gönderen Ram » Pzt Şub 09, 2009 11:50
Serdar AKİNAN'ın "Kan Uykusu" belgeseline imza attığını biliyoruz; pekakayı SıkayTürk televizyonuna çıkardığını da biliyoruz, F cemaatini övdüğünü de biliyoruz, yerdiğini de (fakat Hakan Yavuz vasıtasıyla yermesi pek bir anlam ifade etmez -ki yermek de yetmez- karşısında olunması gerekir)...
Samimiyet bunun neresindedir¿? Takiye yapıyor açıkça. "Ne İsa'ya, ne Musa'ya, ben dürüstüm" şarkısını söylüyor. Eskiden böyle değildi, en azından televizyonda yediği haltları yazısına yansıtmıyor, millî duruyordu. Bu izlencelerde, Cumhuriyeti savunmak, basitçe ele alırsak, "Milliyetçiliği" ırkçılıktan başka bir şeyle bağdaştır(a)mayan Enver AYSEVER'e kalıyor. Yâni Serdar AKİNAN, bu kadar takiye yapmaktadır. Evet, belki Tayyipçi, Fetullahçı değil. Fakat görülüyor ki, karşısında da değil. Geçti Bor'un pazarı, AKİNAN (varsa böyle bir niyeti) kimseyi kazanmaya çalışmasın artık. Ya herkes kendi kendine uyanacak, ya da uyurken önce çökmüş devlet batacak, sonra sinmiş millet çökecek. Bunların hepsi, Project Democracy'e alet olmuş kimselerdir. Kürtçüleri, pekaka yandaşlarını, cemaatçileri, yüksek Amerikaperestleri konuşturarak demokrasi de gelmez, demokrasinin önü de açılmaz.
Allah korusun, etkin bir iç savaş çıkarsa, millet birbirine girerse, hiçbir sorumlu unutulmayacaktır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.
Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!