TKP: Baykal partisinin adını değiştirmelidir

Genel & Güncel Konular

İletigönderen Çetin Taş » Cum Şub 13, 2009 10:06

Özer86.

Benim yazdıklarımdan sen kendimi övdüğümü mü çıkardın?O zaman neyi tartışıyoruz seninle?

Peki,o zaman sana şöyle sorayım,seninle benim oy hakkımın eşit olduğu bir seçim sistemi bu DEMOKRASİ denen,bu şartlar altında savunuyorum takiyyeyi,çarşaf-Kur'an Kursu istismarını.

Aynı düşüncede miyiz hala?

Bölmek,bölünmek birleşmek ve birleştirmekten kolaydır.
Bu son yazdığım cümle ANA FİKİR'dir.Neden yazdığımı anlayabiliyor musun?Yoksa tartışma adına ortalığı karıştırmaya devam mı edeceksin?
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Ozer86 » Cmt Şub 14, 2009 3:27

Türk-Kan yazdı:Ozer86, önemli olan Gazi Pasa'nin özgecmisini paylasmak degil, O'nu anlamaktir. Paylasin, belki paylasirken bir kac kirinti aklinizda kalir! Yalniz, burada mevcut baslik var, buyrun: http://www.guncelmeydan.com/forum/musta ... vt177.html

Konu da burada kesilsin, sohbet basligi degil burasi!
Önce laf sokuşturup, sonra da moderatör yetkilerine dayanarak karşı tarafın sözünü kesmek size yakışmıyor. Van minits yani, böyle olmaz! :D

Çetin Taş,

Ana fikrini bana karşı savunmana gerek yok. Ben onu zaten desteklediğimi belirttim. Bu desteğin arkasında senin bir (negatif) küçümseme sezdiğin anlaşılıyor. Lakin ben hiç yargılamak istemedim. Tamamen nötr anlamda CHP'nin takiyyeye ihtiyacı olduğunu belirttim.

Kendini övmene gelince; ben bir yazıyı okuyunca yazarın ruhhali gözlerimin önünde canlanır. Kücük detaylar burda çok belirleyicidir. Senin yazını okurken dikkatimi çeken iki şey oldu.
1. Abartılı ve gennelleyici şekilde çizdiğin köylü portresi ile kendini mukayese etmen...
2. Kendinden bahsederken 'ben' yerine 'Çetin Taş' demen, sanki yazar Çetin Taş değilmiş gibi...

Ilk nokta bana bir Hollanda atasözünü hatırlatıyor: Körlerin ülkesinde tekgözler kraldır. Yanlış anlama, sana tekgöz demek istemiyorum, burda sadece mekanizma aynı: etrafındakileri düşür; kendin olduğun yerde kalsan bile, yükselirsin. Bilerek veya bilmeyerek bu şekilde kendini övdügun çok açik.
Ikinci nokta bana şu izlemi veriyor. Dışdünya sana hakkettiyin değeri vermiyor, en azından sen bunu böyle görüyorsun. Bu yüzden sen kendini ikonlaştıralak, 'tarafsızca' pazarlamaya çalışıyorsun. Belki de atasözündeki tekgöz gibi çıtayı krallık olarak belirledin, ve bu çıtaya ulaşamamanın verdiği sıkıntı, senin kendini bir başkasının gözünden övmene yol açıyor, kim bilir?
Kullanıcı küçük betizi
Ozer86
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Sal Tem 29, 2008 15:51

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Şub 14, 2009 5:26

Ozer86, daha iyi anlamaniz acisindan: Bu bir uyaridir! Gereksiz yere ileti göndermeyiniz!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Cmt Şub 14, 2009 8:33

Ozer86 yazdı:Ne Baykal, ne Bahçeli, ne Erdoğan vatan haini. Hepsi en az senin benim kadar ülkelesini seven namuslu insan.

Türkiyenin çıkarlarıyla örtüşmeyen politikaları desteklemelerinin arkasında Amerikanperestlikten ziyade realist bir bakıs açısı var. Amerıkancı olmayana bu ülkede iş yaptırmazlar; Türkiye Komünist Partisinin öyle bir iddaası olmadığı içindir ki, bağımsizca konusabiliyor.

Bizlere düşen en önemli görev prangaları bir bir ortaya çıkarmak, vatandaşlarımıza göstermek ve birlikte yıkmaktır.


Amerikaperestlik, Amerikancılığın bir üst noktasıdır. Kısaca, tam bir Amerikalı olmaktır. Görünüşe göre, tam bir Amerikalıdan bir seviye düşük olan Amerikancılık, senin gözünde vatan hainliği değil. Bu gariplikten hareket eden, Vahdettin'i de, Damat Ferid'i de vatan haini olarak görmez. Mühim olan bugünkü durum dersek; bana "vatan hainliğinin" tanımını yapmanı istiyorum. Gerçi vatan hainliğini "(ilgili kimselerin) gerçekçi bakış açısı" olarak tanımlamışsın. Bu durumda senin yanlış bilgiler edindiğin, stratejik görüşler adı altında kim bilir hangi yıkıcı ve çarpıtıcı yorum ya da çözümlemelere maruz kaldığın konusunu ele almalıyız. Emperyalizmden adalet ve barış bekleyen birine göre yine iysin. Tabii güce tapan biri için bu olağan olsa gerekir.

Yine, öteki iletilerine baktığımda, "küçük dağları ben yarattım, siz de kim oluyorsunuz" anlayışı ile devam etmektedir. İletilerine bakarak bu rahatlıkla görülüyor.

Stratejiden anladığın 'gerçekçi bakış açısı', gerçekçi bakış açısından anladığın 'Amerikancılığa karşı çıkmamak' olan ve bunun nedenini de 'zaten Amerikancı olmayana iş yaptırmazlar' diyerek açıklayan senin, "CHP takiyyesinde haklıdır" diyerek, bunu iç politikadaki stratejik bir hamle (ben samimiyetsizlik ve ahlâksızlık olarak değerlendiriyorum) olarak değerlendirmen de açıkçası beni şaşırtmadı.

Gelelim paylaştığın yazıya...

Yazıya genel bir bakış:

Prof. Dr., bilimsel bir dil kullanmamış -ki bu yazdıklarının bilim dışı olduğunu göstermez- olması, bireylerdeki algı seviyesi değişikliği için iyi diyebiliriz. Fakat Türkçe'deki bozuklukları, bazı yerlerdeki anlatım eksikliği ve sıkça tekrarlanan kalıp ve tanımlar okumayı ve algıyı güçleştirecek niteliktedir. Kaldı ki, bu oldukça gereksiz olan tekrarlamalar olmasa, dört sayfalık yazı, üç sayfa olabilirdi. Prof. Dr., ortada olanı belgelemek yerine, kendi fikirlerini ortaya koymuş. Tabii bu da, orta olanla, fikirlerinin çatıştığı anlamına gelmez. Yazıda yeni bir şey de yok açıkçası...

Değerlendirme:

Ekonomik varlık olarak dünyanın en büyük ve güçlü ülkesinin ABD olması (yaklaşık 13 trilyon dolar) ve azgelişmiş yardıma muhtaç ülkelerin sayısının oldukça fazla olması (sadece Afrika’da 40 kadar ülke), ABD’yi bu ülkeler ile karşı karşıya getirmiştir. 1991’in koşulları, ABD’yi küresel sorumlulukları bağlamında bu ülkelere yardım etmek zorunda bırakmıştır. ABD’nin karşılıksız yardımlarının çok sınırlı olması ve azgelişmiş yardıma muhtaç ülkelerin verebilecekleri fazla şeylerinin olmaması, Washington’ı sıkıntıya sokmuştur. Bu ülkelerin BM’deki desteğini kaybetmek istememesi ve onların desteğine ihtiyaç duyması, ABD’yi onlara yardım etmeye zorlamıştır. Bu ülkelerden umduklarını bulamayanlar ise, ABD’den uzaklaşmışlardır. Yani ABD, hem ekonomik/mali yardımda bulunmak, hem de uluslararası kamuoyu nezdinde destekten yoksun kalmak durumlarını yaşamıştır.


Altını çizdiğim yerde yanlışı vardır. Bahsi geçen ülkelerin çoğunluğu Birleşik Devletler'e öyle ya da böyle muhtaçtır, muhtaç bırakılmışlardır. Birleşik Devletler'in bu ülkelere bir şey vermemesi durumunda bir soğukluk söz konusu olsa dahi, bu ülkeler BM'de Birleşik Devletler karşısında olmaktan imtina etmek bir yana buna cesaret edemezler. Muhtaç ülkeleri kıtalara göre ayırsak da, bunların kayda değer birlikleri yoktur, tek başlarınadır. Bunlar bir yana, Azmanistan'ın BM'yi ne kadar ciddiye aldığı tartışılır diyeceğim ama ortada olanı tartışmaya lüzum yoktur diye düşünüyorum. Esasen yazar, bu takıldığım noktayla çelişircesine bunu kendisi çürütüyor:

Amerikan Yönetimi, dış temsilciliklerinden gelen bu raporlara istinaden her yıl ülkelerin durumlarını yansıtan raporlar yayınlamakta ve bu raporlarda serbesti ve özgürlük açısından olumsuz görüş beyan edilen ülkeler ABD’den değişik şekillerde politik ve ekonomik baskı görmektedirler. ABD Yönetimi bu baskılar için Amerikan Silahlı Kuvvetleri dahil, Dünya Bankası, BM, Uluslararası Para Fonu gibi, kendisinin etkisine açık uluslararası örgütleri kullanmaktadır.


BM Birleşik Devletler'in değil, Birleşik Devletler BM'nin dizginlerini elinde tutmaktadır.

Diğer taraftan Amerika çökerken ve dünya ciddi bir kaos ortamına sürüklenirken, mikro milliyetçiliğin ve radikal dini akımların ülkeleri tehdit edici özelliklerinin daha da belirgin hale geleceği değerlendirilmektedir. Kaos ortamının, her kesim gibi, bu kesimler için de bir fırsat olarak görülmesi ve değerlendirilmesi, kaçınılmaz gözükmektedir. Bu itibarla özellikle etnik ve dinsel nitelikli ciddi sorunlar yaşayan ülkelerde, ülkeyi yönetme sorumluluğunu üzerine almış olanların, kucaklayıcı1, toparlayıcı2, sosyal devlet anlayışını3 öne çıkarıcı, ortak tarihe4 vurgu yapıcı, sorumlu politik açılımlar5 yapmalarında ve bu açılımlarını uygun yapılanmalar ile desteklemelerinde yarar görülmektedir.


1) Ülkeyi yönetenler, kucaklayıcı değil dışlayıcıdır.
2) Toparlayıcı değil, dağıtıcıdır.
3) Sosyâl devlet anlayışı yerine, sadaka ekonomisi savunan ve yaygınlaştıranlardır.
4) Ortak tarihe değil, ortak olduğunu iddia ettiği dinî (zaman zaman ümmetçilik üzerinden kısmen dolaylı olarak, zaman zaman alenen) vurgulamaktadırlar. Aradaki tarih serpiştirmeleri, esas meseleye meze olmaktan öteye gitmemiştir.
5) Sorumsuzdurlar. Sonuncusu DAVOS'ta görülmüştür.

EK: Bütün bunlar hâlâ geçerliliğini korumaktadır ve bunlardan vazgeçileceğini düşündürecek zerre kadar veri yoktur. Fakat yine de bazı lügâtlarda bahsi geçen yönetimin başı ve olan-bitenin baş sorumlusu "namuslu" olarak yer alır.

Gelelim, yazının ana konusuna -ki sen de bundan bahsediyorsun:

Uzatmadan değinelim; öncelikle biz bir imparatorluk ya da dünya gücü değiliz. Böyle olmadığımız için, bizim sonumuzu hazırlayabilecek unsurlarla ilgili güçleri yıkacak unsurlar farklıdır. İlgili güçleri yıkacak unsurlar bizi az etkiler, çok etkiler, bu ayrı konudur. Vurgu yaptığın yer, öncelikle burada yanlış. İkinci olarak, asıl Amerikancılığa ve Amerikan yayılmacılığına, sömürüsüne karşı çıkmamak, gerçekçi bakış açısından uzak, yıkıcı bir görüştür. Yazıda özetle, Birleşik Devletler'in dünyaya, doğru ve tam hesaplar yapmadan eşkıya kesilmesinin sonucu olarak çöktüğü, Sovyetler'in çöküşünü okuyamamasının da bu hesapsız hesapların yapılmasında önemli rol teşkil ettiği anlatılmaktadır. Yâni Amerikancılığa ve sömürüsüne karşı çıkarsan diye çökersin demiyor. Hatta Türkiye Birleşik Devletler'e o kadar esirdir ki, sömürge çöktüğünde sömürgesini de aşağı iteceğinden Türkiye'nin bunlara da hazırlıklı olmasını söylüyor. Sovyetler'e bağımlı olmadığı halde bundan oldukça etkilendiğini söylediği Türkiye'nin, Birleşik Devletler'in çökmesi sonucunda çok daha kötü etkilenebileceğini söylüyor. Kalkıp da Amerikaya rest çekmeyin, bağları gevşetmeyip sıkı tutun, peşinden koşun demediği gibi, bunları yapanları da hoş görmeyi bir yana bırak, "elimizden gelse de hemen kurtulsak" der gibi yazdığını olumsuzluklarla ortaya koyuyor. Ayrıca yazıda ideolojik bir saplantıdan değil, hesapsız girişimler yüzünden ilgili güçlerin ideolojilerinin yani sistemlerinin çökmesinden bahsediyor. Sovyetler daha fazla komünistleştiği için değil, başında Birleşik Devletler'in bulunduğu demokrasi-özgürlük-çok seslilik dalgalarını yayan güçlere karşı koyamadığı için çöktü. Amerika ise aç gözlülüğü ve sınırsız insan dışılık sonucu çökmektedir. Bunu yaratan da, kendi devletini aşan çokuluslu şirketlerdir -ki yazıda bu da geçmektedir.

Not: Yazarın bazı yazdıklarını es geçiyorum. Bu es geçtiklerim Mustafa kemâl ATATÜRK ile bahsettiği ve gelecek ile ilgili iddialarıdır. Bunu değerlendirmeyeceğim. TKP konusu da yorumlarım dışındadır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Çetin Taş » Cmt Şub 14, 2009 10:08

Özer86.
Polemiği sevmiyorum.Ama sen de beni mecbur bırakıyorsun.
Benim yaptığım genellemenin doğruluğunu herkesle tartışırım.
Ben de HALK DALKAVUKLUĞU olmadığını,körü körüne cahil millete övgü sözleri dizmediğimi bu vesile ile söyleyeyim sana.Tabi ki kendimi standart Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından daha yetişmiş,daha bilinçli olarak görüyorum.Bunun kendimi övmek olduğuna da inanmıyorum.Senin böyle algılamanın da hata olduğunu düşünüyorum.
Burada adımı vurgulamam senin algıladığın gibi kendimi övme amaçlı değildir.Ben bu konuda yazdıklarıma şiddetle inanıyorum.Üstelik bu bir yazım tekniğidir.Anlı şanlı yazarlarımızın pek çoğu yazılarını bağlarken kendi adlarını da o yazının içinde geçirirler,bu bir yazım tekniğidir.


Bunun haricinde benimle ilgili yazdıkların deli saçması.
Kendimi neye ve kime karşı pazarlıyorum?Pazarlamanın mantığı bir ürünün maddi veya manevi bir kazanç elde etmek için tanıtımıdır.Bu platformda yazdıklarımdan,yazdıklarımızdan dolayı maddi bir kazancımız yok.Manevi bir kazançta çoğu zaman yok.Daha ziyade doğru bildiklerimizi arkadaşlarımızla paylaşmak ve bazen de karşıt görüşleri tartıştırmaktır amaç.

Samimiyetin konusunda ciddi şüphelerim var.Sanki konuyu tartışmış olmak için tartışıyormuşsun gibi geliyor.Bahçeli,Baykal,Erdoğan'ı aynı kefeye koyman bu konuda bence önemli bir ipucudur.Bizim bu platformdaki onlarca tartışma başlığımızda bu zamana kadar hep bu adı geçen kişilerin aynı memleket meselelerine nasıl farklı yaklaşımlar sergilediklerini tartıştık.

CHP'nin yaptığı takiyye konusunda da aslında seninle temel bir yaklaşım farkımız var.Sen her şeyi AMERİKANSEVER olmaya ilintilemişsin.CHP'nin bu takiyyesini de yine buna bağlamışsın.CHP'nin yaptığının onurlu bir davranış olmadığını bildiğimi zaten bir önceki yazımda yazdım.Ama yaptığı takiyyeyi anladığımı da yine ifade ettim.Yani seninle anlaşıyormuşuz gibi göründüğümüz CHP takiyyesi konusunda da aslında bakış açılarımızın farklı olduğu görülüyor.

Sıraladığı 5 maddenin içeriği ile ilgili olarak Ram'a aynen katılıyorum.

''
1) Ülkeyi yönetenler, kucaklayıcı değil dışlayıcıdır.
2) Toparlayıcı değil, dağıtıcıdır.
3) Sosyâl devlet anlayışı yerine, sadaka ekonomisi savunan ve yaygınlaştıranlardır.
4) Ortak tarihe değil, ortak olduğunu iddia ettiği dinî (zaman zaman ümmetçilik üzerinden kısmen dolaylı olarak, zaman zaman alenen) vurgulamaktadırlar. Aradaki tarih serpiştirmeleri, esas meseleye meze olmaktan öteye gitmemiştir.
5) Sorumsuzdurlar. Sonuncusu DAVOS'ta görülmüştür.

EK: Bütün bunlar hâlâ geçerliliğini korumaktadır ve bunlardan vazgeçileceğini düşündürecek zerre kadar veri yoktur. Fakat yine de bazı lügâtlarda bahsi geçen yönetimin başı ve olan-bitenin baş sorumlusu "namuslu" olarak yer alır.
''

Kim hain,kim değil tartışmasına girmeyeceğim.Sadece ve sadece bugün pek çok aydınımsının yere göğe sığdıramadığı ADNAN MENDERES'in zamanında VATANA İHANET suçlaması da dahil pek çok suçtan suçlu bulunarak idam edildiğini hatırlatayım.Dolayısıyla bugün yere göğe sığdırılamayan kişi veya kişilerin yarın ki akibetinin Adnan Menderes'ten farklı olmayacağını kimse garanti edemez.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen bezgin » Cmt Şub 14, 2009 10:36

Parti Baykal'in mali degil ki ismini degistirsin. CHP Türk Halki'nin, her TC vatandasi CHP üyesi. CHP'nin bugünkü durumundan biz de sorumluyuz. Bakarsan bag bakmazsan dag olur.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

İletigönderen Ozer86 » Cmt Şub 14, 2009 19:24

1. Sayın Prof. Dr. Osman Metin Öztürk AKP-karşıtlığıyla tanınan, Genelkurmay Andlaşmalar Daire Başkanlığında Uluslar arası hukuk işleri Müşavir yardımcısı olarak 11 sene görev yapmış, ve şu an Giresun üniversitesinde rektörlük yapan, çok değerli bir bilimadamımız. Bir aralar Başbakan Erdoğan isim vermeden “Rektör çıkıyor, darbe çağrısı yapıyor” demişti, ve bu sözler gazeteciler tarafından Osman Metin Öztürke atfedilmişti. Fettullah medyasında boyna karalanıyor, Ergenekon’a dahil edilmeye çalışılıyor. Yazısında saydığı beş madde bu açıdan değerlendirilmeli, yani AKP’ye yönetilmiş eleştiriler olarak.

2. Bu eleştirilere ben katılıyorum. Ayni zamanda Ram’ın dikkat çektiği gibi, Amerikanın çökmesinin bizlere çok pahalıya patlayacağını düşünüyorum.

3. Sizlere katılmadığım nokta şudur: AKP’yi yöneten kadro vatan haini'dir. Bu dogru olamaz. Düşünün: bir zamanlar Erol Manisalı’yı referans alıp Avrupa Birliğine ateşlice karşı çıkan Abdullah Gül, birden bire dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı olduğunda Avrupanın en büyük destekleyicilerinden biri oluyor. Bunu nasıl izah ediyorsunuz?? Ben bu soruya tam net olarak cevap veremiyorum. Ama ABDullah Gül veyahut damat Recep gibi tanımlamalar bana hiç inandırıcı gelmiyor. Hem görüyorsunuz, Bahçeli ve Baykalda Avrupaya karsı çıkmıyor, Türk birliğinden bahsetmiyorlar bile. Demekki başa gelenler bir şekilde ikna ediliyor…

4. Özetle: AKP politikaları yanlışdır, ama bu AKP’den veya herhangi bir partiden üstün bir yapılanmanın ürünüdür.

5. Amerikanın çökmesine yol açan bir etken Öztürk hocaya göre (yazının en önemli yeri):

"Her şeyden önce tek süper güç olması, ABD’nin dünyanın her yerinde istediğini yapabileceği düşüncesi ile hareket etmesine yol açmış ve bu da ABD’nin askeri, ekonomik ve politik açıdan dünyanın çok fazla yeri ile angaje olmasına neden olmuştur. 1991 öncesinde ABD’nin müdahale alanı, Doğu Blokunun kontrolü dışında kalan coğrafyalar iken, 1991 sonrasında bütün dünya ABD’nin müdahalesine açık hale gelmiştir. Bu tablo, ABD Yönetiminin çok daha geniş bir coğrafyaya ilgi duymasına ve çok daha geniş bir coğrafyaya kaynak tahsis etmesine neden olmuştur. Bu durum, Amerikan ilgi ve kaynaklarının ufalanmasına ve kullanıldıkları (tahsis edildikleri) yerlerde bir işe yaramamasına neden olmuştur. İlginin ve kaynakların küçüklüğü, istenen etkinin doğmasına ve beklenen sonucun elde edilmesine yetmemiştir. Bu da ABD Yönetimini iki şekilde olumsuz olarak etkilemiştir. Birincisi harcanan ilgi ve kaynak (yani Amerikan vatandaşlarının ödediği vergiler) boşa gitmiş ve bu, Amerikan Maliyesini sıkıntıya sokmuştur. İkincisi de, istenen etkinin doğmaması ve beklenen sonucun elde edilememesi, ABD’nin imajına zarar vermiş; ABD Yönetimi içeride Amerikan kamuoyu tarafından sorgulanmaya başlanmış; uluslararası kamuoyu nezdinde ABD prestij kaybetmeye başlamıştır."

Yani koskoca Amerikanın bile - kendi çıkarları doğrultusunda - dünyayı şekillendirmeye gücü yetmiyor. Anti-emperyalistlere soruyorum: biz nasil - çıkarlarımızı bile gözetmeden - emperyal güclerin tekerine çomak sokacağız? Bu (en azından şu an) mümkün değil.

6. Yazının geri kalan yerinde bazı küçük tutarsızlıklar görünüyor, bu konuda Ram'a katılıyorum.

7. CHP'nin son açılımları bence sadece Amerikaya yönelik değil, aynı zamanda halkı kandırmak içindir.

8. Vahdettin ve Damat Ferid vatan haini'den ziyade başiretsizdiler. Yanlış tahliller sonucu Türklerin dönemin emperyal güclerine karşı Sevr'den daha fazla alabileceklerini düşünmüyorlardı. Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak ve Ismet Inönü paşalar gibi kabiliyetli önderlerimiz olmasaydı, haklı çıkacaktılar! Kılpayı Lozanı kurtardık. Bence vatanhaini olarak yalnızca ülkesine karşı savaşanlar (Ermeniler ve bazı bölücü Kürtler) veyahut satın alınanlar (ilk aklıma gelen Gülbenkyan, ama belki TUSIAD'da buraya eklenebilir) vatan haini olarak nitelendirilebilir. Sadece bilerek ve isteyerek Türkiyenin çıkarlarına karşı cıkanlar, vatan hainidir. Sırf Türkiyenin çıkarlarına karşıkoymak yetmez.

9. Çetin Taş: senin kişiliğin hakkında söylediklerim gevezelikten ibarettir. Lütfen ciddiye alma. Sözlerimi geri alıyorum. Zaten iki satırdan kişilik analizi yapmayi Freud bile acayip bulurdu, gülüp geçerdi. :)
Kullanıcı küçük betizi
Ozer86
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Sal Tem 29, 2008 15:51

İletigönderen bozkurtlar diyari » Cmt Şub 14, 2009 19:40

Arkadaslar soyuluyoruz!!!
Yav CHP'yi konusacak zamanmi
Adamlar Vatani soyuyorlar(Akp'liler)
Ben anlamiyorum bu insanlari adamlar hemi soyuyor hemide halimize gülüyorlar.
Ben böyle sahtekarlik,serefsizlik,hirsizlik görmedim.
Adamlar resmen yahudi Tüccarlari gibi her seyi satiyor, satilanida kendi
hanesine yaziyorlar...
Allah askina uyanin %47 yarin gec olacak...
Bunlarda her sey var yalan haber,sahtekarlik,tüccarcilik,din sömürüsü,ne olduklari belirsiz.
TÜRK GENÇLİĞİNİN ANDI !!!

EY TÜRK'ÜN BÜYÜK ATASI GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK !!!

Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verip, kendimizi büyük Türk Milletine adarız.
Kullanıcı küçük betizi
bozkurtlar diyari
Üye
Üye
 
İletiler: 570
Kayıt: Cum Ara 19, 2008 11:27

İletigönderen İlteriş » Cmt Şub 14, 2009 22:11

Ozer86,

Hem korkak hem gerceklerden habersiz olursan rezil olursun,
Cesur ve gerceklerden habersiz olursan hezimete ugrarsin,
Gercekci fakat korkak olursan baskalarinin gerceklerine uyarsin,

Ancak Ataturk ve Kemalist Turk gencligi gibi hem cesur hem de gercekci olursan dunya senin yarattigin gerceklige uyar.

Buna en buyuk ornek ise Turkiye Cumhuriyetidir, fazla uzaklarda aramaya gerek yoktur.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen MansurSah » Cmt Şub 14, 2009 22:43

bezgin yazdı:Parti Baykal'in mali degil ki ismini degistirsin. CHP Türk Halki'nin, her TC vatandasi CHP üyesi. CHP'nin bugünkü durumundan biz de sorumluyuz. Bakarsan bag bakmazsan dag olur.


Ne demek efendim; o hani "Atatürk'ün partisi CHP" olan CHP, kapatıldı! Sonra Baykal'ın, açtığı partiye bu ismi vermiş olması, partinin hiç de Türk Milleti'nin yada Atatürk'ün partisi olduğu manasına gelmez. Bugünkü CHP, kabaca söylersek, Baykal'ın CHP'sidir. Konuya geri dönecek olursak, TKP'nin serzenişi şudur: Bugünkü CHP'nin, Cumhuriyetçi yada Halkçı bir tarafı kalmamıştır; dolayısıyla bi zahmet isimlerini değiştirsinler. (Fazladan bir hususa değineyim: Kemal Derviş'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmasına yönelik, hatta partinin başına geçmesine dair planları düşünüp taşınan bir partiden bahsediyoruz. Aşkolsun.)

Nasıl ki bugünkü TKP'nin, eski TKP'nin devamı olmadığını düşünen büyük bir kesim var ise..
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

Önceki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x