Varolan Türk Irkı / Halûk TARCAN

Varolan Türk Irkı / Halûk TARCAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Ara 27, 2013 13:54

Varolan Türk Irkı

Ve genetik çalışmalara düşen gölgeler…

Çalışmamızın hareket noktalarını oluşturan bazı veriler:

1. N grubu 35 bin yıl önce

2. Q grubu 20/15 bin yıl önce oluşmuştur

3. N ve Q grubu Sibirya’da ve Yakutlar’da daha yoğun görülmektedir

4. Q grubu 20/15 bin yıl önce Bering Boğazı’ndan geçip Kuzey Amerika’ya gelerek Kızılderilileri oluşturmuştur

5. Türkçe’nin Urallar ve Hazar denizinin kuzeyinde doğduğu düşünülmektedir

6. Türk genini İskitler, Hunlar, Orhun yazıtlarında, Dede Korkut, Divan-ı Lûgat it Türk, Nasreddin Hoca, Keloğlan, Divriği Evleri, Uluğ Bey, Yunus Emre, Abdal, Fuzûli, Atatürk’ün yaptığı işler, N. Hikmet’in Kuvay-ı Milliye Destanı’nda bulabilirsiniz

7. Bir dil, bir kültürle tanınan Türk kavmi en eski tarih olarak

8. 4 binlere, Urallar’da atlı çoban kültürünü yaşayan Ön-Türklere kadar götürülebilir

Bu verilerden ele aldığımızda:

35 bin yıl önce oluşmuş N grubu ile 20/15bin yıl önce oluşmuş Q grubunun Sibirya’da ve Yakutlar’da görülmüş olması, konuya girmemizi sağlar.

Etnoloji bilimi, Budun bilim, ırk kavramının oluşması için iki şart ileri sürer:

• Toplumda biyolojik akrabalık

• Dil ve doğal olarak, dil’in ifade ettiği kültür

• Bu kavramlar YAKUTLAR adı verilen toplumda aynen mevcuttur

1- Toplum, biyolojik akrabalığı olan bir toplumdur. Toplumun adı olan Yakutlar, Türkçedir

2- Konuşulan dil Türkçedir, ona toplumun adı olan Yakutlar’dan dolayı Yakutça denir

Etnoloji biliminin ileri sürdüğü iki şart gerçekleşmiştir; demek ki karşımızda bir TÜRK IRKI mevcuttur.

41 Türkçe ya da lehçeden oluşan Türkçe’de:

• Yakutça, âdeta, kuzeyde buz dolabına konmuş haliyle, “en eski Türkçe olma” niteliğiyle saflığını korumuştur. (Fransız Türkolojisi; Prof. Louis Bazin, Prof. Jean- Paul Roux)

• Prof. Talât Tekin ise, Yakutça’nın Türkçe’den çok uzak olduğunu, Türk dilleri grubuna kabul edilemeyeceğini ileri sürmektedir.

Biz ise, binlerce yıl önce oluşmuş Türkçe’yi temsil eden Yakutça’dan sonra gelen Türkçelerin temel Türkçe olan Yakutça’dan uzaklaştığını düşünmekteyiz.

Bir ikinci veri ise:

• Türkçe’nin Urallar ve Hazar denizinin kuzeyinde doğduğu düşünülmektedir.

Bu düşünce doğrudur. Türkçe, bilim diliyle Ön-Türkçe

• Urallar’da, Şölgentaş mağarasında M.Ö. 14 binde doğmuştur. Bu inanılması zor tarih, C14 testiyle

• Rus Bilim Akademisi üyelerine Şliyenski tarafından çok kere tekrarlanarak ve her seferinde 14 bin tarihine vararak saptanmıştır (K. Mirşan)

• Ayni tarih – M.Ö 14bin- Fransız araştırmacıları tarafından C14 testiyle bir kere daha tespit edilmiştir. (Archéologia No.24 / 1996)

Savunulan ve ileri sürülen bir iddiaya göre:

Bir dil, bir kültürle tanınan Türk kavmi en eski tarih olarak 4binlere, Urallar’da atlı çoban kültürünü yaşayan Ön-Türkler’e kadar götürülebilir.

Cevabımız:

Şölgentaş yazısı, ÖN diye sıfatlandırdığımız ÖN-Türkçe olarak okunduğuna göre:

• Ön-Türkler’in tarihe ilk adımını 4binlerde değil, 14 binde atmış olduğu ortadadır

• Çoban değil, yazıyı icat edecek ileri seviyede düşünme

• Soyut’u, düşünceyi, somut, görsel hâle getirecek yeteneğe, ileri seviyede bir düşünceye sahip olduğunu göstermektedir. Bu yeteneğe Ön-Türkçe’de

• ÖGÜL UQUS: Kelime kelime tercüme edersek; “felsefî, ileri düşünceyi yüce algılama” demektir

Unutmamalıdır ki tarihimiz Batı tarafından kendi çıkarlarına göre “düzenlenmiştir”, buna Batı Merkezli Tarih diyoruz.

Yukarıda hareket noktası olarak aldığımız Yakutlar’a gelinceye kadar,

• Henüz Türk olmayan tarih ve kültür

• Milyon yılda Tacikistan’da QARA-TAU mağarasında başlamıştır ki buna

• QARA-TAU( Karadağ) Kültürü diyoruz (Anton Ranov, Les Dossiers d’Archéologie No/185 Sept. 1993)

Milyon yıldan 850, 700, 500…200,100, 80, 35, 10 binlere kadar Orta Asya kişisi zaman ve mekânın çilesini çekmiştir. Bunu Pamir’den Fergana’ya, oradan Altaylar’a kadar uzanan çizgi üzerinde açılmış ve incelenmiş halde 100 kadar “station”, qala (kalınan yer, mağara) da görmekteyiz:

• Kabataş dönemi: Qara-Tau, Kuldura…Kulbulak, vb..

• Yontmataş : Ağzı Kıçık, Teşikteş, Aman-Kutan, vb..

• Cilâlıtaş: Şunyu, Semerkant

Acaba genetikçiler için bu muazzam tarih ve kültür bir anlam ifade edebilmekte midir, etmiş midir?

Bu milyon yıldan 10 binlere kadar uzanan zaman ve mekân’daki genler ve genler arası ilişki incelenebilmiş midir?

Bu kültür ve tarih bilinmekte midir?

Bu kültür ve tarih genlerin oluşu ve sınıflandırılması için dikkate alınmış mıdır, alınması gerekli midir?

Bu kadarla da kalmıyoruz, bundan sonrası için Qara-Tau kültüründen doğan ÖN-TÜRK KÜLTÜRÜ konusu vardır ki onu M.Ö.4 binlere iterek değersizlendirmenin varlığı gözümüzden kaçmamaktadır.

Ön-Türkler’e gelelim:

• Kazakistan kaya üstü ve mağara yazıtlarının tarihi 30 binlerdir

• Tamgalı Say’ında yazı, 9binlerde; (Sovyet Bilim Akademisi üyelerinden G. Musabayef, A. Aydarov, G. Maxmutov; Qazak Epigrafyası Almatı 1971 s.58-Kâzım Mirşan)

Bu tespit edilmiş 30 bin tarihine göre

• Servet Somuncuoğlu’nun Çin’den İzmir’e çekilen bir hattın kuzey ve güneyinde 150 bin km. aşarak 4 yıl çalışması sonucu ortaya çıkarmış olduğu milyon sayısında kaya resimlerinin ve yazılarının doğuşu bu N ile Q grupları döneminde olacaktır. (Taştaki Türkler, AC yapı)

Ve ilâve edelim: Somuncuoğlu’nun Anadolu’da son keşfettiği Ankara yöresindeki 5 bin kadar Güdül kaya resmi ve aralarında bulunan Qurganları da katmak gerekir .(Damgaların Göçü- Kurgan , AC Yapı)

• 30/15 bin arası Kırgızistan’daki Saymalıtaş vadisi, tekerleğin icadı, at, geyik ve köpeğin evcilleştirilmesi, sayılar, damgalar, ruh kavramı ve yazı şüphesi (Servet Somuncuoğlu Saymalıtaş, AC Yapı)

• 20 binler piktogramlar yani, noktalama tekniği ile yapılan resimler

• 18/15 binler yazı elemanlarını içeren kaya resimleri (petroglifler) ve damgaların doğuşu; bu tarihler ayni zamanda Orta Asya kişisinin

• Ön-Türk kişisine dönüşmesi tarihi diye algılanmalıdır. 14 bin yazının doğuşu

Yazıyı icat etme yeteneğine sahip olan Ön-Türkler’in organize olma nitelikleri sonucu kurdukları

• İlk devlet, Bir-Oy BÏl

• adı Orhun yazıtlarında vardır (K. Mirşan)

• Tarihi, 8500/4.000 (Zamostje)

• Yazıyı sonlandırırken Pamir eteklerinde kurulmuş yazı sahibi bir devlet daha vardır: ON-UYUL ON (Hun) Federasyonu…Kuruluş tarihi için K.Mirşan “ilk devlet” dediğine göre Bir-Oy BÏl’in kuruluş tarihi olan 8500’lerden önce olacaktır. O zaman,

• Devlet, dil ve yazı… Adı Türkçe, yazısı Türkçe, bu da

• bir öteki Türk ırkının bu yöredeki varlığını gösteren, Etnoloji’nin IRK tarifine uyan bir oluşum

• Yazısı İskandinavya ülkelerini de aşarak ABD’de Massachusetts eyaletinde ortaya çıkmış, M.Ö. 600/300 arası…

Fakat dikkat, Ön-Türkler yayıldıkları, egemen oldukları, başka halklarla temas etme sonucu ırksal tutumları törpülenmiş ve bundan

• HOŞGÖRÜ doğmuştur. (A. Belenitsky, Asie Centrale, Nagel 1983)

• Osmanlı İmparatorluğu’nun çok sayıda devlet ve halkı kolaylıkla egemenliği altına alabilmesi bu geleneksel hoşgörü sayesinde olmuştur.

Bugün Ön-Türkler, Ön-Atalarımız dediğimizde kafatasının dışı değil içi, içerdiği, sahip olduğu, milyon yıldan işlenerek gelen kültür, Ön-Türk Kültürü ve onun devamı söz konusudur… Buna hoşgörü geleneğini de ilâve ederiz.

Sonuç: Genlerin tespiti, sınıflandırılması konusunu reddetmeye cesaret etmesek bile- çünkü bu konuda özel bilgimiz yok-

• Şüpheyle karşılıyoruz. Zaman ve mekânda, büyük bir zaman dilimini kültürle ve çok yönlü olarak bezemiş olan Ön-Türkler genetikçilerin hoşuna gitmiyorsa, Ön-Türk denmek istenmiyorsa, Kabataş döneminden gelişerek ortaya çıkmış olan Orta ve Üst Asya’yı kapsamış olan tarih ve kültürün eksik bilinmesi sonucu genlerin tespitini,

• BATI MERKEZLİ GEN TESPİTİ olarak görüyoruz.

Dikkatimizi çeken bir öteki nokta, niçin yalnız Türk ırkı söz konusu oluyor da

• Bir Fransız, bir İngiliz, Honduraslı, Guatamalalı, Şilili, Luxenburglu, Belçikalı, Hollandalı, vb.. ırkları konu olarak ele alınmıyor?!

Eğer genetikçiler maksatlı olarak Türk Irkını yok saymak üzere harekete geçirilmişse, düşüncelerinin Ön-Türk ve ondan önceki Qara-Tau kültürüne toslamış olduğu meydandadır.

Atalarımız ne demişler: “Büyük lokma ye, büyük söz söyleme!.”

Halûk TARCAN, 23 Aralık 2013

Resim
http://www.milliiradebildirisi.org
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Ön-Türkler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x