
Türkiye iki haftadır kaybolup sonra da cesedi bulunan ABD’li kadın Sarai Sierra olayını konuşuyor. Olay gerçekten vahim. Bir kadın “Turist” kaçırılıp, hunharca öldürülüyor.
Lakin vaka bünyesinde bir dizi “Tuhaflık” barındırıyor. Çünkü bize tanıtıldığı kadarıyla Sarai Sierra sıradan bir ev kadını. Aniden fotoğraf çekme merakı depreşiyor ve aklına uçağa atlayıp (Hem de kış mevsiminde!) Türkiye’ye gelmek geliyor.
Bana göre olayda mantığa uymayan, “Sonradan uydurulmuş”a benzeyen yanlar mevcut. Bu arada birlikte düşünelim;
1) Sıradan bir kadın (Profesyonel fotoğrafçılık kariyeri yok) kocasını ve iki çocuğunu bırakıp neden birdenbire hiç bilmediği bir ülkeye kalkıp gelsin? Hem de ilk kez yurt dışına çıkan biri olarak!
2) Kocası Steven Sierra birdenbire İstanbul’a gitmek isteyen karısının seyahatini “Destekleme” kararı verdiği söylemiş. Hangi koca karısının “Yaban diyarlara” tek başına gitmesini destekler ki?
3) Niçin evli bir kadın internet üzerinden tanıştığı birinin evinde kalsın ki? Otellerin suyu mu çıktı?
4) 12 bin dolar civarında toplam harcaması olduğu söyleniyor. Onun statüsünde biri için yüksek para. O halde “Finanse” edenler mi var?
5) Ayrıca neden Amsterdam, Münih, İstanbul üçgeninde dolaşsın? Niçin fotoğraf çekmek için böyle karmaşık bir hattı seçsin?
6) Fotoğraf çekecek bir kadın neden makinesiz dolaşsın?
7) “Uçaktan inmediği anlaşıldıktan sonra” niye FBI alarma geçsin, Türk MİT’i ve polisi şimşek hızıyla devreye sokulsun?

9) Cesedin özellikle Cankurtaran’daki tinerci mekânına bırakılması ve kafasının parçalanması belli bir yanıltma çabası mıydı? Ayrıca görgü tanığı ifadesine göre cesedin otomobille oraya getirilmesi başka bir yerde “Sorgulandıktan sonra” öldürüldüğüne işaret sayılamaz mı?
10) Cep telefonunun ve tablet bilgisayarının kayıp olması hırsızlıktan çok içindeki iletişim bilgilerinin tespiti amaçlı olamaz mı?
Senaryom şu;
Sierra, nedeni belirsiz “Sır” bir ziyaret yapıyordu. Bir “Kurye” ya da “İz sürücü”ydü. Ancak “Mal” taşımıyordu. Taşısa dört ülke gümrüğünden birinde zaten yakayı ele verirdi. DEA adına (Narkotik istihbarat) çalışıyor veya “İkili” oynuyordu! Ya da CIA adına çalışıyordu. (Son günlerin civcivli olaylarına denk gelmesi de ilginç!) Çok daha özel bir “Operasyon”un parçasıydı. Dolayısıyla bize anlatılan sahte bir hayat hikâyesi olabilir.
Sonunda ne olacak acaba? Muhtemelen hızla bir “Sapık” hikâyesine çevrilip kapatılacak gibi. Şimdilik tek eksik bir “Zanlı” görünüyor. Onu da bulurlar yakında!
NOT 1: Son birkaç gündür ise adeta “Yönlendirme haberler” yapılıyor. Önce “Bol para harcamış” dendi. Şimdi kocasının yolladığı 500 dolarlık harçlıklara çevrildi. Gene önce tecavüz yok dendi. Şu ara “Tecavüz yok ama pantalonu ve iç çamaşırı dizine indirilmiş”e çevrildi. Anlaşılan duruma uygun yeni bir “Hikâye” yazılıyor!
NOT 2: Bir de Pippa Bacca olayıyla kıyaslama var. İlgisi varsa da enteresan şekilde olabilir. Hatırlayın Bacca niçin dolaşıyordu? İsrail’i protesto için. Filistin’de “Barış” için. Sonra da başına bu olay geldi. Çok ilginç!
Atilla AKAR, 5 Şubat 2013