Yalnızlaşan Türkiye Mi Suriye Mi? / Hüseyin Alper ÖZCAN

Tartışma Alanı

Yalnızlaşan Türkiye Mi Suriye Mi? / Hüseyin Alper ÖZCAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Nis 06, 2012 14:34

Yalnızlaşan Türkiye Mi Suriye Mi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Seul’deki Nükleer Güvenlik Zirvesine katılmak için Güney Kore’ye uçuşu sırasında yaptığı açıklamada Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’nin kapatılacağını açıklamış, kendisinin Seul toplantısındaki ana gündem maddesinin Dünya liderleri ile Suriye meselesini konuşmak olduğunun sinyallerini vermişti. 1  Bu açıklamanın ardından, Türkiye Şam Büyükelçiliği’nin faaliyetlerini 26 Mart 2012 tarihinde askıya aldı ve Büyükelçi Ömer Önhon ve Şam’da görev yapan misyon Ankara’ya çağırıldı. 2 

Türkiye Şam Büyükelçiliği’ni boşaltmasına rağmen Halep Konsolosluğu’nu açık tuttu. Türkiye’nin bu hamlesi, yetkililerce, Suriye ile ilişkileri pamuk ipliğine bağlı olsa da devam ettirmek olarak açıklandı, hem de Halep Başkonsolosluğu, Suriye’nin Fransız kolonisi olduğu dönemde açılmış olduğu için daha büyük bir tarihi öneme sahip olduğu söylenerek, bu hamlenin Türkiye’nin Suriye insanına olan desteğini devam ettirmesi manasına geldiği ifade edildi. 3  Elçiliğin kapanmasının bir gün ardından Türk Hava Yolları Suriye’ye uçuşlarını iptal etti. 4 

Ancak, Türkiye’nin bu hamlesi Arap Dünyası’ndan beklenilen takdiri almadı. Suriye krizinin başlamasından itibaren Türkiye, Arap Birliği ile uyumlu politikalar izleyerek Beşar Esad yönetiminin gitmesine yönelik söylemini sertleştiriyordu. Fakat Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’ni boşaltmasının çok sert bir tepki olduğunu ve 29 Mart’ta Bağdat’ta yapılacak Arap Birliği Zirvesi’nde Esad yönetiminin çekilmesinin istenmeyeceğini söyledi. 5 

Türkiye, Suriye konusundaki sert tutumunu Katar ve Suudi Arabistan ile paylaşsa da, bu ülkelerin Suriye’nin geleceği üzerindeki hesaplarının ve Esad yönetimini sona erdirmek için kullanılacak yöntem konusundaki önerilerinin uyumlu olmaması ciddi bir çelişkiyi ortaya koymaktadır. Zaten, uluslararası düzeyde Suriye konusunda, Libya’da olduğu gibi bir “yönetimin gitmesi” yönünde görüş birliği olmaması, Esad yönetimine karşı duran Türkiye’nin elini zayıflatmaktadır. Buna rağmen, Türkiye, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu önderliğinde dünya liderleriyle görüşerek Esad yönetimine olan desteğin sona ermesi yönünde telkinlerde bulunmaktadır.

Başbakan Erdoğan Seul’de yaptığı görüşmeler çerçevesinde BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a Suriye’deki olayları görmezden gelmemeleri gerektiğini söylemiş, ABD Başkanı Obama ile de hem Suriye olayını hem de İran’ın Nükleer görüşmelerde P5+1 ile uyumunu masaya yatırmıştır. 6 - 7  Erdoğan, Seul’deki zirvenin son gününde de Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile bir görüşme yaparak, Esad yönetiminin başta kalmasının doğru olmadığını söylemiştir. 8  Zaten, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Suriye ile ilgili ilk kararın Rusya ve Çin tarafından veto edilmesini takiben, Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada veto yetkisine sahip olan ülkelerin Dünya barışına hizmet etmeleri gerektiğini söyleyerek, Rusya’nın tutumunu daha ilk günden eleştirmeye başlamıştı. 9 

Fakat Esad’ın gitmesi planının aksine, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya, Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın teklifine destek verdiklerini açıkladılar. 10  Annan Planı, “Suriye yönetimi, "halkın meşru istek ve kaygılarına yanıt vermek için başlatılacak olan ve Suriyelilerin liderlik edeceği kapsamlı siyasi süreç” için Annan’la işbirliği içinde çalışmayı taahhüt etmektedir” maddesi ile Esad yönetiminin çekilmesinin istenmeyeceğini açıkça belirtmektedir. Bu anlamda Esadlı bir Suriye öngören Annan Planı, Esad yönetiminin gitmesini öngören Türkiye'nin Suriye politikasına darbe vurmuştur. Nitekim Esad yönetiminin de 27 Mart Salı günü Annan Planı’nı kabul etmesi ile birlikte, Suriye’ye yönelik baskıların azalacağını öngörülebilir. 11  ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Francis Riccardone’nin 29 Mart günü yaptığı konuşmada Türkiye ve ABD arasında Suriye meselesinde görüş farklılıklarının bulunmasının doğal olduğunu, ancak müdahale seçeneğinin istenmeyen bir seçenek olduğunu ve diplomatik yolların tüketilmemesi gerektiğini söylediği konuşması, ABD’nin Türkiye’ye yaptığı Suriye konusunda yumuşaması yönünde yapacağı telkinlerin ilki olarak yorumlanabilir. 12 

Başbakan Erdoğan bu görüşmenin ardından Mahmud Ahmedinejad ile Suriye konusunu görüşmek üzere 28 Mart’ta İran’a geçti. Fakat Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Başbakanla görüşmesini sağlık sorunlarını ileri sürerek iptal etti. Ancak Ahmedinejad’ın 27 Mart günü Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikdat’ı Tahran’da kabul ederek Suriye’ye olan desteğini açıklaması, hasta olduğunu ileri sürdüğü 28 Mart günü de Türkmenistan’dan gelen bir temsilci ile görüştüğünün ileri sürülmesi, İran’ın Suriye konusunda Türkiye’ye olan tavrını net bir şekilde gösterdiği yönünde yorumlara sebebiyet vermiştir. 13  İki lider 29 Mart’ta bir araya geldi, Suriye, Nükleer Enerji, Kürecikteki füze savunma sistemi, Irak ve terör konularını konuştular. Ancak, Suriye ile ilgili konuşulanların Türk basınına yansımaması, bu buluşmanın da Türkiye’nin istediği doğrultuda gitmediği şeklinde yorumlanabilir. 14  İran'dan konu ile ilgili tek açıklama İslami Şura Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Perviz Sururi'den gelmiştir. Sururi, Ankara yönetiminin Suriye konusunda yanlış bir analiz yaparak Amerika'nın yanında yer aldığını fakat yakın dönemde Türkiye'nin Suriye konusunda eski konumuna geri döndüğünü gösteren bazı ifadelerin göze çarpmaya başladığını ifade etti. 15  Yine 29 Mart'ta Bağdat'ta yapılan Arap Birliği Zirvesinden hem Şam yönetimini hem de muhalifleri Annan planını uygulamaya çağıran bir karar tasarısı onaylandı. 16  Bu kararlara rağmen 1 Nisan'da İstanbul'da yapılan Suriye'nin Dostları toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Suriye yönetiminin verdiği sözleri yerine getirmediğini ve Esad'ın kalmasını destekleyecek bir plana da Türkiye'nin destek vermeyeceğini açıkladı. 17  Aynı toplantıda konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, uluslararası toplumun Suriye'ye karşı, Bosna'da olduğu gibi eylemsiz kalmaması gerektiğini, Türkiye'nin “Demokratik Suriye'ye kadar” Suriyeli muhaliflerle tam bir dayanışma içinde olacağını ifade etti. 18 

Netice itibariyle, Suriye konusunda Türkiye’nin sert söylemlerinde giderek yalnızlaştığı görülmektedir. Esad yönetiminin gitmesi konusunda dünya devletleri arasında somut bir birleşmenin olmadığı görüldüğü gibi, ne seçim arifesinde olan Amerika Birleşik Devletleri’nin, ne toparlanma sürecinde olan Irak’ın, ne yönetim değişikliğini tamamlama çabası içinde olan Mısır’ın, ne de başından beri Esad yönetiminin kalmasını destekleyen Rusya ve Çin’in Esad’ın gitmesi yönünde bir isteği bulunmamaktadır. Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika'dan oluşan BRICS Grubu NATO'nun Libya müdahalesinin ardından “koruma hakkı” kavramını kesinlikle reddeder duruma gelmiştir. 19  29 Mart'ta Yeni Delhi'de bir araya gelen BRICS ülkeleri adına konuşan Rusya Devlet Başkanı Medvedev Suriye'ye bir askeri müdahaleye izin verilmemesinin önemli olduğunu, Hükümet ve muhalif grupların bir araya gelerek diyalog kurmalarına izin verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. 20  İran da, Ahmedinejad’ın tavrını net bir şekilde ortaya koyması ile birlikte Türkiye’nin önerilerine sıcak bakmadığını ve Esad yönetimine desteğinin tam olduğunu göstermesi ile birlikte Türkiye mevcut politikalarıyla bölgede yalnız kalmıştır.

Ayrıca gözden kaçmaması gereken önemli bir husus da Suriye’deki sürecin, özellikle de Türkiye’nin katkısı ile birlikte bölücü terör örgütünün lehine gelişmekte olduğudur. 21  Suriye’de gelinen nokta itibariyle, Esad yönetiminin Türkiye’nin de içinde olduğu bir dış müdahaleyle gitmesi neticesinde, PKK Suriye’nin kuzeyindeki varlığını pekiştirerek kendine Kuzey Irak’ta olduğu gibi bir devletçik yaratacak kadar durumdan fayda sağlaması mümkün olabilir. 29 Mart günü 2000 kadar PKK’lının Suriye’nin Kurmên Dağları’na yerleştiği haberi, bölücü terör örgütünün de gelişmeleri bu şekilde yorumladığı yönünde önemli bir göstergedir. 22  Bunun en önemli göstergelerinden birisi de İstanbul’da yapılan Suriyeli Muhalif birleşmesinde Kürt grupların Suriye Ulusal Konseyi’nde bulunmalarına rağmen bildirinin altına imza koymamalarıdır. 23  Türkiye’nin Suriye konusunda tutunduğu tavır, kendi iç politikasını da sıkıştıracak ve hatta açmaza getirecek bir hal içerisindedir. Bu durum Suriye'de bir iç savaşın başlaması durumunda, Kürtleri Suriye'den ayırabilir ve olası bir Suriye Kürt yönetiminin Kuzey Irak yönetimi ile birleşmesine sebep olabilir. Irak ve Suriye'nin Kuzeyinde birleşik bir devlet benzeri yapılanmanın ortaya çıkışı Türkiye içerisinde bir “Kürt Baharı'nı” bölücü terör örgütü önderliğinde başlatabilir ve Türkiye'nin Güneydoğusunu kapsayacak şekilde geniş bir ayaklanmaya sebebiyet verebilir. Bu gerçekleşirse Türkiye'nin de Suriye'nin bugün içinde bulunduğu kargaşaya düşmesi ve Batı tarafından bu bölgenin de “koruma hakkı” bahanesiyle Türkiye'den koparılması muhtemeldir. 24 


 1  “Türkiye'den Suriye'ye Sır Operasyon” 26.03.2012 F5 Haber http://www.f5haber.com/sicak-gundem/turkiye-den-suriye-ye-sir-operasyon-haberi-2858091/?ref=oneCikanlar
 2  Zeynep Tuğrul “Büyükelçimiz Şam Kapısını kapatıp Türkiye'ye döndü” 28.03.2012 Star Gazetesi http://www.stargazete.com/politika/buyukelcimiz-sam-kapisini-kapatip-turkiye-ye-dondu-haber-438188.htm
 3  “Şam'dan Çekildik” 26.03.2012 http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/03/26/turkiye-samdaki-buyukelciligini-bosaltti
 4  “THY Suriye Seferlerini Durduruyor” 27.03.2012 http://ekonomi.haberturk.com/airport/haber/728404-thy-suriye-seferlerini-durduruyor
 5  “Son bağ da kopuyor” 26.03.2012 http://www.dha.com.tr/turkiye-suriye-halkini-degil-esadi-terk-etti-son-dakika-haberi_290524.html
 6  “Erdoğan'dan BM'ye: Harekete Geçin” 27.03.2012 http://siyaset.milliyet.com.tr/erdogan-dan-bm-ye-harekete-gecin/siyaset/siyasetdetay/27.03.2012/1520334/default.htm
 7  Sadi Kaymaz, “Erdoğan: Artık Seyirci Kalamayız” 25.03.2012 http://haber.gazetevatan.com/erdogan-artik-seyirci-kalamayiz/438908/1/Gundem
 8  “Erdoğan'dan Medvedev'e: Esad'la Olmaz” 28.03.2012 http://www.ntvmsnbc.com/id/25334524/
 9  “Erdoğan'dan Rusya ve Çin'e Sert Tepki: Duyarsızlık, Pişkinlik, Sorumlulukları Büyük” 07.02.2012 http://www.turkrus.com/haber-hatti/25764-erdogandan-rusya-ve-cine-sert-tepki-qduyarsizlik-piskinlik-sorumluluklari-buyukq.html
 10  “Rusya ve ABD'den Annan Planına Destek” 26.03.2012 http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1264284&title=rusya-ve-abdden-annan-planina-destek
 11  “Suriye Annan Planını Kabul Etti” 27.03.2012 http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/03/120327_syria_annan.shtml
 12  İrem Köker “Ricciardone'den Türkiye'ye Suriye ve İran Mesajı” 29.03.2012 http://www.hurriyet.com.tr/planet/20229538.asp
 13  “Ahmedinejad 'Hastayım' dedi Erdoğan ile Görüşmedi” 29.03.2012 http://ajp1914.blogspot.com/2000/12/kjkj.html
 14  “İran'dan Türkiye'yi şaşırtan teklif” 29.03.2012 http://dunya.milliyet.com.tr/iran-dan-turkiye-yi-sasirtan-teklif/dunya/dunyadetay/29.03.2012/1521354/default.htm
 15  “Türkiye, Suriye Hatasını Düzeltiyor” 31.03.2012 http://turkish.farsnews.com/newstext.aspx?nn=9012153757
 16  “Arap Birliği Zirvesinde Annan Planına Destek” 29.03.2012 http://www.voanews.com/turkish/news/Arap-Birlii-Zirvesi-Suriyeyi-Goruuyor-144928395.html
 17  “Hillary Clinton: Çok Güçlü Bir Konuşmaydı” 01.04.2012 http://www.ensonhaber.com/hillary-clinton-cok-guclu-bir-konusmaydi-2012-04-02.html
 18  “Bosna'da Olduğu Gibi Gecikilmemeli” 01.04.2011 http://www.haberturk.com/dunya/haber/73 ... ikilmemeli
 19  Keeler, Chris “The End of the Responsibility to Protect” Foreign Policy Journal (2012) http://www.foreignpolicyjournal.com/2011/10/12/the-end-of-the-responsibility-to-protect/
 20  “BRICS: Suriye'ye Askeri Müdahale Kabul Edilemez”. 29.03.2012 http://www.dunyabulteni.net/index.php?aType=haber&ArticleID=203859&q=BRICS
 21  Özdağ, Ümit, “Başa Dönmenin Adı Yeni Strateji” 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü (2012) http://www.21yyte.org/tr/yazi6546-Basa_Donmenin_Adi_Yeni_Strateji_.html
 22  “2 Bin PKK'lı Suriye'nin Kurmên Dağlarına Yerleşti” 29.03.2012 http://gundem.milliyet.com.tr/2-bin-pkk-li-suriye-nin-kurm-n-daglari-na-yerlesti/gundem/gundemdetay/29.03.2012/1521456/default.htm
 23  “Suriyeli Muhalifler 'Kürtleri' Kaybetti” 28.12.2012 http://www.ntvmsnbc.com/id/25334727/
 24  Özdağ, Ümit “Bir Başka Görünmeyen Tehdit: Suriye Normu” 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü (2012) http://www.21yyte.org/tr/yazdir6516-Bir_Baska_Gorunmeyen_Tehdit_suriye_Normu.html



Hüseyin Alper ÖZCAN - 2 Nisan 2012
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x