"Taksim"deki Oyuncular! / Arslan BULUT

"Taksim"deki Oyuncular! / Arslan BULUT

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş May 02, 2013 10:44

"Taksim"deki Oyuncular!

Taksim’de, 1 Mayıs’ı, işçiler adına sadece Hak-İş Sendikası yetkilileri kutlayabildi! Gerçi Ankara’da, Osman Yüksel Serdengeçti’ye “Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi, askere çağırdığımızda askere gelmek” diyen Vali Nevzat Tandoğan’ın adını taşıyan meydanda da 1 Mayıs işçi bayramı kutlandı ama İstanbul bir “yasak şehir”e döndü.

AKP iktidarı, Taksim’deki büyük çukurları ve meydana ulaşım yollarının darlığını bahane ederek, Taksim mitingini yasakladı. Taksim’e çıkmayı, var olma meselesi gibi gösteren sendikalar ısrarcı olunca, Tayyip Erdoğan bunu, AKP iktidarına karşı bir eylem olarak gördüğünü söyledi. Zaten bu sözlerden sonra ne olacağı belliydi. İstanbul’da ulaşım durdurulunca hayat durdu.. İşçiler ve maskeli gruplar gaz bombası veya biber gazı ile durduruldu.

***
Fakat, 1 Mayıs eylemlerini amacından saptıranlardan sosyalistler de rahatsız. Ali Serdar Bolat’, “Uzun yıllardır Türkiye’de 1 Mayıs gösterileri, içinde bölücülerin de olduğu karanlık örgütlerin işgali altındadır. Çoğu maske takan bu örgüt üyeleri, iş yerlerine saldırıp cam çerçeve indiriyor; hızını alamayıp çiçeklere saldıran da çıkıyor. Gazeteler işte bunları manşete taşıyor. Bunların görevi, sosyalistlerin bölücü, Atatürk düşmanı, Türk düşmanı, ortalığı kırıp döken anarşist bir güruh olduğu yolunda görüntü oluşturmak.. Bunları gören halk, sosyalistlerden yaka silkecek. İşte bu ’hızlı’ solcuların görevi bu..” diye yazıyor.

Bolat, İzmir’de Göndoğdu meydanında düzenlenen mitingte Türk bayrağı taşınmayacağı, İstiklal Marşı’nın okunmayacağı anlaşılınca bir ayrışma yaşandığını, bunun üzerine, düzenleme kurulunun beş üyesinden biri olan İzmir Tabip Odası’nın kuruldan çekildiğini, İşçi Partisi’nin de de mitingi Bornova’da yapmaya karar verdiğini belirtiyor.

Doğu Perinçek de “1 Mayıs’ta neredesiniz? Apo posteri altında mı, Türk bayrağı altında mı?” başlıklı bir yazı yazdı..

***
Sonuçta bahsedilen gruplar, AKP ile el ele, polisi de bu işe alet ederek İstanbul’da işçinin bayramını, işçi bayramı olmaktan çıkarıp 1 Mayıs gününü halka zehir etti..

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Settar Aslan ise “Birileri ’İlla Taksim’ diyor, eğer kürsüye çıkanların söyleyecek bir sözü varsa işte her taraf Taksim’dir” dedi.

Ortada bir “taksim” olduğu, Türkiye’nin bütün servetlerinin, iktidar marifetiyle yandaşlara ve yabancılara taksim edildiği doğrudur da işçiler bu paylaşımdan pay alamadığı gibi işsizler ordusu da büyüyor..

İşçi ses çıkaracağı zaman, onların eylemlerini, bölücü veya yüzleri maskeli gruplar vasıtasıyla halkın gözünden düşüren senaryoyu oynamak da bu taksimi yapanların eseridir..

Hak-İş mensubu sendikacılar, her yıl oynanan bu tiyatroyu bilmiyor mu? Bildikleri halde, bunları halka açıklayacağına, Taksim’de davul-zurnayla göbek atmak rolünü nasıl üstlenebiliyorlar?


***
Hükümetler, en çok işçi eylemlerinden korkar. Bir Şemsi Denizer’in yürüyüşü, ANAP iktidarını sallamış ve sonunda yıkmıştır. O dönemde taksimden pay alan medya, Şemsi Denizer’in aleyhine yayın yapıyordu. Sonunda bu yürekli adamı öldürdüler.. Yakın zamanda da sert tutumlar alabilen bir sendika liderini, darbe girişimi ile ilişkilendirip susturdular. İşçi hareketlerini ektisizleştirmek için bölücülere, kışkırtıcılara rol verirken meydanları da göbek atan yandaşlara bırakmak istiyorlar. Sahnelenen oyun budur..

Arslan BULUT, 2 Mayıs 2013
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Taksim"deki Oyuncular! / Arslan BULUT

İletigönderen mithat akar » Prş May 02, 2013 14:42

Arslan abi merhaba..Bir sosyalist olarak yazılarınızı uzun zamandır takip eden genç bir işçiyim..Yazılarınız emperyalizmin topraklarımızdaki sözcülerini rahatsız ettiği gibi bize de tam tersi bir ufuk çizgisi kazandırıyor.Son dönemde hızla değişen gündem maddeleri ve alt-üst oluşlarda ,önce kendi aklımızca bir değerlendirme ve çözümleme yapmaya çalışır,sonra da siz ve Banu Avar gibi büyüklerimizin yazılarına-yorumlarına başvururuz.Ne kadar doğru yerde durduğumuzu anlamaya çalışırız böylece.;Son 1 Mayıs ile ilgili değerlendirmelerde de aynı yöntemi izledim.Sizin ve Banu Avar'ın objektif,milli temelde,süreci ana hatlarıyla kavrayan ve bunu ulusumuzla paylaşan değerlendirmelerinizi okuyunca bir kez daha rahatladım..İzin verirseniz sizle 1 Mayıs bitiminin hemen sonrası ayağımın tozuyla bilgisayar başına geçip yapmış olduğum ve Güncel Meydan'da paylaştığım yazımı aktarmak istiyorum..

Antepli İşçi ve Emekçiler Bayrağına sahip çıktı:Gaziantep'te Türk Bayrağı'na Saldırı Girişimi

1 Mayıs işçi sınıfının birlik,mücadele,dayanışma ve sömürüye karşı savaş günüdür.Bunu politik mücadelenin içerisinde olan bir çok insan bilmektedir.Ancak bu uluslararası durum,yani genel anlamıyla işçi sınıfının kapitalizme karşı olan savaşımı,merkez kapitalist ülkelerde farklı ,bizim gibi emperyalizme bağımlı olan Ezilen Dünya'da farklı bir özde şekillenir.Bizim karşımızda deyiş yerinde ise yalnız kendi Tekelci burjuvalarımız yoktur.İşçi hareketi bizim gibi milletlerde kapitalizmin yanına bir de emperyalizmi karşısına alarak biçimlenir ve rengini bulur.Yani Türkiye işçi sınıfı,emek eksenli hareketini örgütlerken,aynı zamanda anti emperyalist,bağımsızlık mücadelesini de vermelidir/vermektedir.Sorunu bu çerçevede ortaya koyunca yani işçi sınıfı hareketini emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi temelinde ele alınca karşımıza farklı renk ve tonlarda emperyalizmin öne sürdüğü kuvvetler çıkmaktadır.Bu hepimizin tahmin edeceği gibi,emperyalizme taşeronluk eden gerici-bölücü güçlerdir.Bu karşı-devrim kuvvetleri karşımıza bu kez Gaziantep'te çıktı.1 Mayıs'ı kutlamak ve kendi sınıfsal istemlerini dile getirmek için alanda toplanmaya başlayan DİSK,KESK,TÜRK_İŞ,Eğitim-İŞ gibi işçi ve emekçilerin meşru ve yasal örgütlenmelerinin yanı sıra, alanda HDK adı altında bölücü örgütün başını çektiği ve bölücü terör örgütüne yedeklenen,ESP,ÖDP gibi envai çeşit "sol" partinin yanı sıra marjinal gençlik örgütleri ve bölücü örgütün legal uzantısı BDP de yerini aldı.Kitle İstasyon Meydanı'a kadar kortejlerle yürüdü..Başlangıçta ve ilerleyen saatlerde gruplar arasında herhangi bir sürtüşme ya da gerginlik yaşanmadı.Daha önce her 1 Mayıs'ta platformun önüne açılan Türk Bayrağı açıldığında, kökü dışarıda olan emperyalizmin kol başı olan bir grup Türk Bayrağını platformun altına çekmeye çalıştı.O anda platformda bulunan kamu emekçileri bu saldırıya karşı sessiz kalmayıp Bayrağı platformda tutmaya çalıştı.O dakikadan sonra Eğitim-İş,TGB,DİSK,Tertip Komitesi ile BDP ve onun kuyruğuna takılan gruplar arasında kısa süreli çatışma oldu.Bölücü gruplar Platforma pet şişe ve taşla saldırsa da Eğitim-İş'li ve DİSK'li emekçiler bayrağımızı alana indirip alanda taşımaya başladı.Emperyalizmin genel siyasetini işçi sınıfına yutturmaya çalışan gruplar, bir kaç hamle ile Türk Bayrağını taşıyan eğitim emekçilerine saldırsa da bundan sonuç alamadılar ve geri çekilmek zorunda kaldılar.Alanda "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz "sloganıyla bölücü mesaj içeren sloganlar birbirinin içine geçti.Ancak nihayetinde Türk Bayrağı hem emperyalizme hem de emperyalizmle işbirliği yapan kuvvetlere karşı Gaziantep 1 Mayıs Alanında dalgalandı.Türk Bayrağı ,emperyalizme karşı bir ulusun kanıyla bedelini ödediği bağımsızlık bayrağıdır ve o bayrağı bölücüler indiremedi.Denemişler ama başaramamışlardı.İşçi sınıfı Türk Bayrağına sahip çıkmıştır ve çıkacaktır.Bunun en güzel örneğini 78 günlük Kızılay direnişiyle bize TEKEL işçileri göstermiştir.Bu gün daha iyi anladığımız gerçek bir kez daha bilinçlere çıkarılmıştır.Eğer vatan olmazsa,Bayrak olmazsa,Cumhuriyet olmazsa savunacağımız bir emek hakkı da,sendikamız da,zam talep edeceğimiz kurumlarımız da,1 Mayıs'ı kutlayacak bir alanımız da olmayacaktır.Hani Irak 1 Mayıs'ını kutlayabiliyor mu?Veya Afganistan?Veya emperyalist işgal altında kalan başka bir milletin 1 Mayıs'ı var mı?Bu yüzden işçi sınıfı mücadelesi ve Türk Ulusunun sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı mücadelesi artık kopmaz bir bağ şeklinde birbirine bağlanmış durumdadır.İkisi yani ulusal kurtuluş ile emeğin kurtuluşu artık aynılaşmıştır.Tabi biz işçilere her zaman olduğu gibi burada da ayrı ve önemli bir görev düşüyor.Vatan savunmasının başına geçmek."TEKEL Vatandır Satılamaz" diyen Tekel işçisi bize emek ve vatan savunmasının birleşik zeminde ele alınması gerektiğini göstermiştir zamanında.Hem kendi kurumunun emperyalist bir tekele satılmasına karşı çıkıyor hem de kendi çocuklarının geleceği için kendi emeğinin hakkını savunmak için elinde Türk Bayrağıyla saatlerce tazyikli suya karşı ayakta kalmaya çalışıyordu.O sahne bir çoğumuzun aklındadır mutlaka.Bu gün de 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda Gaziantep'te, Gaziantep'in işçisi ve emekçisi,emeğin kurtuluşu ile ulusal kurtuluşun ayrı düşünülemeyeceğini Bayrağımıza saldıranlara karşı,Türk Bayrağını alana taşıması ve saldırılara karşı savunma yapması ile göstermiştir. Atatürk'ün dediği gibi "Biz "Bizi yok etmek isteyen EMPERYALİZME ve bizi yutmak isteyen KAPİTALİZME karşı m...illetçe savaşı uygun gören bir doktrini izleyen insanlarız!" TBMM , Aralık 1921...
Kullanıcı küçük betizi
mithat akar
Üye
Üye
 
İletiler: 16
Kayıt: Pzr Mar 24, 2013 1:27


Şu dizine dön: Arslan BULUT

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x