
Ergenekonun ikinci iddianamesi de mahkemeye yollandı.. İçinde ne var ne yok henüz bilmiyoruz..
Kimine göre her şey var.. Tuğgeneral Bahtiyarın öldürülmesinden, Sivas ve Gazi olaylarına, 33 erin şehit edilmesine kadar..
Kimine göre de ikinci iddianame darbe endeksli.. Darbe günlüklerine atıf yapıyor..
Sarıkız ve Ayışığı kodlu darbe planlarına..
Keşke..
Bu olayın şehir efsanesine dönüşmemesi lazım.. Doğru mu, değil mi?
Öğrenmemizin başka yolu yok!
*
İddianame 1909 sayfa.. 237 klasörde de ek deliller var.. Hâkimler 15 gün içinde bir karar vermek zorunda..
İddianame ne zaman gönderildi?
10 Mart günü öğleden sonra..
Üzerine 15 gün koyun.. 25 veya 26 Mart eder.. İddianame kabul edilirse o gün bir kopyası avukatlara verilecek..
Yani iddianame medyanın eline geçecek..
Televizyonlar özel yayına başlayacak, gazeteler manşetten verecek.. Sayfa sayfa yayınlayacak..
Telefon görüşmeleri, özel yaşama giren konuşmalar sütunları kaplayacak..
Bütün bunlar ne zaman olacak?
25 veya 26 Martta..
Seçim ne zaman?
29 Martta..
Yani biz seçime Ergenekonla gireceğiz.. Seçimden Ergenekonla çıkacağız.. Birilerinin AKP hükümetini devirmek için tezgâh çevirdiği iddialarını konuşarak sandığa gideceğiz..
Son üç günümüz böyle geçecek..
Ortalık şenlenecek..
Eğer bu planlanmışsa müthiş!
Plan değil tesadüfse yine müthiş!
*
Zamanlama iyi olmadı.. İddianamenin üzerine seçim gölgesi düştü.. Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir adayı Mehmet Bekâroğlu, Ergenekonun yerel seçime araç edildiğini söyledi bile..
Bekâroğlunun bir iddiası daha var ki gerçekleşirse seçim arifesi ortalık toz duman olur..
Diyor ki; 28 Şubatın bazı kudretli simalarıyla birkaç ünlü gazeteci seçim öncesi gözaltına alınacak.
Duyum mu, tahmin mi?
Bilemem..
Yeni Şafak Gazetesinde de aynı iddia var; Yeni bir büyük dalga bekleniyor.
Seçim öncesi ortalık toz-duman olacak galiba!
****
Ne oldu şiştiniz mi?
ABD Başkanı Obamanın Türkiyeye geleceği açıklandıktan sonra, ne oldu, şiştiniz mi tarzında yazılar okumaya başladım..
1 Mart tezkeresini savunanlar Türk - ABD ilişkilerinin bozulacağını iddia etmiş..
Şimdi yüzlerinin yerden kalkmaması gerekiyormuş..
Bunları okuyunca sanırsınız ki birileri tezkerenin geçmesi için uğraşmış, AKP iktidarı da direnmiş..
Gerçek tam tersi..
Tezkerenin altına başbakan olarak imza atan kişi bugün Cumhurbaşkanı..
Tezkereye imza atan bakanların çoğu hâlâ bakan..
Tezkerenin geçmesi için çaba sarf eden Erdoğan, bugün Başbakan..
Tezkerenin geçmesini engelleyenler, CHP ve bir grup AKPli..
O AKPlilerin de çoğu meclis dışında kaldı..
Ertuğrul Yalçınbayır gibi..
Mehmet TEZKAN, 13 Mart 2009