Neoliberal Devlet Yasalaşırken / Nihal KEMALOĞLU

Neoliberal Devlet Yasalaşırken / Nihal KEMALOĞLU

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Oca 19, 2011 22:43

Neoliberal Devlet Yasalaşırken

Seçimlere 5 ay kala Başbakan 'muhafazakar popülizmin' gözünü çıkartırken Meclis'te kabul edilen yasalarla da neoliberalizmin bürokrasisi kurumsallaşıyor.

Başbakan 'milli iradeyi' seçimlere kadar daha da 'kitleselleştirecek' kurnaz popülist beyanatlarını art arda devreye soktu.

'Ecdadımızın sızlatılan kemikleri', 'kötülüklerin anası içkiyle mücadele', 'arkaik heykel düşmanlığı', '90 bin şehit vermeye hazır milli ruhumuz' söylemi geniş kitlelerin nabzına tatlı şerbet olarak gitmeye başladı.

Bunların üzerine 'kamuda çalışanlara neden türban hakkı olmasın' tartışması ve anayasayı illa 'milli irade' yapacak dayatmasının geleceğinden şüphe yok.
Milliyetçi, muhafazakar geleneğin ilkel ve çok tehlikeli 'saf ve temiz soy, sop, gen' söylemini yeniden üreterek; geniş halk kesimlerini heyecanlandırarak etkisizleştirip, sosyal adalet, eşitlik ve hak taleplerini siyaset dışına savuşturması muhtemel...

Bu arada iktidar muhalifleri de polisiye yöntemlerle, CSI teknikleriyle tespit edilip başta protestocu öğrenciler, emekçiler, HES karşıtı yerel halk, Galatasaray'lı taraftarlar olmak 'organize iş, karanlık örgüt, patolojiklik' suçlamalarıyla gereken adli takibata uğrayacaklardır...

Yani önümüzdeki süreç, başbakan= hükümet=meclis=devlet=milli irade=tüm siyasi alan kılacak hegemonya inşasına tahsis edildi.

Ve 'tek doğrunun' yani iktidarın 'doğrusunun' bütün hayatı kuşatarak, hukuk, siyaset, özgürlükler, bilim, sanat, kültür ve toplumun üzerine tartışmasız 'tek otorite' olarak yerleşmesinin de takvimi olacak.

Kayıtsız şartsız ve koşulsuz iktidarın 'doğrularını' kabullenmiş rıza toplumunun dönüşümü kadar yürütmenin yargıyı kapsayarak, parlamentoyu saf dışı bırakarak, ekonomik üst kurulların yönettiği piyasacı devlet yapılanmasında da iktidarın acelesi çok.

Kamu kaynaklarını sermayeye aktaracak hukuki ve yasal düzenlemelerle dolu yasa tasarıları peşi sıra Meclis'e sevk ediliyor ve gündem bile olamadan şıp diye meclisten geçiyor.

İş hayatını baştan un ufak eden Torba Yasa'yla çalışanlar temel ve kazanılmış haklarını geriye dönüşsüz kaybederken, ucuz ve genç emek piyasaları yasal çerçeveye alınacak...

Böylece küresel sermayenin sözünden çıkmayan iktidar cevvaliyetle Çin standartlarında düşük maliyetli 'köle' işçi projesini gerçekleştirmiş olacak.

Meclise gelen bir diğer düzenleme Anayasa Mahkemesi'ne ilişkin görünüyor ama fiiliyatta Yargıtay ve Danıştay'ın yargı hükümlerini kesin ve itirazsız geçersizliğe taşıyacak.

Anayasa Mahkemesi'ne tanınan olağanüstü yetkilerle 'kamu yerindelik denetimi' yapan Danıştay ve Yargıtay'ın kararlarına karşı süper temyiz ve nihai hüküm verebilecek.

AİHM'de bile olmayan bu yetkilerle nasıl bir yargı birliği ve dengesi kurulacak bilinmiyor ama 'piyasacı devletin' yargı düzenlemesinin tam da böyle tasarlandığını bilen biliyor.

Tabii ki AYM'nin 'yasama' ve 'yürütme' üzerindeki denetim görevi de yasaları 'esastan' görüşme yetkisini kaldırılarak bitiyor.

Yani yürütmenin kararları 'anayasanın değiştirilemez hükümlerine aykırılık' nedeniyle iptal edilmeyecek, yasama, yürütme ve yargı 'milli iradeye' bağlanmış olacak.

Dolayısıyla 'neoliberal devlet yasalaşırken' iktidarında seçim takvimine 12 Eylül referandumunun aşındırılmış 'ileri demokrasi' ya da artık foyası çıkmış '12 Eylül'le hesaplaşma' jeneriğiyle girmesi beklenemez.

Elbette, şoven dilin 'milli değerler, aile, maneviyat mukaddesat' popülizmi ayyuka çıkartılınca kitlelerin kanının coşacağını ve oy bloklarının 'milli bünyeye' zahmetsizce yapışacağını tahmin etmek zor değil...


Nihal KEMALOĞLU, 18 Ocak 2011, AKŞAM
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Neoliberal Devlet Yasalaşırken / Nihal KEMALOĞLU

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Oca 22, 2011 22:16

Çalışanın Başına Örülen 'Torba Yasa'

OECD'nin tavsiyesine uyarak, 'düşük maliyetli genç işgücü' üreterek uluslararası piyasada rekabete niyetlenen Türkiye, tüm çalışan haklarını torba yasada boğarak Meclis'e getirdi.

Torba yasayla 12 Eylül darbe yönetiminin bile el sürmeye cüret edemediği temel haklar tasfiye edilip piyasacı çalışma rejimine geçiş sağlanacak.

Açıkçası kuralsız ve esnek çalışma, özel sektör kamu demeden tüm çalışma alanında alternatifsiz tek model olarak uygulanırken fiiliyattaki 'insan sömürüsünü' tasavvur dahi edemeyeceğiz.

Bütün vasıflı vasıfsız genç kuşakların iş güvencesi, emeklilik hakkı, 'hızlı sermaye birikimine' katılarak sermaye karlılığına dönüştürülecek.

Rantçı belediyelerin devlete ödemediği devasa borçlarıyla, karlarını katlayan büyük holdinglerin vergi borçlarının affedildiği torba yasanın çalışanların bütün kazanımlarını ellerinden almasına, 'uysal kamuoyu!' ses etmiyor.

Kadrolu ve güvenceli istihdam herkesin dedesinin zamanında kalırken, çocuklarımızın kolayca atılan/satılan/kiralanan 'insan yığını' halinde piyasalara terk edileceğinden kimsenin haberi olmasa gerek!

'İş gücü maliyetlerini azaltmak' üzere ister emekçi ister üniversite mezunu bütün gençlerin geleceklerinin paramparça edilip tıkıştırıldığı torba tasarı Meclis Genel Kurulu'na geldi.

Torba yasanın stratejik hedeflerinden biri Hindistan ve Çin standartlarında 15-29 yaş arası genç ve çok ucuz emek piyasasıyla yabancı sermayenin ucuz üretim coğrafyası olmak var.

Bunu nereden mi anlıyoruz, 18-29 yaş arası gençleri işe alan işverenler 'teşvik olarak' sigorta prim ödemeleri yapmayacaklar.

Sigorta primleri işsizlik sigorta fonunda birikmiş bütün işçilerin hakkı olan 48.5 milyarlık fondan sermayeye aktarılarak sağlanacak.

Bu demektir ki kurumlar sigorta maliyetinden kurtulmak için 30 yaş ve üstü işçiler, işyerlerinden atılarak yerlerine genç işçiler doldurulacak.

Böylece yetişmiş, tecrübeli işçilerin birikimleriyle kapı dışarı edilmeleriyle, açgözlü üretim sektörlerinde iş kazalarının sayısı patlayacak.

Yine 25 yaş altı işçilerin iş sözleşmesindeki deneme süresi nedense iki aydan altı aya çıkarılarak 4 ay çalıştırılıp işten çıkartılmaları torba yasaya konmuş. Belli ki kısmi ve kısa süreli işlerde çalıştırılacak genç işçiler 'deneme süresi' diye bol bol sömürülecek.

Diğer bir düzenleme eskiden asgari ücrette 16 yaş olarak belirlenen sınır, 18 yaşa çekilerek 16-18 yaş aralığındaki 650 bin gencin ücreti 90 lira düşürüldü. Ayrıca meslek lisesi stajyerlerinin haftanın 4 günü 11 saatlik sağlıksız koşullarda çalışma karşılığı 238 TL olan maaşları 188 TL'ye indiriliyor. İşveren isterse üç aylık zaman dilimlerinde de işçi çalıştıracak, 'çağrı üzerine çalışma', 'evden çalışma' tanımları gelirken tabii ki sosyal güvence, kıdem tazminatı, yıllık izin de sermayenin cebine gidiyor.

Kamuya gelince biraz şanslıysa 1 yıllık sözleşmeli, değilse bir ayağı dışarıda 'taşeron' oluyor, duruma göre kurum kurum 'ödünç' veriliyor ve 'hangi iş' denk gelirse onu yapıyor.

Sözleşmeliyse bir yıl sonra 'ne olacağına' sübjektif amir sicili ve göreceli performansa tabii tutularak karar veriliyor.

Torba yasayla 50 bin belediye işçisi işlerinden alınarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 'taşra' teşkilatlarında sürgün 'hizmetli' olarak çalışacaklar.

10.5 milyon insanın kayıtdışı çalıştığı ülkemizde 'genç işsizliğe' çare olarak iddia edilen torba yasa esnek ve güvencesiz çalışma modelini yasalaştırmakla kalmıyor; ekonomik, siyasi örgütlenme gücü olmayan, demokratik ve sosyal haklarını kaybetmiş, hayatına 'iradesini' yansıtamayacak büyük, geniş, sessiz kitle yapımını da kolaylaştırıyor.


Nihal KEMALOĞLU, 20 Ocak 2011, AKŞAM
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Neoliberal Devlet Yasalaşırken / Nihal KEMALOĞLU

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Oca 25, 2011 13:58

Kıdem tazminatı tarih oluyor

DİSK Başkanı'nın açıklamaları sonrasında kıdem tazminatının kaldırılması yeniden kamuoyunun gündemine taşındı.

Hazırlanan tasarıya göre kıdem tazminatı kaldırılıyor. Yerine ne konulacağı ise henüz belli değil. Üç alternatiften bahsediliyor. Ya da belli olmasına rağmen ufukta seçim olduğu için net olarak açıklanmıyor.


Uzun zamandır aralıklı olarak kaldırılacağı konuşulan kıdem tazminatının kalkması seçimle birlikte yeniden gündemde.

Geçtiğimiz hafta sonu DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’nin seçim sonrasında kıdem tazminatının kalkacağını dair yaptığı açıklama konuyu yeniden gündeme taşıdı.

HÜKÜMETİN DÜZENLEMESİ HENÜZ BELİRSİZ

Hükümet cephesinde ise yeni düzenlenme ile ‘kıdem tazminatı’ yerine, bir tür ‘işsizlik bankası’ oluşturulması hedefleniyor. Her çalışan için çalışırken aldığı maaş tutarının üzerinden yapılacak kesintiye göre bir fon oluşturulması usulüyle çalışanın işsiz kalması durumunda bu fondan para alması planlanıyor.

Hükümetin planladığı sistemde kıdem tazminatı kaldırılarak İşsizlik Sigortası’ndan yararlananların sayısının üç kat artması öngörülüyor.

İşsizlik ödemesinin tavanının, brüt asgari ücretin iki katına kadar artırılması planlanıyor. Bu durumda İşsizlik Sigortası’ndan yararlanma sürelerinin prim ödenen gün sayısının yarısına kadar uzatılması, İşsizlik Sigortası’ndaki bu genişlemeleri karşılamak üzere, İşsizlik Sigortası işveren priminin 5-6 puan artırılması gerekiyor.

İkinci alternatif, her işçi için yatırılan primlerin ortak bir fonda toplanması ve işçilerin mevcuttaki kadar kıdem tazminatı almasını içeriyor.

‘Katılımlı Fon’ denilen üçüncü alternatifte ise, işçilerin bireysel hesaplarında izlenerek nemalandırmaya gidilecek. Bu kapsamda işverenin, işçiye kıdem tazminatı ödemek yerine, her ay işçinin fondaki hesabına, ücretin belirli bir oranında (yüzde 3-5) prim yatırması, işçinin de işten ayrıldığında fonda biriken parayı nemasıyla alması öngörülüyor.

UZMANLARA GÖRE İŞÇİ DE İŞVERENDE ZARAR GÖRECEK

Konuyu değerlendiren uzmanlar kıdem tazminatının kaldırılmasından tüm çalışanlar zarar görecekler; işçiler, gazeteciler kıdem tazminatını kaybederlerse memurlar da ikramiyelerini kaybederler.

DEVLET KARLI ÇIKACAK

Uzmanlara göre kıdem tazminatının bugünkü uygulaması gereğince sahip olduğu bir çok fonksiyonunu, kıdem tazminatı fonu getirilmesiyle kaybedecek. Kıdem tazminatı fonunun getirilmesiyle öncelikle çalışanlar zarar görecek, sonra işverenler zarar görecek bu işten en kârlı çıkacak olan ise devlet olacak.

HÜKÜMETİN EKONOMİK GÜCÜ OLACAK


Tıpkı TTF (Tasarrufu Teşvik Fonu) tıpkı KEY (Konut Edindirme Fonu) gibi devletin eline iç borçlanma için kullanabileceği bir fon daha getirilmiş olacak ve kurulacak kıdem tazminatı fonu ile devlet, 10 yıl süresince istediği gibi tek başına kullanacağı bir fona sahip olacak.

Kıdem tazminatı, işçinin işyerine ve işverene bağlılığının ödülü olarak verilirken kıdem tazminatı fonundan sonra artık işçinin işyerine ve işverene bağlılığı özelliği sona ereceği belirtiliyor.


GAZETEPORT, 25 Ocak 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Neoliberal Devlet Yasalaşırken / Nihal KEMALOĞLU

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Şub 01, 2011 1:05

Şimdi de işçi aleyhine düzenleme yolda

Meclis’te görüşülmesine devam edilecek olan af tasarısıyla dengeler bozulacak.

Tasarının yasalaşması durumunda hükümet, İşsizlik Fonu’nu işverenlerin kullanımına açarken, çalışanların kazanılmış haklarını elinden alacak.

Hükümet, seçim öncesi toplumun geniş kesimleri için çıkardığı “af” tasarısına eklediği maddelerle “işçilerin aleyhine, işverenin lehine” düzenlemeler yapacak. Tasarının yasalaşması durumunda hükümet, bir taraftan İşsizlik Fonu’nu işverenlerin kullanımına açarken, diğer taraftan da çalışanların kazanılmış haklarını ellerinden alarak işverenlere büyük kolaylıklar sağlayacak.

Meclis’te hafta içinde görüşmelerine devam edilecek torba af tasarısına ilişkin bazı görüşler şöyle:

Kamuda sürgün dönemi: Tasarıda yer alan “görev yerine bağlı olmaksızın çalışma” ve “geçici görevlendirme” biçimleriyle kamuda siyasi ve idari istismara açık sürgünleri teşvik edecek.

Belediye işçilerinin hak kaybı: Yerel yönetim işçilerinin başka kurumlarda görev başı yapmalarına ilişkin düzenlemede, işçileri devralan kurum işçilerin önceki idareden olan alacaklarından sorumlu tutulmayarak, işçi borçlarının ödenmemesinin önü açılacak.

İşçinin fonu özel sektöre: Hükümete, sermayeye kısa süreli esnek çalışma yöntemiyle kısa çalışma ödeneği verebilmek için İşsizlik Fonu’nun bir önceki yıl prim gelirlerinin yüzde 30’unu kullanma ve yüzde 50’ye çıkarma yetkisi verilecek.

İşveren primini işçi ödüyor: İşverenlerin ödemediği primler için uygulanan gecikme zammı affedilecek. Özel sektörde istihdam edilecek 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınların sigorta primlerinin işveren payı İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Bu durum 30 ve daha yukarı yaşlardaki çalışanları da işten atılma tehdidiyle karşı karşıya bırakacak.

Genç çalışana 80 lira kazığı: Asgari ücret hesaplamasında belirlenen 16 yaş sınırı 18’e çıkarılacak. Böylece 16-18 yaş arasındaki 200 binden fazla gencin asgari ücretleri yaklaşık 80 TL azaltılacak.

Sosyal devlet tırpalanıyor: Kısmi süreli çalıştığı için sigorta primi eksik yatanlar eksik süreyi 30 güne tamamlayacak ve farkı kendileri ödeyecekler. Ödememeleri durumunda devletin sağlık hizmetinden yararlanamayacaklar.

Şirkete prim zorunluluğu kalkıyor: Şirketler kadrolu işçi çalıştırmak yerine, sadece ihtiyacı olduğunda kısa süreli işçi çalıştıracak. İşçiler geriye kalan süreyi 30 güne tamamlamak için primini kendi cebinden yatıracak. Yatıramayan hiçbir çalışan, ömür boyu emekli olamayacak. Ayrıca işe alımlarda deneme süresi 2 aydan 4 aya çıkarılacak ve buna karşılık ücret ödenmeyecek.

Grev yasağı sürüyor: Sözleşmeli personelin, grev ya da propaganda yapması, desteklemesi yahut teşvik etmesi yasağı devam edecek. Buna karşın il özel idarelerinde çalışan yaklaşık 80 bin işçinin sendikasızlaştırılmasının önü açılacak.

Kamu çalışanına hak gaspı: Siyasal iktidarın “kadro kaldırma yetkisini” sık ve yaygın kullanabilmesine olanak tanınarak, temel memur güvencesi ortadan kaldırılacak ve siyasal iktidarın kamu personeli üzerinde yapacağı partizanca işlemlerin önü açılacak. Üst düzey kamu yöneticiliği için yeterli görülen 12 yıl hizmetin hesabında özel kurumlarda veya serbest olarak çalışılan süre dikkate alınacak. Böylece özel sektöre ve serbest meslek sahiplerine kamuda üst kademe yönetici olma yolu açılacak.

MURAT KIŞLALI / Cumhuriyet

İnternetajans.com, 31 Ocak 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x