Şener...
"Cumhurbaşkanı bana dedi ki" veya "Baykal beni arayarak şöyle dedi" diye başlayan afilli cümleler kurup, ego rüzgarı estirmeyi sevmem... Gazeteci kimliğinin verdiği bu diyalog imkanını, matah bir özellikmiş gibi sunmayı doğru bulmam.
Ama bugün istisna...
İstisnai bir durum var çünkü.
Dün bir telefon... Abdüllatif Şener.
İktidardakiler beni anca, "seni mahkemeye verdim, süründüreceğim" diye arar... Abdüllatif Şener ise, "teşekkür etmek için" aradığını söylüyor...
"İstisnai durum" dediğim bu.
"Abdüllatif Şener, aysbergin görünen yüzü, vicdan muhasebesi ...