(Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

Genel & Güncel Konular

(Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen teşkilat » Pzt Eyl 14, 2009 5:25

Maden yağması!..

TÜRKİYE’nin üstünü sata sata bitiren AKP ‘özelleştirme’ rotasını yer altına çevirdi.Sadece 2006-2008’de yüzde 2 vergi karşılığı 40 bini aşkın ruhsat veren iktidar, 4 bin maden sahasını satıyor. Yerlilerin uluslararası devler karşısında yine şansı sıfır.

Yüzde 19’u yabancıya geçti

YABANCILARIN ülkemizde sahip olduğu maden alanı 150 bin kilometrekareye ulaştı. Bir başka deyişle ülkenin yüzde 19’u yabancı kontrolünde... Anadolu’yu karış karış kazan yabancılar, altından kurşuna, mermerden kroma kadar ne bulursa götürüyor!


Kapanın elinde kaldı

Özellikle altın için Türkiye’ye akın eden yabancılar kelimenin tam anlamıyla maden buldu! İşte şanslı yabancılar:

* Fronteer Eurasia: Cayman Adaları’ndan geldi, Kuzeydoğu Anadolu’da 3.5 milyon onsluk altın rezervi buldu.

* Ariana: İngiliz şirket Artvin’de arama yapmak üzere 19 ruhsat aldı. Mardin Kızıltepe ve Balıkesir Sındırgı da onun...

* Stratex: ABD’li şirket, Uşak ve Kütahya arasında altın buldu. Çanakkale ve Eskişehir’de de arıyor.

* Kuzey Truva Madencilik: Kanadalı Teck Comico’nun desteklediği Fronteer firmasına ait. 6 noktada arama yapıyor.

* Yeni Anadolu Madencilik: Yüzde 99’u Amerikan sermayeli şirket.


Türkiye’nin üstü bitti sıra altında!..

Yeraltı kaynaklarımızın üzerinde büyük bir yabancı hakimiyeti var. Sahip oldukları maden alanı 150 bin kilometrekare.

Haber: Sümeyra YILMAZ

Türkiye için stratejik öneme sahip yeraltı kaynakları AKP iktidarı döneminde hızla özelleştirilmeye başlandı. Özelleştirme politikalarından yer üstündeki fabrikalar ve kurumların ardından yeraltı da nasibini alıyor. Özellikle 2004 yılında çıkarılan maden kanunu ile yabancı sermayenin önü açılmış oldu. 2007 itibariyle Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı ortaklı şirketlerin sayısı 143.

Türkiye’deki maden sahalarına aldıkları arama-işletme ruhsatları ile sahip olan şirketler için yeni bir fırsat daha doğdu. Maden İşleri Genel Müdürlüğü 5 bin 576 ihalenin ardından şimdi de 4 bin civarında sahanın özelleştirilmesine hazırlanıyor. Yapılacak ihale ile 75 ilde madencilik yapma hakkı özel şirketlerin eline geçecek. Arama ve işletme verilecek şirketlerin büyük çoğunluğunun ise yine yabancı şirketler olacağı tahmin ediliyor.

Bor’u da ele geçirdiler

1.9 milyon hektar arazinin özelleştirileceği ihalelerde altın, kurşun, mermer, krom, gibi birçok maden sahası yer alıyor. Yabancıların Türkiye madenleri üzerindeki hakimiyeti rakamlara döküldüğünde çok açık bir şekilde görülüyor. Yabancıların Türkiye’de sahip oldukları maden alanı 150 bin kilometrekare alanı kapsıyor. Bu alan Türkiye yüzölçümü’nün yüzde 19’una tekabül ediyor.

Türkiye’nin Dünya rezervinin yüzde 70’ine sahip olduğu bor madeni üzerinde ise yabancı şirketlerin çalışmaları sürüyor. İşleme hakkı Eti Maden İşletmelerine ait bor madeni ile ilgili kanun değişikliği hazırlıkları olduğu da iddia ediliyor. Yapılan hazırlıklarla bor madeninin de yabancıların kullanımına açılmasının sağlanacağı söyleniyor.

Ülkeye akın ettiler

AKP iktidarının hazırladığı 2004’te yürürlüğe giren ve adeta “Madencilik sektöründe sömürgecilik” döneminin başlamasını sağlayan 5177 Sayılı Yeni Maden Yasası ve bazı yasalarda yapılan değişiklikler ile yabancı şirketler maden ruhsatı almak için adeta Türkiye’ye akın etti.

Sadece 2006-2008 yıllarında verilen ruhsat miktarı 40 bin 193. Yasa ile yer altı zenginlikleri sadece yüzde 2 vergi karşılığında yabancı sermayeli ve yerli şirketlere açılırken, zenginleştirme işleminin ülkede yapılması halinde devlet payı yüzde 1’e çekildi. Son dönemde ise AKP iktidarının yaşanan kriz için hazırladığını söylediği teşvik sisteminde maden şirketine büyük teşvik verilmesi planlanıyor. AKP’nin uyguladığı bu politikalar sonucu Türkiye yabancı şirketler için kar sahası haline gelirken alternatifi olmayan kaynaklarımız yabancı sermayenin insafına bırakılıyor.


Altın için ülkemize akın

Dünyada en çok rağbet gören altın madeni için de yabancılar Türkiye’ye akın ediyor. Son dönemde yabancı şirketler altın sahalarına ilgi gösteriyor. Büyük tartışma yaşanan ve mahkemeler tarafından kapatılma kararı verilen birçok altın madeni bulunmakta. Türkiye’de altın alında faaliyet gösteren yabancı şirketler şöyle:

Fronteer Eurasia: Cayman Adaları’ndan gelen şirket, Kuzeydoğu Anadolu’da yaptığı altın arama çalışmalarında 3.5 milyon onsluk altın rezervi buldu.

Ariana: İngiliz şirket Artvin’de arama yapmak 19 arama ruhsatı aldı. Mardin Kızıltepe ve Balıkesir Sındırgı’da toplam bin 820 kilometrekare alanda altın arama çalışmalarını yürütüyor.

Odyssey: Tavşanlı’da altın arama çalışmaları yürütüyor. İngiliz Ariana ile bu bölgede işbirliğine gitti.

Stratex: ABD’li şirket, Uşak ve Kütahya arasında bulunan Murat Dağı’nda altın buldu. Şirket ayrıca Konya İnlice, Çanakkale Dikmen, Belen Ergama üçgeni ile Eskişehir Muratdere’de de altın arama çalışmlarını sürdürüyor.

Tüprag Madencilik: Kanadalı Eldorado Gold madencilik şirketinin Türkiye temsilcisinin 5 adet altın arama ruhsatı bulunuyor. Uşak’ın Eşme İlçesindeki Kışladağ altın madeninde üretime devam ediyor.

Teck Cominco: Kanadalı maden şirketi Kaz Dağları’nda başta Balıkesir İvrindi, Havran, Balya ve Çanakkale Ezine olmak üzere
7 mevkide çalışma yürütüyor. Şirketin aynı zamanda Artvin Cerrattepe’de işletmesi bulunuyor.

Pregold Madencilik: 4 adet altın arama ruhsatı bulunuyor. Mali ve Gana’da aramalar yapan şirketin sahibi Goldaş.

Galata Madencilik: Firma Ariana Madencilik’le çalışıyor. En büyük hissedarları bir İngiliz şirket.

Doğu Truva Madencilik: Teck Cominco’nun desteklediği Fronteer’e ait firmanın Çanakkale Bayramiç’te 1 arama sahası bulunuyor.

Kuzey Truva Madencilik: Kanadalı Teck Comico’nun desteklediği Fronteer firmasına ait. 6 noktada arama yapıyor. Hepsinin işletme ruhsatı var.

Türkiye dünyadaki bor madeni rezervinin yüzde 70’ine sahip. Geleceğin madeni olarak kabul edilen borun yakın bir zamanda petrolün yerini alacağı ifade ediliyor. Türkiye’de bor madeni çıkaran çok sayıda yabancı şirket var.

Anadolu’yu karış karış kazıyorlar

Yabancı şirketler, ülkemizin dört bir tarafında maden yatakları bulmak için çaba sarf ediyor. İktidardan da büyük desket alan büyük sermayeli yabancı şirketlerle yerli firmaların rekabeti imkansız. İşte Türkiye’de maden sahaların sahip ünlü uluslararası şirketlerden bir kaçı:

Rio Tinto: Ünlü Yahudi dolar milyarderi Rothschild Ailesi‘ne ait Rio Tinto’nun işlettiği bor, boraks ve bor tuz yatakları Balıkesir, Susurluk, Bandırma, Balya, Sultançayırı bölgesinde. Ankara, Eryaman, Sincan, Güdül, Kazan, Beypazarı ve Eskişehir-Sivrihisar yöresi trona (doğal soda) ve bor maden sahalarına sahip. Bu alan yaklaşık 450-500 kilometrekare büyüklüğünde.

Anatolia Minerals Şirketi: Sivas, Malatya ve Tunceli ile Ovacık bölgesindeki altın, gümüş ve bakır yataklarını işletmekte. Bu alanlar Gümüşhane, Artvin ve Kayseri’ye kadar uzanan 700-750 kilometrekare. Bu şirketin Adana Saimbeyli ve Tufanbeyli ilçelerini kapsayan sahalarda elde ettiği çinko madeni işletme ruhsatı 700 kilometrekareden büyük. Ayrıca Yozgat Boğazlıyan, Yenipazar ve Sarıkaya’da, bir bu kadar bakır madeni işletme ruhsatına sahip.

Odyssey Resources: Ordu-Fatsa ve Zaviköy bölgesinde bulunan altın, gümüş, çinko ve bakır madenleriyle ilgili 250 kilometrekarelik bir alanın ruhsatına sahip.

Eldorado Gold Şirketi: Kanadalı şirket; Uşak-Eşme Banaz Katrancılar köyü ile Kütahya- Gediz İlçesi Murat Dağı eteklerinde işletme ruhsatına sahip. Aynı şirket İzmir Efem Çukuru bölgesindeki altın madeni yataklarının işletmesini de aldı.


UZMANLAR GELECEKLE İLGİLİ KAYGILI

Çok sıkıntı yaşayacağız


Tapu ve Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, Türkiye’nin madenlerinin yabancı şirketlerin eline geçtiğini ve özellikle geleceğin madeni olarak kabul edilen ve dünya rezervinin yüzde 70’ine sahip olduğu bor madeninin de yabancılara verileceğini söyledi. Özkaya, şunları dile getidi: “Türkiye’nin madenleri bizim elimizden çıkmaktadır. Son maden yasası ile Türkiye madenlerinin tamamı yabancı şirketlerin ve Angloamerikan şirketlerin eline geçmiştir. Madenlerin bu durumu Türkiye’ye gelecekte madenler konusunda çok sıkıntı yaşatacak.”

Kaynakların alternatifi yok

Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, maden kaynaklarının alternatifi olmadığını belirterek, Türkiye’ye son yıllarda giren yabancılar daha çok altın madenleri başta olmak üzere, krom, nitel madenlerine ciddi yatırımlar yaptılar ve yasalarda bunlara göre değiştirildi” dedi. AKP döneminde özelleştirme ve yabancılaşmanın hızla arttığına vurgu yapan Torun, “Türkiye madenlerini hammadde olarak ihraç ediyor. Üretiyoruz, hamallığını yapıyoruz, çıkarıyoruz ve hammadde olarak çok ucuz fiyatlarla madenlerimizi yurtdışına satıyoruz” ifadesini kullandı.

Yabancı ortaklığı olan yüzlerce firma

Türkiye’de maden arama ruhsatına sahip yabancı ya da yabancı ortaklı yüzlerce şirket var. Türk firmaları büyük sermayeli yabancı şirketlerle rekabet edemediği için onlarla ortak olma yoluna gidiyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre 6 Aralık 2007 tarihi itibariyle Ruhsat almış olan yabancı ortaklı şirketlerin bazıları şöyle:

ATS Denizcilik, ACW Naturel Stone, Afyon Çimento, Ageangold Madencilik, Akçansa, Akdeniz Mineral, Akdeniz Resouurces, Akros Çimento, Albuck Madencilik, Aldridge Mineral, Anadolu Endüstri Mineralleri, Ankara Xınchende Madencilik, Ans Aporeor Natural, Astro Madencilik, Atam Hazır Beton,

Bastaş Başkent Çimento, Baştaş Hazır Beton, Bay-Taş madencilik, Beykrom, Bg-Taş Madencilik, Birlik Madencilik, BPB Gypsum Üretim, Brokmer Madencilik, C. Tes. Madencilik, Calmag Kalsine Manyezit, Chit Shing Mermer, Cimpor Yitibaş, Delta Maden ve Mineral, Denizli Çimento, Desen Mermer, Dinar Marbleü,

DKS Bakır ve Krom, Doğu Truva, Doğu Akdeniz mineralleri, EBX Madencilik, Ege Metal, Element Madencilik, Elit Madencilik, Ephesus Doğal Taşlar madencilik, Etiler Madencilik, Eurasia Madencilik, Ferrocam Madencilik, Fiandri Madencilik, Galata Madencilik, Galena Mineral, Gordion Madencilik,

Harborlite Aegean Mineral, Harmoni Kimya Maden, Hatay Madencilik, Hitusa Madencilik, IDC Madencilik, IMC Madencilik, IMGI İnt. Marble and Granite,İzmir Çimento, Kars Çimento, Kayamer Madencilik, Koca Beton Agrega Madencilik, Konya Çimento, Koza Altın İşletmeleri, Kurudere Madencilik,

Kuzey Truva Madencilik, Lafarge Aslan Çimento, Lafarge Çatı Çözümleri, Latife Türk Madencilik, Latomia Madencilik, Likya Minelco Madencilik, Magnesif AŞ, Mareks Mermer, Marmara Madencilik, Mas Mermer, MCC-İzm Krom, Newmont Altın Madencilik, Öztüre Kimtaş, Pabalık Madencilik,

Pagoda Madencilik, Parkmer Madencilik, Rok Mermer, S&B Endüstri, Saim Budin Madencilik, Sandıklı Mermer, Sardes Nikel Madencilik, Saren Maden, Sat&Co Madencilik, Strateks Madencilik,Süd-Chemie (TR) Madencilik, Timm Endüstri mineralleri, Travertine Bros Doğal Madencilik,

Tunçmer Maden, Turkuaz Madencilik, Turmin Madencilik, Tüprag Metal Madencilik, Üniversal Çimento, Vatan Madencilik, Westpark Madencilik.

YENİÇAĞ




KALE İÇİNDEN YIKILIYOR EFENDİLER!..
TÜRKİYE ÇÖKÜYOR!..

"Efendiler; Türkiye’yi bu tuttuğu hastalıklı yollardan tükenişe ve yok olmaya sevk eden bu vadiden kurtarabilmek için bütün alimlerin keşfedebildikleri bir hakikat vardır...

O da Türkiye’nin fikir hayatını yeni bir imanla istila etmek lazımdır. Milleti düştüğü felaket çıkmazından kurtarabilmek için millete benliğini tanıtarak, haysiyetini tanıtarak hayat ve bağımsızlığını kurtarmak için uğraşmaya kabiliyetli olduğunu anlatmakta yeni bir maneviyatın gelişmesi lazım geliyordu. Bu maneviyat ise hükümet teorisinin değiştirilmesi ile mümkün olabilir.

Görünüşteki cephe, doğrudan doğruya ordumuzun düşman karşısında göstermiş olduğu cepheden ibarettir. Bu görünüşteki cephe, ordu cephesinin sarsılması, değişmesi, mağlup olması, çözülmesi hiç bir vakitte bir milletî ve bir memleketi mahvedemez.

Bunun hiçbir ehemiyeti yoktur. Asıl ehemmiyete sahip olan ve asıl memleketi temelinden yıkan ve halkını esir eden, dahili cephelerin düşmesidir. İşte bu hakikate bizden ziyade vakıf olan düşmanlarımız ki, başta en alçak düşman olan..

İngiliz,, asıl bu cepheyi yıkmak için iki üç seneden beri ve asırlardan beri mesai sarf etmektedir. Malûmu âliniz, bizim eski Osmanlı tabirimizce ‘Kale içinden yıkılır’; işte düşmanlarımız, bizi içimizden yıkmaya çalışıyorlar.


Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden içerideki cephenin suskunluğudur.

Mustafa Kemal ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
teşkilat
Üye
Üye
 
İletiler: 121
Kayıt: Çrş May 06, 2009 19:48

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen bozkurtlar diyari » Pzt Eyl 14, 2009 8:58

Alan varsa akp'yide alsinlar def olup gitseler olmazmi acaba.
Paylasim icin tesekkürler...
TÜRK GENÇLİĞİNİN ANDI !!!

EY TÜRK'ÜN BÜYÜK ATASI GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK !!!

Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verip, kendimizi büyük Türk Milletine adarız.
Kullanıcı küçük betizi
bozkurtlar diyari
Üye
Üye
 
İletiler: 570
Kayıt: Cum Ara 19, 2008 11:27

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen KaraHan » Pzt Eyl 14, 2009 12:40

AKPazarlama
Kullanıcı küçük betizi
KaraHan
Üye
Üye
 
İletiler: 49
Kayıt: Pzr Kas 02, 2008 0:03
Konum: Danimarka

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen alamancı » Pzt Eyl 14, 2009 17:51

Uluslararasi madenciler, altincilar falan... birazicik akli olupda çevrenin degerini anlayan her ülkeden kovuldular. geriye bizimki gibi yönetimleri satin alinabilir ülkeler kaldi. bu ahmaklik ve ihanetlerin bedelini gelecek nesilller ödeyecek yazik olacak onlara.
Kullanıcı küçük betizi
alamancı
Üye
Üye
 
İletiler: 241
Kayıt: Pzt Mar 02, 2009 13:45

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen Demo-X-Race-Y » Pzt Eyl 14, 2009 21:43

Allah belalarını versin!
Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız.
K. Atatürk
Kullanıcı küçük betizi
Demo-X-Race-Y
Üye
Üye
 
İletiler: 71
Kayıt: Prş Nis 09, 2009 18:32

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen bezgin » Sal Eyl 15, 2009 18:38

ZMO:"ULUKIŞLA'DA ALTIN MADENCİLİĞİ POLİTİKASINDAN VAZGEÇİN"


Türkiye'nin toprağın, suyun, havanın yağmalanmasının,dere yataklarında yapılaşmaya izin verilmesinin sonuçlarını sel felaketiyle aldığına dikkat çeken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, bu nedenle Niğde İl Özel İdaresi'nin altın şirketlerine toprak satışına yönelik 16 Eylül'de düzenleyeceği ihaleyi iptal etmesi gerektiğini vurguladı.



ANKARA (ANKA) - İhalenin iptali için Bolkar Dağları Platformu'nun 16 Eylül'de düzenleyeceği mitinge destek verecek olan ZMO, mitingin siyasi sorumluluk üstlenenler tarafından doğru anlaşılmasını beklediklerini açıkladı.

Bolkar Dağları Platformu'nun ZMO'da düzenlediği basın toplantısında, ODA II. Başkanı Dr. Turhan TUNCER açıklama yaptı ve şu görüşleri dile getirdi:

"Altın madenciliği sonucunda Türkiye'nin doğal varlıklarının yağmalanması yetmiyormuş gibi, bu varlıkların ekonomik değere dönüştürülmesi sonucunda elde edilen ürünlerde ülke dışına çıkarılmaktadır. Buna karşın, her türlü kir ve atık ise Türkiye'de kaldı. Bu durum Ulukışla için de geçerlidir. Ulukışla bölgesinin temel geçimi tarım ve hayvancılıktır. Bölgede kiraz, halk için altından çok daha değerlidir. Altın madeni işletilecek havza, Çukurova bölgesinin su varlıklarının kaynağıdır. Burada ortaya çıkacak ekolojik bir felaketin sonucunu, sadece Ulukışlalılar değil aynı zamanda Çukurova bölgesi de yaşayacaktır."

ZMO yaptığı açıklamada, Ulukışla'da altın madencilerine karşı direnişe destek vereceklerini ve Bolkar Dağları Platformuyla birlikte yürümeye devam edeceklerini bildirdi. Toprağın, suyun, havanın yağmalanmasının, dere yataklarında yapılaşmaya izin vermenin sonuçlarını yaşanan sel felaketleriyle alındığını belirten ZMO, Ulukışla'da dere yataklarına altın madeni kurulmasının sorumluğunu hiçbir siyasi iktidarın üstlenemeyeceğini ileri sürdü. Bu nedenle Niğde İl Özel idaresinin ihaleyi iptal etmesini ve bölgede tarım ve hayvancılığın geliştirilmesine yönelik bir açılım beklediklerini açıklayan ZMO, siyanürlü altın madenciliği bölgede köylerin boşalmasına, Bolkar dağlarının doğa güzelliklerinin yok olmasına neden olacağını ifade etti. Bu nedenle Bolkar Dağları Platformu tarafından, Niğde İl Özel İdaresi'nin altıncılara toprak satışına yönelik 16 Eylül 2009 tarihindeki ihalesini iptal etmesine yönelik olarak aynı gün düzenlenecek olan mitinge destek vereceklerini kaydeden ZMO, mitingin siyasi sorumluluk üstlenenler tarafından doğru anlaşılmasını beklediklerini açıkladı.

-"GÜMÜŞTAŞ'IN ULUKIŞLA'DA ALTIN ARAMA ÇABALARI HIZ KAZANDI"-

Açıklamada, Ulukışla'da Gümüştaş Şirketi'nin siyanürle altın arama ve işletmeye yönelik çabalarının son günlerde giderek hız kazandığına dikkat çekilerek, bu gelişmenin bölgede yaşayanlarda büyük bir kaygı ve endişeyle karşılandığı vurgulandı. Gümüştaş Şirketi'nin Bolkar Dağları eteklerinde yaptığı maden arama faaliyeti sonucunda işletmeyi önce Bolkar dağlarının zirvesindeki Maden Köyü'ne yapacağının anımsatıldığı açıklamada, daha sonra bu bölgede kurulacak işletmenin çıkaracağı zehirli ve öldürücü atıkların, bölgenin yeraltı sularına karışacağına yönelik bilimsel raporlar hazırlanmasının ardından, işletmenin bu köye kurulmasından vazgeçildiği bildirildi.

Açıklamasında, işletmenin yine Bolkar Dağları eteklerindeki Porsuk ve Hasangazi köylerine taşınmaya karar verildiğini ifade eden ZMO, "Bunun için de şirket, Porsuk Göleti civarındaki 27 dönüm araziyi İl Özel İdaresinden satın almak için girişimlere başladı. Şirketin satın almak istediği arazi, daha önce köylerin tarımsal sulama ihtiyacını sağlamaya yönelik göletin bitirilmesi için kamulaştırıldı. Gölet için kamulaştırılan bu alan şimdi, siyanür atık havuzu olarak kullanılmak üzere İl Özel İdaresi tarafından ihaleye çıkarılıyor. On iki Ağustos tarihinde bu alan ihaleye çıkarılmış ve bölge halkının yoğun tepkisi sonucu ihaleye katılan olmamıştı. Ancak, 2 Eylül tarihinde il encümeni aldığı karar ile bu alanın satışı için 16 Eylül'de tekrar ihaleye çıkılmasına karar verdi. Yöre köyleri, altın madenini istemedikleri için bu toplantıyı boykot etti ve toplantı yapılamadı. 30 mayıs 2009 tarihinde maden köyünde geniş katılımlı bir miting ile altın madeninin kurulmasına karşı tepkiler dile getirildi. Bölge halkı on bin imza toplayarak valilik ve ilgili mercilere siyanürlü altın işletmesi istemediklerini ilettiler. Bu şirketin altın arama ruhsatlarının iptali için başvuruda bulundular" denildi.

-"TÜRKİYE ALTIN ŞİRKETLERİ İÇİN ÇOK KARLI BİR YATIRIM ALANI OLDU"-

Halkın bu tepkisine rağmen köylerin sulama göleti ve alanı ihale ile satılmak
istendiğine dikkat çekilen açıklamada, Türkiye'nin son yıllarda altın şirketleri için çok karlı bir yatırım alanı haline geldiği vurgulandı. Devletin altın madencilerine karşı halk tepkisini görmezden geldiğinin kaydedildiği açıklamada, bu anti demokratik yönetim anlayışının sonuçlarının ağır olacağının hükümetler tarafından görülmesi gerektiği belirtildi.

Yeni Adana
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Kas 22, 2010 21:33

"Ulusal madencilik çökecek"

Maden Mühendisleri Odası Başkanı Torun, "Yönetmelik ile madenlerin üretilmesinde kamu yararı öncelik olmaktan çıkarılıyor. Yönetmeliğin bu yapısıyla ulusal madenler sömürü ve talana açılacak" dedi.

Murat KIŞLALI / Cumhuriyet

Hükümetin yeni Maden Yasası gereği 6 Kasım’da çıkardığı “Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği”, yüzde 80’i orta ve küçük ölçekli işletmelerden oluşan ulusal madencilik sektörünü bitirirken, çokuluslu tekellerin önünü açacak. Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, “Yeni yönetmelik ile madenlerin üretilmesinde kamu yararı öncelik olmaktan çıkarılıyor. Yönetmeliğin bu yapısıyla ulusal madenler sömürü ve talana açılacak” diye konuştu.

Maden Mühendisleri Odası Başkanı Torun, hükümetin 10 Haziran 2010’da Meclis’te kabul ettirdiği yeni Maden Yasası gereği çıkartılan yönetmeliğin ulusal madencilik sektörünü nasıl etkileyeceğini şöyle anlattı:

Kamu önceliği gözetilmiyor: Madencilik sektörünün ülke kalkınmasındaki kritik önemi, fazla miktarda üretilerek yurtdışına hammadde olarak satılıp döviz elde edilmesinde değil, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Bu çerçevede, madencilik sektörünün planlanmasında ülke sanayi sektörleriyle entegrasyon ön planda tutulmalıdır. Bu husus, yasada ihmal edilmiş ve yer almamıştır.

Maliyetler artıyor: Teminat miktarı, taban teminat 10 bin lira olmak üzere 3.3 kat artmıştır. Cezalar da teminat miktarıyla ilişkilendirilmiştir. Arama ruhsat dönemi bürokrasiye boğulmuştur. Bu değişiklikler maliyetleri arttıracaktır.

Madencilikte yandaş devri: Madencilik yapacak özel ve tüzelkişilerde “mali yeterlilik” aranmaktadır. Mali yeterlilik kavramı yasaya yeni girmiştir, ancak uygulamanın nasıl yapılacağı netleştirilmemiştir. Bu değişiklikler, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün yetersiz örgüt yapısı dikkate alındığında, keyfiliği de beraberinde getirebilecektir.

Ulusal madencilik bitecek: Bugün sektörün yaklaşık yüzde 80’ini küçük ve orta ölçekli boyutta olduğu dikkate alındığında, çıkarılan yönetmelik, maliyet artışıyla orta ve küçük ölçekli madenciliği tamamen bitirecek ve çokuluslu tekellerle yandaş madencilerin önünü açacaktır.

Çantacılık sona ermeyecek: Gerçekten “çantacılık” denilen ruhsat ticareti önlenmek istenseydi “arama döneminde ruhsat devrinin yapılmaması” önerisi yasaya konulur ve haksız ruhsat ticareti engellenirdi.

Çokuluslu firmalar tekelleşecek: Madencilik faaliyetlerindeki maliyetleri arttıran yönetmelikle küçük işletmelerin faaliyet göstermesi olanaksız hale gelecek. Arama dönemlerinde ruhsat ticareti de engellenmeyince, ruhsatlar büyük sermayenin elinde toplanacak ve zaten var olan ruhsat tekeli daha da artacak.


Cumhuriyet, 22 Kasım 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Mar 26, 2011 14:47

Madenler Han-ı Yağma

Ülkedeki önemli madenlerimizi yabancılar çıkarıyor. Hatırlarsanız, Bergama’daki altın madeni için, köylüler bile devreye sokulmuştu. Kendi madenini çıkaramayan ülke konumundayız. Yanına Türk şirketlerinden birisi eklemleniyor, millet zannediyor ki kârı bize kalıyor. Maden yasası Hrant Dink öldürüldüğü sırada mecliste idi. Kimse ne olup bittiğini anlayamadan yasalaştı. Hatta “Ülke menfaati gözetilir” kısmının tıraşlandığı iddia edildi.

Türkiye her zaman ki gibi gündem değiştirici bir maddeye hapsolmuştu. Hrant Dink’in katli olayı, maden yasasını örttü. Taraflar maden yasasının temelinin "ulusal madencilik politikası" olması gerektiğini söyledi haklı olarak.

Nikel, Altın, petrol rezervlerini çıkaran yabancı şirketler ve diğer madenler. Bahsi geçen madenleri niçin, Türk şirketleri ya da devlet kontrolünde şirketler çıkarmıyor? Lafa geldi mi petrol yok diyoruz. Yoksa ABD şirketinin Batman’da işi ne? Ülkemizdeki maden kaynaklarının, 30 trilyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. “Türk bakar, batı kapar” usulü işliyor.

Dünyanın en pahalı benzini kullanıyoruz, petrolü Amerikalılara çıkarttırıyoruz. Çelişki değil mi bu? Hep merak edilir. Irak’ta, İran’da, Azerbaycan’da zengin petrol yatakları var, bizde niye yok diye. Varda, yok mu deniliyor. Olmasa, Amerika’nın en zengin petrolcüsü Marlone Mitchell´in firması Trans Atlantinc Petroleum şirketinin, Batman’da işi ne?

“34.5 gravite ile bölgenin en kaliteli petrol üretiminin yapıldığı Şelmo saha sorumlusu Talat Atalay, “2011 için 50 sondaj kuyusunu açmayı hedefliyorduk. Ancak kazdığımız birçok yerde petrole rastlayınca, bu sayıyı bu yıl 75’e çıkarmayı kararlaştırdık. 2011’in sonuna kadar günlük petrol üretimini 4 bin varile çıkaracağız” dedi.” (Basın 7 Ocak 2011)

Aynı yerde doğal gaza da rastlanmış. Batı, babasının hayrına “Kürt hakları” için bastırmıyor. 1900’lü yıllarda Ermeni ve Kürtlere kurdurulan Hoybun Cemiyeti vardı. Aralarında vardıkları antlaşma Fransızca hazırlanmış ve iki nüshadır. İşte iki maddesi:

Madde 3. Mevcut antlaşma imza sahibi taraflar arasında, ortak düşman Turani- Türk öğesine karşı savunma ve saldırma işbirliği paktı olduğundan....

Madde 14. Taraflar kendilerine verilecek toprak miktarına göre, paylarına düşecek kamu borç miktarını ödemeyi kabul edeceklerini taahhüt etmektedirler. Ayni şekilde taraflar, yabancıların madenler ve demiryolu üzerindeki daha önce kabul edilmiş tüm imtiyazlarını tanıyacaklarını kabul etmektedirler....... “ (Toplumsal Tarih Dergisi –1998)

Görüldüğü gibi hem Kürtlere hem de Ermenilere devlet kuruncaya kadar, Türklerle savaşma antlaşması yaptırılmış. Gaye Anadolu’da güçlü bir Türk devletinin olmaması ve madenlerin, sömürüye açık hale getirilmesi.

Değişen nedir? Madenlerimizi yine yabancı şirketler çıkarıyor. Türk insanına da, türban, Ergenekon savaşında piyon olmak kalıyor.

***

ADIMLAR İRAN’A DOĞRU

Tunus’ta başladığında, halk hareketi zannedilen görüntüler anlaşıldı ki ABD merkezli. Yoksa Arap ülkeleri “Aa, Tunuslular demokrasi için ayaklandı, hadi biz de aynısını yapalım” tarzı davranacağı düşünülemez. BOP ülkelerinde hareketlilik mevcut. Halkın üzerinden semiren yöneticiler kağıttan kule gibi yıkılıyor. Muhtemelen halkın gazı da alınmış oluyor. Yeni yönetimi biz getirdik, insan gibi yaşayacağız düşüncesi ile yirmi yıl daha geçer.

BOP’a demokrasi vaadi, darbelerle geliyor. “Darbede darbe diye çığıran” bir Allahın kulu da “Ortadoğu’da olup bitene o pencereden bakmıyor. Demek ki halkın iradesi, Washington merkezli yörüngeye girerse ona “darbe” değil, “demokrasi” demeliyiz.

Merkezini ve katalizör rolü oynayan kimler kısmını, çözdük. Peki, bu değişimin sebebi ne? ABD bölgede, önemli bir adım atacak ve eski liderlerin hoşnutsuzluğunu halkın üzerinden silmek istedi, diyebiliriz.



Neval KAVCAR, 21 Mart 2011
nevalkavcar@yahoo.com
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Şub 14, 2012 21:37

Madenlerdeki yağma "işgal"e dönüşecek!

Yabancılar için anayasal kılıf
Hükümet, yabancı maden şirketlerinin önünü açmak için, daha önce baypas ederek işlevsiz kıldığı Anayasa’nın 168. maddesini tamamen kaldırmaya hazırlanıyor. Yer altı kaynaklarının kamu eliyle yönetilmesini düzenleyen 168. madde kaldırılınca, yabancı şirketlerin Türkiye’ye akın etmesi bekleniyor.

“Madenlerdeki yağma işgale dönüşüyor”
Kaynak yaratmak amacıyla yabancıya toprak satışının dışında yeni bir karara daha imza atmaya hazırlanan AKP iktidarının, yabancı maden şirketlerinin önünü açmak için işlevsiz kıldığı Anayasa’nın 168. maddesini tamamen kaldırmaya hazırlandığı bildirildi. “Tabiî servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi” başlıklı maddeyi, AKP iktidarı 49 veya 99 yıllığına kiralama yoluna giderek geçmişte by-pass etmişti. Hükümetin maddeyi kaldırarak, yabancılara Türkiye’deki madenlerin tapusunu vermeyi planladığı belirtildi.

Kaynakların tapusu
Türkiye’de halen 26 yabancı maden devinin bulunduğu hatırlatan Tapu ve Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, Anayasa’daki bu maddenin kaldırılmasıyla “madenlerdeki yağmanın işgale dönüşeceğini” söyledi. Hükümetin bu adımla yer altı kaynaklarının tapusunu yabancı şirketlere devretmeye hazırlandığını söyleyen Özkaya, “Ülke madenleri artık ulusal değer olmaktan, kamu mülkiyeti vasfından uzaklaştırılarak özelleştirme adı altında yabancı şirketlere, 26 adet Anglo-Amerikan şirketine teslim edilecek” diye konuştu.

Dev şirketler
Özkaya’nın verdiği bilgilere göre, ülkemizde maden çıkaran şirketleri listesi şöyle: Rio Tinto, BHP-Billiton, US.Boraks, Alcoa New Mont, Anglo Amerikan Corporation, De Beers, Pheps Dodge, Western Mining Corporation, Bp Shell, Normandy, Amoco, White Mining, Gold Field, Magnesit A.S, Omya, Anotolia Minerals D., Odyssey Resources, İnment Mining Co., Noranda, Compagnie İnternation, Cominco Resources İnt., Richard C. Moores, Autin İnvestment, Anglo Gold, Kinross, Eldorado Gold. Dünya bor rezervlerinin yüzde 72’si Türkiye’de olmasına rağmen, Türkiye bor üretiminden yüzde 7 oranında ve sadece ham maddesinden yararlanabiliyordu. AKP döneminde dünya maden devi Rio Tinto ile Avustralya’daki bağlantısı BHP-Billiton aracılığıyla yapılan anlaşmalarla, bu dev şirket Türkiye’de çok önemli imtiyazlar kazandı. Rio Tinto, işlettiği Balıkesir, Susurluk, Bandırma, Balya, Sultançayırı civarında bulunan bor, borax ve bor tuz yataklarının yanısıra Ankara Eryaman, Sincan, Güdül, Kazan, Beypazarı ve Eskişehir Sivrihisar yöresinde de trona (doğal soda) ve bor maden sahalarına sahip. Bu şirketin dışında, çok sayıda yabancı şirket, Türkiye’de altın, gümüş, bakır ve çinko yataklarının işletmesini yapıyor.

YENİÇAĞ, 13 Şubat 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Mar 19, 2012 22:30

'AKP usulü özelleştirme'

Hükümet, stratejik madenleri özele devrediyor.

Metalurji Mühendisleri Odası: “Borların özelleştirilmesi ‘AKP usulü özelleştirmedir’. İstenen yasa değişikliğiyle bor üretiminin özel sektörce yapılmasının önünde hiçbir engel kalmayacaktır.”

MUSTAFA ÇAKIR / Cumhuriyet
Hükümet, stratejik öneme de sahip olan bor madenlerinin özelleştirilmesine kapı aralıyor. “Devlet eliyle işletilecek madenleri” tanımlayan yasada değişiklik için çalışmalara başlayan hükümet, özel sektörün bor madenlerini “devlet adına işletmesine” izin vermeye hazırlanıyor.

2840 sayılı Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit Madenleri ile Nükleer Enerji Hammaddelerinin İşletilmesini, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini Düzenleyen Yasa, “devlet eliyle işletilecek madenleri” tanımlıyor. Yasanın ikinci maddesinde, “Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi devlet eliyle yapılır” hükmü yer alıyor. Maden Mühendisleri Odası’nın verilerine göre, 1978 yılına kadar yerli ve yabancı özel şirketler eliyle işletilen bor madenleri, bu tarihte 2172 sayılı kanun ile Etibank’a devredildi. 1983 yılında ise 2840 sayılı yasa ile bor madeninin işletilmesi hükme bağlandı. Bor madenleri, 1985 yılında çıkarılan 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamına alındı ancak 2840 sayılı yasa hükümleri saklı tutuldu. Bor madenlerinin özelleştirileceği tartışması da 2840 sayılı yasada değişiklik yapılmasına dair yasa taslağının gündeme gelmesi ile başladı. Maden Mühendisleri Odası, taslakla, 2840 sayılı yasaya, “Üçüncü şahıslara gördürülecek işlerin ihale süresinin üç yıldan fazla olması durumunda konuya ilişkin talepler Yüksek Planlama Kurulu tarafından karara bağlanır” şeklinde bir fıkra eklenmesinin öngörüldüğüne dikkat çekti. 2000 yılında Danıştay’ın da “...Bor madenlerinin işletilmesinden, bu madenin zenginleştirilmesi, rafinasyonu ve pazarlamasının anlaşılması gerektiği...” görüşünü ilettiğine dikkat çeken Oda, buna karşın Eti Maden İşletmeleri’nin 2007 yılından beri “susuz boraks” üretimini özel sektöre yaptırdığını belirtti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, “...Bor madenini özel sektör eliyle ürettirmeyeceğiz. Yalnızca bizim adımıza fabrikaların kurulmasına ve yine bizim verdiğimiz madeni, adımıza işletmesine izin vereceğiz” dediğini anımsatan Metalurji Mühendisleri Odası, bunun, “yetkinin devredilmesi” olduğunu ifade ediyor.

İnternetajans.com, 19 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen Başkomutan » Sal Tem 10, 2012 6:31

Bor kaymağı Yahudilere...

AKP, devlet eliyle işletilen bor, trona gibi kaynakları Rothschild ailesine bırakacak!

Hükümet, işletmesi Eti Maden’de bulunan bor, trona, asfaltit, uranyum ve toryum gibi stratejik madenleri, “hizmet alımı” adı altında yabancıya açıyor. Bor arzının yüzde 70’ini elinde tutan Yahudi aile Rothschildler, Avustralya merkezli şirketiyle dünya bor rezervinin yüzde 75’ine sahip Türkiye’ye çöreklenecek.

AKP’den Rothschild’le Rio Tinto’ya davetiye

İşletme hakkı Eti Maden’de olan bor, trona, asfaltit, uranyum ve toryum gibi stratejik madenler Rothschild’lerin Rio Tinto şirketine yem ediliyor.


Haber: Salim Yavaşoğlu

AKP iktidarı, “devlet eliyle işletilen madenler” kapsamındaki bor tuzları, trona, asfaltit ile nükleer enerji hammaddeleri uranyum ve toryum madenlerini “hizmet alımı” adı altında özelleştirerek, yabancı tekellere peşkeş çekip, Eti Maden’i, bitirmek için kolları sıvadı. Dünyada ekonomik olarak işletilebilecek stratejik bor madeni rezervlerinin yüzde 75’i önümüzdeki yüzyılda ülkemizin bor yatakları dünyanın tek kaynağı haline gelecek. Bor tuzları, nükleer enerji hammaddeleri uranyum ve toryum, madenlerinin imtiyazı ülkemizde ETİ Holding A.Ş:’ye ait. ETİ Holding’in en büyük rakibi ise dünyanın her yerinde faaliyet gösteren, 1820’den beri kapitalizme damgasını vuran yahudi kökenli Avrupalı banker Rothschild ailesinin denetimindeki Rio Tinto. Eti Holding ve Rio Tinto Boraks (US Boraks-Boraks Argentina-NACC-Avustralya BHP-Billiton) dünya bor arzının yüzde 70’ini karşılıyor. Bor pazarındaki payını Eti Maden’e kaptıran Rothschild’ler, pazarda kaybettiklerini masa başında kazanmak için harekete geçti.

İş 2005’te pişirildi

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, 2005 yılı Avustralya gezisi sırasında Rio Tinto Şirketi’nin Avustralya’daki uzantısı BHP-Billiton’la Türkiye borlarını işletme ve pazarlama konusunda görüşmeler yaptığı iddiaları kamuoyunda yer almıştı. Türkiye’nin gündeminin toz-duman içinde olduğu bu günlerde Başbakan Erdoğan’ın onayıyla TBMM Başkanlığına gönderilen kanun tasarısıyla bor madenlerinin özelleştirilmesinin önü açılıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından imzalanarak 5 Mart 2012 tarihinde Başbakanlığa iletilen “Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit Madenleri ile Nükleer Enerji Hammaddelerinin İşletilmesini, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini Düzenleyen Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Başbakan’ın imzasıyla, 20 Mart 2012 tarihinde Meclis Başkanlığı’na gönderildi. Tasarıya göre; devredilen kuruluşların madenleri 3 yıldan fazla yani 49 veya 99 yıl gibi daha fazla süreler işletilmesine Yüksek Planlama Kurulu karar verecek.

Altın yumurtlayan tavuk

Kanun Tasarı’sının gerekçesinde ise, “Devlet eliyle işletme, kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda tartışmalar yaşanmaya başlaması ve farklı görüşlerin ortaya çıkması sonucu çok önemli yeraltı zenginliklerimizden olan anılan kanun kapsamındaki madenlerden beklenen gelirin sağlanmaması riski ortaya çıkmıştır” deniliyor. Ancak, Petrol-İş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın’ın yaptırdığı araştırma; Tasarı’nın bu gerekçesini çürütüyor. Buna göre; “Eti Maden’in 2011 yılında toplam satışı, miktar bazında 2 milyon tona, değer olarak ise 852 milyon dolar düzeyine ulaşmıştır.

Satış geliri, 2010 yılına göre miktar bazında 25, değer bazında yüzde 32 düzeyinde artış göstermiştir. İhracat ise 2011 ylında yine yüzde 32 oranında artarak 831 milyon dolar olmuştur. Eti Maden’in her yıl artan ihracatı, ülkemiz ekonomisi için önemli meblağda döviz tasarrufu sağlamaktadır. Eti Maden, 2011 yılında brüt kârını yüzde 68 oranında artırarak 291 milyon dolardan, 487 milyon dolara çıkarmıştır.” Eti Maden, bu rakamlarla Rothschild, ailesinin denetimindeki Rio Tinto’nun pazar payını da kaptı. 1980’li yıllarda pazardaki payı yüzde 25 olan Eti Maden, 2011 yılında dünya bor pazarındaki payını yüzde 49’a yükseltti. Rio Tinto’nun yanısıra, dünyada sınırlı rezervler nedeniyle, hammaddeye ulaşım, yatırım ve pazara girme maliyeti oldukça yüksek olan bor madenciliğine girmek isteyen diğer yabancı madencilik şirketlerinin de Eti Maden’in elindeki bor rezervlerini kullanmak isteyecekleri ortadadır.

Dev madencilik şirketlerinin, çerçevesi ne olursa olsun ülkemizdeki dünyanın yüzde 72’lik bor rezervlerini kullanma hakkı elde etmeleri, dünya pazarındaki güçlerini artıracak, buna karşılık Eti Maden’i zayıflatacaktır. Kaldı ki, tüm büyük tekeller gibi, BHP Billiton, Rio Tinto vb. dev maden flirketlerinin nihai hedefi pazarda rakip şirketleri saf dışı bırakmak ya da bünyesine katmaktır.


Osmanlı’yı borç batağına sokan aile

Amerikan dolarını da basan, Yahudi kokenli İngiliz aile, bankacılık, tefecilik yaparak zengin oldu. Avrupa krallık hanedanlarıyla akraba oldular. 19. yüzyılda savaş ticaretleri ile ünlendiler. Afrika’da elmas ve altın madenlerinin yerliler öldürülerek yağmalanmasından, Süveyş Kanalı’nın İngilizler tarafindan ele geçirilmesine kadar bir çok siyasi olayı ve o olaylarla ilgili saldırıları, insanların öldürülmesini finanse ettiler. Waterloo Savaşı’nda İngiltere’ye mal kaçıran birlikleri finanse ettiler. Bir yandan savaşı finanse ederken diğer yandan da hükümetlere yüksek faizle borç verdiler.

İngiliz hazinesi

İspanya’daki İngiliz ordusunu finanse etmek amacıyla Fransa’dan altın taşıdılar. Bu çabaları Nathen Mayer Rothschild’e “İngiliz Hazinesinin Temsilcisi” unvanını kazandırdı. Avrupa’da bir çok hükümeti borçla haraca bağladılar. Çin’in mağlubiyeti ile biten Afyon savaşının ardından Rothschild ailesi, İngiliz hakimiyetine geçen Hong Kong’un kontrolünü de yardımlarının karşılığı olarak aldı. HSBC (Hong Kong Shangai Bank Corporation) Bankı kurdular. Afyon ticareti de Rothschild’lerin tekeline geçti. Almanya’da Siemens, AEG, Bosch gibi bir çok şirketin kuruluşunu finanse ettiler.

Altına hücum

Amerika kıtasında altın uğruna yerli katliamlarında önemli rol oynarken, altın ve diğer madenleri yağmaladılar. Osmanlı Kırım Savaşı sırasında ilk dış borçlanmasını Rothschild’lere yaptı. Osmanlı’nın çözülmeye başlamasıyla birlikte Rothschild’ler iki koldan Orta Doğu’ya sızmaya başladılar. Bir kolunu Irak’ın oluşturduğu sızmanın en önemli nedeni Mezopotamya’daki zengin petrol kaynakları oluşturuyordu. BP ve Royal Dutch Shell ile Irak pazarına girdiler. Diğer sızma ise bölgenin güneyinde Siyonizmi siyasal ağırlık merkezi haline getirerek gerçekleştirdikleridir. İsrail’in kurulmasını sağladılar. 2 Dünya Savaşı’nda Rothschild’in parası Hitler’e sermaye olmuştur. Hitler’in savaştan önceki yıllarda inanılmaz savunma harcamaları ve büyüyen askeri gücü Rothschild hanedanlığının yardımı ve onayıyla oluşturuldu.


Şirketi kurtarma planı

Eti Maden’in, yükselmesi Rio Tinto’yu geriletiyor. Eti Maden’in, “hizmet alımı” adı altında özelleştirilmesi ise Başbakan Erdoğan’ın, 2005 yılında Avustralya’da Rothschild’lerin şirketi BHP-Billiton’la yaptığı anlaşma birlikte ele alındığında bu işin pazardan soyutlanmak üzere olan Rio Tinto’yu kurtarmaya yönelik olduğu ortaya çıkıyor. Araştırma da bu durum şöyle anlatılıyor:

“Rio Tinto Borax’ın sahip olduğu ABD’de Kaliforniya ve Arjantin’deki bor rezervleri verili üretim seviyesiyle hızla tükeniyor. Söz konusu yataklarda, bor giderek daha derinlerden çıkartılmaya başlanmıştır. Ayrıca Güney Amerika’da yer alan bor cevheri yatakları 4 bin metrenin üzerinde bulunmaktadır ve ulaşılması oldukça zordur. Dünya bor yataklarının bir kısmı ise daha pahalı olan yeraltı madenciliği ile çıkarılabilmektedir. Dolayısıyla, yatakları sığ ve açık ocak işletmesine elverişli zengin rezervleriyle Eti Maden, başta Rio Tinto Borax olmak üzere tüm rakiplerine göre üretim maliyetleri açısından oldukça avantajlı konumdadır. Buna, ülkemizin dünya pazarlarına daha yakın olan coğrafi konumu düşünüldüğünde, Eti Maden’in lojistik avantajını eklemek de mümkündür.”


Tüzmen BHP ile anlaştı

Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, bu anlaşmanın imzalandığı Avustralya ziyareti sırasında BHP Billiton yöneticileri ile yaptığı görüşmenin ardından basına şunları söylemişti: ’Firma, Türkiye’deki bütün yeraltı kaynaklarıyla ilgileniyor. Özellikle kendilerinin ilgilendiği, bor madeninin zenginleştirilmesi. Tespitlerine göre, Türkiye’nin boru işlemeden satmasının, katma değer üretmeden satmasının, ülke ekonomisi açısından çok fazla bir katkısı olmadığı. Kendileri, borun işlenmesi ve diğer ürünlere ayrıştırılması alanında sahip oldukları teknolojik birikimi Türkiye’ye vermek istediklerini, açık bir dille ifade ettiler. Bu konuda girişimler yaptıklarını, özelleştirmeleri takip ettiklerini ve Eti Bor ile bu konuda çalışmalar yapmak istediklerini söylediler.’

YENİÇAĞ - 9 Temmuz 2012


‘Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”

(Mehmet Akif Ersoy)

Rothschild ailesi - Rio Tinto - Çalık Holding
Maden yağması!..
Ecnebi maden şirketleri Osmanlı topraklarına üşüşmüşler...
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: (Türkiye Çöküyor) Maden yağması!..

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Eki 10, 2012 23:51

Bor madenleri peşkeş çekilecek

Bor madenleri uluslararası tekellere devredilecek.

Eti Maden Bigadiç Bor İşletmesi Bor madenleri ile ilgili bugün Meclis alt komisyonunda görüşülmeye başlanacak olan kanun tasarısı, bor madenlerini özelleştirmek için atılmış bir adım olarak değerlendirilmekte.

TBMM Enerji, Sanayi, Ticaret Komisyonu’nda görüşülüp daha ayrıntılı şekilde incelenmesi için alt komisyona havale edilen “Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit Madenleri ile Nükleer Enerji Hammaddelerinin İşletilmesini, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini Düzenleyen Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın görüşülmesine bugün başlanacak.

Tasarıda yer alan değişiklikle 2840 sayılı Bor Kanunu’nun 2. Maddesi’ne eklenmek istenen ve bor madenlerinin özelleştirilmesi amacı taşıdığı öne sürülen fıkra şu şekilde:

“Bu madenlerin üretilmesi ve zenginleştirilmesi, teknik, ticari ve ekonomik sebeplerle ürünün mülkiyeti ruhsat sahibinde kalmak üzere 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde ihale edilmek suretiyle üçüncü şahıslara gördürülebilirler. Ancak üçüncü şahıslara gördürülecek işlerin ihale süresinin üç yıldan fazla olması durumunda konuya ilişkin talepler Yüksek Planlama Kurulu tarafından karara bağlanır.”

Tasarının Meclis’ten geçerek hayata geçirilmesi durumunda bor madenlerinin işletmesi doğrudan özel sektöre devredilmemiş olsa da yapılmak istenen değişikliğin bor madenlerinin özelleştirilmesi için atılmış bir adım olduğu görüşü hakim.

“Yasa değişikliği bor madenlerinin uluslararası tekellere devredilmesini sağlayacak”

Kimya Mühendisler Odası Başkanı Mehmet Besleme konuya ilişkin kaleme aldığı makalede söz konusu yasa değişikliğin Türkiye’deki bor madenlerinin uluslararası tekellere devredilmesi sonucunu doğuracağını kaydetti. Değişikliğin bir anlamıyla farklı bir özelleştirme modeli olduğunu ve baştan beri bor madenlerini isteyen çevrelerin talebi ile örtüşmekte olduğunu vurgulayan Besleme, kanun tasarısının kabul edilmesiyle yıllardır yapılamayan borun özelleştirilmesinin de gerçekleşeceğini belirtti.

Konuya ilişkin görüşlerini aldığımız Besleme, daha önceki özelleştirme süreçlerinin de benzer şekillerde olduğunu söyleyerek, tasarının “mülkiyet nasıl olsa bizde, ama biz 3. taraflardan hizmet alımı yaparız, sonra da onları satın alırız, gerektiğinde de onlara veririz” gibi bir söyleme dayandığını belirterek, süreci “AKP tipi özelleştirme” olarak tanımladı.

“Teknolojiyi yenileme iddiaların karşılığı yok”

Tasarının gerekçesinde yer alan üretimi teknolojisine uygun hale getirme hedefine de değinen Besleme, bor üretmekte olan kamu şirketi Eti Maden’in mevcut tüm teknolojileri olduğu gibi kullandığını dile getirerek bu konudaki teknolojiyi yenileme iddiaların karşılığının olmadığını belirtti.

Besleme, konuya ilişkin makalesinde bor rezervlerini 1978’den bu yana kamu adına işleten Eti Maden’in dünya bor pazarında yüzde 40’lık pazar payına sahip olduğunu ve bu konuma gelmesi için geçen 30 yıllık sürede herhangi bir kurumun ya da kuruluşun işletme, mühendislik, pazarlama, finans desteğine ihtiyaç duymadığını vurguladı. Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Besleme, tüm gelişmenin kurumun kendi olanakları ile sağlandığının altını çizdi.

Bor madenlerinin özelleştirmesi daha önce de gündeme gelmişti

Uluslararası tekellerin 1960’lı yıllardan bu yana bor madenleri için talepleri olduğunu hatırlatan Besleme, 2001 yılında da bor madenlerinin özelleştirme kapsamına alınarak bu konuda kanun çıkartılmak istendiğini ancak Kimya Mühendisleri Odası’nın da içinde bulunduğu çok sayıda örgütün buna karşı çıktığını hatırlattı. Mehmet Besleme, bu dönemde oluşan muhalefet sonucunda kanun tasarısının geri çekildiğini sözlerine ekledi.

İnternetajans.com, 10 Ekim 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x