Mümtazer Türköne: "TSK'yı Kapatsak Mı?"

Genel & Güncel Konular

Mümtazer Türköne: "TSK'yı Kapatsak Mı?"

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Mar 19, 2009 16:05

"TSK'yı Kapatsak Mı?"

"Bu ülkenin güvenliği ordu ile sağlanamaz"

Mustafa Balbay'ın ortaya çıkan günlüklerinin ardından Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne'den ortalığı ayağa kaldıracak bir öneri geldi. Eski Ülkücü - Özalcı - Çillerci - şimdinin AKP'li yazarının bugünkü yazısı daha uzun süre tartışılacak gibi görünüyor.

BU ÜLKENİN GÜVENLİĞİ ORDU İLE SAĞLANMAZ
Mustafa Balbay'ın günlükleri doğru ise çareler arasında bu tedbir de var. Bildiklerimizi, inandıklarımızı yeniden düşünmeli, vazgeçilmez gördüklerimizi köklü bir eleştiri süzgecinden geçirmeliyiz. Çünkü bu terazi bu sıkleti çekmez. Bu ülkenin güvenliği, o günlüklerde resmedilen ordu ile sağlanamaz. Ortaya çıkan rezalet, tek tek kişilerin eseri değil. Karşımızda sıradağlar gibi kurumsal zaaflar duruyor. Devletin, milletin çıkarları tehdit altında. Bu tehditlerin kaynağında ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurumsal zaafları var. Sıralayalım:

BUYRUN SİZE KURUMSAL ZAAF
Birincisi: Ordunun hiyerarşisini altüst eden Genelkurmay başkanları ile kuvvet komutanları ve diğer yüksek rütbeliler arasındaki görüş ayrılıkları kurumsal bir nitelik taşıyor. En tepedekinin görüşü, sistematik olarak diğerlerinden farklılık gösteriyor. Bu farklılığın kişisel özelliklerden değil, konumlardan kaynaklandığı anlaşılıyor. Emekliliği yaklaşan kuvvet komutanı siyasetin peşinde. Ordunun sorumluluğunu bütünüyle taşıyan Genelkurmay başkanları ise hukukun ve demokrasinin ülke güvenliğine sağladığı katkının farkında. Buyurun size bir kurumsal zaaf.

ORDUNUN ASLİ GÖREVİNİ İFA ETMESİ İMKANSIZ
İkincisi: Yüksek komuta kademesinin makam odaları, siyasî parti genel merkezleri kadar gündelik siyasetin kotarıldığı mekânlara dönüşmüş. Gündelik siyasetle bu kadar meşgul bir ordunun, teknik olarak aslî görevini ifa etmesi imkânsız. Seçim sonuçlarını beğenmeyen bir kuvvet komutanının "Bu seçim sonuçlarına millet iradesi diyemiyorum, bu ümmet iradesi..." lafının üzerine bir de makam kotardığı siyasî tasarruflar ekleniyorsa, ordunun gücü, o ülkeyi kaba gücün egemen olduğu ilkel bir topluma dönüştürür. Askerlere siyaset yasağı getirilmesinin arkasında, güvenlik amacıyla oluşturulan silahlı gücün, yani ordu mensuplarının elindeki silahları, siyasî eğilimleri doğrultusunda kullanmalarını engelleme çabası vardır. Siyasî parti merkezleri gibi iş gören karargâhlar, kendileri de dahil olmak üzere hiçbir şeyi savunamazlar. Öyleyse, karşımızda apaçık duran ve demokrasi ile doku uyuşmazlığına işaret eden kurumsal zaafı gidermek zorundayız.

SİYASETE DALAN ORDU ÜLKE ÇIKARLARINI KORUYAMAZ
Üçüncüsü: Bir siyasî parti kadar gündelik siyasete dalan bir ordu ile o ülkenin çıkarları korunamaz. Halka hesap veren demokratik iktidarlar, millî davalarda askerî yönetimlere göre daha dikkatli ve sorumludur. Sadece silaha dayanan askerî yönetimler, uluslararası alanda destek bulmak için millî çıkarları peşkeş çekerler. 12 Eylül yönetiminin kabul ettiği meşhur Rogers Planı, buna örnektir. Balbay'ın günlüklerinde insanı dehşete düşüren bir ayrıntı var. Kuvvet komutanı, hükümetin zor duruma düşmesi için "Kıbrıs'ın altında kalması"ndan bahsediyor. "Hükümetin Kıbrıs'ın altında kalması", Türkiye'nin bu millî davada "büyük bir kayba uğraması" anlamına geliyor. Şerefli askerlerin bu söz üzerine, şapkalarını önlerine koyup derin derin düşünmeleri lâzım. Artık, Halaskâr Zabitan subaylarının Balkan Savaşları sırasında söyledikleri "Edirne'yi Enver geri alacaksa, bırakalım Bulgarlarda kalsın" sözünden yola çıkarak, askerin siyasetle uğraşmasının nelere mal olacağını anlatmak yerine, bu günlükleri Harp Okulu öğrencilerine okutmak yeterli. Belki böylelikle yeni bir kurumsal anlayış gelişebilir.

ORDUNUN DÜNYAYI ANLAMASINDA SORUNLAR VAR
Dördüncüsü: Bu günlüklere yansıdığı kadarıyla, yüksek komuta kademesinin dünyayı anlama ve yorumlama kapasiteleri ve entelektüel yeteneklerinde çok esaslı sorunlar var. Dünyayı ve Türkiye'yi çok eksik bir donanımla takip ediyorlar ve yanlış sonuçlar çıkartıyorlar. Bu durum da ordunun sevk ve idaresinde kurumsal bir zaafa işaret ediyor. Çağın şartları dikkate alınarak, entelektüel donanımı daha yüksek bir komuta sınıfı oluşturacak bir terfi ve atama sistemine geçilmesi gerekiyor.

ORDUNUN DENETİM SORUNU VAR
Beşincisi: Ordumuzda esaslı bir demokratik denetim sorunu var. Bu durum da kurumsal bir zaaf, ama bu zaafın giderilmesi demokratik kurumların sorumluluğunda.

MONDROS'TA DA LAĞVETTİK
Sonuç? Mondros'ta ordumuzu lağvettik. Sonra Erzurum'da yenisini kurduk. Elbette bugün ordumuzu kapatmamız gerekmiyor. Ama, ordumuzun kurumsal zaaflarının sebeplerine inilerek, kapsamlı çabalarla giderilmesi gerekiyor. Devletimizin, dolayısıyla ordumuzun itibarını başka türlü koruyamayız.


Kaynak
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen Türk-Kan » Prş Mar 19, 2009 16:08

Hoşt!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen 10101 » Prş Mar 19, 2009 17:22

Bu da, dahi yazarımızın bir başka yazısı:

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=823543

Zaman gazetesi ve malum cemaat çevreleri açıkça şunu ifade ediyor sürekli:

Amerika yeni dünya düzenini mutlaka kuracak. Biz de bu oluşumda yer almalıyız, destekçi olmalıyız. Sormak lazım: Şu anda tüm dünyayı kasıp kavuran mevcut işsizliğe sebep olanlar, bu bahsedilen yeni dünya düzeninin kralları olan uluslararası finans kuruluşları değil mi? Bunlar yoktan para yaratıp (basıp) krallık kurarken, dünyanın diğer kısmı üretim yapsın, köle gibi kullanılsın, soyulsun ve aptal yerine konulsun.
Hangi dini anlayış, böyle haksız bir dünya düzenini savunur?
İslam dininin peygamberi şöyle mi tavsiye etmiş:
"Dünyada hakimiyet kurmak isteyenler güçlüler ile, sizin dininizden olmasalar bile işbirliği yaparak onların saltanatlarının hizmetkarı olun. Böylece size ödedikleri karşılık ile kurtuluşa erersiniz."
Kullanıcı küçük betizi
10101
Üye
Üye
 
İletiler: 78
Kayıt: Pzr Mar 15, 2009 12:39

İletigönderen İlteriş » Prş Mar 19, 2009 17:42

Anlamadigim nokta su, Turk Silahli Kuvvetleri, neden kendini yok etmek isteyen, yipratmayi ve cokertmeyi amaclayan, ve bu dogrultuda yabanci istihbarat orgutleri ile ic ice girmis olan ic dusmanlarina karsi acik bir savas acmiyor?

Turk Silahli Kuvvetlerinin kurmay kademesi bu manzarayi gorup tahlil edebilecek bilgi ve akildan yoksun mu? Ben ordunun yonetimine guvenimi tamamiyle kaybettim. Evet su anki ordu, yikilmakta olan Osmanli'nin son donem ordusu gibi, ve umarim, o binlerce subayin icinden bir avuc vatanseveri cikar da ulkeyi kurtarir, vakti zamaninda, yani kurtulus savasinda yaptiklari gibi. Ordudaki subay kademesi tam anlamiyla ulkenin bagimsizligiyla ilgisiz kisilerin mi egemenliginde? Kemal'in askerleri o makamlarda olsalardi darbe yapmazlardi, acik konusurlardi, orduya ic tehdit olarak PKK ve F-Tipi orgutu beraber telaffuz eder ve MGK'dan bu yonde karar cikartirdi, ve bu orgut mensuplarina karsi da askeri operasyon duzenlenirdi. Su anda PKK'nin veremedigi zarari bu serefsiz F-tipi orgut vermektedir Turk Ordusuna.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen maydonos » Prş Mar 19, 2009 18:46

Nerene batti TSK onu anlamadim.Yumusak bit yavrusu :!:
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen bezgin » Prş Mar 19, 2009 19:27

Ordumuz herseyimizdir. Politikamizdir, devrimimizdir, kalkinma hamlemizdir, ordu silah altina giren herkese hayatta kalmayi ögreten kurumdur.

Türköne'den istegim Irak'da bir ay savunmasiz, sakat, dul, yetim, öksüz, tecavüze ugramis insanlarla bir ay gecirmesidir.

Anlasilan Kurtulus Savasi daha bitmemis, düsmanlarin hepsini denize dökememisiz.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

İletigönderen yigitler » Prş Mar 19, 2009 20:23

TSK'yi degil, o p...vengin gazetsini ve TV kanalini kapatalim daha iyi!
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

İletigönderen MansurSah » Prş Mar 19, 2009 20:38

Bu zat-ı muhteremin (!) gösterdiği birşey de var: Yalnıza eski solculardan değil, eski ülkücülerden de davalarını çok pis satıp liboşlaşan, fethullahın kucağına oturanlar ve hatta kürtçülük yapanlar oluyor. (Kendimi kürt gibi hissediyorum gibi laflar eden de bu eski ülkücü+faşo hergele.)

Matematikte, aslında eksi sonsuz ve artı sonsuz diye birşey olmadığı söylenir. O kadar uzakta, geometrinin kıvrılıyor olmasından dolayı eksi ve artıdaki sonsuz kıvrıla kıvrıla, o tek bir sonsuzda buluşuyor; yani aslında tek bir sonsuz varmış.

Sonsuz seviyede kıvrılanlardan bir gün kurtulmak ümidiyle.
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

İletigönderen kut » Prş Mar 19, 2009 22:31

Kafalar Osmanlı zamanında kaldığı için adam kendi içinde gayet tutarlı.
Çünkü ne de olsa Osmanlı da Sevres'e göre -Mondros değil o tarihi adam gibi oku canım benim öyle yaz- jandarma hariç tüm ordunun terhis edilmesi gerekirdi.
Haklı tabii (!)

Arkadaşın Hürriyet ve İtilâf Fırkası'ndan olduğu ne kadar da belli, arada Enver Paşaya da çamur atmayı unutmamış...Enver Paşa'nın kalkıp mezarından suratına tükürecek hali yok tabii, ama alttaki resimde amcası var, onun gözlerine iyi bak cevabını alırsın..

Yaşasın son padişah...
Varolsun "Ali Kemaller"...
Resim
Irak Cephesi’nde, Kut-ül Amare'de, Halil Paşa (Kut) tarafından tutsak alınan Major-General Sir Charles Vere Ferrers Townshend , dört generali ve kurmay subayları ile Kut Kahramanı Halil Paşa
Kullanıcı küçük betizi
kut
Üye
Üye
 
İletiler: 45
Kayıt: Cum Şub 20, 2009 23:50

İletigönderen SAVCI_33 » Cmt Mar 21, 2009 11:21

Bre zındık sen kimsin ki şanlı ordumuzu kapatacak deliliği hayal ediyorsun.Yerine yeniçeri ocağınımı kuracaksın...Seni şehit ailelerinin eline bırakmak var...Fakat değil sen senin başındakiler gelse dahi ŞANLI ORDUMUZA birşey yapamaz...
Kullanıcı küçük betizi
SAVCI_33
Üye
Üye
 
İletiler: 88
Kayıt: Cmt Şub 24, 2007 12:58

İletigönderen avrasya » Cmt Mar 21, 2009 12:26

Türk Ordusuna düşman ordusu gibi gören ve davranan Fetulahcı-liboş-Amerikano islam haçlı irtica takımının Varlıklarının yegane temeli ve güvencesi Amerikan ordusudur.
1 Mart-2003 yılında TBMM de tezkere çıkararak 90.000 ABD askerini Vatanımıza yerleştirmek isteyip başaramayan
Amerikan işbirlikçileri, şimdi Iraktan çekilme bahanesiyle 140.000 Amerikan conisini Vatanımıza sokmak istemektedirler.
Bir Ülkede iki ordu olmaz..Ordu üstüne ordu gelemez..
Gelirse orda işgal vardır..Diğerini tasfiye etmek için gelir

Onlar,Türk Ordusunu, KKTC den de Türkiye den de tasfiye etmeye çalışmaktadırlar..

ABD nin himayesindeki Barzaninin kukla yönetiminde beslenen pkk terörüne karşı , Türk ordusunun Vatanımızın ve sınırlarımızın güvencesi için sınır ötesi operasyon yapmasına karşı çıkmaktadırlar.

Onlar Türk Ordusunu ABD nin askeri yapmak istemektedirler..

ABD nin çıkarları için şavaşmak üzere Afganistana , İsrailin çıkarları Lübnana göndermek istemektedirler..

TSK nın, ABD nin BOP planında engel güç olarak görmekte , TSK nın BOP a , direnç göstermesi karşısında, ABD kaynaklı psikolojik harple her türlü pis oyun ve iftiralarla Türk ordusuna yıpratmak halkın gözünden düşürmek istemektedirler..

Türk Ordusunu Vatan topraklarından sürerek , ABD çıkarları için paralı asker gibi ABDye direnen ortadoğu ve Asya ülkelerinin üzerine göndermek istemekte,
Milletimize karşı kendi güvenliklerini sağlamak için de, ABD ordusunu ,Amerikan Conisini Ülkemize yerleştirmek istemektedirler..

Onlar, Irakı işgal eden Amerikan askerlerinin sağ salim evlerine dönmesi için dua ettiklerini,
ABD ile 9 maddelik gizli anlaşma yaptıklarını ,
Görevlerinin ABD nin BOP projesinde Eş başkanlık olduğunu açıkça ilan etmektedirler.

Mustafa Kemal'in ordusuna karşı kendi güvenlikleri için, İngiliz işgalcilerini ,Yunanın ordusunu kendi güvenliklerinin varlıklarının teminatı olark görenler yani yunan ordusu Hilafetin ordusudur diye fetva çıkaranlarla , ders almayanlar için tarih yeniden tekerrür mü etmektedir?
Kullanıcı küçük betizi
avrasya
Üye
Üye
 
İletiler: 279
Kayıt: Prş Oca 15, 2009 23:08

İletigönderen 10101 » Cmt Mar 21, 2009 13:02

Bu malum gazeteyi takip etmeye başladım. Cemil Ertem adlı yazarın dünya ekonomisi üzerine yazıları dikkatimi çekti. Putinin Davos konuşmasını yorumlamış bir yazısında:

http://www.taraf.com.tr/makale/3785.htm

Özetle, krizden çıkışın reçetesi ülkelerin kendilerini küreselleşmenin kucağına bırakmalarıymış ve Putin bunu farketmiş.

"Şimdi Putin ve arkadaşlarının yapacağı tek şey var: Oligarklara dayalı “kara ekonomiyi” tasfiye edip, Rusya’yı küreselleşmenin kucağına bırakmak" diyor.

CEVAP:

1- Kriz Amerikada başladı ve krizin sebebi, küreselleşme adı altında faaliyet gösteren, serbest bırakılmış finans kurumlarının yaptıkları türlü dolandırıcılıklar sonucu finansal balonların hava kaçırmaya başlamış olmasıdır. Örneğin, ödeyemeyecek durumdaki kişilere mortgage kredisi verdiler. Devlet kontrolü yoktu.

Bu durumda, krizin sebebi küreselleşme ve devlet kontrolünün ortadan kalkması iken, çözüm reçetesi nasıl olur da kendimizi küreselleşmenin kucağına bırakmak olur?

2- Putin konuşmasında gerçekten de yeni bir finansal sistemin kurulması gerektiğini söyledi. Krizi aşmak için her ülkenin kendi kabuğuna çekilmesi değil, tüm dünyanın uzlaşacağı yeni bir sistemin gelmesi gerektiğini söyledi. Eskiden, Amerikanın zorla yönettiği bu sistem artık başka ülkelerin de söz sahibi olacağı yeni bir dengeyi içerecek dedi. Bu dengede Rusyanın da söz sahibi olacağını ima etti.

Fakat bakıyoruz da Cemil Erteme göre Rusya kendisini küreselleşmenin kucağına bırakacakmış. Burada tabi küreselleşme derken yıllardır propagandası yapılan ve Amerikayı yönetenlerin dünyaya benimsetmeye çalıştığı hegemonyadan bahsediyor. Neymiş, Putin de bunların kucağına oturmak gerektiğini anlamış artık.
İlginç. Hem Amerikanın yönettiği finans sistemi çökecek; Brezilya, Çin, Rusya dünyada daha çok söz sahibi olacak, hem de Putin kucağa oturmak gerektiğini anlayacak.

Cemil Erteme gerçeklerden yola çıkarak, bazı mükemmel yorumlarla konuyu kendi istediği şekilde sonuçlandırdığı yazılarında başarılar diliyoruz.

VE DÜZELTELİM: Putin diyor ki, Rusya olarak kendi doğal kaynaklarımızı kullanarak ve her alanda üretimimizi destekleyerek (Rus firmalarını desteklemeye devam ederek) kalkınacağız. Yeni kurulacak finans sisteminde de söz sahibi olacağız.
Kendisine Dell firmasından gelen "yardım edelim" sözüne de sert tepki göstererek "yardıma ihtiyacımız yok ki..." diyen bir lider var karşımızda.
Kullanıcı küçük betizi
10101
Üye
Üye
 
İletiler: 78
Kayıt: Pzr Mar 15, 2009 12:39

İletigönderen Egeli » Cmt Mar 21, 2009 19:07

.
En son Egeli tarafından Cum Kas 07, 2014 12:52 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Kullanıcı küçük betizi
Egeli
Üye
Üye
 
İletiler: 1724
Kayıt: Cum Mar 09, 2007 17:40

İletigönderen Çetin Taş » Cmt Mar 21, 2009 20:12

Anlamadigim nokta su, Turk Silahli Kuvvetleri, neden kendini yok etmek isteyen, yipratmayi ve cokertmeyi amaclayan, ve bu dogrultuda yabanci istihbarat orgutleri ile ic ice girmis olan ic dusmanlarina karsi acik bir savas acmiyor?

Turk Silahli Kuvvetlerinin kurmay kademesi bu manzarayi gorup tahlil edebilecek bilgi ve akildan yoksun mu? Ben ordunun yonetimine guvenimi tamamiyle kaybettim.

Türk Sessiz Kuvvetleri diye bir süredir boşuna mı diyorum canım kardeşim?!

Atatürk'ün NUTKU ortada.
Atatürk'ün TSK'ne verdiği ödev ortada.

Ama...

İşte o ama'nın neticesi TÜRK SESSİZ KUVVETLERİ'dir arkadaşlar.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen İrade-i Milliye » Pzr Mar 22, 2009 2:34

Bu adam bilim adamı falan değil. Kendisini bir şey zannediyor. Orduyu kapatsak mı demiş ahlaksız mandacı. Sen Japonya'ya git orada yaşa o zaman. Japonyanın Anayasasına göre(9.md.) ordu yoktur. Sadece NATO için takviye kuvvetler gönderiyor. Japonya bugün ABD'nin himayesinde onun savunmasına muhtaç bir ülke. Sanırım Türkiye'nin de öyle olmasını istiyor. Şu Saman gazetesinde bir tane akıllı uslu, emperyalimze karşı çıkan adam yok ya. İnanamıyorum. Bu tür şeyleri duydukça... :x
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

Sonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x