Haçlı Açılımları

Genel & Güncel Konular

Haçlı Açılımları

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Ağu 16, 2009 1:08

Trabzon'u karıştıran ayin

[img]http://www.haber3.com/images/news/289826.jpg[/img]

Gürcü, Yunanlı ve Rus turistler manastırda ayin yapmak istedi, yetkililer izin vermedi...

Deniz ve hava yolu ile Trabzon'a gelen ve Meryemana'nın ölüm yıldönümü olması nedeniyle Sümela Manastırı'nda ayin yapmak isteyen Gürcü, Rus ve Yunanlı turistlere izin verilmedi. Bu nedenle Sümela Manastırı'nda zoraki ayin yapmak isteyenlerle yetkililer arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

Bu sabah deniz ve havayolu ile kente gelen yaklaşık 500 Gürcü, Rus ve Yunanlı turist, minibüs ve otobüslerle Maçka ilçesi Altındere vadisinde bulunan Sumela Manastırı'na hareket etti. Meryemana'nın ölüm yıldönümü nedeniyle geldikleri öğrenilen grupta Rusya Parlamentosu Vekilleri'nden İvan Saidis ile Selanik Valisi Panayotis Psomyadis ve iki de din adamı yer aldı. Bir grup Sümela ören yerine gelince Rumca şarkı söyleyerek horon oynadı. Grup daha sonra da Sümela Manastırı'na çıktı. Ancak burada mum yakıp ayin yapmak isteyen turistlere izin verilmedi. Taşların üzerine konularak yakılan mumlar yetkililer tarafından söndürülürken manastıra mum sokulması da engellendi.

Rus Vekil Saidis ve Selanik Valisi Psomyadis ile iki din adamının manastıra gelmesi sonrasında Hz. İsa'nın resmi önünde mum yakan ve ayin yapmaya çalışanlara Trabzon Müze Müdürü Nilgün Karadeniz müdahale etti ve mumu alarak söndürdü. Karadeniz, burada ayin yapmalarının yasalara aykırı olduğunu söyledi, bulundukları mekanın taş düşmelerine karşı tehlikeli olduğunu belirterek terk etmelerini istedi. Bu sırada dua eden Rus Vekil Saidis ile engellemeye çalışan Müze Müdiresi Nilgün Karadeniz ve Selanik Valisi Psomyadis arasında kısa süreli bir itişme yaşandı. Olaya Sümela Manastırı'ndaki özel korumalar müdahale etti. Daha sonra Rus Vekil İvan Saidis ile Vali Panoyotis Psomyadis turist grubuna kendi dillerinde kısa birer hitapta bulundu ve grupla birlikte dua okudular. Turistler daha sonra manastırı gezdikten sonra ayrıldılar.

Daha sonra soruları yanıtlayan Selanik Valisi Panayotis Psomyadis, bugünün önemine değindi ve şunları söyledi: "Sümela Manastırı bütün dünyadaki kuruluşlar için açılan bir yerdir. Biz buraya politika yapmaya gelmedik. Sadece dinimizi yaşamak için buradayız. İnancımız gereği yapmak için geldik ve istavrozumuzu yapacağız. Buradaki herkes bunu yapacak. Tanrıya yalvarmak için buradayız. Şunu da bilsinler ki, Selanik Valiliği Türk vatandaşlarına her zaman öncelik göstermiş ve yardımcı olmuştur. Bir çok olayda da onlara yardım etmekteyiz." Manastırın ibadete kapalı olduğunun hatırlatılması üzerine konuşan Psomyadis, "Ben burada öyle bir şey yazdığını göremiyorum. Her şey kanunla kapatılamaz. Biz buraya teşekkür etmeye ve dinen yapmamız gerekenleri yapmaya geldik. İnanıyorum ki, Türkiye'de bunu anladı ve ilişkilerimiz daha ileriye doğru gidecek. Ben Pontusluyum, Trabzonluyum. Ondan sonra Yunanlıyım. Ben Selanik Valisiyim. Benim ailem burada doğdu, burada yaşadı" dedi.

Bu arada turistlerin ayin talepleri konusunda bir soruyu yanıtlayan Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık ise, "Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu turist kafilesi de ayin için bir talepte bulundu. Ancak onlara Sümela' nın bir müze olduğunu hatırlatarak talebi geri çevirdik" dedi.

Haber3
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Sümela Manastırı'na ayin izni

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Ara 24, 2009 18:04

Sümela Manastırı'na ayin izni

Yıllardır ibadete kapalı bulunan Sümela Manastırı'nda ayin yapma izni çıktı...

Trabzon'un tarihi Sümela Manastırı'nda bir tabu yıkıldı. Yıllardır ibadete kapalı olan, bu nedenle ayin yapmak için gelenlerin engellendiği ve olayların yaşandığı manastırda yılda bir kez ibadet izni çıktı. Şimdi sıra ilk ayin için tarih ve manastır içinde yer belirlenmesine geldi. Sümela Manastırı'nın ibadete açılma kararı, geçtiğimiz 15 Ağustos'ta Trabzon'a ayin yapmak amacıyla Yunanistan ve Rusya'dan gelen yaklaşık 500 kişinin engellenmesi ve ardından yaşanan tartışmalarla birlikte gündeme geldi.

Trabzon Valisi Recep Kızılcık, 8 Eylül'de Trabzon'a giden AB Reform İzleme Grubu'ndaki Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, İçişleri Bakanı Atalay, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Adalet Bakanı Ergin'e Sümela Manastırı'nın ibadete açılmasıyla ilgili rapor sundu. Bu raporu değerlendiren Reform İzleme Grubu, Dışişleri, İçişleri ile Kültür ve Turizm Bakanlıkları'nın çalışma yapması ve yılbaşına kadar bitirmesi kararı aldı. Raporda, Trabzon üzerinde oynandığı öne sürdüğü Pontus- Rum tehlikesine dikkat çekti. İki bakanlık raporlarında, "Sümela'nın ibadete kapalı olması nedeniyle her yıl 15 Ağustos'ta bu tür provokasyonlar yaşanıyor. Haliyle önüne geçebilmek amacıyla 'sınırlı' bir şekilde ayine izin verilebilir" görüşlerine yer verdi.

İNANÇ TURİZMİ KAPSAMINDA

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği'ne gönderdiği yazıda, ayin yapılacak alanın belirlenerek acilen bildirilmesini istedi. Manastırın, inanç turizmi kapsamında hac yeri olarak tanıtılacağı belirtildi. Ayine izin verilen yerler arasında Sümela olmadığı ancak Türkiye'de inanç özgürlüğünün kısıtlandığı iddialarına mesnet oluşturmamak için Sümela'da yılda bir kez olmak üzere kısa süreli ayin düzenleneceği bildirildi.


Habercem, 24 Aralık 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Sümela Manastırı'na ayin izni

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Ara 26, 2009 21:05

Resim
Sümela'da Ayine Büyük Tepki

Manastırdaki tahrik sonrası alınan bu karar Trabzonluları isyan ettirdi...

TARİHİ Sümela Manastırı’nda 15 Ağustos’ta Rum ve Rus grubun çıkardığı olayın ardından AB Reform İzleme Grubu’nun ‘yılda 1 kez ayin yapılacak’ kararı alması, kent halkının sert tepkisine yol açtı.

“Arkasında siyasi emeller var”

MHP Trabzon Milletvekili Süleyman Yunusoğlu, kararın ardında siyasi emellerin yattığını söylerken, Türk Diyanet Vakıf-Sen ile Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği de sert açıklamalar yaptı.

Trabzon’da ayine tepki

Sümela Manastırı’ndaki tahrik sonrası alınan ’ayin için izin’ kararı, Trabzonluları ayağa kaldırdı.

Trabzon’daki tarihi Sümela Manastırı’nda ayin yapmak için izin çıktı. Manastırda yılda bir kez ayin yapılacak. Sümela Manastırı’nın ibadete açılma kararı, geçtiğimiz 15 Ağustos’ta Trabzon’a ayin yapmak amacıyla Yunanistan ve Rusya’dan gelen yaklaşık 500 kişinin engellenmesi ve ardından yaşanan tartışmalarla birlikte gündeme geldi. Trabzon Valisi Recep Kızılcık, 8 Eylül’de Trabzon’a giden AB Reform İzleme Grubu’ndaki Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, İçişleri Bakanı Atalay, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Adalet Bakanı Ergin’e Sümela Manastırı’nın ibadete açılmasıyla ilgili rapor sundu. Bu raporu değerlendiren Reform İzleme Grubu, Dışişleri, İçişleri ile Kültür ve Turizm Bakanlıkları’nın çalışma yapması ve yılbaşına kadar bu çalışmaları bitirmesi kararı aldı.

Siyasi emeller var

Geçtiğimiz aylarda Rum ve Rus turistlerin yasa dışı ayin tahrikiyle gündeme gelen Sümela Manastırı ile ilgili tartışmalar, Sümela Manastırı’nın yılda bir kez ibadete açılması yönündeki kararla doruğa tırmandı. MHP Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu, Sümela’da ayin yapılmasının arkasında dini hassasiyetlerin değil, siyasi emellerin yattığını söyledi. Sümela’da ayin izni verilmesinin doğru olmayacağını ve burayı Yunanlıların kendi dini merkezleri ilan edeceklerini vurguladığını ifade eden Yunusoğlu şöyle konuştu:

“Pontusçuluk faaliyetlerine zemin oluşturmak istedikleri apaçık ortada. Türk hükümetinin buna alet olmaması gerektiği uyarılarını defalarca anlattım. Çünkü burası bugün müzedir ve yasalarımıza göre de müzelerde ayin yapılamaz. Alınan karar doğru bir karar değildir.”

Haber: Önsel ÜNAL

Hükümet memlekete sahip çıksın

Sümela Manastırı’nda ayin yapılması kararına bir tepki de Türk Diyanet Vakıf-Sen’den geldi. Genel Başkan Hazım Zeki Sergi , ülkemizdeki yabancı din adamlarının dinlerini yaşamalarında bir sakınca görmediklerinin altını çizerek, “Ancak, fedakarlık beklenen ülke hep Türkiye oldu” dedi. Sergi şunları söyledi: “ABD, ya da dış güçler ne söylediyse Türkiye’nin bunu yerine getirmek üzere yola çıkmasını eziklik olarak görüyoruz. Hükümet, Türk milletinin şeref ve haysiyetini ayaklar altına aldırmasın. Bu memleketi adım adım Hıristiyanlaştırmaya götürüyorlar. Türk milletini uyanmaya davet ediyorum. Artık Türkiye’de Hıristiyanların değil, Müslümanların inanç özgürlüğü kısıtlanıyor. Hükümet ayağını denk alsın, memlekete sahip çıksın.” Fener Rum Kilisesi Papazı Bartholomeos’un “Çarmıha gerildik. Ruhban okulunun açılmasını derin devlet engelliyor” sözlerine de büyük tepki gösteren Sergi, “Bartholomeos bu ülkeye ihanet etmektedir. ABD’nin desteği ile dünyada yeni baştan Ortodoks liderliğine oynuyor. Merkezini de İstanbul olarak ilan ediyor” diye konuştu.

Kentimizi karıştırmak istiyorlar

Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Halil İbrahim Kalfaoğlu, ibadet etmek isteyenlerin dünyanın her yerinde özgür olduklarını ancak, Sümela Manastırı gibi müze ve ören yerlerinde ibadette ısrar etmede maksat ve kasıt aranıldığı taktirde bu tür provokasyonlara karşı tedbirli olunması gerektiğini söyledi. Kalfaoğlu şöyle konuştu:

“Maksat doğrultusunda ‘Trabzon’da ben misyonerlik faaliyeti yapmak istiyorum’ denilirse bundan endişe duyarım. Öbür türlü ibadet dünyanın her yerinde yapılır. Ancak özellikle Trabzon üzerinde bu tür ısrarlar doğru şeyler değildir. Bizim milletimiz, geçmişimiz her dine saygı göstermiş, kimseyi asimile etmemiştir. Geçmişimizde asimile edilme olayı hiç yok. Yokken kalkıp da bazı şeyleri bahane ederek hele hele Trabzon üzerinde ısrarcı davranılması konusunda herkesi hassas davranmaya davet ediyorum.”


YENİÇAĞ, 25 Aralık 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Sümela Manastırı'na ayin izni

İletigönderen Deli Haydar » Çrş Mar 03, 2010 13:42

Sümela Manastırı'nda Ayin İzni
Aktif Haber / 27 Şubat 2010

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Sümela Manastırı'nda bir müracaat halinde yılda bir günde veya bir saatte ayin izni verilebilir.

Günay, Trabzon'da düzenlenen Doğu Karadeniz Turizm Odaklı Kalkınma Projesi toplantısına verilen arada gazetecilerin Sümela Manastırı'nın ayine açılması yönündeki sorularını yanıtladı.

Karadeniz Bölgesi'nde bulunan bütün kültürel varlıklara sahip çıkma gayretinde olduklarını ifade eden Günay, "Sümela'ya, Ünye ve Şebinkarahisar Kalesi gibi ne varsa sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ben Karadeniz Bölgesi'nin potansiyelini yeteri kadar kullanamadığını düşünüyorum" dedi.

Sümela Manastırı'nın restorasyonu konusunda bazı sıkıntılar yaşandığını ve bunu çözmeye yönelik çalışmaları olduğunu anlatan Günay, "Geçmişten bugüne bize miras kalan ne varsa hiçbir dönem ve inanç ayrımı yapmaksızın yine aynı biçimde saygı göstermek yakışır. Sümela'nın restorasyon konusunda sıkıntıları vardı. Onu yeni baştan ihale ediyoruz" diye konuştu.

Sümela'nın, bölgenin özel zenginliklerinden biri olduğunu vurgulayan Günay, şunları kaydetti:

"Bir müracaat halinde yılda bir günde veya bir saatte ayin izni verilebilir. Başka yerlerde bunu uyguluyoruz, hiç başımız ağrımadı şükürler olsun. Bizim ülkemizde, müzelerimizde ve ibadethanelerde yılda 1 veya 2 saat başka bir dille Tanrı'ya yakarıldığı zaman bundan dünya, insanlık zarar görmez düşüncesindeyiz, ama sürekli ibadete açmak gibi birşey gündemde değil."
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Sümela Manastırı'na ayin izni

İletigönderen Deli Haydar » Çrş Mar 03, 2010 14:30

Gecelerden bir gece, Nasreddin Hoca uykusundan sıçrayarak uyanmış. Yattığı yerden doğrulup, kendi kendine söylenmeye başlamış. Hoca'nın söylenmesine uyanan hanımı: "Hayırdır Hoca" diye sorunca, Hoca: "Rüyamda sakalımdan bir farenin geçtiğini gördüm" demiş. Hanımı, "Ne var bunda bu kadar büyütecek, yat uyu" deyince, Nasreddin Hoca, "Korkarım, yol olur" diyerek derdini söyleyivermiş...
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Sümela Manastırı'na ayin izni

İletigönderen türkpaşaoğlu » Çrş Mar 03, 2010 20:31

bir çivi eksikliğinden bir nal düşer,bir nal eksikliğinden bir at koşamaz olur...
Kullanıcı küçük betizi
türkpaşaoğlu
Üye
Üye
 
İletiler: 96
Kayıt: Çrş Nis 22, 2009 11:53

Re: Sümela Manastırı'na ayin izni

İletigönderen Başkomutan » Pzt May 24, 2010 22:51

...

Resim

ECDADA İHANET!

AKP’nin son açılımı: Ayin izni çıkan yerlere haç dikilecek

Erdoğan patrikhaneye çalışıyor


PATRİKHANE için “Beni rahatsız etmiyor” diyen ve bu konuda Atatürk’ü değil Fatih’i referans alan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AKP’si ’haç’lı açılıma hız verdi. Akdamar ve Sümela’ya verilen ayin iznini, ‘haç dikme’ izni izledi. Erdoğan’ın Ruhban Okulu için çabası ve Yunanistan ziyaretinde yabancı uyruklu metropolitlere TC vatandaşlığı yolunu açması, tavizlerin Ayasofya’ya kadar uzanacağı endişelerini artırdı.

Çakma Amerikalı Yunan patrik!

AKP’nin peş peşe verdiği tavizler ve meydana çıkabilecek sonuçlarla ilgili tepkiler çığ gibi büyüyor. Siyasiler ve ilahiyatçılar gelişmelere tepki gösterirken, yazar Aytunç Altındal, AKP’nin aldığı son kararın olası sonuçlarına dikkat çekti: Sen Sinod Meclisi üyesi olacak bu metropolitler patriği seçecek. ABD vatandaşı yapılan Yunan papaz yeni patrik olabilir. Dini mahkeme yetkisi de var. Türkiye’nin başı ağrıyacak.

Sırada Ayasofya mı var!

Anadolu’daki kiliselere oluk oluk para akıtan AKP, ayine açtığı Akdamar Kilisesi’ne şimdi de haç takılması için izin verdi. AKP’nin art arda verdiği tavizler, ‘Sırada Ayasofya var!’ yorumlarını da beraberinde getirdi


Van’daki Akdamar Kilisesi ve Trabzon’daki Sümela Manastırı ayinlere açıldı. Ruhban Okulu ve Ekümenik çalışmalarına hız verildi, metropolitlere Türk vatandaşlığı izni çıktı, Vakıflar Yasası ile azınlık vakıflarına kolaylıklar tanındı. Anadolu’daki kiliselere oluk oluk para akıtan AKP iktidarı, şimdi de 3 milyon liraya restore edip ayine açtığı Van’daki Akdamar Kilisesi’ne haç takılması için izin verdi. AKP hükümetinin bütün bu tavizleri akıllara “Sıra Ayasofya’da mı?” sorusunu getiriyor. Siyasiler ve ilahiyatçılar, Ayasofya için de ayin talebi geleceğini ve AKP hükümetinin bu konuda da taviz verebileceğini belirtiyor.

Eylül’de kiliseye asılacak

Van’da bulunan ve Ermeni dünyasında tarihî öneme sahip olan Akdamar (Aghtamar) Kilisesi’ne haç asılması için nihayet izin çıktı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Akdamar’daki Surp Haç Kilisesi’ne haç asılması için Van Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan karar çıktığını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, haberin çok yeni olduğunu ve bu nedenle heüz kamuoyu ile paylaşmaya fırsat bulamadıklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Kurul kararı çıktı. Çok yeni bir haber. Hatta Van Valisi Münir Karaloğlu kararı kamuoyuna duyurmamı rica etti ama ben bu arada Yunanistan’a gittim.Yunan basınına söyledim. Haçın şekliyle ilgili bilimsel inceleme yapıldıktan sonra Eylül ayında yapılacak âyin öncesinde kiliseye asılacak.”

Ermeniler sevindi

Karara sevinen Türkiye Ermenileri Ruhanî Meclis Başkanı Başpiskopos Aram Ateşyan, konuya ilişkin kendilerine herhangi bir bilgi gelmediğini belirterek şöyle dedi: “Maalesef merkez ve muhatap patrikhane olduğu halde, kilisenin âyine açıldığını bildiren bakanlık yazısı elimize gelmedi. Tabii ki kilisenin âyine açılması gibi haç konulması da bizi sevindirir. En azından o yörede adı müze de olsa bizim için kilise olan ibadethanenin tepesinde haç olmuş olur.”


YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Sümela Manastırı'na ayin izni

İletigönderen Deli Haydar » Cum May 28, 2010 17:57

Resim

İntikam Gibi Ayin Tarihi
Yeniçağ Gazetesi / 28 Mayıs 2010


İktidarın "kilise açılımı" tam gaz sürüyor. Trabzon Valiliği, Sümela Manastırı’nın 15 Ağustos’ta, bir günlüğüne ibadete açılacağını bildirdi. Bir yıl önce Sümela Manastırı’nda ayin dayatması müze müdürü Nilgün Yılmazer’e takılmıştı. Hükümet ise bu tarihte ayine resmen izin verdi.

Trabzon’un Fetih Günü

Sümela Manastırı’nda ayin yapılacak günün tarihi de çok ilginç. 15 Ağustos 1461 Trabzon’un fethinin tarihi. Bir başka deyişle, Rum Pontus’un tarihin sayfalarına gömüldüğü gün. Ayin için bu tarihi seçenler, adeta Bizans’ın yeniden ihyasını ilan etme tavrı içinde.

Ayine Çok Özel Gün

AKP, Sümela Manastırı’nın ibadete açılacağı günü 15 Ağustos olarak belirledi. Özenle seçilmiş bu tarihin, Rumların Trabzon’u kaybettikleri ve PKK’nın ilk kahpe kurşununu attığı günle aynı olması dikkat çekti.

Trabzon'daki tarihi manastırda her yıl yapılması kararlaştırılan "bir günlük ayin" ile ilgili bilgi veren Trabzon Valisi Recep Kızılcık, ayinin 15 Ağustos’ta yapılacağını açıkladı. Vali Recep Kızılcık, “Her yıl Gürcistan, Rusya ve Yunanistan’dan gelen turistler, Sümela Manastırı’nı ziyaret etmektedir. Bu çerçevede bu yıl hükümetimizin almış olduğu karar gereğince, Kültür ve Turizm Bakanlığının bize bildirdiği resmi yazı çerçevesinde, Sümela Manastırı, 15 Ağustos’ta bir günlüğüne ibadete açılacak. Manastırın bir günlüğüne ibadete açılmasıyla tüm inançlara saygılı olma, bu çerçevede daha fazla turisti Trabzon’a çekerek tarih, doğa, kültür turizm merkezi hedefine de bir bakıma hizmet etmiş oluyoruz” diye konuştu.

Hainlerin Sözde Diriliş Bayramı

Tarihi Sümela Manastırı’nın bir günlüğüne ibadete açılacağı günün 15 Ağustos olarak belirlenmesi ise akıllarda soru işaretleri bıraktı. 15 Ağustos 1461’de Trabzon’daki Bizans varlığının devamı sayılan "Trabzon Rum İmparatorluğu" Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmişti. Yine 15 Ağustos tarihi, 1984 yılından itibaren PKK’nın kahpe eylemlerini gerçekleştirdiği gün olarak hafızalarda yerini aldı. Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçesini basan PKK’lılar, karakollara ve askeri lojmanlara saldırmış, 1 asker şehit edilmişti. Her iki ilçeyi bir süre kontrol altında tutan örgüt militanları, ilçe meydanından ve cami minaresinden bir süre propaganda yapıp, daha sonra da Kuzey Irak’a dönmüşlerdi. Olay, şehit sayısının az olmasına bakılarak ilk anda çok önemsenmemişti. O dönemde bazı siyasetçiler eylemi gerçekleştiren PKK için "bir grup eşkıya" diyerek olayın çözüleceğine dair inançlarını dile getirmişlerdi. PKK’lı teröristler, sonraki her 15 Ağustos’u “Diriliş Bayramı” olarak yeni eylemlerle kutlama kararı almıştı.

"15 Ağustos" Tarihi İlk Değil

Sümela Manastırı’nda 15 Ağustos’ta ayin girişimi ilk değil. Geçen yıl Trabzon’a ayin yapmak amacıyla Yunanistan ve Rusya’dan yaklaşık 500 kişi gelmişti. Sümela Manastırı’na çıkan turistler, manastır girişinde yaktıkları mumları duvar diplerine koymak isteyince, görevliler izin vermemiş, bırakılan mumlar su dökülerek söndürülmüştü. Manastıra giren Selanik Valisi Panayotis Psomyadis ile Rus milletvekili İvan Savvidi, Meryem ve İsa’nın resmedildiği bakır işlemeli bir objeyi önlerine alarak, özel kıyafetli din adamı eşliğinde dua ve ilahi okumuşlardı. Sümela Manastırı’nda ayin yapıldığını haber alan tepkili vatandaşlarla tahrikçi grup arasında arbede yaşanmıştı.


Sümeyra Yılmaz
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Sümela Manastırı'na ayin izni

İletigönderen Deli Haydar » Cum May 28, 2010 18:37

Offtopic :
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un konu ile ilgili yazısı bir yana, buralara 1071'de gelen şu barbar Türklerin dilinden dem vurup şu "kara" denizin adının kökenini incelemeye çalışalım.

İngilizce "Black Sea", Fransızca "Mer Noire", Almanca "Schwarzes Meer", İspanyonca "Mar Negro", İtalyanca "Mar Nero" ve Yunanca "Euxeinos Pontos" ya da "Mavri Thalassa*" denen şu bizim "Kara Deniz"in adı renginden midir, yoksa altında başka bir öykü mü yatmaktadır...

İsmet Zeki Eyüboğlu'nun kaleme aldığı "Türk Dili'nin Etimoloji Sözlüğü"nde yazdığına göre, birçok anlamının başında "kara", "kuzey" demektir. Anadolu'nun ortasından bakıldığında, kuzeydekine "Kara Deniz", güneydekine ise "Ak Deniz" denmesi usa oldukça yatkındır. Bir başka deyişle, tümce dilin Türkçe'den aldığı ad, aslında suyun rengini değil; suyun konumunu belirtmektedir.

Antik Yunan'da "Kara Deniz"e denen ve bugün hala kullanılan "Euxeinos Pontos"un öyküsünü de, milattan önce doğup, milattan sonra ölen Yunan coğrafyacı Strabon'dan dinleyelim:

Strabon'un açık sözlük wikipedia aracılığı ile aktardığı bilgilere göre, ilkçağda -sonrasında tıpkı İstanbul'a yalnızca "polis**" dendiği gibi- Karadeniz'e "deniz" anlamında "ho pontos" denmekte imiş. Greko-Romen geleneğin büyük bölümünde ise Karadeniz'e "konuksever deniz" anlamında "Euxeinos Pontos" denir imiş.

Ancak bu önceki bir adlandırmayı örtmece için imiş. Yunan sömürgesine geçmeden önce bu denizde dümen tutmak, kıyılar yabani oymaklarca sarıldığı için pek bir zor imiş. O yüzden bu sulara "konuk sevmez, barınılmaz deniz" anlamına gelen "Pontos Axeinos" denir imiş. Ne zamanki bu sular Yunan uygarlığından nasibi almış, o zaman adı "Euxeinos Pontos"a dönmüş.

Hatta ve hatta "konuk sevmez" anlamındaki "axeinos" hatalı kökenbilime kurban gitmiş; bu sözcük özünde İskit-İran (?) dilindeki "karanlık" anlamındaki "axšaina"dan geliyor olabilir imiş.

Uzun sözün özü, birileri hep burada; bu deniz de hep onların kuzeyinde imiş...

*
Hani şu Rojin'in deyimi ile yararlı örgütlerden "Mavri Mira"nın "mavri"si. Örgüt adının Türkçe anlamı "kara yazgı" demek imiş. Kişilerin kendini bilmesi ne büyük erdem!

"Yararlı örgüt" dememizdeki amaç, zamanında devlet televizyonu sanatçısı Rojin'in, Hülya ablasının Turkmax kanalındaki izlencesinde, "Kürt Teali'ni okullarda 'zararlı cemiyet' diye öğrettiler, halbuki benim cemiyetimdir" anlamındaki açıklamalarına açıklık getirmek içindir.

**
Haluk Berkmen yazdı:Ön-Türkçe bir kök sözcük olan "bol" günümüzde de "fazla sayıda ya da miktarda" anlamında kullanılıyor. Anadolu'ya göç eden Ön-Türkler bu bölgede Ana Türkçe konuşmaya başladılar (M.Ö. 3000-M.Ö. 1000 arası). Bu arada kendilerine komşu olan Yunan halkı "bol" sözcüğünü "pol" olarak değiştirip aldı. Zira Yunanca'da "b" ile başlayan sözcük sayısı çok azdır.

Yeni oluşan kalabalık şehirlere "polis" dediler. "Polis" içinde bol miktarda insan bulunan yer anlamına gelir. Daha sonra şehir güvenliğini sağlayan kişilere "polis" denmeye başlandı. Bize de batıdan geri geldi. Bugün "polis" dediğimiz meslek aslında, Ön-Türkçe'deki "bol" sözcüğünden kaynaklanır. Benzer şekilde "palas" sözünde de "bolluk içinde olan" kavramı gizlidir.

Bolu şehri (İnebolu, Gelibolu gibi) aynı şekilde "polis" şeklinden dönüştüğü söylenir ama aslı gene Türkçe'dir. Polonya veya Polonez sözlerinde de "bol" kökü bulunur. O bölgeye yerleşen halkın Hazar Türkleri olduğunu hatırlatmak isterim.



Burhan Yılmaz. Türklerin KÜltürel ve Kozmik Kökenleri. İstanbul: Kozmik Kitaplar, 2007. s. 279.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Sümela Manastırı'na ayin izni

İletigönderen Başkomutan » Sal Haz 15, 2010 15:43


Sümela Helenizm’in Mekke’si imiş!

Hürriyet Gazetesi, Ertuğrul Özkök’ün Yunanistan’da gördüğü itibarı haber yapmış. Türkiye AB sevdası ile bir çok maddi ve manevi değerlerinden vazgeçerken Türkiye’deki eski, ibadete kapalı, sadece tarihi eser hüviyetindeki kilise ve manastırların özellikle 15 Ağustos tarihi seçilerek ibadete açılması dikkat çekici. Yunan milletvekili Savvas Anastasiadis’in, Sümela için söylediği söz ise çok manidar. “Sumela Hellenizm’in Mekke’sidir”

İşte o haber:

Sümela’da ibadet için mücadele eden gazeteci

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök,
Yunanistan’da yayınlanan To Vima Gazetesi’ndeki açıklamasında, Trabzon’daki Sümela Manastırı’nın 88 yıl sonra 15 Ağustos’da yeniden ibadete açılacak olması hakkında “Türk Hükümetini, Trabzon halkını bu tarihi karardan dolayı kutluyorum. Biz Türklere yakışan tavrın bu olduğuna bütün kalbimle inanıyorum” dedi.

Özkök’ün açıklamasına gazetede tam sayfa yer verildi. Özkök, “Trabzon’un geçmişte bazı trajik olayların acısını yaşayan bir şehir olduğunu, Trabzon’da kaldığı iki gün içinde bu şehirde birçok insanın bu imajı değiştirmek için samimiyetle gayret ettiğini gözlemlediğini” belirtti.

İnsanlığın ortak ürünü

Manastırın ibadete açılacağını Trabzonspor yöneticilerinden öğrendiğini kaydeden Özkök “Sümela Manastırı Ortodoks dünyanın önemli bir mabedi olması yanı sıra önemli bir estetik eserdir. Bu eserler insanlığın ortak ürünüdür. Bunlarla birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. TC vatandaşı olarak topraklarımızdaki Yunan medeniyeti eserleri ile iftihar ediyorum. Başka ülkelerde de Türk ve İslam eserleri için aynı duyguların olmasını diliyorum” dedi.

Cesarete ihtiyaç var

“İçinde hayat ve inanç olmayan mabetler bana hep hüzün verir. Bu ayin, Sümela’ya, asırlar önce kaybettiği ruhu geri verecektir. O ruhun bugünkü versiyonu, halklarımızın refahı, dostluğu için edilen dualara dönüşecektir” diyen Özkök, sözlerini, “Trabzon’a gittiğimde ilk işim, Sümela’ya gidip bir mum yakmak ve dua etmek olacaktır. Biz Türkler ve siz Yunanlıların artık bu tür cesaretlere, adımlara ihtiyacı var. Sevinerek görüyorum ki, bu adımları atmaya başladık” diye sürdürdü.

To Vima, Özkök’ü “Sümela Manastırı’nda yeniden dini ayin düzenlenmesi için mücadele veren Türk gazeteci” diye tanıttı. Gazete, Yunanistan’ın tanınmış söz yazarı ve gazeteci Lefteris Papadopulos’un “Haberi duyduğumda son derece duygulandım ve hatta heyecanlandım” sözlerine de yer verdi. Yunanlı milletvekili Savvas Anastasiadis ise “Sümela Hellenizmin Mekke’sidir.” Dedi.


Haberiniz.com






Helenizm’in Mekkesi

Ertuğrul Özkök’ün Yunanistan’da yayınlanan To Vima Gazetesi’ndeki tam sayfa açıklaması bu tip haberlerin üzerine geldi. Özkök’ün Trabzon’daki Sümela Manastırı’nın 88 yıl sonra 15 Ağustos’da yeniden ibadete açılacak olmasından duyduğu memnuniyet doğrusu göz yaşartıcıydı.

Yunan bildiğimiz Yunan olmasa, eline fırsat geçince Türk’ün kökünü kurutmak için ayran suyu dökmeye kalkmayacağına inansam ben de Özkök gibi, “Türk Hükümetini, Trabzon halkını bu tarihi karardan dolayı kutluyorum. Biz Türklere yakışan tavrın bu olduğuna bütün kalbimle inanıyorum” derdim. Sümele Manastırı’nın kaç yıl ibadete kapalı kaldığının çetelesini tutan Özkök, Balkanlarda yok edilmiş Türk kültürel mirasının da çetelesini tutmuş ise mesele değil. Ne diyor Yunanlı milletvekili Savvas Anastasiadis, “Sümela, Hellehizmin Mekke’sidir.” Ne diyelim, ilgililerine hayırlı olsun! Banka ile Mekke ilgisini soruyorsanız söyliyeyim. Mekke kapısını da para açıyor. Bir cümlem daha var ama o da bende kalsın.


anayurtgazetesi.com
Hamdi YILMAZ
15 Haziran 2010
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Sümela Helenizm’in Mekke’si imiş!

İletigönderen Başkomutan » Prş Haz 24, 2010 18:09




Ermeniler tarihi camiyi ahıra çevirdi


Görüntülerde, caminin çatısının çöktüğü, pencere ve kapılarının kırıldığı, zeminin zarar gördüğü ve ibadethanenin ahır olarak kullanıldığı anlaşılıyor..

Ermeniler, Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki Akdam şehrinde 1868-1870 yılları arasında mimar Kerbalai Safi Khan Qarabaghi tarafından inşa edilen tarihi camiyi inek ve domuzların tutulduğu bir ahıra çevirdi.

Görüntülerde, caminin çatısının çöktüğü, pencere ve kapılarının kırıldığı, zeminin zarar gördüğü ve ibadethanenin ahır olarak kullanıldığı anlaşılıyor..


Resim


Akdam şehri, 23 Temmuz 1993'teki işgal sırasında tahrip edilmişti. Camiyi 7 Eylül 2007 tarihinde ziyaret eden Andrei Galafyev, "Camiyi ziyaret etmeden önce askerler bizden dokümanlarımızı göstermemizi talep etti. Daha sonra da yanımıza bize eşlik edecek bir asker vermekte ısrar ettiler. Fotoğraf almamıza izin verdikleri için şanslıydık fakat sadece caminin fotoğraflarını almamıza izin verdiler. Cami gerçekten çok güzeldi ve iki güzel minaresi vardı. Fakat caminin zemini tamamıyla hayvan gübresiyle kaplanmıştı," dedi.


Resim




Resim



İm (Kod): Tümünü seç
http://www.milliocak.com/haber_detay.asp?haberID=2120


Türkiye Gazetesi yani açılımcı yandaş medyamız Türkiye'nin Akdamar kilisesini onarmasına ayin izni vermesine çirkin karşılık diye vermiş haberi...Üzülmeyin onlar inek açılımı der bu işe!..
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Sümela Helenizm’in Mekke’si imiş!

İletigönderen Başkomutan » Cum Tem 09, 2010 12:08

Ermeniler Akdamar ayini için Van'a akın ediyor


AKP iktidarının, Akdamar Kilisesi’ni ibadete açması Ermeni talebini patlattı. 5 bin kişiye yaklaşan talep yüzünden Van’daki otel, öğrenci yurdu ve misafirhanelerde yer kalmadı. Yerel bir gazete “Van’a gelecek Ermenilere evimizi açıyoruz” kampanyası başlattı.

Resim


Ermeniler Van’a akın ediyor

Kiliseleri ihya eden AKP iktidarı sayesinde Akdamar Kilisesi’nde ayin yapacak olan Ermeniler, 19 Eylül’ü iple çekiyor. Ayin tarihinde otel ve yurtlarda yer kalmazken, açıkta kalanları ise Vanlılar misafir edecek

Hristiyanlığa hizmette sınır tanımayan AKP iktidarının, Akdamar Kilisesi’ni ibadete açmasının ardından yoğun talep nedeniyle ayin tarihinde Van’daki otel, öğrenci yurdu ve misafirhanelerde yer kalmazken, açıkta kalan Ermenileri vatandaşlar evlerini misafir edecek. Akdamar Kilisesi’nde 19 Eylül 2010 tarihinde yapılacak ayin için gelmesi beklenen konuklar için Van’daki otel ve misafirhanelerin yatak kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle bir yerel gazete tarafından “Van’a Gelecek Ermeniler’e evimizi açıyoruz” kampanyası başlatıldı.

4 bin aile misafir edecek

Van halkı, bu kampanyaya büyük ilgi gösterdi. Şimdiye kadar 4 bin aile, Ermenileri ağırlamak için kampanya kapsamında müracaatta bulundu. Yerel gazete imtiyaz sahibi Aziz Aykaç, “Yoğun bir müracaat var. Ancak biz her müracaatı kabul etmiyoruz. Bu evlerde belirli şartlar arıyoruz. Gelen konukların rahatı, kent merkezine olan uzaklığı ve güvenliği gibi özellikler arıyoruz. Şu ana kadar 2 bin konuğu ağırlayabilecek evler tespit ettik. Bu kampanya ile eski komşularımızla tekrar bir arada olmayı ve aramızdaki bazı nifakları yok etmeyi amaçlıyoruz. Geçmişte yaşanan olayları tarihe gömmek istiyoruz ” dedi.

Türk halkının gönlü geniş

Van Valisi Münir Karaloğlu da Van Valisi Münir Karaloğlu, 19 Eylül’de yapılacak ayine, Van’daki otel ve misafirhane kapasitesinden daha fazla konuk beklediklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Gelecek konuk sayısının fazla olması nedeniyle bir çalışma içindeydik. Ne yapalım diye düşünürken yerel bir gazete, böyle bir teklifle bize geldi. Biz de çok mantıklı bulduk. Sivil bir hareketin, otellerin ve kamu misafirlerinin alamadığı misafirlere, ’evimizi açıyoruz’demesi, Türk halkının gönlünün genişliğini gösteriyor.” Binlerce kişinin evini Ermeni konuklara açmak istediğini ifade eden Karaloğlu, “Gazetenin kampanyası kapsamında, evini açmayı vaat eden vatandaşlarımıza, bizim denetimimizde misafir göndereceğiz. Biz önce evlerine bakacağız. Hangi eve kaç misafir gönderebileceğimizi belirleyeceğiz. Bununla ilgili bir komisyon kuracağız. Olay sivil bir hareket ama icraatı, sivil-kamu iş birliği ile olacak” diye konuştu.

Aynı sofrayı paylaşmışlar

Evini Ermeni konuklara açmak için müracaatta bulunan Fevzi Çeliktaş, Van halkının konukseverliliğini dünyaya göstermek istediklerini anlatarak, “Geçmişte, Ermeniler ile dedelerimiz bir arada yaşamış, aynı sofrada aynı yemeği paylaşmış. Artık bu husumeti kaldırmak gerekiyor. Sonuçta biz komşuyuz, iyi geçinmek zorundayız” diye konuştu. Fevzi Çeliktaş’ın eşi Hatice Çeliktaş da evine gelecek konuklara, Van’ın yöresel yemeklerini ikram edeceğini ifade ederek, İngilizce bilen çocukları sayesinde konukları ile iletişim kuracaklarını belirtti.

19 Eylülde yapılacak ayine, Akdamar Kilisesi’ni ziyaret etmeyi dini bir vecibe olarak gören Ermenilerden büyük katılım bekleniyor.

Fevzi Çeliktaş isimli vatandaş da ayine katılmak isteyen Ermenilere evini açmak için müracaatta bulundu.

Masum Türkleri katlettikleri mekanda ibadet edecekler

Şu anda Akdamar Kilisesi için ayin hazırlığı yapıldığı yer olan Van’da binlerce masum Türk hunharca katledilmişti. Van’ın Zeve Köyü’nün bütün halkı, kadın, çocuk ve yaşlı demeden, Ermeniler tarafından öldürülmüşü. Bununla yetinmeyen Ermeniler kentte, kadınlara toplu tecavüzde bulunmuş, mallarına ve ziynet eşyalarına el koymuştu. Ermeniler, Türk halkına en büyük zararı, Birinci Dünya Savaşı sırasında vermişti. Rusya, savaştan çekilirken, elindeki bütün silah ve cephaneyi Ermenilere bırakmıştı. Silahlanan Ermeni çeteler, Doğu Anadolu’yu adeta kan gölüne çevirmişti. İşte bu katliamlardan Van da nasibini almıştı.

Göl kırmızıya boyandı

Kente giren Ermeniler, karşılarına çıkan herkesi kurşuna dizmişti. Can derdine düşen silahsız köylüler, Van Gölü’ne doğru kaçmaya başlamıştı. İşte o anda Van ile Akdamar adası arasında taşımacılık yapan vapurlar imdatlarına yetişmişti. Çaresiz halk, Ermeni zenginlere ait bu vapurlara doluşmuştu. Asıl katliam da burada yaşanmıştı. Vapur, gölün tam ortasına gelindiğinde Ermeniler, Türk erkeklerini katledip suya atmıştı. Kadınlar ise Akdamar’a götürülmüş, ömürlerinin sonuna kadar Ermenilerin tecavüzüne uğramıştı. Bu zilleten kurtulmak isteyen kadınlar ise kendini göle atarak canlarına kıymıştı. O dönemde yaşananları Leman Alp isimli öğretmen şöyle anlatıyor:

Oraya anıt dikilmelidir

“Ermeniler şehre gelerek genç kızlara ve kadınlara sizi kurtaracağız dedi. Ardından kadınları alarak Akdamar adasına götürdü. Burada Türk kadınlarına tecavüz etmeye kalkıştılar ve Türk kadını namusunu kurtarmak için kendilerini göle atarak intihar etti. O adada ve gölde onların hatırası var. 2000 yılında Van Valiliğine yazı yazarak o namuslu kadınların anısına adaya bir anıt dikilmesini teklif ettim. Eski Van kayıtları çıkartılarak, ’intihar eden kadınların isimlerini bulalım, anıtın yan tarafına isimleri yazalım, bir kenarına da burada şu tarihte Ermeniler tarafından şu kadar genç kız tecavüze uğradı ve intihar etti’diye yazalım dedik. Oraya anıt dikileceğine kilise açılıyor.”

AKP Akdamar için 3 trilyon harcadı

Anadolu’daki kiliselere oluk oluk para akıtan AKP iktidarı, Van’daki Akdamar Kilsesi için 3 trilyon lira harcadı. Van Valiliği’nin Akdamar Kilisesi ile ilgili 20 Aralık 2009 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne yaptığı başvuruya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay onay vermişti. AKP iktidarı, Türkiye’ye “soykırımcı” diyen ve bunu dünyanın dört bir yanında her fırsatta dile getiren Ermenistan’ı memnun edebilmek için devletin kasasından 3 trilyon lira (yeni parayla 3 milyon TL) harcayarak Van Akdamar Kilisesi’ni onarıp törenle hizmete açmıştı. Ayrıca yine devletin fonlarıyla Türkiye’de tek taşı kalmış bütün kiliseler elden geçirilmişti.

haberiniz.com
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Sümela Helenizm’in Mekke’si imiş!

İletigönderen Başkomutan » Pzr Tem 18, 2010 22:50

Resim

AKP’nin diktiği haç sonsuza kadar kalacak!

İngiliz Reuters ajansı, Van Akdamar’daki Ermeni kilisesine 19 Eylül’deki ayinle takılacak haçın bir daha inmeyeceğini duyurdu.

Akdamar’dan haç inmeyecek

Akdamar kilisesinde düzenlenecek ayinden dolayı otellerde boş yer kalmadı.
İngiliz Reuters ajansı, AKP iktidarının, Türkiye’ye “soykırımcı” diyen ve bunu dünyanın dört bir yanında her fırsatta dile getiren Ermenistan’ı memnun edebilmek için devletin kasasından 3 trilyon lira (yeni parayla 3 milyon TL) harcayarak hizmete açtığı Van’daki Akdamar Kilisesi’nde 19 Eylül’de düzenlenecek olan ayini “Türkiye’nin barış jesti” olarak nitelendirdi.

Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, ajans, konuyla ilgili haberde,

“Kilisenin huzur dolu manzarasının altında, Ermenistan ve Türkiye’nin peşini bugün bile bırakmayan travmatik bir geçmiş yatıyor. Dünya çapındaki Ermeniler, Doğu Anadolu’daki bu kiliseyi, yüzyıllar süren zulmün, tehcirin ve toplu katliamların tanığı olarak görüyor” diye yazdı. Reuter’in haberinde şöyle devam edildi:

‘Ermenilere hazırlar’

“Akdamar Kilisesi, hükümetin 1.5 milyon dolarlık onarım çalışmasının ardından 2007’de müze olarak yeniden açıldı. Ancak kilise yetkililerinin ricalarına rağmen kiliseye haç takılmasına izin verilmemişti. Van Valisi Münir Karaoğlu, ayinden önce kilisenin kubbesine haç takılacağını ve haçın orada kalacağını söyledi.


YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Sümela Helenizm’in Mekke’si imiş!

İletigönderen Başkomutan » Sal Ağu 17, 2010 4:08

Resim

Zafer coşkusu!

Trabzon’da kutlanan “Pontus Bayramı” Yunanistan’a ‘galibiyet sevinci’ yaşattı!

Sümela Manastırı’ndaki ayin, Yunanistan’a da bayram yaptırdı. Yunan TV kanalları ayini canlı yayınlarken, basın da konuya geniş yer ayırdı ve ‘daha güzel günlerin garantisi’ olarak sundu. Yaşananlara tepki gösteren araştırmacı-yazar Aytunç Altındal, “Hiçbir kazancımız yok. Sırada Ayasofya mı var!” derken, Doç. Dr. Yümni Sezen, “Bilerek yapılıyorsa hainlik, değilse aptallık” değerlendirmesi yaptı.

Haber: Sümeyra YILMAZ
Sümela’da yapılan ayine ilahiyatçılar da tepkili. Sümela’nın bir başlangıç olduğunu söyleyen din sosyologu Doç. Dr. Yumni Sezen, “Din özgürlüğü adı altında git gide bozulma sürecine sürükleniyoruz” derken, Araştırmacı Yazar Aytunç Altındal, “AKP seçim öncesinde de Ayasofya’yı açar” dedi.

    Sıra Ayasofya’da
    Altındal, Sümela’da yapılan ayinin Türkiye açısından bir kayıp olduğunu belirterek, Sümela’da yapılan ayinlerin arkasının geleceğini ve Ayasofya gibi önemli tarihi mekanların da ayinlere açılmasının mümkün olduğunu belirterek, “AKP’ye hayırlı uğurlu olsun. Sıra Ayasofya’ya geldi. Yapılması gerekenler AKP tarafından birer birer yapılıyor. Papanın heykeli önünde imza atmışlardı ” Katolik evliliği yapıyorum’demişti, şimdi de Ortodoks evliliği yapıyor. Referandum öncesinde Sümela’yı açtı, seçimlerden sonra da Ayasofya’yı Ortodoks ibadetine açacaklar herhalde. Gazetenizin manşeti çok doğru, mevzu bahis para ise AKP için gerisi teferruat “ dedi. AKP’ye yüklenen Altındal, “Hükümet hiçbir karşılık beklemeden bu tavizleri veriyor. Bu şekilde devlet yönetilmez.

    Türkiye’nin egemenlik hakları gidiyor. Kilisenin bulunduğu yerde kilise şeriatı uygulanır, başka hiçbir kanun geçmez orada“ şeklinde konuştu. Bartholomeos’un Osmanlı padişahlarına dua ettiğine dikkat çeken Altındal, ” Dikkat edin, Osmanlı’ya dua ediyorlar. Çünkü Patrikhane hala Osmanlı statüsünde. Çünkü Patrikhane’nin Cumhuriyet’te tüzel bir kişiliği yok. Osmanlı’ya tabii ki teşekkür edecek. Ama Cumhuriyet’e, Cumhuriyet devletine bağımlılığından bahsetmiyor. ’Atatürk’e şükran duyuyoruz’demedi “ diye konuştu.

    Semboller önemli
    Sümela’da yapılan ayini ’din özgürlüğü’ olarak sunmanın safdillik olacağını ifade eden ilahiyatçı Doç Dr. Yumni Sezen de, ”Kimileri, ’din özgürlüğü, ne var bunda? Ne olacak’ diyorlar. Bu bir semboldür. Sembollerin yıkılması ve ya tersine sembollerin üzerine gidilmesi bir davanın çökmesine veya davanın kazılmasına işaret edilen sembollerdir bunlar. Din özgürlüğü ile falan da ilgisi yoktur. ’Bir şey olmaz’ demek safdilliktir. Bunlar adım adım ’demokratikleşme’ adı altında Türk vatanını bozulma süreci içine soktular. Farkında olarak ya da olmayarak, her ikisi de suçtur; farkındaysa hainliktir farkında değilse aptallıktır. Aptal insanlardan yönetici olmaz “ dedi.

    Fetihe saygısızlık
    Bu tür ayinlerin arkasının geleceğini de belirten Sezen, ”Açılımın bir sınırı yoktur. Ayasofya da gelir başka yerler de sırada olabilir. Arkasından her şey gelir. Fatih’in hatırasına saygısızlıktır, fetihe saygısızlıktır, onları şımartmaktır. Bizim din özgürlüğü gösterisine ihtiyacımız var mı ki? Biz binlerce yıldır din özgürlüğüne saygılı bir milletiz“ ifadelerini kullandı.

Yunanistan ‘bayram’ yapıyor
Trabzon’daki Sümela Manastırı’nda düzenlenen ayin, Yunanistan’da büyük yankı uyandırdı. Yunan radyo ve TV kanallarının canlı yayınladıkları ayinde Fener Papazı Bartholomeos’un Rumca ve Türkçe yaptığı konuşmada verdiği mesajlara yer verildi. Yunan Başbakan Yorgo Papandreu, Meryem Ana yortusunu kutladığı Paros Adası’ndan, “Sümela’da düzenlenen ayin son derece önemli ve tarihi bir olaydır. Pontus Rumları ve geleneklerinden başka hepimiz için ayrı bir önemi var. Bu önemli olayın, Türk ve Yunan halkları arasında arzu edilen işbirliği, barış ve dostluk bağlarını pekiştirecek kadar önemli bir temel oluşturmasını diliyorum” diye konuştu.

Sırmalı bez
Sümela Manastırı’ndaki ayini Yunan hükümetini temsilen izleyen Ulaştırma Bakan Yardımcısı Yannis Magriottis de, “Bu önemli gelişme Türk-Yunan ilişkilerindeki yakınlaşma sürecini oluşturan pozitif enerjiyi salıvermeyi başarmıştır” dedi. Ayin için Sümela’ya gelen Drama Metropoliti Barnabas ise ayinden sonra Bartholomeos’a hediye ettiği sırmalı bir bezin “1800’lerin sonlarında Trabzon’da dokunduğunu, halk mübadelesiyle Yunanistan’a götürüldüğünü ve yeniden Trabzon’a getirildiğini” söyledi.

Gazeteler manşetten duyurdular
Sümela’daki “ayin” Yunan medyasında da geniş yankı buldu. Manastırın fotoğraflarının bolca kullanıldığı haberlerde Türkiye’nin 88 yıllık yasağı kaldırdığına vurgu yapıldı. Gazetelerin tamamı haberi ilk sayfadan, büyük çoğunluğu da manşetten verdi. Haberlerde Türk güvenlik güçleri işlerini profesyonelce ve hissettirmeden yaptıkları için takdir edildi.


Duygusal bir gün
Sümela’daki ayinin barış karekterinin korunabilmesi ve herhangi bir provokasyon yaşanmaması için çok sıkı güvenlik tedbirleri alındığını yazan Ta Nea, her anlamda çok duygusal bir gün geçirildiğine vurgu yaparak, bölgenin çevre güzellikleri ile turistik imkânlarına da dikkat çekti. Ethnos gazetesi ise, İstanbul Fener Patrikhanesi ile Moskova Patrikhanesi arasındaki buzların iyice eridiğini kaydetti. Bartholomeos’un dün Moskova Patriği Kiril’le mesaj gönderdiğine dikkat çeken gazete, seneye yapılacak ayine davet ettiğini belirtti.

Rüya gerçek oldu
Elefterotipiya gazetesi ise bir rüyanın gerçek olduğunu yazdı. Gazete, 1922’den bu yana Sümela’da en önemli bir tarihi gün yaşandığı yorumunda bulundu. Türk ve Yunan tarafındaki aşırı uçların dışlandığını belirten Elefterotipiya, en fark edilen eksikliğin Selanik Valisi Panayotis Psomiadis’in törende olmamasını gösterdi. Aşırı tavırlarıyla dikkat çeken Psomiadis’e Sümela’ya gelmemesine dair en güçlü mesajı ise Bartholomeos göndermişti. Bazı Yunan gazetelerinin ayine ilişkin kullandığı başlıklar da şöyle oldu: Avriyani: “Trabzonda duygusal anlar; Sümela Manastırı’nda tarihi ayin.” Vradini: “Pontus’un Meryem Anası, daha güzel günlerin garantisi.” Ethnos: “Sümela Manastırı’nda Ekümenik Huşu.” Espresso: “88 yıl sonra huşu ve gözyaşı, Pontos’un Meryem Anası için.”


YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Sümela Helenizm’in Mekke’si imiş!

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Ağu 17, 2010 20:52

Sümela’yı da ibadete açtık

“Açılım”la çıktık yola.
İsim veremedik bir türlü.
Kürt dedik…
Güneydoğu dedik..

Sonunda baktık millet feveran ediyor..
Milli Birlik dedik.
Ama ne ilginçtir ki, herkes bu açılımın birliği değil, ayrışmayı getireceğinden endişeli.
Açılım..
İsmi hadi neyse de, içi belli değil.
Hatta boş.
Ne zaman dolacak?
Referandumdan sonra..
Alıştıra alıştıra…
Açılımla başladık, açılışlarla devam ediyoruz.
Önce Akdamar Kilisesi’ni açtılar ibadete.
En son Sümela Manastırı’nı da ibadete açtılar.
88 yıl sonra Sümela Manastırı’nı ayine açmak, dindar AKP Hükümeti’ne nasip oldu.

Başbakan Erdoğan’ı keser mi bu açılış?
Asla..!
Sırada Büyükada Rum Yetimhanesi var.
Ama esas açılış referandumdan sonra.
Ruhban Okulu’nu açmak için Başbakan da, tüm AKP’liler de sabırsızlanıyor.
Patrik Bartholomeos’un heyecanı bile, solda sıfır kalır AKP’lilerin Ruhban Okulu heyecanı yanında.
Neden?
BOP Eşbaşkanı olarak Başbakan Erdoğan’a verilen ödevlerin en başında yer alan bir görev bu.
Referandum’da istedikleri ‘evet ‘oyunu çıkarttıkları gün, meselenin çözümü kolaylaşacak onlar için.
Sonra da Başbakan çıkıp meydanlara; “Ruhban Okulu’nu da açmak AKP Hükümeti’ne nasip oldu Allahımıza hamdolsun” diyecek.
AKP’ye oy vermiş samimi Müslümanlar da soracaklar kendi kendilerine;
"Yahu Taksim’e cami yapacağız diye yola çıktık, kilise, manastır, Ruhban Okulu aça aça devam ediyoruz."
Yok mu bu işte bir yanlışlık veya bir çapanoğlu sizce?
Milletimizden ısrarla gizlenen, AKP’nin gizli gündemini anlamadınız mı hâlâ?


Lütfü TÜRKKAN, 17 Ağustos 2010


Resim
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Sonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x