
Kamu Güvenliği Müsteşarlığı: Bu kurumun ağır silahlar edinmeye başladığını önceki günlerde yazmıştık ve sebebini sormuştuk. Daha doğrusu tecahül-ü arifane yapmıştık. Yani bilip de bilmezden gelmiştik.
Aradan geçen zaman içinde özellikle 163 komutanın tutuklanması olayıyla, gerçek ortaya çıkmaya başladı. Ergenekon soruşturmasına yön veren CIA personelinin resmi olarak görevlendirilmesi zamanı geliyor herhalde.
Bu kurum güvenlikle ilgili stratejik analizler yapacak, MİT, Emniyet ve Jandarmanın istihbarat bilgilerini tek merkezde değerlendirecek. İhale yasası bu kuruluşun ağır silah edinmesine izin vermiyordu, bunun üzerine ona, “ihale yasasına tâbi olmayan kuruluş” statüsü verildi. Bu kuruluşun AKP ordusu kurmanın bir hazırlığı olduğunu söylüyorlar. Yani Türk ordusunu, İran, Irak, Suriye sınırından uzaklaştırmak!
Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenmesi NATO’ya verildi. Irak sınırı ne olacaktı? Ona da Obama çare buldu: Bu sınıra da NATO askeri gelsin! Daha olmazsa Irak sınırında ortak güvenlik noktaları kurabiliriz. Çünkü Suriye sınırının doğusu, Irak sınırının tamamı, İran sınırının güneyi, Kürtlerin yaşadığı bölgelerle de sınır! Yeni “Büyük Kürdistan” planı için ordumuzun bu sınırlardan çekilmesi lazım.
Bölücüler ayrılma referandumu istediklerinde veya ayaklanmaya başladıklarında TSK müdahale etmek isterse, bu yeni AKP ordusu engel olacak.
Bir sene önce yayınlanan bu haberlerin nasıl da gerçeğe dönüştüğünü şimdi görüyoruz.
Sınır Muhafaza Genel Müdürlüğü (SMGM) ve görevleri hakkında hazırlanan kanun tasarısı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Komutanlığı, İçişleri Bakanlığına bağlanıyor. Bu iki kuvvet NATO’ya bağlı değil. Sahil Güvenlik Komutanlığı kaldırıldıktan sonra bu komutanlığın personeli, silahları, malzemesi SMGM’ye devredilecek.
Üstelik bu kuruluş yargıç kararı olmadan dinleyebilecek. Türkiye genelinde operasyonel faaliyet yürütebilecek. Bu kuruluşa alınacak personel ise polis akademisinde eğitilecek.
Şimdi anlaşılıyor mu kolordu komutanlarının ve kuzey ve güney saha komutanlarının neden tutuklandıkları!
Gençler bu süreci dayanılır kılıyor
Birkaç gün önce, ekranda, bir salon dolusu gencin kahkahalarla gülen bir görüntüsüne rastladım ama ne yazık ki gene geç kalmıştım. Durumu tam da anlayamadım sonraki haber bültenlerinde anlaşıldı.
Gençleri seviyorum. Çok zekice şakalar, düzenlemeler, protestolar yapıyorlar ve yaşadığımız şu boğuntulu süreci dayanılır kılıyorlar. Meğer TGB’li gençler bir gazetenin tetikçi yazarlarından birine ufak bir şaka (!) yapmışlar. Süheyl Batum’dan para aldıklarını sözde, ihbar etmişler. Yazar da bunu ciddi ciddi yazmış. O görüntüyü tekrar görmek isterdim.
Deniz Kuvvetlerimizin hedefe konmasına sebep olan Balyoz hadisesine başlangıç yapan bir gazete bu. Ayrıca mensuplarından birinin evinde bir hanımın ölü bulunduğu bir gazete !
Gündemin en son gelişmesi ODA TV baskınıydı. Ben artık soru sormaktan, analiz yapmaktan vazgeçtim. Bunların çok ötesinde bir şeyler oluyor. Çetin Doğan Paşa’nın teşhisi en doğrusu galiba. “Biz kısmi seferberlikteyiz” dedi ya...
Afet ILGAZ, 16 Şubat 2011, YENİÇAĞ
ilgaz@yenicaggazetesi.com.tr