ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

Genel & Güncel Konular

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Başkomutan » Prş Oca 28, 2010 16:10

Türkiye'yi İşgal Planı!

Haiti’deki deprem sonrası, Karayipler’in yalnız ve fakir ülkesi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.. Ülke bitme noktasına geldi.. İç kargaşa, isyanlar, talanlar.. Ülkede güvenlik ve devlet kalmadı.. ve 7 bin ABD askeri!

[img]http://www.millethaber.com/uploads/haber/1264025832.jpg[/img]


Haiti’deki deprem sonrası, Karayipler’in yalnız ve fakir ülkesi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.. Ülke bitme noktasına geldi.. İç kargaşa, isyanlar, talanlar.. Ülkede güvenlik ve devlet kalmadı..

Aslında bu manzara gösteriyor ki, Prof. Celal Şengör’ün ve Vatan gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat’ın yıllardır dile getirdiği tez, Haiti’de gerçek oldu.

Mine Kırıkkanat, “Bir Gün Gece” adlı romanı şu sıralarda Fransız kanalı TV5 Monde’nin internetteki Haiti depremiyle ilgili sayfasında büyük ilgi görmeye başladı. Nedeni ise Kırıkkanat’ın İstanbul’daki olası depremle ilgili senaryosu.. Onunla benzer senaryoyu Prof. Dr. Celal Şengör de Teke Tek programında dile getirmişti. Peki neydi o senaryo?

DEPREM OLURSA T.C. ÇÖKER

İstanbul’da bir deprem olursa Türkiye’nin rejimi ve bağımsızlığı tehlikeye girer.. Çıkan olaylar nedeniyle yabancı güçler Türkiye’ye asker indirir, ülkeyi işgal eder. Türkiye Cumhuriyeti sona erer..

CELAL ŞENGÖR: TÜRKİYE CUMHURİYETİ SONA ERER

1999 Gölcük Depremi’nin ardından herkes olası İstanbul depremini konuşuyordu. Şu kadar insan ölür, bu kadar bina yakılır tahminleri arasında Prof. Celal Şengör bambaşka bir şey söyledi.

Uzun bir süre önce Fatih Altaylı’nın Teke Tek programına katılan Prof. Celal Şengör ise şunları söylemişti:

“Eğer İstanbul depremi için önlem almazsak, İstanbul’da olacak bir depremden sonra Türkiye’nin rejimi ve daha ötesi bağımsızlığı tehlikeye girer. Ortaya çıkacak kargaşa sonrasında yabancı güçler gelip Türkiye’yi işgal eder. Türkiye Cumhuriyeti sona erer”

Altaylı’nın bugünkü “Haiti’ye bakıp Celal Şengör’ü görmek” başlıklı yazısında değindiği iddia medyada tartışılmış ancak devlet tarafından ciddiye alınmamıştı.

Altaylı, Şengör’e sormuş.. “Çok önemli bir şey söylüyorsun. Dinleyen yok gibime geliyor. Haklı mıyım?” diye.. “Haklı sayılırsın. Askerlerden başka dinleyen yok. Bir tek onlar çağırdılar, bu olasılığı onlara anlattım” demiş.

BUGÜN HAİTİ, YARIN TÜRKİYE Mİ ?

Tıpkı Haiti’de olduğu gibi.. Mine Kırıkkanat da romanında benzer iddiaları yazmıştı.. Kırıkkanat’ın romanının Fransızcasını okuyan TV5Monde’un Yazı İşleri Müdürü dün Vatan yazarını aramış ve şunları söylemiş:

“Sen bir kâhinsin.. Haiti’ye çıkarma yapan ağır silahlı Çin ve Amerikan ordusunu görünce, İstanbul’da olacaklara dair öngörülerinin gerçeği yansıttığını anladım. Üstelik böyle düşünen bir ben değilim. Sınır Tanımayan Doktorlar’ın eski başkanı Rony Brauman ile yaptığımız röportajı oku. Sanki sen konuşuyorsun..”

SİYASAL HEGOMONYA OYUNLARI

Sınır Tanımayan Doktorlar’ın eski başkanı Rony Brauman, röportajda şunları dile getirmiş:

Doğal felaketler, diplomatik ve stratejik oyunlara çanak tutar. Felakete uğrayan ülke ne kadar zayıf düşer ve zayıflarsa, yabancı güçler arasındaki rekabet de o kadar artar. İstisna yoktur, doğal felakete uğramış, dışarıya açık ve zayıf ülkelerin, kaderidir bu.

Bugün Haiti’ye yardımla birlikte ağır silahlı askerler gönderen Çin, 1974’te uğradığı büyük deprem felaketinde sınırlarını bu yüzden kapadı, kimseden ne yardım aldı, ne de dışarıya bilgi sızdırdı. Kaç kişinin öldüğünü bile bilemedik o depremde, bir milyon kişiden söz edildi...

Doğal felaketin bir parçasıdır siyasal hegemonya oyunları. Yardıma koşan ülkenin STK gibi davranması beklenemez, bir devlet yardımının arkasında mutlaka o devletin çıkar hesapları vardır.”

ABD HAİTİ’YE 7 BİN 500 ASKER ÇIKARDI

Bu röportajdan bir gün sonra ABD’nin şimdiki başkanı Obama, yanına eski başkanlar Bush ve Clinton’ı da alıp hamasi bir “Haiti’ye yardım” söylevi çektikten sonra, depremin altında kalan talihsiz adaya 7 bin 500 asker gönderdi.

ABD, kendisinden önce deprem bölgesine varan ağır silahlı askerleriyle Çin Halk Cumhuriyeti’nin verdiği “mesajı” almıştı. Venezuela Başkanı Chavez, ABD’nin Haiti’yi işgal ettiğini söylerken haklı. Önümüzdeki günlerde küçük adadaki Amerikan askeri sayısının 10 bine çıkması bekleniyor.

TÜRKİYE’NİN BAŞINA GELECEKLERİN GÖSTERGESİ

Vatan gazetesi yazarı Kırıkkanat’a göre Haiti’de yaşananlar Türkiye’nin başına geleceklerin bire bir göstergesi:

“Ben söylemiştim demekten nefret ederim, fakat bu kez, Haiti’de olup bitenler ve bundan sonra olacaklar İstanbul depreminden sonra Türkiye’nin başına geleceklerin, bire bir doğrulaması. Dolayısıyla kendimi tutamayacağım: Ben bunların hepsini nedenleri ve sonuçlarıyla yazdım, sevgili okurlar!

Haiti’nin zavallı tarihçesini, ABD’nin etki alanında tarımının, ekonomisinin, devletinin nasıl bitirildiğini, ABD eliyle kurulan işbirlikçi iktidarların soygun, yolsuzluk düzeni ve bu düzenin yarattığı çeteleşmeyi bilseniz, Türkiye’nin son yıllarda hızlanan ‘değişim’ ivmesiyle varacağı konumun, minyatür bir repliği olduğunu anlarsınız.

Haiti, 9 milyon nüfusuyla İstanbul’dan bile küçük bir ülke. Ne var ki, daha dün Vatan Gazetesi’nde Alman bilimcilerin, “zararı inanılmaz boyutlarda 3 deprem olacak” dedikleri koca İstanbul, kıyaslanmaz zenginliğine rağmen, Haiti’den daha sağlam çıkmayacak, deprem sırasında aynı yıkım, sonrasında aynı sahneler, aynı talan ve yağma, daha büyük çapta yaşanacak.

Ve bugün Haiti devleti nasıl çöktüyse, nasıl rakip yabancı devletlerin bir nüfuz savaşı alanına dönüştüyse, Türkiye de bir Marmara depreminin altında kalacak, belki de bağımsızlığını yitirecek”

ŞİMDİ SORMAK GEREKİYOR..

Fatih Altaylı ve Mine Kırıkkanat bugünkü yazılarını anlamlı bir soruyla bitirmiş..

- Haiti’de olanları ve şimdi ABD’nin “Haiti’ye el koyma operasyonunu” görünce aklıma Celal Şengör geldi. Acaba ülkeyi yönetenlerin de aklına gelmiş midir? (F.Altaylı)

- Dünyanın her yanından, gazeteci arkadaşlarım Türkiye’yi tehlikeye karşı uyarmaya çalıştığımı anladı. Ya uyarının muhatabı ve önlem almazsa yıkılacak olan devletin yetkilileri, onlar anladı mı? (M.Kırıkkanat)

millethaber.com
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Şub 03, 2010 1:38

Haiti ve Marmara Depremi Arasındaki Benzerlikler

"Deprem silahı"nın bilimsel bir gerçek ve bu silahın ülkemize karşı olmak üzere bir çok noktada kullanılmış olma olasılığını kabul etmiyorsanız, bu yazıyı okuyarak vaktinizi kaybetmeyin.

Bize inanmıyorsanız; 1966 yılında Başkan Johnson'ın Bilim Danışmanlığı komitesinde görev alan ve o tarihte Kaliforniya Üniversitesi Jeofizik ve Gezegensel Fizik Enstitüsü'nün başkan yardımcısı olan Profesör Gordon J.F. MacDonald'ın "Barış Gelmedikçe" başlıklı kitabının "Çevre Nasıl Mahvedilir" başlıklı sıraladığı şu gelişmelere gözatın:

"kutuplardaki buzulların erimesi veya dengesizleşmesi, ozon azaltma teknikleri, deprem mühendisliği, okyanus dalga kontrolü, gezegenin manyetik dalgalarını kullanarak beyin dalgalarının manipülasyonu"

Vurgulayalım: sene 1966; bugünden tam 44 sene öncesi...

Deprem teknolojisi ciddi bir olasılık olmasaydı, depremin sonrasında Genelkurmay J Başkanlarına, Rusya'nın bu konuda yaptığı çalışmalara yakın bir Azeri bilimadamı tarafından teknolojinin ayrıntılarına dair brifing verilmezdi.

Fakat ne yazık ki; Devlet'in üst kademesi bu teknolojinin ABD'den Rusya'ya bir çok devletin elinde mevcut olduğunu bilmesine ve Marmara'da bu şüpheyi destekleyecek bir çok unsur olmasına rağmen bu olayın üzerine gidemedi.

"Arkasında ABD olduğu ortaya çıkarsa ne yapacağız, ABD'ye savaş mı açacağız"

sorusunun altında ezildi ve Marmara Depremi gerçeği, yüzbinlerce vatan evladı ve bugün hala kimlerin elinde kayıp olduğu bilinmeyen binlerce yetim/öksüz yavru ile birlikte raflara kalktı.

"Deprem silahı" teknolojisi gerçeğini ve bu teknolojinin ülkemiz aleyhine kullanılma olasılığına dair yıllar önce kaleme aldığımız raporda bu konudaki ayrıntılı analizimizi (Jeo-Kritik Özel - Deprem Raporu) okuyabilirsiniz.

Haiti depremi; bir çok yönü ile bu Marmara Depremi'ni hatırlatmaktadır.

Haiti depreminin, bir deprem silahı ürünü olma ihtimalini arttıran gerçekleri ve Marmara Depremi ile benzerlikleri aşağıda dikkatinize sunuyoruz.

1) Depremin en ağır darbeyi vurduğu Port Au-Prince, İzmit körfezi ile benzer özelliklere sahip. Bu benzerliğin deprem teknolojisi açısından önemi, ancak denizaltılar aracılığı ile deniz tabanına yerleştirilebilecek özel cihazların (MHD Jeneratörleri) rahatça derin fakat kıyıya yakın sulara getirilebilmesine imkan tanıması.

2) Suni depremlerin en büyük sosyal göstergelerinden bir tanesi; bu dehşet manzarasına ve büyük acıya maruz kalan kitlelerin aklının, saçma sapan açıklamalarla karıştırılması ve hedef saptırılmasıdır.

Marmara Depremi sonrasında, depremin Gölcük orduevinde yaşanan ahlaksızlar nedeni ile gerçekleştiğini savunan kifayetsizleri hatırlayın. Haiti depremi sonrasında bu kifayetsizlerin ABD temsilcileri ortaya çıktı.

ABD'nin köktendinci figürlerinden ve zamanında ABD Başkanlığı için aday olmuş, bir dizi TV ve radyo kanalının sahibi Pat Robertson Haitililerin başına bu deprem felaketinin gelme sebebini bakın nasıl açıkladı:

"Haitililer 1801'de Fransızlara karşı başarılı bir şekilde isyan ederken, şeytanla işbirliği yapmışlardı ve bugün şeytanla yaptıkları bu işbirliğinin bedelini ödüyorlar"

3) Deprem silahları orduları yoketmek için değil, toplumları dönüştürmek için kullanılır. Kozmik sosyal ve siyasi projelerinin marş motoru olarak işlev görürler.

Bu silahlar aracılığı ile devlet ile toplum arasında bağ koparılır ve toplumun gözünde devletin yerine farklı yapılar hem kurumsal, hem kavramsal olarak ikame edilmeye başlanır.

Marmara Depremi; Türkiye'de bugün yaşadığımız dönüşüm sürecinin başlangıcı olarak kullanıldı. Devlet'e olan güven sarsılırken; AKUT imajı üzerinden devlet "sivil toplum" ile ikame edildi.

Halbuki; deprem sonrasında bir kamu kuruluşunun çalışanları olan Zonguldaklı madenciler AKUT'tan çok daha başarılı idi fakat esameleri okunmadı.

Toplum; Ankara'dan bir telefon bile açamayan Demirel ve Ecevit'in görüntüleri ve Marmara'nın öte kıyısından deprem bölgesine ancak iki günde birlik yollayabilen bir Genelkurmay gerçeği ile yüzleşdi.

Haiti depremi sonrasında ise Washington Post'ta yayınlanan haberin başlığı ise bu açıdan fazlası ile manidar.

"Bizi Siz Yönetin"

Gazete; Haiti depremi sonrasında zaten yolsuzluk ve imkansızlıklar içinde çürümüş devlet yapısının iyice çöktüğünü belirtirken, bir Haiti'linin şu sözlerini başlığa çekiyor:

"Hükümete, 'açız, bize yardım edin', diyoruz. Onlar bize; 'biz de açız' diyor"

Gazete; Haiti'lilerin, ABD'li askerlere, "siz büyük devletsiniz, bizi siz yönetin" talebinde bulunduğunu vurguluyor.

Deprem; vatandaşla devletin arasındaki bağı, Marmara Depreminde olduğu gibi, Haiti'de de onarılmaz şekilde zedeliyor.

4) Marmara Depremi öncesinde, Gölcük'te İsrail, İngiliz ve ABD'lilerin katıldığı özel bir tatbikat vardı. Bu deprem sırasında hayatını kaybedenler arasında bu ülkenin askerleri de bulunuyordu fakat bu tatbikatın maksadı her zaman muallakta kaldı. Deprem nedeniyle bir çok gemimiz zarar görürken, denizaltılarımızdan kaybettiklerimiz oldu. Bir deprem öncesinde, deprem bölgesi ile ilgili bir askeri hazırlık olmasının şaşılacak bir şey olmadığını Haiti depremi ile bir kez daha test etmiş durumdayız.

Tesadüfe bakın ki; Haiti depreminden bir gün önce ABD ordusu Miami'deki karargahında, senaryo olarak Haiti'nin kullanıldığı bir acil durum müdahale projesi üzerinde çalışmaktaydı. Projenin adı APAN

All Partners Access Network(APAN) sitesini ziyaret ederseniz bu projenin ürünü ile karşılaşırsınız.

ABD Savunma Bakanlığı Bilgi Sistemleri Ajansı'nın projeden sorumlu yetkilisi Jean Demay Haiti depreminden bir gün önce ABD Ordusu Güney Komutanlığı'nın Miami'deki karargahında, henüz yayına sokulmamış APAN web sitesini, Haiti'deki kasırga felaketi senaryosu üzerinden ekibi ile birlikte test ediyordu.

Haiti'yi depremin vurmasından hemen sonra; ABD Güney Komutanlığı, APAN Web sitesini, Haiti depremi çalışmalarına katılmak isteyen bütün ilgillerin kullanımına açtı ve bir çok çalışmayı ABD Savunma Bakanlığı'nın kontrolündeki bu portal üzerinden koordine etti ve ediyor.

11 Eylül saldırısından bir gün önce; ABD'de FEMA-NORAD (ABD'nin acil durumlarda devreye giren gölge / EMASYA Hükümeti - ve ABD'nin Kuzey sınırlarının ve hinterlandının güvenliğinden sorumlu ordu birimi) ortaklığı ile New York eyaletinde gerçekleştirilen acil durum tatbikatını hatırlarsanız; büyük felaketler öncesi o felaketi konu alan bir tatbikat yapmanın artık sıradan bir olay haline geldiği sonucuna bile varabilirsiniz.

5) Marmara Depremi'nin en az telafuz edilen; fakat en acı gerçeklerinden biri kaybolan çocuklardır. Anne ve babalarını kaybedip, bir toplumsal travmanın ortasında sokaklarda yapayalnız kalan, çoğu bebek yaşta bu çocuklara ne olduğu, kimlerin eline düştüğü sorusunun üzerine hiç bir şekilde gidilmemiştir.

Bölgede yardım bahanesi ile bulunan bir çok sivil toplum / dini yardım kuruluşu görünümlü yabancı misyon bu çocuklarla yakından ilgilenmiştir. İstihbarat örgütlerinin, yetim/öksüz çiftlikleri ve bu yetim ve öksüzleri nasıl yetiştirdikleri gözönüne alındığında; yabancı ellerde anne-babasız büyüyen küçük Türklerin büyüyünce nasıl karşımıza çıkabileceği bir muammadır.

Organ ve çocuk mafyasının faaliyetlerini de bu tablonun üzerine eklediğinizde, Marmara Depremi arkasında dehşet verici bir çocuk tarlası bırakmıştır.

Haiti depremi sonrasında da; bölge her anlamda çocuk ticareti yapan ekiplerin akınına uğramıştır ve anne-babasını kaybeden çocukların hasadı yaşanmıştır.

Haiti dışına çocuk kaçırırken yakalanan bir kaç kişi ise; zor zamanda yardım/sahiplenme bahanesi arkasına saklanarak; "çocuğu yurtdışına çıkarmak için ek bir belge gerektiğini bilmiyorduk" şeklinde bahanelerin arkasına saklanmıştır.

Bütün bu benzerlikleri daha makro olanlar ile zenginleştirebiliriz.

IMF programları ile yoksullaştırılan bir halkın şehirlere yığılması sonucu oluşan çarpık yapılaşma ve bunun depremle getirdiği yıkım...

ABD'nin direk müdahaleleri ile alaşağı edilen hükümetler ve yerlerine yerleştirilen diktatörler...

Petrol devlerinin zamanında keşfedip, sonra ilerde kullanırız mantığı ile geleceğe havale ettiği dev petrol yatakları...

Dev tankerlerle petrol taşıyan petrol endüstrisi için büyük önem arzeden derin limanların; ABD'lilerin müdahelesi ile yerleştirilen hükümetler eliyle bu şirketlere peşkeş çekilmesi...

vs. vs....

Kısacası; Haiti ve Türkiye bir çok açıdan karşılaştırılamayacak kadar farklı ülkeler olsa da; deprem aracılığı ile büyük bir siyasi dönüşüm projenin hedefine oturtulma noktasında şaşırtıcı benzerlikler taşıyor.


Açık İstihbarat, 3 Şubat 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen sessiz sedasız » Cmt Şub 27, 2010 12:58

Şili'yi deprem vurdu: 47 ölü

Şili'de bu sabah meydana gelen 8.8'lik deprem Arjantin'de bile hissedildi.
Şili Devlet Başkanı Michelle Bachelet, bugün meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depremde en az 47 kişinin öldüğünü bildirdi.

Ülkeyi sarsan depremin ardından afet durumu ilan eden Bachelet, felakette en az 47 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Bu arada, Brezilya ve Peru'daki havayolları yetkilileri, ülkenin başkenti Santiago'daki uluslararası havaalanının kapatıldığını ve yeni bir duyuruya kadar tüm uçuşların iptal edildiğini söyledi.

Depremin ardından en büyüğü 6.9 olmak üzere artçı şoklar da meydana geldi.

Bu arada, yerel bir radyo istasyonu, Şili donanmasına dayandırdığı haberinde, Şili'nin güneyinde tsunami alarmının kaldırıldığı duyurdu.

Amerikan Jeolojik Araştırma Kurumu, depremin, Şili'deki merkez üssü yakınlarındaki sahil boyunca yıkıcı etki yaratabilecek tsunami oluşturduğunu bildirmişti.

Depremden sonra Şili, Peru, Kolombiya, Panama, Kosta Rika ve Antartika için tsunami alarmı verilmişti.

Amerikan Jeolojik Araştırma Kurumu, Şili'nin Concepcion kenti yakınlarında bu sabah meydana gelen depremin büyüklüğünü 8.8'e yükseltti.

Merkez, ilk açıklamasında depremin büyüklüğünün 8.3 olarak hissedildiğini bildirmiş, daha sonra büyüklüğün 8.5'e olduğunu bildirmişti.

TSİ 08.43'te meydana gelen depremin merkez üssünün Concepcion'un 90 kilometre kuzeydoğusu olduğu ve depremin yerin 55 kilometre altında meydana geldiği kaydedildi. Deprem, merkez üssünün kuzeyinde bulunan başkent Santiago'da da şiddetli olarak hissedildi.

SANTİAGO 1.5 DAKİKA SALLANDI

Şili'de bugün meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem sırasında başkent Santiago'daki binaların 1.5 dakika sallandığı bildirildi.

ELEKTRİK VE TELEFON HATLARI KESİLDİ

Yetkililer, Şili'nin orta kesimlerine çok büyük zarar verme kapasitesine sahip depremden sonra binaların yıkıldığını, elektrik ve telefon hatlarının kesildiğini söyleyerek, depremin verdiği hasarın boyutunu tahmin etmenin zor olduğunu ifade etti.

Bu arada Amerikan Jeolojik Araştırma Kurumu, depremin merkez üssünün Santiago'nun 325 kilometre güneybatısı ve Concepcion kentine 115 kilometre uzaklıkta olduğunu belirterek, depremin yerin 35 kilometre altında meydana geldiğini duyurdu. İlk açıklamalarda, depremin merkez üssünün Concepcion'ın 90 kilometre kuzeydoğusu olduğu ve yerin 55 kilometre altında meydana geldiği kaydedilmişti.

DEPREM ARJANTİN'DE DE HİSSEDİLDİ

Depremin Arjantin'den de hissedildiği bildirildi.Öte yandan ABD batı kıyıları tsunami uyarı merkezi, ABD ve Kanada'nın batı kıyıları boyunca tsunami olmasının beklenmediğini, ancak yine de durumun yakından takip edildiğini açıkladı.

50 YIL ÖNCE 9.5'LE YIKILMIŞTI

Şili'de 22 Mayıs 1960'da aynı bölgede meydana gelen 9.5 büyüklüğündeki depremde 1655 kişi ölmüş, 2 milyon kişi evsiz kalmıştı. Depremden sonra çıkan tsunamide Hawaii, Japonya ve Filipinler'de ölenler olmuş, ABD'nin batı kıyıları zarar görmüştü.

Kaynak

Şiliyi de kurtar ABD !
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Önceki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x