Bizde Kalkar Onların Karşısına 5 Bin 10 Bin Genci Koyarız Ama!..

Ankara Arena'da 550 vekil adayının tanıtımında konuşan Erdoğan muhalefete yüklenerek birçok konuya değindi.

YGS protestolarına da değinen Erdoğan, “Taksim'de bin iki bin kişi çıkarmak mesele değil. Biz de 5 bin öğrenciyi o meydanlara çıkarırız ama gerilimden yana değiliz” dedi. Bu sözler bazı çevrelerce “aba altından sopa göstermek” olarak yorumlandı.

Erdoğan’ın konuşmaları şöyleydi:

“Birileri Kürt kardeşlerimizi istismar ederken diğerleri de şehitlerimizi ve şehit cenazelerimizi istismar ettiler. Biz onlardan olmayacağız. Şu anda CHP'si, MHP'si, BDP'si YGS'yi siyasi ranta çevirmenin gayreti içerisindedir. sözkonusu olan 1.7 milyon gencin geleceğidir. Uykusundan oyunundan fedakarlık yapanların gençlerin fedakarlığını kullanmaya çalışmak ahlaksızlıktır, fırsatçılıktır. Sınavda bir kayırma varsa, buna karşı çıkacak ilk kişi ben olurum arkadaşlarım olur. Devletin ilgili kurumları son derece hassas bir şekilde inceliyor. Ama soruyorum bir tek kişinin kayırıldığına dair bir kanıtınız var mı? Yok ama ortada duyguları istismar edecek bir genç grup var. Bu ülkenin başbakanı olarak iddiaların tamamının takipçisiyim. Gönül rahatlığı içerisinde ikinci sınava hazırlansınlar. Taksim'de bin iki bin genci yürütmek problem değil. Biz de kalkar onların karşısına 5 bin 10 bin genci koyarız. Ama biz gerilimden yana değiliz.“

Odatv.com, 18 Nisan 2011

"Gençlik Ordusu" ile Kimler Övünür Tayyip Bey?

Tayyip Erdoğan bu topraklar üzerinde yaşayan insanlardan sözederken sıralamaya bayılır...

"Türk'ü, Kürdü, Çerkez'i, Laz'ı, Arnavut'u, Roman'ı, ne varsa"

şeklinde. Bu sıralama; açın bakın, CIA'in Almanağı'nda da aynen mevcuttur.

Üstlendiği misyon çerçevesinde ülkeyi dönüştürmenin ana şartı "Türklüğe gerek kalmayan" bir ortam yaratmak olduğundan, Tayyip Erdoğan aslında "ümmetçi" bile değildir. Ümmetçilik onun için Millet kavramını yıkana kadar bineceği bir tramvaydır. Ümmetçilik de nihai tahlilde insanlığı şehir merkezli olarak yeniden örgütlemeyi planlayan şehir devlet küresel planının önünde engeldir ve zamanı geldiğinde "İslamcı" sürülerin başına atanan çobanlar o sürüyü yeni uçurumlara sürükleyecektir.

Tayyip Erdoğan ülkeyi yöneteyim derken kapıldığı "belagat şehveti"nde yeni bir zirve yaptı.

Ankara'da milletvekili adaylarını tanıtma toplantısında öyle bir laf etti ki, Erdoğan'ın saklamakta zorlandığı "ileri demokratik" alt benliği bir kez daha bütün ihtişamı ile su yüzüne çıktı.

YGS sınavı ile ilgili gösteri yapan gençlerle ilgili Tayyip Erdoğan aynen şunları söyledi:

"Onlar 1000 genci sokağa çıkarıyorsa, biz onların karşısına 5-10 bin genci çıkarırız sorun değil"

Herkesi kucaklamaktan sözeden, yeri geldiğinde yanındaki ponpon kalemleri ile birlikte en ihtişamlı demokrasi şovları yapan Tayyip Erdoğan bir grup gencin karşısına başka bir grup genci çıkarabilmekle övünüyor.

Kendisine yapılan her muhalefeti organize bir derin gücün eseri olarak görmek normal bir vatandaş sözkonusu olsaydı bir psikoloğun ilgi alanına girerdi. Fakat sözkonusu bir ülkenin Başbakanı ise bu sorun psikologları aşar.

Toplumu gerenlere karşı mücadele ettiğini iddia eden birinin söylemi değildir bu söylem.

Bu söylem sorumlu bir Başbakanın söylemi hiç değildir.

Toplumun bir kesimine karşı emrindeki başka sivil güçleri çıkarabilmekle övünmek ancak faşist rejimlerde milisleri ile övünen zihniyetlerin söylemidir.

Tayyip Erdoğan'a önerimiz kendisine karşı yapılan muhalefetden bu kadar rahatsızsa, "AK Parti"'den sonra "AK Muhalefeti" kurması ve aday yapamadıklarını da muhalefet olarak bu partiye doldurmasıdır.

Bu senaryo bile, bir grup gencin karşısına "AK Gençleri" çıkarmakla övünen bir zihniyetin inşa edebileceği senaryoların karşısında tahammül edilebilir ve makul bir senaryo olarak kalacaktır. Gençleri karşı karşıya getirme senaryosundan daha eğlenceli olacağı ise kesin.

"19 Mayısta gençleri stadyuma doldurup gösteri yaptırıyorlar" söylemi ile Türkiye'yi ABD'deki patronlarına şikayet eden, ABD'nin kucağına pışpışlanan yavrularımız bakalım Başbakanlarının bu söylemi karşısında ne diyecek?


Açık İstihbarat, 18 Nisan 2011

Ne de olsa ''Kanlı Pazar'' gibi tarihsel bir mirastan geliyorlar ya, iyi bilirler o işi...

Adam ,resmen ve açıkça suç işliyor.Biliyorsunuz Ceza kanununda ,halkı birbirine düşürmeye teşvik bir suçtur.Yaptırımı da bellidir.