Vermeye Kıbrıs’tan başladılar / Savaş SÜZAL

Vermeye Kıbrıs’tan başladılar / Savaş SÜZAL

İletigönderen Balasagun » Sal Şub 11, 2014 9:31

Vermeye Kıbrıs’tan başladılar

Resim
AKP iktidarı hayatımızın her kesimini arapsaçına çevirmesi ardından, şimdi de Kıbrıs konusunda, bizleri yeni bir karambol içine soktu. Her şeyi satıp, etrafı tufana çevirdikleri yetmezmiş sanki, bu konuyu da gürültüye getiriyorlar. Aynı paralellikte Güneydoğu ve PKK konusu da var. Kıbrıs’ta, Türk halkının sabrı nerede patlayacağı denendikten sonra bebek katili Apo konusu gündeme getirilecektir.

Biliyorsunuz, son günlerde, Batı’nın Türkiye içindeki anti demokratik uygulamalara tepkisini bastırmak için, Kıbrıs’ı pazarladılar ve yakın bir tarihte de elden çıkacak. Bu Mart ayı gibi olabilir. Türk halkının ve özellikle Türk basınının bilmediği, Obama yönetimi içinde en tepelerdeki, çok sayıda yetkilinin, Rum tarafına yakınlığı. Mesela ABD Başkan Yardımcısı Biden, en güçlü Yunanistan hayranı ve siyasi hayatının ilk yıllarında, Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Türkiye’ye uygulanan ambargoda etkin rol oynamıştı. Mesela ABD Dışişleri Bakanı Kerry, senato günlerinde her oylamada Rum tarafı lehine oy kullanan bir politikacıydı.

Gelelim, bugün yeni turu başlayacak olan Kıbrıs görüşmelerine. Bizim duyumlarımıza göre Kıbrıs konusunda, Amerikalılar ve Rumların bastırdığı, ancak nazlanıyor havasına girdiği plan, Annan Planı’na bile rahmet okutacak ağırlıkta. Rum tarafı, ekonomik sıkıntı ve AB’nin baskılarına rağmen, AKP iktidarının elinden ne kadar kolayca her şeyi alabileceğini biliyor. Neler var neler yok bu masa üzerindeki yeni anlaşma taslağında görelim:

• Kıbrıs konusunda Ankara, daha önce de yazdığım gibi, garantörlük haklarından vaz geçiyor. Lafta bile geçecek bir garantörlük yok.

• Maraş, sorgusuz sualsiz ve anlaşmaya varılmadan önce Rumlara teslim ediliyor.

• Toprak konusunda, Annan Planı’ndan geri adım atılıp, Türk tarafının yüzde 23’lük toprak talebi, yüzde 18’e çekiliyor.

• Kıbrıs Türk Federe Devleti, devletlik özelliğinden, iki milletli devlet kavramından vaz geçilip, Rumların, azınlık Türk toplumu tanımlamasını kabul ediyor. Bunu da hükümet, Birleşmiş Milletler tanımlamasına uygun tanımlama diyerek mazur göstermeye çalışıyor.

• Türkiye anlaşmaya varılmadan, -daha önce anlaşma sonrası diye koşul olarak ileri sürülen- liman ve havaalanlarını da Rum tarafına açıyor.

• Adadan Türk askeri çıkıyor, ama İngiliz ve Amerikalıların üsleri kalıyor. Böylece güneyimizdeki ve Akdeniz’in doğusundaki askeri varlığımız da sona eriyor. Kuzey Kıbrıs karasularında, petrol ve gaz aramak üzere kiralanan araştırma gemisi de şimdilerde Antalya Körfezi’nde çalışıyor.

Türkiye’nin dış politikasındaki bir başka kırmızı çizgiyi daha ortadan kaldıran ve Kıbrıs konusunda tüm bu akıl almaz tavizleri vermesine rağmen, Ankara ne yazık ki Washington’u memnun etmiş değil. Ankara’daki ampul iktidarına Washington’un tepkileri, küsme ve uyarmadan sonraki bir ileri aşama olan ilişkileri dondurma veya tepki çağrılarına dönüştü.

Son olarak, “Freedom House” , yani “Özgürlükler Evi” adlı kuruluşun başkanı, ABD Başkanı Obama’nın Erdoğan ve arkadaşlarına karşı sesini yükseltmesi çağrısında bulundu. Anlamı, artık Erdoğan’ın anladığı dilden konuşun demek.

Hatırlayın, hafta sonunda da ‘Standard and Poor’s’ kredi değerlendirme şirketi Türkiye’nin notunu durağandan negatife çevirdi. Bundan sonrası hızlanır. Bu da bizim aylardır yaptığımız Türk ekonomisi krize giriyor uyarılarını doğruluyor. Dolardaki yükselişin şimdilik durmuş olmasına karşılık, bu konudaki gelişmelerin devam edeceğine inanılıyor.

Son konu; Türkiye’deki anlayış ve kabullenişler. Kusura bakmayın, kafam almıyor. Mesela, memlekette adalet varmış gibi, adalet arayanlar şimdi de Çankaya’nın internet yasaklarına müdahale etmesini istiyor ve gelecek yasayı onaylamaması için uyarıyorlar.

Merak ediyorum bunların ikisi bu partiyi kurmadı mı? Çankaya, hükümetin başındakinin talimatıyla çıkarılan her türlü yasa ve tayini onaylamadı mı? Evet, aynen öyle oldu. O zaman, okumuşunda cahilinde, nasıl bir beklenti ki bunların ikisi arasında bir ihtilaf çıkması umuluyor. Arkadaşlar hani bizim yaştakilerin hatırlayacağı bir reklam vardı; “Yok, aslında birbirimizden farkımız, ama biz, Osmanlı Bankasıyız” Hesap o hesap işte.

Savaş SÜZAL, 11 Şubat 2014
savassuzal@karsinokta.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Vermeye Kıbrıs’tan başladılar / Savaş SÜZAL

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Şub 13, 2014 12:35

Kıbrıs'ta ver-kurtul senaryosu sahnede

Emekli Büyükelçi Onur Öymen, ABD'nin baskısıyla girilen çıkmaz sokağa dikkat çekti: Annan Planı'nın bile gerisine düşüldü! Telafisi olmayan kayıplar var!

Zamanlaması da manidar!


Diplomasi duayeni Öymen, önce "Müzakere en güçlü dönemde yapılır" kuralını hatırlattı ve Kıbrıs'ta yeniden başlayan görüşmeleri bu perspektiften değerlendirdi: Türkiye ekonomik, siyasi ve hukuki sıkıntılar yaşarken, Rumlar İsrail'le stratejik işbirliği ve ortak tatbikat yaparken başlaması dikkat çekici!

Egemenlikten vazgeçilir mi?

Türk tarafının kırmızı çizgisi 'egemenlik eşitliği'ydi, bundan vazgeçildiği anlaşılıyor. Şimdi "tek devlet, tek vatandaşlık, tek egemenlik"te anlaşılıyor. Kofi Annan Planı'ndan bile daha acı bir reçete! O plan, Londra ve Zürih antlaşmalarının gerisine gidiyordu. Son planın Rumları sevindirmesi, fikir vermiyor mu!

Adanın sonu Girit gibi olur

Bu ortamda Türkiye ne yapacak? İktidarın bu gelişmeyi sevinçle karşıladığı görülüyor. Neler olabileceğini merak edenler Girit'in tarihini okumalı ve kazandığımız bir savaşın sonucunda Girit'i dış baskılarla nasıl feda etmek zorunda bırakıldığımızı hatırlamalı. Umarım Denktaş ve Ecevit'in kemikleri sızlatılmaz!

Öymen'den kritik Kıbrıs uyarısı

Emekli Büyükelçi Öymen, ABD baskısıyla Kıbrıs sorununda girilen çıkmaz sokağa dikkat çekerken, ortaya çıkan son planının, Annan Planı'nın da gerisinde olduğunu vurguladı.

Kıbrıs'ta, ABD'nin devreye girmesiyle birlikte müzakerelerin yeniden başlaması, soru işaretlerini de birlikte getirdi. Kıbrıs sorunu konusunda kritik bir aşamaya gelinirken, Emekli Büyükelçi ve eski CHP milletvekili Onur Öymen, sorularımızı yanıtladı. Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan ciddi siyasi ve ekonomik güçlükler içerisinde olduğu dönemde görüşmelere ara verildiğini hatırlatan Öymen, Kıbrıslı Türkler üzerindeki ambargoların devam ettiği, Türkiye ekonomi, siyaset ve hukuk alanlarında sıkıntı içine girdiği sırada müzakerelerin yeniden başlamasının dikkat çekici olduğunu söyledi. Öymen, "Diplomaside kuraldır, böyle önemli müzakereler yapacaksanız bunu en güçlü olduğunuz zamanda yapacaksınız" dedi.

Taviz verildi

Türk tarafının yıllarca üzerinde en büyük duyarlık gösterdiği konu, tarafların egemenlik eşitliği olduğuna dikkat çeken Öymen, Türk tarafının bundan vazgeçtiğini, şimdi üzerinde mutabakata varılan ilkenin tek devlet, tek vatandaşlık, tek egemenlik olduğunu, Türk tarafının böyle bir tavizi vermeyi kabul etmesinin müzakerelerin nasıl sonuçlanabileceği konusunda fikir verdiğini belirtti. Öymen şunları söyledi: "Kofi Annan Planı Türk tarafı için acı bir reçeteydi. Annan Planı, 1960 tarihli Londra ve Zürih Antlaşmalarının gerisine gidiyordu. Şimdi Türk tarafı evvelce kabul ettiği bir plandan daha fazlasını elde edebilir mi? Rum tarafı kendisi açısından Annan Planından daha azını kabul edebilir mi? İktidarın bu gelişmeyi seviçle karşıladığı görülüyor. Umarız ki Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs davasını ömrü boyunca kahramanca savunan Rauf Denktaş'ın kemiklerini sızlatacak bir adım atmaz ve Türkiye'de Ecevit'in hatırasına saygı duyan siyasetçi ve aydınlar da tarihimize kara bir leke sürülmesine karşı sessiz kalmazlar. (Salim YAVAŞOĞLU)

YENİÇAĞ, 12 Şubat 2014
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Vermeye Kıbrıs’tan başladılar / Savaş SÜZAL

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Şub 15, 2014 19:07

Rum kilisesinde sevinç çanları!..

Doğu Akdeniz'deki enerji havzasına hakim olmak isteyen ABD'nin BM üzerinden başlattığı yeni plan, şimdiye kadar koparılan hiçbir tavizi yeterli görmeyen kiliseyi bile çok mutlu etti!

Kıbrıs'ta Annan Planı dahil her türlü uzlaşı girişimine karşı çıkan Rum Kilisesi'nden, ABD baskısıyla başlayan son müzakerelere şaşırtan bir destek geldi. Rum kilisesinin bu sürpriz tavrı, ortaya çıkan son planın Türk tarafı için Annan planından da geri olmasına bağlanıyor. Görüşmeler anlaşmayla sonuçlanırsa, Kıbrıslı Türkler, Rum kesimine yamanacak. Kıbrıs'ta hızla başlayan barış müzakerelerini olumlu bulan Rum Başpiskopos II. Hrisostomos, halkı liderleri Nikos Anastasiadis'e destek vermeye çağırdı. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis arasında salı günü başlayan görüşmelere şaşırtan bir destek geldi. Bugüne kadar yapılan bütün görüşmelere yönelik olumsuz açıklamaları ile dikkat çeken Rum Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos, halkın Anastasiadis'e destek olması gerektiği çağrısı yaptı. Anastasiadis ile Rum Başkanlık köşkünde bir görüşme yapan Hrisostomos, "Bazı sonuçlar bana göre tatmin edici değil fakat anayasa uzmanlarının yaptığı açıklamalar sonucunda ben de tatmin oldum" dedi. Hrisostomos ayrıca referandumda geri çevrilmeyecek iyi bir sonuç elde edebilmek için partilerin Anastasiadis'e destek vermesini istedi. Kilise 2004 yılında Annan Planı'na "hayır" demişti. Başpiskopos daha önceki açıklamalarında, "Çözüm yoktur, çünkü Türkler her şeyi istiyor" demişti. KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami de, "Kilisenin açıklamasının önemli olduğuna" dikkat çekti.

Müzakereciler buluşuyor

Kıbrıs'ta Türk ve Rum tarafının müzakerecileri bugün yeniden bir araya gelecek. Müzakerecilerin bu buluşması, çözüm görüşmelerinin teknik anlamdaki ilk adımını oluşturacak. Türk müzakereci Kudret Özersay'la Rum müzakereci Andreas Mavroyannis, BM ekibiyle birlikte müzakerelerin gündemini ve işleyiş sistemini ele alacaklar. Müzakerelerde temsilcilere, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim eşlik edecek.

Onur Öymen uyarmıştı

Kıbrıs'ta, ABD'nin devreye girmesiyle birlikte müzakerelerin yeniden başlaması, soru işaretlerini de birlikte getirdi. Emekli Büyükelçi ve eski CHP milletvekili Onur Öymen, adadaki gelişmeler konusunda uyarılarda bulunmuştu. Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan ciddi siyasi ve ekonomik güçlükler içerisinde olduğu dönemde görüşmelere ara verildiğini hatırlatan Öymen, Kıbrıslı Türkler üzerindeki ambargoların devam ettiği, Türkiye ekonomi, siyaset ve hukuk alanlarında sıkıntı içine girdiği sırada müzakerelerin yeniden başlamasının dikkat çekici olduğunu söylemişti. Öymen, "Diplomaside kuraldır, böyle önemli müzakereler yapacaksanız bunu en güçlü olduğunuz zamanda yapacaksınız" demişti. Türk tarafının yıllarca üzerinde en büyük duyarlık gösterdiği konu, tarafların egemenlik eşitliği olduğuna dikkat çeken Öymen, Türk tarafının bundan vazgeçtiğini, şimdi üzerinde mutabakata varılan ilkenin tek devlet, tek vatandaşlık, tek egemenlik olduğunu, Türk tarafının böyle bir tavizi vermeyi kabul etmesinin müzakerelerin nasıl sonuçlanabileceği konusunda fikir verdiğini belirtmişti. Öymen şunları söyledi: "Kofi Annan Planı, Kıbrıs Türk tarafı için acı bir reçeteydi. Annan Planı, 1960 tarihli Londra ve Zürih Antlaşmalarının gerisine gidiyordu. Şimdi Türk tarafı evvelce kabul ettiği bir plandan daha fazlasını elde edebilir mi?"

YENİÇAĞ, 15 Şubat 2014
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Vermeye Kıbrıs’tan başladılar / Savaş SÜZAL

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Şub 18, 2014 13:51

Yeni 'Kıbrıs' planı Helenizm'e destek!

Rum tarafı, planın kabulü için kendi halkına "Helenizm uğruna!" derken, hükümet sözcüsü ise Türklere örtülü "rüşvet" önerdi...

Yavaş yavaş netleşiyor!


ABD'nin BM kanalıyla dayattığı ve Rum kilisesini bile ilk kez mutlu eden yeni plan için Rum tarafı sabırsızlanıyor. Dışişleri Bakanı Kasulidis, "Planın reddi Helenizm için olumsuz olur!" derken, hükümet sözcüsü Stilyanidis ise Türklere dolaylı rüşvet önerdi: İyi bir çözüm için enerji konusu değerlendirilebilir!

Eroğlu'na ne dayatılıyor?

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ise kafaları daha da bulandıran açıklamalar yaptı: Siz bu Kıbrıs Cumhuriyeti'nin altına gireceksiniz, emlakın 4'te 3'ünü Rum'a vereceksiniz, onlara kapıyı açacaksınız denilirse yapacak anlaşma kalmaz. Böyle bir anlaşmaya imza atarsam önce ben sonra oy verenler lanetlenir!

Rum yönetiminden "Helenizm" itirafı

ABD baskısıyla gelen yeni çözüm planı lehlerine olduğu için ağzı sulanan Rum yönetimi, bunu yine reddetmenin Helenizm için kötü olacağını bildirdi.

Rum yönetiminin Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis, ABD baskısıyla gelen yeni çözüm planıyla Kıbrıs'ı ele geçirme fırsatı yakaladıklarının bilinciyle uyarılarda bulundu. Rum tarafının çözüm planını yeniden reddetmesinin hem Kıbrıs hem de Helenizm (Yunanlaştırma) için olumsuz sonuçları olacağını söyledi. Kasulidis geçen zamanın Ada'daki sorunun çözümüne yardımcı olmadığını belirtti. Kasulidis, "Her çabanın başarısızlıkla sonuçlanması yeniden birleşme konusundaki umutları gittikçe azaltıyor, mevcut durumu koruyor, Kıbrıs'ı bölünmeye ve böyle bir gelişmenin tüm getirilerine bir adım daha yaklaştırıyor" dedi. İyi bir çözüm için enerji konusunun değerlendirilebileceğini savunan Hükümet sözcüsü Hristos Stilyanidis de "Ada'da garantörlüklerin ne kadar gerekli olduğu konusu ilk başta masaya gelecek" diye konuştu.

Eroğlu: Lanetlenirim

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu kuşkularını dile getirdi. ABD'nin Kıbrıs'ta çözüm için devreye girmesi ve Türkiye'nin buna karşı tavrını ise, "Ankara müttefikleriyle işbirliği içerisinde olmuştur" dedi. Eroğlu şöyle konuştu: "ABD'nin Doğu Akdeniz'de menfaatleri var. Siz eğer ABD'nin anlaşmasıyla, Kıbrıs Cumhuriyetini isim değişikliğiyle Kıbrıs Federal Devleti yapacaksanız; iki bölgelilik kalkacak, dolayısıyla siz bu Kıbrıs Cumhuriyeti'nin altına gireceksiniz; emlakın 4'te 3'ünü Rum'a vereceksiniz; aranıza gelmek isteyen Rumlar'a da kapınızı açacaksınız derseniz benim burada yapacak anlaşmam kalmaz. Böyle bir anlaşmaya imza atarsam, önce ben sonra oy verenler lanetlenecek. Eğer Türk halkı bu topraklarda yaşamayacaksa biz 50 senedir ne çekiyoruz? 150 bin insanımız göçmen durumuna düşecekse, bu halkın beni lanetlemesi lazım."

YENİÇAĞ, 18 Şubat 2014
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Vermeye Kıbrıs’tan başladılar / Savaş SÜZAL

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Mar 02, 2014 13:56

Kıbrıs'a Girit senaryosu!

"ABD ve Rumların stratejisi, adada Türk varlığını eritebilmek. AKP politik hesaplar içinde, direnemiyor!"

Kıbrıs konusunda gelinen noktayı değerlendiren diplomatlar yeni bir Annan Planı ile karşı karşıya kalınabilineceği uyarısını yaptı. Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Rumların ve Amerika'nın Kıbrıs stratejisinin Kıbrıslı Türkleri eritmek olduğunu belirtti. Rumların Amerikalılar devreye girdiği için müzakereleri kabul ettiklerini söyleyen Öymen, "Belli ki Amerikalılar, Güney Kıbrıs'a, 'Siz müzakereleri kabul edin neticede siz kazançlı çıkacaksınız. Çünkü biz Türkleri ikna ederiz ve sizi rahatsız etmeyecek bir anlaşmaya varırız'dediler" diye konuştu. Bu anlaşmanın can alıcı noktasının petrol olduğuna vurgu yapan Onur Öymen şunları kaydetti:

ABD'nin menfaati var

"Orada bir Amerikan petrol şirketine hem İsrailliler hem de Kıbrıslı Rumlar yetki vermişler ve anlaşma imzalamışlar. Burada Amerika'nın stratejik, ticari ve enerji menfaatleri var. O nedenle Amerikalılar Kıbrıslı Rumları ikna ettiler. Zaten Anastasiadis önceden Kofi Annan Planı'nı kabul etmişti. Neticede Kofi Annan Planı'na benzer bir sonuç ortaya çıkacak." Geçmişte Türkiye'nin politikasının meselenin Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasından görüşülmesi olduğunu hatırlatan Öymen, "Şimdi bu politikadan vazgeçtiğimiz anlaşılıyor ve Türkiye'nin doğrudan bu işe muhatap olmasını kabul ettik. Bunun bir bedeli var. Türkiye taraf olunca bütün baskılar önceki gibi Kıbrıslı Türklere değil de doğrudan doğruya Türkiye'ye gelecek" dedi.

Asker de çekilecek

Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargo gibi Türkiye'ye de yaptırımların uygulanacağına değinen Öymen sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani Türk tarafından büyük bir toprak alıp Rumlara verecekler. Geri kalan dar şeride de 80 bin Rum yerleştirecekler. Türk askeri de çekilecek. Türklerin güvenliği kalmayacak. Zaman içerisinde Türkleri Kıbrıs'ta eritecekler. Girit gibi Kıbrıs'ı da adım adım eritecekler. Stratejileri budur. Türkiye baskılara dayanamıyor çünkü tepki gösterirseniz 'İç politikada verdiğimiz desteği çekeriz'diyorlar. İktidar da iç politikada Amerika desteğine çok ihtiyaç duyduğu için direnemiyor. Daha önce Ecevit'in direndiği gibi bir direnç gösteremiyor." Eski KKTC Ankara Büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç ise, Rumların temel hedeflerinden vazgeçebileceğinin düşünülmesinin doğru olmadığını ifade etti. Bulunç, "Anastasiadis'in açıklamalarını ve Rum tarafından gelen tepkileri izlediğinizde bizim düşündüğümüz gibi hemen kabul edip de bir anlaşmaya geleceklerini göremiyoruz" diye konuştu.

Annan Planı'na benzer bir planı kabul ettirmenin eskisi kadar kolay olmayacağını ifade eden Bulunç, sözlerini şöyle tamamladı: "Burada belirleyici unsur Türkiye'dir. Kıbrıs Türk halkı anavatanına bağlı bir halktır. Annan Planı tecrübesini yaşamış olan Kıbrıs Türk halkının bu doğrultuda yeni bir eğilim göstermesini şu anki koşullarda olumlu görmüyorum." (Hanife Açıkalın)

YENİÇAĞ, 2 Mart 2014
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x