News of GuncelMeydan

En Çok Kullanılanı; El Bombası!

Öncelikle Türk milletinin başı sağ olsun. Afyon şehitlerimizin yakınlarına da, sabırlar olsun.
Apaydın kampı, Şam’da, Suriye halkının kanı ile abdest aldıktan sonra, namaz kılmak, gelip giden ABD gizli servis yetkilileri, Apaydın Karargâhına izin vermiyorum açıklamaları v.s.

Bunların hepsini alt alta topladığınızda, aklınıza; bu el bombaları nereye sevk edilecekti, şüphesi düşmüyor mu?
Benim tahminim, gecenin bir yarısında el bombası sayımı, hiç akıl işi değil. Em. General Solmaztürk’ün açıklamalarından da, öğreniyoruz ki, ...

ÇİÇEĞİ BURNUNDA VALİ
Hollandalı Bakan, Kilis'te Suriyeli sığınmacıların kaldığı konteynır kenti ziyaret etti. Rosenthal'ı, konteynır kente gelişinde Kilis Valisi Süleyman Tapsız ve Belediye Başkanı Abdi Bulut karşıladı.
Rosenthal: “Suriye'deki vahim durumdan dolayı ülkenize sığınan bu insanların sayısını bile duyduğumuzda ne kadar büyük bir sorunla karşı karşıya kaldığımızı anlıyorum. Suriye'de yerinden edilmiş insanların sayısının 2,5 milyona vardığını ve bunların önemli bir bölümünün de diğer komşu ülkelere gittiğini, bunların içinde Türkiye'nin başta geldiğini biliyoruz. Hollanda olarak üzerimize ...

14 Eylül 1921’de, “Yunan’a karşı şahlanma” için seferberlik ilan edildi. Bir gün sonra, Sakarya Zaferi’nin dünyada duyulmasını önlemek için İzmir’de telgrafa sansür koyuldu. (ERİKAN, Celâl: Kurtuluş Savaşı Tarihi, sf. 291 ve ÖZAKMAN, Turgut: 1881-1938 Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, sf. 130)

• Fethi Okyar, 1922’nin Temmuz ayı sonlarında barış görüşmelerinde bulunmak için gayrı resmi olarak Avrupa’ya gitti, eli boş döndü. (AKŞİN, Sina: Kısa Türkiye Tarihi, sf. 167)

• 22 Temmuz 1922’de, Ermeni Torkam komutasında, ...

14 Eylül 1921’de, “Yunan’a karşı şahlanma” için seferberlik ilan edildi. Bir gün sonra, Sakarya Zaferi’nin dünyada duyulmasını önlemek için İzmir’de telgrafa sansür koyuldu. (ERİKAN, Celâl: Kurtuluş Savaşı Tarihi, sf. 291 ve ÖZAKMAN, Turgut: 1881-1938 Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, sf. 130)

• Fethi Okyar, 1922’nin Temmuz ayı sonlarında barış görüşmelerinde bulunmak için gayrı resmi olarak Avrupa’ya gitti, eli boş döndü. (AKŞİN, Sina: Kısa Türkiye Tarihi, sf. 167)

• 22 Temmuz 1922’de, Ermeni Torkam komutasında, ...

TÖRE ve TÜRE
‘Töre’ye kimi çevreler değișik anlamlar yüklüyor olabilirler.
Toplumu topluluk olmaktan ayıran önemli bir ișlevi olmalı.
‘Tören’ler de ‘töre’lerin uygulama biçimlerindendirler.
O halde bir toplumu toplum olmaktan çıkarıp topluluklar olarak bölmek için, dğerleri yanında, törelere saldırmak ve törenleri kaldırmak etkin araçlar olarak kullanılabilirler.
Son yıllarda ulusal bayram kutlamalarına ilișkin uygulamalar bu bağlamda değerlendirilebilir.
Kimi zaman dolayımlı ve çoğu kez açık açık toplum olmaktan çıkarılmaya çalıșıldığımız, çıplak gözle görülebilecek boyutlara vardırılmamıș mıdır?
O arada, ...

Sözüm borca girmislere degil, "cocugumun okul taksidi"cilere degil, gazetecilik yapanlara degil, terfi ve rütbe bekleyenlere degil, derin izlem-gözlem, arastirma-gazetecilik sevdalilarina degil! Bu ülke yaniyor! Yangin var! Yangin ve acil durum yönetmeliklerine uyulacak.

Tartisma ve degerlendirme zamani degil, teyze ve amcalara durumun aciliyetini anlatma zamani degil, teyze ve amcalari ve mümkün oldugunca cok sayida masum insani güvenli bir yerde toplama zamani.

O bayrak Dogu'da indiyse, Bati'da da inmistir. TBMM'de ve Genelkurmay'da inmistir. Yok efendim "Iran ve ...

Yüksekovahaber.com'un TFF Yalanı!

http://www.susmazkalem.com/2012/09/yuks ... yalan.html

PKK terörünün doruk noktasına ulaştığı şu günlerde, Yüksekovahaber.com sitesinde yer alan bir haber dikkatimizi çekti. Bu habere göre Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde düzenlenen bir halı saha turnuvasına Türkiye Futbol Federasyonunun Van bölge müdürlüğü sponsor olmuştu.

İlk bakışta bu olay son derece normal gibi gözüken bir durumdu. Sonuçta TFF’nin görevi futbolun Türkiye’nin her tarafında gelişmesini sağlamaktır. Eğer bir yerde Türk futbolunun gelişimini sağlayacak organizasyon ...

Ermenilerden Özür Dileyenler


14 Aralık 2008 tarihinde kendi kendilerine aydın diyen bazı kişiler medyada ve internet ortamında bir kampanya başlattılar. Kamuoyuna duyurdukları bildiride şunları yazdılar:

“1915’te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı Büyük Felâket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor.

Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”

Bu kampanyanın öncülüğünü yapan Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Baskın Oran, Dr. Cengiz Aktar ve gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu, herkesi yukarıdaki ...

Bu Fotoğrafın Hesabını Kim Verecek?

Bu fotoğrafın hesabını kim verecek?

"Ne Mutlu Türküm Diyene" yazısından rahatsız olan Abdullah Gül mü?

Şehitlere "kelle" diyen Tayyip Erdoğan mı?

Terörle mücadele eden kadroları Silivri'de çürütülen Necdet Özel mi?

Abdullah Öcalan'a lider muamelesi yapmaktan gocunmayan Hakan Fidan mı?

Geçiniz.

"Sağduyulu davranılarak, provokasyona izin verilmedi, daha büyük olaylar önlendi"

şeklindeki açıklamaları, dağ tepesinde kahve içirdiğiniz medya zibidilerine saklayınız.

Bu ülkede, şehit analarına, "vatan sağolmasın" da; "30 milyarın olsaydı burada yatıyor ...

Abdullah Gül zehirlendiğini niye gizliyor?

Pazartesiyi de bekledik ki.. Belki Cumhuriyet Savcıları harekete geçer, “Nedir bu Abdullah Gül’ün zehirlendiği iddiaları” diye YURT Gazetesinde yazan YURT’un sesi köşesinin “Keskin Kalem” ini sorguya çeker umuduyla..

Pazartesi savcılardan çıt çıkmadı.

“Keskin Kalem” dördüncü gün adeta feryat etti:

“Üç gündür, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e suikast düzenlenerek zehirlendiğini yazıyoruz. Kaynaklarımız çok sağlam. Deyim uygunsa bu bilgiyi iktidar çevrelerinin pilot kabininden aldık” diye...

Salı günü de savcılar harekete geçmedi.

Bugün Çarşamba... ...