Tolon neden tutuklandı, açıklayın!

Tolon neden tutuklandı, açıklayın!

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Şub 08, 2009 13:39

Ülkedeki her gelişme, her olay başta bizim doğru yorumlarımıza tepki gösterenleri değil, bizi haklı çıkarıyor.

Ergenekon soruşturması kapsamında (!) tutuklanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un sağlık durumu da cezaevindeyken bozulmuştu ama serbest bırakılma nedeni bu değilmiş.

Gazetelerde Tolon’un tahliyesini bildiren haberlerde “sağlık nedeniyle değil, delil ve hukuki duruma göre tahliye edildiği” yazıyordu. Olayın tam açıklaması ise şöyle: Hurşit Tolon’un avukatı İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ‘tutukluluğa’ itirazda bulunuyor. Mahkeme bu istemi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderip görüş istiyor. Savcılık Tolon’un “tutukluluğunun devamı” yönünde görüş bildiriyor. Ama Nöbetçi Mahkeme “savcılığın bu talebini yerinde bulmayarak” Tolon’un “delil yetersizliğinden tahliyesine” karar veriyor.

Delil yetersizliği de şöyle: Hurşit Tolon’un tutuklama kararı sadece “kendisinde Ergenekon yapılanmasını içeren bir kitap fotokopisi bulunması” üzerine alınmış. Mahkeme ise “bu kitabın daha önce birçok basın kuruluşunda haber konusu yapıldığını, gizliliğinin bulunmadığını belirterek kitabın tek başına şüphelinin suç örgütüne üye veya yönetici olduğunu göstermeyeceğine, yaptığı telefon görüşmelerinin ise örgütle bağlantı gösterecek unsur içermediğine” karar vermiş.

Orduyu kışkırtma çabası

Buyrun buradan yakın! Bu ülkeye değerli hizmetler vermiş üst düzey bir TSK mensubu olan Hurşit Tolon 1 Temmuz 2008’de gözaltına alınıp 6 Temmuz’da tutuklanmış. 6 aydır “yaptığı telefon görüşmeleri veya evindeki bir kitap fotokopisi” nedeniyle Metris, Kandıra, Silivri cezaevlerinde süründürülüyor, suçlu muamelesi görüyor.

O ve onun gibi abuk sabuk iddialarla, delil sayılamayacak nedenlerle tutuklanan üst düzey askerler üzerinden ülkenin ordusu birçok işgüzarın işbirliğiyle toptan okka altına gönderiliyor. Ve neymiş “elde delil yokmuş”.

O zaman Hurşit Tolon ve onun durumunda “neyle ve hangi delillerle suçlandığı, bunların gerçekten delil sayılıp sayılmayacağı” belli olmadığı halde tutuklu bulunan onlarca kişiye yapılan bu ciddi hukuksuzluğu, haksızlığı kim telafi edecek?

Her konuda elmalarla armutların karıştırıldığı; din istismarından, yolsuzluklara, Gazze ve Davos olaylarından Ergenekon soruşturmasına kadar “Durun bir dakika, aldatmacalara, göstermelik kahramanlıklara, duygu istismarlarına değil gerçeklere bakalım” diyenlere toplu tepkiler verildiği bir ülkede bunların hesabı nasıl sorulacak?

Bu ülkede herkesin “yalanlarla gerçekleri ayıracak” bir gözlüğe ihtiyacı var, çünkü ayırabilenler de dinlenmiyor.

Kabile devleti mi?

Elbette her türlü gizli örgüt, çete ortaya çıkarılsın, artık huzur içinde yaşansın, kimse gizli dolaplar çevirmesin ama bu mazeretle “iktidarın gizli işlerini görebilen veya tepki duyduğu insanlar” da suçluluğu sabit isimlerle yanyana aylarca hapse tıkılmasın. Bunları hep söyledik.

Türkiye bir hukuk devletiyse: Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi “delil yok” derken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hangi delillere dayanarak Tolon’un tutukluluğuna karar verebildiğini açıklamak zorundadır. Aynen ona tutuklama kararı çıkaran mahkeme ve savcının bunun nedenini açıklama zorunluluğu gibi.

Türkiye muz cumhuriyeti değil, kabile devleti değil diyen Başbakan Erdoğan’dan da başta Adalet Bakanı Şahin’le birlikte bu konunun (ve cezaevindeki benzerlerinin) üzerine gitmesi bekleniyor. Gerçi son zamanlarda AKP kanadından yapılan her açıklamada bir yalan çıkmakta ama olsun.

Egemen Bağış’a “Başbakan, ABD Başkan Yardımcısı Cheney’e: ‘Ben gözaltında olmanın, cezaevinde olmanın zorluğunu bilirim, çabuk o askerlerimizi serbest bırakın’ dedi” açıklamalarını yaptıran, cezaevinde olmanın anlamını bildiğini söyleyen bir başbakanın başka insanlara yapılan bu tür bir haksızlığa da aynı tepkiyi göstermesi gerekir.

Hele de çocuk tecavüzcülerinin serbest bırakılması için Adli Tıp kadrolarını bile değiştiren bir hükümet döneminde ve her türlü ağır suçlunun serbest kaldığı bir ülkede.

Millet açıklama bekliyor.

***


Çelişkilerle tırlatmak mümkün mü?

Hani “aklını kaçırmak, keçileri kaçırmak” filan da diyebilirim ama bence tırlatmak daha çok yakışıyor. Zira her zaman siyasetçilerden çelişkili sözler, yalanlar duymaya alışmış bir toplum olmamıza rağmen yaklaşan yerel seçim öncesi bu yalanlar, çelişkiler ve ilkesizlikler öyle ayyuka çıktı ki dayanmak mümkün değil.

Muhallebiciye imar değişikliğinden, altın mağazası ortaklığına, kömür ve beyaz eşya dağıtımına kadar hangisine baksanız hepsinde bir yalan ya da hukuksuzluk gizli.

Her köşede bir yolsuzluk veya ilkesizlik haberi bizi bekliyor.

İki büyük parti arasına sıkışmış, ülkesinin rejimini mi korumaya çalışsın, olmayacak çelişkili açılımları mı kabul etsin ne yapacağını şaşırmış bir halk da orta yerde bakakalıyor.

Dün yazımın sonunda “uysal koyun olmayanlar”ı “uysal olmayan koyunlar” yazmış olduğumu fark edince güldüm. Ama sonra düşündüm de fazla yanlış sayılmaz, bunlar zaten o sıkışmışlıkta, çaresizlikte hepimizi koyun pozisyonuna getiriyorlar.

“Çarşaf açılımı”ndan sonra “her mahalleye Kur’an kursu” açılımını destekleyen Deniz Baykal kendisini gazlayanlardan gazı almış:

“Siyasetin ezberini bozduk” diyor. Bence “halkın psikolojisini bozduk” dese daha doğru söylemiş olacaktı. Devlet yönetiminde, dürüst siyasette “gerçekler, doğrular, yasalar, kurallar, ilkeler” vardır, bunlara bağlı iseniz ezber filan bozamazsınız. Milletin fazla seçme şansı olmadığını bilerek yüksekten atmayın.

Diğerine bakıyorsunuz Tayyip Erdoğan daha önce CHP’nin “çarşaflı üyelere rozet” açılımına zoraki olarak destek çıkmışken “Kur’an kursu” açılımına fena halde bozulmuş.

“Hamdolsun” diyor “camilerimiz de var Kur’an kurlarımız da. Bu tür kursları alacak olanlar gelirler Diyanet İşleri Başkanlığı onlara gerekli kursları verir”... Hızını alamayıp atlıyor “Hani dini siyasete alet etmeyecektiniz?”

Şimdi tabii balık hafızalı (veya uysal koyun) olmayanlar hemen Başbakan Erdoğan’ın çok değil birkaç yıl önce “kaçak Kur’an kursları”na destek verdiğini, bu konuda uyarıda bulunan o dönemin TÜSİAD Başkanı’na “Dikkat edin size dinsiz derler” dediğini hatırlayacaklardır.

Madem ki Diyanet’in yeterince kursu var (7000’ün üstünde) neden “üstelik kaçak kursları” destekliyor, karşı çıkanlara (ki çocuklar kaçak kurs binasının yıkılmasında nasıl yaşamlarını yitirdiler gördük) gözdağı veriyordunuz? Kur’an kursu açmak, çarşaflı türbanlı kadınlarla parti reklamı yapmak kendi deyişinizle “dini siyasete alet etmekse” siz bugüne kadar neden türban, din, Kur’an üzerinden bile bile reklam yaptınız?

Neden laik rejim gereği sadece devlet alanlarında dinî kıyafet ve ibadet yasağını “dine ve dindarlara karşı olmak”mış gibi, her alanda “dindarlara baskı varmış gibi” anlatıp durdunuz ve halkı “laikler-dindarlar” gibi olmayacak bir bölünmeye sürüklediniz? Neden hâl⠓o dindarlara hakaret eden parti şimdi onların yanında görünüyor” benzeri gerçekle alakasız konuşmalar yapıyorsunuz?.. (Cevap: “oy”... Oy, oy.)

Sizin “türban forması” haline getirdiğiniz kadının başörtüsü tek başına dindarlık işareti sayılmayacağı gibi bugüne kadar hiç kimse de dindarlara bir hakarette bulunmamıştır.

Anladık seçim saçmalıkları dönemindeyiz ama midelerimiz artık bu kadarını da kaldırmıyor yahu!

Ruhat Mengi

VATAN
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen Çetin Taş » Pzr Şub 08, 2009 14:18

Daha önce başka bir yorumumda da yazdım.Doğu Perinçek daha ilk göz altına alındığında basın mensuplarına bağırarak,''bu yapılanlar Türk Ordusu'na karşı bir komplodur''diye haykırmıştı.Aradan geçen zamanda Şener komutanın başına gelenler,daha sonra diğer ordu malı insanların başına gelenler ve tabi Hurşit komutanın başına gelenler Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıpratılmak istendiğinin,küçük düşürülmek istendiğinin ve bana göre ne yazık ki bunda da başarılı olunduğunun teker teker ispatlarıdır.
Tabi basında adları 1 numara oldukları iddiasıyla geçen Tuncer,Hakkı,Hüseyin komutanları saymıyorum bile.
Bu 220 gün delilsiz hapis yatmanın hesabını YATIRAN GÜÇ hangi güç ise ondan sormak önce TÜRK MİLLETİ'nin,sonra da TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'nin boynunun borcu olmalıdır.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen İlteriş » Pzr Şub 08, 2009 18:51

Iste yurekli bir Cumhuriyet kadini! Erkeklerin bu kadar sesi cikiyor mu? Cikmadigi gibi, fethullah'in adini duyunca tamsiper geri adim atiyorlar, gecen youtube'da yarim yuklenmis bir videoda, koskoca Aytunc Altindal'in bile karsi f-tipine karsi cikmaktan sakindigini izledim, erkekler adina utandim. Ancak Ruhat hanim susmuyor haykitiyordu, kim bunlar? Neden emniyetimizi ele geciriyorlar? vs.

Korkaklar Ruhat hanim'a bakip utansinlar!

Tolon pasa'nin bosuna 220 gun hapis yattigi ortaya cikti, nerede o sozde muhalif gazeteler? Bu durum bir SKANDAL degil midir?
Bu ulkede Adalet Bakaninin ve hatta hukumetin istifasi gerekmiyor mu? Sivil toplumun depremler yaratmasi gerekmiyor mu?

Erkekler de kadinlar kadar cesur olsalar bu saydiklarimin hepsi olacakti, olay budur maalesef.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Şub 08, 2009 19:08

Türk-Kan yazdı:
Hurşit Paşa yazdı:” Zamanı gelince ben senin dalağını kontrol edeceğim “

Pasam, zamani gelince bunlarin dalak, ciger, bilumum sakatatlarini kontrol edecegiz!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen dervishizir » Pzr Şub 08, 2009 23:04

vallahi bu çıkıştan sonra Tolon Paşada susarsa ve hak aramazsa innancım filan kalmaz bunlara. Kim çıktıysa tık yok yazıklar olsun. Madem görevse görev uyarmaya uyarma ölümüne olması lazım bundan başka gidecekleri köy yok çünki kendilerini düşünmüyorlarsa milleti düşünmüyorlarsa kendileri göçüp gittiğinde bu işleri başlarına açanlar onların evlatlarınada, torunlarınada işlerini bitirmek için uğraşırlar bari ya herro ya merro desinler. bizde ağzı açık yavru kuşların yemek beklediği gibi beklemeyelim. Vur vur inlesin Tolon Paşa dinlesin :)
Kullanıcı küçük betizi
dervishizir
Üye
Üye
 
İletiler: 144
Kayıt: Sal Ağu 19, 2008 1:40

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Şub 08, 2009 23:07

dervishizir, susanlar bellidir, konusanlar da :)

KILINC Pasa'nin susmadigi gibi TOLON Pasa da susmayacaktir. Lâkin, evvela sagligina yeniden kavusmasi icin dua edelim, zira kendisi hâlâ GATA'da yatmakta...
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen dervishizir » Pzt Şub 09, 2009 0:50

benim de dediğim gezinip mırıldanılanacağına, ya allah bismillah osmanlı tokatını çalıvermek lazım namerdin yüzüne gün o gündür, birazdaha bekle görü olur ise pek dolaşacak taakat kalmaz, yer gök devlerin örgütlemesi ile bilgilenen halk zamanı ( Hükümetin değil :) ) biraz bana öyle geliyor bilmem sana nasıl gelir :)
Kullanıcı küçük betizi
dervishizir
Üye
Üye
 
İletiler: 144
Kayıt: Sal Ağu 19, 2008 1:40

İletigönderen Çetin Taş » Pzt Şub 09, 2009 9:15

Ben öncelikle halen sağlık sorunları devam eden Şener Eruygur,Ferit İlsever,Hurşit Tolon'a acil şifalar diliyorum.Eminim şifaya kavuştuktan sonra gördükleri insanlık dışı muamelenin hesabını soracaklardır.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x