Vurgun var, aldıran yok mu?

Vurgun var, aldıran yok mu?

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Şub 10, 2009 0:39

Türkiye, işini bilen uyanık (vicdansız) için çok kolay para kazanılan bir ülke!..
Hele siyasi-ticari gücün varsa ve de su başlarını tutmuşsan!..
Bir tarafta kan gövdeyi götürecek, çökmüş bir sosyal hayat, yoksulluk, inanılmaz umutsuzluk, beri yanda vurgunla müthiş bir zenginliği yakalama şansı!.. Duvarları delebilene dur durak yok!..
Üstelik bu memleketin en çarpıcı vurgunları, en krema, en ihtiyacı olmayan, en okumuş yazmış, en ayrıcalıklı takımı tarafından yapılıyor...
Bakın en son olana.
Vatandaşa “Davos-Ergenekon” diye çelik çomak oynatılırken elin oğlu façayı nasıl düzüyor!..
Adı çok anılan çok çok zenginimizi destekleyen bir AB bankası, krizden hemen sonra Türkiye için şu haberi pompalıyor, “Türkiye’de 2009’da finans açığı 90 milyar dolar olacak.” AB bankasından memlekete üfürülen bu haberi hükümet yalanlasa da, bu yabancı bankanın desteklediği patron, o patronun etkili olduğu, öteki patronların da üyesi kuruluş ve ellerindeki matbuat, aynen körükledi!..
O zaman ne oldu?.. Piyasada yaratılan panik, Hazine bono ve tahvil faizlerini yüzde 25’e çıkardı. Ardından geçen sürede, piyasaların seyri aynı faizleri yüzde 16’ya çekti. Aradaki fark?.. Fark, piyasa ile oynayan vurguncunun oldu!.. Paniği çıkaranlar, aradaki yüzde dokuzu kendilerine kâr olarak yönlendirdiler ve böylece kriz nedeniyle kaybettikleri paranın bir bölümünü, Türkiye’nin milli hazinesi ile oynayarak telafi
ettiler!..
Bu vurgunun ne sorumluluğu var, ne de hesap soranı!.. Yapan tek tek belli ve yanlarına kâr!..
Peki bunlar paniklemelerine sebep olan paraları nasıl kaybetmişlerdi acaba bu kriz sırasında!!?


Para babalarının tezgâhı
Türkiyenin dış borcunun içerisinde 190 milyar dolarlık bölüm özel sektörün. Uluslararası kriz yaklaşırken, ekonomi bürokratlarının kriz uyarılarına rağmen bazı şirketler 2008 yılının ilk altı ayında borçlarını 33 milyar dolar artırdılar. Peki, küresel kriz yaklaşırken, Türkiye merkezli şirketlerin rahatlıkla dış borç bulmasının izahı
var mı!!?
Ekonomistler bu durumu şöyle açıklıyor, “Alınan bu dış borçların bir kısmı şirket sahiplerinin şirketlerinden çekerek yurtdışında tuttuğu paralardan kendi şirketlerine verdikleri borçlar!.. Türkiye’de bankalar döviz kredisi veremiyorlar. Türkiye’deki şirketlere döviz kredilerini yurtdışındaki şubeleri aracılığıyla sağlıyorlar. Dolayısıyla özel sektörün dış borcu olarak gösterilen paraların önemli bir kısmı, şirket sahiplerinin ve yerli bankaların açtıkları krediler oluyor...”
Yani, bizim para babaları şirketlerinden çekip yurtdışına götürdükleri ve sonra tekrar kendi şirketlerine borç olarak verdikleri paraları batınca, kaybettiklerini vatandaşın vergileriyle geri almanın yolunu buldular!


2001’de de benzeri oldu!
“21 Şubat 2001’de gecelik faizlerde yüzde 7500 ile “tarihi yükseliş”, İMKB’de de yüzde 18.1 ile “tarihi düşüş” yaşandı.”
Binlerce işyeri bir anda çökerken ve milyonlarca insan perişan olurken, bu krizden inanılmaz vurgunlar da yapıldı!..
2006 yılında TBMM bu konuyu araştırmak için bir komisyon kurdu. Meclis Araştırma Komisyonu’nun raporlarına göre, bu krizden bazı kişiler ve çokuluslu şirketler ciddi menfaat sağladı... Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nda ifadesine başvurulan dönemin (2006’nın) Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Serdengeçti, açıklamasında, zamanın başbakanı Bülent Ecevit’in, ünlü MGK toplantısından sonraki konuşmasını hatırlatarak, “Siyasi kriz var denmesi üzerine üç gün içerisinde, 70 banka içinden aralarında yabancı bankaların da bulunduğu en fazla 19’u, 5 milyar 188 milyon dolar döviz alımı yaptı. Döviz çeken bankaların isimleri Merkez Bankası kayıtlarında var. Hepsi belgeli ve prosedüre uygun. Ancak, ticari sır nedeniyle açıklanamaz...” Serdengeçti, “Türk Lirası isteyene lira satmak durumundaydık. Böylece, 3.5 katrilyon liralık döviz alımı yapıldı. Bir de 460 trilyon liralık kredi kullanımı oldu” dedi.
İşte böyle...
Ticari sır kapsamında, kimlikleri Türk milletinden saklanan bazı bankalar ve patronları o krizden, inanılmaz şekilde yollarını buldular!..

Behiç Kılıç

YENİÇAĞ
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x