TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

Genel & Güncel Konular

TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen Comte » Çrş Ara 23, 2009 17:27

Türk Silahlı Kuvvetleri, Bülent Arınç suikasti iddialarıyla ilgili açıklamada bulundu. TSK açıklamasında "sözkonusu subaylar bilgi sızdıran 1 askeri personeli takip ediyordu" denildi.

İstanbul- Türk Silahlı Kuvvetleri'nden yapılan açıklama şöyle:

1. 19 Aralık Cumartesi günü, Ankara Emniyet Müdürlüğüne bağlı polisler, Cumhuriyet Savcısının talimatıyla, kamuoyuna yansıyan bir olaya el koymuş olup, olay halen Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma safhasındadır.

2. Soruşturmaların gizliliği bir hukuk kuralıdır. Ancak, maalesef son zamanlarda yaşanan bazı olaylar, bu hukuk ilkesinin ülkemizde geçerliliğini büyük ölçüde yitirdiğini göstermektedir.

Bu olayda da, olaya ilişkin detaylar büyük ölçüde 21 Aralık 2009 tarihinden itibaren medyada yer almaya başlamıştır.

Olayın genel hatlarıyla medyada yer almasıyla, olayın sadece bazı makamlarda bulunan detaylarıyla, yorum ve değerlendirmelerle medyada yer alması farklı bir husustur.

3. Türk Silahlı Kuvvetleri, her şeye rağmen hukuk kuralları çerçevesinde sorumlu ve soğukkanlı hareket etmeye özen göstermektedir.

Ancak gelinen noktada Türk Silahlı Kuvvetleri, yürütülen soruşturmanın sağlıkla yürütülmesine zarar vermeden, aşağıdaki bilgileri de kamuoyu ile paylaşmaya mecbur edilmiştir.

a. 19 Aralık 2009 günü saat 17:10 civarında iki askeri personel, şüphe üzerine yakalanmışlardır. Kaba üst aramaları yapılan personelin, kendilerinin askeri personel olduklarını beyan etmeleri üzerine; Merkez Komutanlığı görevlileri de olay yerine çağrılmıştır.

b. İki personelin üst araması ve iki aracın aranması 23:30’a kadar sürmüş ve aramaların bitiminde, olay yerinde tutanak tutulmuştur.

Tutanağa göre; gerek personel gerekse de araçlarda herhangi bir silaha, mühimmata, ses kayıt cihazına, teknik takip teçhizatına ve diğer herhangi bir suç unsuruna rastlanmamıştır.

Yine bu tutanakta, adres yazılı bir notun askeri personelin birisinin elinden alındığı ibaresi yer almaktadır.

c. Yakalanan personelin konutlarında, Cumhuriyet Savcısının da katılımıyla, aynı günün gecesi 00:30 – 04:30 saatleri arasında aramalar gerçekleştirilmiştir.

Konutlarda yapılan aramaların sonucunda tanzim edilen tutanaklardan; bu aramalarda da gözle tespit edilen herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı anlaşılmaktadır.

Personele ait bilgisayarlarla, çeşitli sayıda elektronik veri depolama araçlarına ise el konulmuştur.

ç. Konut arama işlemi tamamlandıktan sonra personel, Cumhuriyet Savcısı tarafından, başkaca bir işlem yapılmaksızın serbest bırakılmıştır.

4. Söz konusu askeri personel, uzun süredir devam eden, kastedilen bölgeye yakın bir yerde oturan ve bilgi sızdırdığı iddia edilen bir askeri personel hakkında bilgi toplamak üzere görevlendirilmişlerdir.

5. Türk Silahlı Kuvvetlerinden kimse, birçok kimsenin yaptığı gibi, yürütülmekte olan bir soruşturma hakkında değerlendirme yapmasını ve kendini yargı yerine koyarak hüküm vermesini beklememelidir.

6. Netice olarak; adres yazılı notun askeri personelin üzerinde bulunmasına ilişkin farklı iddialar olup bu iddiaların hangisinin doğru olduğu, personele ait el konulan bilgisayarlarla, çeşitli sayıda elektronik veri depolama araçlarında suç unsuru oluşturabilecek bir hususun olup olmadığı ve ileri sürülen diğer iddiaların doğru olup olmadığı soruşturma neticesinde ortaya çıkacaktır.

Cumhuriyet, 23 Aralık 2009
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Comte
Dilmaç
Dilmaç
 
İletiler: 195
Kayıt: Prş Ara 10, 2009 17:21

Re: TSK'den suikast açıklaması

İletigönderen bozkurtlar diyari » Çrş Ara 23, 2009 17:42

arinc simdi cuvalladi...
TÜRK GENÇLİĞİNİN ANDI !!!

EY TÜRK'ÜN BÜYÜK ATASI GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK !!!

Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verip, kendimizi büyük Türk Milletine adarız.
Kullanıcı küçük betizi
bozkurtlar diyari
Üye
Üye
 
İletiler: 570
Kayıt: Cum Ara 19, 2008 11:27

Re: TSK'den suikast açıklaması

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Ara 23, 2009 19:57

Baykal: Hiç inandırıcı değil!

Baykal: Sokağın adını bile aklında tutamayan insanlar nasıl suikast yaparlar?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla ilgili olarak, '' Bütün Türkiye dedikodu konuşuyor. Sokağın adını bile aklında tutamayan insanlar nasıl suikast yaparlar?'' dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.

Alınan bilgiye göre toplantıda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baykal, Abdi İpekçi Parkı'ndaki Tekel işçilerine yönelik müdahalenin, ''AK Parti iktidarının gerçek yüzünü, demokratikleşme söylemlerinin bir kandırmaca olduğunu'' ortaya koyduğunu savundu.

Demokrasinin bir bütün olduğunu ve hak arayan herkese eşit muamele yapılması gerektiğini kaydeden Baykal, işçilere yönelik müdahalenin destek vermek için orada olan milletvekillerini de içine almasını eleştirdi. Konunun TBMM'nin de sorumluluğunda olduğunu ifade eden Baykal, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve TBMM İnsan Hakları Komisyonunu yaşananlar konusunda harekete geçmeye çağırdı.

CHP'li milletvekillerinin eylemcilerin yanında yer almasını planlanmış bir politika değil, milletvekillerinin kişisel olarak işçi haklarına sahip çıkma anlayışlarının bir sonucu olduğunu bildiren Baykal, ''AKP ve CHP arasındaki farkı halkımız bu olayla görmüştür. AKP işçilerimizin üzerine cop ve biber gazıyla giderken CHP anlayışla yaklaşmış ve haklarına sahip çıkmıştır. Bir milletvekilinin gözüne bile bile biber gazı sıkılması maksatlı bir harekettir'' değerlendirmesinde bulundu.

-''YARBAY'IN İNTİHARI GEÇİŞTİRİLECEK BİR KONU DEĞİL''-

Baykal, MYK toplantısında Deniz Yarbay Ali Tatar'ın intiharına da değindi. Bu intiharın Türkiye'de gözaltı ve tutuklama uygulamalarının artık yargılamaya değil, cezalandırmaya dönük bir hal aldığı görüşünü savunan Baykal, ''İnsanlar gözaltı süresindeki şartlardan o kadar yılmışlar ki Yarbay'ın ifadesiyle tekrar o şartlara dönmemek için intiharı bile göze alıyorlar. Yarbay'ın intiharı geçiştirilecek bir konu değil. Özellikle eşinin dile getirdiği ithamlar ciddi şekilde toplumda değerlendirilmelidir'' dedi.

Deniz Baykal, ''İddialar doğruysa, bir mezhebe mensup olanların tasfiyesi söz konusuysa bunun altından kimsenin kalkamayacağını'' ileri sürdü. Olayın gerçek boyutlarıyla ortaya çıkarılmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Baykal, aksi halde yaşananların toplumda büyük travmaya yol açacağını söyledi.

-''HÜKÜMET SANSASYONEL HABERLERLE PUAN TOPLAMAYA ÇALIŞIYOR''-

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarına da değinen Baykal, olayın seyrine bakıldığında ''pek çok inanılması güç nokta'' olduğunun görüldüğünü ileri sürdü.

''Bir sokağın adını bile aklında tutamayan, kağıda yazanlar, polisi görünce kağıdı yutmaya çalışanlar nasıl suikast yapacaklar? Bu çok inandırıcı değil'' diyen Baykal, olayın hızla aydınlatılması gerektiğini söyledi.

Baykal, ''Ortada ciddi deliller olmadan Türkiye'de sürekli ona buna suikast varmış gibi bir manzara yaratılmasından başta iktidar olmak üzere herkesin kaçınması gerektiğini'' savunarak, ''Hükümette Berlusconi sendromu var. Kendisi son yumruk olayıyla yedi puan kazanmış ülkesinde. Bizim hükümet suikast gibi sansasyonel haberlerle puan toplamaya çalışıyor. Sorumlu ve ciddi yönetici suikast girişimi varsa delilleriyle gereğini yapar. Bütün Türkiye dedikodu konuşuyor. Sokağın adını bile aklında tutamayan insanlar nasıl suikast yaparlar?'' değerlendirmesinde bulundu.


Gerçek Gündem, 23 Aralık 2009




'Arınç suikasti mizaha döndü'

Kılıçdaroğlu, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin bir arama kararının fotokopisini dağıttı.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiğini belirttiği bir arama kararının fotokopisini basın mensuplarına dağıtarak, kararın ilgili yasa hükmünü ihlal ettiğini ve ''hamili çek'' gibi olduğunu savundu. Adalet Bakanı ve Başbakandan açıklama beklediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini ''göreve davet etti.''

Kılıçdaroğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de demokrasiden ve onun ayrılmaz parçası olan özgürlüklerden hızla uzaklaşıldığını ileri sürdü.

Sadece bireylerin değil, kurumların da baskı altında olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, ''Maalesef bu baskılar AKP iktidarının gözetim ve denetiminde yapılmaktadır. Devletin kurumları ve bu kurumlardaki yöneticiler, karar vericiler bir kamu görevlisi gibi değil, AKP görevlisi gibi çalışmakta ve karar almaktadır. O kadar ki bu görevliler kamuoyu önüne çıkıp açıkça iktidar yanlısı söylemlerde bulunmakta, kamuoyunu yanıltan demeçler verebilmektedir'' diye konuştu.

Telekomünikasyon İletişim Başkanının (TİB) ''Yargıtay'ın santralini dinlemedik'' diyebildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Peki, Yargıtay santrali üzerinden dinleme yapıldığı ortaya çıktığında, AKP'nin gözdesi, Sayın Başbakanın uğruna Anayasa Mahkemesi kararını bile göz ardı ettiği bu başkan görevinde kalabilecek mi?'' diye sordu.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiğini belirttiği bir mahkeme kararını fotokopisini basın mensuplarına dağıtan Kılıçdaroğlu, kararda, ilgili yasanın öngördüğü ''aramanın nedeni, aranacak kişi ve arama yapılacak evler ve diğer adresler'' gibi zorunlu bilgilerin yer almadığını kaydetti.

Yasanın ilgili hükmünün ihlal edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Hamili çek gibi bir mahkeme kararı söz konusudur'' dedi.

Mahkeme kararının verildiği 18 Kasım 2009 tarihinden itibaren hangi ev, mekan ya da kişi aranmak isteniyorsa, mahkeme kararının boş bırakılan ilgili bölümünün doldurulması durumunda bu yerlerin aranmasının olanaklı olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, karara göre, gözaltına alınan kişilerin 24 saat süreyle avukatları ile görüşmesinin kısıtlanabileceğini ve ne ile suçlandıklarını öğrenemeyeceklerini dile getirdi.

-''YANIT BEKLİYORUZ''-

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Söz konusu kararı alan mahkemenin, yargıcın, katibin adı, karar tarihi ve karar numarası ortadadır. Buradan ilgililere sesleniyorum: Böyle bir mahkeme kararı var mıdır? Sayın Başbakan, Adalet Bakanı derhal çıkıp bu sorunun yanıtını vermelidir. Eğer böyle bir karar var ise demokratik hukuk devletlerinde böyle mahkeme kararlarına niçin ihtiyaç duyulur. Bu, yürütmenin kanunsuz işlemlerine yargı kararı ile kılıf hazırlanması anlamına gelmez mi?

Şu sorulara yanıt aramak sağlıklı çalışan bir demokraside hepimizin görevi olmak zorundadır: Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görev yapan bu sayın yargıç, gerçekten açığa imza atmış mıdır? Böyle ucu açık bir karar yürürlükteki mevzuatla bağdaşmakta mıdır? Yargıç, Ceza Muhakemesi Kanunu ile bağdaşmayacak bir şekilde böyle bir karar verebilir mi? Bu karar nerede ve kimler için uygulanmıştır. Bu kişiler ne ile suçlanmaktadır?

Sayın Adalet Bakanından, Sayın Başbakandan yanıt bekliyoruz. Ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini göreve davet ediyoruz.''

-''MİZAH KONUSU''-

Bir soru üzerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, ''Sayın Arınç'a yapılacağı söylenen suikast aslında mizah konusu. Sayın Başbakan, İçişleri Bakanı, sayın bakanların çıkıp açıklama yapması gerekiyor. Tamamen dedikodu üzerine giden haberlerle gazeteler çıkıyor. Ciddi bir hükümet bu konuda tutarlı bir açıklama yapmalı ve kamuoyunu aydınlatmalı'' diye konuştu.


Gerçek Gündem, 23 Aralık 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: TSK'den suikast açıklaması

İletigönderen yigitler » Çrş Ara 23, 2009 21:31

Zaten yandas medyadan gelen haber hic bir zaman inandirici degil. Herkesi salak yerine koyuyorlar. Butun isleri gucleri TSK'ya ifitia atmak ve karalama kampanyasi yapmaktir.
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

Re: TSK'den suikast açıklaması

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Ara 23, 2009 21:58

Arınç’ı Kim Ne Yapsın?

Bu ülkede dünya gizli örgütlerinin oyununu açık eden, emperyalist devletlerin değirmenine taş koyan Türk Aydınları katledilir. O nedenle de hiçbir zaman katiller yakalanamaz(!).. Arınç bu sınıfa girmediğine göre, kim niye suikast yapsın?

Bülent Arınç Kim?
Fetullah Hoca’ya meftun bir zat. Baldızı Fetullah Hoca’ya mürit topluyor. Fetullah Hoca kim? FBI’yın koruduğu, CİA’nın referans olduğu, müritlerinin Türk Ordusuna ve vatanseverlere tuzak kurduğu bir zat. Türk Okullarını ABD’ye TURUVA atı olarak kullandıran Fetullah… Bu adama biat eden bir zatı küresel güçler yok etmeyeceğine göre, Arınç’a bir şey olmaz.

AKP ABD’nin bir paravan şirketi, Türkiye’de ki taşeronu durumuna düşmüşken, Bülent Arınç’ı kim ne yapsın?

Vatanseverler, muhalifler mi? Beni güldürmeyin… Arınç konuştukça hem kendini, hem partisini batırıyor. Ya da bataklıktaki yerlerini daha da derinleştiriyor. Böyle bir adama kim ne yapsın? O zaten kendine yapacağını yapıyor.

Türk askeri böyle salakça, elinde adres, suikast yapacak öyle mi? Müsamere mi oynuyorlarmış(!)?

Fetullah’ın müritlerine şaşırıyorsunuz değil mi? Nasıl bu kadar şuursuzlar, kendi devletine karşı nasıl böyle işbirlikçi olabiliyorlar? Bunları anlamıyorsunuz değil mi?

Fetullah Nur Cemaatinin bir koludur. Tarikat değil, cemaattir ama eğitim yukarıdan aşağıya tarikat anlayışı ile yapılır.

Tarikatlarda müridin yol alabilmesi için mutlak itaat etmesi gerekliliği üzerine eğitim verilir. Efendi sorgulanmaz. Aklınıza, hatta dine aykırı bir emir verilse bile; “efendim beni imtihan ediyor, o yanlış bir şey yapmaz” diyerek emre itaat edilir. Şeyhin emri Peygamber kelamı gibi kabul edilir. Bu “emre mutlak itaat kuralı” yabancı istihbaratlar için bulunmaz bir kaynaktır. Bir sahte şeyh satın al, bütün müritleri yeme koşan tavuklar gibi peşinden gelsin(!).. Bu zaafı Türk Halkına karşı en iyi kullanan devlet İngiltere’dir! İngiltere Osmanlı Devleti içine 500’den fazla ajanını Şeyh, Şıh, Dede kılığında yerleştirerek çöküşü hızlandırdı.

Arınç’a suikast diye başlayıp, şeyh-mürit ilişkisine niye geldim? Asıl can alıcı konu bu. Şöyle ki:
Fetullah’ın müritleri yıllardır ülkenin bütün kurumlarına yerleşti mi? Yerleşti. Ordu’nun içinde olduklarını da biliyoruz. “Sahi, şu Kayseri’de orduya tuzak kuran ordu mensuplarına ne oldu? O soruşturmanın akıbeti ne oldu(!)?“ Bu müritlere talimat olarak ne verilirse verilsin, “aldıkları öğreti gereği” yerine getireceklerine göre, AKP karşıtı görünerek; suikast, darbe hazırlayıcısı rolünde kendilerini feda etmezler mi? Ederler! Çünkü gelen emri Peygamber, hatta Allah’ın isteği olarak kabul ederler. Böyle bir emri yerine getirdiklerinde, Allah’ın rızasını kazanacağına inanırlar. Buna inanan insanlara her şeyi yaptırabilirsiniz. İşte anlamadığınız bu!!.

Sahi, şu “kopya çekmek için hazırladığı kağıdı yutar gibi” adres olan kağıdı kim yutmuştu? AKP ve Beşiktaş Sakinlerinin değirmenine kim su taşımak istiyor? Vah vah, susuz mu kalmışlar(!)? Göstere göstere, müsamere çocukları gibi(!)..

Demem o ki, bu salakça oynanan müsamere oyunlarından artık sıkıldık. Bunları nereden buluyorsunuz? Hani, Beyoğlu’nda bir figüran kahvesi vardır. Film ve dizi çekileceği zaman asıl oğlan ve asıl kızların yanına üstü başı düzgün olanlardan figüran kiralanır. Ne o, artık Feto’nun figüran kahvesinden asker elbisesi olanlar mı kiralanıyor?

Bu konuyu “etkili ve yetkili kişilerin” incelemesini arz ediyorum efendim(!)..

Arınç ne zaman esas oğlan oldu da, figüran kahvesine ihtiyaç duyuldu?

“Suikast”mış, hadi canım sen de…


Zahide UÇAR / İnternetajans, 23 Aralık 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: TSK'den suikast açıklaması

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Ara 24, 2009 18:42

Bunun Adı Teneke Suikast

Sözde Bülent Arınç suikastı

Atilla Akar Türkiye'de suikast konularını araştırmış yazmış nadir gazetecilerden biridir. Gazeteci-Yazar Akar, atillaakar.com.tr sitesinde Bülent Arınç "suikastını" bakınız nasıl değerlendirdi:

“Bu kez lafı dolandırmadan doğrudan konuya gireceğim. Dünya ve Türkiye tarihinde olmuş bütün suikastları ve girişimlerini incelemiş, bu konuda iki de kitabı olan bir yazar olarak söylüyorum; Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’a yönelik olduğu söylenen suikast iddiası türünden “acayip” bir olayı ilk defa görüyorum. Bana göre dile getirilen iddiaların bazı açılardan oldukça “kafa karıştırıcı” yönleri mevcut. Gene de iddia vahimdir ve üzerinde “çok yönlü” olarak düşünülmelidir.

Daha doğrusu suikastlar tarihinde ve istihbarat literatüründe böyle bir kavram mevcuttur ve daha ziyade sanki onu andırıyor gibidir. Bu kavram “Teneke Suikast”tır. (Teneke Suikast: çeşitli siyasi hesaplarla gerçekte yapılmamış ama yapılmış yahut yapılacakmış gibi gösterilen suikasttır. Daha doğrusu gerçek suikasttan ziyade suikastın “şov”udur. Örneğin geçmişte François Mitterand’ın kendisini yeniden siyaseten parlatmak ve gündeme oturtmak için böylesi bir “düzmece suikast” tertiplettiği söylenir.) Meraklı okurlarıma bu konuda Bernard Thomas’ın -kitapçılarda değil ama sahaflarda bulabilecekleri- “Tarih Boyunca Polis Kışkırtmaları” (Koza Yayınları. 1975) başlıklı eserini okumalarını tavsiye ederim.

Ancak konuya girmeden önce önemle belirteyim; burada Bülent Arınç’ın kendi kendine olmayan bir suikast girişimi tertiplettirdiğini yahut bu imajı yarattığını iddia edecek değilim.
Fakat burada bazı “güçler” Bülent Arınç üzerinden, Arınç’ı da içerir bir şekilde (Ki, AK Parti içine ordu karşıtı beyanlarıyla en çok öne çıkan isim o olduğu için seçilmiş olabilir) bir “senaryo” hazırlamış ve uygulamış olabilirler. Muhtemelen buna “servis” edilme biçimine bağlı olarak Bülent Arınç’da inandırılmış olmalı ki, o günden beri adeta bağırıp duruyor.

Hatırlarsak partisinin Manisa’daki İl Danışma Meclis toplantısında üstü kapalı olarak konuya değinen Arınç şunları söylemişti: “Siz bu zihniyetle devam ederseniz, Bizi vatan haini gözüyle görmeye devam ederseniz ve bu suçlamalara aynen iştirak ederseniz Türkiye’de birilerine hedef göstermiş olursunuz. Bu birilerinden hedef gösterdiğiniz insanlar bir şekilde zarar görecek olursa memnun mu olacaksınız?” Bülent Arınç, bununla da yetinmeyip “olayı MGK’na götüreceğini” söyleyip, bir “Milli güvenlik sorunu” haline getireceğini de ayrıca açıkladı. (Bülent Arınç gerçekten bu konuyu MGK’ya getirir ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un istifasını isterse o zaman kafamda bazı soru işaretleri kaçınılmaz olarak oluşacaktır ama şimdi değil!) Bakalım “iş” nereye varacak?

Hatta böylesi muhtemel bir “suni suikast”ın “ikili” bir amacı bile olabilir. Hem Arınç üzerinden orduyu zorda bırakacak fiili bir “durum” yaratmak hem de Arınç’a bir “dolaylı gözdağı” verilerek ona muhtemel bazı konulardaki ittifaklarından “geri adımlar” attırmak. (Bu arada Bülent Arınç'ın bayramdan sonra "Ne Danıştay ne Bülent Arınç kalacak?" şeklindeki sözlerini de nedense hatırladım!) Kısaca ister “gerçek” ister “uydurma” olsun olayın kendisi gerçekten ilginç. Maalesef toplumumuz, medya, istihbarat merkezleri, yöneticiler şu anda “tek odak teorisi”ne fazlasıyla kapıldıklarından, “şablon izahlar” a fazlasıyla inandıklarından “çoklu odaklar”ı ve planları yeterince göremiyor olabilirler.

Kolay infiale kapılma, aceleden gaza gelme, hemen “hazır adresler” gösterme, “etiketleme” standart beyinlerin en tipik göstergesidir. “Kuşkular” nedense hep “tek yönü” ve “tek adres”li yorumlar duyulurken başka türlü de olabileceğini akıllarına dahi getirmek istemiyorlar. Oysa “oyun içinde oyun”lar olabilir ve bunlar öyle “konserve izahlar”la bir çırpıda anlaşılamaz…

Peki bu olayda basında geçtiğine göre ilk anda göze çarpan “tuhaflıklar” nelerdir?

İddia 1: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın evinin bulunduğu sokakta ‘suikast’ şüphesiyle gözaltına alınan Genelkurmay Karargahı’nda görevli Albay E.Y.B. ile Binbaşı İ.G’nin, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli oldukları öğrenildi.

Yorum: Eğer bunlar “suikast timi” iseler hakikaten dünyanın en “embesil” suikastçıları olmalılar. Sokakta defalarca turlamaları bir yana “Albay” ve “Binbaşı” rütbesinde suikastçılarda yeni “icat” olmalı. Oysa biz suikastlar tarihinden biliyoruz ki, suikastçı odaklar genellikle “taşeron” kullanırlar ve asla kendilerini riske atmazlar. Bunlar da genellikle kolay bulunabilen “lümpen” yahut “yarım akıllı” tetikçilerdir. Oysa burada bu işler için özel eğitim almış “Özel Kuvvetler”e mensup iki subay söz konusudur. Ayrıca arkasında güçlü bir “yapı” varsa o planların çoktan “zaten hazır” olması gerekmez mi?

İddia 2: bir ihbar üzerine durdurulan şahıslar biri TSK’ya ait, diğeri kiralık iki araçtaydılar. Suikast ihbarında bulunan kişi Bülent Arınç'ın korumalığını yapan kişiydi. İhbar 20 gün önce yapılmıştı.

Yorum: 20 gün önce yapılan “ihbar”a niçin 20 gün sonra “operasyon” yapıldığı sorusu bir yana hiçbir suikastçı bağlı bulundukları kurumun (burada TSK) aracıyla gelmezler ve ayrıca kimlik beyanı gerektiren kiralık araçta kullanmazlar. Daha ziyade “çalıntı” araç kullanırlar. Ayrıca defalarca ve günlerce aynı sokakta “kabak gibi” turlamazlar.

İddia 3: Merkez Komutanlığı yetkilileri beklenirken savcılık talimatıyla araçlarda ve iki subayın üzerinde arama yapılmaya başlandı. Bu sırada Binbaşı İ.G.’nin bir not kağıdını ağzına götürerek yemeye çalıştığı fark edildi. Kağıt Binbaşı’nın elinden alındı. Savcı not kağıdına el koyarken, notta “1424 Cadde ....” şeklinde devam eden ve Arınç’ın adresinin bulunduğu tespit edildi.

Yorum: Bunlar nasıl “eğitimli” suikastçı ki, bir adresi ezberleyecekleri yerde bir kâğıda yazıp, o kâğıt ceplerinde turluyorlar. O ana kadar Arınç’ın evini tespitten bile acizlerse zaten hiçbir işe yaramazlar demektir. Ayrıca o cadde üzerinde başka bir yeri “istihbari amaçlı” olarak gözlüyor olabilirler. O kişinin bilinmemesi içinde böylesi bir “yöntem” seçmiş olabilirler.

İddia 4: Şahıslar silahlıydılar. (Ki, bu beyan Arınç’ın kendisine ait) Ancak bu silahlar kendilerinin zimmetli, ruhsatlı silahlarıydı. (Genelkurmay açıklamasında bu yok)

Yorum: hangi suikastçılar kendi “beylik” silahlarıyla suikast yapmaya giderler ki? Suikastlarda kullanılan silahlar “ruhsatlı” olmayıp, yasadışı-yeraltı piyasasından ya da başka yollarla kolaylıkla temin edilebilecek türde silahlardır. Hiçbir suikastçı –varsa- kendi özel silahıyla suikast yapmaz.

Dolayısıyla bu olay “suikast timi”nden ya da planından çok başka durumlara daha baştan itibaren benziyor. O halde ne olabilir? Varsayımlarımızı yürütmeye devam edelim;

1) Olay gerçekten suikast amaçlıdır. (Bu tez eldeki verilerle şimdilik çelişmektedir)

2) ”Yakalanan ekip” takip ve izleme yapmaktadır. Ancak Arınç’ı mı başkasını mı izledikleri belli değildir.

3) “Yakalanan ekip” dinleme yapmaktadır. Ancak Arınç’ı mı başkasını mı dinledikleri belli değildir. (Fakat araçlardan dinleme sistemi çıkmadığı söylenmektedir.)

4) Bilemediğimiz ya da akla gelmeyen bir nedene bağlı olarak oradadırlar. Dolayısıyla bu “neden” bilinemediği için ilk anda yapılan bir “yanlış analiz” veya “paranoya” sonucu olay “suikast şüphesi”ne evrilmiş ve bugünkü içinden çıkılmaz halini almıştır.

5) Bilinçli olarak böylesi bir “senaryo” üretilmiş, o kişilerin orada gerçekte niçin bulundukları bilindikleri halde sanki bir “suikast timine” baskın havası verilerek olay birileri tarafından başka yönlere çekilmek istenmiştir.

Nitekim son Genelkurmay Başkanlığı açıklaması bu konuda bize bazı ipuçları sunmaktadır. Buna göre; “Söz konusu askeri personel, uzun süredir devam eden, kastedilen bölgeye yakın bir yerde oturan ve bilgi sızdırdığı iddia edilen bir askeri personel hakkında bilgi toplamak üzere görevlendirilmişlerdir.” denilmektedir.

O halde akla şu soru gelmektedir; Acaba bu “operasyon” bir “karşı-operasyon” olabilir mi? Yani ki “bilgi sızdırdığı iddia edilen bir askeri personel”i (Nereye ve kimlere sorusuyla birlikte) “koruma” amaçlı yapılmış olabilir mi? Böylelikle bir tür “misilleme” yapılmış ama bu misilleme “Arınç’a karşı suikast” söylemiyle mi perdelenmiştir? Bu noktada Bülent Arınç’ın adı kullanılıp boş yere paniğe mi sevk edilmiştir? Böylelikle zaten süren psikolojik savaşa bir de “suikast senaryosu” argümanı mı eklenmiştir?

Elbette ki, şu da unutulmamalıdır. Bu ülkede defalarca cinayetler işlenmiştir ve bu odaklar (tetikçilerin bir kısmı bulunsa bile) aydınlığa kavuşturulamamıştır. Ordu içindeki “kontrgerilla” iddiaları da tüm açıklığıyla ortaya konulamamıştır. Bu açıdan bakıldığında Bülent Arınç dahil, şu anda ülkeyi yöneten herkes “potansiyel” olarak “suikast hedefi” sayılmalıdır. Bu anlamda ihtimal “sıfırdır” kimse diyemez. Ancak bu “olasılık hesabı”ndan hareketle de kimse “kesinlik” de öne süremez. Zaten aynı nedenle çok dikkatli olarak araştırılmalı ve tartışılmalıdır. Ancak en azından şu süreçte tüm yönleriyle araştırılmadan da köşeli kanaatler ya da sıklıkla yapıldığı gibi “ima”lardan kaçınılmalıdır. Aykırı sorular soran herkese de hemen “Ergenekoncu musun siz” yaftası vurulması, fikirleri susturma alışkanlığından vazgeçilmelidir. Ünkü şu sıralar en çok “aykırı sorular”a ihtiyacımız var gibi geliyor bana.

Tabii her ne olursa olsun olayın kendisi vahimdir. Çünkü ortada Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan Yardımcısı'nı öldürmeye teşebbüs hazırlığı iddiası vardır. İkinci vahim yanı bunun Türkiye Cumhuriyeti ordusu veya onun içinden birilerinin yapacağı varsayılmaktadır. Sırf iddianın ortalığı “karıştırması” bile yeterince yıpratıcıdır. Kurumlar arası güvensizlik ve “iç savaş”a tavan yaptırmaktır. (Öyle ki “kurumlar arası savaşı kızıştırmak” isteyen kimi güçlerin eseri olabilir. Bu açıdan bakıldığında Ak Parti Elazığ Milletvekili Fevzi İşbaşaran’ın “Tarikat karşıtı polislerin komplosu” açıklaması ilginçtir!) O bakımdan ister “gerçek”, ister “yalan” isterse de “teneke” olsun yarattığı etkiler mide bulandırıcıdır. Sonuçta hepsi kötüdür ve devletin “ne halde” olduğunun bir göstergesidir. O yüzden hiçbir “önyargı”ya mahal bırakmayacak şekilde bu olay en ince ayrıntısına kadar aydınlatılmalı ve tartışmasız bir şekilde net olarak ortaya koyulmalıdır. Yok eğer gerçekten bir “suikast girişimi” hazırlığı var ise de – varsayımlarla değil delilleriyle birlikte- gereği bir an önce yapılmalıdır…

Bu açıdan bakıldığında olayın “şuyuu vukuundan beter” bir durum olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz…

Bu arada unutmadan kimi “ufuksuz kafalar”a da “uyarı”mı da yapayım; Bülent Arınç’a “suikast senaryosunu” hazırlayan güçler, biz birbirimizi, yerken, projelerini bir adım daha ileri götürüp bu sefer gerçekten bir suikast yapabilirler ve “bakın işte gördünüz mü gerçekmiş” dedirtebilirler. O yüzden güvenlik güçlerinin Arınç’ı her zamankinden daha sıkı bir şekilde korumalarını öneririm. Aman dikkat!..”


Odatv.com, 24 Aralık 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen Mustafa Recep » Prş Ara 24, 2009 22:18

arınç seni kim ne yapsın,

sen git fetoyla beraber ağla
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen Başkomutan » Cum Ara 25, 2009 11:11

Bu işte bi numara var!

Mesele geçiştirilecek gibi değil.. Başbakan Yardımcısı iddialı.. Kendine yönelik bir eylem olduğunu söylüyor..
Genelkurmay da iddialı.. İlgisi yok diyor..
Bu işte bi numara var!
Zaten Arınç da ısrar etti.. Dün de dedi ki; ‘binbaşı su istemiş, pet şişesinin kapağını açmış, bu sırada bir hareketlilik olmuş. Kâğıt görülmüş. Kâğıtta bizim apartmanın numarası yazıyormuş.’
Bi numara var demem bundandır..
* * *
Mesele şu..
Binbaşının üzerinde Arınç’ın ev numarası var mıydı, yok muydu?
Binbaşı o kâğıdı yutmaya kalktı mı kalkmadı mı?
Arınç, hareketlilik olmuş diyor..
Nasıl bir hareketlilik bu..
Polisler binbaşının üzerine atladı mı atlamadı mı? Evin numarası yazılı kâğıdı ağzından söküp aldı mı almadı mı?
* * *
Çok merak ediyorum..
Nasıl oldu!
Bırak nasıl olduysa oldu, ayrıntıya takılma.. Önemli olan o albayın, o binbaşının orada olmasıdır demeyin..
Kabul, çok mühim..
Ama sonrası daha da mühim..
* * *
Başbakan Yardımcısı kâğıt var diyor.. Genelkurmay tutanak tutulmuş diye imalı açıklama yapıyor..
Kafalar karışıyor..
* * *
Dün önüme gelene sordum.. Kimi asker haklı diyor, hükümet meseleyi abartıyor.. Kimi malum cunta işi diye lafa başlıyor..
Taktığım mesele bu..
Ankara’da yaşanandan daha önemli..
Bu toplum her meselede karnıyarık gibi ortadan bölünüyor..
Arınç’a suikast planı olur olmaz..
Güvenlik birimleri gereğini yapar.. İşin aslı neyse, bulur ortaya çıkarır..
Kötü olan sonuç ne olursa olsun.. Toplumun bir bölümünün inanıp bir bölümünün inanmamasıdır..
Maalesef 2009 Türkiye’sinin fotoğrafı budur..
* * *
Bu yüzden..
Bu işte varsa bi numara ortaya çıksın diyorum..
Kim yapmışsa!
Bu tür olaylardan sıkıldık artık..
* * *
Lütfen..Toplumun ruh sağlığını da düşünün..
Bu kadar kargaşayı, bu kadar itiş kakışı, bu kadar karanlık işleri her gün yaşamayı hak etmiyoruz..
* * *
Not: Arınç’ın Genelkurmay açıklamasını yakın gözlükle okudum, sözünü izah edecek bir laf bulamadım..
İma mı?
Espri mi?
Nedir!

Mehmet Tezkan
25 Aralık Cuma 2009



Biliyorlardı ama...

Bülent Arınç’ı izledikleri iddia edilen albay ve binbaşı geçen cumartesi gecesi yakalanıyorlar. Araçlarına el konuluyor. Daha sonra evleri aranıyor. Ve sabaha karşı savcı iki şüpheliyi serbest bırakıyor.
Belli ki Genelkurmay’ın 4 gün sonra yaptığı açıklamada belirtilen hususlar o gece kesinleşmiş. Savcı, iki görevlinin, Bülent Arınç’a suikast yapmak ya da dinlemek değil, başka bir şüpheliyi izlemek amacıyla orada olduklarına ikna olmuş. Olmuş ki subayları serbest bırakmış. Fakat buna rağmen...
Yandaş basın bu iki subayın Bülent Arınç’a suikast hazırlığı yaptıklarını manşete çıkarıyor.
İddia bir gün sonra da “Bülent Arınç’ı dinliyorlardı”ya dönüşüyor. Genelkurmay olayın Arınç’la ilgisi olmadığını 4’üncü günde açıklıyor. Arınç ve Erdoğan, Genelkurmay açıklamasına kadar olayın gerçek yüzünü bilmiyorlar mıydı?
4 gün süresince Genelkurmay’la temasa geçip olayın gerçek yüzünü öğrenemediler mi?
O takdirde büyük bir devlet zaafı söz konusudur.
Yok eğer... Erdoğan ve Arınç gerçeği bile bile senaryonun TSK’yı suçlama altında bırakacak şekilde gelişmesine göz yumdularsa... Bu daha da büyük skandal...
Ülkede bütün kurumlar birbiriyle çatışmaya girmiş ama anlaşılan yetmiyor. İktidar çatışmaları bilerek bilmeyerek biraz daha körüklüyor. Bir zahmet soruşturmanın sonucunu bile beklemiyorlar...

25 Aralık Cuma 2009
Melih Aşık
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen Comte » Cum Ara 25, 2009 15:01

Tevil yoluyla hakaret

TSK açıklamasına zırva imasında bulundu
DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hakkındaki “suikast” iddialarıyla ilgili olarak TSK’nın açıklamasına cevap verirken önce “Tevil yoluyla ikrar” dedi ve ardından şu şok edici cümle geldi: “İçinde tevil taşıyan başka atasözleri de biliyorum ama sadece bugün bunu söyleyeyim...” Bülent Arınç’ın ima ettiği, içinde tevil taşıyan ünlü Türk atasözü; “zırva tevil götürmez...”
Başbuğ, Erdoğan’la 2 saat görüştü
Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’la haftalık olağan görüşmesini yaptı. Gündemdeki kritik konular ele alındı.


‘Zırva’ imasında bulundu
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Genelkurmay Başkanlığı’nın “suikast” iddialarıyla ilgili yaptığı açıklama için “zırva” imasında bulundu. Arınç, Televizyon Yayıncıları Derneği yönetim kurulu üyeleri ve sektör temsilcileriyle Ihlamur Kasrı’nda yaptığı toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Arınç, TSK’nın açıklamasına cevap verirken önce “tevil yoluyla ikrar” dedi, ardından sözlerine şöyle açıklık getirdi:

Yaptım dese ikrar
“Bir kişiye suç isnat edildiğinde yapmadım derse ret etmektir. Yaptım derse ikrardır yani itiraf. Eğer, bu suçu işledim ama başka amaçla yaptım derse tevil yoluyla ikrardır...” Arınç’tan daha sonra bu şok cümle geldi: “İçinde tevil taşıyan başka atasözleri de biliyorum ama sadece bugün bunu söyleyeyim...” Türk atasözünde içinde tevil buluna en ünlü deyim ise, “zırva tevil götürmez...”

Tespitler kabul edilmiş
Açıklamada askerlerin orada olduğunun kabul edildiğini vurgulayn Başbakan Yardımcısı Arınç, “Bir defa tespitler kabul edilmiş. Ben ceza avukatıyım. Bizim ceza hukukumuzdaki tabirle bu tevil yollu ikrardır. Adli tahkikat sonucunu bir an evvel hasretle bekliyorum” şeklinde konuştu.

Yeniçağ’a ‘zırva’ davası açmıştı!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Başkanı olduğu dönemde, bir açıklaması eleştirilirken kendisi için kullanılan “zırvaladı” ifadesini “kişilik haklarına saldırı olarak” iddia etmiş ve Yeniçağ’a dava açmıştı. Arınç’ın, Yeniçağ’da 2 Eylül 2005 tarihinde yayınlanan “Arınç iyice zırvaladı” başlıklı haberde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle açtığı davaya bakan Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, gazetemizi 3 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etmişti.

Başbakan’la 2 saat görüştü
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u kabul etti. Başbakanlık Merkez Bina’daki haftalık olağan görüşme yaklaşık 2 saat sürdü. Başbakan Erdoğan’ın, Başbuğ’u kabulünde, gündemdeki ulusal ve uluslararası konuların ele alındığı bildirildi. Görüşmede, kamuoyunda tartışma konusu olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a “suikast” iddiaları ile TSK’nın “köstebek” açıklamasının da ele aldığı kaydedildi.

Yeniçağ, 25 Aralık 2009
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Comte
Dilmaç
Dilmaç
 
İletiler: 195
Kayıt: Prş Ara 10, 2009 17:21

Re: TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen Başkomutan » Cum Ara 25, 2009 17:39

İlker Başbuğ'dan ikinci açıklama

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'dan Bülent Arınç'a suikast iddialarıyla ilgili yeni açıklamalar geldi.



Resim

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Ankara'da 19 Aralıkta iki askeri personelin şüphe üzerine yakalanıp daha sonra serbest bırakılmasına ilgili olarak, daha önce yaptıkları açıklamada kendilerine gelen resmi bilgilerden kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştıklarını belirterek, ''Belki bazı suallere cevap verememiş olabiliriz. Netice olarak bugün itibarıyla buna ilave edeceğimiz başka herhangi bir şey yok. Yeri geldiği zaman belki tamamlayıcı bilgiler verme durumumuz olabilir'' dedi.

Başbuğ, ''Halkımızı, milletimizi provoke etmek isteyenler, çatışma ortamına çekmek isteyenler olabilir. Bu konuda her şeyden evvel sağduyulu hareket etmemiz lazım. İnsanlarımız provokatif olaylara girmemeli ama toplumumuzun bütün kesimlerinin de karşılıklı provokasyona neden olacak hareketlerden de kaçınması lazım'' dedi.

internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen türkpaşaoğlu » Cum Ara 25, 2009 17:51

bu akepe ve ekibinden çok iyi dansöz olur
zaten hainliğin kurallarından dır iyi kıvırmak....
Kullanıcı küçük betizi
türkpaşaoğlu
Üye
Üye
 
İletiler: 96
Kayıt: Çrş Nis 22, 2009 11:53

Re: TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen sessiz sedasız » Cmt Ara 26, 2009 11:07

8 asker gözaltına alındı

TSK, Arınç'a suikast iddiasıyla ilgili olarak 8 personelin gözaltına alındığı duyurdu.
Genelkurmay Başkanlığı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiaları ile ilgili olarak 8 personelin gözaltına alındığını açıkladı.

Genelkurmay'dan yapılan açıklamada şöyle denildi:

Yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında dün akşam saat 19.30'dan itibaren, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları nezaretinde bir arama yapılmıştır.

İlgili kanun ve mevzuat uyarınca aranan yerin askeri mahal olması nedeniyle arama Cumhuriyet Savcıları nezaretinde Merkez Komutanlığı görevlileri tarafından icra edilmiştir.

Sabah saat 05.46'da sona eren aramayı müteakip burada görevli 8 askeri personel gözaltına alınarak Ankara Merkez Komutanlığı'na götürülmüşlerdir.

Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen Başkomutan » Cmt Ara 26, 2009 13:50

İlker Başbuğ Başbakanlık'ta!

Ankara'da hareketli saatler. Sıcak gelişmelerinin tam ortasında Başbuğ, sürpriz bir kararla Başbakanlık'a gitti.


Resim

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Başbakanlık Resmi Konutu'na geldi.

Başbakanlık Resmi Konutu'nda Başbakan Erdoğan'ın her MGK toplantısı öncesinde kurula katılan bakanlarla yaptığı rutin bir toplantıydı..

Daha önceki toplantılara Başbuğ hiç bir şekilde katılmıyordu. Ancak bu toplantıya Başbuğ'un katılması dikkat çekti.

Bir başka önemli ayrıntı da Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik de toplantıda.

Gündemdeki diğer başlıklar da göz önüne alındığında bu toplantıdan farklı sonuçlar çıkması muhtemel gözüküyor.

Yılın son MGK'sı 28 Aralık Pazartesi günü yapılacak.

SUİKAST İDDİASI KONUŞULUYOR

Toplantıda Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiasıyla ilgili bilgi verdiği belirtildi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast planladıkları iddia edilen 2 asker gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmıştı.

Soruşturma kapsamında dün Seferberlik Tetkik Dairesi Ankara Bölge Başkanlığı’nda sözkonusu 2 askerin çalışma odalarında arama yapılmıştı.

Aramaların ardından 8 asker gözaltına alınmıştı.

internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen Başkomutan » Pzr Ara 27, 2009 1:49

Savcılar fiziki direnişle karşılaşmış!

Ankara'da Özel Harbe Bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu'nun 5 savcı tarafından aranması çok büyük krize yol açtı...

Resim

Askeri personel savcılara arama yaptırmadı. Savcıların sadece gözaltına alınan Albay E.Y.B ve Binbaşı İ.G.'nin odasını aramaları için savcılara izin verdi.

ASKER FİZİKİ DİRENİŞ GÖSTERDİ

Türktime'nin haberine göre savcılar mahkemenin verdiği arama kararının bütün delillerin toplanması amacıyla verilmiş genel arama kararı olduğunu belirtip, evrakların bulunduğu bölümlerde arama yapacaklarını belirttiler. Askeri personelin fiziki direnişi üzerine, kriz gece saat 2.5'a kadar sürdü.

Savcılar arama yaptırılmaması üzerine gece 2.30 civarı kararı veren hakimi durumdan haberdar ettiler ve "verdiği kararın gereğini yerine getiremediklerini" ilettiler.

KAPI VE PENCERELER BİLE MÜHÜRLENDİ

Bilgi üzerine hakim Seferberlik Tetkik Kurulu binasına geldi. Ancak askeri personel hakime de direndi ve evrak bölümlerini arattırmadı. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren gerilim sonrası hakim, sabah 06 civarı, arattırılmayan ve önemli delillerin olduğu düşünülen bütün bölümlerin kapı ve pencerelerini mühürledi ve binadan ayrıldı.

GENELKURMAY İKİNCİ BAŞKANI GÜLER DEVREYE GİRDİ

Uykusuz gece karargahta da sürdü Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güler'in hakimle görüştüğü ve arattırılmayan evrak bülümleri için ricada bulunduğu öğrenildi. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ da durumdan bilgilendirildi.

Sözkonusu bölümler halen arattırılmıyor. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ konuyla ilgili Başbakan'la görüştü..

internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: TSK'dan 'Arınç'a suikast' açıklaması

İletigönderen Başkomutan » Pzr Ara 27, 2009 1:50

Özel Kuvvetler'de yeniden arama

Savcılar özel kuvvetlerin Ankara'da bulunduğu karargahta yeniden arama yapıyorlar

Ankara Kirazlıdere Özel Kuvvetler Seferberlik Bölge Müdürlüğü'nde hareketli saatler.Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast girişimi iddiasıyla ilgili olarak yapılan Özel Kuvvetler Karargahı'ndaki arama yeniden başladı.

Resim

ARAMA MÜHÜRLENEN BÖLÜMDE YAPILIYOR

İnternethaber'in ulaştığı bilgilere göre savcı Şemsettin Özcan yönetiminde saat 21.30'da başlayan arama operasyonu daha önce mühürlenen evrak bölümünde gerçekleştiriyor. Aramanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'la yaptığı görüşmenin ardından yapılması dikkatleri çekiyor...

DAHA ÖNCE ARAYAMAMIŞLAR MIYDI?

İddialara göre, dün gece Karargaha giden 5 savcı, mühür konulan odaları arayamamıştı. Bu nedenle savcılar sabaha kadar beklemişti. Gün içinde yapılan görüşmeler sonrası savcılar tekrar Özel Kuvvetler Karargahı'na gelerek bu kez mühürlü odalarda arama yapmaya başladı.

GÜN İÇİNDE NELER OLMUŞTU?

Arınç'a suikast iddiası Ankara'yı karıştırmaya devam ediyor. Dün gece Arınç'ın evinin önünde yakalanan 2 subayın görev yaptığı bölümde Cumhuriyet Savcısı arama yaptı. Arama sabaha karşı bitti. Sabah saatlerinde Genelkurmay'dan flaş açıklama geldi: Olayla ilgili olarak 8 asker gözaltına alındı... Bu açıklamanın yankıları devam ederken Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, Başbakanlık resmi konutuna geldi. Bu başlı başına sürprizdi.

Sürpriz bununla da kalmadı. Görüşme baş başa ve tam 3 saat sürdü. Bu sır toplantı devam ederken "Suikast iddialarının" kahramanı Bülent Arınç ve diğer bakanlar MGK hazırlık toplantısı için Başbuğ ile Başbakan'ın görüşmesinin bitmesini dışarıda beklediler.

Başbakanlık'tan yapılan açıklamada ''iç ve dış gelişmelere ilişkin bilgi alındı'' denildi.

8 PERSONEL GÖZALTINDA

Genelkurmay'dan sabah saatlerinde yapılan açıklamada şöyle denildi:

Yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında dün akşam saat 19.30'dan itibaren, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları nezaretinde bir arama yapılmıştır.

İlgili kanun ve mevzuat uyarınca aranan yerin askeri mahal olması nedeniyle arama Cumhuriyet Savcıları nezaretinde Merkez Komutanlığı görevlileri tarafından icra edilmiştir.Sabah saat 05.46'da sona eren aramayı müteakip burada görevli 8 askeri personel gözaltına alınarak Ankara Merkez Komutanlığı'na götürülmüşlerdir.

internethaber




Askerler TEM polislerini içeri almadı!

Ankara'daki Özel Harp Dairesi'ne bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı'ndaki yeni arama yapılıyor. Arama yapılan karagâha çok sayıda sivil araç geldi.


Kirazlıdere'deki askeri birlik içinde bulunan Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı'nda savcılar arama yapıyor.

Saat 00.15 sıralarında karargâha 6-7 adet sivil araç geldi. Konvoyda Adalet Bakanlığı ve sivil polislerin de araçları bulunuyor.

Öte yandan, Karargâha gelenler arasında arama kararı veren hakimin de bulunduğu belirtilirken Terörle Mücadele ekibi polisleri içeri alınmadı..

internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x