Ne Zaman Uyanacaksınız? / Murat ARSLANTÜRK

Ne Zaman Uyanacaksınız? / Murat ARSLANTÜRK

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Tem 06, 2011 20:16

Ne Zaman Uyanacaksınız?

Hâkim’in Kozmik Oda araması için takip ettirdiği araçtan aşçı ve marangoz çıktı. İsrail Büyükelçisi Türk konsolosu 30 cm. düşük bir tabureye oturtup sehpaya Türk Bayrağı koydurmadı. Abdi İpekçi’nin katili ve Papa suikastının faili Mehmet Ali Ağca tahliye oldu. AKP Aydın İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘2. peygamber’ ilan etti. Deniz Albay Cenk Eren intihar etti. Yerel Seçimler öncesi Tunceli Valisi beyaz eşya dağıttı.

Recep Tayyip Erdoğan’ın yeğeni uyuşturucuyla yakalandı. Hatip Dicle, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Habur’dan girecek PKK’lılar için garanti verdiğini söyledi. Genelkurmay Başkanı, Özel Harp Dairesi Başkanı ve Savcı İlhan Cihaner’in ses kayıtları T24 sitesinde yayınlandı. Ertesi gün Zaman Gazetesi’nde deşifreleri yayınlandı. Recep Tayyip Erdoğan’a İspanya’da ayakkabı fırlatıldı. Bir kısım medya mensubu, Recep Tayyip Erdoğan’ın (Köşe yazarlarını kovun!) çağrısını haklı bulduklarını ifade eden bir ilan yayınladı. Muğla’dan Ankara’ya mühimmat götüren TSK kamyonu savcılıkça alıkonuldu. İsveç Parlementosu Ermeni Soykırımını kabul etti. Recep Tayyip Erdoğan ‘Vatandaşım olmayan yüzbin Ermeni’yi sınır dışı edeceğim’ dedi. İstanbul Çekmeköy’de TEKEL işçilerinde destek veren 24 lise öğrencisi okuldan atıldı. Van’da ki Nevruz kutlamalarında ‘TC. İşgal ettiğin Kürdistan’dan Defol’ pankartı açıldı. Ahmet Türk Samsun’da yumruklandı. Burnu kırılan Ahmet Türk 10 gün işgöremez raporu aldı. Kayseri’deki şehit cenazesinde Enerji Bakanı Taner Yıldız yumruklandı. Van’da emniyet müdürlüğünün Deniz Baykal’ın otobüsünün taşlanmasıyla ilgili sahte evrak düzenlediği ortaya çıktı. Deniz Baykal failleri hala meçhul olan müstehcen görüntülerinin yayınlanması üzerine istifa etti. Recep Tayyip Erdoğan İsmet İnönü’ye ‘’Hitler’ dedi. Yunanistan’da gazetecilere akıl veren Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Erdoğan …tir Git!’ pankartı açıldı. Erdoğan Zonguldak’taki göçükte hayatını kaybeden madenciler için ‘Bu kazalar madencinin kaderi’ dedi. İsrail ordusu Mavi Marmara gemisine saldırdı. 9 Türk vatandaşı öldürüldü. Fethullah Gülen Wall Street Journal’da Mavi Marmara’yı organize eden İHH’yı eleştirdi. Habur’dan giren 10 PKK’lı tutuklandı. Ahmet Davutoğlu’nun İsrail Ticaret Bakanı’yla gizlice yaptığı görüşme İsrail gazetelerinde yayınlandı. AKP’li Rize Belediye başkanı ‘Kürt kadınları kuma almayı’ önerdi. Soruşturmalar nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı krizi yaşandı. AKP’nin istemediği orgeneral için Cumartesi günü tutuklama kararı çıktı. Pazartesi AKP’nin adayı belli olunca tutuklama kararı kaldırıldı. Böylece ilk kez YAŞ’a hukuken hileli müdahale edilmiş oldu. İstihbaratçı ve Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Türkiye’deki ‘gerçek derin devlet olan cemaat yapılanmasını ifşaa ettiği’ Haliçte Yaşayan Simonlar kitabını yayınladı. KPPS’de hepsi eş-dost-akraba olan adayların tam puan aldığı ortaya çıktı. BONO konserinde stadyumu dolduran binlerce izleyici Egemen Bağış’ı yuhaladı. Recep Tayyip Erdoğan referandumda Hayır diyecekler için ‘Darbeciler’ dedi. Referandumdan %42 Hayır %58 Evet çıktı. Başbakan yaptığı teşekkür konuşmasında ‘Okyanus ötesine de’ teşekkür etti. ABD’de Türkiye Milli Basketbol takımı 2. oldu. Maç sırasında Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül yuhalandı. Bekir Coşkun Habertürk gazetesinden kovuldu. KPSS Skandalı yargıya taşındı. ÖSYM Başkanı iddiaları kabul ederek istifa etti. İstanbul Tophane’de resim galerileri taşlı-sopalı gruplarca saldırıya uğradı. Gülen cemaatinin maskesini indiren Hanefi Avcı, Devrimci Karargâh örgütüne yardım yataklıktan gözaltına alındı. HSYK Seçimlerini Adalet Bakanlığı’nın blok listesi kazandı. Frankfurt’taki ikinci Deniz Feneri davasında başsanıklar Zahit Akman ve Zekeriya Karaman olarak dosyaya girdi. Abdullah Gül ‘Alevi kökenli rektör bile atadım’ dedi. Abdullah Öcalan hükümetle genel seçimler için 6 maddelik protokol imzaladıklarını açıkladı. Recep Tayyip Erdoğan Muammer Kaddafi’de ‘İnsan Hakları Ödülü’ aldı. Burhan Kuzu’ya üniversite öğrencileri tarafından yumurtalı saldırı yapıldı. Egemen Bağış’a da yumurtalı saldırı yapıldı. Abdullah Gül yolsuzluk iddiasına muhatap Kayseri Belediye Başkanı’na kefil oldu.

Askerlerin geleneksel Atatürk koşusuna Ankara Valiliği izin vermedi. Türk Silahlı Kuvvetlerinde emekli ve muvazzaf tam 103 general cezaevinde tutuklu olarak yargılanıyor. Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin tutuklanmasına neden olan cep telefonu kayıtlarının Emniyette ‘sehven’ yüklendiği ortaya çıktı. Balyoz Davası’nın ana kanıtlarından olan 51 ‘no’lu DVD’nin Adliye’de kaybolduğu ortaya çıktı. HSYK Atama Kararnameleri, Özel Yetkili Savcılıklar ve Hâkim atamalarında, Adalet Bakanlığı’nın blok üyelerinin istisnasız aynı kararları verdiği kanıtlandı. Mehmet Haberal’ın tazminata mahkûm ettirdiği Hâkimler, Mehmet Haberal’ın tahliye müracaatına bakmak için görevlendirildi. Recep Tayyip Erdoğan gazeteci Nuray Mert’e ‘Namert’ dedi. Genel Seçimler yapıldı. AKP %49,1’le 1. parti oldu. CHP’nin adayları Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’la ilgili tahliye kararı vermeyen mahkeme kararı üzerine, CHP TBMM’de yemin etmeme kararı aldı. 2002 yılında kendisi için kanun değişikliği yapılan ve TBMM yolu açılan hükümlü Recep Tayyip Erdoğan, benzer durumda olan milletvekilleri için ‘Herkes yargının kararına uyacak’ dedi. CHP’nin geri adım atmaması üzerine ‘Tükürdüklerini yalayacaklar’ dedi. Konuşmasını yaptığı sırada deprem olan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’nin yeni anayasayı mutlaka yapacağını söyledi.

BDP Grup toplantısını Diyarbakır’da yapıyor. Abdullah Öcalan hükümetle sözleşme imzaladıklarını söylüyor. Hükümetten yalanlama gelmiyor.

%11 büyüme açıklayan TUİK’in beyanı sonrası 60,1 milyar dolar açık vermiş Türkiye ekonomisi için Financial Times ekonomi yazarları: ‘1 satıp 5 alan Türkiye ekonomisinin cari açığı 2011 yılsonu 100 milyar dolara ulaşacaktır’ tahmininde bulunuyor.

***
Bild, Washington Times, Newyork Times, Financial Times, Le Figaro, Daily Telegraph gibi yabancı basın organlarının son 2 yıllık Türkiye manşetleri yukarıdaki şekilde… Buraya kadar üşenmeyip okuduysanız teşekkür ederim. Çünkü hepsini tek tek çıkarıp çevirmem kolay olmadı. Bu tablodan utanmak insan olmanın ön şartı, bu tabloyla övünenlerden utanmaksa insan olmanın temel gereğidir.

Paradan 6 sıfır atılınca paranın değerlendiğini sanacak kadar iktisadi bilgisi olanlar için övünç sayılacak %11 büyümeyle ilgili gerçeklerse;

TÜİK %11 büyüdüğümüzü açıkladı. Ancak listenin 2. sırasında Angola, 3. sırasında ise Estonya’nın olduğunu açıklamadı. Ayrıca %11 büyümüş bir ülkede asgari ücrete neden %5 ve memur-emekliye %4 zam yapıldığını da açıklamadı. Ve %11 büyüyeterek rekor kıran ülkede her nasılsa, tüketici kredileri ve kredi kartlarında sınırlama, tehdit ve iptal gibi seçenekleri dayayan bir BDDK taslağıyla bankaların boğuştuğundan da bahsetmedi. Neyse; bunlar zaten belli bir çoğunluğun çok umrunda değil, ben size ESAS NELERİN BÜYÜDÜĞÜNÜ haber vereyim.

* Genelevlerde çalışmak için Valiliklere başvuran hayat kadını sayısı BÜYÜDÜ. İçişleri Bakanlığı ve Hıfzısıhha Müdürlüğü’nün resmi rakamlarına göre; 2006 ile 2011 arası Valiliklere ‘Hayat Kadını Vesikası’ almak için başvuran fahişe sayısı tam %182 arttı. (Toplumsal ahlakın temini Sansürle, türbanla, camiyle, Cuma’yla, heykel yıkmakla, ressam bıçaklamakla, sahtekâr münafık cemaaterin kâğıttan Müslümanlığının yeşil dolarlarına seccade diye selam durmakla olmuyor.)

* Bu köşede daha önce de yazmıştım. 2006–2011 arası yaşanan HIRSIZLIK oranları % 285 artarak BÜYÜDÜ. Yani Türkiye’de her beş dakikada bir 6 ev ya da işyeri soyuluyor. (Keriz Fenerlerini sümen altı etmekle, Kayseri yolsuzluğuna kefil olmakla, ‘Hırsız ama bizdendir’ anlayışıyla olmuyor.)

* Adalet Bakanlığı’nın son rakamlara göre Türkiye’deki TUTUKLU sayısının HÜKÜMLÜ sayısından fazla olduğunu açıkladı. Ayrıca Adalet Bakanı Sadullah Ergin bizzat kendi ağzıyla, son yedi yılda suçlu sayısının %100 ARTTIĞINI itiraf etti. (Hizbullah’ı salmakla, Hüseyin Üzmez’in başını okşamakla, hukuku kendime göre çevireyim diye uğraşırken adam gibi bir TCK çıkarmaktan yoksun kafalarla olmuyor.)

* 2. Dünya Savaşı sonrası olağan üstü hallerde kurulan Nürmberg Mahkemelerinde ortalama tutukluk süresi 1,5 yıldır. Yakın tarihimizin Yassıada duruşmalarında ortalama tutukluluk süresi 9 aydır. Ergenekon-Balyoz duruşmalarındaysa, tam 4 senedir TUTUKLU olarak yargılanan sanıklar var. Silivri-Hasdal cezaevlerinin hücre sayısı BÜYÜDÜ. (Dört senedir hala delil toplayamamış kolluk kuvvetlerinin suçu sanıklardaymş gibi Âlice Harikalar Diyarında oynamakla olmuyor. AİHM’de kepaze edilmiş Türkiye’nin normalde Hâkimlere rücu eden tazminat cezalarını Hazine’den karşılama değişikliğini yapan AKP’dir. Yani yanlış kararların maddi ceremesini de hepimize ödetiyorlar.)

* Lisanüstü eğitim almış ve akademik kariyer yapmak üzere arayışta olan nitelikli bilim adamlarımızın ABD ve AB ülkelerindeki üniversitelere müracaat oranları BÜYÜDÜ. Bu ülkeden bir an evvel kaçıp olağan şartlarda bilimsel çalışmalar yapmak, bilime ve araştırmaya önem verilen bir ülkede insanlık için çalışmak amacında toplanan akademisyen sayısı BÜYÜDÜ. (Mantar gibi betondan üniversite açıp içini boşaltarak imamlardan dekan, ilahiyatçılardan rektör atarsanız; ÖSYM’nin başkanı kimyagerken ve Milli Eğitim Bakanı ‘öğretmen’ bile değilse normaldir.)

* Cari Açık rekorlar üstüne rekorlar kırarak büyümeye devam ederek BÜYÜDÜ. Yılın sadece ilk beş ayında 60,1 milyar olan cari açığın yılsonuna kadar 100 milyar dolara ulaşması tahmin ediliyor. Yani peşkeş tezgâhtarla kurnaz tüccar karışımı Mali politikalar sayesinde 1 satıp 5 almak zorunda kalan bir ülkedeyiz. Bol kesenden atıp tutmakla, MB rezervleriyle avunmakla olmuyor. Elde avuçta ne varsa satıp savıp kiralayıp Borsa’nın %64’ünü, Bankaların %57’sini, KİT’lerin %71’ini yabancılara devretmekle değirmen bu kadar dönüyor.

Ve son iki yıldır PKK’nın pusu, mayın, karakol baskınları yüzünden şehit sayımız 89, gazi sayımız 271, hayatını kaybeden sivil vatandaşımız 19 ve yaralanan sivil vatandaş sayımız 129’dur.

Analar Ağlamasın diye diye anamızı ağlatıyorlar… Dünya farkında, biz farkındayız ve farkında olması gerekenler; ALLAH AŞKINA, NE ZAMAN UYANACAKSINIZ?


Murat ARSLANTÜRK, 5 Temmuz 2011
msarslanturk@yahoo.com
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ne Zaman Uyanacaksınız? / Murat ARSLANTÜRK

İletigönderen Sabırlı_Vatandaş » Çrş Tem 06, 2011 23:46

Bu gece bir Zaman yazarının "ekonomi" konferansındaydım. Öncelikle yanılmışım, ekonomiden çok siyaset konuştu. Sanki milletvekili adayı olamamış da acısını dinleyicilerden çıkarır gibi de bir üslubu vardı. %90 hükumeti övdüyse, göstermelik bir %10 da eleştirdi. Şu kadarını söyleyeyim, adamlar gerçekten işi biliyor. Hitap, toplumu yakalama, bam telini bulma, inceden gönderme(!), göndermeyi yaparken toplumu okşayıp Cumhuriyet tarihini ve Cumhuriyet'in ilkelerini değersizleştirme. Bu konuda iyiler çünkü hepsi halkın içinden geliyor. Toplumun kırılgan noktalarını iyi bilip, ne duymak ve görmek, daha doğrusu neye inanmak istediğini biliyorlar. Bunları yaparken en büyük kozları da gerçekten toplumsal hafızanın zayıflığı ve milletimin onyıllardır yaşadığı ezilmişlik. Bunu iyi kullanıyorlar. Adam bazı cemaatlerin muhafazakar bir tavır sergileyip MHP' yi desteklemesine "bazı cemaatler zina yapanların partisini bile destekleyebiliyor" şeklinde vurgu yapabiliyor aklınca, ama hafıza şunu uyarmıyor: Zinayı kim yasallaştırdı? Ukalalığı sadece bu da değil:

Adam açık açık fetullaha yapılanlardan dert yanabiliyor. Dağdaki garibanı alıp okutan adamı vatanından etmişler! Duy da inanma. Kurtuluş yıllarından "zaten kaybedilmiş bir şey yoktu, ben bu yıllara kuruluş yılları demeyi yeğliyorum" diyor.Buradan da cemaat ve taraftarlarının bağımsızlığın, Türk istiklal ve Cumhuriyeti' nin bir kazanım olmadığı görüşünde olduğunu anlayabiliriz. Konuyla alakalı alakasız her yere yeni anayasayı soktu zavallım. Ekonominin daha iyi olması için yeni anayasa şartmış mesela. Neden, Ergenekon tabi. Neymiş, Ergenekon bu ülkenin önünü tıkıyormuş. Ekonomi şahlanmış, neymiş ergenekon zihniyeti bu hükumetin ve bu milletin başarılarını başarısızlık olarak pazarlıyormuş, Erbakan'ın ağır sanayi hamlesinde yaptıkları gibi değersizleştirip "Ti'ye alıyormuş bu zihniyet" (buna karşılık o cari açık ve ithalat oranlarımızı neremize sokarız bilmiyorum), 28 Şubat'ın düğmesine basan Ertuğrul Özkök 'ün hala dışarıda olduğu bir ülkede ergenekonun bittiğinden de bahsedemezmişiz. Cari açık bir problem değilmiş. Ayrıca zavallım ülkede milli bir üretimin olmamasından tamamen montaj endüstrisine dayandığından bahsetti, dolayısıyla cari açığın suçlusu da millet oldu. Hem sanki ülkede milli birşey bırakılmış gibi. Limanlar da önemliymiş, ihracatın artırılmasında limanlarımızın lojistik ağımızla daha entegre olması önemliymiş, sanki o önemli limanlardan bizim olan kalmış gibi. Kemal Derviş ve üçlü koalisyon milleti boyunduruk altına almış, ülkeyi IMF kontrolüne bağlamış da bu hükumet gelip hepsini düze çıkarmış. Sanki hükumetin programı dervişin programı değilmiş, bu özelleştirmeler dervişin ittirmeleri değilmiş gibi.Doğu sorununa zaten hiç değinmedi, adı bile geçmedi. Varsa yoksa para-ekonomi-anayasa-herşey süper ve tabi ki imparatorluk edebiyatı. Gösterilen bazı tepkileri de ekonomi konusunun dışında şeklinde basitleştirdi.

Uzun lafın kısası: Mustafa Bey elinize emeğinize sağlık. Bu yazdıklarınızı her sabah her vatandaşımızın en az bir kere okuyup, en az 5 dk da üzerinde düşünmesi, gün boyu karşılaştığı gelişmeleri bunlar ışığında tekrar değerlendirmesi, dersler çıkarması, sonuçlara varması ve harekete geçmesi lazım. Yani saksıyı çalıştırmamız lazım ki o da zor iş be.Bizi kasar. Bizim yerimize düşünenler karar verenler var nasılsa. Ben bilmem beyim bilir hesabı başımızı eğer, önümüze konanı yeriz.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Kullanıcı küçük betizi
Sabırlı_Vatandaş
Salık Takımı
Salık Takımı
 
İletiler: 101
Kayıt: Cmt Tem 31, 2010 9:42


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x