Psikolojik devlet: İsrail / Gürkan HACIR

Psikolojik devlet: İsrail / Gürkan HACIR

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Haz 06, 2010 21:56

Psikolojik devlet: İsrail

Bitmek tükenmek bilmeyen İsrail sorunu yine bizi vurdu. Ve bir anda anti-İsrail rüzgarı tüm ülkeyi kapladı. Tüketim ürünlerine boykottan askeri müdahaleye kadar her türlü yöntem konuşuluyor. Ama sıkı durun... Biz, ne zaman İsrail karşıtı bir rüzgara kapıldıysak bilin ki aleyhimize bir anlaşmanın veya taahhüdün arifesindeyizdir.

İsrail, siyonizmin babası Herzl'in kurduğu idealler üzerinden gittikçe büyüyor, büyüdükçe saldırganlaşıyor. Yarattığı askeri güç ise tamamen psikolojik savaşın eseridir. Biz, ne zaman İsrail karşıtı bir rüzgara kapıldıysak bilin ki aleyhimize bir anlaşmanın veya taahhüdün arifesindeyizdir. Türkiye'de en güçlü anti-siyonist olarak bilinen Prof. Necmettin Erbakan'ın İsrail'le en fazla işbirliği anlaşması imzaladığını hatırlayın. Adnan Menderes, Turgut Özal; kim İsrail'e karşı sert bir söylem geliştirdiyse bilin ki kapı arkasında sözleşmeler imzalanıyordur.


DEĞİŞMEYEN HALİMİZ

Bakın Osmanlı'dan bu yana değişmeyen halimizi siyonizmin kurucusu Herzl'in anılarından okuyalım:

'İzzet birden esrarlı bir havaya büründü ve bana arkadaşça tavsiyelerde bulundu: 'Bu memlekete maliyeci olarak giriniz, sonra ne isterseniz yapabilirsiniz' (Bununla şunu demek istiyordu: Biz sizin ne istediğinizi biliyoruz ve buna muhalefet edecek değiliz. Ne Sultan ne de etrafındaki işadamları para bulabiliyor, dikkatli davranmak zorundayız, aksi halde alaşağı ediliriz) devam etti: 'Maliyemizi elinize alınız. O zaman patron olursunuz. Önce en mükemmel iş olan maden işine girişiniz. Bizim cevap bile vermediğimiz yüzlerce binlerce talep var bu konuda. İmparatorlukta bütün mevcut madenlerin işletilmesi size teklif edildi, kabul etmez misiniz? Ondan sonra bankacılığa el atarsınız. Lüzumlu bütün imtiyazlar size verilecektir. Bu böyle bir şekilde yapılacaktır ki, Osmanlı Bankası hiçbir şeyden şüphelenmeyecektir. Sonunda sizin kolonizasyon talebiniz hususunda ne yapılabileceğine karar veririz.'

Bu fikir bana son derece parlak göründü. Zira gözlerinin önüne paraları sürmek için bana fırsat veriliyordu. Otele döndüm. Dün sabah çok erken kalkarak Saray'a gitmeye hazırlandım, zira gemi saat 10'da kalkacaktı. Bagajlarımız akşamdan hazırlanmıştı. Sultan'ın misafiri olduğumu belirtmeme rağmen Saray'dan kimse gelmediği için otelin hesabını ödedim. Adamıma ben gelmeden bagajları gemiye çıkarmamasını tembih ettim. Çünkü Sultan'ın ne yapacağı belli olmazdı, belki de ayrılıp gitmeme müsaade etmezdi. Burada beklenenle olanlar hiç birbirine benzemiyor. Mamafih olaylar bambaşka cereyan etti. Muhtemelen ileride ben bu imtiyazı elde edeceğim, bunun ne zaman olacağı belli değil. Belki de Türkiye, 'Kuvvetler' tarafından taksim edilmeden ele geçiremeyeceğiz.'
(Siyonizmin Kurucusu Theodor Herzl'in Hatıraları ve Sultan Abdülhamid / Ergun Göze- Boğaziçi Yayınları 1995 1.Baskı)


PARANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ

Durun... Sadece biz değil, Filistinliler de paranın dayanılmaz cazibesine kapıldı... Tarih, 1943 Temmuz. İkinci Dünya Savaşı'nın en kanlı günleri. Nazi partisinin aklında nihai çözüm vardı. Yani kıta Avrupası'ndaki Yahudilerin zorunlu göçü. Peki nereye? Önce Madagaskar Adası'na. Ama orası elverişsiz bulundu. Başka neresi olabilirdi? Siyonistlerin de bayılacakları bir yer akıllara geldi! Filistin. Yani vaat edilmiş topraklar. Nazi parti yetkilileri, Kudüs Müftüsü Emin El-Hüseyni'yi buldular. Onu Almanya'ya davet ettiler. Ve Avrupa’daki Yahudilerin, Filistin'e yerleşmesini istediklerini ilettiler. Emin El-Hüseyni yüklü miktarda para istedi. Nazi partisi kabul etti. Adolf Hitler'le de bir araya gelen Emin El-Hüseyni bitmek tükenmek bilmeyen Arap-İsrail savaşının da son devredeki başlama vuruşunu yapmış oldu. (Emin El-Hüseyni'nin eski bir Teşkilat-ı Mahsusa üyesi olduğunu ve Yaser Arafat'ın amcası olduğunu da ekleyeyim.)

Ve akın akın Filistin’e yahudi göçü başladı. Bu arada Nazilerin bu kararına en büyük desteği de siyonistlerin verdiğini ve Hüseyni'ye ödenen paranın büyük kısmının siyonistler tarafından karşılandığını da ekleyeyim.


FİNANS VE MEDYANIN GÜCÜ

Siyonizmin babası Herzl 1895'de yazdığı romanın nasıl fiiliyata geçtiğini göremedi. Anılarını 16 Mayıs 1904'te tamamladı. 2 ay sonra kalp krizinden öldü. Cenazesi yıllar sonra 1949'da devlet töreniyle İsrail'e defnedildi. İsrail, Herzl'in kurduğu idealler üzerinden büyüyor, büyüdükçe saldırganlaşıyor. Yarattığı askeri güç ise tamamen psikolojik savaşın eseri. İsrail aslında psikolojik bir devlet. Yani gücünün çok üstünde bir psikolojik etki yaratmayı başaran devlet. Bunu da iki şeyi sürekli elde tutarak yapıyor; 1-Finans kapital, 2- Medya. Bakın Herzl'in anılarını derleyen Ergun Göze ne diyor? 'Bu savaşların belki en gayriresmisi, daha şiddetlisi, haberleşme organlarında, propaganda sahasında cereyan etti. Bu propagandanın her vesileyle işletneni elbette Nazi zulmü ve kamplarda masum insanlara yapılan işkenceler bölümüydü. Yıllarca tefrika edildi; roman, hikaye, piyes, film haline getirildi. Batı'nın propaganda organlarının iç yüzünü Herzl yazmıştı... İngiliz-Boer Harbi'nde Yahudilerin kontrol ettiği basın, Boerleri tutmak için büyük miktarda rüşvet almıştı. Bu sefer de aynı şekilde Arapların uğradığı zulmü bir yana bırakıp, İsrail'i tuttular!..


BOYKOTÇULARA TAVSİYE

Yahudi mallarını boykot etmeye hazırlananlara tavsiyem; bu, Fransız veya İtalyan mallarını boykot etmeye benzemez. Bir kez daha düşünün. Çünkü, sadece su içmek durumunda kalabilirsiniz. O da eğer oturduğunuz şehirdeki su şebekesini bir Yahudi sermayesi satın almadıysa!.. Aklınıza gelen ne kadar tüketim maddesi varsa hemen birçoğunda Yahudi sermayesi vardır. Basın dünyasına hiç girmiyorum. Bütün büyük TV kanalları ve Hollywood, Yahudi sermayesi üzerinde şekillenir. Yahudi soykırımını işleyen hemen bütün filmler ödüle boğulmuştur. Yahudiler parayla kurdukları hegemonyayı psikolojik taarruzla devam ettirdi. Peki bu sürede biz ne yaptık? Hep öldük. Evet sadece ve mükemmel bir şekilde öldük... Dün Çanakkale'de, Galiçya'da, Yemen'de... Bugün de Mavi Marmara gemisinin içinde, Akdeniz'de...


SİYONİZMİN KURUCUSU HERZL

Theodor Herzl, siyonizmin kurucusudur. Yarattığı idea, Yahudilerin kutsal topraklarda bağımsız bir devlet kurması fikrine dayanıyordu. 1895'te Paris'te bir 'roman' yazmaya başladı. Kurulacak Yahudi devleti kurgusunu bir roman olarak görüyordu. 'Roman fiile geçirilmese bile fiil romana geçirilir' cümlesi ona aittir. Daha önce yazmıştım, Herzl yurt edinebilmek için kurduğu hayali ilk kez Basel'deki 1. Siyonist Kongresi'nde dillendirmişti. Osmanlı'nın mali krizini değerlendirip para karşılığı toprak alma isteği vardı. 1900'lerin başında defalarca İstanbul'a geldi. Sultan 2. Abdülhamid'le görüştü. Sarayda rüşvet ilişkisine girmediği kimse kalmadı. Dünyanın çeşitli yerlerine yayılmış Yahudilerin Filistin bölgesine topluca göçüne ve ikametine izin verilmesini istiyordu. Herzl'e göre borç batağına saplanmış Osmanlı'yı para karşılığı ikna etmek kolaydı.


TARİHİMİZE BİR BAKALIM

Tarihimizden örnek mi? Anlatacağım. Ama önce kısa bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Son 15 yılda yaşadıklarımızı alt alta yazar mısınız? 1999 Şubat'ında Apo'nun (Mossad'ın organizasyonuyla) paketlenip bize teslim edilmesi. İktidarda MHP olmasına ve hakkında idam kararı verilmesine rağmen idam edilememesi. İdam cezasının hemen ardından kaldırılması. Dev finans kuruluşlarının aniden hareketlenmesiyle patlak veren büyük ekonomik kriz... Ecevit hükümetinin alaşağı edilmesi. Şimdi Baykal'ın harika bir tezgahla indirilmesi!.. Ve nihayet Fethullah Gülen'in İsrail'i haklı çıkaran konuşması... Başbakan'ın Mavi Marmara katliamından sonra İsrail hakkındaki sert sözlerini işitince, 'eyvah' dedim. Yine ne tavizler vereceğiz bakalım... İsrail adım adım ilerliyor.


Gürkan HACIR, 6 Haziran 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x