gönderen Yigit Dadas » Çrş Eki 28, 2009 1:51
Peki arkadaslar hassasiyetinizi anliyorum.
Dedigim gibi siteyi uzun süre takip etmekteydim, sadece okuyarak yararlanmaktaydim buradaki türlü bilgilerden. Yani aktif katilim amacim yoktu.
Cünkü felsefi ve fikri anlamda burasi zaten gayet üst düzey isleyen bir organizasyona sahip. Burada paylasilan fikirlere ben denizin kisitli birikim ve donanimiyla pek bir arti saglayamayacagi da asikardir. Bakiniz daha Yigit Bulut'da cuvalladik. Hepiniz zehir gibi zekalar, kütüphane gibi dagarciklarsiniz. Yani amacim buradan bilgi edinmek, kendimi gelistirmekti. Kimseyi birseye ikna etme veya burada caka satmaya niyetim yoktu, halen de yok, hicbir zaman da olmayacak. Zira ben cok dinleyen, mümkün mertebe okuyan, az konusan bir insanim.
Su ana dek nacizane icinde tuzumuzun bulundugu etkinliklerde de bu böyle oldu. Fikri bazdaki hazirliklarimiz kisa ama planli oldu ve cabuk harekete gectik. Tercihlerimiz bu yönde oldu.
Su ana dek siyasi bir olusumda, bir örgütte hic bulunmadim. Zira cogunu inandirici bulmadim. Icinde bulundugum etkinlikler, sosyal yardim etkinlikleri oldu genelde.
Burada, Almanya'da ben ve birkac arkadasimin bir "okullara yardim grubu"muz var. Cok kücük bir topluluk. Toplasaniz 15 kisi etmeyiz. Türkiye'deki muhtac ilkögretim okullari ve ögrencileri icin para biriktiriyoruz. Herkes her ay elinden ne kadar gelirse, ne biriktirebildiyse yardim yapiyor. Toplayabildigimiz miktar dise dokunur bir seviyeye ulasinca bir-iki arkadasimiza yetki veriyoruz ve daha önce irtibata gectigimiz bir okula yardima gidiyoruz 1 haftaligina Türkiye'ye ucarak. Topladigimiz paralarla ögrencilerin ihtiyaclarini(ayakkabi, giysi, okul gerecleri) karsiliyor, birkac gün okulda kalip boya badana, tamir islerini görüyor, dostluklar kuruyor ve geri dönüyoruz. Ardindan siradaki okul icin bu döngü tekrar basliyor.
Bunu sunun icin anlattim. Bu benim, burada israrla sordugum teskilat ve harekete gecme hususunun bir kücük prototipidir. Ben de bu tarz bir ileti beklemistim, zira dedigim gibi siyasi/ulusal/ideolojik teskilatlanma konusunda tecrübeli degilim, ancak katilim saglayabilirim.
Ilk mesaji yazdigim gün malumunuz icimizi kan aglatan son gelismelerin sicagi sicagina yasandigi zaman idi.
Takdir edersiniz ki hepimiz gibi cok duygusaldim ve bu duygusallik uslubuma kötü bir tad verdi.
Sunu belirtmeliyim ki, ben su an yurtdisinda üniversite egitiminin son senesini yasamakta olan bir kardesinizim. Bu son olaylardan sonra odamin icinde dört döndüm ve elimden birsey gelmedigini bilmek, vatanimdan bu en zor günlerinde uzakta olmak beni cok derin yaraladi. Icimi kanatti. Üzüntü ve yorgunluktan hayatimda ilk kez dudagim ucukladi. Galiba duygusal olarak bu son gelismeleri kaldiramadi bünyem.
O heyecan, öfke ve duygusalliktan o ilk sitemkar ileti döküldü bu sayfalara.
Uslup ve olmasi gerekenin disina cikan tavir konusunda tekrardan özür dilerim her okuyucudan, sayet yanlis anlamalara mahal verdiysem.
Selametle diye bitirmemin nedeni ise "............ diyorsaniz sizi ciddiye almam" seklindeki sitemdi ki yanilgimdan dolayi özür de dilemisken. Zira ciddiye alinmadigim bir ortamda fikir beyan etmenin cok anlamli olmadigini düsünüyorum. Diyeceksiniz ki, sen gelen iki tepkiye baglama gidisati. Seni burada ciddiye alanlar, fikirlerinden istifa edenler de olacaktir. Sabir göster, kacma hemen. Iyi de nerede onlar? Bakin söz söylemeye dinleyen bir kulak ister. Burada emin oldugum, bundan sonra ne desem, o yanlis ifade ettigim sözün üzerine bir kisim kisi kendi ifadeleriyle beni (beni derken kendimi ve egomu koymuyorum merkeze, yani fikirlerimi) bundan böyle ciddiye almayacak. Geri kalanlar? Onlardan da ses seda yok. Yani ben bir geri bildirim alamadim. Basta da söyledigim gibi zaten en basindan beri amacim burada birilerine birseyler ögretmek, birseyler kanitlamak degildi. Burada zaten herkes herseyin farkinda, buradaki mevzuu bir bilgi eksikligi de degil genel anlamda. O halde daha fazla israr etmenin anlamini göremedim.
Sevgili kardesim, "öyle kolay degil" diyorsun. Dogrudur. Mutlaka kolay degildir. Ama bazen inan cok "basit"tir.
Yeter ki kalplere de hitab edebilelim, birazcik olsun empati kuralim ve daha iki mesajdan sonra "tamam benim icin bitmistir" diye kesip atmayalim.
Bir insan bazi konularda en dogru bilgiye sahip olmayabilir, bazen günün sartlarinda uslup sorunlari da yasayabilir. Bazen kendisini cok yanlis ifade eder. Biz bu insani, niyetinin safligina inandigimiz müddetce silmeyelim. Onu ciddiye alalim. Yoksa gün gelir, cok farkli seyleri realize etmek ve hic hesapta olmayan, bu sefer niyetleri dahi saf olmayan insanlari ciddiye almak zorunda kaliriz. Yani biz ayni yürekteki, ayni frekanstaki, ortak ülküdeki insanlar, "vay sen nasil bunu dersin" diye kendi icimizde ayrintilarda bölünürsek, birileri parsayi toplar tipki günümüzde oldugu gibi. Veya gün gelir, bir hatanizda, bir zor zamaninizda, bir kötü gününüzde birileri de sizi siler, ciddiye almaz. Insanlara hata yapma özgürlügünü taniyin. Hele ki hatasinin farkinda özür dilemis insanlara yüreginizi, kollarinizi kapatmayin. Yoksa gün gelir, beraber adim atacak dostunuz kalmaz.
Dedigim gibi bendeniz su ana dek izleyegeldigim yolu takibe devam edecegim. Bundan böyle burada aktif bir katilimda bulunmayacagim. Zira kendimde de uslup anlaminda kaydetmem gereken mesafeler tesbit ettim sizlerin yapici da olan elestirileriniz sayesinde.
Gönüllerimiz inaniyorum ki birdir. Yolumuz da birlesir gün gelir. Ben biraz daha calisayim bazi seyler üzerinde.
Onun disinda faydali olabilecegime inanmiyorum su an icin.
Site zaten dört dörtlük. Bazen mükemmel birseye gereksiz ilave, o mükemmelligi bozar.
Bu site inanin bensiz daha mükemmel.
Tabiki sizleri ve sizin araciliginiz ile Türk aydinlarini takibe devam.
Ben simdilik ilavelerimin daha yapici bir tad verdigi, bana ihtiyaci olan, beni ciddiye alan islerime, etkinliklerime devam etmek niyetindeyim. Zamanimi etkin kullanmak ve yararli olabilmek adina bu tercihleri yapmak zorundayim.
Bahceye bahcevan gerek, insaate usta, okula ögretmen. Ve hepsine de birer yürek!
Benim diktigim gül bu toprakta tutmadi, tutmaz.
Elbet bulurum uygun toprak, uygun su, uygun hava.
Ama kizmayin, darilmayin ne bahcevana ne fidanlara.
Birgün yayilir kokulari mutlak diyar ötelerden koklayabilen gönüllere.
En derin sevgi ve saygilarimla
Hoscakalin