
http://www.turkansaylan.com adlı internet sitesi satın alınarak, Türkan Saylana ağır hakaretler içerin bir yazı, Kenan Alpay / Haksöz dergisi imzasıyla sitede yayımlandı.
Türkan Saylanı nasıl bilirdik başlıklı yazıda Saylan için Şimdi çağdaş melek diye pazarlanan bir çağdaş şeytan için emri hak vaki oldu Yıllarca Kurana, ezanın çağrısına, namaza, camiye meydan okumuş Kemalist bir kadın şimdi de utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan Kuran okunan, ezanın çağrısıyla toplanılan, namaz kılınan cami avlusunda toplayacak insanları. Pişkinliğin bu kadarı ancak Saylan gibilere yakışır Teşvikiye Camii değil o cenaze töreninin yeri, Devlet Opera ve Balesi sahneleridir Bakalım cehennem azabına karşı postallarını parlattığın, apoletlerinin gölgesinde iş yaptığın generallerin koruyabilecek mi seni?... Şimdi inkar edip durduğun Cehennem azabını tat bakalım! Yuh olsun sana ve Allahtan başka taptıklarına . denildi.
'Az bile yazmışım'
Tempo24ün ulaştığı Haksöz Dergisi Yazı İşleri Müdürü Kenan Alpay, internet sitesinde yayımlanan yazının kendisine ait olduğunu belirterek, bu yazıyı kendisinin hiçbir yerde yayımlamadığını söyledi. Yazının siteye kimler tarafından konduğunu bilmediğini söyleyen Alpay Bu yazı, benim yazdığım ve sadece arkadaşlarıma gönderdiğim bir mail idi. Mektubun her şeyiyle arkasındayım. Az bile yazdığımı düşünüyorum. Mektubu hiçbir yerde yayımlamadım. Siteye konulmasında benim bir dahlim yok dedi.
İşte Haksözün hakaret dolu yazısının tamamı
Türkan Saylanı Nasıl mı Bilirdik?
İkna Odalarının mucidi, Atatürkçülük mücadelesinin öncüsü, Ergenekon Cuntasının bilimsel kanadının temsilcilerindenTürkan Saylan ömrünü adadığı laiklik ve Kemalizm mücadelesini bu saatten sonra Cehennem Zebanilerine karşı sürdürecek.
İslama ve Müslümanlara karşı ömrü boyunca TSK ve TÜSİAD adına tetikçilik yapan Saylan Lions ve Rotarylerin finans desteğiyle, Bankaların verdiği paylar ve AB fonlarıyla bütün bir ülkeyi haki renge boyamaya gayret etti.
Herkes Atatürkçü olacak! saplantısıyla darbelerin, muhtıraların, andıçların önünde koştu durdu. 28 Şubat darbecileri ile, Ergenekon cuntası ile iş tuttu. Utanmadı, arlanmadı, sıkılmadı hiç bir zaman ki; aydınlanma, çağdaşlaşma ve eğitim mücadelesi dedi, bütün kirli emel ve ilişkilerine.
Şimdi çağdaş melek diye pazarlanan bir çağdaş şeytan için emri hak vaki oldu. Asıl şimdi bakalım neler olacak? Allaha ve Rasulüne Atatürkçülük adına meydan okuyan, savaş açan, sinsi tuzaklar kuranların akıbeti nasıl olacak?
Kardelenler Projesi adı altında İslamı toplumsal hayattan silme mücadelesini ülkenin en ücra köşelerine kadar götürürken TSKnın, TÜSİADın, ABnin ve Merkez Medyanın büyük desteğiyle hareket eden Saylan efsanesi bütün canlılar ölümü tadacaktır duvarına tosladı.
Kimler geldi, kimler geçti bu dünyadan? Hemen hiç birisi ölmeyi, hesap vermeyi düşünmedi, inkar etti. Saylanda Atasının ve Atalarının yerine ve yanına gidiyor şimdi.
Saylan ve benzerleri ölüm sonrasında bile dürüst olabilir mi ki? Eğer olabilselerdi cenaze törenlerini de laik ve çağdaş değerlere uygun icra edilmesini vasiyet ederlerdi. Yıllarca Kurana, ezanın çağrısına, namaza, camiye meydan okumuş Kemalist bir kadın şimdi de utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan Kuran okunan, ezanın çağrısıyla toplanılan, namaz kılınan cami avlusunda toplayacak insanları. Pişkinliğin bu kadarı ancak Saylan gibilere yakışır.
Tutarlılık ve olduğu gibi görünmek konusunda Leyla Gencerin tırnağı bile olamaz bu gibiler. Teşvikiye Camii değil o cenaze töreninin yeri, Devlet Opera ve Balesi sahneleridir. Çok sesli müziği severdi ayrıca. Yalnız müzik topluluğunu yönetecek şefin adı zinhar Muhammed vs olmasın. Çünkü kendisini bunu bir utanç vesilesi saydı hayatı boyunca. İslama ait her türlü kavram ve sembolü gericilik/yobazlık sayan Türkan Saylan cansız bedeni ile bile kavram ve sembollerimizi kirletmeye girişiyor.
Türkan Saylanın yasını kimler tutsun? Elbetteki her renk ve çevreden darbeciler, Kemalistler, İslam düşmanları, zor ve zorbalıkla halkı aydınlatmayı bir vazife sayan ilerici çevreler TSK ve DİSK, TÜSİAD ve TKP, Halkevleri ve AB, Tabibler Odası ve Cumhuriyet Gazetesi, Ergenekon Cuntası ve Birgün Gazetesi, Encümen-i Daniş ve KA-DER vs, vs,
Kronik Bir Darbe Sevdalısı: Saylan
Türkan Saylan; Kemalizme fanatikçe bağlı, Atatürke taparcasına saygılı, Kemalist bir toplumsal düzeni tesis etmek için burs vermekten, nüfus planlaması yapmaya, miting organizasyonundan darbe için uygun zemin oluşturmaya kadar her türden etkinlikte militanca görevler alan bir Kemalistleştirme ve laikleştirme savaşçısı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Saylan hem darbeci generallerle hem sermaye lordlarıyla hem de AB mahfilleriyle içli dışlı ilişkilerin sahibi. TSK, TÜSİAD ve ABnin desteğini ortak paydada toplamayı başarabilen Saylanın Çağdaş Yaşam projesi temelde İslam ve Müslüman düşmanlığını esas alıyor. Bu sebeple Saylanın öncülüğünü üstlendiği ÇYDD hem 28 Şubat darbe sürecinden itibaren her darbe girişiminde aktif olarak görev alıyor hem de AB fonlarından temin ettiği fonlarla ülke kızlarını-kadınlarını laikleştirmenin pratiklerini icra ediyor.
TÜSİAD sermayesinin ve özellikle Koç Holdingin tüm eğitim-öğretim projelerinde aktif olarak görevler alan, ödüller ve iltifatlara muhatap olan Saylan, 28 Şubat darbe sürecinde üniversitelerde kurulan İkna Odaları isimli psikolojik işkence tekniklerinin mucidiydi. Cumhurbaşkanı Sezer tarafından YÖK üyesi olarak atanan Saylan, girdiği tüm ilişkilerde, ortaya koyduğu tüm icraatlarda ve uğrunda çalıştığı tüm hedeflerde Kemalizmi/Atatürkçülüğü merkeze almıştı.
Ergenekon Operasonları ile birlikte kanser tedavisi gördüğü için medyada yoğun bir acındırma replikleri çerçevesinde kamuoyuna takdim edilen Saylanın acımasız bir İslam düşmanı, fanatik bir darbe sevdalısı olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda olacaktır. Saylanın insanlığı, merhameti Veli Küçük, Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol gibi darbecilerinkinden ne bir eksik ne de bir fazladır.
Toplumun dinine, ibadetine, tesettürüne, hak ve hukukuna tecavüz etmekte iştahlı kronik bir darbe sevdalısıdır Saylan. Bir bilim insanı, bir sivil toplumcu, bir eğitim gönüllüsü değil saf kan bir darbeci, bir cunta sevdalısı ve faşizmin gönüllü bir kadın savaşçısıdır.
Ateşi Bol Olsun!
T. Saylan ve İslama savaş açanlar ölünce benim aklıma Kurandan hemen şu ayet geliveriyor;
De ki: Ey kafirler, yenileceksiniz ve CEHENNEME SÜRÜLECEKSİNİZ!
Bakalım cehennem azabına karşı postallarını parlattığın, apoletlerinin gölgesinde iş yaptığın generallerin koruyabilecek mi seni?
Bakalım irin ve kan dolu içeceklerle susuzluğunu gideremedin vakit ölümü temenni edip dururken TÜSİAD sermayesinin açacağı krediler, ABnin vereceği fonlar zebanilerin tutumunu yumuşatabilecek mi?
Sosyalist, ilerici, aydınlanmacı dostlarının moral desteği ile Cehennem azabına karşı ayakta durabilecek misin acaba?
Arkandan okunan klişe bildirilerin, hamasi nutukların, yakalara takılan resimlerin, anma toplantılarının, cadde ve sokaklara verilen adın ne fayda verecek Allahın karşısında acaba? Hiç düşünmüş müydün? Düşünmemiştin değil mi, düşünmeye fırsatın olmadığı için değil elbet, kendini müstağni gördüğün için bu kadar kafa tuttun, meydan okudun hayatın ve ölümün Rabbi olan Allaha.
Şimdi hesap zamanı geldi, çattı. Kimin kimsen, destekçin, yoldaşın olmaksızın; tüm sıfatlarından ve varlıklarından soyutlanarak, çırılçıplak Alemlerin Rabbi Allah Tealaya hesap vereceksin. Allahın azabı zalimler ve kafirler içindir. Hesap görücü olarak Allah yeter.
Şimdi inkar edip durduğun Cehennem azabını tat bakalım!
Yuh olsun sana ve Allahtan başka taptıklarına.
İnternetajans