EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

Genel & Güncel Konular

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Eyl 07, 2011 15:52

Bulgar vakıfları da harekete geçti

Bulgar Vakfı Şişli’deki milyarlık araziyi istiyor...

Azınlık vakıflarına, 1936 beyannamesinde bildirdikleri arazileri geri alma yolunu açan kararname Bulgar vakıflarını da harekete geçirdi. Vakıflar, İstanbul’un göbeğinde E-5‘e komşu milyarlık mülklerini geri istiyor.


Türkiye’nin en büyük sorunlarından olan ‘azınlık vakıflarına ait taşınmazların iadesi’yle ilgili 28 Ağustos 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK), bir çok azınlık vakfını harekete geçirdi. Bu vakıflar içinde Bulgaristan Ortodoks Eksahlığı Vakfı da yer alıyor. Vakıf, İstanbul, Şişli’de bulunan ve E-5’e komşu olan binlerce metrekarelik arazinin tapusunu almak için başvuru kararı aldı. Eğer Vakıflar Genel Müdürlüğü başvuruyu kabul ederse; içinde Şişli Endüstri Meslek Lisesi, Şişli Anadolu Teknik Lisesi, Bahçeşehir Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu, Türkiye Gazetesi Hastanesi gibi bir çok binanın bulunduğu, Abide-i Hürriyet Caddesi, E-5, Çağlayan Meydanı ve Darülaceze Caddesi arasında kalan arazinin tapusunu vakıf adına işleyecek.

İhtilaflı araziler

Bulgaristan Ortodoks Eksahlığı Vakfı yetkilileri, Ağustos ayı sonunda çıkartılan KHK’dan sonra başvurularla ilgili yönetmeliği beklediklerini ve ardından hemen müracaat edeceklerini açıkladı. Yapılan açıklamada vakfın hukuk kurulunun konu üzerinde detaylı çalışma yaptığı, söz konusu arazinin 1936 beyannemesinde yer aldığı ve bütün ada ile ilgili başvuru yapılacağına dikkat çekildi. Ancak son sözün ise Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olduğu da yine aynı açıklamada yer aldı. Vakıf tarafından bu açıklama yapılmasına karşın araziler sorunsuz ve hemen tapu işlemine geçilecek durumda değil. Bu sorunlu arazilerin başında ise Türkiye Hastanesi’nin yer aldığı arazi geliyor.

Tartışmalı arazi

Türkiye Hastanesi’nin bulunduğu arazi daha önce Bulgar Hastanesi olarak hizmet veriyordu. Bina 1894 yılında, Ragıp Paşa tarafından yaptırıldı. Hastane Sultan II. Beyazıt Han’ın vakıf arazisi üzerine inşa edildikten sonra Sultan II. Abdülhamit tarafından Bulgar tebaya verildi. 1936 beyannamesinde ise arsa Evlogi Georgiev Vakfı adına işlendi. Ancak 1980’li yıllara gelindiğinde vakıfta yönetim sorunu yaşandı. 1993-2007 yılları arasında Bulgaristan Ortodoks Eksahlığı Vakfı’nda yönetim kurulu üyelisi olan Bojidar Cipof bu sorunu şöyle özetledi: “Bulgar Hastanesi binasının esas sahibi “Evlogi Georgiev Vakfı” idi ve uzun yıllar mevzuata aykırı bir biçimde ve mütevelli heyetsiz olarak çalıştı. Hastaneyi elde tutan ve nemalanan birkaç Bulgar Cemaati mensubu ile Bulgar Başkonsolosluğu ’nun elemanlarınca yönetildi. Mütevelli heyeti oluşturulması hakkında defalarca uyarılmalarına rağmen aynı şekilde devam edildiği için 5 Temmuz 1988’de tutulan bir tutanakla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından el konuldu ve mazbutaya alındı. Belgelere göre bu arsa “Evlogi Georgiev Vakfı”na ait. Bu vakfın ise yönetimi yok. Dolayısıyla burada Bulgaristan Ortodoks Eksahlığı Vakfı’na bir söz düşüp düşmeyeceği belli değil.”


VATAN, 6 Eylül 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Eki 05, 2011 1:09

Azınlıklar için Sevr tarifesi!

Çıkardığı yasayla azınlık vakıflarının önünü açan AKP, mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesini de ortadan kaldırdı. İşgal döneminde Türk mallarını ele geçiren Rumlar ve Ermeniler, şimdi o malları kendilerininmiş gibi geri alacak. Lozan’ın fiilen delinmesine de öfke yağıyor.

AKP iktidarından azınlık vakıflarına Sevr tarifesi!

AKP’nin yaptığı yasa değişikliğiyle Lozan fiilen delindi, Sevr döneminde Türk mallarına el koyan azınlıklar, şimdi o malları kendilerininmiş gibi geri alabilecek.

Haber: Salim Yavaşoğlu
AKP iktidarı, Vakıflar Yasası’nda değişiklik yaparak azınlık cemaat ve vakıflarına Türkiye’de her türlü faaliyetin önünü açtı. Bununla da kalmayıp, Büyükada’da üzerinde virane haldeki ahşap binanın bulunduğu arazi başta olmak üzere kıymetli arazileri cemaat ve vakıflarına iade etti. Son olarak da 8 Haziran 2011 Tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak, yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile havra, kilise, sinagog, cemaat ve azınlık vakıflarının 1936 Beyannamesi’nde kayıtlı olup kamu kurumları adına tescilli bütün malların iadesini kararlaştırdı. Oysa, 1936 Beyannamesi cemaat ve vakıfların kullandıkları gayrimenkullerin, onların adına tescil edilmesi için çıkartıldı. “Neyiniz varsa beyan edin tapu sicillerine işleyelim” denildi. Ancak, bu KHK’dan bazı gayrimenkullerin cemaatler adına tescil edilmeyip, el konulup, kamu kuruluşları adına tescil edildiği anlaşılıyor. Bunun nedeni ise cemaatlerin bu malları usulüne uygun edindiklerini beyan edemedikleri olduğu anlaşıldı. 1936 Beyannamesi’nin dayanağı ise 5 Haziran 1935 Tarihli 2762 sayılı Vakıflar Yasası.

Beyan edemediler

2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 44. maddesine göre azınlık vakfıları, beyan ettikleri malları 1935 tarihinden geriye yönelik 15 yıl kullandıklarını ispatlamaları gerekiyordu. Yani 5 Haziran 1920’den önce. Ama cemaat vakıfları bahse konu bu malların bu tarihten önce kendileri tarafından kullanıldıklarını açıklayamadığı gibi kişiler üstüne tescil etmek gibi hileli yolları denediler. Başarılı olamayınca bu mallar yasa gereği kamu adına tescil edildi. 5 Haziran 1920 tarihi tesadüfen belirlenmedi. İstanbul, İngilizler tarafından 16 Mart 1920’de işgal edildi. Sevr Antlaşması ise 10 Ağustos 1920’de imzalandı. Dolayısıyla 1935 yılının Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, Sevr Antlaşması koşullarında cemaatler tarafından elde edilen gayrimenkulleri tescil etmek istemedi. Çünkü, işgal koşullarında azınlıklar, özellikle İstanbul’da birçok gayrimenkulü usulsüz olarak elde etti. Bunların arasında Mondros Mütarekesi sonrasında İngilizlerden aldıkları bugünkü Heybeliada Deniz Lisesi de vardı.
Emekli Tapu Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, 5 Haziran 1935 Tarihli 2762 sayılı Vakıflar Yasası’nın, Atatürk’ün Müslüman ve Hıristiyan şer-i hükümleri taşıyan vakıfları tasfiye etmeyi amaçlayarak çıkarttığı bir ’Tasfiye Kanunu’olduğunu belirterek şöyle dedi: “Ülkeyi çağdaş değerlerle donatarak, ’Muasır medeniyetler seviyesine çıkararak’sorunu çözmek amaçlanmıştı. Cumhuriyet hukuku, ’yurttaşlık’esasına göre oturtulmuş ve yurttaşlar arasında din ve ırk ayrımı yapmayı kesinlikle reddetmek üzerine kurulmuştu. Hukuksal kurum ve yapılar, bu ilkelere göre düzenlenmiş, belli bir ırk, cemaat mensuplarını esas alan, din ve etnik ayrımcılık güden dernek, vakıf, parti gibi örgütlenmelere izin verilmemişti. Eski hukuk sistemine göre olanlar tasfiye edilerek çağdaş hukuk düzenine uymaları yoluna gidilmişti.”

Amaçları dışında

Özkaya, 2762 sayılı yasanın en önemli maddesi ise; vakıfların amaçları dışında uğraş alanlarına girmemeleri, bu durumda çalışmalar yapanların tasfiye edilmesi olduğunu kaydderek şöyle devam etti: “Bu nedenle 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 44. maddesiyle amaçları dışına çıkanların ayıklanması ana ilke olarak kabul ediliyordu. Bu maddeye göre: Bu kanunun neşri tarihinden en az 15 yıl öncesinden vakıf olarak tasarruf edildikleri, vergi kayıtları icar kontratları ve şahısların gayrimenkul tasarruflarına dair olan 1912 tarihli kanunun neşrinden sonra tapuya verilmiş defterler ve buna benzer vesikalarla anlaşılacak olan yerler o suretle vakıf kütüğüne kayıt olunurlar. Bu kayıt vakıflar idaresinin istemesi üzerine tapuca o gayrimenkullerin kayıtlarına işaret ve keyfiyet münasip vasıtalarla ilan olunur. İlan tarihinden itibaren iki yıl içinde dava yolu ile mazeretsiz olarak itiraz edilmediği takdirde o malların vakıf olarak kati tescilleri yapılır ve tapuları verilir.”

Bütün gayrimenkulleri geri aldılar

Tapu Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, 1935 yılından geriye doğru gidildiğinde 1920’li yılların başlangıç olarak ele alınmakta ve bu tarihten 1935 yılına kadar kesintisiz vakıf mallarının aralıksız ve ara vermeksizin kullanılması koşulu aranmakta olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “1936 Beyannamesi bu nedenle önemliydi. Azınlık vakıfları bu koşulu yerine getirebilecek durumda değillerdi. Zira onlar, 30 Eylül 1918 günü Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından 13 gün sonra 13 Ekim’de başta İngiliz Donanması olmak üzere Fransız, İtalyan ve Yunanistan gemilerinin Dolmabahçe açıklarına demirlemesi, 16 Nisan 1920 günü İstanbul’un işgal edilmesi ve 10 Ağustos 1920 günü imzalanan Sevr Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi, yabancı azınlıkları büyük bir şımarıklığa sevk etti. Ellerinden giden Kilise, Manastır, Sinagog mezarlık gibi gayrimenkulleri işgal ederek geri aldılar. Bu tarihten sonra bu alanlar, dini kurumlar olmaktan çıkıp Rumların Megalo İdea’larının hayata geçirilmesi ve Yunan işgalinin başarıya ulaşması amacıyla örgütlenmelerin merkezi oldu. Bütün bu durumlar gayet açık olduğu için Atatürk, 2762 sayılı Yasa’da 44. madde koşulunu vazgeçilmez olarak ele aldı. Bu nedenle 1936 Beyannamesi’nde bu koşulu yerine getirememişler ve söz konusu gayrimenkuller ve mezarlıklar Maliye Hazinesi adına tapu siciline tescil edilerek devlete geçmiştir.

Daha önce defalarca uyarmıştık

Azınlık mallarının iadesiyle ilgili olarak YENİÇAĞ, defalarca uyarıda bulunmuştu. Araştırmacı Yazar Aytunç Altındal, “AKP iktidarının azınlık malları kararnamesi ile Rumlar, Şükrü Saraçoğlu Stadı’nı bile talep edebilir” demişti. Altındal, Başbakan Erdoğan’ın azınlık mallarını iade etmesinden en büyük zararı Fenerbahçe’nin göreceğini iddia etmişti Azınlıklara iade edilecek arazilarin en önemli bölümünün Rumlara ait olduğuna dikkat çeken Altındal, “Buralara yapılacak olan inşaatlar, buralardan gelecek paralar hatta Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nın yeri bile tartışma konusudur. Fenerbahçe’nin stadı Papazın Çayırı diye bilinen yerdi. Orasının bile iadesi gündeme gelebilecek” diye konuşmuştu. Daha önce de bu konuda uyarılarda bulunan Altındal, Fener Kilisesi’ne devredilen Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’ni ’Truva Atı’na benzeterek, bazı önemli taşınmazların, kötü niyetli çevrelerin eline geçebileceğini söylemişti. Altındal, kararnameyle Rumların, İstanbul’da Kurtuluş, Feriköy ve Boğaziçi’nde hiç ilgileri olmayan çok değerli taşınmazları da isteyebileceklerini ifade etmişti.


YENİÇAĞ, 4 Ekim 2011





Arınç’ın “Gasp” demesi Halaçoğlu’nu kızdırdı!..

Karşıtlık prensibi ortadan kaldırıldı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Antakya Medeniyetler Korosu’nun düzenlediği konser sonrasında söylediği “Gasp ettiğimiz gayrimenkullerini cemaat vakıflarına aynen iade ediyoruz. Bu Türkiye’nin yüz akıdır” sözlerine tepki gecikmedi. MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, gasp kelimesinin çok ağır bir kelime olduğunu belirterek, karşıtlık prensibini hatırlattı. Halaçoğlu, 1936 yılında devletin gayrimüslimlerden kendilerine ait vakıf malları ile ilgili beyanname istediğini söyleyerek, beyan edilen malların belirlenerek verildiğini ifade etti. Daha sonraki dönemlerde, “Bizim başka vakıf mallarımız da vardır” gibi iddia ile ortaya çıktıklarını belirten Halaçoğlu, şunları söyledi:

Mahkemeye başvurdular

“1976’da benzer bir durum oldu. Birtakım kişilerin bağışları v.s. gibi konular da bu vakıf malları içerisine dahil edildi. Halbuki hem uluslar arası antlaşmada hem de Lozan Antlaşması çerçevesinde vakıf mallarının verilmesi zaten yer alıyordu ama bağışların vakıflara verilmesi meselesi bu anlaşmalar çerçevesinde olmadı. Bunun dışında mesela Fener Patrikhanesi’nin Zeytinburnu bölgesinde başka kişilere ait olan arazilerin ve vakıfların kendilerine ait olduğunu iddia ettiler ve bununla ilgili de mahkemeye başvurdular ve kazandılar.” Halaçoğlu, Türkiye’nin bu davranışına karşılık Yunanistan’da, Kıbrıs’ta, Bulgaristan’da ve diğer ülkelerdeki İslami vakıf mallarının hiçbir zaman Türklere verilmediğine dikkat çekti.


YENİÇAĞ, 4 Ekim 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Mar 27, 2012 23:06

Erdoğan'dan Obama'ya Ruhban Okulu sözü!

Erdoğan, Seul’de görüştüğü Obama’ya Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılacağını söyledi. ABD Başkanı, “Bu kararı duymaktan mutluyum” dedi.

ABD Başkanı Barack Obama’nın önceki gün Nükleer Güvenlik Zirvesi için gittiği Güney Kore’nin başkenti Seul’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşme sonrasında yaptığı “Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılacağı kararını duymaktan mutluyum” açıklaması büyük ses getirdi. Bu sözler Yunan basınında geniş yer bulurken, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da konuyla ilgili sorular üzerine, “Bu konu Türkiye ile ABD arasındaki bir konu olmaktan çok bizim iç mevzuatımızla ilgili bir konudur. Ben Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını Türkiye için bir tehdit olarak görmüyorum. Bu Türkiye için bir zenginlik olacaktır. Bu konuda teşvik edici adımların eşzamanlı atılmasının da her zaman yararlı olacağına inanıyorum” ifadesini kullandı.

Ruhban okulunun açılmasının insan hakları açısından ve Ortodoks vatandaşların din adamı ihtiyaçlarını karşılaması bakımından önemli bir konu olduğunu dile getiren Bağış, şöyle devam etti: “Ama bu adımları atarken, her ne kadar mütekabiliyet şartına bağlı olmasa bile, Yunanistan’ın da eşzamanlı olarak atacağı iyi niyet adımlarının çok önemli olacağını vurgulamıştık. Bu çerçevede Sayın Başbakanımıza defalarca söz verdiklerine şahit olduğumuz Yunanistan başbakanlarının, hem Sayın Papandreu’nun hem sayın Karamanlis’in gerekli adımları atamamış olması aslında konunun nerede tıkandığını ortaya koymaktadır. Türkiye bu konuda çok önemli adımlar atmıştır. Ama AB standartlarında bir demokrasi olması gereken Yunanistan’ın artık biraz kendi sorumluluklarının bilincinde hareket etmesinin vakti gelmiştir diye düşünüyorum.”

Bugünlerde bekliyoruz

Fener Rum Patrikhanesi’nin avukatı olan Kezban Hatemi konuya ilişkin şöyle dedi: “Başbakan açılması oldukça gecikmiş olan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için her türlü kolaylığın gösterileceğini ve gerekli iradenin ortaya konulduğunu sıklıkla söylemişti. Garanti edilmesi demekle bu sözlerini pekiştirmiş oldu. Patrikhane’ye Ruhban Okulu’nun açılmasına ilişkin verilmiş kesin bir tarih yok ancak bugünlerde açılmasını bekliyoruz.”

YURT, 27 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş May 09, 2012 22:28

Ruhban Okulu’nda AKP-CHP İttifakı

Ana muhalefetten iktidara adeta açık çek gitti: İyi niyetli ve doğru bir yaklaşım sergilerseniz okulun açılması için gerekli katkıyı sağlarız...

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Rum Ortodoks, Yahudi, Ermeni, Süryani toplumlarının ruhani liderleri ve temsilcileriyle İstanbul’da yediği yemekten, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılışına destek çıktı.

Kılıçdaroğlu’ndan iktidara Ruhban Okulu desteği

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ruhani liderlere, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına ilişkin olarak iktidar partisi tarafından iyi niyetli, doğru bir yaklaşım olursa, gerekli katkıyı yapacaklarını ifade ettiğini belirtti. Kılıçdaroğlu’nun Adalar Belediye Başkanlığı’nın ev sahipliğinde Rum Ortodoks, Yahudi, Ermeni, Süryani toplumlarının ruhani liderleri ve temsilcileriyle İstanbul’da düzenlenen yemeğe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Loğoğlu, CHP’nin bu girişiminin memnuniyetle karşılandığını söyledi. Loğoğlu, ruhani liderlerin genelde tek talep ve dileklerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak eşit muamele görmek olduğunu vurguladıklarını ve CHP’nin bu doğrultuda kendilerine destek vermesini istediklerini kaydetti. Loğoğlu, “CHP olarak, sosyal demokrasinin evrensel değerleri doğrultusunda bütün vatandaşlarımızın hiçbir ayırım yapılmaksızın mutlu olmasını istediğimizi, yeni anayasanın herkesin ’bu benim Anayasam’diyebileceği bir belge olmasını hedeflediğimizi ve toplumlar adına dile getirilen talep ve sorunlarına eğileceğimizi kaydetmiştir. Kılıçdaroğlu, sözü edilen mazbut vakıflarla ilgili sorunları değerlendireceğimizi, Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasına ilişkin olarak iktidar partisi tarafından iyi niyetli doğru bir yaklaşım olursa, buna gerekli katkıyı yapacağımızı bildirmiştir” dedi.

YENİÇAĞ, 9 Mayıs 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt May 14, 2012 14:55

Özgürlük Ödülü aldı "ruhban okulu" dedi

Fener Rum Patriği Bartholomeos, Hollanda’da 2 yılda bir verilen “Özgürlük Ödülü”ne layık görülen isimlerden biri oldu. Ödülün yalnız şahsı için değil, Türkiye için, dünya barışı için güzel bir mesaj olduğunu savunan Bartholomeos, “bir ilim yuvası” olarak nitelediği ruhban okulunun açılmasını istedi.

Bartholomeos: Ruhban okulunun açılması gecikti

ABD eski başkanlarından Franklin D. Roosevelt adına Hollanda’da iki yılda bir verilen “Özgürlük ödülü”nü bu yıl Fener Rum Patriği Bartholomeos, eski Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Hindistanlı kadın hakları savunucusu Ela Bhatt, Irak Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şarıstani ve El Cezire televizyonu aldı. Törenden sonra gazetecilere açıklamada bulunan Bartholomeos, “Bu ödül yalnız şahsım için değil, Türkiye için, dünya barışı için güzel bir mesaj” dedi. Bartholomeos, şunları söyledi: “Roosevelt Enstitüsü’ne müteşekkirim. Bu onuru, tekrarlıyorum kiliseme, patrikhanemize ve memleketime ithaf ediyorum. Yalnız kendim için saklamıyorum.”

Destek aldık

Bartholomeos, Heybeliada’da bulunan ruhban okulunun açılmasıyla ilgili bir soruya, “Ruhban okulunun açılmasını bekliyoruz. Açılması gerçekten gecikti. Bu yıl kapatılışının 41. senesi. Hükümetimizin verdiği söz açısından ümitliyiz. İnşallah kısa bir müddet sonra okulumuz açılmış olur. Patrikhanemiz için bir ihtiyaçtır, bir lüks değildir. Sayın Kılıçdaroğlu ile yediğimiz yemekte konu da açıldı ve kendisi dedi ki ’hükümetimizden bir öncülük, bir karar olursa, biz de yardımcı olacağız.’ Yani bunu engellemeyeceğiz. Ümitliyiz. İnşallah pek yakında okulumuz açılır ve 71’den önceki faaliyetine devam eder. Burası bir ilim yuvasıdır.”

YENİÇAĞ, 13 Mayıs 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Haz 01, 2012 22:33

Ders Kitaplarında Azınlık Açılımı

Milli Eğitim Bakanlığı, Ermeni Lisesi öğrencilerinin rahatsızlığını gidermek amacıyla “İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” dersi kitaplarında değişikliğe gidiyor...

Mİllİ Eğitim Bakanlığı ortaöğretimde okutulan İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi kitaplarında azınlık ayarı yaptı. Artık müfredatta azınlığın kimler olduğu, ne gibi haklara sahip bulunduğu daha detaylı bir şekilde anlatılacak ve kitaplardaki ‘olumsuz’ ifadeler çıkarılacak.

Milli değerlere saldırılıyor

Türk Eğitim Sen Genel Sekreteri Musa Aktaş, karara sert tepki gösterdi: İçeride kendisini aydın sanan entelektüel kesimin hain yazarlarıyla birlikte olarak Türkiye’nin milli değerlerine saldırıyorlar. Bu konu da o olayın bir parçası. Bu tür tavizler, ülkeye yapılan ihanettir.

Ders kitaplarında “azınlık açılımı”

AKP iktidarının kiliselerin onarımıyla başlayan açılmı ders kitaplarıyla sürdürülüyor. MEB’in kararıyla “İnkılab Tarihi ve Atatürkçülük” dersi kitabında azınlık ayarı yapıldı.

Haber: Refika Karabacak
Hükümetin kiliselerin onarımıyla başlayan “azınlık açılımı” ders kitaplarıyla devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı, ortaöğretim okullarında okutulan İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi kitaplarında azınlık ayarı yaptı. Yeni eğitim ve öğretim yılında okutulacak olan kitaplarda, “Lozan Antlaşması’na göre Türkiye’de kimlerin azınlık sayıldığına değinilecektir” ifadesi yer aldı. Böylece azınlıklara 1923 Lozan Barış Antlaşması ile verilen haklar, detaylı olarak azınlık okullarında okuyan öğrencilere öğretilecek.

Dinçer istedi

İstanbul Özel Pangaltı Ermeni Lisesi öğrencilerinin İnkılap Tarihi derslerinden duydukları rahatsızlıkları dinleyen Bakan Ömer Dinçer, ders kitaplarından azınlıklara yönelik ‘olumsuz’ ifadelerin çıkarılmasını istedi. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nun hazırladığı yeni düzenlemeyle İnkılap Tarihi kitaplarından Ermeni Taşnak-Hınçak ve Rum Pontus’un da bulunduğu zararlı cemiyetler bölümü çıkartılmayacak ancak Lozan Barış Antlaşması’na göre Türkiye’de kimlerin azınlık sayıldığı anlatılacak. Antlaşmada yer alan, “Azınlık kimlerdir, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarındaki hakları nelerdir” konuları ders kitabında detaylı anlatılacak.

YENİÇAĞ, 1 Haziran 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Ağu 24, 2012 11:02

Hem adaları yitirdik hem kıta sahanlığını

Yunanlıların işgal ettiği Türk adalarının sayısı 16’ya ulaşırken, 7 bin kilometrekare kıta sahanlığına ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) el koyduğu ortaya çıktı.

Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, işgal tablosunun 2004’ten beri geliştiğini belirterek “AKP, adaların işgalini niye görmezden geldiğini açıklamalı” dedi.

16 Türk adası işgal altında

Yunanlılar, 16 Türk adasını işgal etiği belirtiliyor. Buna göre, Yunanlıların yanı sıra 7 bin kilometrekare kıta sahanlığına ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’in (GKRY) el koyduğu kaydedildi. Demokrat Parti Yüksek Danışma Kurulu Üyesi emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, hükümetin bu işgale göz yumduğunu söyledi.

Gül’ün dönemi

YENİÇAĞ’a konuşan Ümit Yalım, Ege ve Akdeniz’deki adaların teker teker değil toptan elden çıktığını açıkladı. Ümit Yalım, işte işgal altındaki adaların Ege Denizi’nde Koyun, Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kololimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Akdeniz’de ise Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin adalardan ilk vazgeçişinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanı olduğu 2004 yılına denk geldiğini dile getiren Yalım, “2004 Yılı Türkiye açısından çok ilginç olayların yaşandığı bir yıldır. AKP Hükümeti, Kuzey Kıbrıs’ın verilmesi anlamına gelen Annan Planı’na açık destek vermiş ancak Nisan 2004’te Kıbrıs’ta yapılan referandumda Rum tarafının ’hayır’demesiyle Annan Planı uygulanamamıştır. 1 Mayıs 2004’te GKRY Avrupa Birliği’ne üye olmuştur” dedi. Yalım sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekim-Kasım 2004’te Eşek ve Bulamaç Adaları’nda inşaat faaliyetlerinin başladığı ve adaların Yunanlılar tarafından işgal edildiği tespit edilmiştir. AB Üyesi olan Yunanistan ve GKRY, Türkiye’yi veto etmemiş ve Türkiye 17 Aralık 2004’te AB’den müzakerelere başlangıç tarihi almıştır. Müzakere tarihi alabilmek için, adaların işgali görmezden mi gelindi.”

Hesabı verilmeli

Yalım, “Demokrat Parti tarafından, 2011 Yılı seçim döneminde, adaların işgali gündeme getirilmiş ve DP’den bir heyet Eşek ve Bulamaç Adalarına giderek adalardaki Yunan işgalini yerinde belgelemiştir. Yunanistan’ın,Eşek ve Bulamaç Adalarını iskana açtığı, adalarda belediye, polis ve ilk yardım teşkilatını kurduğu, adalara Yunan bayrağı çekildiği, silahlı asker, araç, gereç ve hücumbot yerleştirdiği tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı. Yalım şöyle devam etti: “Ege Denizi ve Akdeniz Yunan gölüne dönmüş, Megola İdea yani Büyük Yunanistan Projesi büyük mesafe almıştır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa AKP döneminde toprak kaybı yaşanmış, vatan bölünmüştür. TCK 302’de belirtilen fiil oluşmuştur. Başta Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül olmak üzere, AKP Hükümetlerinde bugüne kadar görev yapan Dışişleri Bakanları ve İçişleri Bakanları milletimize bunun hesabını vermelidir.”

İşte o adalar

Ümit Yalım, Ege Denizi’nde Koyun, Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kololimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Akdeniz’de ise Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi’nin işgal altanda olduğunu belirtti.


İnternetajans.com, 22 Ağustos 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Kas 17, 2012 20:27

Azınlık vakıfları, mal kapma yarışına girdi!

CHP’li Haydar Akar’ın soru önergesi, azınlık vakıflarının AKP’nin kendilerini ihya edecek düzenlemesine büyük ilgi gösterdiğini ortaya koydu. 106 cemaat vakfı, bin 560 taşınmaz için başvurdu.

1560 vakıf taşınmazı için başvuru

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 106 cemaat vakfınca bin 560 taşınmaz için başvuruda bulunulduğunu, Vakıflar Meclisince 69 taşınmazın tesciline, 8 taşınmazın bedelinin ödenmesine, 88 taşınmazın başvurusunun ise kanun kapsamında olmadığından reddine karar verildiğini bildirdi. Vakıflar Genel Müdürlüğünden alınan bilgilere göre 27 Ağustos 2011 tarihli Kanun Hükmünde Kararname ile Vakıflar Kanuna eklenen Geçici 11. madde kapsamında yapılacak başvurulara ilişkin sürenin 27 Ağustos 2012 tarihinde sona erdiğini belirten Arınç, bu süre içerisinde 106 cemaat vakfınca bin 560 taşınmaz için başvuruda bulunulduğunu açıkladı. Arınç, Vakıflar Meclisince 69 taşınmazın tesciline, 8 taşınmazın bedelinin ödenmesine, 88 taşınmazın başvurusunun ise kanun kapsamında olmadığından reddine karar verilmiş olup, diğer başvurular ile ilgili değerlendirmelerin devam ettiğini söyledi. Arınç, bedelinin ödenmesine karar verilen taşınmazların bedel tespitinin Maliye Bakanlığınca yapılmakta olduğunu da kaydetti.

YENİÇAĞ, 16 Kasım 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Oca 10, 2013 12:37

Akdeniz ve Ege Yunan işgalinde

Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri, emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, yaklaşan tehlikeye dikkat çekti: Yunanistan her 2 denizdeki adaları birer birer işgal ediyor. Ateş bacayı sardı. BM’ye koordinat bildirirse bizim sularımızda petrol ve doğal gaz arama hakkı elde eder!

“Yunanistan Ege ve Akdeniz’e el koydu”

Ümit Yalım, “Davutoğlu, Yunan Münhasır Ekonomik Bölge sınırının Türkiye’nin egemenlik alanına girdiğini söyleyemiyor. Atina, BM’ye koordinat bildirirse, Türk karasularında petrol arayacaklar” dedi.

Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, Yunanistan’ın fiili olarak Ege ve Akdeniz’e el koyduğun söyledi. Hükümetin Yunanistan’ın aralarında İzmir’e 4 mil uzaklıktaki Koyun’un da bulunduğu çok sayıda adayı işgal ettiğini ve BM’ye koordinat bildirmesi durumunda-Çeşme kıyılarında petrol ve doğalgaz arama hakkını elde edeceğine dikkat çekti.Yalım, “Ateş bacayı sardı, AKP’nin foyası iyice meydana çıkacak. Davutoğlu’nun telaşı bu yüzden. Davutoğlu, Yunan Münhasır Ekonomik Bölge sınırının Türkiye’nin egemenlik alanına girdiğini söyleyemiyor. Yunanistan, BM’ye koordinat bildirirse, Türk karasularında petrol ve doğalgaz arama hakkını elde edecek” dedi. Yunanistan’ın fiili işgalinin Kıbrıs’ta da yaşandığını anımsasatan Ümit yalım, şu değerlendirmeyi yaptı: “Benzer durum Kıbrıs’ta yaşandı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Mısır ile 17 Şubat 2003 tarihinde MEB Sınırlandırma Anlaşması imzaladı. GKRY, anlaşmayı Şubat 2004’te BM’ye tescil ettirdi. 2007’de Kıbrıs’ın etrafında 13 adet petrol arama sahası ilan etti. GKRY’nin ilan ettiği petrol arama sahalarından, 1,4,5,6 ve 7 numaralı sahalar Türk Kıta Sahanlığı’nın içerisinde. GKRY bu sahalar vasıtasıyla, Türk Kıta Sahanlığı ile Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin 7.000 (yedi bin) kilometre karesini işgal etti. Aynı yıl işgal ettiği Türk Kıta Sahanlığı’nın bir kısmını Mısır’a kiraladı. AKP’nin Dışişleri Bakanlığı, mukabil adımlar atamadı ve BM’ye koordinat veremedi.”

Anlaşmaya itiraz ettik

Yalım, Türk heyetinin, BM Deniz Hukuku Konferansı’nın kapanış oturumunda, sözleşmenin 3,15,73,84 ve 121’nci maddelerine itiraz ettiğini vurguladı. Yalım sözlerini şöyle sürdürdü: “3’ncü madde ile karasularının 12 mile kadar uzatılabileceği, 121’nci madde ile adaların kara suları, bitişik bölge, münhasır ekonomik bölge ve kıta sahanlığı gibi deniz yetki alanlarına sahip olacağı belirtilmiştir. Türk Heyeti’nin itirazları nedeniyle, Doğu Ege Denizi’ndeki Yunan adalarının karasuları, bitişik bölge ve diğer deniz yetki alanları yoktur.”

YENİÇAĞ, 9 Ocak 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Oca 30, 2013 20:57

BOP Eşbaşkanı Erdoğan: Ruhban Okulu Olabilir

Başbakan Erdoğan, Katar’ın başkenti Doha’da Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ile görüştü.

Erdoğan, görüşme sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili sorunun iyi niyetle çözülebileceğini belirterek, “Olabilir, neden olmasın” dedi.


Başbakan Tayyip Erdoğan, Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili sorunun iyi niyetle çözülebileceğini belirterek, “Olabilir niye olmasın” dedi. Erdoğan çalışma ziyareti için geldiği Doha’da Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife El Tani ve Başbakan Şeyh Hamad Bin Kasım Bin Cabir El Tani ile bir araya geldi. Erdoğan daha sonra Katar’da bulunan Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ile sürpriz bir görüşme yaptı. Görüşme sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan şunları söyledi:

‘SURİYE’DE KARARLIYIZ

“Görüşmelerde Türkiye-Katar arasındaki ikili ilişkilerimizi gözden geçirme fırsatını bulduk. Ağırlıklı olarak enerji. Verimli geçen bir süreçti ama bu süreç devam edecek. İkincisi bölgesel konularla ilgili görüşmelerimiz oldu. Burada öncelikli olarak Suriye konusunu ele alma imkanını bulduk ve detaylı olarak aramızda değerlendirdik. Bundan sonraki süreçte de Suriye halkının yanındaki birlikteliğimiz devam ettirme kararlılığımız aynen bundan sonraki sürece yönelik olarak da devam edecektir. Bunda da bir karar birliğimiz mevcut.

YETİMHANE ÇÖZÜMÜ 5 MART’TA ANKARA’DA

(Samaras görüşmesinde 240 imam yasası gündeme geldi mi?) Sayın Samaras ile Türkiye-Yunanistan arasındaki ikili ilişkileri, bunun yanında örneğin Batı Trakya’daki sorunları değerlendirdik. Batı Trakya’daki sorunların yanında yetimhanenin bir çevre enstitüsü yapılmasına yönelik bir değerlendirmemiz oldu. 5 Mart’ta Ankara’da üst düzeyli istişare konseyi toplantısı da yapacağız. Bu toplantıya kendilerinin de öne sürdüğü bu başlıklar konusunda daha hazırlıklı olarak gelip bunu Ankara’da görüşüp bir neticeye bağlayalım şeklinde bir mutabakatımız oldu.

YER BULUN, CAMİYİ BİZ YAPTIRIRIZ

Hatta kendilerine Atina’daki bir cami meselesi vardı, bu konunun da parlamentodan geçtiğini bizlere söylediler. Bizler de, ‘Bunun illa tarafınızdan yapılması şart değil, eğer imar noktasında yardımcı olursanız biz de yaptırırız’ dedik. Yeter ki Atina’ya turizm için gelen müslümanların orada ibadet edebilecekleri bir yer kendilerine bulabilsinler. Sayın Samaras olumlu bir yaklaşım gösterdi. Bu tür adımların karşılıklı iyi niyet anlayışıyla çözülebileceği noktasında mutabakatımız oldu. (Heybeliada da bunu bekliyor musunuz?) Olabilir, niye olmasın?”

Güvenlik Katar polisinden

Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife El Tani, konukları Türk ve Yunan başbakanlarını aynı koşullarda ağırlamaya özen gösterdi. Her iki başbakana da Mercedes S 600 makam otomobili tahsis eden Emir, başbakanların aynı koşullarda konaklamalarını sağladı. Başbakanlar için alınan güvenlik önlemleri kapsamında Katar polisleri de görev aldı.

Niyet okuyucu olduysa bilemem

Başbakan Erdoğan, gazetecilerin “Sayın Bahçeli ‘İdris Naim Şahin İmralı’ya kurban gitti’ dedi. Yorumunuz olacak mı?” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Sayın Bahçeli’nin ne dediğini bilmiyorum. Herhalde bu tür tasarruflar Sayın Bahçeli’nin elinde değil. Bu tür tasarruflar ülkenin başbakanı kimse bakar, cumhurbaşkanına teklifini yapar, Sayın Cumhurbaşkanı da onadığı zaman devreye girer. Bunun içinde hangi niyet vardı veya nasıldı bu ancak niyet okuyuculara ait bir tavırdır. Sayın Bahçeli de eğer niyet okuyuculuğa başladıyla onu bilemem.”

Hürriyet, 30 Ocak 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Başkomutan » Cmt Mar 23, 2013 22:41

Rumlar’da Sümela hazırlığı!

1923’te Atatürk tarafından ellerinden alındığını öne sürdükleri Sümela’yı almak için harekete geçtikleri bildirildi.

Ayasofya Müzesi’nin, Vakıflar’a devredilmesinden sonra camiye dönüştürülmesi gündeme geldi.

Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi halinde Trabzon’dan Yunanistan’a göçen Ortodoks Rumların, Osmanlı döneminde kendi vakıfları olan ve 1923’te Atatürk tarafından ellerinden alındığını öne sürdükleri Sümela’yı almak için harekete geçtikleri bildirildi.


1962’DE MÜZE OLMUŞTU

Araştırmacı Veysel Usta, Fatih’in Trabzon’u fethettiğinde Ayasofya’ya dokunmadığını ve Manastır-Kilisenin bir süre faaliyetini sürdürdüğünü, fetihten 110 yıl sonra cami olarak kullanıldığını söyledi. Usta, Ayasofya’da 1958 yılında Başbakan Adnan Menderes döneminde restore çalışmasının başlatıldığını, 1962 yılında da müze olarak hizmete açıldığını söyledi.

RUMLARA AİT VAKIF!

27 Şubat 2008 yılında değiştirilen Vakıflar Yasasına göre, 1924 mübadelesinde Türkiye’den ayrılan azınlıklara ait dini vakıfların, eski sahiplerine iade edilmesi söz konusu. Trabzon’dan göçen Rumların, yeni yasaya göre Sümela Manastırı Vakfını almak için çalışma başlattıkları öğrenildi. Sümela’nın; Osmanlı döneminde Rumlara ait bir vakıf olduğu belirtildi.

BAYRAKTAR KARŞIYDI

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, geçtiğimiz aylarda Ayasofya’nın camiye çevrilmesi konusunda yaptığı açıklamada, “Ayasofya ve Sümela Manastırı Trabzon ve Doğu Karadeniz için önemli mekanlar. Bu mekanlar bölgenin turizm açısından lokomotifi. İki mekanın da mevcut halleriyle korunması gerekir” şeklinde bir açıklama yapmıştı.

UZMAN GÖRÜŞÜ

Ayasofya’nın cami yapılıp yapılmaması siyasi iktidarın bir tercihidir. Ayasofya hukuki platformda veya yeni vakıflar yasası bağlamında cami yapılırsa, Sümela’nın da aynı hukuki gerekçe ile manastıra çevrilmesinin yolu açılır.

Haçlı Açılımları

haber61.net, 22 Mart 2013
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Ağu 02, 2013 17:15

Heybeliada Ruhban Okulu 42 yıl sonra resmen açılıyor

Heybeliada Ruhban Okulu, 42 yıl sonra resmen açılıyor. Hükümetin yeni demokratikleşme paketine Ruhban Okulunun eğitim yapmasına olanak tanıyan bir madde konulması da benimsendi.

Yeni tasarıda, Ruhban Okulu'nun yüksekokul düzeyinde açılışına imkân verecek bir formül olacak. Böylelikle Patrikhane'nin YÖK'e bağlı vakıf üniversitesi ya da kendi ülkesinin mevzuatına bağlı yabancı üniversite olarak kurulmasına imkân tanınacak. Ancak Patrikhane, YÖK’e bağlı olmayı kabul etmiyor.

Bu durumda,, bir şirket bünyesinde yabancı üniversite kurulacak. ve kendi ülkesinin mevzuatına bağlı olacak. Patrikhane'nin, Yunanistan ya da başka bir ülkenin üniversitesi üzerinden Türkiye'de yüksekokul açması sağlanabilecek. Ruhban Okulu'nun 1971'de kapandığı dönemde, özel meslek okulu kapsamında ve dini statüde yeniden açılması için ise Anayasa değişikliği gerekiyor.

169 YILLIK OKUL

Heybeliada Ruhban Okulu, adanın kuzeybatısında Ümit tepesinde bulunuyor. Okul, Atina Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden sonra kurulan bu alandaki ilk akademik okul olma özelliğini taşıyor. 1844 yılında din adamı yetiştirmek için faaliyete geçen okul, 1923 yılına kadar Yüksek Ortodoks Teoloji Okulu adıyla faaliyet gösterdi.

1971'yılında Türkiye'deki tüm özel yüksekokullar devlet denetimine girdi. Fener Rum Patrikhanesi de buna karşı çıkarak, okulda teoloji eğitimini kaldırdı. Okul, 1971-1972 eğitim döneminde, Heybeliada Özel Rum Lisesi adıyla faaliyet gösterdi ve aynı yıl sonunda Patrikhane tarafından tamamen kapatıldı.

GAZETEPORT, 1 Ağustos 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Eyl 16, 2013 11:28

Ruhban Okulu ve "Mor Gabriel" ile demokratikleşme!

Yeni demokratikleşme paketine Heybeliada Ruhban Okulu'nun yanı sıra, Mardin’deki Mor Gabriel Manastırı da girdi.

Başbakan Erdoğan tarafından gelecek hafta açıklanması beklenen yeni demokratikleşme paketine Heybeliada Ruhban Okulunun yanı sıra, Mardin’deki Mor Gabriel Manastırı da girdi. Yapılacak düzenleme ile hazineye geçmesi öngörülen araziler için, manastır idaresi ile çözüm yoluna gidilecek.

Dünyanın ayakta kalan en eski Süryani Manastırı olarak bilinen Mardin Midyat’taki Mor Gabriel Manastırının (Deyrulumur) komşu köylerin sınırları içerisindeki 100 hektarlık alanı işgal ettiği gerekçesiyle bu arazilerin, Hazine’ye devri için süreç başlamıştı.

M.S 397 yılında Mor Şmuel ve Mor Şemun tarafından kurulan manastır, 5. ve 6. yüzyıldan kalan Bizans dönemi mozaikleri, kubbeleri, çan kuleleri, hareketli terasları, kapıları ve Midyat kesme taşlarından yapılan motif süslemeleriyle ünlü. Manastır, kilise tarafından İkinci Kudüs olarak ilan edilmişti.

42 YIL SONRA

Paket ile Heybeliada Ruhban Okulu, 42 yıl sonra resmen açılıyor. Yeni tasarıda, Ruhban Okulu'nun yüksekokul düzeyinde açılışına imkân verecek bir formül olacak. Bir şirket bünyesinde yabancı üniversite kurulacak ve kendi ülkesinin mevzuatına bağlı olacak. Patrikhane'nin, Yunanistan ya da başka bir ülkenin üniversitesi üzerinden Türkiye'de yüksekokul açması sağlanacak. Ruhban Okulu'nun 1971'de kapandığı dönemde, özel meslek okulu kapsamında ve dini statüde yeniden açılması için ise Anayasa değişikliği gerekiyor.

Heybeliada Ruhban Okulu, adanın kuzeybatısında Ümit tepesinde bulunuyor. Okul, Atina Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden sonra kurulan bu alandaki ilk akademik okul olma özelliğini taşıyor. 1844 yılında din adamı yetiştirmek için faaliyete geçen okul, 1923 yılına kadar Yüksek Ortodoks Teoloji Okulu adıyla faaliyet gösterdi.

1971'yılında Türkiye'deki tüm özel yüksekokullar devlet denetimine girdi. Fener Rum Patrikhanesi de buna karşı çıkarak, okulda teoloji eğitimini kaldırdı. Okul, 1971-1972 eğitim döneminde, Heybeliada Özel Rum Lisesi adıyla faaliyet gösterdi ve aynı yıl sonunda Patrikhane tarafından tamamen kapatıldı.

GAZETEPORT, 15 Eylül 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Eki 04, 2013 12:41

AKP azınlıkların hizmetinde

Başbakan Yardımcısı Arınç’ın “Azınlıklara haklarını sonuna kadar vermek bizim boynumuzun borcudur” sözleriyle ifade edilen hükümetin azınlıklara hizmeti, Erdoğan’ın açıkladığı paketle artarak devam ediyor.

Hükümetin açıkladığı her paketten dini azınlıklar kazançlı çıkıyor. Şu ana kadar Avrupa Birliği talepleri doğrultusunda çıkarılan yasalarla büyük haklara kavuşan azınlıklar, Başbakan Erdoğan’ın son açıkladığı ve “demokratikleşme” adı verilen pakette de unutulmadı. Paketi açıklayan Başbakan Erdoğan Mor Gabriel, diğer adıyla Deyrulumur Manastırı arazisinin manastır vakfına iade edileceğini söyledi. Erdoğan “Esasen, Cumhuriyet tarihimiz boyunca, bu konuda en büyük hassasiyeti hükümetimiz gösterdi. Şu ana kadar, bu kapsamda 250’den fazla iade yaptık ve 2.5 milyar liralık mülkü hak sahiplerine teslim ettik. Süreç devam ediyor, incelemeler devam ediyor… Hiç kimseyi mağdur etmeden, hak sahiplerine haklarını teslim edeceğiz” dedi.

Arınç: “Azınlığa hak vermek boynumuzun borcu”

Konuyla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan da önemli açıklamalar geldi. İzmir’de bir açılışa katılan Arınç, “Vakıflar, cemaat vakıfları ve dini azınlıkların inanç gruplarının özgürlük alanlarını son yıllarda olabildiğince genişlettik” dedi. Arınç, daha önce azınlık vakıflarınca verilen ve adına “iftar” denilen yemekte yaptığı konuşmada, “Haklarınızı size sonuna kadar vermek bizim boynumuzun borcudur. Bu bizim görevimizdir” demişti.

İşte AKP’nin Lozan’ı ihlal eden jestleri

AKP Hükümetinin dini azınlığa yaptığı jestleri en çarpıcı şekilde özetleyen isim ise Başbakan Erdoğan olmuştu.

Erdoğan, Almanya’da 28 Şubat 2011 tarihinde yapılan Türk-Alman Ekonomi Forumu’nda dini azınlığa jestleri aynen şöyle sıralamıştı:

1- Bütün imar planlarında eskiden cami yazardı, camiyi imar planlarından çıkardık, onun yerine mabed yazdık çünkü olur ya Hristiyanların böyle bir talebi olur, Musevilerin de böyle bir talebi olur.

2- Patrik Sen Sinod Meclisinin üyeleri tarafından seçilirdi. Sen Sinod Meclisinin üyelerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olması gerekir. Son seçimde Sen Sinod Meclisi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından oluşmuyordu, bu halde patrik seçimi yaptılar; tabi bu patrik seçimi meşru değildi. Ben bunu o dönemin başbakanı Karamanlis’e (Yunanistan) söyledim. “Bak” dedim, “Yanlış. Fakat biz şu anda sesimizi çıkarmıyoruz. Gelin bunu düzeltelim, müracaat etsinler, vatandaş olsunlar, ondan sonra bu seçimi yapsınlar.” Sonra Papandreu döneminde de yine ben kendilerine bunu anlattım ve bu arada sayın Bartholomeos’a da bunu anlattım dedim ki: “Müracaat etsinler, bunları vatandaş yapalım. Hiç olmaz ise Lozan’a uysun.” Bunun üzerine müraacatlarını yaptılar ve bunları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaptık ve böylece meşruiyet kazandılar.

3- Yetimhane sorunu var, yıllar yılı süren. Sayın Bartholomeos’la beraber yetimhaneye gittim, gezdim, dedim ki: “Şu yasal süreci bitirdiğimiz anda burayı size teslim edeceğiz.” Biter bitmez talimatı verdim ve yetimhaneyi kendilerine teslim ettik.

4- Almanların bana sürekli söylediği bir konu var. “Tarsus’ta bizim bir kilisemiz var, burada yılda bir kere gelip ayin yapmak isteriz” dediler. “Niye olmasın” dedim ve ben Kültür ve Turizm Bakanıma talimatı verdim ve şu anda orrada gelip ayinlerini yapmaya başladılar.

5- Trabzon Sümela Manastırı var. Bu manastırda on yıllardır ayin yapılmazdı. Patrikhane bizden orada ayin yapma talebinde bulundu. Birçok istihbaratımız aman bunu yaptırmayalım, şudur budur dediler. “Hayır arkadaş, yapılacak” dedim ve kendilerine müsaade ettik ve Sümela Manastırı’nda ayinlerini yaptılar.

6- Van gölünde Akdamar Ermeni Ortodoks Kilisesi var ve burası yıkılımak üzere, harabe durumdaydı, bunu devletin kendi kasasından renovasyonunu, restorasyonunu yaptırdık.

Yeni Mesaj, 4 Ekim 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: EKÜMENİK'liğe 12 Mil'e Vakıflar Yasasına 'Evet' - Türkiye gidiyor elimizden

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Kas 21, 2013 13:00

ABD: Heybeliada Ruhban Okulu koşulsuz açılmalı

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin Avrupa, Avrasya ve Yükselen Tehditler Alt Komitesi’nde Heybeliada Ruhban Okulu’nun koşulsuz olarak veya gecikmeksizin açılmasına yönelik karar tasarı kabul edildi. Cumhuriyetçi Parti Florida Milletvekili Gus Bilirakis tarafından sunulan tasarı, 7 milletvekilinin oylarıyla kabul edildi. Tasarının nihai kabulü için önce Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nde daha sonra Temsilciler Meclisi Genel Kurulu tarafından onaylanması gerekiyor. Alt Komite Kıdemli Üyesi Bill Keating ruhban okulunun açılmasının son demokratikleşme paketinde yer almamasından üzüntü duyduğunu dile getirirken, “Burayı açmakta çok geç kalındığını düşünmüyorum” ifadesini kullandı. Tasarıyı sunan Bilirakis ise “Okulun açılması Ortodokslar için önemli olduğu kadar gelecek nesillerin dini eğitimleri için de önem taşıyor” dedi.

Yunanistan'la Ayasofya krizi!

Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan’ın “Ayasofya’nın ibadete açılması çağdışı” açıklamasına, “Türkiye’nin dini hürriyetler konusunda Yunanistan’dan öğreneceği hiçbir husus yoktur” karşılığını verdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın dini hürriyetlerle ilgili bir açıklamasına ilişkin soruyu yanıtlarken, “Türkiye dini mekânların kutsiyetine her zaman azami özeni göstermiştir. Buna mukabil, Yunanistan’da Osmanlı döneminden kalan dini mekân ve kültürel eserlerin karşı karşıya kaldığı kötü muamele herkesçe bilinmektedir. Atina, barındırdığı yüz binlerle ifade edilen Müslüman toplumun varlığına rağmen, ibadete açık cami bulunmayan tek Avrupa başkentidir” dedi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, “Hıristiyan Bizans mabetleri dünya kültürel ve dinî mirasının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu mabetlere gerekli saygı gösterilmelidir” demişti.

YENİÇAĞ, 21 Kasım 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x