TSK'ya Arz, muhalefete Önemli Uyarı!..

TSK'ya Arz, muhalefete Önemli Uyarı!..

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Şub 14, 2009 18:26

Obama'ya en büyük desteği veren Clinton'lar döneminde ABD Dışişleri'nde CIA'nın Ortadoğu işlerine bakan, CIA kökenli biri…

Daha 1989'da diğer CIA mensubu Graham Fuller'le birlikte «Ilımlı İslam» dan, «Büyük Kürdistan» a uzanan projeyi hazırlayıp, Pentagon'a sundu… Yine Fuller'le birlikte «Türkiye'nin Kürt Sorunu» nun kitabını yazdı. 1999'da Roma'daki teröristbaşı ile görüşmek için teşebbüste bulundu. AKP'nin kurulmasından çok önce ve iktidar döneminde, partinin en önde gelen isimleriyle yakınlık kurdu, gizli-açık görüşmeler yaptı. Önceki yıl da, Türkiye'nin, Irak'ın kuzeyine kara harekatı düzenlemesi halinde, «O birlik, yanlışlıkla Amerikalıları vurabilir. PKK'lılar peşmerge kılığında Türk askerine pusu kurabilir. Her şey olabilir… » sözleriyle aba altından sopa gösterdi. Diyeceğim o ki, boğazına kadar «bu işlerin» içinde, hatta «mimar-mühendis» … İşte bu zat Obama yönetimi için «Kürdistan Üzerinde Çatışmanın Önlenmesi» başlıklı bir rapor hazırladı. Evvel emirde bu raporu mutlaka okuyun.

Bunu yaparken, İmralı'da «misafir» satüsüne getirilen bölücübaşının, «Kürt sorununun çözümü konusunda devletin bir birimi bizim gibi düşünüyor» iddiasını, Başbakanı Erdoğan'ın emriyle bu zatla görüşen ve dahi «ulus devlet tartışılıyor» demecini patlatan devlet yetkilisini hatırlayın. Hemen beraberinde, 2006 Temmuz'unda Sabah'tan Aslı Aydıntaşbaş aracılığı ile yoklaması çekilen, Barzani-Talabani destekli «PKK'yı dağdan indirme planını» , Başbakanın, «Böyle bir plan var mı?» diye sorulduğunda, planı değil, soruyu «ihanet» saymasını, MİT içinde ilginç bir lakabı olan bir MİT emeklisinin, gazete, tv, Kürt konferanslarında bu planı anlatmasını düşünün. Ve Radikal'den İsmet Berkan'ın 31 Temmuz 2006 tarihli yazısını mutlaka bulup, satır satır okuyun. Hepsinin üstüne de Başbakan Erdoğan'ın,

«Irak'ta yapılması gerekenler konusunda ABD ile gerekli telkin ve uyarıları da kapsayan açık bir diyalog içindeyiz… Öncelikli hedefimiz sınır ötesi operasyon değil, PKK'nın silahsızlandırılması… Mahrem anlaşmalar ilan edilmez… İzlediğimiz dış politika, düşman üretmeyi değil, dost kazanmayı esas alan bir politikadır. Şiddet ve çatışma yerine, ekonomik ve ticari ilişkileri güçlendirmenin zeminini arıyoruz»

sözlerini koyun. Şemdinli'den, Ergenekon'a nasıl ve neden gelindiğini şıp diye anlayacaksınız!..


TSK'dan Beklenen

Eh artık, bundan sonra olacakları anlamak için Henri Barkey'in raporuna müracaat edebiliriz. 66 sayfalık raporu özetleyip, yorumumu yapacağım.

Rapora göre, ABD için en acil ve kritik mesele Türkiye'nin «Kürdistan Bölgesel Yönetimi» ni resmen tanıyıp, Erbil'de konsolosluk açması. Kerkük'e de asla müdahil olmaması gerekiyor. PKK ve «Kürt sorununun» çözümü, ABD için 3. sırada geliyor. Daha doğrusu ilk ikisi yapıldığında zaten bu meselenin de kendiliğinden hallolacağı düşünülüyor. Gelelim ABD'nin sıkıntısına;

Bir defa Türk askeri «K. Irak politikasında çok etkili ve Irak Türkmen Cephesinden vazgeçme niyetinde değil» miş… Keza, «Kürt sorunu» konusunda sivil-asker bölünmesi hiç bu kadar keskin olmamış. AKP, gerekli reformları hazırlarken, «Kürt sorununu rejimin bütünlüğüne tehdit olarak yorumlayan sivil ve askerin sert muhalefeti ve direnci» ile karşılaşmış. Mesela AKP, Barzani yönetimi ile ilişkiye geçmiş ve bu, PKK'ya karşı aktif mücadele etmeden, Barzani ile teması reddeden devlet görevlileri ve komutanlara karşı keskin bir tavırmış. Askerler, «Türkiye'deki Kürt azınlığın sorunlarının çözülmemesinde» de etkiliymiş. (Çözümden kastedilen de PKK'ya şartsız genel af, Doğu-Güneydoğu eyaletlerine daha fazla yetki, Türkiye'yi çok kültürlü toplum yapacak Anayasal değişiklikler) Sadece askerler değil aşırı sağ ve sol milliyetçiler de, hükümete bu faaliyetlerde muhalefet ediyormuş. Ancak «şüpheli bir çeteye» karşı yürütülen operasyonda, emekli generaller, gazeteciler, politikacılar ve akademisyenlerin suçlanması, «cesur ve yeni bir siyasi stratejiye işaret» ediyormuş.

İşte tüm bunlar için sadece ABD değil, AB'nin de «iç muhalefete» karşı AKP'yi daha fazla desteklemesi ve cesaretlendirmesi gerekiyormuş…

Mesele anlaşıldı değil mi Sayın Komutanlarım?!...


Muhalefete «Dış politika-PKK» Tuzağı

Gelelim raporun, 29 Mart yerel seçimlerine yönelik can alıcı noktalarına… Deniyor ki;

«Yerel seçimler AKP politikaları için geniş anlamda bir referandum olacaktır. Bundan sonra reformları ağırdan almaz ve herhangi bir iç risk olmadan Barzani yönetimini tanıyacak adımları atabilir… »

Referandum demek en az yüzde 51 oy demektir. AKP'nin bu oyu alması ve ondan sonra istenilen her şeyi yapmasının arzulandığı çok açık.

Yine raporda deniyor ki;

«Türk halkının geniş bir kesimi, medya ve siyasiler ABD'nin bağımsız bir Kürt devleti yaratma niyetinden şüphe ediyor. Köklü ABD-Türk askeri ilişkileri, bu endişeleri azaltmada yardımcı olabilir. Fakat Türk halkı, dış politika kararlarında önemli faktör haline geliyor… »


Burada yine askerlere bir görev yüklenmek isteniyor… Onu geçiyor, «Türk halkının dış politikada önemli bir faktör haline gelmesinin» üzerinde durmak istiyorum.

Erdoğan'ın, Davos, IMF postaları, Yeni Osmanlıcılık, 3. Abdülhamid açılımları, meydanlardaki «Büyük, güçlü, itibarlı Türkiye» söylemleri, Çankaya Köşkü'ndeki Gül'ün Rusya seyahatinin «Avrasyacılık» olarak yorumlanması, 29 Mart seçimlerinin tamamen dış politika üzerine kurulacağının işaretleri değil mi? Demek ki, böyle bir strateji çizilmiş. Hatta ilerleyen günlerde, ABD-MİT ortak yapımı senaryolar, «PKK terörünü bitiriyoruz» denerek, servise konabilir. Ardından «büyük turpların» , yani Barzani'nin tanınıp, Kerkük'ten vazgeçilmesinin geleceğini kaç kişi bilecek?..Bilenler söylese bile, iç ve dış mihraklar, «Bakın, Ergenekoncular terörün bitmesini istemiyor» derse de, şaşmayın!..

O yüzden muhalefete naçizane tavsiyem; şimdiden bu planları deşifre etmeleri, seçim meydanlarında da, » yolsuzluk ve yoksulluk» dışında tartışmalara girmemeleridir.


«Yeni Devlet» in Kadroları

Ne kadar kritik bir noktada olduğumuzun ve tehlikenin farkında mıyız?..Çankaya Köşkü'ndeki Gül'ün kankası Mehmet Altan şimdiden, «Eski Devlet-Yeni Devlet» den bahsediyor.

Şayet bu defa da planları tutarsa, hakikaten «Yeni Devlet» le karşı karşıya kalacağız. Onların «Yeni Devlet» inin kadrolarına ufak bir katkıda bulunalım, bakalım beğenecek misiniz?


Halife:
Fethullah Gülen

Genelkurmay Başkanı:
Mehmet Altan, 2. Başkan Hüseyin Gülerce

Dışişleri Bakanı:
Cengiz Çandar

Maliye Bakanı:
Cihan Kamer


Meyyal Uygur

Heddam
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x