
Biz meselenin, iki siyasi parti genel başkanı arasında cereyan eden polemik tarafıyla ilgilenmiyoruz. Fakat Osmanlıcılık hatta Neoconculuk gibi Neo Osmanlıcılık meselesi de artık bir proje olarak uygulanmaya konulmuştur!
Esasa girmeden önce hatırlatalım ki Erdoğan, kısa bir süre önce, AKP Gençlik Kollarının Ankara kongresinde, Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımının çaldığı Osmanlıyız marşına eşlik etmişti. Bu marşı, TSKnın Mehter Takımı çalsa, kimse eleştirmez, ancak cumhuriyetin temelleri olan Anayasanın başlangıç ilkelerini değiştirmek istediğini, bir taslakla ortaya koyan ve sık sık Osmanlıcılık edebiyatı yapan bir siyasi partinin genel başkanı ve gençleri Osmanlıyız diye marş söylerse, bunun masum bir tarih sevgisinden ibaret olduğunu kimse söyleyemez.
* * *
Biz tespitimizi bugün değil, yıllar öncesinden yapmış ve son günlerde de Bugün için Osmanlıcılık yapmak, Büyük İsrail projesine hizmet etmek demektir. Çünkü, Büyük Orta Doğu Projesinin haritasını Yeni Osmanlı coğrafyası diye gösteriyorlar. Aslında o harita, Büyük İsrail haritasıdır uyarısında bulunmuştuk.
Türkiyede gerek devlet kadrolarında gerekse güdümlü siyasi partiler ve güdümlü toplum kuruluşlarında öyle dengeler kurulmuştur ki, artık süreç Neoosmanlıcılık için işlemektedir. Öyle ki, Orta Doğu barışını sağlamak görevinin liderliği, yani taşeronluğunun ABD tarafından Türkiyeye verildiği bu ülkenin sözcüleri tarafından resmen açıklanmaktadır!
Fakat yine de ülkenin siyasi dengeleri bu iş için yeterli görülmemektedir. Meselâ Tayyip Erdoğan, her ne kadar Fatih, Yavuz ve Kanuni ile övünse de, son tahlilde Türk Silahlı Kuvvetleri dengesini hiçbir zaman ihmal etmemekte, dolayısıyla dışarıdan dengeleri değiştirmek isteyenlere güven vermemektedir.
* * *
Bunun için Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde psikolojik operasyon boyutunu da aşan fiili bir bölme çabası dikkat çekmektedir! Ancak Genelkurmay Başkanlığı konuyla ilgili olarak Türk Silahlı Kuvvetleri, gelişmeleri büyük bir dikkatle izlemekte olup, kendisini tahrik etmek isteyenlerin amaçlarına hiçbir zaman alet olmadan, emir ve komuta birliği içinde bir bütün olarak, dimdik görevinin başındadır ve başında olmaya da devam edecektir. Bizim en büyük gücümüz, Türk milletinin ordusu olmamızdan gelmektedir açıklaması yapmış idi.
Demek istediğim şu ki TSK, Cumhuriyetin ordusudur, Osmanlının değil.
Komutanlar, NATO çerçevesinde Osmanlıcılık yaparlarsa, kendilerini inkâr etmiş olurlar.
Dolayısıyla, bir ABD projesi olarak Yeni Osmanlıcılık, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından benimsenemez. Bunu bilen proje uygulayıcıları, ister istemez bazı dengelerin aleyhte olduğunu görmekte ve acele etmemektedir. Şu anda Türkiyenin kendileri için pek tekin bir ülke olmadığını da bilmekte, TSK üzerindeki operasyonun tamamlanmasını beklemektedirler.
Gerçekten de bu işin sonu nereye varır
Allah bilir!
Ancak Türk evladına ve TSKya düşen, sonuna kadar Türkiye cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmektir!
* * *
ABD, Gölge CIAnın adamı diye tanıtılan George Friedman, Türkiyenin Osmanlıcılık yapmasını isterken, Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuşun tespitiyle bir konjonktür partisi olarak kurulan AKPyi ve tabii ki en başta Tayyip Erdoğanı kullanmak istemektedir.
Fakat, içeriden ve dışarıdan dengeleri takip edenlerin en çok korktuğu kişi yine de Tayyip Erdoğandır. Ya askerlerle birlikte davranırsa, ya tersine bir tasfiye hareketine girişirse, ne olur o zaman Neo Osmanlıcılar?
Arslan Bulut