İNAT
Bir tanımlamanın, seslenmenin ardından, sözün sonuna eklenen ”inat” sözcüğü, her duyduğumda içimi bulandırmıştır. İnadı o eyleme, duyuruya, anlatıma yakıştıramamışımdır. Örneğin, gündemde dolaşan inatlı sözlerden gelişigüzel derlediklerime kısaca bir göz atarsak:
“Atatürk’ü ve emanetini unutturmak isteyenlere inat...” diye başlayan tümce, Onuncu Yıl Marşı söyleyelim, İzmir Marşı okuyalım, Anıtkabir’e gidelim, Andımız’ı söyleyelim... gibi eyleme çağıran sözlerle sürüyor. “Ulusal bayramları unutturup, yasaklayarak, silmeye çalışanlara inat... Dinci yobazlara inat...” böyle başlayan tümcelerin sonu hep bir ortak eylem çağrısıyla ...