Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

Genel & Güncel Konular

Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Eki 26, 2009 22:13




Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

Ergenekon savcıları Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile buluştu. Bakan Yazıcı, Ergenekon savcısı Fikret Seçen'in kardeşinin nikâh şahitliğini yaptı. Nikah törenine Zekeriya Öz de katıldı.

Ergenekon savcısı Zekeriya Öz ve Fikret Seçen cumartesi günü Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile aynı tören de bir araya geldi.

Ergenekon savcısı Fikret Seçen'in kardeşi avukat Faruk Seçen, dünya evine girdi. Nikah töreni Ceylan Intercontinental Otel’de düzenlendi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Ergenekon savcısı Fikret Seçen'in kardeşinin nikâh şahitliğini yaptı. Seçen'in diğer nikâh şahidi de eski Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er oldu.

Bakan Hayati Yazıcı ve eski Belediye Başkanı Nevzat Er, Tayyip Erdoğan'ın da İstanbul Belediye Başkanlığı dönemindeki özel avukatıydılar. Bakan Hayati Yazıcı ve eski Belediye Başkanı Nevzat Er, Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediyesi Başkanlığı dönemindeki A takımından.

Damadın ağabeyi Ergenekon savcısı Fikret Seçen’i, Ergenekon soruşturmasını birlikte yürüttüğü savcı Zekeriya Öz de yalnız bırakmadı.

Nikâh töreni, Ergenekon iddianamesinin kabul edilmesinin ardından Emniyet İstihbaratının üst düzey yetkilileriyle biraraya geldikleri iftar yemeğini hatırlattı. İftar yemeğinde İstanbul Beşiktaş'taki Ağır Ceza hakimleri, özel yetkili savcıları ve İstihbarat Dairesi'nin önemli isimleri bir araya gelmişlerdi.

Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz nikâh töreni ve iftar yemeğinde Ergenekon savcılarının Başbakan yardımcısı ve Emniyet İstihbaratı'nın şefleriyle bir araya gelmesini bugünkü köşesinde şöyle değerlendirdi:

"Başbakan’ın savcı, ana muhalefet liderinin avukatlık rollerini benimsemeleri, soruşturmanın yürütülüşü sırasında savcıların bazı kurallara uymakta titizlik göstermemeleri gibi nedenler buna yol açtı."


Ulusal Kanal
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Göktürk_85 » Sal Eki 27, 2009 1:16

Çok şaşırdım! Arkadaşlar açıkça söylüyorum, bu AKP ye oy verenler beyinsiz ve şerefsizdir! Adamlar ifşa olmaktan bile korkmuyorlar açıkça oyunu sergiliyorlar da bu mikroplara oy verenler bunu anlayamıyor! AKP ye oy verenlerin gözleri görmüyor mu? Kulakları duymuyor mu? Hiç mi yüreklerinde vatan millet aşkı kalmamış! Hiç mi hicap duymuyor bu olanlardan.. Anlayamıyorum.. Yüreğim kaldırmıyor..
YAŞASIN VATAN, YAŞASIN TÜRK MİLLETİ !
Kullanıcı küçük betizi
Göktürk_85
Üye
Üye
 
İletiler: 11
Kayıt: Pzr Eki 18, 2009 13:39

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Türk-Kan » Sal Eki 27, 2009 16:45

Ergenekon komedisinin hicbir hukuki tabani kalmamistir. Tayyip Erdogan'in "Ben bu davanin savcisiyim" derken ne kadar hakli oldugu bir kez daha belli olmustur. Bugün bu bilgilerden sadece "bir avuc insan" haberdar olsa bile, her biri ilgili sahislarin Yüce Divan dosyasina eklenmektedir.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Yigit Dadas » Sal Eki 27, 2009 17:00

Bence Yüce Divan'a gercek ötesi bir önem ve güc atfediyoruz.

Nedir bu yüce divan? Süper kahramanlardan kurulu bir meclis mi?

Nerede bu yüce divan? Baska bir galaksideki bir gezegende mi?

Ne zaman ortaya cikar bu yüce divan? Ortaya cikmasi gerektiginde hala varolabilecek mi?

Türkiye siyasetiyle, egitimiyle, ekonomisiyle, yargisiyla, silahli gücleriyle topyekün cökertilmisken bu Yüce Divan celikten bir fanus icinde mi sürdürüyor islevini ve mevcudiyetini?

Bu vatana 10 sene, 20 sene, 30 sene, 40 sene önce uygulanan hiyanet ve ihanetlerin hesabini sorabilmis midir bu Yüce Divan?

Bunlarin hesabini soramamisken, varsayimsal bir gelecekte tüm bunlarin hesabini soracagi güveni ve beklentisi nereden geliyor?

Bence bu Yüce Divan, bizlerin tembellik ve pasifligimizin bir diger adi!

Bizler, sizler hesap soramayalim gözümüzün önünde bu vatan bitirilirken!

Sonra umalim ki bir Yüce Divan (süper kahramanlarin mevcut oldugu, sartlarin ve zamanin asla bozamadigi, hesap sorma garantisi kesin olan) tüm bu hesabi kessin!

Cok tembeliz coook!

Ve hayal aleminde geziniyoruz!

Somut sorunlarimiz ama hayali cözümlerimiz var!
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Türk-Kan » Sal Eki 27, 2009 17:04

Bizim kastettigimiz Yüce Divan, kurulacak Istiklal Mahkemeleridir!
Yigit Dadas yazdı:Cok tembeliz coook!

Ve hayal aleminde geziniyoruz!

Somut sorunlarimiz ama hayali cözümlerimiz var!

E ayaga kalkin o zaman mizmizlanmak yerine! Gidin Türkiye'ye, parlak cocukla birlikte cözüm üretin! Biz insanlari bilgilendirmeye calisirken, gelip hayal aleminde nutuk atmayin!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Yigit Dadas » Sal Eki 27, 2009 17:34

Türk-Kan yazdı:Bizim kastettigimiz Yüce Divan, kurulacak Istiklal Mahkemeleridir!
Yigit Dadas yazdı:Cok tembeliz coook!

Ve hayal aleminde geziniyoruz!

Somut sorunlarimiz ama hayali cözümlerimiz var!

E ayaga kalkin o zaman mizmizlanmak yerine! Gidin Türkiye'ye, parlak cocukla birlikte cözüm üretin! Biz insanlari bilgilendirmeye calisirken, gelip hayal aleminde nutuk atmayin!


"Parlak cocuk" icin gerekli aciklamayi yapmistim.

Bir insan yeterli bilgisi olmadigi icin, yanlis bir tezde bulunduktan sonra bunun idrakine varip, "arkadaslar ben o konuda yanildim, kusura bakmayin" dediyse, artik o konu bir daha temcit pilavi gibi isitilip, "dur sunun agzinin payini vereyim" egosentrik psikolojisiyle bir koz olarak gelecek tartismalarda kullanilmaz. Bu etik ve mertce degildir.

Buna ragmen hala bunu öne sürmen, beni "ötekilestirmeye" calistigin izlemini yaratir ki dogru bulmuyorum.

Ikincisi tartismak, kritize etmek, dogru bildiklerimizi savunmak icin yazdigimizi saniyorum burada. Yazdigimda neresi yanlis, fikirle cevap verebilirsen ikna olurum. Yoksa "cok biliyorsan git baska yerde öt" tarzi yaklasimlar hic üretken degil.

Burada herkesin bir tarzi var. Özünde hemen hemen ayni seyi istiyor ve umuyoruz. Kalplerimiz de ayni seyler icin carpar.

Benim tarzimda kendi hatalarimiza, tembelliklerimize, eksiklerimize, yanlislarimiza elestiri getirmek önemli bir yer tutuyor.

O yüzden burada yazilanlari sorgularim. Ve bence bazi pozitif varsayimlar esas mücadele etmesi gereken insanlari GEVSETIYOR.

Umut vermek, yüreklendirmek güzel. Ama ciliz varsayimlarla gevsememek lazim.

Istiklal mahkemeleri son görevini kac yilinda ifsa etti?

O zamandan beri dünya ve Türkiye nereye geldi?

Bunu tetkik edersek gercek sorunlarimiza gercekci cözümler icin ilk adimi atmis oluruz.
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Türk-Kan » Sal Eki 27, 2009 17:45

Kimsenin kimseyi ötekilestirdigi yok. Siz degil miydiniz Türkiye'nin tüm siyasi partilerine sayfalarca cözüm önerisi gönderdigini söyleyen, önerisine hicbir cevap alamadigi icin isyan eden, bu yüzden yönetime talip olan, Türkiye'de siyasi parti kurmak isteyen. Ayni siz kalkar, Yigit Bulut'u 10 kez izledim, ekonomi ile tezleri pek iyiydi, ideolojisini bilmem derseniz, benim icin sizi ciddiye aldigim an bitmistir. Özür dilemissiniz, dilememissiniz fark etmez. Önerinizi yillar önce yazmadiniz. Daha 14 saat evvel (hayali de olsa), Türkiye ekonomisini Yigit Bulut'a emanet ettiniz!

Yigit Dadas yazdı:Ama ciliz varsayimlarla gevsememek lazim.

Gevsemis gibi mi duruyoruz?
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Yigit Dadas » Sal Eki 27, 2009 18:06

Türk-Kan yazdı:Kimsenin kimseyi ötekilestirdigi yok. Siz degil miydiniz Türkiye'nin tüm siyasi partilerine sayfalarca cözüm önerisi gönderdigini söyleyen, önerisine hicbir cevap alamadigi icin isyan eden, bu yüzden yönetime talip olan, Türkiye'de siyasi parti kurmak isteyen. Ayni siz kalkar, Yigit Bulut'u 10 kez izledim, ekonomi ile tezleri pek iyiydi, ideolojisini bilmem derseniz, benim icin sizi ciddiye aldigim an bitmistir. Özür dilemissiniz, dilememissiniz fark etmez. Önerinizi yillar önce yazmadiniz. Daha 14 saat evvel (hayali de olsa), Türkiye ekonomisini Yigit Bulut'a emanet ettiniz!

Yigit Dadas yazdı:Ama ciliz varsayimlarla gevsememek lazim.

Gevsemis gibi mi duruyoruz?


Ciddiye almadiginiz bir insan icin bu kadar satir cok fazla hünkarim!

Umarim birgün deger verdiginiz bir insan karsisinda, sevgi ve ilgiyle icinde bulunmaktan mutluluk duydugunuz bir ortamda hata yapmak, hatanizi idrak etmek ve medenice özür dilemeye firsatiniz olur.

Ve fakat dilerim kendisinden ve ortamda bulunan diger insanlardan dilediginiz özrün ardindan, KUSURSUZ, HAYATINDA HICBIR HATA YAPMAMIS VE ASLA ÖZÜR DILEMEK GIBI BIR ZAYIFLIGI GÖSTERMEYECEK OLAN bu TANRIMSI, sizi BUNDAN BÖYLE CIDDIYE ALMAZ!

Bu sizin gelisiminizde cok faydali olacaktir.

Bazen insanlar yüreklerinin idrakina ondaki bir siziyla varirlar.

Zeki bir insan oldugunuz belli.

Ancak takdir edersiniz ki mükemmellik iddiasi cok soguktur.

Hersey gönlünüzce olsun.

Düsüncelerin ciddiye alinmasa dahi, KALPLERIN, USLUBUN, KISILIKLERIN, KISILERIN ciddiye alindigi bir ortamda görüsmek dilegiyle.

Selametle
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Türk-Kan » Sal Eki 27, 2009 18:25

Bu vatana 10 sene, 20 sene, 30 sene, 40 sene önce uygulanan hiyanet ve ihanetlerin hesabini sorabilmis midir bu Yüce Divan?

Bunlarin hesabini soramamisken, varsayimsal bir gelecekte tüm bunlarin hesabini soracagi güveni ve beklentisi nereden geliyor?

Bence bu Yüce Divan, bizlerin tembellik ve pasifligimizin bir diger adi!

Bizler, sizler hesap soramayalim gözümüzün önünde bu vatan bitirilirken!

Bahsettiginiz zaman icerisinde kac tane Millî Hükûmet gelebildi de hesap sormadi?
Bizi uzun süredir takip ettigini söyleyen siz, hangi tembelligimizi veya pasifligimizi gördünüz?
Bahsettiginiz beklenti, davamiza ve Türk insanina olan inancimizdan kaynaklaniyor!
Olan bitenden bihaber halkin hesap soramayacagini bildigimiz icin, insanlarin aydinlanmasi, bilgilenmesi icin bu site. Yukaridaki haberi hangi televizyonda izlemek, hangi gazetede okumak mümkün?

Yigit Dadas yazdı:Selametle

Selametle Dadas, selametle.

Hiçbir kişi bilmez bizi
Biz ne işin içindeyiz
Ne hırsımız baydır bizim
Ne nefsimiz içindeyiz
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Ram » Sal Eki 27, 2009 18:43

Mesele bir tek hata değildir. Sorun, sabır ile ilgilidir. Meselâ biz, sizin daha ilk iletinizde yazdığınız şu TANRIMSI tepeden bakışlara sizin kadar alınsaydık, sabırlı olmasaydık durum daha değişik bir hâl alırdı:

  • Gecen sene de burada görüsler paylasiliyordu, ondan önce de?
  • Ne düzeldi?
  • Hangi mesafeyi katettiniz?
  • Neyi kurtardiniz?
  • Herseyin farkinda, bilgili insanlar olarak vatanin bölünmesini, ülkenin ic savasa sürüklenmesini, conilerin postallarini izlemeye devam mi edeceksiniz?
  • Yorum yorum, bilgi bilgi nereye kadar?
  • Yeni bir durum var mi? Tencere kayniyor iste! Siz hala "domatesler pisti mi, soganlar eridi mi" muhabbeti yapiyorsunuz. Tencere kayniyor!
  • Evet hareket planiniz nedir?
  • E-mail yollamak mi? A partisinden, B partisinden kurtaricilik beklemek mi? Vah vah tüh tüh demek mi, Tayyip ve Abdullah'a esip gürlemek mi?

Bunlara rağmen düzgünce yanıt aldınız. Ancak yine kendi adınıza yazmak yerine, işin içine herkesi katarak TANRIMSI yaklaşımlara devam ettiniz. Bunun en son örneği de aşğıdadır:

    Cok tembeliz coook!

    Ve hayal aleminde geziniyoruz!

    Somut sorunlarimiz ama hayali cözümlerimiz var!

Kim tembel¿? Neye göre tembel¿? Kim hayâl âleminde geziniyor¿? Hayâl âleminden kasıt nedir¿? Somut sorunlar nedir, hayâlî çözümler nedir¿? Somut sorunlara, somut çözümler buldunuz mu¿? Belki kendinizce "somut çözümler" bulmuş olabilirsiniz. Sabrınız yok görünüyor; hadi uygulayın, çözün o vakit.

"Cehaletle savaş, düşmanla savaşmaktan daha az önemli değildir."
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Yigit Dadas » Sal Eki 27, 2009 19:28

Ilk yazdigim mesajlarda gercekten somut bir cevap beklentisindeydim.

Bir örnek gerekirse "Bizim söyle söyle toplantilarimiz olmakta. Orada su kararlari aliyoruz. Ardindan bu alinan kararlari su sekilde uygulamaya geciyoruz. Sunlar sunlarla dayanisma icindeyiz, su ana dek yaptiklarimiz, gerceklestirdiklerimiz sunlar ve bundan sonraki hedefimiz su su isleri basarmak. Siz de sunlari sunlari yaparak, su su olaylara katki vererek bu davada tuzunuzun olmasini saglayabilirsiniz. Örgütlenme yapimiz su sekildedir, hangi sehirde veya ülkedeyseniz suralara geliniz, görev dagilimi sudur. Gerekli diger bilgiler icin iletisimi söyle sagliyoruz"

Bu tarz bir öneri, yol gösterme, birliktelik icin bir adim, bir hareket var mi acaba seklinde bir MERAK sorusuydu.

Sorunun icinde bir de tespit ve tepki vardi. Bu organizasyonu, teskilati yeteri kadar yapamadigimizi anlatmaya calisan. Harekete gecemedigi-mizi, pasif kaldigi-mizi. Bu -mizi eklerini GENEL durumumuz hakkinda ifade ettim. Yani Türk milleti olarak. Bu forumdaki insanlar icin, sizin icin, belli bir grup icin degil.

Benim ilk mesajim bir nevi bir sivrisinek gibi rahatsiz etmeliydi bu mesaji okuyanlari ve belki de "hakikaten, ben niye oturup duruyorum ki" sorusunu yöneltmelerini saglamakti. Bir özelestiri icin ilk adim olmaliydi belki de.

Ve kesinlikle ukalalik yapma, ego tatmini, büyüklenme veya asagilama niyeti gütmüyordu.

Cok basit bir soruydu aslinda; burada yazmaktan ve bilgi alisverisinde bulunmaktan baska aktif anlamda neler yapiliyor? Neler yapilabilir? Ben ne yapabilirim?

Ama sanirim dogru bir algilama yaratamadim. Sanki bir yeniyetme, bir firlama, daha bizim ne emekler verdigimizden bir haber, bir de gelmis burada küstahca hesap soruyor intibai olustu.

Bu degildi amacim.

Ve o veya bu sekilde emek verenleri itham etmek hic degildi.

Ve keske sabirli olmasaydiniz ve dogrudan hosunuza gitmeyen seyleri ifade etseydiniz, o zaman bu birikim olusmaz idi. Bastan, daha anlasilir ve dogru bir sekilde fikrimi ifade etme olanagim olurdu.

Tansiyon yükselmeden (ki ben tansiyonun yükseldigini farkedemedim) daha saglikli bir iletisim saglardik.

Neyse sonucta uslubum "kendisine sabir gösterilen" bir sekle bürünmüs. Bense bunu hic tahmin etmemistim. Yani sabir gösterilen, yavas yavas bardagi tasiran fikirler ve bir tavir sergiledigimi düsünmüyordum, halen de düsünmüyorum. Zira bence tutum ve fikirlerimde bu anlamda bir gariplik yoktu, dedigim gibi bence...

Sunu iyice netlestirelim;

ben genel yapimizdan bahsettim, bu durumda isin icine baskalarini katmam cok dogal. Bu vatan hepimizin ve ben BIZIM eksiklik ve hatalarimizi sorguladim. Yani sunu demeye calistim; nicin bu kadar pasif ve teskilatsiziz?

Burada BIZE olan bu tepkimden emek veren, didinen, somut adimlar atan insanlarin alinmasi gerekmiyor ki. Bu BIZ kavramini ben bir bütün olarak aliyorum. Genel yapimizi ortaya koyuyorum. Evet, ellerinden cok cenesi isleyen bir milletiz gün itibariyle.

Bu tespitin nesine bu kadar sasirildi?

Ben bunu dedim diye, herhalde tek tek kisileri, hele ki gayret sarfedenleri itham etmiyorum.

Gayret sarfedenler de lütfen alinmasinlar.

Sen bizim neler yaptigimizi biliyor musun ki? psikolojisine de girmesinler. Söylesinler, anlatsinlar tüm o yaptiklarini. Yol göstersinler bu sayfalari okuyanlara. Biz de aklimizin erdigince, gücümüz yettigince el verelim, katilalim.

Umarim izah edebilmisimdir.

Caninizi sikmak, gereksiz tartisma yaratmak, hele ki tek tek birilerini itham etmek degildi niyetim.

Uslubum bir sekilde uygun düsmedi. Bu konuda da öz elestirimi yapiyorum. Bundan böyle daha farkli sekilde ifade etmege gayret ederim kendimi benzer ortamlarda, mevzularda.

Kolay gelsin, emeklerinizde basarilar dilerim.

Hersey gönlünüzce olsun
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Ram » Sal Eki 27, 2009 20:04

Öyle kolay değil. Bu siteyi takip ettiğini söyleyip gelip bu sitenin tüm üyelerine -ders verir edasında- o iletini yazmak için üye olduğunu ifade etmişsin. Yani sözlerin genel değil, bu sitede yazan herkesedir.

Olabilir, yeterince izlememişsindir. Ancak biz bir örgütmüşüz gibi, bir teşkilâtımız varmış gibi "konuşmaktan başka ne halt ettiniz?" diye düşünüp bunu yazmak için dahi bilgi gerekir. Fakat "yorum yorum, bilgi bilgi nereye kadar?" diye sorabiliyorsunuz. Ben yanıt vereyim; bilgi sonsuzdur, bilginin verilmesi de sonsuza kadar devam edecektir.

Yazdıklarınız doğrudur-yanlıştır demedik. Varsa görebildiğimiz yanlışları gösteririz. İfade biçimlerine ise hemen karşı çıkmayız, özellikle yeni üye olmuş birinin -buradan daha çok bilgilenmesi amacıyla- soğumasını istemeyiz. Burada o-bu değil, hepimiz bilgileniyoruz.

İyi niyetli olabilirsiniz; biz de kötü niyetlisiniz demedik(öyle bir düşüncemiz olsa, çok daha farklı belirtirdik -örnekleri oldukça bulunur-). Ama herhangi biri yorumların çoğunda, kesin söylemlerde bulunuyor ve bunun ucunu herkese dokunduruyorsa orada durup bir düşünmek gerekir. Düşündük ve sorular sorduk. Biz kendimizde bir sorun bulamadık. Çünkü elimizden gelen buydu(çünkü örgütlü değiliz, olamadık) ve birkaç yıldır uykumuzdan ve sağlığımızdan fedekârlık etmiştik ve aralıksız bu fedekârlığı sürdürmüştük, sürdürmeye de devam edecektik.

Yaptıklarımızı soruyorsunuz. İşte yaptığımız bu sitedir(detaylar için gezinebilir, biraz okuma yapabilirsiniz). Bireysel olarak yapılanları da tek tek istediğinize sormakta özgürsünüz.

Umarım beklediğiniz daha somut yanıtı almışsınızdır.

Şimdi bir de ben soru sorayım: Madem çok mücadelicisiniz, daha ilk anlaşmazlıkta "selâmetle" deyip bizden "uğurola" bekleminizin anlamı nedir¿?

Ne yazmıştım başta: Öyle kolay değil.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen yigitler » Sal Eki 27, 2009 20:46

Eger bu Ergenekon savcisi'nin kardesi Tayyip'in avukati ise yargi'nin nasil tarafsiz olduguna inanacagiz?
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Yigit Dadas » Çrş Eki 28, 2009 1:51

Peki arkadaslar hassasiyetinizi anliyorum.

Dedigim gibi siteyi uzun süre takip etmekteydim, sadece okuyarak yararlanmaktaydim buradaki türlü bilgilerden. Yani aktif katilim amacim yoktu.

Cünkü felsefi ve fikri anlamda burasi zaten gayet üst düzey isleyen bir organizasyona sahip. Burada paylasilan fikirlere ben denizin kisitli birikim ve donanimiyla pek bir arti saglayamayacagi da asikardir. Bakiniz daha Yigit Bulut'da cuvalladik. Hepiniz zehir gibi zekalar, kütüphane gibi dagarciklarsiniz. Yani amacim buradan bilgi edinmek, kendimi gelistirmekti. Kimseyi birseye ikna etme veya burada caka satmaya niyetim yoktu, halen de yok, hicbir zaman da olmayacak. Zira ben cok dinleyen, mümkün mertebe okuyan, az konusan bir insanim.

Su ana dek nacizane icinde tuzumuzun bulundugu etkinliklerde de bu böyle oldu. Fikri bazdaki hazirliklarimiz kisa ama planli oldu ve cabuk harekete gectik. Tercihlerimiz bu yönde oldu.

Su ana dek siyasi bir olusumda, bir örgütte hic bulunmadim. Zira cogunu inandirici bulmadim. Icinde bulundugum etkinlikler, sosyal yardim etkinlikleri oldu genelde.

Burada, Almanya'da ben ve birkac arkadasimin bir "okullara yardim grubu"muz var. Cok kücük bir topluluk. Toplasaniz 15 kisi etmeyiz. Türkiye'deki muhtac ilkögretim okullari ve ögrencileri icin para biriktiriyoruz. Herkes her ay elinden ne kadar gelirse, ne biriktirebildiyse yardim yapiyor. Toplayabildigimiz miktar dise dokunur bir seviyeye ulasinca bir-iki arkadasimiza yetki veriyoruz ve daha önce irtibata gectigimiz bir okula yardima gidiyoruz 1 haftaligina Türkiye'ye ucarak. Topladigimiz paralarla ögrencilerin ihtiyaclarini(ayakkabi, giysi, okul gerecleri) karsiliyor, birkac gün okulda kalip boya badana, tamir islerini görüyor, dostluklar kuruyor ve geri dönüyoruz. Ardindan siradaki okul icin bu döngü tekrar basliyor.

Bunu sunun icin anlattim. Bu benim, burada israrla sordugum teskilat ve harekete gecme hususunun bir kücük prototipidir. Ben de bu tarz bir ileti beklemistim, zira dedigim gibi siyasi/ulusal/ideolojik teskilatlanma konusunda tecrübeli degilim, ancak katilim saglayabilirim.

Ilk mesaji yazdigim gün malumunuz icimizi kan aglatan son gelismelerin sicagi sicagina yasandigi zaman idi.

Takdir edersiniz ki hepimiz gibi cok duygusaldim ve bu duygusallik uslubuma kötü bir tad verdi.

Sunu belirtmeliyim ki, ben su an yurtdisinda üniversite egitiminin son senesini yasamakta olan bir kardesinizim. Bu son olaylardan sonra odamin icinde dört döndüm ve elimden birsey gelmedigini bilmek, vatanimdan bu en zor günlerinde uzakta olmak beni cok derin yaraladi. Icimi kanatti. Üzüntü ve yorgunluktan hayatimda ilk kez dudagim ucukladi. Galiba duygusal olarak bu son gelismeleri kaldiramadi bünyem.

O heyecan, öfke ve duygusalliktan o ilk sitemkar ileti döküldü bu sayfalara.

Uslup ve olmasi gerekenin disina cikan tavir konusunda tekrardan özür dilerim her okuyucudan, sayet yanlis anlamalara mahal verdiysem.

Selametle diye bitirmemin nedeni ise "............ diyorsaniz sizi ciddiye almam" seklindeki sitemdi ki yanilgimdan dolayi özür de dilemisken. Zira ciddiye alinmadigim bir ortamda fikir beyan etmenin cok anlamli olmadigini düsünüyorum. Diyeceksiniz ki, sen gelen iki tepkiye baglama gidisati. Seni burada ciddiye alanlar, fikirlerinden istifa edenler de olacaktir. Sabir göster, kacma hemen. Iyi de nerede onlar? Bakin söz söylemeye dinleyen bir kulak ister. Burada emin oldugum, bundan sonra ne desem, o yanlis ifade ettigim sözün üzerine bir kisim kisi kendi ifadeleriyle beni (beni derken kendimi ve egomu koymuyorum merkeze, yani fikirlerimi) bundan böyle ciddiye almayacak. Geri kalanlar? Onlardan da ses seda yok. Yani ben bir geri bildirim alamadim. Basta da söyledigim gibi zaten en basindan beri amacim burada birilerine birseyler ögretmek, birseyler kanitlamak degildi. Burada zaten herkes herseyin farkinda, buradaki mevzuu bir bilgi eksikligi de degil genel anlamda. O halde daha fazla israr etmenin anlamini göremedim.

Sevgili kardesim, "öyle kolay degil" diyorsun. Dogrudur. Mutlaka kolay degildir. Ama bazen inan cok "basit"tir.

Yeter ki kalplere de hitab edebilelim, birazcik olsun empati kuralim ve daha iki mesajdan sonra "tamam benim icin bitmistir" diye kesip atmayalim.

Bir insan bazi konularda en dogru bilgiye sahip olmayabilir, bazen günün sartlarinda uslup sorunlari da yasayabilir. Bazen kendisini cok yanlis ifade eder. Biz bu insani, niyetinin safligina inandigimiz müddetce silmeyelim. Onu ciddiye alalim. Yoksa gün gelir, cok farkli seyleri realize etmek ve hic hesapta olmayan, bu sefer niyetleri dahi saf olmayan insanlari ciddiye almak zorunda kaliriz. Yani biz ayni yürekteki, ayni frekanstaki, ortak ülküdeki insanlar, "vay sen nasil bunu dersin" diye kendi icimizde ayrintilarda bölünürsek, birileri parsayi toplar tipki günümüzde oldugu gibi. Veya gün gelir, bir hatanizda, bir zor zamaninizda, bir kötü gününüzde birileri de sizi siler, ciddiye almaz. Insanlara hata yapma özgürlügünü taniyin. Hele ki hatasinin farkinda özür dilemis insanlara yüreginizi, kollarinizi kapatmayin. Yoksa gün gelir, beraber adim atacak dostunuz kalmaz.

Dedigim gibi bendeniz su ana dek izleyegeldigim yolu takibe devam edecegim. Bundan böyle burada aktif bir katilimda bulunmayacagim. Zira kendimde de uslup anlaminda kaydetmem gereken mesafeler tesbit ettim sizlerin yapici da olan elestirileriniz sayesinde.

Gönüllerimiz inaniyorum ki birdir. Yolumuz da birlesir gün gelir. Ben biraz daha calisayim bazi seyler üzerinde.

Onun disinda faydali olabilecegime inanmiyorum su an icin.

Site zaten dört dörtlük. Bazen mükemmel birseye gereksiz ilave, o mükemmelligi bozar.

Bu site inanin bensiz daha mükemmel.

Tabiki sizleri ve sizin araciliginiz ile Türk aydinlarini takibe devam.

Ben simdilik ilavelerimin daha yapici bir tad verdigi, bana ihtiyaci olan, beni ciddiye alan islerime, etkinliklerime devam etmek niyetindeyim. Zamanimi etkin kullanmak ve yararli olabilmek adina bu tercihleri yapmak zorundayim.

Bahceye bahcevan gerek, insaate usta, okula ögretmen. Ve hepsine de birer yürek!

Benim diktigim gül bu toprakta tutmadi, tutmaz.

Elbet bulurum uygun toprak, uygun su, uygun hava.

Ama kizmayin, darilmayin ne bahcevana ne fidanlara.

Birgün yayilir kokulari mutlak diyar ötelerden koklayabilen gönüllere.

En derin sevgi ve saygilarimla

Hoscakalin
Kullanıcı küçük betizi
Yigit Dadas
Üye
Üye
 
İletiler: 26
Kayıt: Çrş Eki 21, 2009 17:15

Re: Ergenekon savcısının kardeşi Erdoğan'ın avukatı

İletigönderen Ram » Çrş Eki 28, 2009 2:10

Biz ne dedik, bu bir Yiğit Bulut meselesi değildir dedik. Verilen örnek, tavrın zahiri yüzüdür. Bâtınisini ben yazdım, sen de yanıt verdin. Kimseyi kovduğumuz, dışladığımız yok; olsa açık yazarız. Her yurtseverin tepesi kazan gibi kaynıyor, her yurtsever burnundan soluyor.

Ayrıca yeri gelir, biz burada kafamızı-gözümüzü yararmışcasına tartışırız. Millî-gayrı millî tartışması olmadıktan sonra, tartışmanın sonunda bir sorun da çıkmaz. Alınganlığın sırası da değil, buna gerek de yok.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Sonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x