ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

Genel & Güncel Konular

ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Türk-Kan » Prş Oca 21, 2010 16:30

HAİTİ'DE AMERİKAN İŞGALİ

Amerikan askerleri Haiti Başkanlık Sarayı'nı da işgal etti. Amerikan ordusunun 82’nci Hava İndirme Tümeni’ne bağlı 60 asker savaş helikopterleriyle dün Haiti Başkanlık Sarayı’na indi. Haiti halkı, Amerikan askerlerine büyük tepki gösterdi. Haitililer askerlerin başkanlık arayına girmesini ülkelerinin egemenliğine karşı yapılmış bir hakaret olarak değerlendirdi. ABD'nin Haiti'ye gönderme kararı aldığı 10 bin ilave askerin bir bölümünün de Haiti'ye ulaştığı bildirildi. Böylelikle Haiti'deki Amerikan askerlerinin sayısı 11 bine çıktı.

Haiti'yi işgal eden ABD, askerlerini Haiti Başkanlık Sarayı'na da soktu. Amerikan ordusunun 82’nci Hava İndirme Tümeni’ne bağlı 60 asker savaş helikopterleriyle dün Haiti Başkanlık Sarayı’na indi.

Amerikan ordusundan yapılan açıklamada askerlerin yardım çalışmalarına katılmayacağı ve görevlerinin sarayın güvenliğini sağlamak olduğu açıklandı. Haitililer Amerikan askerlerinin güvenliği sağlama gerekçesiyle Başkanlık sarayına girmesini ülkelerinin egemenliğine karşı yapılmış bir hakaret olarak değerlendirdi. Haitililere göre Amerikan askerleri ülkelerini düpedüz işgal ediyor.

Diğer yandan, ABD'nin Haiti'ye gönderme kararı aldığı ilave askerlerin bir bölümü Haiti'ye ulaştı. Böylelikle Haiti’deki Amerikan askerlerinin sayısı 11 bine çıktı. Diğer askerlerin de bölgeye ulaşmasıyla ABD'nin Haiti'deki asker sayısı 15 bini geçecek. ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Haiti'ye gönderilen Amerikan askerlerinin Birleşmiş Milletler barış gücüne destek olacağını, düzeni sağlama görevini ise üstlenmeyeceğini öne sürdü.


Ulusal Kanal


Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Oca 22, 2010 0:37

Haiti'de depremden 'kârlı çıkanlar'

Haiti'deki deprem sonrası basın, felaketten çıkar sağlayan "yağmacıları" gösteriyor. Oysa büyük felaketi fırsata çeviren başkası: emperyalizm.

Haiti, geçtiğimiz hafta başkent Port-au-Prince’te gerçekleşen 7,3 şiddetindeki depremle büyük bir felakete uğradı. Depremin ardından ABD'nin bölgedeki politikaları, medyanın tutumu ve bazı köşe yazarlarının "lanetli Haiti" vurgusu Haitililere "insanlık öldü" dedirtiyor.

Depremin yarattığı yıkımdan bu yana medyada ülkenin geçmişindeki “leke”, çeşitli vesilelerle gündeme getirildi. Bu “leke”, Haiti’nin, hem de ülkedeki Afrikalı kölelerin kıtadaki ilk kez gerçekleştirdiği sömürgecilik karşıtı devrimdi. Bazı yorumcular bunu “Haiti lanetlendi” gibi sözlerle dile getirdiler, bazılarıysa “Yapısal sebeplerle istikrarsız, başarısız, kıtanın en yoksul ülkesi” gibi sıfatlar kullanıp, sorunun kökeninde devrimin yattığını iddia ettiler. Bu bakış açısı, ülke tarihini tersine çevirmekten başka bir anlama gelmiyor.

Sömürgecilik yılları

İlk olarak 15. yüzyılda İspanyollar tarafından sömürgeleştirilen Haiti’de köleler ağır koşullar altında eziliyordu. Fransız Devrimi’nin etkisiyle gelişen özgürlükçü hareket, kendisi de bir köle olan Toussaint l'Ouverture’un öncülüğündeki mücadele sonucunda 1804 yılında Fransa’ya karşı bağımsızlığı elde etti. Afrikalı kölelerin cumhuriyeti, köleliği kaldıran ilk ülke oldu. Bağımsızlığı sonrasında Latin Amerika’nın tümünde köleliğin kaldırılması için mücadele veren Haiti, bu çerçevede Bolivar’ı ve kıtadaki diğer sömürge karşıtı bağımsızlıkçı hareketleri destekledi.

Ülke, Latin Amerika’nın birliğini hedefleyen bağımsızlıkçı ve kölelik karşıtı politikası nedeniyle ABD tarafından 1862 yılına kadar tanınmadı. Fransa ise ancak bugünkü değeriyle 28 milyar ABD doları tutarında “tazminat” ödemesi karşılığında tanıdı ülkenin bağımsızlığını. Ödenen tazminat, ülke ekonomisinin geleceğine büyük darbe vurdu.

20. yüzyıl: darbeler yüzyılı

Sonraki onyıllar boyunca ağır izolasyon politikalarıyla beli bükülen ülke 1915 yılında ABD tarafından işgal edildi. 1934 yılına kadar süren ABD işgali altında şeker kamışı üretimi için ülkenin ormanları yok edildi, finans sistemi yerle bir edildi. Haiti anayasası, bu dönemde Roosevelt tarafından kaleme alındı.

Emperyalist müdahaleler, ABD işgalinin sona ermesinden sonra da devam etti. Tarihi boyunca toplam 32 kez darbeye maruz kalan Haiti’de 20. yüzyılda gerçekleşen darbelerin sayısı 17’yi buldu. Ülkenin yoksul halkına bir diğer darbe, IMF ve Dünya Bankası’nın neo-liberal politikalarıyla geldi. İşsizlik katlandı.

1990 yılında seçimle göreve gelen devlet başkanı Jean-Bertrand Arístide, derinleşen toplumsal krize yanıt olarak uygulamaya kalkıştığı sosyal politikalar nedeniyle 1991 yılında baba Bush’un desteğini alan bir darbeyle devrildi.

Darbenin ardından direnişe geçen Haiti halkının mücadelesi sonucunda 1994 yılında ABD, Arístide’in yeniden hükümete gelmesine rıza göstermek zorunda kaldı. Ancak Arístide’in neoliberal politikalara itaatsizliği, Clinton yönetimince dayatılan ve Haitililer tarafından “ölüm planı” olarak adlandırılan ağır bir ekonomik ablukayla cezalandırıldı.

Haiti’de “komünizm tehlikesi”

Ablukaya karşın 2000 yılında Arístide yeniden başkan seçildi. Bu tarihten itibaren ABD tarafından muazzam bir Arístide karşıtı kampanya başlatıldı. Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Roger Noriega, Arístide’i ikinci kez devirme niyetinde olduklarını açıkça dile getiriyordu. 2003 yılında yaptığı bir açıklamada Arístide’i, kısa süre önce darbe girişiminde bulunulan Chavez’in Venezuela’sıyla ve Küba’yla ilişkilendiriyordu.

Aranan fırsat, Arístide’in yoksullukla mücadele ve sivil savunma amacıyla 2004 yılında halk komiteleri kurma kararı almasıyla elde edildi. Karar, dönemin ABD başkanı George W. Bush tarafından “ABD’nin ulusal çıkarlarını tehlikeye sokan komünist bir girişim” olarak nitelendi ve bu tarihten itibaren ülkeyi istikrarsızlaştırma faaliyetlerine hız verildi. Ülkedeki kimi gruplar silahlandırıldı, ölüm müfrezeleri kuruldu. Silahlı saldırılarda çoğunluğunu Arístide destekçilerinin oluşturduğu binlerce insan öldürüldü. Arístide, yaratılan toplumsal kaos mazeret gösterilerek Şubat 2004’te tutuklandı ve yurt dışına kaçırıldı.

BM Barış Gücü Haiti’de ne arıyor?

Arístide’in devrilmesinin ardından ülkede Fransa, Kanada ve ABD tarafından desteklenen bir geçici hükümet kuruldu. Diğer taraftan ülkeye 5000 kişilik bir BM barış gücü (MINUSTAH) yerleştirildi. Herhangi bir barış anlaşması yapılmadan yerleştirilen yegâne BM barış gücü olan MINUSTAH’ın görünüşteki amacı istikrarı sağlamaktı. Ancak, birliklerin asıl amacının ülkede yeniden uygulamaya sokulan neoliberal politikaların güvence altına alınması ve anayasal hükümeti deviren 2004 darbesini asla kabullenmeyen ilerici kesimlerin vahşice sindirilmesi olduğu kısa süre içinde apaçık ortaya çıktı.

Bush yönetimi ve ülkedeki zenginlerin “sert bir çizgi izlenmesi” doğrultusundaki baskıları sonucunda MINUSTAH, başkentin Arístide destekçisi olduğu bilinen yoksul mahallelerinde kitleler üzerine defalarca ateş açtı. Çocuklar dahil olmak üzere rastgele kitlesel ölümlere neden olan operasyonlarda, MINUSTAH verilerine göre yalnızca 2005 yılında 22 bin kurşun kullanıldı.

Uygulanan şiddet ve sindirme politikalarına karşın, 2007 yılında gerçekleştirilen ilk seçimlerde Arístide çizgisine yakınlığıyla bilinen René Préval devlet başkanı seçildi. Préval, ALBA’ya gözlemci olarak katıldı, ülkeyi kıtadaki dayanışmacı, birlikçi sol hükümetlerle yakınlaştırmaya çalıştı. Ancak ülke üzerindeki ABD baskısı sürdü.

Deprem sonrası

Haiti’nin tarihindeki emperyalist müdahaleler, ülkenin Latin Amerika’daki alternatif birlik ve kalkınma girişimleriyle yakınlaşma hamlesinin uzun süre sineye çekilmeyeceğini yeterince açık biçimde gösteriyor.

Geçtiğimiz hafta yaşanan dram, emperyalizmin ülkedeki neoliberal politikaları derinleştirmek ve askeri hegemonyayı tahkim etmek için aradığı fırsatı sağladı.

ABD’nin muhafazakar düşünce kuruluşlarından Heritage Foundation’ın, ABD’nin Haiti’de ne yapması gerektiğine ilişkin ilk yorumları, felaketleri fırsata çevirme zihniyetini yansıtıyordu. Fazlaca açık sözlü olduğu için birkaç saat içinde Heritage Foundation sitesinden kaldırılan Jim Roberts imzalı yazıda “ABD’nin Haiti’deki trajik depreme verdiği yanıt, acil insani yardımların yanı sıra, Haiti’nin hiç de fonksiyonel olmayan ekonomi ve hükümetini yeniden şekillendirmek ve ABD’nin bölgedeki imajını iyileştirmek için fırsat sunuyor” deniyordu.

Ülke ekonomilerini şekillendirmek açısından ABD’nin taşeronluğunu üstlenen IMF ve Dünya Bankası gibi kurumların da, ekonomik kriz ve doğal felaketleri, ülkelerin daha olağan zamanlarda uygulayamadıkları dönüşümleri gerçekleştirmek ve neoliberal politikaları hayata geçirmek için bir “fırsat penceresi” olarak gördükleri biliniyor. Bu durum Haiti’de yaşanan depremin hemen ardından kendisini bir kez daha gösterdi.

IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, Haiti depreminden iki gün sonra yaptığı açıklamada Haiti için 100 milyon dolarlık bir kaynağın acil durum finansmanı olarak ayrılacağını duyurdu. Ancak bu kaynak hibe olarak değil kredi olarak kullandırılacak. Ayrıca bu kredi, IMF ve Haiti arasında 2006 yılından bu yana sürmekte olan program kaynaklarına ek olarak serbest bırakılacağı için, program çerçevesinde belirlenen koşullara tabii olacak. Yani Haiti, kullanacağı kredi karşılığında elektrik fiyatlarını yükseltmeyi, kamu çalışanlarının maaşlarına zam yapmamayı ve enflasyonu düşürmeyi taahhüt etmek zorunda.

ABD’nin ülkeye 10 bin kişilik ordu birliği yollama kararı da, Haiti’nin mutlak bağımlı bir çizgide yeniden “hizaya sokulması” niyetinin açık göstergesi. Deprem, ülkeye bir kez daha 'müdahale etme' fırsatı verdi. Ülkenin yıkımını birkaç kat artıran gerçek bu.


SOL Haber, 21 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen ulusalcı » Cum Oca 22, 2010 1:57

Fransadan aynı haberler geliyor: "ABD, Haiti'yi fiilen işgâl ediyor."
Kullanıcı küçük betizi
ulusalcı
Üye
Üye
 
İletiler: 93
Kayıt: Cmt Oca 31, 2009 8:09

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen bezgin » Cum Oca 22, 2010 2:16

Les kargalari, Hatili'nin ölüsü icin birbirine girmis. Muhtemel bir depremde bizim de basimiza gelecek olan budur.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Sıvacı Aşık'ın Amacı

İletigönderen Deli Haydar » Cum Oca 22, 2010 3:12

Konuyla ilgili odatv'de yayınlanan "Kırıkkanat'ın Romanı Gerçek mi Oluyor" haberinin altına "sıvacıağşık eyşioğlu" takma adıyla yorum gönderen 2007 Ankara birinci bölge milletvekili adayı Müslüm Çalı'nın keyifle okutturup derin derin düşündüren senaryosu oldukça ilginç...

Amarika Marmara denizindeki fay hattına sondajınan atom bombası yerleşdirip patlatarak ıstanbulun altındakı fay hatlarını harekete geçirerek böyük bi zelzeleye sebep olacak .ıstanbulda meydana gelen zelzeleden soğna çaresiz galan türk hökümetine amarıka insani yardım teklifinde bulunacak.yardıma gelen sivil amarıkan gemileri silah dolu ve personeli sivil elbiseli gomandolardan olduğu halda ıstanbulun möhüm yerlerinde mevzilenecek.bu durumun geç de olsa fargına varan türk hökümeti daha önceden amarıkaya yerleşdirmiş olduğu ,husisi yetişmiş gomandolarını harekete geçirerek misisipi barajını patlatarak (dünyanın en böyük yapma gölleri arasındadır) amarıkanın bi gaç şehrini çamır yığını altında bırakacak ve atom bombası tesiri yapacak.amarıkanın şehirlerimize atom bombası atma ihtimalına garşı mikrobik ve kimyevi silahlarınan garşılık verileceği bildirilecek.bunun üstüne amarıka Kürtlere böyük miktarda silah vererek doğuda isyan başladacak.türkiyede amarıkadakı gizli müttefikleri zenci ve kızıl derilileri ayaklandırarak çete savaşı başlatacak.iki düşmanın birbirini hırpalamasını uzakdan seyreden urusya amarıkaya paraynan satdığı alaskayı geri isteyerek bi gısmına asker çıkaracak .bu arada iran ani bi şekilde uzun menzilli füzeleriynen israilin nükleer tesislerini vuracak,lübnan şii hizbullahı harekete geçecek.israilin iranın denetimine geçmesini istemeyen arap devletleri israili ele geçirerek İsrail devleti tarihe garışacak.bu arada Yahudilerin gaçamayanları lut gölüne doldurularak imha edilecek..ırakda Kürtlere diş bileyen Araplar fırsatdan istifade Kürtlere saldıracak.tam bu sırada meksidakı zapatalar bi gaç eyaletde azatlıklarını ilan ederek sosyalist bi hökümet guracaklar.şartsız amarıkayı destekleyen İngiltere Avrupa birliğinden ihraç edilecek .her cepeden sıkışan amarıka türkiyedeki,ırakdakı ve afganistandakı askerlerini geri çekecek.türkiye doğuyu tekrar emiyete aldıkdan soğna ırakdakı Araplardan gaçan Kürtlerin türkiyeye geçmemeleri uçun ırak topraklarında toplama kampları guracak.bu kamlardakı Kürtler amarıkanın isteğiynen ,gızıl haç vasıtasıynan amarıkaya daşınacak.amarıkaya daşınan Kürtler zenci ve gızılderili devrimci gerillalara garşı savaşdırılacak.latin amarıkadakı sandinistalar,bolivyadakı aymaralar,Venezüella yerlileri amarıkadakı zenci ve gızılderili devrimcilere gatılacaklar.teksas eyaleti amarıkan birliğinden ayrılarak azatlığını ilan edecek.amarıkanın yıkılmasından dolayı yıkıntı altında galmak istemeyen Avrupa birliği bağzı eyaletlerin zenci ve gızılderili idaresine bırakmak şartıynan zayıf bi amarıka devleti hayatta bırakılacak.afganistandan Azerbaycan garabağına gelen mücahitler Ermenileri erivana gadar sürecekler böğlece türkiyeynen Azerbaycan arasında toprak bağlantısı gurulacak,ilham aliyev ve islam kerimov iktidardan düşecek.türkiyede gurulan Türkmen cephesi partisi ana muhalefet partisi olacak, türkiyede ve türk cumhuriyetlerindeki halk birleşik Türkistan devleti uçun nümayişler yapacak ve Türkeli birleşik devletleri ilan edilecek.bu durumdan ırahatsız olan ve doğu türkistanın elden çıkmasından gorkan çin hududa 5 milyon asker yığacak…ve tarihi böyük türk çin savaşı başlağacak…ilk anda galabalık çin ordusu karşısında dutunamayan türk ordusu sahte ricat yaparak çin ordusunu Türkistan bozkırlarına çekerek cepe gerisinden çevirerek çin ordusuynan ,çinin irtibatını kesmeye çalışacak.moğolistan şavaşa dahil olarak çin işgalındakı iç Moğolistan bölgesine asker çıkaracak.tibetliler ayaklanıp cepe gerisinden Türklere yardım edecek.bi gaç cepede savaşmak zorunda galan Çinliler sulh isdeyerek ağnaşma yapılacak,Çinliler doğu türkistanı boşaldacak, tarihi hudutları olan çin seddinin arkasına çekilecek,Tibet ve mançurya azat olacak,iç Moğolistan Moğollara bırakılacak..kırım ukraynadan,Tataristan ve Başkurdistan uruysa fedarasyonundan ayrılarak Türkeli birleşik devletlerine gatılacak……mesela yani…... (sıvacı müslüm çalı 2007 ank. 1. böl. bağ. m.vekili ad. )


Düzelme
Başta methettiğim sempatik sıvacı aşığın, Gazi Kemal Atatürk ve devrimleriyle ilgili aşağıdaki düşünceleriyle, kendisinin gerçek amacını ortaya çıkardığını düşünüyorum. Belki duvar ustalığı iyidir ama parasının sahtesinde olduğu gibi, Türk'ün içinde de Atatürk yoksa, özü de sözü de sahtedir, o Türk değildir benim gözümde. Hele ki bu dönemde...

cepeden cepeye sürüldün kökün kesilsin deyi ,olmadı nüfus pilanlaması adı altında soyunu gurutmaya uğraşdılar,olmadı dinini mezhebini bozmaya uğraşdılar,olmadı aç godularkı ekmek gazanmakdan başga bi şeyleri düşünmesinler deyi,olmadı dilini uydurukça,gavurca kelimeynen doldurdulakı 300 milyonluk türk halkı türkçeynen ağnaşamasın deyi,olmadı türkmen soyundan birinin baş olmasına mani oldular,bak önümüzde seçimler va, hangı partinin ireyisi türkmen? heçbiri.ey ucuz irey(oy) deposu,ey cepede ölmesi gereken bedava ırgatlar,kime irey verecen kime yamalık olacan,niye bi dene türkmen partisi yok?çerkeş çerkeşi ,arnavut arnavudu ,kürt kürdü,dönmeler(ermeni,cıfıt,urum)birbirini dutuyo.olan türkmenlerinen cınganlara oluyo.ula biz bu melmeketin şamar oğlanımıyız? bakın ulu önder deyi takdim edilen selanikli arnavut mustafa ne yapmış?

...ilk hedefde öteki türk devletleriynen (Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, azerbeycan) iktisadi ve askeri sahada teşkilatlar gurulmalıdır.tabii bu teşkilatlar Selanikli Arnavut mustafanın ve kürt ismetin bacasından(penceresinden)bakarak gurulması zordur.bir başga manide türk dil tekilatıdır.bu teşkilat yeni yeni ucube kelimeler uydurarak öteki türk boylarıynan bizi türkçeynen ağnaşamaz hale getmekdedir.benim ganaatımda bu teşkilatın esas gayesinin bu olduğudur.bi cemiyeti ayakda dutan direkler:din birliği,soy birliği,dil birliğidir.bu direklerden birini keserisen o bina çöker.böğün iflah olmamamızın sebepleride o direkleri tahrip etmemizdir.ötteki türk cumhuriyetleriynen dehal yazı(alfabe)birliğine geçmemiz ilazım.bu yazı Latin yazısı olmaz,biz Latin değeliz.osmanlıca yazısı veya Göktürk yazısı olabili...

...acaba soyu türkmen oln biri türkiyeye ireyisicumhur olabilimi? Gelmiş geçmiş ireyisicumhurların soyuna bi bakın: Mustafa kemal arnavut,inönü kürt,cevdet sunay urum,cemal gürsel kürt, fahri korutürk çerkeş,kenan evren arnavut,özal kürt(ana ve baba tarafından ermeni dönmesi olduğu iddialarıda var),demirel arnavut, a.necdet sezer çerkeş, abdullah gülün türkmen veya siirtli kürt olduğu iddiaları var.


Kendisinin sitesi budur.
Fotoğrafları da oldukça ilginç...

Bu adam kimdir, necidir, nedir? Ajan mıdır, sazan mıdır?
Proje ise kimin projesidir, amacı nedir? Gerçekten fake handler mıdır?
Bu ulusa bu kadar oyun, bu kadar zulüm ve tabii bu kadar paranoya reva mıdır?
En son Deli Haydar tarafından Cmt Oca 23, 2010 4:13 tarihinde düzenlendi, toplamda 7 kez düzenlendi.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen tambagimsiz » Cum Oca 22, 2010 7:27

Gozu donmus Les Kargalari.
VATAN SEVGISI ONA HIZMETLE OLCULUR
Kullanıcı küçük betizi
tambagimsiz
Üye
Üye
 
İletiler: 24
Kayıt: Çrş Nis 22, 2009 5:31

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Oca 22, 2010 12:27

ABD'nin Haiti'yi İşgaline Tepkiler

Venezuela devlet başkanı Hugo Chavez ABD askerlerinin Haiti Devlet Başkanlığı Sarayına girmesine tepki gösterdi. Chavez ABD'nin Haiti'ti kuşatmayı sürdürdüğünü söyledi. Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales Birleşmiş Milletleri Haiti'deki Amerikan varlığına karşı çıkmak üzere acil toplantıya çağırdı. Bolivya Devlet Başkan Yardımcısı Álvaro García Linera da ABD’nin Latin Amerika kıtasını kontrol edebilmek için deprem felaketinden faydalanmaya çalıştığını belirtti.

Latin ülkerinden, ABD'nin Haiti'ye asker yığmasına tepkiler gelmeye devam ediyor. ABD'yi Haiti'yi işgal etmekle suçlayan Venezuela devlet başkanı Hugo Chavez ABD askerlerinin Haiti Devlet Başkanlığı Sarayına girmesine sert tepki gösterdi. Chavez 'ABD cesetler ve halkın gözyaşları üzerinden Haiti'yi kuşatıyor. Havaalanından başladılar. Haiti'nin Devlet Başkanlığı yıkıntılarına girmek isterseniz, orada Amerikan donanma askerlerini bulabilirsiniz'' diye konuştu.

Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales Birleşmiş Milletleri Haiti'deki Amerikan varlığına karşı çıkmak üzere acil toplantıya çağırdı.

Morales ABD'nin deprem felaketini Haiti'yi işgal etmek için kullanmasının kabül edilemeyeceğini söyledi. Bolivya Devlet Başkan Yardımcısı Álvaro García Linera da Haiti’nin bir ABD üssüne dönüşmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi. Linera, ABD’nin Latin Amerika kıtasını daha fazla kontrolü altına almak için deprem felaketinden faydalanmaya çalıştığını belirtti. Bolivya Devlet Başkan Yardımcısı, bölge ülkelerini, ABD'nin Haiti işgali karşısında ortak hareket etmeye çağırdı.

Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega da Amerikan askerlerinin Haiti'deki varlığına sert tepki göstermişti.


Ulusal Kanal, 21 Ocak 2010





Güç Kaybeden ABD İnsanı Felaketten Yararlanmak İstiyor

Haiti'deki deprem faciasının ardından fırsat kollarcasına harekete geçen ABD Latin Amerika'daki ABD karşıtı oluşumları kuvvetlendirdi. Bolivarcı yönetimler ABD'nin Haiti işgali karşısında kenetlendiler. Gözler şimdi ALBA'da. Uluslararası areneda kan kaybeden ABD depremin yıktığı Haiti'den medet ummanın hesaplarını yapıyor. ABD'ninHaiti'deki sonu ise merak konusu.

ABD 12 Ocak'ta Haiti'de meydana gelen deprem faciasının ardından pusuya yatmışcasına bölgeye asker yığdı. Kısa sürede yardım bahanesiyle Haiti'yi fiilen işgal eden ABD böylelikle Latin Amerika'da bir üs daha kazanarak bölgenin kontrolünü ele geçirmek ve kıtada hızla güçlenen ABD karşıtı oluşumlara caydırıcı etki yapmak istiyor. Ancak ABD'nin Haiti'yi işgali Latin Amerika'daki ABD karşıtı oluşumları zayıflatmak bir yana daha da kuvvetlendireceğe benziyor. Bunun ilk sinyali bizzat Bolivarcı yönetimlerden geldi. Bölge ülkeleri ABD'nin Haiti işgali karşısında kenetlendiler. Bolivya Devlet Başkan Yardımcısı Álvaro García Linera bölge ülkelerine ortak hareket etme çağrısı yaptı. ABD'nin Haiti'yi işgali Latin Amerika'daki ulusalcı güçleri birleştirmesi beklenirken ALBA'nın işini de kolaylaştırmış olacak.

Anlaşılan o ki, uluslararası areneda gittikçe kan kaybeden, Afganistan'da büyük bir hezimetle karşı karşıya bulunan ABD, hiç değilse Haiti'de varlık gösterebilmek için bir insani felaketen yararlanmak istiyor. ABD'nin Haiti'deki sonu ne olur? Zaman bunu da gösterecek.


Ulusal Kanal, 22 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Başkomutan » Cum Oca 22, 2010 14:10

KIRIKKANAT’IN ROMANI
GERÇEK Mİ OLUYOR?

ABD’nin geçen hafta yaşanan deprem nedeniyle ağır bir yıkıma uğrayan Haiti’ye "İnsani yardım ve kargaşaya son verme" gerekçesiyle 10 binden fazla asker göndermesi, Haiti’nin ABD tarafından işgal edildiği iddialarına yol açtı.
Bu iddialar gazeteci yazar Mine Kırıkkanat’ın üç yıl önce yayınlanan “Bir Gün Gece” romanını da gündeme getirdi. Kırıkkanat romanında olası bir İstanbul depreminde olacakları kurguluyor ve Türkiye’nin nasıl işgale uğrayacağını anlatıyordu.
ABD’nin Haiti’ye asker göndermesi karşısında Fransız TV5 Monde devlet televizyonunun internet sitesi de Kırıkkanat’ın romanına geniş yer verdi.

Mine G. Kırıkkanat, Vatan gazetesindeki köşesinde çıkan “Bugün Haiti, yarın Türkiye” başlıklı yazısında bu gelişmeleri şöyle yorumladı:
Fransızca konuşan ülkelerin ortak devlet televizyonu TV5Monde internet sitesinde, Haiti depremi konulu bir “küresel blog” (*) açıldı. Dünyanın dört bir yanından gazetecilerin gerek Haiti, gerekse kendi ülkelerinde yaşanan depremlere değgin makalelerle katıldığı bu blog’da benim iki yazım dışında, romanım “Bir Gün Gece” nin kapağı ve özeti yayınlanıyor, üç gündür...

Romanın Fransızcasını (**) okuyan TV5Monde’un Yazı İşleri Müdürü, telefonda: “Sen bir kâhinsin!” dedi. “Haiti’ye çıkarma yapan ağır silahlı Çin ve Amerikan ordusunu görünce, İstanbul’da olacaklara dair öngörülerinin gerçeği yansıttığını anladım. Üstelik böyle düşünen bir ben değilim. Sınır Tanımayan Doktorlar’ın eski başkanı Rony Brauman ile yaptığımız röportajı oku. Sanki sen konuşuyorsun!”

Rony Brauman, dünyaca ünlü bir tropikal pataloji uzmanı. Haiti’ye ilk varan doktorlar arasında. Hemen röportaja baktım. Yardım furyasında adaya çıkarma yapan “yabancı ordular”ı şöyle yorumlamış Rony Brauman: “Büyük güçlerin art niyeti, kuşkusuz stratejik mevziler tutmak.” Örneğin Haiti’ye yardımın yanı sıra asker gönderen Çin, rakibi ABD’nin arka bahçesini eşeleyerek, süper güç olarak varlığını gösteriyor. Doğal felaketler, diplomatik ve stratejik oyunlara çanak tutar. Felakete uğrayan ülke ne kadar zayıf düşer ve zayıflarsa, yabancı güçler arasındaki rekabet de o kadar artar. İstisna yoktur, doğal felakete uğramış, dışarıya açık ve zayıf ülkelerin, kaderidir bu. Bugün Haiti’ye yardımla birlikte ağır silahlı askerler gönderen Çin, 1974’te uğradığı büyük deprem felaketinde sınırlarını bu yüzden kapadı, kimseden ne yardım aldı, ne de dışarıya bilgi sızdırdı. Kaç kişinin öldüğünü bile bilemedik o depremde, bir milyon kişiden söz edildi...

Doğal felaketin bir parçasıdır siyasal hegemonya oyunları. Yardıma koşan ülkenin STK gibi davranması beklenemez, bir devlet yardımının arkasında mutlaka o devletin çıkar hesapları vardır.”
***

Bu röportajdan bir gün sonra ABD’nin şimdiki başkanı Obama, yanına eski başkanlar Bush ve Clinton’ı da alıp hamasi bir “Haiti’ye yardım” söylevi çektikten sonra, depremin altında kalan talihsiz adaya 7 bin 500 asker gönderdi, sevgili okurlar. ABD, kendisinden önce deprem bölgesine varan ağır silahlı askerleriyle Çin Halk Cumhuriyeti’nin verdiği “mesajı” almıştı. Venezuela Başkanı Chavez, ABD’nin Haiti’yi işgal ettiğini söylerken haklı. Zaten başta Fransa, AB ülkeleri de protesto ediyor, ama ABD, arka bahçesi Haiti’yi Çin’e yediremez elbet. Önümüzdeki günlerde küçük adadaki Amerikan askeri sayısının 10 bine çıkması bekleniyor.

“Ben söylemiştim!” demekten nefret ederim, fakat bu kez, Haiti’de olup bitenler ve bundan sonra olacaklar İstanbul depreminden sonra Türkiye’nin başına geleceklerin, bire bir doğrulaması. Dolayısıyla kendimi tutamayacağım: Ben bunların hepsini nedenleri ve sonuçlarıyla yazdım, sevgili okurlar!

Haiti’nin zavallı tarihçesini, ABD’nin etki alanında tarımının, ekonomisinin, devletinin nasıl bitirildiğini, ABD eliyle kurulan işbirlikçi iktidarların soygun, yolsuzluk düzeni ve bu düzenin yarattığı çeteleşmeyi bilseniz, Türkiye’nin son yıllarda hızlanan “değişim” ivmesiyle varacağı konumun, minyatür bir repliği olduğunu anlarsınız.
***
Haiti, 9 milyon nüfusuyla İstanbul’dan bile küçük bir ülke. Ne var ki, daha dün Vatan Gazetesi’nde Alman bilimcilerin, “zararı inanılmaz boyutlarda 3 deprem olacak,” dedikleri koca İstanbul, kıyaslanmaz zenginliğine rağmen, Haiti’den daha sağlam çıkmayacak, deprem sırasında aynı yıkım, sonrasında aynı sahneler, aynı talan ve yağma, daha büyük çapta yaşanacak.

Ve bugün Haiti devleti nasıl çöktüyse, nasıl rakip yabancı devletlerin bir nüfuz savaşı alanına dönüştüyse, Türkiye de bir Marmara depreminin altında kalacak, belki de bağımsızlığını yitirecek.

Dünyanın her yanından, gazeteci arkadaşlarımdan mesaj yağıyor, üç gündür. Yabancılar, benim Bir Gün Gece romanıyla ne söylemeye, Türkiye’yi tehlikeye karşı uyarmaya çalıştığımı anladı.

Ya uyarının muhatabı ve önlem almazsa yıkılacak olan devletin yetkilileri, onlar anladı mı?

(*) Le Blog Planétaire/TV5Monde, Haiti
(**) La Malédiction de Constantin/ Éd. Métailié, 2006

odatv.com

Not:Gölcük depremi sonrası Amerika'nın ve İsrail'in Türkiye'ye daha fazla ilgi duyması aklıma geldi şimdi.Sonra Çin'de yaşananlar.
O sıralar Amerika'nın HAARP teknolojisi konuşuluyordu onları hatırladım.
Diyelim ki bunlar komplo.
Haiti'de deprem olmuş adam 10 bin asker çıkarıyor!..
İlginç çok ilginç.

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Oca 22, 2010 22:30

Haiti, Bilim, Kader ve Obama

Karaipler’in yoksul ülkesi Haiti’yi bir hafta önce vuran depremden geriye kalan görüntüler, insanın yüreğini parçalıyor.

Bir tarafta insan cesetleri, toplu mezarlar; diğer tarafta imdat çığlıkları...

Başkent Port-au-Prince’den dünyaya büyük bir acı, elem, keder, öfke yükseliyor. Aradan bir hafta geçtiği halde ölü sayısının 100 bin mi, 140 bin mi, 200 bin mi olduğu belirlenebilmiş değil.

Nasıl belirlensin ki?..

Bu büyük insanlık dramında, ölüleri saymak o kadar kolay mı?..

İnsan, çoğu zaman böylesine büyük doğa olayları karşısında kime öfkeleneceğini, kızacağını karıştırabiliyor.

Deprem ve diğer doğal afetlerin yarattığı felaketin“Allah’ın bir kudreti” olduğuna inananlar, “Haitililerin suçu neydi?” diye Tanrı’ya yakarabilirler; neden bu kadar çocuğun, kadının, erkeğin başına çatıların çökertildiğini sorabilirler.

Hatta, bu kadar ölümü “Demek ki Haitililerin kaderinde bu da varmış” diye açıklayabilirler.

Evet; 7.0 şiddetindeki deprem az değil. Ama günümüzde bilim tekniğin ulaştığı düzey, hem depremlerin önceden fark edilmesini daha kolay hale getirmiş, hem de depreme karşı dayanıklı konutlar yapılmasına olanak tanımıştır.

Bu yüzden, 7.0 şiddetindeki depremden, tahminlere göre 200 bin kişinin ölmesi normal değildir.

Çünkü dünyada bugüne kadar bundan daha şiddetli depremler olmuş ve çok daha az insan hayatını kaybetmiş.

Örneğin; neredeyse 100 yıl önce, 1906’da ABD’nin San Francisco kentinde 8.3 şiddetinde bir deprem meydana gelmiş, sadece 452 kişi hayatını kaybetmiş. Aynı yıl Şili’de yaşanan 8.6 şiddetindeki deprem ise 20 bin kişinin hayatına mal olmuş.

16 Aralık 1920’de Çin’in Kansu kentindeki depremde (8.6) 100 bin, 22 Mayıs 1927’de Xining’deki depremde (8.3) ise 200 bin kişi ölmüş. 22 Temmuz 1976’daki 8.2’lik depremde ise resmi verilere göre 242 bin kişi hayatını kaybetmiş.

Şiddeti Haiti’dekinden yüksek, ölü sayısı ise daha az olan nice depremler yaşanmış, ölü sayısı hiç bu kadar yüksek olmamış.

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin şiddeti 7.6 idi ve resmi rakamlara göre 15 bin kişi ölmüştü.

Bunlar depremin şiddetinden çok, depremin meydana geldiği ülke ya da coğrafyada halkın içinde yaşadığı koşulların, konutların asıl olarak ölü sayısını belirlediğini gösteriyor.

Depremin vurduğu Haiti de işsizliğin, yoksulluğun, açlığın kol gezdiği, tenekeden evlerin çok olduğu fakir bir ülke.

Halkının dörtte üçü günde 2 dolardan az parayla geçinmek zorunda. Başkent Port-au Prince’de 300 bin kişi hiçbir şeye sahip olmadan yaşıyor. Tablo bu olunca, benzerleriyle kıyaslandığında şiddeti daha küçük olmasına rağmen etkisi büyük depremin neden bu kadar can aldığı daha iyi anlaşılıyor.

Bu acı tablo karşında dünyanın pek çok ülkesinde yüreği sızlayan insanlar, Haitilerin yaralarını sarmak için yardım kampanyalarına katıldı, katılmaya devam ediyor.

Ama, yıllardır bu ülkeyi tam anlamıyla “arka bahçe”ye çeviren ABD, depremi fırsat bilerek, “insani yardım” ve “güvenlik” adına askeri çıkarma yaptı. Yardımlar, giriş-çıkışlar, ABD’nin denetimine geçti. Bir nevi yönetimi devralma...

Aslına bakarsanız; Haitililerin bugün yaşadığı büyük insanlık dramının kaynağında yatan fakirlik, açlık, yoksulluk, yaşanılabilir güvenli konuksuzluğun arkasında ABD’nin yıllardır bu ülkeye reva gördüğü politikalardan kaynaklanıyor.

Ama buna rağmen ABD emperyalizmi, şu sıra her zaman yaptığı gibi “kriz ortamlarını” fırsata çevirmenin politikasını yapıyor.

Acı, elem, keder, yoksulluk, yaraları sarmak onlar için önemli değil. Önemli olan daha fazla “arka bahçe”, işgal ve yağma.

Bu siyaset, başkanından bağımsız olarak hep sürdü, sürmeye de devam ediyor.

Dün Barack Obama’nın göreve başlamasının birinci yıl dönümüydü. Bir haftadır Obama’nın Haiti konusunda izlediği politikanın kendisi bile, bir yıl önce dünya çapında yaratılan iyimserlik havasının ne kadar da boş ve anlamsız olduğunu bir kez daha göstermiş bulunuyor.

Yoksul Haiti’den yükselen çığlık, aynı zamanda yoksulluk ve sefalet nedeniyle bir şey yapamamanın isyanıdır.

Kaynak: Yücel Özdemir - Evrensel


Açık İstihbarat, 22 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen antalyalim » Cmt Oca 23, 2010 0:01

Türkiye'de olan depremlerden sonra Amerika bize de yardim göndermisti (bütün müslüman alemi sagliklarina duacidir) Burnu sikilan bir Baskan.

Ama Türkiye'ye cökmemelerinin tek sebebi onlar zaten icimizdelerdi.
Les kargasi coniler.
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Comte » Pzr Oca 24, 2010 16:43

En az asker kadar, incil de gönderiliyor, scientology örgütü onlarca misyoner gönderdi...
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Comte
Dilmaç
Dilmaç
 
İletiler: 195
Kayıt: Prş Ara 10, 2009 17:21

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen sessiz sedasız » Pzr Oca 24, 2010 18:24

Haiti depremi ABD bombası mı?

Chavez, Haiti'deki depreme ABD'nin silah denemesinin neden olduğunu söyledi.
Chavez, Haiti'de meydana gelen depreme ABD'nin gerçekleştirdiği bir silah denemesinin neden olduğunu söyledi.

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, bir kez daha çok tartışılacak bir iddia ile gündemde. Daha önce ABD'nin Haiti'yi işgal ettiğini söyleyen Chavez, bu defa da depreme, Haiti sahili yakınlarında ABD ordusu tarafından yapılan bir silah denemesinin neden olduğunu savundu. İspanyol ABC televizyonunda yer alan açıklamasında Chavez, ABD deniz kuvvetlerinin Haiti sahillerinde güçlü bir depremi tetikleyebilecek yeni bir silah denediğini belirtti.

Venezuela lideri, bu denemenin sadece bir tatbikat olduğunu, asıl hedefin ise İran olduğunu da iddia ediyor.

Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Başkomutan » Sal Oca 26, 2010 3:37

Chavez'in Haiti iddiasına destek

Hugo Chavez'in dile getirdiği iddia, Rusya Kuzey filoları tarafından hazırlanan bir raporla desteklendi.

Resim

Rapora göre, Haiti'deki depreme, ABD donanmasının İran'a karşı kullanılmak üzere geliştirdiği bir nükleer silah testi neden oldu.

Raporu gündeme getiren Venezuela'nın Vive TV internet sitesi, ABD donanmasının 'deprem silahı' olarak nitelenen bir silahı İran'a karşı kullanılmak üzere Karayipler'de test ettiğini, ancak bir şeylerin 'korkunç şekilde yanlış gittiğini" ve "bir felakete yol açtığını" kaydetti.

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez de geçtiğimiz günlerde benzer bir iddiayı gündeme getirmiş ama kimse dikkate almamıştı.

Rusya Kuzey Filosu komutanlığı raporu resmi kaynaklar tarafından teyit edilmemesine rağmen, ABD ve Rusya medyası, iddialara geniş yer veriyor.

Russia Today, Moskova'nın da benzer silahlara sahip olduğunu ve bu silahları kullanıldığını savundu ve 2002 yılında, bir Gürcü parti liderinin, Moskova'yı Gürcistan'daki depremi tetiklemekle suçladığı hatırlatıldı.

Vive TV, ABD'nin Pasifik Okyanusu'nda yaptığı benzer bir silah testinin, Kaliforniya'da bu ay başında meydana gelen 6,5 büyüklüğünde bir başka depremin nedeni olduğunu da öne sürdü.

Venezuella haber sitesi, raporun, ABD ordusunun test sonuçları ve neden olabileceği hasar konusunda "herşeyi bildiğini" kaydettiğini de ifade etti. Hatta, ABD askerinin adadaki kurtarma çabaları için yapılabilecekler üzerine hazırlık yaptığı da iddia edildi.

Testlerin, ABD'nin 'High Frequency Active Auroral Research Program (HAARP), adı verilen, ve birçok doğal afetle ilişkisi olduğu öne sürülen silah araştırmaları programı kapsamında yapıldığı belirtiliyor.

"TESLA ve HAARP"

İddialar 1970'de ABD'nin 'Tesla Elektromanyetik Cihazı' kullanmaya başladığını açıklamasından bu yana farklı doğal afetler için gündeme gelmişti.
Rusya, Afganistan'da Mart 2002'deki 7.2lik yıkıcı depremi tetiklemek için bu cihazı kullandığı gerekçesiyle ABD ordusunu suçlamıştı.

1990'ların ortalarında Rusya Devlet Duması HAARP hakkında 90 milletvekili tarafından imzalanan bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, ABD'nin "yüksek frekanslı radyo dalgaları ile dünya coğrafyasını etkileyebilecek yeni bir silah meydana getirme peşinde" olduğu ifade edildi.

1997 yılında, ABD Savunma Bakanı William Cohen de bu faaliyetler hakkındaki endişelerini dile getirdi, "elektromanyetik dalgaların kullanımı yoluyla iklimlerin değişebileceği, depremlerin ve yanardağ patlamalarının tetiklenebileceği" uyarısında bulundu.

ABD hükümeti ise, HAARP'ın sadece bir 'iletişim ve gözetleme teknolojisi' geliştirme programı olduğunda ısrar ediyır.

17 Ağustos 1999'daki Gölcük depreminden sonra da gündeme gelen "Tesla Makinesi", ABD tarafından ünlü mucit Nikolas Tesla'nın 1900'lerde yaptığı bir makineden yola çıkılarak geliştirildi. Tesla'nın, "elektro manyetik dalgalarla" yeraltındaki enerjiyi boşalttığı iddia ediliyor. (Dünyabülteni)

internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen kemalist58 » Sal Oca 26, 2010 18:06

sessiz sedasız yazdı:Haiti depremi ABD bombası mı?

Chavez, Haiti'deki depreme ABD'nin silah denemesinin neden olduğunu söyledi.
Chavez, Haiti'de meydana gelen depreme ABD'nin gerçekleştirdiği bir silah denemesinin neden olduğunu söyledi.

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, bir kez daha çok tartışılacak bir iddia ile gündemde. Daha önce ABD'nin Haiti'yi işgal ettiğini söyleyen Chavez, bu defa da depreme, Haiti sahili yakınlarında ABD ordusu tarafından yapılan bir silah denemesinin neden olduğunu savundu. İspanyol ABC televizyonunda yer alan açıklamasında Chavez, ABD deniz kuvvetlerinin Haiti sahillerinde güçlü bir depremi tetikleyebilecek yeni bir silah denediğini belirtti.

Venezuela lideri, bu denemenin sadece bir tatbikat olduğunu, asıl hedefin ise İran olduğunu da iddia ediyor.

Kaynak



Evet Bana da sanki kasıt varmış gibi geldi.
TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ
AHMET TURAN ÖZTÜRK/
Kullanıcı küçük betizi
kemalist58
Üye
Üye
 
İletiler: 37
Kayıt: Sal Kas 24, 2009 8:51
Konum: sivas

Re: ABD, Haiti'yi fiilen işgâl etti!

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Oca 28, 2010 12:16

Kapitalizmin Haiti'yle bitmeyen hesabı

Sömürgeci zihniyetin tarihi, beyaz adamla batıdan başladı ve onunla dünyaya yayıldı.
Kapitalizmin sömürgecilik tarihi, beyaz adamın dünyayı işgal tarihiydi.

Yerkürenin kaynaklarını, insan topluluklarının emeklerini ve birikimlerini yutarak palazlanan sömürücü sisteme ilk başkaldırı ise Haiti'den gelecekti...
Kapitalist sömürgeciliğin 'şeytanı' olmaya kararlı Haitili köle siyahlar, beyaz adamı ve onun kurduğu 'yamyam kölelik düzenini' yere yıktılar.
Kapitalizmin bilincinde, Haitililer 'kara büyücülerdi' artık.
Dünyanın köle deposu Haiti adasından kafasını uzatan Karayip kaplanları, ilk köle isyanını 1791'de gerçekleştirdiler.

Kanlarını ve canlarını şeker plantasyonlarında sermaye birikimine çeviren Fransız sömürgecilere 'özgürlüğün' ne olduğunu gösterdiler.
Fransız devriminin 'eşitlik, kardeşlik ve özgürlük' mottosunun gerçek sahipleri Haitili kölelerdi...
ABD'den sonra kıtanın ilk bağımsızlığını ilan eden siyahların ülkesi Haiti, oldu Karayipler'e ve Amerika'ya sıçrayan köle ayaklanmalarının vatanı olarak dünyada da 'köleliğin kaldırılmasını' sağladı.
Bedava emeğini kaybederek kapitalist birikimi zayıflayan beyaz adam ise Haiti'yi lanetleyerek tarih boyunca intikam alacaktı.
Haiti tam 125 yıl boyunca Fransa'ya tonlarca altın ödemekle cezalandırıldı, ama kapitalizmin Haiti'ye olan hıncı dinmedi.

ABD hegemonik militer elini 1904'lerden beri Haiti'nin üzerinden çekmedi, ülkeyi darbeler üssü haline getirerek akabinde bütün soğuk savaş dönemini işbirlikçi faşist diktalarla idare etti.
Papa- Doc ve Baby-Doc Duvalier'in zalim kukla yönetimleri özgürlükçü halk hareketlerini sindirdi.
Böylece Haiti sömürgecilik tarihinin tüm formlarının beslendiği plantasyona çevrilecekti.
30 küsur darbe, kanlı katliamlarla Haiti'deki kapitalizmin ayak izi derinleşti.
1990'ların Neo-liberalizminin Haiti'deki hedefi, 'Yoksulların Papazı', namı diğer başkan Aristide olacaktı.

IMF ve DB'nın Haiti taarruzuna razı gelmeyen Aristide önce derdest edilip haddi bildirilince, küresel vampirler Haiti'ye yerleşebildi.
IMF, DB, tarım ülkesi Haiti'yi tarım endüstrisiyle işgal edip halkı topraksızlaştırarak şehirlere tehcirini gerçekleştirdi.

Neo-liberal ekonominin pençelerini geçirdiği ülke yalnızca 'yoksulluk ve açlık' üretimine katıldı.
Tarım ülkesiyken gıda ithalatına yani açlığa zorlanan az gelişmiş Asya ve Afrika ülkeleri listesinin en altlarına Haiti yerleşti.
Ülke zenginliğinin %85'inin nüfusun %5'inin sahip olduğu dünyanın en yoksul ülkesi.
Deprem felaketiyle yıkılan Haiti görüntülerinde sadece felaket sonrasını değil 21. yüzyılın yoksulluğunun ve açlığının yakın resmini de görüyoruz..

Yok edilmiş devlet ve kamu kurumları, özelleştirilmiş tarım, varoşlara tıkıştırılmış halk ve simsarların tükettiği ülke zenginliğinin ardından gelen depremle ellerinde palalarla dolaşan Haitililer gıda için birbirlerini kırıyorlar.Bir ülkenin çürütülmesine yaşam mekanları, kurumları kadar toplumu da dahil...

İnsanlık yakın geleceğini ve içinde olduğu 'insanlık krizini' Haiti'den seyredebilir. Biliyoruz ki yoksulluk ve ölümün adresi şimdilik Haiti!
Halbuki Haiti'nin biraz ilerisindeki Küba'da tek bir aç çocuk bile yok.

Neoliberalizmin bereketli vasatı olan kriz, doğal felaket ve kaos hazır Haiti'de.
El değiştirecek kaynaklar ve mülkiyetler için bulunmaz fırsat ve beyaz adam tüm lojistiğiyle şimdi de yardım bahanesiyle istila ediyor.
Kapitalizm, kendi 'şeytanını' görüp ödünün patladığı Haiti'ye bitiremediği hesabı için yine geri dönüyor.


Nihal KEMALOĞLU, 28 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Sonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x