YÖK'ü Kaldırarak Sınav Piyasası Açılıyor

Çok sınavlı sisteme geçiriliyoruz. Çocuğunuz o sınavdan bu sınava koştururken küresel eğitim piyasası şenlenecek!

Eğitim özgürlüğü geliyor, özerk fakülteler-mişşş...

Eh, pek tabii ki çocuğunuz paranız kadar sınava girecek. Paran kadar eğitim hakkı bu.

Her fakülte kendi sınavını kendisi yapacakmış... Hayır, piyasada şirketler yapacak sınavları. Ne kaa sınav o kaa para, o kaa kazanma şansı. Hayır o kaa kazanma şansı değil, o kaa seviyeyi aşağıya düşürecekler. Üç fakülte kalacak okunabilir.

YÖK’ün varlığı çoklu sınav sistemine engeldi. Adı değişmiş, TYÖK olmuştu, ama sınavların tek elden yapılması durumu devam ediyordu, bu değişecek.

Abant’ın Eser Karakaş’ı şimdi nerelerde? “Sınav sisteminin değiştirilmesi zor olacak Önümüzde ulusal direnç noktaları var” dediğinde, Abant’ta Fetöcülerle toplantılar yapıyordu. Bunları Dünya Bankasının eğitimi özelleştirme görevlisi Tansu Çiller adına söylüyordu. Bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı şeyi söyledi, “Her fakülte kendi sınavını kendisi yapsın” dedi. Darbe marbe yoktu o zaman. Darbenin arkasından hemen bu kararlar geldi. Demek ki ulusal direnç noktaları 15 Temmuz’da berhava edildi.

Darbenin asıl amacı buydu demek ki. Asimetrik Darbe yaşadık. Adım adım eritilen Sosyal Devletimiz gitti Piyasacı Devlet geliyor, bunun anayasası hazırlanıyor. Bu bir karşıdevrimdir.

Bir faşist darbeyle yapılabilecek işler bugün kanun hükmünde kararnamelerle yapılıyor. Yasa dışılığı bir yana, sosyal anayasa ortadan kalkıyor. Tam asimetrik darbe bu işte.

Bütün öğretmenlere ve öğretim üyelerine ek ücret sağlayan bir sınav sektörü zaten yaratılmıştı. Şimdi sözleşmeli sınav koçluğu şeklinde yeni bir sertifikalı iş alanı da açılıyor.

“Sınav öğretmenliği” kavramına toplumumuz yabancıdır, önce alıştırılmamız gerekiyordu, bunun için sınıf öğretmenleri yeteri kadar yemlendi, kendi öğrencisi olmayan birilerine sınav bekçisi olmaya alıştırıldılar. Sınıf öğretmenliği fakültelerinin yerine anaokulu öğretmenlerine okur-yazarlık öğreticiliği sertifikası verilmesindedir sıra. Bakın, kapanan ilkokulların öğretmenleri işsiz kalmıyor, açılacak sınav şirketlerinde sözleşmeli sınav koçu olabilecekler. Ne güzel de uyutuyoruz.

Şu anda, elimizde son kalan sınıf öğretmenleri bile kendi yerlerini dolduracak insan yetiştirmiyorlar, daha az şeyle çocukları oyalıyorlar ve şimdi kendileri daha az şeyle oyalanacaklar. Aldıkları ek ücret kesilmesin diye yediler bu numarayı ve üstelik sendikaları da afiyetle yuttu bu zokayı. Bundan sonra daha azın da daha azıyla uyutacaklar çocukları.

Bir şeyler ters gidiyor, herkes hissediyor, ama dile getiremiyor. İfade özgürlüğü diye yırtınanlar da dile getiremiyor. Fesinin altında uzun kulaklarını saklayan kral Midas’ı gören berber bile gidip tenhada sazlara “Midas’ın kulakları eşşek kulaklarııı!...” diye haykırmıştı.

Hanisiniz o en cesur kalemler, “YÖK Kaldırılsın” diye bağıranlar, asimetrik darbenin altında kalan yavrularımız için bir diyeceğiniz yok mu?

Psikolojik Harb uzmanları CİA taktiklerini anlatırken “Bizim taleplerimizi kendi talepleriymiş gibi ister hale gelecekler” diye yazarlardı, aynen öyle oldu. Asimetrik algı yönetimi yapıldı bize; sınav soruları çalındı, Fetöcüler devlet kurumlarını ele geçirdi ve şimdi de bir daha sınav soruları çalınmasın diye YÖK’ü kaldırıyoruz. Hani yani, bir daha darbe yapılmasın diye Harp Okullarını kapatıyoruz, demek gibi. Aynen böyle, aynı eller asimetrik algı yönetimi yapıyor ve her iki durumda da düşmana hizmet ediyoruz.

Küresel sömürgecilerin son keşfidir algı yönetimi. Bakın ders kitaplarına, nasıl asimetrik beyin altı çalıştıklarını görün.

Beklemeyin düzeltileceğini. Eğitimi bu hale getirenler onu düzeltemez. Bu sene ders kitabı basılmayacak şeklinde haberler geliyor. Fetoculardan kurtarıyoruz diyerek daha derinlere batıyoruz. Masal gibi, altı ay bir güz gittik bir de arkamıza baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz. Bu mu uygarlık?

Sizi gidi tek dişi kalmış canavarlar sizi! Asimetrik darbeleriniz de siz de güneşin doğuşunu önleyemezsiniz!

Yeniden doğarız küllerimizden. Bunu onlar da çok iyi biliyor.

Paraya tapanların tapınağı olan Dünya Ticaret Örgütüne (Antik dille Havrasına) bağlılık yemini edenler, o tapınağa giden yolları açmak için üstümüze 15 Temmuz bombalarını atanlar, sınavlarda birliğin merkezi olan YÖK’ü de temizlediklerinde, “YÖK Kaldırılsın” diye bağıranlara artık şövalye madalyası takarlar.

........

Ve, tam yazıma nokta koyacaktım...

Kapanan Harp Okulu öğrencisinin nasıl yaşadığına canlı tanık oldum.

Akşamın bir saatinde kapım çalındı. Aydınlık yüzlü eğitimli bir delikanlı karşımdaydı. Bir internet servisinde tanıtım için gezici eleman... Ne iştir bu saatte, neden yapıyorsun diye sordum, samimi cevap verdi, “Hava Harp Okulu öğrencisiydim, okulum kapandı...” dedi.

Gözlerim doldu, konuşamadım, bir süre öylece bakıştık. Sonra... Öğrendiklerim çok daha hazin; yetimhanede büyümüş, ailesi yok, gidecek yeri yok, buralarda bir kız arkadaşı var, onu yanına almış, bu işi bulmuş, Erzurum Atatürk Üniversitesinde Sivil Havacılık bölümüne kaydı yapılmış, gidip kalacağı yer yok, açık öğretim bölümüne kayıt olmuş... Devresinden kendisi gibi 12 arkadaşının daha gidip sığınacağı bir ailesi yok.

Şimdi bunu yazmaya karar verdim ve yazıma döndüm. Bunun gibi okulları kapanmış diğer evsiz yurtsuz oğullarımıza iş ve sıcak ev bulmak gerekir. Toplumsal dayanışma göstermek lazım, ne dersiniz, ne önerirsiniz?

Eğitimci-Yazar Mahiye MORGÜL, 8 Eylül 2016
http://www.mahiye.net
mahiye@gmail.com