
Büyük bir özlem ve heyecan içerisinde Godot geliyor, Godot gelecek yüzler gülecek diye başımızda boza pişiriyorlardı.
Ve Godot sonunda çıkageldi.
Memleketin en çok satan büyük gazetelerinden biri, Godonun gelişini dokuz sütuna çektiği şu manşet ile selamladı:
- Welcome Mr. President.
ABDnin dostu bir ülkeye geldiniz. Ama son 8 yılda gönlümüz bir hayli kırıldı. Şimdi kırılan kalpleri onarma zamanı.
Diğer gazetinin manşeti ise şu şekildeydi:
- Helal sana Obama.
ABD Başkanı, Türkiyeye getirdiği hediye paketini önce Pragda 27 AB liderinin önünde açtı. Türkiyeyi ABye alın.
Doğrusunu söylemek gerekirse, dün George W. Busha Tanrının oğlu gözü ile bakanların, bugün Barack Hussein Obamaya Godot muamelesi çekmesi bizi pek de fazla şaşırtmadı.
* * *
Sabah erkenden Anıtkabire koşarak Atatürkün ruhuna fatiha okuyan Godot, şeref defterini imzalarken, Huzur içinde uyu atam, ülken emin ellerdedir, şahsen garantisi benim temennisinde bulundu.
Çankayada Abdullah dostu tarafından ağırlandıktan sonra TBMMye geçen Godo, milletvekillerine şöyle seslendi:
- Davos Fatihinin ülkesinde olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Artık dünya lideri bir Prime Ministerınız var. Liderliğinden çok etkilendim. Çok uyumlu bir kişiliğe sahip. Tak diye söyleneni şak diye yerine getiriyor. Onunla ne kadar övünseniz azdır.
Daha sonra, Mr. Tayyip Erdoğanla biraraya gelen Godo, silindir şapkası ile havada bir kavis çizip hediye paketini uzattı:
- Siz var, çok anlayışlı ve cömert bir insan olmak. Ben daha ülkenize adım atmadan, Iraktaki askerlerimizin topraklarınızdan geçebileceğini söylediniz. Şimdi ben var size yeni hediyeler sunmak. Siz de dersinize daha sıkı çalışmak. You can.
Muhalefet partilerinin liderleri ile görüşen Godo, üstü kapalı olarak Mr. Erdoğana şu mesajı verdi:
- Dersini iyi yap, yoksa anında deliğe süpürülürsün. Nasıl olsa isteklerimizi yerine getirecek başka alternatifler de var.
* * *
Peki, hediye paketinde neler mi var?
Godo, bir kısmını askerlerin de tam kadro hazır bulunduğu TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada zaten kendisi açıkladı:
* Ermenistan sınır kapısını çözüme kavuşturun.
* Heybeliada Ruhban Okulunu bir an önce açın.
*Kıbrıstaki müzakere sürecine hız kazandırın.
* Iraktaki kukla yönetim ile ilişkilerinizi geliştirin.
* Teröristlere af çıkarıp, siyasi çözüm adımı atın.
Diğer hediyelerden bazıları ise şöyle:
* AB tarafından yapılan dayatmalara boyun eğin.
* Azınlık hakları ile ilgili düzenlemeleri hızlandırın.
* İran ile yaptığınız bütün anlaşmaları askıya alın.
* Afganistana gönderdiğiniz asker sayısını artırın.
* İsrailin yeni hükümeti ile sıcak diyalog kurun.
* Filistinli grupları, İsraili tanımak için ikna edin.
* * *
Godo, artık Atatürkten bahsetti ya, laik ve demokratik devlet yapısına vurgu yaptı ya, hele bir de Irakta bir milyona yakın insanın kanını içen bizmişiz gibi, ABD İslam ile savaşta değildir, olmamıştır, olmayacaktır dedi ya, artık ABDden iyisi yok.
Sam Amca, perde arkasında hangi fırıldakları çevirirse çevirsin, hangi çorapları örerse örsün, hiçbir kıymeti harbiyesi olmayacak.
Baksanıza, bugüne kadar en çetin Amerikan karşıtı gibi görünenler bile, bir anda kolanları gevşetip diplomatik başarıdan söz etmeye, Aman Godo, bizi de gör mealinde mektuplar yazmaya, Godo soykırımdan bahsetmedi, demek ki 24 Nisan sorunsuz geçecek diye gaz çıkarmaya başladılar.
Bundan sonra Godonun stratejik ortaklığı daha da ileriye taşımayı hedefleyen model ortaklık önerisine destek verenlerin sayısı hızla artmaya başlarsa hiç şaşırmayın.
Los Angeles Times, yürütülen beyin yıkama kampanyasını şu cümle ile özetliyor:
- Türkiyede daha önceki anketlerde ABD karşıtlığı yüksek çıkıyordu. Ancak Obamanın ziyareti ile yeni bir sayfa açılacak.
* * *
Godot, bir yalan rüzgarı gibi esti gitti.
Peki ya arkada bıraktığı godo.lar?
İsrafil K.KUMBASAR, YENİÇAĞ - 8 Nisan 2009