Neo Osmanlılar neden olmasın?

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

İletigönderen maydonos » Prş Mar 12, 2009 21:12

Ozer86 arkadas Erol Manisalinin son programini izlemis olmalisin.O nedenle buraya buyuk bir istahla bize son 30 yilda dayatilan politikalari soruyorsun.Dogru mu? degil mi?diyorsun.bu acidan bakarsak olaya dogru adrestesin.Erol Manisalinin ve Yalcin Kucukun tum programlarini izlemeni oneriririm.Ayrica Ram cok sabirli ve cok iyi anlatma yetenegi olan nazar degmesin kendisine..Ben sahsen cok sey ogrendim.Bu vesile ile sitede yazan herkese tesekkur etmek istiyorum. Herkese kolay gelsin.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen Ozer86 » Cmt Mar 14, 2009 17:57

Ram,
yine seninle aynı fikirde olmadığımı belirtmek durumundayım.

Ram yazdı: (...) 1) Her durumda, her zaman bir çıkar ilişkisi düşünülemez. (...) , her olayda, her konuda bir yarar, bir çıkar arıyorsun. Hiç vermemek varken, "bir verip iki vermemeyi", "üç koyup beş almayı" düşünüyorsun. Bu düşünceler, tarihimize mandacılık ve felâketler olarak geçmiştir. (...)
Fikirleri tartmak için denklemler harika ve basit bir araçtır. Bir fikrin yararlarını ve zararlarını toplayarak sadece onun olumlu veya olumsuz olduğunu öğrenmiyoruz; aynı zamande ne denli olumlu/ olumsuz olduğu bir veri olarak karşımıza çıkıyor. Ilgi ve kaynaklarımızı buna göre tayin etmeliyiz ki boşu boşuna harcamış olmayalım. (Özellikle kaynaklar bakımından bu çok büyük önem arz ediyor.)

Ülkemizin bir kaç tane yaşamsal çıkarı var. Bunların önemine binayen denklem içinde yüksek sayılar verilmelidir. (mesela sonsuz ∞.) Tarihte yaşanan felaketler (mandacılık gibi) bir verip iki almakla ortaya çıkmadı. Biz (uzun vadede) bin verip (kısa vadede) iki aldık, kırmızı çizgilerimizi gözetmedik (veya doğru düzgün belirleyemedik bile).
Zaten durum tesbitinin ne zararı olabilir ki?

(...) 2) Dolayısıyla her konuya yansız, nesnel bakılamaz. (...)
Fikirleri analiz ederken tamamen yansız olmak şartdır. Eger ki pembe gözlüklerle sadece işimize geleni görürsek, bu temelin üzerine kurduğumuz (karşı-)politikalar çökmeye mahkumdur. Istenilen sonucu veremez, .
Objektif analizden sonra elbette ülkemizin yanını tutmalıyız, Türk çıkarları doğrultusunda proje üretip, harekete geçmeliyiz.

(...) "Dinler Arası Diyalog" konusu hakkında pek bir bilgisi olmayan, hatta hiçbir bilgisi olmayan bir kimse, Fetullah Gülen'i ve cemaatini biraz biliyorsa, biraz duyduysa (yüzeysel diyelim) ve ilgili şahısın zararlı olduğunu kavrayabildiyse, DAD mevzusunu haliyle zararlı olarak değerlendirecektir, diğer türlü düşünülemez. Konuyu bilimsel verilerle tartışmak, kesin bilgiler edinerek öğremek isteyebilirsin. Bu şekilde yapılması elbette daha uygundur. Fakat yukarıda yazdığım kaideyi değiştirmez. Bütün bunların altında şu soruyu soruyorum: Fetullah zararlı mıdır, değil midir¿? Bu soruda gri renge yer yoktur. Bu durumda, ya Fetullah ile ilgili hiç bir şey bilmiyorsun-duymamışsın/okumamışsın, ya zararlı olduğunu kavrayamamışsın, ya art niyetlisin, (...)

DAD projesi çıkarlarımızla örtüşmüyor, çünkü Fetullah Gülen buna destek veriyor anlamına gelen sözler sarf etmissin. Iki tane itirazım var;
1. Fetullah Gülen tüm hayatı boyunca Türk çıkarlarını baltalamak ile geçirmiş olsa bile, bu onun gelecektede aynı şekilde hareket edeceği anlamına gelmez.
2. Fetullah Gülen tarafından değilde başkalarınca DAD projesi yörütülseydi olumlu mu olacaktı sanki? Aslında verdiğin cevap çok kaçamaklı. DAD projesi, veya herhangi bir fikir, sadece ve sadece içeriğinin Türk çıkarlarına bağdasma derecesini ölçerek, ak veya siyah olduğu ortaya çıkar.

Yaşıtlarından çok daha bilgili olman; senin için olağan, yaşıtların için ise hayâl kırıklığı olmalıdır.

Haklısın.


Maydonoz,
Sayın Erol Manisalı’nın Ulusal Kanal’da her hafta yaptığı söyleşiler güzel, ama Siyaset Meydanı’nda (Sinan Aygün ve Yiğit Bulut ile) karşı tarafı şahlanarak mahf ettiği tartışmaların tadınıda vermiyor.
Kullanıcı küçük betizi
Ozer86
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Sal Tem 29, 2008 15:51

İletigönderen Ram » Cmt Mar 14, 2009 20:38

Ozer86 yazdı:Ram,
yine seninle aynı fikirde olmadığımı belirtmek durumundayım.


Olman mümkün değildi esasen.

Ram yazdı: (...) 1) Her durumda, her zaman bir çıkar ilişkisi düşünülemez. (...) , her olayda, her konuda bir yarar, bir çıkar arıyorsun. Hiç vermemek varken, "bir verip iki vermemeyi", "üç koyup beş almayı" düşünüyorsun. Bu düşünceler, tarihimize mandacılık ve felâketler olarak geçmiştir. (...)
Fikirleri tartmak için denklemler harika ve basit bir araçtır. Bir fikrin yararlarını ve zararlarını toplayarak sadece onun olumlu veya olumsuz olduğunu öğrenmiyoruz; aynı zamande ne denli olumlu/ olumsuz olduğu bir veri olarak karşımıza çıkıyor.


1) Mandacılık, mandacılığa giden yollar veyâhut herhangi bir zararlı yol için "denklem kurmak" ahmaklıktır ya da ihanettir diyorum. Bunları kabûl ediyorsan, elbette her düşüncede bir yarar yol arayabilirsin.

2) Süslü fakat boş cümleler kurmana gerek yoktur. Bir düşüncenin ne denli olumlu/olumsuz olduğu verisi sayesinde zaten olumlu-olumsuz ayrımı sağlanır. Olumlu-olumsuz sonucun nedeni bu veridir, ayrı bir şey değil yani.

Ilgi ve kaynaklarımızı buna göre tayin etmeliyiz ki boşu boşuna harcamış olmayalım. (Özellikle kaynaklar bakımından bu çok büyük önem arz ediyor.)


O kadar derin yazmışsın ki anlayamadım bu cümleni. Bahsettiğin, ne ilgisi, ne kaynağı¿? Görüşlerimizi, vaktimizi bir üstte bahsettiğin verilere göre değerlendirelim mi diyorsun, ne diyorsun¿?

Ülkemizin bir kaç tane yaşamsal çıkarı var. Bunların önemine binayen denklem içinde yüksek sayılar verilmelidir. (mesela sonsuz ∞.) Tarihte yaşanan felaketler (mandacılık gibi) bir verip iki almakla ortaya çıkmadı. Biz (uzun vadede) bin verip (kısa vadede) iki aldık, kırmızı çizgilerimizi gözetmedik (veya doğru düzgün belirleyemedik bile).
Zaten durum tesbitinin ne zararı olabilir ki?


Bunlar da pek derin yazılmış, anlayamadım. Senin hakkındaki görüşüm neydi: "Strateji ile kafayı bozmuş biri..."

(...) 2) Dolayısıyla her konuya yansız, nesnel bakılamaz. (...)
Fikirleri analiz ederken tamamen yansız olmak şartdır. Eger ki pembe gözlüklerle sadece işimize geleni görürsek, bu temelin üzerine kurduğumuz (karşı-)politikalar çökmeye mahkumdur. Istenilen sonucu veremez, .
Objektif analizden sonra elbette ülkemizin yanını tutmalıyız, Türk çıkarları doğrultusunda proje üretip, harekete geçmeliyiz.


Çözümlenecek fikir, çözümlenmeye gerek duyulan fikir varsa yansız olmak gerekir, bunun haricindekiler ya fikir değildir, ya da çözümlenirken yansız değil yanlı olmak zorundalığını taşır. Birleşik Devletler, "Diyarbakır'ı Kürtlere verin, size 1 trilyon dolar verelim" dese, eminim sen bunu da çözümlersin, hem de yansız olarak. Sonra, sonuç çıkınca, Türkiye'nin yanını tutarsın, büyük iyilik yapmış gibi. Yazık ki bu düşüncelerinle, yani bir yanı emperyalist ve dolayısıyla ahlâksız/Vahdettinimsi, öteki yanı boş ve gereksiz olan yorumlarınla, forumumuzda barınamayacaksın. Zira seni barındırırsam, kendimle çelişirim.

(...) "Dinler Arası Diyalog" konusu hakkında pek bir bilgisi olmayan, hatta hiçbir bilgisi olmayan bir kimse, Fetullah Gülen'i ve cemaatini biraz biliyorsa, biraz duyduysa (yüzeysel diyelim) ve ilgili şahısın zararlı olduğunu kavrayabildiyse, DAD mevzusunu haliyle zararlı olarak değerlendirecektir, diğer türlü düşünülemez. Konuyu bilimsel verilerle tartışmak, kesin bilgiler edinerek öğremek isteyebilirsin. Bu şekilde yapılması elbette daha uygundur. Fakat yukarıda yazdığım kaideyi değiştirmez. Bütün bunların altında şu soruyu soruyorum: Fetullah zararlı mıdır, değil midir¿? Bu soruda gri renge yer yoktur. Bu durumda, ya Fetullah ile ilgili hiç bir şey bilmiyorsun-duymamışsın/okumamışsın, ya zararlı olduğunu kavrayamamışsın, ya art niyetlisin, (...)

DAD projesi çıkarlarımızla örtüşmüyor, çünkü Fetullah Gülen buna destek veriyor anlamına gelen sözler sarf etmissin. Iki tane itirazım var;


Ben böyle bir şey demedim; Fetullah hakkında zararlı olduğuna hüküm vermiş herhangi biri dahi, bunu bu şekilde yorumlar dedim -ki bu da doğrudur.

1. Fetullah Gülen tüm hayatı boyunca Türk çıkarlarını baltalamak ile geçirmiş olsa bile, bu onun gelecektede aynı şekilde hareket edeceği anlamına gelmez.


Paçalarından akıyor...

2. Fetullah Gülen tarafından değilde başkalarınca DAD projesi yörütülseydi olumlu mu olacaktı sanki? Aslında verdiğin cevap çok kaçamaklı. DAD projesi, veya herhangi bir fikir, sadece ve sadece içeriğinin Türk çıkarlarına bağdasma derecesini ölçerek, ak veya siyah olduğu ortaya çıkar.


Algı zayıflığının getirdiği yanlış çıkarımın sonucudur ilk cümlen. Ecnebilerden gelen şüpheli ve kapsamlı hiçbir lütufa, görüşe, bilgiye vesaireye eyvallah demeyiz. Hatta öyle ki, senin gibi strateji ile kafayı yiyip de bütün bunları yansız şekilde ele alıp çözümlemeye de asla kalkışmayız. Zira tarihimizi biliriz, ders çıkartmışızdır; günceli de takip etmişizdir, türlü oyunları ezberlemişizdir.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Ram » Cmt Mar 14, 2009 20:46

Neo-Osmanlıcılık safsatasıyla fazlasıyla gereksizlik yaşandı. Konu kilitlenmiştir.

Ozer86 adlı üye son defa uyarılmıştır. Uyarıldığı yorumları veya aynı nitelikte yorumları tekrar ettiği takdirde forum kuralları gereğince yasaklanacaktır.

Şikâyeti olan bu başlıkta şikâyetini dile getirebilir
:
http://www.guncelmeydan.com/forum/bu-na ... 18519.html
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Önceki

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x