TSK'ya Balyoz Darbesi

Genel & Güncel Konular

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Başkomutan » Pzt Şub 22, 2010 15:59

Başbakan yargı değerlendirecek dedi vay vay vay yürüü be diyelim.

Türkkan dediğin doğru.Ben olağan karşıladım büromdakiler biraz şaşırdı.
Benimle birlikte şaşırmayan biri var onun mesleği Ergenekoncu olmaya çok yakın.Şuan sinirden gülüyor :D
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Başkomutan » Pzt Şub 22, 2010 16:09

ERGENEKON'DA BALYOZ DALGASI

ERDOĞAN YORUM YAPMADI


İspanya'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugünkü gözaltılara ilişkin "Şu ana kadar 40'ı aşan gözaltı var. Yargıda olan bir durumdur. Bununla ilgili bir yorum yapmam doğru olmaz" dedi.

"Yargı reformuyla alakalı olarak bu konuda bir konsensus oluşsun, iktidar ve muhalefetle ilgili tüm siyasi partilerle bunu birlikte yapmanın arayışı içerisindeyiz. Şu anda ana muhalefet ve diğer muhalfet partisinin desteği olmadığı noktadayız." diye konuştu.

ÇETİN DOĞAN DA GÖZALTINDA MI?
TRT: GÖZALTINDA
DOĞAN: EVDEYİM

TRT'nin haberine göre Dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan da gözaltına alındı. Hatta Doğan'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü de belirtildi. Ancak Doğan hemen ardından bir açıkmaya yaptı ve "gözaltı kararı tebliğ edilmedi. Evimi arıyorlar" dedi.

Sabah saatlerinde de Doğan'ın evi aranmaya başlamadan saatlerce önce Anadolu Ajansı "aranıyor" diye haber yapmış, Doğan "şu anda aranmıyor" demişti. Doğan'ın evi haber yayına verildikten sonra aranmaya başlanmıştı.

Yani bu durumda Doğan'ın evinin aranacağı da gözaltına alınacağı da çok önceden biliniyordu ve hatta resmi haber kaynaklarına servis edilmişti.

internethaber

HaberTürk
"BALYOZ" GÖZALTILARI
Doğan:Arama bitti,kopyalama işlemi sürüyor,gözaltı yok!..

Mesleği Ergenekoncu olmaya fevkalede yakın olan arkadaşım bekle göz geliyor diyor :D

Atalay'da 2.Peygamber,Davos Fatihi ve en önemlisi Son Padişah Erdoğan gibi yargılı konuştu "Yargıdan gelen talepleri yerine getiriyoruz.."
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Başkomutan » Pzt Şub 22, 2010 16:22

Büyükanıt'la ilgili şok iddia

3 komutanın gözaltısından sonra gözler Büyükanıt'a çevrildi. Gözaltıları yerden yere vuran Vural Savaş'ın bu konuda da söyleyecekleri var.

Resim

Ergenekon Operasyonu kapsamında gözaltına alınan üç orgeneralin ardından gözler dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’a çevrildi. Ergenekon soruşturmasının baştan sona hukuku ihlalleri ile dolu olduğunu savunan Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, Büyükanıt’ı alamayacaklarını belirterek bunun gerekçesini şöyle açıkladı:
“Darbe lafı etmese bile ‘bir muhtıra verelim’ diyenler hakkında soruşturma kovuşturma açılıyor. Ama “Ben yazdım” diyen Büyükanıt Paşa hakkında işlem yapılmıyor. Göreceksiniz yapılmayacak. Hükümetle el sıkıştıkları için hiçbir şey yapmazlar. Bu bile ne kadar taraflı bir yargılama ve soruşturma yapıldığının en büyük delili."

Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş Ergenekon Operasyonu kapsamında gözaltına alınan komutanlarla ilgili İNTERNETHABER’in sorularını yanıtladı. Ergenekon soruşturmasını yerden yere vuran Vural’ın yaşanan son operasyonla ilgili yorumları şöyle oldu:

İKTİDARA GÖBEKTEN BAĞLI HAKİM VE SAVCILAR
Türkiye Cumhuriyeti’nin korku imparatorluğu haline yetkilerini kanunlara uygun yerine getirmeyen hakim ve savcılar getirdi. Bunların şimdiye kadar yaptıkları hukuksuzlukları anlatmak için üç kitap yazdım. Açık söylüyorum ne düzenledikleri iddianamelerde ne de yaptıkları işlerde bu yetki verilen hakim ve savcıların kanuna uygun yapılmış bir şey görmedim. Zaten bunun Adalet Bakanı da farkında. Görevi kötüye kullanmaktan bir hakim ve savcının işleyebileceği ne kadar suç varsa hepsini işlemiş durumdalar. Benim en çok korktuğum bu tip hakim ve savcılardır. Çünkü kaderleri iktidarla özdeştir. Bir iktidar değişikliği olursa işledikleri suçlar dolayısıyla yargılanırlar. Adalet bakanı soruşturmaya izin vermediği için yargılanamıyor. Meslekten atılacaklarını bildikleri ceza davası sanığı olacaklarını bildikleri için bu iktidarın daha kalıcı olması için her şeyi yapıyor ve destekliyorlar.

GECEYARISI OPERASYONU NİYE YAPILDI
Askerler rahatlıkla savcılar tarafından kovuşturuluyorsa neden CMK 250. maddesi bir gece yarısı operasyonuyla değiştirilmeye çalışıldı. Bunlar şimdi 250. maddede ne yazarsa yazsın 251. maddeye göre savcı bir itham varsa soruşturur diyor. Bunu kabul edersek milletvekili dokunulmazlığı da, vali, müsteşarlarla ilgili hükümleri de yok saymak gerek. Ama bunlar yasanın izin vermediği için gece yarısı operasyonu ile değiştirmeye çalıştılar.

BOŞLUKTAN YARARLANIYORLAR
Söz konusu değişikliği Anayasa mahkemesi geri çevirdi. Bunu fırsat bilerek ellerini çabuk tutuyorlar. Çünkü Anayasa Mahkemesi kararı yayınlandıktan sonra yürürlüğe girer. Kanunsuzluklar da böyle devam ediyor.

HSYK GÖREVE
Bu kanunsuzlukların devam etmemesi için HSYK el atmalı. Erzurum’dakilerin yetkisini kaldırdı ama Türkiye’nin korku imparatorluğundan çıkarılması için için başka tasarruflarda da bulunması gerekiyor. Ama bundan da korktukları için şimdi HSYK’nın yapısını değiştirmeye çalışıyorlar.

BAKANLARA YÜCE DİVAN YOLU
Şu an yapılan işler İçişleri ve Adalet Bakanlarının bilgisi dahilinde yapıldığı için ileride Yüce Divanda yargılanacakları dosyanın delilerini kendi elleri ile hazırlıyorlar. Bunun farkında oldukları için de Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirip oraya kendi adamlarını gönderme çabası içindeler.

BÜYÜKANIT’A BİR ŞEY YAPAMAZLAR
Bunlar ne Anayasanın geçici maddesini kaldırılarak ABD’nin bizim çocuklar dediği Evren’i soruşturabilir, ne de Büyükanıt’ı. Darbe lafı etmese bile ‘Bir muhtıra verelim’ diyenler hakkında soruşturma kovuşturma açılıyor. Ama ‘Ben yazdım’ diyen Büyükanıt Paşa duruyor. Göreceksiniz hükümetle el sıkıştıkları için hiçbir şey yapmazlar. Bu bile ne kadar taraflı bir
yargılama ve soruşturma yapıldığının en büyük delili.

ERZURUM DOSYASI HSYK KORKUSUNDAN GÖNDERİLDİ
HSYK yetki gaspı yaptı diye savcıların yetkisini kaldırdı. Bu savcı aceleyle İstanbul’a gönderdi. İstanbul savcıları ‘ben yetkiliyim. HSYK’yı hiçe sayıyorum, devam edeceğim’ deseler onların da yetkisinin kaldırılması gerekirdi. İstanbul bunun farkında olduğu için dosyayı Erzurum’a geri gönderdi. Eğer HSYK oradaki savcının yetkisini kaldırmasaydı bu dosyayı geri göndermezlerdi.

internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen İrfan Tuna » Pzt Şub 22, 2010 16:49

ABD'yi rahatsız eden komutanlar, askerler, vatansever aydınlar gerçekleşmemiş darbe senaryolarıyla 'darbeci' damgası vurularak gözaltına alınıyor...

Peki 12 Eylül faşist darbesini gerçekleştiren Amerikancı Kenan Evren nerede?

Asker dendiğinde tüyleri diken diken olan, darbe dendiğinde küplere binen Bülent Arınç; 23 Mayıs 2009, Cumartesi günü, Manisa'nın Turgutlu ilçesinde Altan ailesi tarafından yaptırılan Mehmet Altan Anaokulu`nun açılışını Kenan Evren ve Hilmi Özkök'le birlikte yapıyor... Üçü de mutluluk ve neşe içinde kurdele kesiyorlar...

Abdullah Gül, 9 Nisan 2009 günü Kenan Evren'i Çankaya köşkünde ağırlıyor... İkisi de çok mutlu... İkisi de çok neşeli... Akıllarına ne darbe geliyor, ne de 'demokratikleşme'...

Bir başkası, 28 Şubat'ta gerçekleştirmeye çalıştığı Amerikancı darbe tezgahı, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı tarafından bozularak sessiz sedasız tasfiye edilen Çevik Bir... Ona dokunmak da kimsenin aklına gelmiyor...

Birileri 'demokratikleşme', 'sivilleşme' yalanlarıyla ülkemizde gerçekten Amerikancı faşist bir darbe yapmaya çalışıyor ama, Tekel işçilerinin başlattığı kararlı direniş ve uyanan halkımız oyunlarını bozacak gibi...
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen defender8050 » Pzt Şub 22, 2010 17:00

Bence tayyip yolun sonunu gördü ya karsi devrimi tamamlayacak yada sandikta halk hesap soracak, karsi devrim yarida kalacak, ondan dügmeye basti.

Burdan tüm dostlara sesleniyorum ic savas cikmadan ordu hic bisey yapmaz, darbe artik olmayacak, ama

Amasi var bu isin, tayyip ne istiyor orduyu topyekün tutuklayip kendi ordusunu kurmak, hadi tutukladi, kurtulus savasinda ortaya cikan kuvayi milliye gücleri ortaya cikmayacakmi, cikacak, iste o zaman kanimizin son damlasina kadar vatani savunacagiz. Allah hemize kuvvet versin, bu isin sonu yeniden kuvayi milliyedir. O güne kadar burdayiz, ölümden korkmayan bir ecdadin torunlari oldugumuzu tekrar kanitlariz.

Hatt-ı Müdafaa yoktur, Sathı Müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.
Kullanıcı küçük betizi
defender8050
Üye
Üye
 
İletiler: 35
Kayıt: Cum Oca 22, 2010 14:49

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Şub 22, 2010 17:39

Türk-Kan yazdı:E. Org. Çetin DOĞAN gözaltında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Şimdi doğrulandı, E. Org. Çetin DOĞAN İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Başkomutan » Pzt Şub 22, 2010 17:57

YURDIŞINDAN İLK TEPKİ

AB Komisyonu: Darbe iddialarını ve gözaltıları kaygıyla izliyoruz.

7 MUVAZZAF DAHA GÖZALTINDA

Ankara'da 7 yeni gözaltı daha yapıldı. Muvazzaflardan oluşan gözaltı listesinde 2 de Tuğamiral bulunuyor

ŞU ANA KADAR 48 KİŞİ GÖZALTINDA

Balyoz Darbe Planı iddiasıyla şu ana kadar 20'si muvazzaf asker olmak üzere 49 kişiden 48'i gözaltında 1 kişi aranıyor.

PAŞALAR EMNİYET'TE

Gözaltına alınan E. Orgeneral Saygun ve Fırtına ile E. Oramiral Örnek İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde...

ERDOĞAN GÖZALTILARI NASIL ÖĞRENDİ?

[img]http://www.internethaber.com/canli/data/1/1266849141-basbakan-a-esrarengiz-not-5.jpg[/img]

Balyoz Darbe Planı iddiaları ile gözaltına alınan komutanların haberi Türkiye'de "son dakika" duyurulduğu anlarda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İspanya'da işadamları ile birlikteydi. İspanya-Türkiye Ekonomi Forumu'nun düzenlediği kahvaltıda bir konuşma yapıyordu.

Konuşmanın ortasında Başbakan'a bir not iletildi. Erdoğan, konuşmasını keserek, notu uzun uzun okudu. Notun içeriği ise henüz bilinmiyor. Ancak kulislerden gelen duyumlara göre notun Türkiye'deki gözaltıları ile ilgili olduğu yönünde.

Erdoğan daha sonra basın açıklaması esnasında bugünkü gözaltılara ilişkin "Şu ana kadar 40'ı aşan gözaltı var. Yargıda olan bir durumdur. Bununla ilgili bir yorum yapmam doğru olmaz" dedi.

internethaber

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, HSYK'nın kararına sert tepki göstererek, "Türkiye bir yargıçlar devleti değil bir demokratik hukuk devletidir. Öyle de kalacaktır" demişti...

Demek ki Türkiye savcılar(!) ve AKP devleti.

Bu iki yüzlülüğe bu şerefsizliğe ne denir?
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Şub 22, 2010 18:21

Ne tesadüf; TSK'ya balyoz vuruluyor, T.C. Başbakanı, T.C. İçişleri Bakanı ve T.C. Millî Savunma Bakanı İspanya'da.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Başkomutan » Pzt Şub 22, 2010 18:22

TRT'den 'mide bulandıran' alt yazı

Anadolu Ajansı'nın ardından bir skandala da TRT imza attı... TRT gözaltı olmadan gözaltı duyurdu.

[img]http://www.gazeteciler.com//data/news/240x180/1266848114-0.jpg[/img]

TRT 2'den Balyoz Darbe planı operasyonunda skandal alt yazı... Emekli General Çetin Doğan'ın gözaltına alındığını flaş haber olarak duyurdu...

Hemen ardından diğer haber kanalları devreye girdi.
Çetin Doğan'a ulaşan haber kanalları generalin "arama sürüyor gözaltına alınmadım" açıklamasını ekrandan yansıttılar...

25 DAKİKA SONRA GÖZALTINA ALINDI

TRT'nin haberi geçmesinden yaklaşık 25 dakika sonra Çetin Doğan gözaltına alındı... İşte bu durum izleyenin aklını fena karıştırdı.
Ortada bazı sorular var...
TRT gözaltı olmadan gözaltıyı nasıl verdi?
Dahası Çetin Doğan'ın gözaltına alınacağını 25 dakika önceden nereden biliyordu?


İŞTE SAATLERLE YAŞANANLAR;

SAAT: 15.24: TRT gözaltını duyurdu;

Resim


SAAT: 16:10 : ÇETİN DOĞAN AÇIKLAMA YAPTI
GÖZALTINDA DEĞİLİM

Resim

TRT 15.24'te verdiği GÖZALTI haberini geri çekmedi... Çetin Doğan'ın gözaltında değilim açıklamasına rağmen GÖZALTINDA iddiasını devam ettirdi.

VE SAAT 16:21 : ÇETİN DOĞAN GÖZALTINA ALINDI


Resim

SABİH KANADOĞLU VAKASI

TRT'nin gözaltını, gözaltı olmadan bildirmesi akıllara Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu vakasını getirdi. TRT o zaman da Başsavcının evinin basıldığını ve arandığını ortaya atmıştı. Bu haber ancak 3 saat sonra gerçekleşmişti...

BİRİLERİ TRT VE AA'YA SERVİS Mİ YAPIYOR?

Medya şimdi bu olayın perde arkasını merak ediyor...
Zira sabah saatlerinde de Anadolu Ajansı Çetin Doğan'ın evinin arandığını flaş haber olarak duyurmuştu. Ama arama işlemi ise 1 saat sonra gerçekleşmişti.
Şimdi de TRT gözaltı olmadan gözaltıyı mı duyuruyor?
Eğer öyleyse bu durumda arama ile birlikte gözaltı kararı zaten verilmiş mi oluyor? Bu bilgileri TRT'ye kim servis ediyor.

gazeteciler.com
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen yigitler » Pzt Şub 22, 2010 21:19

Başkomutan yazdı:TRT'den 'mide bulandıran' alt yazı

Anadolu Ajansı'nın ardından bir skandala da TRT imza attı... TRT gözaltı olmadan gözaltı duyurdu.

[img]http://www.gazeteciler.com//data/news/240x180/1266848114-0.jpg[/img]

TRT 2'den Balyoz Darbe planı operasyonunda skandal alt yazı... Emekli General Çetin Doğan'ın gözaltına alındığını flaş haber olarak duyurdu...

Hemen ardından diğer haber kanalları devreye girdi.
Çetin Doğan'a ulaşan haber kanalları generalin "arama sürüyor gözaltına alınmadım" açıklamasını ekrandan yansıttılar...

25 DAKİKA SONRA GÖZALTINA ALINDI

TRT'nin haberi geçmesinden yaklaşık 25 dakika sonra Çetin Doğan gözaltına alındı... İşte bu durum izleyenin aklını fena karıştırdı.
Ortada bazı sorular var...
TRT gözaltı olmadan gözaltıyı nasıl verdi?
Dahası Çetin Doğan'ın gözaltına alınacağını 25 dakika önceden nereden biliyordu?


İŞTE SAATLERLE YAŞANANLAR;

SAAT: 15.24: TRT gözaltını duyurdu;

Resim


SAAT: 16:10 : ÇETİN DOĞAN AÇIKLAMA YAPTI
GÖZALTINDA DEĞİLİM

Resim

TRT 15.24'te verdiği GÖZALTI haberini geri çekmedi... Çetin Doğan'ın gözaltında değilim açıklamasına rağmen GÖZALTINDA iddiasını devam ettirdi.

VE SAAT 16:21 : ÇETİN DOĞAN GÖZALTINA ALINDI


Resim

SABİH KANADOĞLU VAKASI

TRT'nin gözaltını, gözaltı olmadan bildirmesi akıllara Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu vakasını getirdi. TRT o zaman da Başsavcının evinin basıldığını ve arandığını ortaya atmıştı. Bu haber ancak 3 saat sonra gerçekleşmişti...

BİRİLERİ TRT VE AA'YA SERVİS Mİ YAPIYOR?

Medya şimdi bu olayın perde arkasını merak ediyor...
Zira sabah saatlerinde de Anadolu Ajansı Çetin Doğan'ın evinin arandığını flaş haber olarak duyurmuştu. Ama arama işlemi ise 1 saat sonra gerçekleşmişti.
Şimdi de TRT gözaltı olmadan gözaltıyı mı duyuruyor?
Eğer öyleyse bu durumda arama ile birlikte gözaltı kararı zaten verilmiş mi oluyor? Bu bilgileri TRT'ye kim servis ediyor.

gazeteciler.com

Yeter be! TRT delvletin kanali ve bir kamu kurumu iken tamamen bir cemaat kanalina dondu. STV, Kanal 7, Kanal 24 ve bazi diger kopek kanallar gibi asker ve TSK dusmanligini yapiyor, ama bunun sonu bir gun, Turkiye'yi asla yobaz cemaatler yonetemeyecek, ve Tayyip ve saz arkadaslari bunun hesabini yargi onunde verecekler!
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen cankaramsar » Pzt Şub 22, 2010 23:42

Şahsi ve hususi itibariyle de subaylar, fedakârlar sınıflarının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler. Çünkü düşmanlarımız herkesten önce onları öldürürler. Onları aşağılar ve hor görürler. Hayatında bir an olsa bile subaylık yapmış, subaylık izzetinefsini, şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan, hayatta iken, düşmanın tasarladığı ve reva gördüğü bu muamelelere katlanamaz. Onun yaşamak için bir çaresi vardır; şerefini korumak! Hâlbuki düşmanlarımızın da kastettiği, o şerefi ayaklar altına almaktır.



Dolayısıyla subay için "YA İSTİKLÂL, YA ÖLÜM!" vardır. Fakat arkadaşlar ölmeyeceğiz, bağımsızlığımızı muhafaza ederek yaşayacağız ve milletimizi daima bağımsız görmekle bahtiyar olacağız.
Kullanıcı küçük betizi
cankaramsar
Üye
Üye
 
İletiler: 23
Kayıt: Cmt Eyl 19, 2009 15:14

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen İrfan Tuna » Sal Şub 23, 2010 13:23

BATININ "BALYOZ" MEMNUNİYETİ

Amerikan yönetiminden Balyoz tertibi çerçevesinde dün çok sayıda emekli general ve muvazzaf subayın tutuklanmasına yorum geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley gözaltıları "Bunlar yeni değil, belli bir endişemiz yok" şeklinde değerlendirdi.

Amerikan yönetimi Balyoz Tertibi çerçevesinde emekli general, muvazzaf subay ve amirallerin gözaltına alınmalarını olağan bir gelişme olarak değerlendirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, gözaltılarla ilgili olarak, "Türkiye'deki siyaset ve toplumun evrimi içinde bu konular yeni değil. Belli bir endişemiz olduğunu düşünmüyorum. Şurası açık ki, atılan tüm adımlar Türk yasalarıyla uyumlu ve şeffaf olmalı" dedi.

Amerikan Dışişleri Sözcüsünün dünkü gelişmelerin ardından yaptığı değerlendirmede AKP iktidarına dair bir yorum da yer aldı. Crowley, AKP yönetimindeki Türkiye'yi tarihteki en sıkı müttefik olarak niteledi.

Washington'un beklentisi de Crowley'nin açıklamaları arasında yer aldı. Amerikan Dışişleri Sözcüsü, Obama yönetiminin Kıbrıs, İran ve Irak konularında Türkiye ile çalışmayı sürdüreceğini söyledi.

Avrupa Birliği son gözaltı operasyonu ve askerlerin darbe girişimine yönelik iddiaları kaygı verici gelişmeler olarak niteledi. Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Fule, Türkiye'de askerlerin henüz siyasetçilerin kontrolüne girmediğini söyledi ve bu durumun bir an önce değişmesi gerektiğini öne sürdü. Fule, AB'nin EMASYA protokolünün kaldırılmasından duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

23 Şubat 2010-Ulusal Kanal

http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... 9&Itemid=6
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Şub 23, 2010 17:15

BÜYÜK KAVGANIN ARKASINDA KÖŞK HESABI MI VAR?

Türkiye, “Balyoz gözaltılarını” konuşmaya devam ediyor…

Kuvvet komutanlarına yapılan gözaltı operasyonunun ortak noktalarından biri de Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde fiili olarak görev yapmalarıydı.

Odatv, olarak tüm bu yaşananlara farklı bir boyut getiriyoruz.

Liberal köşe yazarları Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef aldıkları saldırıların arkasında hep aynı dönemi gündeme taşıyorlar. Ayışığı, Eldiven ve Sarıkız ismini taşıdığı iddia edilen darbe planlarını ısıtıp ısıtıp, Ergenekon soruşturmasına eklemliyor, Cumhuriyet mitinglerini ve onu hazırlayanları da “suç ortağı” ilan ediyorlar.

Peki, ama Ecevit’e görevi bıraktırmaya çalışan askeri kadronun başındaki Orgeneral Özkök bu dönemde ne yapıyordu?

Odatv’de yazdığımız gibi; Prof. Dr. Yalçın Küçük, geçen hafta yaptığı savunmasında Ecevit’i istifaya zorlayan askeri kadronun başında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Hilmi Özkök’ün olduğunu açıkladı. Prof. Küçük, buna delil olarak da Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin’in Tezkere isimli kitabında yer alan gelişmeleri ve Özkök’ten aldığı beyanları gösterdi.

Şimdi merak edilen soru şu:

AKP hükümetinin iktidara gelmesiyle hükümetle çok uyumlu çalışan Org. Özkök’e Köşk için herhangi bir işaret verilmiş miydi?

Cumhurbaşkanlığı seçiminin söylentilerinin hızlandığı bir dönemde, 367 Krizi’nin de çıkabileceği ihtimaline karşın Ankara kulislerinde birkaç alternatif isim geçmişti.

Vecdi Gönül bunlardan biriydi.

Odatv.com Gönül’ün ABD’den veto yediğini öğrendi. Birebir bir ABD’li diplomatın “Onu seçtirmeyeceğiz, kendi adamımızı koyduracağız” sözlerini ettiği bilgisi Odatv.com’a ulaştı.

Gülen Cemaati, sokakları ve batı kamuoyunu sakinleştirir gerekçesiyle Nimet Çubukçu’nun adını ortaya attı. Bu isim de partiden tepki gördü.

İşte aynı dönemde Murat Yetkin, emekli olan Org. Özkök’ün olası adaylığının AKP içinde konuşulduğunu ve bir “konsensus” adayı olarak düşünüldüğünü yazmıştı. Org. Özkök, ABD için de biçilmiş kaftandı. Nitekim Org. Özkök daha görevdeyken AKP seçim zaferinden hemen sonra ABD’ye uçmuştu..

Ama hiçbir şey planlandığı gibi gitmedi.

Muhtemelen TSK içinde de artık emekli olan Özkök’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı hoş karşılanmadı ve Başbakan, yol arkadaşı Gül’ü Köşk’e çıkarttı.

Acaba Org. Özkök, kendisine Köşk yolunu açmayan silah arkadaşlarını darbe suçlaması ile ateşe atmayı mı tercih etti?

Darbe Günlükleri olarak bilinen belgelerin gerçekliğini sorgulamayan ama bunlar hakkında işlem yapmayan Org. Özkök, Köşk için AKP’den aldığı teklife Kurmay kademesinden destek bulamayınca askerlerine sırtını mı döndü?

Odatv.com olarak kimseyi zan altında bırakmak istemiyoruz. Ama bu soruların halen görevde olan Kurmay sınıftaki Generaller arasında tartışıldığını da söyleyebiliriz.

Emekli Orgeneral Özkök’ün yanıt hakkı da tarafımızda saklıdır.


Odatv.com, 22 Şubat 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Başkomutan » Sal Şub 23, 2010 17:27

Şener balyozu tezkereye bağladı!

Resim

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, balyoz operasyonu ile 1 Mart tezkeresini ilişkilendirdi.

CNNTÜRK'te Rıdvan Akar'ın sorularını yanıtlayan Türkiye Partisi Genel Başkanı ve eski AK Partili Bakan Abdüllatif Şener, Balyoz operasyonunun 1 Mart tezkeresiyle ilişkisi olduğunu söyledi.

"Siyasi partiler ve kamuoyu ikiye bölünmüş vaziyettedir. Herkes taraf olmuştur. Kimse hakkı aramıyor. Herkes konu üzerinde taraf tutuyor. Herkes neyin doğru neyin olduğuna bakmıyor." diye konuşan Abdüllatif Şener, Akar'ın sorularını şöyle yanıtladı:

Baykal ve bazılarının dile getirdiği iddialarda AK Parti'nin kapatılmasını istediğini ve erken seçime gideceği iddiaları var.

Toplumun geniş kesimi taraf olmuştur. Bu süreçler nedeniyle yargı, TSK, iktidar ve muhalefet mağdurdur. Ancak en büyük mağduriyeti bu ülkenin insanları çekmektedir. Ben bu sürecin, gelişmelerin tamamıyla iç dinamiklerin bir sonucu olduğunu görseydim sonunda dengelerin yerini bulacağını düşünebilirdim. Türkiye'de hassas bir coğrafyada hassas bir dönemden geçiyor. Türkiye'deki olaylar dünyanın zinde güçleri tarafından izleniyor. Türkiye bu atmosferde ateş çemberindeyken, bu hadiseleri yaşıyorsa bunun sadece iç dinamiklerin ortaya çıkardığını düşünmek saflık olur. Daha küresel ve uluslararası boyutları olduğunu düşünüyorum.

Sayın Başbakan balyoz darbe planıyla ilgili olarak aslında bundan haberdar olduklarını işlerine baktıklarını, diğerlerinin işlerine baktıkları için bu işlerin yaşandığını söylendi. Siz o dönemde önemli aktörlerden birisiydiniz.

Bu bahsettiğiniz değerlendirmenin o günü tanımladığını hiç düşünmüyorum. O dönemde sayın Başbakan siyasi yasaklıydı. 2002 seçimlerinde aday olamamıştı, milletvekili değildi, kabinenin dışındaydı. Bu bilgiler kendisine iletilmediği takdirde buna ulaşılmadığının sözkonusu olmadığı gerçeği var. O günkü yaşadığımız ortamı değerlendirecek olursam, MGK güvenlik gizlidir, oradaki konuşmalar, gündeme getirilen konular dışarıda anlatılmaz, söylenmeze. Bu balyoz harekatıyla ilgili herhangi bir yansıma ve algılamanın o günkü ortamda varolmadığını söyleyebilirim.

Askerden herhangi bir tavır görmüş müydünüz?

Hayır süreç gayet normaldi. MGK üyeleri de bu kuruldaki görevleri ve sorumlulukları çerçevesinde görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlardı. Böyle bir hava yoktu. Hatta yeni üyelerle biraraya gelen kurul mensupları tanışma içerisinde sıcak bir hava içerisindeydi. Ancak şunu tespit etmek lazım 2002'den 1 Mart tezkeresine giden dönem ABD'nin Irak'ı işgal etmeyi düşündüğü Türkiye ile işbirliği yapma düşüncesinde olduğu bir dönemde. Bununla ilgili müzakareler sürdürülüyordu. Meclis'te biliyorsunuz reddedildi. Bu süreç içerisinde kabine üyeleriyle askerler arasında çok yakın ilişkiler vardı. Ama konu ile ilgili ABD ile işbirliği yapılıp yapılmaması, tezkerenin kabulü veya reddinin hangi sonuçlar ortaya çıkaracağıydı. Bu tezkere kabul edilseydi ABD askeri Güneydoğu'ya yerleşmiş olacaktı. TSK ile ABD'nin askeri yetkilileri birarada bu operasyonu sürdürecekti. Askerin konumu güçlenecekti ancak böyle bir operasyona TSK tarafından ihtiyaç duyulmuş mudur, duyulmamış mıdır bilemem.

Bu süreç içerisinde Tayyip Erdoğan siyasi yasaklıydı. 2002 seçimlerinde milletvekilli olamamıştı. Başbakanlığı Abdullah Gül üstlenmişti. Kendisi kabinenin dışındaydı, ancak partinin genel başkanı olarak bazı temasları sürdürmekteydi. Bu süreçte sürekli olarak Erdoğan'ın yasaklarının kaldırılmasıyla ilgili pozitif bir atmosfer vardı. Nihayet bildiğiniz gibi bir bahaneyle Siirt'teki seçimler iptal edilmiştir ve yapılan ara seçimde milletvekili olarak meclise gelmiş ve başbakan olmuştur. Yani o günkü siyasal iktidar açısından, benim de içinde bulunduğum AK Parti açısından, meclis dışında kalan, başbakan olamayan çok doğal bir şekilde yürüdüğü ve geliştiği bir süreç olmuştur. Dış dinamikleri dikkate almadan, tezkereyi dikkate almadan balyoz operasyonuyla ilgili bir yorum yapılamayacağını düşünüyorum.

Siz bugün gerçekleştirilen operasyonlara baktığınızda yaklaşık 20 emekli subayı göz önüne alacak olursanız, nasıl yorumluyorsunuz. Gazetelerde çıkan darbe planları, eylem planları var, camilere bomba konulması girişimleri var.

Dünkü operasyonlara baktığımızda 49 asker gözaltına alınmıştır. Bunların sanırım 21'i general ve amiral düzeyindedir. Bu gerçekten çok önemli bir görüntüdür. Bunu çok sağlıklı bir şekilde değerlendirmek lazım. Bir tarafta yargı var bir taraftan yargının yürüttüğü işlemlerin zanlısı olarak çok sayıda asker var. Ben yargının yok olan, gerçekle bağlantısı olmayan veya elinde somut bilgiler olmadığı halde kendi kendine kurguladığı bir sürecin gerçekleşeceği ihtimalini düşünmüyorum. Bu süreç varolandan karmaşık bir şekilde yürütülüyor olabilir. Bu takdirde başta TSK olmak üzere başka söyleyecek sözü olan, olaya farklı yaklaşanların elindeki bilgi ve belgeleri daha ikna edici şekilde ortaya koyup olay ve hadiselerin içyüzü budur diye çıkması lazım. Biz şu an dosyalarda ne olduğunu bilmiyoruz, taraf olanlar da bilmiyor.

MGK toplatılarına katıldınız, özellikle burada Özden Örnek'e izafe edilen suçlamalarda Kıbrıs konusunda bir darbe yapılabileceği yönünde komutanlar arasında görüşmeler yapılması ortaya konuldu. MGK toplantısında Kıbrıs'la ilgili konuşuldu mu?

Annan planı sürecinde de referandumlar öncesinde de Kıbrıs'la meydana gelen gelişmelerle ilgili tüm ayrıntılar konuşulmuştur. Bunlar rahatlıkla tartışılıp müzakere edilmiştir. Annan Planı Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde referandumda askıya alındığı için her şey normalleşmiştir.

internethaber


Deniz Baykal'ı da tutuklarlar mı?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal gelişmeler karşısında endişesini şöyle dile getirdi: 'Benim de başıma her an bir şey gelebilir'

Resim

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında emekli kuvvet komutanlarının gözaltına alınmasını eleştirdi.

"Faşizmden demokrasiye geçen ülkelerde bile bu olmamıştır" dedi ve hükümete şöyle seslendi:

"Sen tuzak kuruyorsun, iftira atıyorsun, tertip kuruyorsun. Bunu devlet yapıyor. Eğer bu yapılıyorsa kimsenin dokunulmazlığı yoktur. Herkese, şey şey, her an başımıza gelebilir"

İşte Baykal'ın konuşmasından satırbaşları:

EKONOMİNİN DURUMU AYNEN DEVAM EDİYOR

Bu hafta işler çığırından çıktı. Ülkemizin ekonomik tablosu aynen devam etti. Bugün Türkiye’ye ekonomik tablonuz iyi diye referans veren kuruluşlar, kriz öncesinde, dünyayı krize sokan ülkelere de olumlu notlar vermişlerdi. Onlar başka işlerle meşguldür.

İŞSİZLİKTE DÜNYA İKİNCİSİYİZ

İşsizlikte dünyanın ikincisi olmuşuz, işyerlerimiz kapanıyor, ekonomimiz küçülüyor, işler azalıyor, kredi kartları ödenemiyor, bu nasıl iştir diye sakın düşünmeyin. O iş ayrı bu iş ayrı. Onlar kredilere bankalara bakar, biz çiftçiye halkımıza bakarız, işsizliğe bakarız. Buna da devam edeceğiz.

ÇİFTÇİNİN BESİCİNİN DURUMU VAHİM

Bu mevsim bizde toprağın gübreyle buluşması gereken mevsim. Tam çiftçinin gübre kullanmak zorunda kaldığı mevsim. Bugünlerde gübre fiyatları, açıklanamayacak ölçüde bir sıçrama kaydetmiştir.

Bursa'da Karacabey'de bir çalışma yaptırdık. Türkiye'nin en zengin olması gereken tarım bölümünde inceleme yapmak üzere harekete geçtik. Gördüğümüz tablo üzüntü vericidir. Devletin çifçilere sel, vs gibi durumlardan dolayı tazminat yükümlülüğü yerine getirilmiyor. İcra takibi yapılıyor. Çiftçi kan ağlıyor. Vur abalıya misali çiftçi eli böğründe, perişan halde. Besicilik yapanlar zaten sıkıntı içinde. Hayvancılığı batırmışlar. Şimdi güya destekliyorlar. 50 tane büyükbaş hayvanı olanı destekiyorlar. Hangi besicinin 50 tane büyükbaş hayvanı var?

YARGI YARGININ KARŞISINA ÇIKTI

Son iki günde yaşananlar Türkiye’de bir ölçüde alışmaya başladığımız gidişatın temposunun çok yükseldiğini ve bu gidişin çok tehlikeli istikametine doğru götürmekte olduğu gerçeğini herkesin önüne koymuştur.

Türkiye cumhuriyet tarihi boyunca darbeler yaşamıştır, isyanlar yaşamıştır. Çok acı travmalar, iç çekişmeler yaşamıştır.

İlk kez cumhuriyet tarihinde yargı yargının karşısına hükümet kararıyla çıkarılmıştır. Kimse bir aldatmacaya alet olmasın. Bu olayların arkasında sanmayın ki hukuk duyarlılığı içindeki hukukçular vardır. Bu olay yargının siyasallaşmakta olduğunu göstermektedir.

İLK KEZ KUVVET KOMUTANLARI GÖZALTINDA

Bunun sonucunda Türkiye’de ilk kez kuvvet komutanları gözaltına alınmıştır, ordu komutanları gözaltına alınmıştır. Bir günde 21 amiral ve general, 27 subay, 48 TSK mensubu büyük operasyonla gözaltına alınmıştır.

Bu kadar büyük ve çarpıcı bir operasyon bildiğim kadarıyla hiçbir demokratik ülkede olmamıştır. Türkiye’nin tarihinde olmamıştır. Bildiğim kadarıyla herhangi bir başka demokratik ülkede, büyük olayların yaşandığı ülkeler dahil, böyle olaylar ortaya çıkmamıştır.

Faşizmden demokrasiye geçen ülkelerde böyle bir tablo yaşanmamıştır. Demokrasi ve hukuk devleti ön görülebilirlik rejimidir. Yani herkesin geleceğinden emin olduğu bir düzendir.

"EYVAH GELDİLER" DİYORSANIZ DEMOKRASİ YOK

Yani sabaha karşı 4’te kapınız çalındığı zaman olsa olsa sütçüdür diyebiliyorsanız demokrasi vardır.

Eğer sabaha karşı 4’te 'Eyvah geldiler' diyorsanız, korku sizin ruhunuza işlemişse, işte o ülke demokratik bir ülke olmaktan çıkmış demektir.

48 KİŞİ NİYE TUTUKLANDI?

Bu 48 kişi tutuklandı dün. Doğal olarak vatandaş soruyor niçin? Bunlar önümüzdeki aylar içinde darbe yapacaklardı da, 1-2-3 ay sonra, geleceğe yönelik bir darbe uygulamasını hayata geçirmek üzereydiler, şimdi elleri tutuldu, o nedenle gözaltınalar mı diyoruz?

Aklı başında kimse, bu insanların böyle bir darbe gerçekleştirme çabası içinde olduklar kanaatinde değil. Bunlar şimdi değil, geçmişte güç ellerindeyken, geçmişte darbe yapmaya fiilen giriştiler ve darbeyi yapamadılar bu anlaşıldı, ondan dolayı mı şimdi onlara bu hesabı sormak üzere gözaltına alıyoruz?

DARBEDEN KOMUTANLARIN BAŞBAKANIN HABERİ YOK MU?

Bunlar geçmişte darbe düğmesine bastılar mı? 2003’te bu insanlar darbe projesini ortaya koydukları zaman, bunu birilerinden mi sakladılar?

Neymiş? Bir askeri tatbikat vesilesiyle, aslında darbeye yönelik bir proje ortaya koymuşlar. 7 yıl boyunca neyi beklediniz? Her şey ortada. Resmi bir tatbikat uygulaması. Açık bir olay var. O olay darbe hazırlığıymış. Bunu sadece bu 48 kişi mi yapmış? Bunlar onu yaparken, bunların amirleri neredeydi? Onların bakanları, başbakanları neredeymiş?

Neyle meşgulüz, ne yapıyoruz? Bunun arkasında ne var? Önleyici tedbir almak var mı? Hayır.

DARBE YAPANLARDAN NİYE HESAP SORULMUYOR

Geçmişte gizli bir darbe organizasyonuyla ilgili hesap sorma var?

O zamanki komutanlar şimdi televizyon seyrediyor. Hesabı şimdi mi soruluyor? 7 yıl geçmiş aradan, emekliye ayrılmış. Şimdi biriler hangi ihtiyaçtaysa bu konuda bir dava kararı almışlar. Hiçbir zaman hukukun gereği budur anlayışı yok.

'PARTİ KAPATMAYA KARŞI GÖZDAĞI VERİLİYOR' DİYORLAR

Kimisi diyor ki parti kapatmaya karşı gözdağı veriliyor. Kendi siyasi hesaplarınız için nasıl bunu gerçekleştirebilirsiniz? Bu kadar ucuz mu?

Şimdi bu insanlar gözaltına alınmış. Niye? Darbeye dönüştürülebilecek bir tatbikat yapmışlar.

Sen darbe düşüncesiyle tatbikat yaptılar diye 7 yıl sonra hesap soruyorsun? Fiilen askeri müdahaleyi gerçekleştirmiş olanlara niçin harekete geçmiyorsun? Bunlar kafalarının arkasında darbe düşüncesi vardı diye 7 yıl sonra insanlar gözaltına alınıyorlar.

12 EYLÜL'ÜN HESABINI SORALIM DEDİK

12 Eylül’ü himaye edip, gerçekleşmemiş bir darbe düşüncesi diyerek, ne görevdeyken, nede ondan sonra gerçekleştirmişler. Ama şimdi senin böyle bir planın var diye insanları gözaltına alıyorsun.

FİŞLEMEK KİMİN HADDİNE

Bu bir hukuk süreci değildir. Siyasal hesaplaşma düşüncesidir. Sözlerini okuyorum ve bu çerçevede düşünmenizi istiyorum. Kapalı bir oturumda samimiyetle anlayışını değerlendirmesini iyi niyetle bir AKP milletvekilinin ifade etmesidir. Diyor ki:

''Arkadaşlar sakın ha oylarımızı azaltmayın. Biz birazcık tökezlersek, bu defa çok kötü intikam alır. Oyumuz gerilerse, bu Ergenekoncular falan çok kötü intikam alır. Yani burada intikam alma hakkını veriyor. Bizim bu yaptıklarımızın bir cevabı olmalıdır ve bu cevabı birisi verir diyor.''

Kendi kendine bunun hesabını bizden sorarlar. Çünkü sorulması gereken bir hesap var demek istiyor ve ekliyor:

Bu memlekette kimin kızının başı örtülüyse hepsini fişlemişler, kim namazında oruç tutuyor hepsini fişlemişler.

Kim yapmış bu işi? Bizim aramızda namazında niyazında başörtülü orucunun tutan milyonlarca insan var. Kimin haddine bunu fişlemek. Vatandaş nasıl istiyorsa öyle yaşar. İster başını örter ister açar. Bak aramızda başörtülü kardeşlerimiz var. Kim kimi fişliyor, ne biçim laf bu?

Ve diyor ki:

''Eee şimdi biz onları fişliyoruz. 40 sene onlar bize yaptı, inşallah şimdi sıra bizde. Yapmaya çalıştığımız bu arkadaşlar.''

Bu olayın dürüstçe ifade edilmesidir. Burada geçmişte bize yapıldı dediği işler kimsenin sindirebileceği işler değildir. bugün yaşanan olayları hukuktu, demokrasinin işleyişiydi diye izah etmeye kalkmasın, bunun altında bir hesaplaşma yatıyor.

SANKİ TÜRKİYE'DE DARBE YAPILDI

Ergenekon dediğin de işte budur. Bugün Türkiye manzarasına baktığımız zaman, sanki Türkiye’de darbe yapıldı. Duymadık, haberimiz yok. Ama bakınca hemen içimizden gelen düşünce, yahu bir darbe yapıldığı izlenimi.
Bir defa hükümet bağımsız yargı konusundaki tavrını artık herkesin görebileceği şekilde ortaya koyuyor. Bağımsız yargı yerine, tarafsız yargı demeye çalışıyor. Bundan kastettiği de ondan taraf olması.

KARŞILARINDAKİNİ GERİ ZEKALI SANIYORLAR

Herkesin şunu çok iyi bilmesi gerekiyor. Bağımlı yargı hiçbir şart altında tarafsız olamaz, bağımlı çünkü.

Evrensel insan hakları belgelerinde, hepsinde bağımsız yargı konuşuluyor. Tarafsız yargı profesyonelliğin gereğidir. Bağımsız yargının içinde tarafsız olmayanlarda olabilir. Yargı bağımlı ise, artık tarafsız yargı demek ya bir cehalettir, yada karşısındakini geri zekalı sanmasıdır.

DGM'NİN YERİNE ÖZEL YETKİLİ SAVCI

Hukuk sistemimizde bir süreden beri, tam yetkili ağır ceza mahkemeleri, tam yetkili savcılık özel yetkili ağır ceza mahkemeleri. Yargı bir bütündür. Özel yetkili olan var, özel yetkisi olmayan var. Bu ayrımı yaptığınız zaman tereddüt girer. Bunun arkasında DGM var. Bu DGM Türkiye’de genel şikayet hale gelmişti. Kaldırıldı ama bu defa özel yetkili ağır ceza mahkemeleri diye ayrı bir kategori imar edildi.

Türkiye’deki yargıyı zaafa uğratan bu sistemdir. Bir ülkede ihtisas mahkemelerine ihtiyaç olabilir. Uyuşturucu konusunu inceleyecek mahkemeler olabilir. Terör davaları için olabilir. Bu ihtisas mahkemesidir. Şimdi özel yetkili dediğiniz zaman iş çığırından çıkıyor.

Kanunsuz telefon dinlemeleri. Yargıya yönelik oldu mu? Savcılara yönelik oldu mu? Hakimlere oldu mu? Oldu.

BASKILAR SADECE ONA MI?

Bir süre önce Ergenekon savcısı, ''ben bu davaya bakamam. Üstümde baskı var'' dedi ve çekildi. Diğer hakimler hak verdi.Peki bu baskılar sadece ona mı yapıldı. Hoşa gitmeyen karar alanlara verilen cezalar, uygun davrananlara getirilen ödüller. İncelerseniz görürsünüz

BAŞBAKAN YARDIMCISI SAVCIYI ARIYOR

Bir başbakan yardımcısının Erzincan’da bir savcıya, soruşturmayı nasıl götürmesine yönelik etki yaptığı ortaya çıktı.

Kimse inkar edemiyor. Sadece orada mı müdahale edildi. Burada gözü pek bir savcı çıktı. Peki çıkmayan yerlerde ne oldu?

Bu öyle bir savcı daha ince de JİTEM ile ilgili iddiaların üzerine cesurca giden bir savcı.

Eğer o savcı 2007 yılında o soruşturmayı başlatmamış olsaydı bunlar onun başına gelir miydi.

İtham edilen suçların tümünün uydurma olduğunu bilmeyen var mı? Adam JİTEM’ karşı mücadelenin öncüsü. Şimdi Ergenekon’un içine katmaya çalışıyorlar.


HER AN BAŞIMIZA BİR ŞEY GELEBİLİR

Suç imal ediliyorsa ve bunu hukuk adına yapıyorsanız orada hukuk devletinden demokrasiden bahsetmek mümkün mü?


Sen tuzak kuruyorsun, iftira atıyorsun, tertip kuruyorsun. Bunu devlet yapıyor. Eğer bu yapılıyorsa kimsenin dokunulmazlığı yoktur. Herkese, şey şey her an başımıza gelebilir.


HABUR TARTIŞMALARI

Birisi de çıkıp diyor ki Habur’da hakimleri ayarladık. Kimdi diyor İçişleri Bakanı, kime diyor DTP’nin genel başkanına.

Orada ne konuşulduğunu bize bir eski milletvekili söylüyor. Geçiyor mu o gelenler denildiği gibi. Uygulama Türkiye’nin hukukuna aykırı mı? Ortada bir ayarlamanın bulunduğu anlaşılmıyor mu?

Devletin bütün yetkilileri orada, emniyet genel müdürlüğü yetkilileri orada, içişleri bakanlığı yetkilileri orada. Peki adalet bakanlığı yetkilileri orada mı? Ne arıyor adalet bakanlığı yetkilileri orada.

Ayarlamayı kim yapıyor. İçişleri bakanı mı yapıyor?

Delilin yerini imzasız ihbar mektubu aldı. Gizli tanık aldı. İçinde bulunduğu davanın sanığı olan. Mahkemede hüküm giymiş olan insan gizli tanığa dönüşüyor ve davanın seyrini değiştirmeye çalışıyorlar.

Kim bu cinayet işlemiş, yeğenini fuhşa teşvik etmiş, daha birçok pis işe bulaşmış biri.

Dursun Çiçek’le buluştunuz mu diyorlar Savcıya. İnsanlar kendi masumiyetlerini iknaya zorlanıyorlar.

Oysa hukuk masumiyete dayanır. İddia sahibi iddiasını ispata mecburdur.

Bu gerçekten hepimizin ibret alması gereken bir manzaradır.



HÜKÜMET YARGININ DOĞRUDAN İÇİNE GİRMİŞTİR

Hükümet yargının içine doğrudan girmiştir. Hele bu Erzincan soruşturmasından sonra hükümet yargının göbeğinde yer almıştır.

Aklı başında bütün hukukçular hükümetin yanlış istikamette buraya battığını ortaya koymuştur.

Bu tablo karşısında şu gerçeklere dikkat çekmek istiyorum. Türkiye’de siyasi niteliği ağır basan davalar yaşandı. 12 Eylül dönemindeki kesintilerde olduğu gibi.

12 Eylül’de darbe oldu 100 gün sonra sanıklar yargı karşısına çıktı.

MSP Genel Başkanı tutuklandı, 7 ay sonra iddianame hazırlandı.



3 YILDIR İDDİA VAR MAHKUMİYET YOK

Gelelim bugünkü manzaraya. Ergenekon davası 2007 12 haziranında başladı. Yani 3 yıl tamamlanmak üzere.

Ergun Poyraz diye bir yazar var. 22 temmuz 2007’de tutuklandı hala tutuklu. Silahlı değil, neyle itham edildiği belli değil.

Bir kitap yazdı başbakan hakkında çok ağır sözler içeren. Kitapta bir sorun varsa ona göre harekete geçin.

Ne oldu Ergenekon’dan gözaltına alındı 3 yıldır tutuklu.

Hala iddianamelerin sonu gelmiş değil. Ucu açık iddianame kavramını Ergenekon’la gördük.

Bu oluyorsa her şey olur. Bu oluyor ve bunu hazmettirmeye çalışıyorlar. Dalga dalga insanlar tutuklanıyor. Pek çok insan neyle suçlandığını bilmeden tutuklu kalıyor.

Bu kadar büyük bir dava Ergenekon var diye yola çıkıyor. Öyle bir şey olduğuna dair hiçbir delil yok.



BU HUKUK DEĞİL ZULÜMDÜR

3 yıldır ortada iddia var mahkumiyet yok. İddia ile mahkum ediyorsun. Hükümle değil.

İddia var, tutukluluk var, ölüm var ama hüküm yok. Kimse hakkında yok. Böyle dava olur mu?

Bu zülümdür, hukuk değildir.

Kimsenin imtiyazı yok. Herkes hesap verecek deniyor. Peki sayın Başbakan sen hesabını vermeyecek misin?

Onların dokunulmazlığı yok ama senin dokunulmazlığın var. Mecliste 550 milletvekili var, 608 tane de fezleke var.

Adalet yok, hukuk yok. Bunları lafazanlıkla örtemezsiniz. Sen istediğin kadar nutuk at. Söylediklerinin dirhem değeri olmadığını millet gözünün içine baktığı an fark ediyor.



HESABI ÖDEMEDEN KAÇMAK İSTİYORLAR

Bu milletin dürüst onurlu savcısı en ağır şekilde cezalandırılmak isteniyor. Bu gidişi bakınca nerede duracak diye herkes soruyor. Bilerek kavga gerilim tırmandırılıyor.

Hani lokantaya birileri gelir sofrayı donatırlar yer içerler, garson hesabı yazmaya başlayınca oradaki insanlar ne yapsak da hesabı ödemeden kaçsak diye düşünmeye başlarlar.

Şu andaki Türkiye manzarasına bakınca aklıma bu geliyor. Birileri masadan hesabı ödemeden kaçmanın planlarını yapıyorlar.

Hır çıkarıp dayak yiyecek yiyince de ağlaşacak. Aman sakın ha. Oradaki kavga hazırlığını görün ama sakon kavgaya dahil olmayın.

Sıkın dişinizi bu günler gelip geçer bunların ad hesap vereceği günler elbette gelir.

Sakın ha kavgaya fırsat vermeyin. Sizin dışınızda kavga çıkarsa da katılmayın. Ama kapıyı pencereyi de iyi tutun.

internethaber

Resim

Bu arada gözaltıları önceden haber veren TRT "habercilik başarımız" açıklaması yaptı!...
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Paşalara Balyoz gözaltısı

İletigönderen Türk-Kan » Sal Şub 23, 2010 18:51

Emekli Orgeneral Çetin DOĞAN ve Araştırmacı-Yazar Aytunç ALTINDAL Balyoz Darbe Yalanı'nı anlatıyor

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x