Zati Şahane'den analiz:"Excuse me, one minute" fırtınası!

Gece yarısı tüylerim diken diken oldu. O günden beri kirpiye döndüm.

Efendim, Faremizde bir haber vardı. Kimin borcu ne kadar Ayemef açıklamış. Ülkemizin borcu, 247,1 798,9 30,9 YuEs Dollar. Ne kadar övünsek azdır. Hatta Brezilya, Yunanistan, Hindistan ve Venezüella'yı geçerek bu skoru yapmak ayrı bir övünç ve medarı iftihar vesilesidir de. Hele Venezülla! Miss Worldlerde kızları bizim dünyalar güzeli kızlarımızı geçip geçip te, kraliçelik taçlarını başlarına geçirmiyorlar mı! İnsan öfkeleniyor yani bir nevi. Yarışmacı kızlarımızın da, Başbakanları gibi " Miss World benim için bitmiştir, deyip terk etmeleri lazım. Şükretsinler ki çocuklar yapmıyorlar.

Neyse, bu haberdeki sevinç mevzuuna gelelim; çünkü borç ancak kredibilitesi olana verilir. Bunu da IMF politikalarını büyük bir sadakatle izleyen ve uygulayan RTE Beye borçluyuz. Yıllar önce Dünya Bankalarının kapılarının yüzümüze kapandığı günleri unutmayalım. Ülkemiz memur maaşlarını ödeyebilmek için 70 Cent borç para arıyordu. Aldığımız cevap ise standart hale gelmişti: "Olmaz Süleyman bende de yok". Daha sonra Süleyman Bey bunu anılarında: "Binaenalyh fevkalade zor günlerdi. Dolar vadı da ben mi içtim" diyerek anlatacaktı. Gerçi Dolar değil, petrol için söylediydi galiba, ancak zararı yok. Yani RTE Beyin Davos'ta Moderatör mü, Madaratör mü ne; işte o beyle konuştuğu lisanla söyleyecek olursak, One Minute never mind! Veya da it makes no matter yani haddı zatında.

RTE Beyi de fazla eleştiri yağmuruna tutmamalıyız. Unutmamalıyız ki, armudun sapı, üzümün de çöpü vardır. One Minute never mind, Dışişlerinin bunca yıl hizmet veren diplomatlarını da, aklı sıra "Monşerler" diyerek küçümsese de One Minute never mind yani. Gerçi O bisküvi ticareti yaparken, "Monşerler" diyerek küçümsemeğe çalıştığı adamlar, Türkiye'yi temsil ediyorlardı, Asala terörü karşısında şehitler veriyorlardı" ancak herkes insandır ve yorgunluktan unutmuş olabilir yani. "Monşerler" diyerek küçümsemeğe çalıştığımız insanlar kadar evrensel kültüre sahip olmak gerekir. Nasıl da posta attım, kodum mu oturttum, diye sevinmemek gerekir. Çok şükür ki, tüm dünya da liderler böyle değil. Herkes bizim Davos'ta davrandığımız gibi davransaydı, dünya politikası ne hale gelirdi, her açık oturum veya forumdan sonra dünya savaşları mı çıkardı, oturup düşünmek gerekir. Öfkelerimizi sergilerken, aynı zamanda nazik ve kibar olabilmeliyiz. Ancak, Uluslararası tartışmalarda, sinirlenen kaybeder diyerek O'nu Forumu terk etti diye fazla eleştirmemeli, "Excuse me, one minute" fırtınası nedeniyle O'nu kırmamalı ve dediği gibi; "bizi eleştirenlere de, seçimlerde cevabını vermeliyiz."

Zati Şahane

http://www.medyafaresi.com/?hid=20714&cid=5