan'a bağlayan gece yarısı yaptığı açıklamada Ermenistan'la ilişkilerde «somut ilerleme sağlandığını, kapsamlı bir çerçeve üzerinde mutabık kalındığını ve bir yol haritası belirlendiğini» belirtti.
AKP hükümetinin Türk milletine bayram hediyesi de bu işte
ABD'nin ünlü gazetelerinden Wall Street Journal, Türk ve Ermeni yetkililere dayandırarak verdiği haberinde iki ülke hükümetlerinin üç alanda resmi müzakerelerin açılması konusunda mutabık kaldığını öne sürerek bu alanları şöyle sıraladı:
- Sınırlarının açılıp ayarlanması
Diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması
İki ülke arasındaki gergin tarihe ilişkin anlaşmazlık da dahil, anlaşmazlıkları ele alacak komisyonların oluşturulması...
Açılması için müzakerelerin yapılacağı o sınırı, yani Türkiye toprakları ile Ermenistan topraklarını ayıran sınırı Ermenistan tanımıyor! Diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması için müzakereler yapılacak o ülke, yani Ermenistan, anayasasında Türkiye'nin doğusundan «Batı Ermenistan» şeklinde bahsediyor. Ermenistan, Azerbaycan'ın yüzde 20'sini işgal altında tutuyor. Türkiye'yi soykırım yapmakla suçluyor!
Kısacası müzakereye açılan Türkiye'nin toprak bütünlüğüdür, egemenliğidir, varlığıdır! Türkiye kendi ulusal ve milli varlığını müzakere masasına sürmüştür! Sevr Anlaşması'ndan beri görülmemiş bir durumdur bu
AKP hükümetinin bu noktada Ermenistan ile «kapsamlı bir çerçeve üzerinde mutabık kalındığını» açıklamasının 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı'na denk getirilmesi de Türkiye'nin karşı karşıya olduğu küstahlık ve pervasızlıkla hükümetin sergilediği sorumsuzluğu gösteren en güzel örnektir.
Ne yazıktır ki ulusal egemenlik konusundaki bu ikiyüzlülük sadece Türkiye-Ermenistan ilişkileri çerçevesinde gözlenmiyor. Bugün ulusal egemenlik için kutlama yapacak olanların hepsi, istisnasız AB'ye tam üyeliği savunuyor. CHP'den AKP'ye, MHP'den DTP'ye, DSP'den bağımsızına kadar hepsi AB sevdalısı, hepsi AB mandacısı, hepsi emperyalizme teslimiyeti benimsemiştir Meclis'teki partilerin!
Bunların kitabında TBMM değil, Avrupa Parlamentosu; Türkiye Cumhuriyet hükümeti değil, AB komisyonu; Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız mahkemeleri değil Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sözün özü Türkiye Cumhuriyeti değil AB'dir muteber olan
Kısacası hepsinin Kâbe'si Brüksel, peygamberi de Euro!
Kutlanacak egemenlik Türkiye'nin değil, AB'nin egemenliğidir!
O zaman neden Anıtkabir ziyaret ediliyor, neden Atatürk'ün kemiklerini sızlatacak şekilde huzurunda sahtekârcasına saygı duruşunda bulunuluyor?
Kutlama yapmaya meraklı olan AB mandacıları gitsin Brüksel'e, çelenk mi koyacak, nutuk mu atacak, orada atsın. Emperyalist AB'nin potasında erimek için atmadık takla, söylemedik yalan bırakmayanlar Atatürk'ü de, Anıtkabir'i de, Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliği ve bağımsızlığı için gözünü kırpmadan canını vermekten çekinmemiş olan şehitlerimizin aziz hatırasını da kirletmesinler!
Kâbe'si Brüksel olanlar, vatanı müzakere masasına sürenler hangi yüzle egemenlikten bahsedecekler!
Serdar ANT