Satılmış Bir TÜRKİYE Var

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Nis 15, 2012 23:08

Demir yolları da yabancılaşıyor!

Restore edilirken çıkan yangında büyük zarar gören Haydarpaşa Garı, yeni sahibini bekliyor.

Yabancılara Taşınmaz Satışı Yasası’nın 10 Nisan’da TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmesinden sonra AKP demir yollarını da satmaya hazırlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti devlet Demiryolları (TCDD) Ecorys Researchand Consulting Ltd. bünyesindeki konsorsiyum ile sözleşme imzalayarak, özelleştirme hazırlıklarına başladı.

Hükümet, Devlet Demir Yolları’nı gözden çıkardı

Yabancılara taşınmaz satışıyla ilgili yasanın kabul edilmesinin ardından AKP iktidarı şimdi de demiryollarını satmak için hazırlıklarını hızlandırdı.

Haber: Ceyhun Bozkurt
Hükümet 2002 yılından bu yana çok sayıda özelleştirmeye imza atmasına rağmen iç ve dış borcun artması AKP’yi durdurmadı. AKP’nin şimdi de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD)’nı özelleştirmeye hazırlandığı ortaya çıktı. AKP’nin, özelleştirme planının yabancılara taşınmaz satışıyla demiryolu taşımacılığında yeni bir düzenlemeye gitmeyi kararlaştıran TCDD Ocak ayında “Türk Demiryolları Reformu” projesi çerçevesinde Ecorys Researchand Consulting Ltd. bünyesindeki konsorsiyum ile sözleşme imzalayarak özelleştirme hazırlıklarına başladı. Gelişmeleri YENİÇAĞ’a değerlendiren Tapu ve Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, TCDD’nin satışına tepki göstererek “Türkiye Cumhuriyeti’nin sembolü haline gelmiş olan, Atatürk döneminin karizmatik kuruluşu Devlet Demir Yolları’nın, elden çıkarılmak üzere düğmeye basıldığını öğrenmek çok acı” dedi.

İsraillilere satış

Yabancılara taşınmaz satışında son düzenleme ile hükümetin tüm topraklarımızı yabancıların alımına açtığını kaydeden Özkaya, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından verilen son resmi rakamların gerçeği yansıtmadığını belirtti. 28 Ekim 2004 tarihli Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün internet sitesindeki resmi verilerine göre ülkemizden taşınmaz alan toplam yabancı sayısının 44 bin 740, satılan taşınmaz sayısının 42 bin 884, satılan toplam alanın da 273 bin 408 dekar olduğunu hatırlatan Özkaya sözlerini şöyle sürdürdü:

Tarım arazileri yağmalanıyor

“Bugün için verilen rakam 125 bin 452 kişiyle satılan alan 89 bin 297 dekar olarak bildirilmektedir. Satılan alan miktarı 2004 yılındaki alandan neredeyse üç misli azdır. Kişi sayısı üç misli artmasına karşın verilen alanın azalması rakamların gerçeğe aykırı olduğunu gösteriyor. Kaldı ki 2004 yılında toprak satın alan ülke sayısı da 68 iken, bugün verilen sayı 92’ye çıkmış bulunuyor. Demek ki mütekabiliyet, yani karşılıklılık koşuluna bu sayılarla uyulmadığı açık olarak ortaya çıkmaktadır. Önceki verilerde bulunmayan ülke vatandaşları yeni listede yer almış görünüyor. Zaten İsrail’e satış yapılmadığı kamuoyuna defalarca medya aracılığı ile yansıtılmasına karşın aynı resmi verilerde 100 İsrail vatandaşına 136 taşınmaz satıldığı açıkça görünmektedir.”

Orhan Özkaya, verilere bakıldığında 2004 yılına göre Konya’da satışın arttığına da dikkat çekti. Özkaya, “İsrail’in Konya Karapınar ve çevresinde onlarca köyün arazisi için ve Mersin Alata Çiftliği’nin 4 bin 56 dekarlık arazisi satın almak için yaptığı çalışmalar artık kamuoyunca bilinmektedir” dedi. Özkaya, yeni düzenleme ile birlikte karşılıklılık ilkesinin önce işlemez hale getirildiğini, şimdi de kaldırıldığını belirtti. Özkaya, “Ülke toprakları Lozan delinerek yabancılara duyarsızca satılmaya devam edelecek. ’Milli Emlâk’ zenginliklerimiz ve varlıklarımız, yapısı da yok edilerek, kapitülasyon uygulamasıyla devrediliyor. Misak-ı Milli sınırları büyük bir hızla adeta yok ediliyor” diye konuştu.

YENİÇAĞ, 15 Nisan 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Nis 19, 2012 13:59

Devlet Müzeleri Eser Satabilecek!

Tarihi eserlerle ilgili yönetmeliğin değişmesiyle artık devlet müzeleri eser satabilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı düzenlemenin arkasında duruyor. Ancak bilim insanları tepki gösteriyor.

Artık müzeler tarihi eser satabilecek. Korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları hakkındaki yönetmelik, satışa imkan sağlayacak şekilde değişti.

Buna göre, eser satışı için bir değerlendirme komisyonu kurulacak. Komisyon tarafından, etütlük eser olarak tasnif edilen ve müzeye alınmasına gerek görülmeyen taşınır varlıklar tespit edilecek.

Müzeye alınmasına gerek duyulmayan eserler, envanteri çıkarılarak emanette alıkonulacak. Ardından, Kültür Bakanlığı'nın denetiminde özel müze veya koleksiyoncuların envanterlerine kaydedilmek üzere satışına izin verilecek.

Bir yıl içerisinde özel müzelere veya koleksiyonculara devri gerçekleşmeyen eserler, durumlarına uygun olarak müzelerde kayıt altına alınacak.

Arkeologlar yönetmeliğin değişmesine tepki gösteriyor. Arkeologlar, müzelerin kültür varlıklarını satarak para kazanan kurumlara dönüştürülmemesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Kültür Bakanlığı ise devlet müzesine alınmasına gerek duyulmayan özel koleksiyon eserleri ile etütlük nitelikli eserlerin denetimi yapıldıktan sonra koleksiyoncu ya da özel müzelere satılmasından yana.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.ntvmsnbc.com/id/25324494/
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Başkomutan » Cmt Kas 17, 2012 6:22

Atatürk'ün Millet Çiftliği krala satıldı

Atatürk'ün 1929 yılında kendi parasıyla satın alarak tarımın gelişmesi için halka bağışladığı Millet Çiftliği'nin bir bölümü turizm tesisi yapılması için Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz'e satıldı.

Cumhuriyet/Yalova- Atatürk’ün kendi parasıyla satın aldığı, tarımın gelişmesi için çalışmalar yapılan çiftlik 1937’de vasiyeti üzerine millete bağışlanmış, daha sonra Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından kullanılmıştı.

3 bin dönümlük TİGEM arazisinden 80 dönümlük alan 1994 yılında Belediye Canlı Ağaç Müzesi (arboretum) yapılması şartıyla Tarım Bakanlığı tarafından Yalova Belediyesi’ne tahsis edilmişti. 17 Ağustos 1999 Büyük Marmara depreminde çadır kent alanı olarak kullanılan canlı ağaç müzesi kullanılamaz duruma gelmişti.

80 dönümlük arazi

Yalova Belediyesi daha sonraki yıllarda 80 dönümlük araziyi Belediye Meclis kararıyla önce konut alanı, daha sonra da turizm alanı olarak imara açtı ve ihaleye çıktı. CHP Yalova İl Başkanı Özcan Özel, Yalova Valiliği’ne başvurarak ihalenin iptalini istedi. Ancak 12 Kasım’da Yalova Belediyesi’nde yapılan ihaleyle 5 ayrı parselden satışa çıkarılan arazinin büyük bir bölümünü Suudi Arabistan firması Merosa satın aldı.

Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, şirketin Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdüllaziz’in olduğunu söylediğini belirtip firmanın Yalova’ya 250 milyon liralık yatırım yapmayı planladığını belirtti. Yalova Belediye Başkanı Koçal, “Merosa şu anda Sapanca’da villalar yapıyor. Arboretumun tamamını Merosa alacak. Yaklaşık 250 milyon TL’lik bir yatırım yapmayı öngörüyorlar. Ortadoğu’nun ve bu bölgenin en büyük turizm yatırımını buraya yapmayı planlıyorlar. Bu Yalova için çok iyi bir şey. Bu yatırım zengin Ortadoğuluların Yalova’ya gelmesi anlamına geliyor. Hem yatırımın büyüklüğü hem de oluşturacağı turizm potansiyeli itibarı ile Yalova’ya önemli katkılar sağlayacak. Olurlarını verdik, satış muamelesi de bitti” dedi.

CUMHURİYET, 15 Aralık 2012
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Ara 17, 2012 21:54

Köprü ve otoyollar Koç-Ülker-UEM ortaklığının

Toplam uzunluğu 1975 kilometre olan Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri ile sekiz otoyolu kapsayan özelleştirme ihalesi başladığı gibi bitti. Elemesiz ilk turda başlangıç bedeli 3.83 milyar dolar olurken, elemeli turda 5 milyar 640 milyon dolar veren Koç-Ülker-UEM ortaklığı ihaleyi kazandı. İhale komisyonu 5 milyar 720 milyon dolar isteyince Koç-UEM-Ülker Grubu da karar vermek için mola istedi. Ortaklık mola dönüşünde bu teklifi kabul etti.

Türkiye'nin en büyük özelleştirme ihalelerinden biri olan köprü ve otoyol özelleştirmesi çok kısa sürede sona erdi.

Elemesiz ilk turda başlangıç fiyatı 3.83 milyar dolar oldu. Elemeli yazılı turda en düşük teklifi veren Nurol Holding AŞ - MV Holding AŞ - Alsim Alarko Sanayi Tesisleri ve Ticaret AŞ - Kalyon İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ - Fernas İnşaat AŞ Ortak Girişim Grubu elendi.

Hemen ardından “Koç Holding AŞ - UEM Group Berhad - Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş Ortak Girişim Grubu” 5 milyar 630 milyon dolar teklif verdi. "Autostrade Per I'Italia SPA - Doğuş Holding AŞ - Makyol İnşaat Sanayi Turizm ve Ticaret AŞ - Akfen Holding AŞ Ortak Girişim Grubu" bu teklifin üzerine çıkmayınca en yüksek teklif Koç-Ülker-UEM ortaklığında kalmış oldu.

Koç-Ülker-UEM ortaklığı ihale komisyonunun talebi üzerine fiyatı 5 milyar 720 milyon dolara yükseltti ve ihale sonuçlandı.

Köprü ve otoyolların özelleştirme ihalesi, Türk Telekom'a verilen 6.55 milyar doların ardından Türkiye tarihinin en yüksek özelleştirmesi oldu.

YILLARA GÖRE GELİRLER

2011'de 349,8 milyon araçtan 534,7 milyon dolar, 2012 yılı 11 aylık dönemde ise köprü ve otoyollardan geçen 331,1 milyon araçtan 411,4 milyon dolar gelir sağlandı. Köprü ve otoyollardan 1 Ocak 2001-30 Kasım 2012 tarihleri arasında köprü ve otoyollardan geçen 3,3 milyar milyon araçtan toplam 3,8 milyar dolar gelir elde edildi.

Karayolları Genel Müdürlüğü, 2001'de 187,4 milyon araçtan 203,5 milyon dolar, 2002'de 195,6 milyon araçtan 136,3 dolar, 2003'te 217,3 milyon araçtan 181,8 milyon dolar, 2004'te 243,1 milyon araçtan 265,5 milyon dolar, 2005'te 257,5 milyon araçtan 321,9 milyon dolar, 2006'da 2810 milyon araçtan 348,8 milyon dolar, 2007'de 303,1 milyon araçtan 493,5 milyon dolar, 2008'de 309,8 milyon araçtan 431 milyon dolar, 2009'da 314,2 milyon araçtan 402,6 milyon dolar, 2010'da 329,6 milyon araçtan 561,1 milyon dolar gelir elde etti.

İhaleyi alan konsorsiyumda Koç ve UEM Grubu'nun yüzde 40'ar, Ülker'e ait Gözde Girişim'in ise yüzde 20 payı bulunuyor.

Türkiye'nin geleceğine güveni pekiştirdik

İhale sonrası bir açıklamada bulunan Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Tamer Haşimoğlu, verilen yüksek miktarla Türkiye'nin geleceğine olan güveni yeniden pekiştirmiş olduklarını söyledi.

Haşimoğlu şöyle konuştu: "Özelleştirme Kurumu ve Danıştayın onayından geçecek. Bugün Türkiye çok zorlu bir süreçten geçiyor. Yerli ve yabancı yatırımcılar olarak Türkiye'nin geleceğine olan güveni yeniden pekiştirmiş olduk. Son derece açık ve şeffaf bir süreç oldu. Önümüzdeki dönemde aşamalar geçildikçe, bilgi paylaşımında bulunacağız. İhale şartnamesinde gerekil yatırımlar belirtilmiş durumda. Teknik şartnamede belirtilen standartları sürdürmek için yatırımları devam ettireceğiz. Finansman konusunda çalışmalarımızı tamamladık. Önümüzde uzun bir süreç var, finansman konusunda bazı değişiklikler olabilir. Üçüncü Köprü de ihale şartnamesinde öngörülen sürede yapılacak."

Haşimoğlu, son fiyat olan 5.64 milyar doların İhale Komisyonu'nca 5.72'ye çıkmasının nedeniyle ilgili bir soruya ise, "Bunun cevabını Komisyona sorun" yanıtını verdi.

İhaleye 3 konsorsiyum katıldı

Köprü ve otoyollardan 1 Ocak 2001-30 Kasım 2012 tarihleri arasında köprü ve otoyollardan geçen 3.3 milyar araçtan 3.8 milyar dolar gelir elde edildi. Özelleştirmeden beklenen gelir ise 6 milyar doların üzerinde.

En büyük özelleştirme işlemlerinden biri olan köprü ve otoyol özelleştirmesi ihalesine katılan üç 3 konsorsiyum şöyle:

- “Nurol Holding AŞ - MV Holding AŞ - Alsim Alarko Sanayi Tesisleri ve Ticaret AŞ - Kalyon İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ - Fernas İnşaat AŞ Ortak Girişim

Koç hisseleri yükselişte

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören Koç Holding ve Gözde Girişim hisseleri köprü ve otoyolları ihalesinin sonuçlanmasının ardından hızlı bir şekilde yükselişe geçti.

Koç Holding hisseleri dünkü kapanışa göre yaklaşık yüzde 4 oranında değer kazanarak tarihi zirvesi olan 9,10 liraya çıktı. Gözde Girişim hisseleri ise önceki kapanışa göre yaklaşık yüzde 10 yükselerek 4,47 lirayı gördü. Şu dakikalarda 4,44 seviyelerinden işlem gören Gözde Girişim hisselerinin bugünkü tavanı 4,48 lirada bulunuyor.

Koç Holding hisseleri ise tarihi zirvesi olan 9,10 lirayı gördükten sonra şu dakikalarda önceki kapanışa göre yüzde 3,20 yükselişle 9,00 - 9,04 lira aralığında dengelendi. Köprü ve otoyolların özelleştirme ihalesinin nihai pazarlık görüşmelerinde, en yüksek teklifi 5 milyar 720 milyon dolarla Koç Holding AŞ - UEM Group Berhad - Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı AŞ Ortak Girişim Grubu verdi. Autostrade Per I'Italia SPA - Doğuş Holding AŞ - Makyol İnşaat Sanayi Turizm ve Ticaret AŞ - Akfen Holding AŞ Ortak Girişim Grubu temsilcisi teşekkür ederek, yeni bir fiyat vermeyeceklerini söyledi. Böylece nihai pazarlık görüşmeleri teknik olarak sonuçlanmış oldu.
Grubu”,

- “Koç Holding AŞ - UEM Group Berhad - Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı AŞ Ortak Girişim Grubu”

- Autostrade Per I'Italia SPA - Doğuş Holding AŞ - Makyol İnşaat Sanayi Turizm ve Ticaret AŞ - Akfen Holding AŞ Ortak Girişim Grubu” olacak.

Keyfi fiyat belirlenmeyecek

Fiyat artışlarında 6001 sayılı Kanun'un çıktığı tarihte yürürlükte olan ve halen geçerliliğini koruyan otoyol ve köprü geçiş ücretleri esas alınarak, sadece sözleşmede belirlenecek olan ücret artış oranları uygulanabilecek. İşleticinin hiç bir şekilde keyfi fiyat belirlemesi söz konusu olmayacak. Ayrıca işleticinin mevcut alt yapının geliştirilmesi amacıyla ilave şerit genişletilmesi, bağlantı yolları yapılması gibi yatırım yükümlülükleri de olacak.

İhale nereleri kapsıyor

Özelleştirmenin ardından köprü ve otoyolların bakım ve onarımı dahil bütün maliyetler özel sektör tarafından yapılacak. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü bu faaliyetleri denetleyecek.

İhale, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğunda olan, yapım, bakım, onarım ve işletimini üstlendiği, bağlantı yollarıyla “Edirne-İstanbul-Ankara Otoyolu”, “Pozantı-Tarsus-Mersin Otoyolu”, “Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu”, “Toprakkale-İskenderun Otoyolu”, “Gaziantep-Şanlıurfa Otoyolu”, “İzmir-Çeşme Otoyolu”, “İzmir-Aydın Otoyolu”, “İzmir ve Ankara Çevre Otoyolu”, “Boğaziçi Köprüsü”, “Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çevre Otoyolu”, bunlar üzerindeki hizmet tesisleri, bakım ve işletme tesisleri, ücret toplama merkezleri ve diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıklarını (OTOYOL) kapsıyor.

Köprülerin maliyeti 421 milyon dolardı

Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2001 yılından 30 Kasım 2012 tarihine kadar 3 milyar 319 milyon 753 bin 938 araç geçti. 1970'te yapımına başlanan ve Cumhuriyet'in 50. yılı olan 1973'te açılan Boğaziçi Köprüsü'nün inşaatı 21.7 milyon dolara mal oldu. 1986-1988 arasında inşa edilen FSM Köprüsü'nün maliyeti de 400 milyon dolardı.

2013 yılında yapımının üzerinden 40 yıl geçecek olan Boğaziçi Köprüsü'nün bakımı yeni işletmeci tarafından yapılacak. Bakımının yapılması için 2013'ten sonra en fazla 2 yıllık bir erteleme yapılabilecek. Bakım sırasında Boğaziçi Köprüsü yaklaşık 1 yıl boyunca tamamen kapatılacak. Çelik halatlar değiştirilirken, depreme karşı güçlendirme çalışması da yapılacak.

Şimdiye kadarki en yüksek miktarlı özelleştirmeler şu şekilde gerçekleşmişti:

1- Türk Telekom: 6.55 milyar dolar
2- Tüpraş: 4.1 milyar dolar
3- Erdemir: 2.7 milyar dolar
4- Halkbank: 2.5 milyar dolar

Hürriyet, 17 Aralık 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Ara 18, 2012 13:48

'Haydarpaşa Yağması'nı Gündemde Tutmak…

Haydarpaşa Garı ve çevresindeki bir milyon metre karelik kamusal ve kentsel tarihi sit alanının AKP tarafından bir ticaret ve iş merkezine dönüştürülmek istenmesi, tepkiyi de beraberinde getirdi. Haydarpaşa Dayanışması adlı grup, 45 haftadır her pazar günü saat 13.00 ile 14.00 arasında gar merdivenlerinde nöbete geliyor, bu konuyu gündemde tutmaya çalışıyor.

Önceki gün de (16 Aralık Pazar) sınırlı sayıda da olsa bir grup insan, yine nöbet tutmaya, oradan geçen halkı bilgilendirmeye gelmişti. Slogan attılar, şarkı söylediler, iki genç de gitarlarıyla bu gruba eşlik etti. İlginçtir, bu kış gününde yeni evlenecek çiftler de gelinlikleri ve damatlık kıyafetleriyle orada resim çektiriyorlardı. Kendileriyle sohbet ederken bu mutlu günlerinde İstanbulu simgeleyen bu tarihi bina önünde birer hatıra fotoğrafı çektirmek istediklerini söylediler. Ancak Haydarpaşa Garı ve civarının otele, alışveriş merkezine dönüştürüleceğinden haberleri yoktu. Daha sonra eylemin de fotoğrafını çektiler.

Bilindiği gibi bundan iki yıl önce Haydarpaşa Garı’nın çatısında bir yangın çıktı. Neden çıktığı tam bilinmez. Ardından TCDD, yani Demiryolları Genel Müdürlüğü, Hızlı Tren projesi çalışmalarını gerekçe göstererek 1 Şubat 2012 tarihinden itibaren Haydarpaşa Garı’na gelen ve giden tüm ana hat trenlerinin seferlerini sonlandırdı. İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi de, Haydarpaşa Gar binasında kültür ve konaklama (otel) hizmetinin verilebileceği yönünde bir karar aldı. Buna gerekçe olarak da, “Marmaray projesi ile Haydarpaşa Garı zaten işlevsiz kalacak” şeklinde bir görüş belirtildi.

TCDD Yönetim Kurulu da, bu bölgenin değerlendirilmesi için 18 Eylül 2012’de Özelleştirme İdaresi’ne başvurdu. Demiryolu hizmetlerindeki kamu çalışanlarının örgütlendiği KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Genel Başkanı Yavuz Demirkol ise, bu gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

“Yaklaşık bir milyon metrekarelik alanla birlikte Haydarpaşa Garı, ‘ticaret ve turizm merkezi’ adı altında rantsal bir alana dönüştürülerek ulusal ve uluslararası sermayenin emrine verilmek isteniyor. Demiryolu işletmeciliğini esas alması gereken TCDD yönetimi ise, gar ve çevresini rant alanına dönüştürme çabası içindedir. Ayrıca ‘Haydarpaşa Garı’na artık ihtiyaç kalmayacak’ yalanıyla da kamuoyu yanıltılıyor. Oysa İstanbul'un Anadolu'ya açılan kapısı olan Haydarpaşa Garı’nın asıl işlevini bir tarafa bırakarak trenlere ve halka kapatılması asla düşünülmemeli, Marmaray Projesi kapsamında yapılacak bir düzenleme ile tren hatları varlığını ve tarihsel sürekliliğini koruyabilmelidir”.

Öte yandan demiryollarının özelleştirilmesi ile ilgili yasa tasarısı da, demiryolu alt yapısını inşa etmek ve işletmek amacıyla bu hizmetlerin kullanım hakkının 49 yıllığına yerli ve yabancı şirketlere ücretsiz olarak verilmesini öngörüyor. Yani iki türlü yağma var, hem Haydarpaşa Garı ve çevresi yağmalanacak, hem de demiryolları yerli ve yabancı şirketlere peşkeş çekilecek. Bu yağmaya daha yüksek sesle ve daha güçlü bir katılımla “dur” demek lazım…

Atilla ÖZSEVER, 18 Aralık 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Ara 19, 2012 12:48

Otoyollardan sonra sıra hastanelerde

Köprü ve otoyolların özelleştirilmesinden sonra şimdi de hastanelerin satılması gündemde.

TBMM’ye 12.12.2012’de kaydedilen “Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun Tasarısı” Başbakan Erdoğan’ın imzasıyla sunuldu.

CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, AKP Hükümeti’nin kamu hastanelerini bir bir satmaya hazırlandığını söyleyerek, Meclis’teki tasarının detaylarını açıkladı.

Atıcı’nın ‘Sağlıkta İhanetin Belgesi’ diye tanıttığı tasarının detayları şöyle:

1. Ulusal veya uluslar arası şirketleri hastane yapmak üzere çağırıyorlar,
2. Onlara şöyle güzel bir yerden “bedava” arsa tahsis ediyorlar,
3. Yapılacak işin Devlet İhale Kanunu veya Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadığını hükme bağlıyorlar,
4. Sonra kafalarına göre ihale yapıyorlar (açık ihale, davet usulü veya pazarlık yönteminden hangisi işlerine yarıyorsa),
5. İhaleyi verdikleri şirketle “özel hukuk” hükümleri çerçevesinde sözleşme yapıyorlar,
6. Hastane bitmeden gariban şirket batmasın diye uygun zamanlarda para ödüyorlar
7. Hastane bittikten sonra en fazla 49 yıl kira ödemeyi taahhüt ediyorlar. Gerçi hastanenin parası 3-5 yılda çıkıyor ama olsun zavallı şirket biraz da kar etsin diyorlar,
8. Sözleşme süresi bitince şirketin hastaneyi sağlam ve borçsuz olarak devretmesi gerekir diyorlar, ancak hastane batarsa da “batık banka”larda uygulanan kamulaştırma yöntemlerini uygulamak zorunda olduklarını biliyorlar,
9. Yüklenici firmanın hastane yapım işini aynı koşullarda başka firmalara devredebileceğini söylüyorlar ve sağlık alanında “çantacı” firmalar yaratılmasına zemin hazırlıyorlar
10. İhaleyi nasıl olsa yabancı firmalar alır diye sözleşmenin bir nüshasını da İngilizce hazırlatıyorlar,
11. Yabancı firmalarla sorun yaşanırsa “uluslar arası tahkim”e gidilebilmesi için yolu hazırlıyorlar,
12. Gariban firmalar yurt dışından döviz olarak kredi alırlarsa ve Allah korusun bir kriz olursa firmanın batmaması için gerekli tedbirleri de kanuna koyuyorlar,
13. Hatta şirket finans kurumlarından kredi alabilsin diye kendilerine “Devlet” olarak kefil oluyorlar,
14. Tüm bunlara rağmen çantacı şirket batarsa uluslar arası “finans sağlayıcısı” ile işi pişiriyorlar,
15. Gariban şirket sadece kira geliri ile yeterince ihya olamayacağı için sağlık hizmetleri alanı (ameliyathane, yoğun bakım, laboratuar, fizik tedavi vb) dahil her türlü hizmet alanlarının işletmesini onlara verebiliyorlar,
16. Belediyeler zorluk çıkarabilir diyerek imar planlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yaptırıyorlar,
17. Zavallı şirket mağdur olmasın diye her türlü damga vergisi, harç ve KDV’den muaf tutuyorlar,

BU İHALELER KANUNA AYKIRIDIR

“Biz vatana hizmet ediyoruz diyorlar, vatana bu şekilde hizmet etmeyin. “Bürokratik oligarşi ve yargı bana engel oluyor” diye feryat eden bir başbakan tarafından yönetiliyoruz” diyen Atıcı, yaptığı basın toplantısında, “Kendi yaptıkları yasaya, kendi yazdıkları yönetmeliğe aykırı ihale yapan AKP Hükümetine, Danıştay “bu ihaleler hukuka aykırıdır” dedi. Şimdi Hükümet “ben nerede hata yaptım” diyeceğine ve halkın yararına düzeltme yapacağına, o yönetmeliğin adını değiştirip yasa yapıyorlar. ” diye konuştu.

‘BU SORULARA YANIT VERİN’

Atıcı hastanelerin özelleştirilmesi konusuyla ilgili şu soruları sordu:

1. AKP Hükümeti neden Kamu-Özel Ortaklığı modelini uygulamak istiyor?
2. Bunca özel hastane varken devlet hastaneleri neden özelleştiriliyor?
3. Her fırsatta övünen AKP Hükümeti TOKİ eliyle inşaat yapamıyor mu?
4. Erzurum’da Devlet eliyle yapılan hastane çok daha ucuza yapıldığı halde neden aynı yöntemler her yerde uygulanmıyor?
5. İhaleyi alan şirket her şeye rağmen batarsa ne olacak?
6. Bu hastanelere yaklaşık 5 milyar TL harcayarak tamamına sahip olmak varken yaklaşık 50 milyar (katrilyon) kira ödemek niye?
7. Bazı bakanların “bu borcu torunlarımız bile ödeyemez” diyerek karşı çıktığı iddia edilen bu projeye neden inatla devam ediliyor.
8. Kamu Özel Ortaklığı sistemini deneyen ve 20 yıl sonra pişman olarak kamuyu zarara uğrattığı için Araştırma Komisyonu kurduran İngiltere örneği varken, bu hatada neden ısrar ediliyor?
9. Liberallerin bile hayallerinin ötesinde olan ve İngiliz Hazinesi Raporunda “Kapitalizmin kabul edilemez yüzü bu sözleşmelerle ortaya çıkmıştır” denilen bu sistemi kim dayatmaktadır?
10. Bu yöntemin kapitülasyonlardan farkı nedir?
11. Sağlık stratejik bir konu mudur? Eğer öyleyse yabancılara nasıl teslim edilecektir?
12. Kayseri’deki sağlık kampüsünün temel atma töreni yapıldı, acaba neden bir türlü ilerleme kaydedilemedi? Yoksa zemin bataklık mı çıktı?
13. Elazığ’da yapılacak hastane için tahsis edilen arazinin “Şehitlik” ve “Kültürel Sit Alanı” olduğu doğru mudur?
14. Bu yöntemle yaklaşık 44 bin yatak kapasiteli hastaneler yapmayı planladığını söyleyen Sağlık Bakanı kendisine Başbakan imzasıyla gönderilen ve “oluşturulacak yatak kapasitesi kadar, mevcut hastanelerin yatak kapasitelerinde azaltma yapılması kaydıyla” diye emir buyuran yazıyı okumamış mıdır? Yoksa bilerek mi halkı yanıltmaktadır.

‘GELECEĞİMİZ SATILIYOR’

Tasarının kanunlaşıp uygulanmaması için TBMM’de ellerinden geleni yapacaklarını belirten Atıcı, halkı ve sağlıkla ilgilenen sivil toplum örgütlerini de bu konu etrafında birleşmeye ve karşı çıkmaya davet etti. “Olur, da başaramazsak ve tasarı kanunlaşırsa Sağlık Bakanlığı’na gerek kalmayacaktır. Zaten sağlık giderlerinin ödemeleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kâr zarar hesabına göre yapılmaktadır. Hizmeti de büyük holdinglere devrederseniz geriye bir şey kalmıyor. Bu durumda Sağlık Bakanı ya uyuyor ya da ciddi bir yanlışı bilerek uyguluyor. Bizim uyarılarımızdan sonra da “bilmiyordum” deme şansı yoktur. Ben kendisini tüm bürokratlarıyla beraber bu konuları tartışmak için davet ediyorum. İstediği televizyon kanalı olabilir, kendisi belirlesin. Ama gelemeyeceğini herkes biliyor! Sağlık yolu ile geleceğimiz satılıyor” diye konuştu.

İnternetajans.com, 19 Aralık 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Ara 23, 2012 12:10

Sağlık Satışta

YİD modeliyle 49 yıllığına kiralanan ve ihalesi yapılan şehir hastanelerinin sayısı 8’i buldu. Hastanelerin çoğu AKP’ye yakınlığı ile bilinen şirketlere gitti. İhale alanlar arasında Berlusconi destekçisi İtalyan firmaları bile var.

HABER MERKEZİ (Ali Cemal Karabudak)- AKP Hükümeti “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında şehir hastanelerini yandaş şirketlere tek tek satıyor. “Yap-İşlet-Devret” modeliyle şirketlere 49 yıllığına kiralanan ve ihalesi tamamlanarak satılan hastanelerin sayısı ise şimdiden 8’i buldu.

İhale edilmeyi bekleyen birçok kamu hastanesinin ise Başbakan Erdoğan tarafından 7 Aralık’ta meclise sunulan “Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Hakkında Kanun Tasarısı” ile yasallaşması bekleniyor.

İHALE YANDAŞ KAYNIYOR

Bugüne kadar ihalesi tamamlanan Ankara, Elazığ, İstanbul, Konya, Kayseri, Yozgat ve Manisa’da yapılması planlanan Şehir Hastaneleri’nin birçoğu ise, AKP’ye yakınlığı ile bilinen şirketlere gitti. Bu şirketler arasında Ethem Sancak’ın sahibi olduğu ve bir dönem Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da ortağı olduğu iddia edilen Medikal Park Sağlık Hizmetleri A.Ş., MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı, işadamı Ali Rıza Arslan'ın sahibi olduğu Emsaş İnşaat ve yine AKP’ye yakınlığı ile bilinen İbrahim Çeçen’in sahibi olduğu Ictaş İnşaat ve bu şirketlerin iş ortaklarının alması dikkat çekti.

İhalede bir başka dikkat çeken nokta da Erdoğan’ın yakın dostu İtalya eski Başbakanı Berlusconi’nin ülkesi İtalya başı çekiyor. Ankara, Konya, Kayseri ve Manisa’da yapılması planlanan hastane ihalelerini alan İtalya’yı ise, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD ve Suudi Arabistanlı şirketler takip ediyor.

HASTANELER NASIL SATILDI?

Kamu özel ortaklığı (KÖO) Türkiye’de “Yap-İşlet- Devret” olarak bilinen modelle devletin bir özel şirket grubuyla sözleşme imzalamasını sağlayacak. 49 yıllığına yapılan bu sözleşmelerde devlet, ihaleyi alan şirketlere kira ödeyecek. Kısacası tesisi yapan şirket hem devletten kira alarak kâr edecek. Hem de de tıbbi ve destek hizmetleri vererek kârına kâr katacak.

Resim

YURT, 23 Aralık 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Oca 02, 2013 21:26

80 Yıl Haraç Mezat Satıldı

AKP iktidarı 80 yıllık Cumhuriyet tarihinin tüm kazanımlarını özelleştirdi.

AKP hükümetlerinin iş başında olduğu son 10 yılda 125 büyük özelleştirme yapıldı. Diğer küçük özelleştirmelerle birlikte toplam 50 milyar dolar gelir elde edildi.

80 yılda elde edilen Cumhuriyet eserlerini 10 yılda satıp açıklar kapatılmaya çalışıldı ama buna rağmen Türkiye’nin iki yakası bir araya gelmedi, geçen 10 yılda 170 milyar doları aşan bütçe açığı verildi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, AKP’nin yaptığı özelleştirmelerin yanlış felsefeye dayandığını belirterek, durumu zorda kalan bir iş adamının son çırpınışlarına benzetti.

“Kamu tekeli özel sektöre devredilmiştir”

Hamzaçebi, “Kamu tekelindeki işletmelerden örneklere son örnek de otoyol işletme hakkının özel sektöre devridir. Otoyollarda da kamu tekeli vardır. Otoyolda rekabet diye bir şey olmaz. İstanbul’dan Ankara’ya otoyolla gidecekseniz tek bir otoyol vardır. Dolayısıyla burada da kamu tekeli olduğu gibi özel sektöre devredilmiştir. Fiyat açısından değerlendirildiğinde de kamuoyunu tatmin eden bir fiyat ortaya çıkmamıştır “ diye konuştu.

Köprü ve otoyollar özelleştirilmeseydi maliyet daha düşük olurdu diyen Hamzaçebi “5.7 milyar dolarlık otoyol işletme hakkının devri yerine devlet borçlansaydı, maliyeti daha düşük olacaktı. Bugünkü hazine bonosu fiyatlarını dikkate alarak bir değerlendirme yapacak olursak, bu meclis hazine bonosu fiyatından devlet 25 yıl borçlansaydı, 25 yıl sonunda ödeyeceği rakam 24 milyar dolardır. Oysa bu şekilde yapılan bir işletme hakkı devri sonucu, bunun devlete maliyeti 36 milyar dolara ulaşmaktadır. Arada önemli bir fark vardır. Aslında sayın başbakan daha yüksek olabilirdi diyerek, fiyatın düşüklüğüne kendisi de işaret etmiştir. Başarılı bir özelleştirme olduğunu söylemek mümkün değildir. Hepsinden önemlisi, otoyol işletmesinde bir özel sektör tekeli yaratılmıştır. Devletin bu tekele karşı yapabileceği hiçbir şey de yoktur.” Diye konuştu.

80 yıllık birikimi sattılar

AKP Hükümeti’nin 80 yıllık Cumhuriyet döneminde yapılanları bir bir sattıklarını söyleyen Hamzaçebi, şöyle devam etti:

“Cumhuriyet döneminin birikimini 10 yılda sattılar. Erdoğan’ın ikide bir “80 yılda yapılanın şu kadar fazlasını yaptık” dediği şey, 80 yılda yapılanın satılmasıyla elde edilen gelirlerin ürünüdür. Özelleştirme belli bir felsefeye oturtulmazsa hiçbir yararı olmaz. Bu sıkışan bir işadamının, varlıklarını satıp borçlarını ödemesine benzer. Borçlar azalır ama sonunda elinde dar zamanlar için hiçbir varlık kalmaz. Türkiye’nin durumu buna benziyor. En riskli çözüm yolu budur. Zira bir sonraki sıkışmanızda satacak bir şeyiniz kalmamışsa ya da gelir getiren kuruluşunuz yoksa o zaman ne yapacaksınız?”

İŞTE 10 YILDA SATILAN BÜYÜK İŞLETMELER

1- TAKSAN

2- GERKONSAN

3- SEKA Afyon işletmesi

4- SEKA Balıkesir işletmesi

5- SEKA Çaycuma işletmesi

6- SEKA Kastamonu işletmesi

7- SEKA Aksu işletmesi

8- SEKA Taşucu Tersane Alanı

9- SEKA ya ait 4 taşınmaz

10- TZD Sakarya işletmesi

11- THY USAŞ

12- TDİ Trabzon Limanı

13- TDİ Dikili Limanı

14- TDİ Kuşadası Limanı

15- Sümer Holdinge Ait Merinos Halı Fabrikası

16- SÜMER HOLDİNG ERYAĞ

17- SÜMER HOLDİNG Adıyaman işletmesi

18- SÜMER HOLDİNG 117 adet taşınmaz

19- KBİ 103 arsa, 89 lojman

20- EBÜAŞ-MEYBUZ

21- EBÜAŞ 54 taşınmaz

22- TEKEL Kaya Tuzu İşletmesi

23- TEKEL 30 taşınmaz

24- ESGAZ

25- BURSAGAZ

26- ETİ BAKIR

27- ETİ GÜMÜŞ

28- ETİ KROM

29- ETİ ELEKTROMETALURJİ A.Ş

30- Çayeli Bakır işletmeleri A.Ş

31- KBi Samsun işletmesi

32- KBi 65 adet taşınmaz

33- DiV-HAN A.Ş

34- Amasya Şeker Fabrikası

35- Kütahya Şeker Fabrikası

36- TÜMOSAN

37- SÜMER HOLDiNG Malatya işletmesi

38- SÜMER HOLDİNG Bakırköy işletmesi

39- SÜMER HOLDİNG Diyarbakır işletmesi

40- SÜMER HOLDİNG Çanakkale Deri işletmesi

41- SÜMER HOLDİNGE Ait 108 Adet Taşınmaz

42- SÜMER HOLDİNG Ortadoğu Teknopark A.Ş

43- SEKA Karacasu işletmesi

44- SEKA Ankara Alım Satım Binası Müdürlüğü

45- SEKA Ardanuç işletmesi Varlıkları

46- TÜGSAŞ

47- TÜGSAŞ Gemlik Gübre San. TAŞ

48- TÜGSAŞ-İGSAŞ HiSSELERi % 100

49- TÜGSAŞ Urfa Depoları arazisi

50- TÜGSAŞ 23 taşınmaz

51- iGSAŞ Kütahya Gübre Varlıkları

52- TEKEL Alkolü içkiler San. A.Ş

53- TEKEL 60 adet taşınmaz

54- TEKEL İnegöl Kibrit Fabrikası T.A.Ş

55- TEKEL Gemlik Sun.ip.Mües. T.A.Ş

56- TEKEL Tuzluca Tuzlası

57- TEKEL Sekili Tuzlası

58- EBÜAŞ Samsun Soğuk Hava Deposu

59- EBÜAŞ Manisa Kombinası

60- EBÜAŞ Manisa Arsası

61- EBÜAŞa ait 101 adet Taşınmaz

62- TDİ ANKARA FERiBOTU

63- TDİ Samsun Feribotu

64- PETKİM 2adet taşınmaz

65- TEDAŞ 1 arsa, 1 adet trafo binası

66- TEDAŞ 1 adet taşınmaz

67- ATAKÖY Turizm A.Ş.

68- ATAKÖY Otelcilik A.Ş.

69- ATAKÖY Marina ve Yat işletmesi

70- SÜMER HOLDİNG Beykoz işletmesi

71- SÜMER HOLDİNG İstanbul İmar LTD.ŞTi

72- SÜMER HOLDİNG 2 adet Taşınmaz

73- TDİ Karadeniz Gemisi

74- TEKEL Kristal Tuz Rafinerisi

75- TEKEL Kağızman Tuzlası

76- TEKEL 49 adet taşınmaz

77- TÜPRAŞ 2 adet taşınmaz

78- TDİ 1 Adet Taşınmaz

79- SEKA 5 Adet taşınmaz

80- KÖY HiZMETLERi GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Tasfiye Edildi),

81- SSK Hastaneleri (Tasfiye Edildi)

82- SSK Eczaneleri (Tasfiye Edildi)

82- SEKA Kocaeli Fabrikası ve arsası

83- Sümer Holding Sarıkamış işletmesi

84- Sümer Holding Sivas Dokuma Fabrikası

85- Sümer Holding Manisa Pam. Men. A.Ş.

86- Sümer Holding Makine Ve Teçhizat

87- Sümer Holding 32 Adet Taşınmaz

88- TÜGSAŞ Samsun Gübre Sanayi A.Ş.

89- TEKEL 5 Adet Taşınmaz

90- Karayolları Araç Muayene istasyonları

91- DSİ ERCİYES Sosyal Tesisi

92- Bayındırlık Ve iskan Bakanlığı ERCİYES Sosyal Tesisi

93- Karayolları ERCiYES Sosyal Tesisi

94- TEKEL Sigara Fabrikaları

95- Sümer Holding Bergama Pamuk ipliği Fabrikası

96- TEKEL Sigara Fabrikalarına Ait Taşınmazlar

97- TEKEL Puro Fabrikaları

98- TEKEL Alkol işletmelerine Ait Taşınmazlar

99- Tercan Ayakkabı işletmesi

100- TCDD Mersin Limanı

101- Adapazarı Şeker Fabrikası

102- Ereğli Demir Çelik Fabrikası

103- İskenderun Demir Çelik Fabrikası

104- Ereğli Limanı

105- İskenderun Limanı

106- Yarımca Limanı

107- Yarımca Porselen Fabrikası

108- Romanyadaki Silisli Sac Fabrikası

109- Divriği Demir Madeni

110- Hekimhan Demir Madeni

111- Kırıkkale Çelik Çekme Boru Fabrikası

112- BORÇELİK

113- TÜPRAŞ

114- PETKİM

115- TÜRK TELEKOM

116- KIBRIS TÜRK HAVA YOLLARI

117- TÜGSAŞ Toros Gübre Fabrikası

118- TÜGSAŞ Tekirdağ, Tarsus, Fatsa Depoları

119- Seydişehir Eti Alüminyum A.Ş.

120- OYMAPINAR BARAJI

121- ETİ Alüminyuma Ait Madenler

122- Emekli Sandığı Ankara Emek işhanı

123- Emekli Sandığı istanbul Hilton Oteli.

124- İzmir Limanı

125- Boğaz köprüleri ve otoyollar.

İnternetajans.com, 2 Ocak 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Panzehir » Sal Nis 09, 2013 17:28

Müezzinoğlu'ndan 'T.C.' açıklaması
Resim


Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ''Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'' ibaresinin devam edeceğini belirterek, ''Ama onun altında 'İstanbul Ümraniye Kamu Sağlığı Hastanesi' derken, ayrıca TC kullanılmasının bir mantığı yok'' dedi.



Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında ''TC'' ibaresinin kaldırılması ile ilgili soru üzerine, hastanelerin ve bakanlığa bağlı kuruluşların, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'nın kurumsal yapısının altındaki kurumlar olduğunu kaydederek, ''Dolayısıyla kurumsal yapımız bu şekilde devam edecek'' diye konuştu.



''Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'' ibaresinin devam edeceğini vurgulayan Müezzinoğlu, ''Onun altında 'İstanbul Ümraniye Kamu Sağlığı Hastanesi' diyor. Burada ayrıca TC kullanılmasının bir mantığı yok'' ifadesini kullandı.

Muhabir: Coşkun Ergül
www.aa.com.tr

Bir de eski amblemimize ve yeni ambleme bakalım.

Resim

Gün gelir devran döner
Adımıza türküler söylenir bu şehirde!..
...
Kullanıcı küçük betizi
Panzehir
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 3483
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:02

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Başkomutan » Cum Haz 21, 2013 14:38

Atatürk Canlı Ağaç Müzesi Satıldı

Yalova’da bulunan Atatürk Canlı Ağaç Müzesi, Yalova Belediyesi tarafından parsellere bölünerek özel turizm alanı adı altında rezidans yapılmak üzere satıldı.

ABD büyükelçilik binasının Atatürk Orman Çiftliği arazisine yapılacağı iddiaları gündemdeki yerini korurken, Yalova’da bulunan ve Atatürk’ün adını taşıyan Atatürk Canlı Ağaç Müzesinin de rezidans yapılmak üzere satıldığı ortaya çıktı.


Taksim Gezi Parkı’nda başlayarak Türkiye’nin dört bir yanına yayılan eylemleri devam ederken, Yalova’da bulunan Atatürk Canlı Ağaç Müzesindeki ağaçlar kesildi, arazi ise çöplük haline getirildi. 50 dönümlük araziyi Yalova Belediyesi beş parsel yapıp sattı.

Yalova Fatih caddesindeki arazi yıllar önce eski belediye başkanı Cengiz Koçal tarafından Atatürk’ün öz varlığı olan Yalova TİGEM’den alınarak imar planlarına yeşil alan olarak işlenmişti.

Burayı arberetum haline getirmek isteyen Yalova Belediyesi, TEMA Vakfı Onursal Başkanı Yalovalı Hayrettin Karaca ile görüşerek ağaç müzesi haline getirdi.Karaca, dünyanın dört bir yanından çeşitli ağaçlar getirerek Türkiye’nin kamuya ait ilk canlı ağaç müzesi kurdu, ismi de “Atatürk Canlı Ağaç Müzesi” yapıldı.1999 depreminde çadır kent haline getirilen müze siyasilerin göz diktiği bir rant kapısı olarak görülerek paraya çevrilme yönüne gidildi.

Daha sonraki iktidara gelen AKP’li eski belediye başkanı Barbaros Binicioğlu tarafından imar planlarına halkın faydalanacağı kültür parkı yapılmak üzere turizm alanı olarak planlara işlenmişti.

Barbaros Binicioğlu son seçimleri kaybedince belediye başkanlığı koltuğuna oturan bağımsız Yakup Koçal ise müzenin bulunduğu 50 dönümlük araziyi beş parçaya bölüp, Meclis’ten de satış yetkisi alarak satışa çıkardı.

AKP Yalova İl Başkanı Mustafa Pehlivan tarafından basında açıkça bu arazinin kesinlikle satışına ve rezidans yapılmak üzere imar planlarına işlenmesine karşı çıkılmış ve mahkemeye dahi gidilmişti. Mahkemenin imarı iptal etmesi üzerine Belediye Başkanı Yakup Koçal AKP’ye geçti. AKP Yalova İl Başkanlığı da davasından vazgeçti. Daha sonra bu arazinin imar planları da aynı il başkanının çabalarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylandı.

İlk ihalesinde iki parsel bir Arap firmasına satılması üzerine kamuoyu tepki göstermiş ve bunun üzerine iki parseli ihalede kazanan firma almaktan vazgeçmişti. Birkaç kez ihaleye çıkartılan arazinin son parseli geçen hafta bir müteahhide daha satılırken arazide bulunan dünyanın dört bir yanından getirilen ağaçlar ise ne bir başka tarafa taşındı ne de bakımı yapıldı. Yalova’nın temizlik işlerini yapan başta ÇEVTEM firması olmak üzere birçok kimliği belirsiz vatandaş ise buralara molozlarını ve çöplerini atıyor. Ayrıca birçok ağaç ise şuanda çöp yığınları arasında akıbetini bekliyor. Araziyi alan şirketlerin iş makinelerinin zaman zaman çöp yığınlarını temizlerken ağaçlara zarar verdiği ise iddia ediliyor. Yalova’nın temizlik işlerini yapan ÇEVTEM firması da şehrin inşaat molozlarını buraya boşaltmaya başladı.

Arazinin parsellerinin satışı ilginç bir yöntemle yapılarak yüzde otuzu peşin gerisi on iki ay vade ile Yalova’da daha evvel yine Yakup Kocal döneminde otobüs terminali arazisini alıp imarı değiştirilerek buraya benzin istasyonu ve alışveriş merkezi yapan Muhlis Alkaş adındaki müteahhide satıldı.

SÖZCÜ, Haziran 21, 2013
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Eki 20, 2013 17:01

AKP Termik Santralları Satıyor

Hükümet yeni termik santralları da özelleştirme kapsamına aldı. Hükümetin özelleştirme kapsamına aldığı GELİ, geçen yıl 245 milyon, bu yılın 6 ayında da 113 milyon lira kâr etti.

Hükümet kâr eden bir kurumu daha satıyor. Özelleştirme kapsamına alınan, içerisinde Yatağan Termik Santralı ile kömür sahasının da bulunduğu Güney Ege Linyitleri İşletmesi (GELİ) 2012 yılında 245 milyon lira, 2013’ün 6 ayında da 113 milyon lira kâr etti. Yatağan’ın yanı sıra Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarının da satılacağına dikkat çeken Türkiye Maden İşçileri Sendikası, 20 bin kişinin geçimini bu işyerlerinden sağladığına dikkat çekerek işletmelerin özelleştirme kapsamından çıkarılmasını istedi.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası tarafından hazırlanan raporda, TKİ-GELİ’nin kurumlar vergisi sıralamasında Muğla’da birinci, Türkiye genelinde ise 41. sırada yer aldığına dikkat çekildi. Rapora göre, GELİ Yatağan bölgesinde 50 milyon ton açık ocak, 60 milyon ton da yeraltı rezervi olmak üzere toplam 110 milyon ton kömür rezervi bulunuyor.

Yatırım şart

Ancak yeraltı işletmeciliği yapabilmek için ek önlemler, yatırım ve harcamalar yapmak zorunluluğu bulunuyor. Rapora göre, sadece açık olan sahalarından kömür beslenmesi durumunda da termik santralın yaklaşık 10 yıllık ömrü kaldı. Bölgedeki kamulaştırmalar nedeniyle mağduriyet yasasından faydalanıp işe girmek için bekleyen en az bin kişi daha olduğuna dikkat çekilen raporda, kamulaştırılan köylerdeki yurttaşların işe girme ümidiyle evlerini ve arazilerini zorluk çıkarmadan verdikleri ancak özelleştirme sürecinin başlamasıyla işi giremeyecekleri için mağduriyetleri giderilmediği gibi yerlerinden yurtlarından da olduklarına işaret edildi. Raporda, döküm sahalarına bugüne kadar 45 bini zeytin ağacı olmak üzere toplamda, 1 milyon 550 bin ağaç dikildiği bildirildi.

Raporda GELİ’de 199 memur, 437 işçi ve 431 taşeron işçisi olmak üzere toplam 1067, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarının kömür ihtiyacını karşılayan Yeniköy Linyit İşletmesi’nde de 109 memur, 201 işçi, 1020 taşeron işçisi olmak üzere toplam 1330 personel bulunduğu bildirildi. Bölgedeki işletmeler bünyesinde toplam 2 bin 397 çalışan olduğu, termik santrallarındaki çalışanlar da bu sayıya eklendiğinde toplam çalışan sayısının 5 bine ulaştığına dikkat çekilen raporda, özelleştirme halinde memurların diğer illere gönderileceği, işçilerin 4-C’li yapılacağı, taşeron işçilerin de “kapının önüne konulacağı” vurgulandı.

Cumhuriyet, 20 Ekim 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Başkomutan » Cum Tem 18, 2014 15:07

Türkiye'nin fındık devi Oltan Gıda İtalyan Ferrero'ya satıldı

Türkiye'nin en büyük fındık ihracatçısısı ve piyasanın en büyük firması Oltan Gıda, Nutella'nın üreticisi olan İtalyan Ferrero'ya satıldı. Oltan Gıda'nın cirosu 500 milyon doları geçiyor.

Dünya Gazetesi'nden Ali Ekber Yıldırım'ın haberine göre, fındık piyasasını sarsacak bir gelişme yaşandı. Buna göre Türkiye’nin fındık devi olan Oltan Gıda, Nutella ve Kinder’in de üreticisi İtalyan çikolata devi Ferrero Grubu’na satıldı. 2002 yılından bu yana fındıkta ihracat şampiyonu olan ve 500 büyük sanayi kuruluşu araştırmasında 55'inci sırada yer alan Oltan Gıda’nın satılmasının dünya fındık piyasasını ve çikolata sektörünü doğrudan etkilemesi bekleniyor.

RESMİ AÇIKLAMA YOK

Öte yandan haberin ardından hurriyet.com.tr'nin ulaştığı Oltan Gıda yetkilileri, yönetim kurulu başkanı Orhan Veli Oltan'ın yurtdışında olduğunu ve haberle ilgili bir açıklama yapmayacaklarını belirttiler.

Trabzon merkezli Oltan Gıda’nın 5 fındık kırma fabrikası, 2 iç fındık seçme tesisi ve Trabzon’da fındık entegre tesisi bulunuyor. Şirket, fındık satışının yüzde 70’ini Ferrero’ya yapıyor. Oltan Gıda’yı satın alan Ferrero ise dünyanın çikolata devi olarak biliniyor. Ferrero geçen yıl dünya çapındaki 19. fabrikasını 300 milyon liralık yatırımla Manisa’da açmıştı.

Oltan Gıda 2012 -2013 sezonunda yaklaşık 68 bin ton iç fındık ihracatı karşılığında yaklaşık 500 milyon dolar gelir sağladı.

Türkiye fındık ihracatının üçte birini tek başına gerçekleştiren Oltan Gıda, bir ay önce en fazla fındık ihraç eden firma ödülünü Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın elinden almıştı.

FERRERO FINDIĞIN YÜZDE 80'İNİ TÜRKİYE'DEN ALIYOR

Türkiye’den en fazla fındık alan Ferrero’nun Manisa’da kurduğu fabrikadan sonra Türkiye’de piyasada doğrudan yer alması bekleniyordu. Ferrero gibi daha birçok yabancı firmanın fındığa yatırım yapması bekleniyor. Böylece fındık ihracatında piyasa yabancı sermayenin eline geçmiş olacak. Ferrero’nun Oltan Gıda’yı alması ile zaten fındık ihracatının üçte birini tek başına kontrolüne alıyor.

Ferrero tüm fabrikalarında kullandığı fındığın yüzde 80’nini Türkiye’den alıyor. Ferrero’nun yıllık cirosu ise yaklaşık 10 milyar euro.

Hürriyet 7 Temmuz 2014
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26755864.asp
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Başkomutan » Cum Tem 18, 2014 15:09

Yıllık kârı: 2 milyar 215 milyon, satış fiyatı: 2 milyar 755 milyon dolar
Milli Piyango Satıldı


Dünya tarihinde parayı bu kadar seven bir iktidar daha görülmediği kanısındayım.

Emeviler bile yanlarında "Müslüman" kalır!

Bölgede ütmedikleri devlet kalmadı. Ülke içinde ise satmadıkları kurum ve kuruluş!

Toplum olarak ise kılçığı alınmış balık gibiyiz ya da bu AKP iktidarı şerbetli; bütün direnme mekanizmaları çürümüş; tık yok!

Belki de saldırı dört koldan; hangisine karşı neyi koruyacaksın?

Milli Piyango İdaresi'ne ait şans oyunlarının lisans verilerek özelleştirilmesi, Türkiye'nin en büyük beşinci özelleştirme ihalesi!

Ne kamu çalışanlarından, ne sendikalardan, ne gazetelerden, ne aydınlardan tık yok! İşgal altındaki televizyonlar ise böyle işlerle uğraşmıyorlar; daha önemli işlerini hepimiz biliyoruz!

Halk sahipsiz, biçare, derelerini, koylarını, sinema salonlarını, ülke değerlerini, hukuksal kazanılmış haklarını... vs. vs. can havliyle havaya yumruk savurarak savunmaya çalışıyor!

Ama!

GELİRİ NE KADARDI?

Şans oyunu satış gelirleri 2011′de 2 milyar sınırını geçerek 2 milyar 13 milyon liraya ulaştı. 2012′de ise söz konusu gelirler 2 milyar 215 milyon lirayı buldu.

Milli Piyango’nun şans oyunu satış gelirleri 2007′de 1 milyar 466 milyon, 2008′de 1 milyar 734 milyon, 2009′da 1 milyar 950 milyon, 2010′da 1 milyar 761 milyon lira oldu.

AKP döneminde tüm halkın günün her saatinde kumar oynamaya alıştırılması boşuna değilmiş. Hem kumarcı hem lümpen bir sürü oluşturuluyor; hem büyük bir rant alanı yaratılmış!

Milli Piyango İdaresi’nin verilerine göre, 6 yılda (2007-2012) şans oyunlarından elde edilen yıllık gelirlerin büyük kısmı ikramiye ödemelerine ve Katma Değer Vergisi (KDV), Şans Oyunları Vergisi (ŞOV) gibi vergiler kapsamında Hazine’ye aktarıldı.

Kamuya bu dönemde aktarılan net kaynak 5 milyar 105 milyon liraya ulaştı.

10 yıllık kesinleşen satış fiyatı ise 2 milyar 755 milyon dolar!

Yani neredeyse iki yıllık kazancı!

İHALE KİME?

Milli Piyango İdaresi'ne ait şans oyunlarının lisansını 10 yıl süreyle Milli Piyango ihalesine Net Holding ve ABD'li Scientific Games'le birlikte katılan Bilyoner'in yüzde 50 ortağı Emin Hitay'ın ortaklığı kazandı.

Düzenleme hakkı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü’ne ait olan Milli Piyango, Hemen Kazan, Şans Topu, On Numara, Süper Loto ve Sayısal Loto adlı şans oyunları ile ilgili mevzuat çerçevesinde izin verilebilecek olan benzer şans oyunlarının lisansı 10 yıl süreyle ve bir bütün olarak Net Şans - Hitay OGG’ye devrediliyor.

Yani devlet bu altın yumurtlayan alandan çekiliyor!

Net Şans, Net Holding'in Milli Piyango ihalesine girmek için kurduğu bir şirket.

Milli Piyango ihalesini kazanan Net Şans - Hitay Ortak Girişim Grubunun şimdilik bilebildiğimiz kadarıyla en büyük ortakları Orlando Kalumenos ve Emin Hitay adlı iş adamları!

Bu kişiler halkın olan ve her kuruşu hazineye kalan ulusal zenginliğimizden aldıkları 10 yıl olan lisans süresince kim bilir neler kazanacak!

YIKIM DÖNEMLERİNDE EN BÜYÜK YAĞMA YAŞANIR!

Bir kediye pire ilacı dökünce pireler ballı börekten mahrum kalacaklarını anlar ve gövdeye son hızla ısırırlar.

AKP hükümeti, liderlerini Cumhurbaşkanlığı macerasına atarken ne olur ne olmaz, giderayak ülke değerlerine var gücüyle ısırıyor!

Daha kim bilir sırada nereler var!

Çok çoookkk dikkatli olmamız gereken günleri yaşıyoruz!

Ahmet Yıldız

Odatv.com 16 Temmuz 2014

http://www.odatv.com/n.php?n=yillik-kri ... 1607141200



Amerikalı devler Türkiye’yi sardı!

Shell’in TPAO ile işbirliği sonrası bu kez ABD’li şirketler kaya gazı, petrol ve gazda ‘partner’ olarak Türkiye’de etkili adımlar atmaya başladı. Bu hamlelerde çıkan yeni yasanın etkisi var

Yeni petrol kanunun sağladığı olanakların da etkisiyle yurtdışına açılan petrol ve doğalgaz yatakları, ABD şirketlerine yaradı. Amerikalı şirketler daha önce rekabete girdikleri Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile ilgili yeni stratejilerini ortaklık olarak belirledi. Trakya ve Güneydoğu’daki çalışmalar hızlandı.

Shell’in ardından Amerikalı ExxonMobil, Güneydoğu Anadolu ve Trakya’da kaya gazı araması için TPAO ile görüşmeye başladı. Kaya gazına Avrupa’dan da ilgi olduğu belirtildi. Yabancı şirketler, kaya gazının yanı sıra kaya petrolünde de önemli bulgulara ulaştı. 2 yıl önce de kaya gazı için girişimlerde bulunan Exxon’un bu sefer anlaşmaya yakın olduğu kaydedildi. Exxon’un ilgilendiği sahalarda 20 trilyon metreküpe ulaşan kayagazı potansiyeli olduğu belirtildi. Çıkarılan kaynakların TPAO ve Exxon arasındaki bölüşümünün nasıl olacağı pazarlıklar sonucu şekillenecek ve önümüzdeki aylarda netleşecek.

İstanbul’da doğalgaz

TPAO, bir ortaklık da ve Amity Oil ile yaptı. Güneydoğu’da da faaliyeti olan Amerikalı Trans Atlantic bünyesindeki Amity ile yapılan anlaşma, Tekirdağ ve İstanbul’da hem petrol hem doğalgaz arıyor. Şirketin bir yılı aşkın süredir tüm Trakya’da sondaj faaliyeti yürüttüğü, potansiyel görülen yerlerin başvuru yapılan bölgelerle sınırlı olmadığı belirtildi.

Trans Atlantic’in TPAO ile ortaklığa gitmeyi strateji olarak belirlediği öğrenildi. Şirketin, hem teknik kapasitesini, hem de yetişmiş personelini Türkiye’ye taşıması nedeniyle, Türkiye’de arama sektörüne katkı yapacağı hesaplanıyor.

Trans Atlantic’in 2007 yılından itibaren Türkiye genelinde hem petrol hem de doğalgaz yoğun şekilde ruhsat başvuruları bulunuyor. Şirketin halihazırda Güneydoğu’da yatırımları bulunuyor. Şirket, 3 boyutlu sismik araştırmalar yapıyor.



Yeni kanun ne getiriyor?

Yabancı yatırımcıların Türkiye ilgisinde yeni Petrol Kanunu etkili oldu.

Türkiye’de Meclis’te kabul edilen yeni kanun ile feshedilen anlaşmalar, yeni anlaşmalar için teminat gibi işlev görebiliyor. Şirketler, daha önce aldıkları ruhsatlarla ilgili yükümlülüklerini belli oranda yerine getirmişse yeniden ruhsat almaları kolaylaşıyor.

Ayda 100 lisans...

Enerji Bakanlığı yetkililerinin daha önce yaptığı açıklamalara göre, bu şekilde haziran ayı itibarıyla mevcut yatırımcılardan 100 başvuru alındı.
Çıkan yeni mevzuat, yabancıların belli bir bölgede alacağı ruhsat sayısı konusundaki sınırlamaları da ortadan kaldırıyor.

Bir sektör yetkilisi, yeni gelişmelerin ardından, başta ABD’liler olmak üzere enerji şirketlerinin TPAO’ya “devlet olanaklarına sahip güçlü bir rakip” değil, “potansiyel bir partner” olarak bakmaya başladığını ifade etti

Milliyet ,18 Temmuz 2014
http://www.milliyet.com.tr/amerikali-de ... efault.htm


Yabancılara Toprak Satışı: Gafletin Boyutları
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Başkomutan » Cum Ağu 22, 2014 14:02

Rakam rakam borçlar, zamlar, açıklar neydi ne oldu

Recep Tayyip Erdoğan devri iktidarında 52 milyar dolarlık devlet mülkünü sattı.

Recep Tayyip Erdoğan döneminde alınan dış borç, ödedim dediği IMF borcunu, 12’ye katladı.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık karnesini çıkararak, “Ülke borca battı, vatandaş borca battı, büyüme düştü.
Yüksek cari açık ve kısa vadeli dış borç karşılığında eriyen rezervler nedeniyle ülke sıcak paranın esiri oldu” dedi.

“DEVLETİN İÇ BORCU 3’E KATLANDI”

Öztrak, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık döneminde ekonomide yaşanan gelişmelere değinerek şu değerlendirmeleri yaptı:

Recep Tayyip Erdoğan dönemi başladığında; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin iç borcu, 155 katrilyon TL idi, biterken 436 katrilyon TL’ye yükseldi. Devletin iç borcu 3’e katlandı.

Recep Tayyip Erdoğan işe başlarken ülkenin dış borcu 130 milyar dolardı, şimdi giderken dış borç 387 milyar dolara çıktı. Dış borç da 3’e katlandı.

Recep Tayyip Erdoğan geldiğinde her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına düşen dış borç 1.963 dolardı; giderken her bir vatandaşın sırtına yüklenen dış borç 5.103 dolara yükseldi.


“52 MİLYAR DOLARLIK DEVLET MÜLKÜNÜ SATTI”

Recep Tayyip Erdoğan devri iktidarında 52 milyar dolarlık devlet mülkünü sattı.

Recep Tayyip Erdoğan döneminde alınan dış borç, ödedim dediği IMF borcunu, 12’ye katladı.


Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde aileler bankalara 1,6 milyar dolar faiz ödüyordu, Erdoğan giderken ailelerin bankalara ödediği faiz 19,2 milyar dolara yükseldi. Vatandaşın bankalara borcu bu dönemde 4 milyar dolardan 160 milyar dolara çıktı. 42 milyon yurttaşımız borcun altında eziliyorum diye bağırırken o makamı bırakıyor.

Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde Türkiye’nin cari açığı 626 milyon dolardı, giderken cari açık, 83 katlık artışla, 52 milyar dolara çıktı.

Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde bu ülkenin döviz bilançosu 85,5 milyar dolar açık veriyordu, giderken açık beşe katlanarak 423 milyar dolara çıktı.

Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde kendisine yılda yüzde 6,2 oranında büyüyen bir ekonomi teslim aldı. Kullanılan bu kadar borca ve satılan devlet malına rağmen; giderken ekonominin büyüme hızı yüzde 3’lere düştü.

Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde 1 litre mazotun fiyatı 1,10 TL idi, şimdi 4,45 TL. Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde çiftçi 1 litre mazot için 4,8 kg buğday satıyordu, şimdi giderken aynı mazot için çiftçi 6,2 kg buğday satmak zorunda.


“ERDOĞAN DÖNEMİNDE İLK DEFA CANLI HAYVAN, SAMAN İTHAL ETTİK”

Bunun sonucunda Erdoğan döneminde ilk defa canlı hayvan, saman ithal ettik. Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde işlenen tarım alanı 239 milyon dönümdü. İktidardan giderken işlenen tarım alanı 206 milyon dönüme indi.

Ülke borca battı, vatandaş borca battı, büyüme düştü. Yüksek cari açık ve kısa vadeli dış borç karşılığında eriyen rezervler nedeniyle ülke sıcak paranın esiri oldu.”


“ÖTELENEN ZAMLAR SONBAHARI BEKLİYOR”

Ötelenen zamların sonbaharda yapılacağını iddia eden Öztrak,

“Gelir doğru düzgün artmazken; enflasyon çift hanelere doğru koşuyor. Bakın gıda sanayicileri feryat etmeye başladı. Sanayiciler işlenmiş gıda ürünlerine çok ciddi zamların yolda olduğunu söylüyorlar. Bu da yetmezmiş gibi enerji zamlarının da eli kulağında. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardına ötelenen bu zamlar sonbaharı bekliyor. Sonbaharda yapılacak bu zamlarla vatandaşın satın alma gücü daha da eriyecek” uyarısını yaptı.

Odatv.com, 22 Ağustos 2014
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Satılmış Bir TÜRKİYE Var

İletigönderen Başkomutan » Cmt Eyl 06, 2014 16:40

Sümer Holding
Sümerbank, SEKA, Merinos gibi tescilli markaları satışa çıkardı


Sümer Holding AŞ Genel Müdürlüğü, Sümerbank, SEKA, Merinos gibi tescilli markaları satışa çıkardı.

Resmi Gazete'de yayımlanan ilana göre, Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edilen Merinos, Bursa Merinos, Career, Azot Sanayii, TÜGSAŞ, SEKA, TURBAN, Sümer Halı, Sümerbank ve Hereke markaları satış yöntemi ve pazarlık usulü ile satılacak.

İhalede, her marka için geçici teminat bedeli 50 bin lira olarak belirlendi.

Teklifler, şartnamede belirtilen hususlar dikkate alınarak en geç 14 Ekim saat 16.00'a kadar Sümer Holding AŞ Genel Müdürlüğüne ulaştırılacak.

Holding, teklif verme süresini uzatabilecek.

81 YILLIK MARKA

Sümerbank, ülkenin sanayileşmesini sağlamak, temel sanayi dallarında kurumlar oluşturmak, halkın gereksinimlerini karşılamak, ülkenin her bölgesinde yöre insanına istihdam yaratmak için "Sanayide Devlet" sloganı ile 11 Temmuz 1933'te kuruldu.


Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Özelleştirilmesi Hakkında Kanun çerçevesinde, 11 Eylül 1987 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile Sümerbank'ın özelleştirilmesine karar verilmişti.

Hürriyet, 6 Eylül 2014
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x