Öldürülen Mısırlılar İçin Cami Önlerinde Miting Yapanlar, ABD Askerleri Iraklıları Camilerin İçinde Katlederken Neredeydiniz?

Türkiye'de çoğu insanın adını bile duymadığı, haritada yerini gösteremeyeceği Myanmar'daki Arakan Müslümanları, Budist fanatikler tarafından katledildiğinde kahroldum. Buna sessiz kalmak, hainliktir diyerek protesto ettim.

Mısır'da, ordu yönetime el koydu. Bu bir darbedir dedim, kınadım. Devrik Cumhurbaşkanı Mursi'ye, başta casusluk olmak üzere abuk sabuk suçlamalar yöneltildi, “yuh artık, bu kadar da olmaz” diyerek tepki gösterdim. Meydanlarda Mursi yandaşlarına ateş açılıp onlarcası öldürüldü. Bu katliamdır dedim. Yapanları lanetledim.

Nerede darbe, baskı, zulüm, katliam varsa, bırakın demokratlığı, insanlık gereği tepkimi ortaya koydum.

Peki, bunları niye yazıyorum? Çünkü Türkiye'ye “İleri Demokrasi” adı altında baskıyı, zulmü, kutuplaşmayı, haksızlığı, iftirayı, polis şiddetini, din sömürüsünü getirenlerin, Mısır'da yaşananlar için ortalığa dökülüp, darbe karşıtı ve demokrasi şampiyonu kesilmelerine isyan ediyorum.

Türk Dil Kurumu aracılığı ile “Darbe”nin tarifini değiştirecek, “Demokratik yollardan hükümeti istifa ettirmeye çalışmak” darbedir diyeceksiniz. İnsanların direnme haklarını kullanarak protesto eylemleri yapmasını, darbeye zemin hazırlamak sayacaksınız. Sadece diktatörlerin yönettiği ülkelerde olabilecek bu tanımlamayı halka yutturmaya çalışacaksınız. Sonra da utanmadan, “Mısır'da darbeye karşı çıkanlar protesto hakkını kullandığı için ordu kurşun yağdırıyor” diye kıyameti koparacaksınız. Kahire meydanlarında katledilenler için camilerde toplanıp protesto gösterileri yapacak, gıyabında cenaze namazları kılacaksınız. Bırakın bu işleri. İçine ettiğiniz demokrasiyi savunduğunuza kimseyi inandıramazsınız.

Mısır'da öldürülen insanlar Müslüman Kardeşler taraftarları olduğu ve bu örgütle geçmişten gelen bir işbirliğiniz bulunduğu için gösteriler düzenlediğinizi bilmeyecek kadar saf değiliz.

Ben ve benim gibiler ise ölenlere Müslüman ya da Mursi yandaşları olduklarından değil, önce insan oldukları için, insanlığımız gereği sahip çıkıyoruz.

Myanmar'da katledilen Arakan Müslümanlarına da, Müslüman oldukları için değil, insan oldukları için ve insanlığımız gereği sahip çıkıyoruz.

Ey İleri Demokrat takımı geriler, şu sorulara yanıt verin de, gerçek yüzünüzü bir kez daha görelim.

Geçtiğimiz 25 Haziran'da, Irak'ta düzenlenen saldırıda, Irak Türkmen Cephesi Başkan Yardımcısı Muhtaroğlu ile birlikte 13 Türkmen öldü. Daha önceki saldırılarda da, binlerce Türkmen'in katledildi. Bir kez olsun camilerde toplanıp bu katliamları protesto etmek aklınıza geldi mi? Katledilen Türkmenler için gıyabında cenaze namazı kıldınız mı? Acaba sizinle aynı mezhepten olmadıkları ya da Müslüman Kardeşler ile bağları bulunmadığı için mi onları yok saydınız?

Çin sınırları içinde kalan ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak bilinen Doğu Türkistan'dan, sürekli katliam haberleri geliyor. Bölgedeki Müslüman Uygur Türkleri, Çin polisi ve Han Çinlileri tarafından öldürülüyor. Geçtiğimiz 25 Nisan'da, 21 Uygur öldürülmüştü. Daha önce de birçok katliam olmuştu. Örneğin 2009'da, 200 Uygur katledilmişti.

Neden Mısır'daki olaylara verdiğiniz tepkiyi katledilen Uygurlar için de vermediniz? Neden Uygurlar için gıyabında cenaze namazı kılmadınız. Yoksa Uygurlar Müslüman değil mi? Mısırlı Müslüman Kardeşlerle olan bağınız onlarla yok mu?

Bırakın bu kadar uzaklara gitmeyi. Uludere'de yanlışlıkla bombalanarak öldürüldüğü söylenen 34 kişi için ne yaptınız? Onların Mısır'daki Müslüman Kardeşler üyeleri kadar değeri yok muydu? Siyasetin merkezlerine dönüştürdüğünüz camilerde neden onlar için de toplanıp, olayı protesto etmediniz?

Biraz daha geriye gidelim. 2003'te başlayan ve yıllarca süren işgal sırasında yüz binlerce Iraklı, Amerikan askerlerinin bombaları, kurşunları ve işkenceleri altında katledildi. O askerler binlerce Iraklı kadının ırzına geçti. Amerikan askerleri camileri basıp namaza durmuş insanlara kurşun yağdırdı. En büyük örnekler Felluce'de, Tikrit'te, Bağdat'ta yaşandı. Terörist avına çıktığını söyleyen Amerikan askerleri 400 kadar insanı namaz kılarken katletti. Ey İleri Demokratlar, bu olaylar yaşanırken neden siyaseti içine kadar soktuğunuz camilerde toplanıp protesto gösterileri yapmadınız? Neden bu mazlumlar için gıyabında cenaze namazları kılmadınız? Neden bugün Mısır için yaptığınız gibi Iraklılar için de destek çadırları kurmadınız? Yoksa Iraklılar Müslüman değil miydi? Mezhepleri mi farklıydı? Yoksa siz de, “Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua ediyorum” diyen sahte kabadayılardan mısınız?

Bırakın Demokrat olmayı, insan olmanın gereği, her nerede darbe, zulüm, katliam varsa, dine, mezhebe, etnik kimliğe bakmadan kınarım, protesto ederim. Demokrasi'yi bir kaşık suda boğacaklarını bildiğim Müslüman Kardeşler üyelerinin öldürülmesine, baskı rejimi kurmaya soyunmuş Mursi'nin darbe ile koltuğundan indirilmesine de samimiyetle karşı çıkarım. Haklarını sonuna kadar savunurum.

Demokrasiyi “inecekleri istasyona kadar binecekleri tramvay” olarak gören Türkiye'deki İleri Demokrat denilen geriler de bir haksızlığa uğradığında tepki gösteririm. Çünkü insanlık, doğruluk, dürüstlük ve de demokratlık bunu gerektirir. Aynı hareketi İleri Demokrat denilen zalimlerden beklemiyorum, çünkü saydığım erdemler zaten onlarda yok.

Gürbüz EVREN, 1 Ağustos 2013