Önce Gazetecilik, Sonra Cami Yıkıldı

Önce Gazetecilik, Sonra Cami Yıkıldı

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal May 15, 2012 20:36

Önce Gazetecilik, Sonra Cami Yıkıldı

Aşağıdaki fotoğraf, Amerikan işgali altındaki Irak'ta değil, İstanbul'un Üsküdar semtinde çekildi.

Üsküdar Altunizâde'de bulunan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Cami "Depreme dayanıksız olduğu" gerekçesiyle dün tamamen yerle bir edildi.

Marmara Üniversitesi Rektörlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin yaptığı incelemeler sonucu caminin depreme dayanıksız olduğu tespit edildi ve yıkım kararı alındı.

Altunizade'nin sembollerinden birisi olan ve pek çok ünlü kişinin cenazesinin kaldırıldığı caminin iş makinası ve dozerlerle yıkılmasına kamu vicdanının tepki göstermesi olasılığına karşılık getirilen açıklama ise "Daha büyük ve daha ihtişamlı bir caminin yapılacağı.."

Marmara İlahiyat Fakütesi Cami, sadece ünlülerin cenaze namazının kılındığı değil, Tayyip Erdoğan'ın annesi Tenzile hanımın mevlüdünün okunduğu mekân olarak da hafızalarda yerini koruyor.

Resim

Sadece ibadetle zaman geçer mi?
Mücahidken müteahhit olanların son icraatı.

CHP döneminde camilerin yıkıldığını Meclis kürsüsünden gündeme getirecek kadar dini konularla siyaseti bağdaştırmakta mahir ve halkın dini konulardaki hassasiyetlerine "duyarlı" bir Başbakan olan Tayyip Erdoğan'a, kendisi için 24 saat dua okuyan "din adamlarından" hiç birisi,

"Bir cami, bir daha yıkılmamak üzere inşâ edilir. Camilere modası geçmiş alışveriş merkezi muamelesi yapılamaz,çünkü bir caminin dozerlerle yıkılmış görüntüsü, müslüman halkı rencide eder"

dememiş olmalı ki, kilise onaran AKP, fotoğraflarda gördüğünüz gibi bir cami yıkma icraatını daha hanesine böylece yazdırdı.

Altunizâde sakinleri, yıllardır önünden gelip geçtikleri, cenazelerini kaldırdıkları, namazlarını kıldıkları camilerinin kubbesini, bir sabah kalktıklarında çöküp yan yattığını, minarelerini ortadan kesilmiş olduğunu gördüler.

Kubbenin üzerindeki yaldız ve işlemeler traş makinaları ile kazındı, üzerinde ayetlerin yazılı olduğu duvarlar kepçe ile tek tek söküldü.

Yıkımdan ve caminin ibadete kapatıldığından habersiz olan vatandaşlar, önceki cuma günü namaz kılmaya geldiklerinde, minarelereden birinin ortadan kesildiğini görünce şoke oldular...

Peki, Altunizâde'nin sembolü olan bu cami neden yıkıldı?

Resmi açıklama, "depreme dayanıksız olduğu ve yerine daha ihtişamlı bir caminin yapılacağı"..

Yıkımın perde arkasında ne gibi bilgiler olduğunu öğrenmek isteyen bir ülkenin öncelikle bağımsız bir basına ihtiyacı olduğu için, her konuda olduğu gibi bu konuda da karanlıkta kalmaya mahkûmuz.

Basınsız (ve fenersiz) kalmış vatandaşlar olarak kendi imkânlarımızla araştırma yaptık ve halkın ağzında dolaşanlara kulak verdik:

Caminin 6500 dönümlük alanı, AKP'ye yakın bir işadamına verilmiş bile. Rantsız ibadetin karın doyurmadığını bilen bu "modern müslüman" işadamı, İlahiyat Fakültesi camisinin yerine sadece yeni bir cami değil, altına alışveriş merkezi ve otopark da inşâ edecekmiş!

Peki, biz sıradan vatandaş olarak ufak bir araştırmayla bu bilgiyi edinirken, trilyonluk binalarda oturan "Türk basını" ne yaptı?

Konuyla hiç ilgilenmediler. Cihan Haber Ajansı'nın geçtiği kısa haberi servis etmekle yetindiler.

Yıkımın tamamlandığı gün, sadece Habertürk TV ekibi çekim yapmaya geldi. "Gücü özgürlüğünde" Habertürk'ün muhabiri ile yoldan geçen bir vatandaş arasında şu konuşma geçti:

Vatandaş:
Neden yıkılıyormuş bu cami bir bilgi var mı arkadaşlar?

Muhabir: Depreme dayanıksızmış, Fakülte öyle açıklama yaptı..

Vatandaş: Fakülte öyle açıklama yapmış olabilir de, siz hiç araştırdınız mı başka sebebi var mı diye?

Muhabir: Neden araştıralım ki, dekanlık açıklama yaptı işte..

Vatandaş: Hani gazetecisiniz diye söylüyorum, resmi açıklama ile yetindiniz mi, başka bir şey olabileceğini düşünmediniz mi? Ne bileyim, Mimarlar Odası'na, Fakültenin diğier hocalarına filan görüş sormadınız mı?

Muhabir: Sormadık...

Vatandaş: Görüntünün üstüne dekanlığın açıklamasını okuyup haber yapacaksınız yani...

Muhabir: Başka ne yapabiliriz ki?

Vatandaş: Yoldan geçen vatandaşlardan görüş sorabilirsiniz mesela.. Bunu da mı yapmayacaksınız?

Muhabir: Yok.. Vatandaştan görüş al demediler bana, caminin görüntüsünü çek gel dediler sadece... Pardon, bu arada sizin mesleğiniz ne?

Vatandaş: Diş hekimiyim ben...


Açık İstihbarat, 15 Mayıs 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Açık İstihbarat

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x