
Ana hatlarıyla istenilen şu...
Türkiyeye Barzani ve merkezi Irak ile ittifak halinde, PKKnın tasfiye ettirilmesi için yol haritası!..
Sonuca ulaşılmak için de gerekli zeminin bir an önce hazırlanması.
ABD Başkanının Türkiyeye geliş tarihi, nisan başları olarak öngörülüyor. Yani yeni belediye yöneticilerinin görev koltuklarına yerleşmeye başladığı zaman. Zamanlamanın önemine gelince...
ABD kendi büyük hesaplarına uygun mekân için kafasındaki Türkiyeyi şekillendirmek zorunda ya... Bu şekillendirme PKKnın tasfiyesi, Barzaninin kabul görmesi ile gelişmiş bir bölge ortamı...
İşte bunun için şu önemli...
Diyarbakır başta olmak üzere, ilk olarak belediye yönetimleri PKK etkisindeki anlayıştan kurtarılmalı, yani AKP seçimleri almalı...
PKKnın tasfiyesini, Barkey raporunu kolaylaştıracak zemin beklentisi öncelikle bu... Kısaca bu Henri J. Barkeyin Obama yönetimine verdiği raporu hatırlayalım... Bay Barkey, başlığına Kürdistan Üzerinde Çatışmayı Önleme dediği raporunun en tepesinde,Türkiyede bir Kürdistan ilan ediverip şunları sunuyor;
Örgütün tasfiye süreci 5 etap...
1- Ankara-Erbil ilişkilerinin geliştirilmesi; böylelikle tüm yollarla PKK saflarından kaçışı hızlandıracak şekilde örgüt üzerindeki baskının artırılması.
2- Türkiyenin PKKlılara soruşturmaya uğrama kaygısı olmadan Türkiyeye dönmelerini ya da Kuzey Irakta kalmalarını sağlayacak şekilde af çıkarması.
3- Erbilin ve Washingtonın askeri yetkililerinin silah bırakan PKKlılara geleceklerini garanti etmesi; Iraktaki ABDli yetkililerin silah bırakma sürecini gözetecek bir mekanizma kurması ve PKKlıların silahlarını Türk subaylarının gözetiminde ve medya tarafından izlenecek şekilde ABDli subaylara teslim etmesi.
4- Bu adımlar atıldığında Bölgesel Kürt Yönetiminin Kuzey Irakta kalan silahlı PKKlılara artık izin vermeyeceğini ilan etmesi ve Hakurk, Zap, Kandil kamplarını kuşatarak hareketlerini ve ikmal sağlamalarını engellemesi.
5- PKKnın büyük kısmı silahsızlandırıldığında, örgütten geriye kalanlara karşı ABDnin kendi hava kuvvetlerini kullanması...
Türklere baskı yapılsın!..
Obamaya sunulan rapordan satır başları;
* PKKnın silahsızlandırılmasına paralel olarak Türkiyeye Kürt sorununu çözmesi için baskı yapılacak...
* Talepler karşılanmazsa PKK dirilir!..
* Küreselleşme çağında etnik azınlıkların kimliklerinden ve kültürel haklarından baskı altında olsalar bile vazgeçmeyecekleri... (Azınlıktan bahsediyor!..)
* Kürt sorununu demokratik şekilde çözmeyen bir Türkiye, ABye üye olamaz...
* Türkiyedeki Kürtlerle doğrudan diyalog kurulsun. (ABD yönetimi olarak!)
* Obama yönetimi, AB gibi, Kürtlerin yaşadığı yerlerde kalkınmaya yönelik yardımlarda bulunsun...
* Washingtonın eski tavrını değiştirerek Türkiyede şiddeti reddeden Kürt liderlerle ilişkiye geçmesi ve onları ABDye davet etmesi...
Kandildekiler beğenmedi!..
Özetle şöyle denilebilir;
ABD Türkiyede doğrudan temasta olacağı, azınlık haklarına da sahip, adı her an konmaya hazır bir federal altyapıyı rapor diye Türkiyeye sunuyor!.. PKK böylece ortadan kalkar, rıza göster, işimize bakalım! diyor... İşimiz dediği; kendi büyük çıkarları, yani bölgenin enerji yapılandırması... Karadenizde üsler, kıyı siyaseti, İran-Irak açılımları ve Afganistan-Pakistan hesapları... Türkiyenin daha teslim olmuş, daha çok üs haline gelmiş ABDleşmesi v.s.. PKK mkk diye kafa ütüleme. Al sana Barzani müttefik, kardeş kardeş oynayın, beni dinleyin hesabı...
Bu plana, siyaseti-ticareti ile Türkiyenin su başlarını tutanların bir itirazı olur mu?.. Ya Barzaninin?..
Ama PKKnın var. Kandilin tasfiyesi hesapları, buraya yerleşik terör ağalarını çıldırtıyor!..
Şu meşhur Karayılan diyor ki;
ABDye farklı yaklaşırız!.. Bu yanlışlıklar düzeltilmezse biz, halk olarak yeni bir değerlendirmeye gitmek durumunda olacağız...
Yani tehdit tam!..
Gel gelelim, plan yürümeye başladı gibi... Kandildeki eşkıya şeflerine kucak açacak barınak ülkelerin bile tespiti
yapılıyor...
Türkiyeden gelen somut yaklaşım ne diyecek olursanız?..
Var bir durumlar, yazacağız..
Behiç Kılıç, 12 Mart 2009