'Türkler giremez. Defolun!'

Genel & Güncel Konular

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Oca 28, 2009 0:50

Özer86.

Yanlış anladıysam düzeltiver.Kör antiemperyalistlikten,mazlumculuktan kastettiğin körü körüne antiemperyalizm ve mazlumdan yana olmak mıdır?Eğer öyleyse yardımcı olayım sana.Antiemperyalizmin körü körünesi,ya da göre göresi yoktur.Antiemperyalizm antiemperyalizmdir.Mazlumdan yana olmak da huyumuz kurusun oldum olası Türk'ün soyundandır,şanındandır.Dün İspanyol kralının zulmünden kaçan Musevilere kucak açan da,ondan önce Haçlı'nın zulmünden bıkan Kudüslülere yardıma koşan da,yakın geçmişte Bulgar zulmünden kaçan 1 milyon soydaşa kollarını açan da,daha yakın geçmişte Saddam-ABD kumpasından kaçan yarım milyon Kürt soydaşlara kapıları açan da hep biziz.Türkleriz.

Bu böyle gelmiş.Böyle gidecek.


Ümit Özdağ genel olarak düşüncelerini onayladığım,kabul ettiğim bir insan değil.Hitabeti elbette ki alışılmış pek çok MHPli'den daha iyi ama bana göre tahlilleri yüzeysel,gelecekle ilgili görüşleri ise gerçekçi değil.
Orta Asya Cumhuriyetleri nasıl bir denge politikası izlemişte övmüş Ümit Özdağ?
Her ülke büyük devletler arasında denge politikası izlemek durumundadır.Ama kendi çıkarları ile bu politikayı iekillendirmek onun elindedir.Bugün Orta Asya Cumhuriyetleri neredeyse tamamen Rusya eksenli politikalar izlemektedirler.ABD'ye de sırt dönülmemiştir ama Azerbaycan'dan Kazakistan'a kadar hepsi Rus emperyalizmini en azından yakın gelecekte ABD emperyalizmine tercih etmişlerdir.Çünkü en azından şimdilik Rus emperyalizmi Amerikan emperyalizminden daha çok alternatif sunmaktadır bu cumhuriyetlere.

Kastettiğin DENGE POLİTİKASI izlenmesi ise zaten Türkiye son 15 yıla kadar bunu iyi-kötü izledi,izliyordu.Ama DYP-ANAP,REFAH-YOL,ANA-SOL-MHP koalisyonları ve sonunda AKP hükümetleri dengeyi bozdular ve tamamen Amerikan çıkarlarına hizmet eden politikalar izlediler.Bulunduğumuz noktanın anlamsızlığının,Türkiye açısından içine düşülen boşluğun sebebi budur.

Yukarıda yazmışsın,
emperyalizmin bizim duşmanımız olduğunu zannetmiyorum. Bazen bizim ülkenin çıkarlari pek ala emperyalist ulkelerin çıkarlarıyla örtüşebilir, örtüşüyorda.

İyi misin canım kardeşim?Sıkıntın mı var?Karnen de zayıfın mı çok?Ya da Analiz 2'yi mi veremedin?Sevgilinden mi ayrıldın?

Bu şekilde sorular sorduğum için özür dilerim ama sen de yazdığın platformun ciddiyetine uygun yorumlar yazıver lütfen.EMPERYALİZM bizim ezeli ve ebedi düşmanımızdır.

ÇÜNKÜ BİZ TÜRK'ÜZ!!!
EMPERYALİZM ASLA BİZİM ÇIKARLARIMIZLA ÖRTÜŞEMEZ!

Yazdıklarımı umarım anlayarak okumayı denersin!
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Ram » Çrş Oca 28, 2009 1:02

Ozer86 yazdı:Ram,
Türkiye'deki finansal elit Batının güdümünde değil mi? Ya bölücü unsurlara ne demeli?

Yalnızca devletlerle çıkar ilişkilerine girmek aptallıktır, girerseniz kendi manevra alanınızı daraltmış olursunuz.

Bir devletin içinde finansal elit ve etnik yapıların dışında daha nice işbirliğe açık unsurlar vardır. Bunlar: ordu, universiteler, bürokrasi, medya, hukuk çevrelerı, sendikalar, fakir veya dışlanmis halk kesimleri, vesaire. Türkiye herzaman kendi çıkarına hizmet eden tarafın yanında olmak zorundadır.


1) Devlet nedir¿?

2) Millet nedir¿?

3) Fakir veya dışlanmış halk kesimleri nedir, neyin bir parçasıdır¿?

4) Ordu neyin bir parçasıdır¿?

5) Hukuk neyin bir harçasıdır¿?

6) Fakir veya dışlanmış halk kesimleriyle ya da bir sendikayla yabancı bir devlet nasıl bir çıkar ilişkisi kurabilir¿? Bunun adına ne denir¿? CIA, CFR, NED gibi kuruluşların ülkemizdeki girişimlerini onaylıyor musun¿? Onlar gibi yapılmasını istiyorsan, "onaylamıyorum" diyemezsin.

7) Finansal elit dediğin, dar çerçevede kendi devletine, geniş çerçevede küresel sermayeye bağlı değil midir¿? Tayyip hükûmeti bunlarla işbirliği içerisindedir, bunu onaylıyor musun¿? Türkiye'nin herhangi bir hükûmeti -millî de olabilir-, önce kendi devletine sonra küresel sermayeye bağlı çevrelerle kendine çıkar sağlayacak nasıl bir işbirliği yapabilir¿? Peki "devletten ayrı tuttuğun" ordu, bu çevrelerle nasıl bir çıkar ilişkisi kurabilir¿? Her kurum-kuruluş, kendi alanındaki kurum ya da kuruluşla işbirliği sağlamaya çalışsın diyelim, buna "milletlerle çıkar ilişkisi kuruluyor" mu demeliyiz¿?

Bunlar, bir melletle ilişki kurmak değildir. Milletlerle çıkar ilişkisi de kurulmaz, milletlerle dayanışma olur. Ayrıca Mazlum Milletler'e gelirsek; yukarıda bahsi geçen dayanışmanın bu alandaki (yâni Mazlum Milletler Dayanışması) şekli de açıktır. Mehmet Ali Cinnah, Gandi ve hatta para toplayıp Millî Mücadelemiz'i destekleyen ve bu başlıkta "Arap" denilerek yerilen Mısır yurttaşlarının Türk'ün yanında şerefleriyle durmalarıdır.

Aslında her insanın kendi menfaatleri vardır. Bu menfaatler devletin menfaatleriyle herzaman aynı değildir. Catışma doğabilir. Lakin insanlar tek başına bir devlete karsı bir şey yapamazlar. Az önce saydığım unsurlar bu güce sahiptirler, ve başkalarınca kullanılabilirler.

Biz boyna Batılılar bizi bölüp yönetmek istiyor diyerek yakınıyoruz, ama Batıtıları aynı yöntemlerle bizde bölelim, yönetelim demiyoruz ne hikmetse…


Yukarıdaki, "mensubu olduğu devletten, ayrı tuttuğun" unsurlar, ilgili devletin halkını ne derece temsil eder¿? Batı nedir¿? Batı halkları ve devletleri arasındaki ilişki nedir¿?

Türkiye kabuğuna çekilmemelidir. Fakat gücü olduğunda da emperyal olmamalıdır. Zira insanlık dışı dediğimiz emperyalizm çarkında, ezilenden ezene geçmek hatta buna teşebbüs etmek;

1) Ahlâksızlık ve yüzsüzlüktür
2) Bunun sonu da kaçınılmaz çöküştür

Bunun yanı sıra emperyalizmin bizim duşmanımız olduğunu zannetmiyorum. Bazen bizim ülkenin çıkarlari pek ala emperyalist ulkelerin çıkarlarıyla örtüşebilir, örtüşüyorda.


İyi huylu emperyalizm, bu esasen emperyalizmin genel tanımının da dışındadır. Barış, refah ve başta kendi ülkenin ve çevre ülkelerinin güvenliği için, çeşitli anlaşmalar (sömürücü değil, güç göstereci önlemler yâni mecbur kalındığında kullanılabilecek askerî, iktisâdî, siyâsî girişimler) yapılabilir. Bu anlaşmaların verdiği haklar ve getirdiği güç kullanılabilir.

Fakat bunlar da sömürücü değildir ve asla "bilinen tanımıyla emperyalist" bir ülkenin, emperyalist çıkarlarıyla yan yana gelmez. Diyelim bunu millî bir şekilde uyguladın, çıkarını bağımsız olarak savundun, fakat olur ya başka bir emperyalistin çıkarıyla bu örtüştü. Bu da olabilir. İngiltere'nin hoşuna gitmeyen, Birleşik Devletler'in hoşuna gidebilir. Bu noktada, ülkemiz, çıkarlarını emperyal olmadan savunduysa, sırf başka bir emperyalist ülkenin işine gelecek diye biz de emperyalist olarak tanımlanamayız.

Düşüncelerin dini, vatanı olmaz. Doğruya doğru diyeceksin!


Bu sebepledir ki, Batı Haçlı Seferleri'ni sürdürmekte ve kendi çıkarları için diğer milletleri devletleri üzerinden sömürmektedir. Düşünce bu ya... Emperlayizmden adalet ve barış beklemek demek, en kibar tabirle saflıktır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen maydonos » Çrş Oca 28, 2009 1:21

su soruyu soruyorum turkler asirlarca neye karsi savastilar?

bu 4 kutsal din hangi milletin dinleridir?

tum bu dinler yalnizca inanmak mi yoksa altinda somurgecilikte mi yatmakyadir?

cin halkini nasil somurmektedir?onlarinda dininde bu somurgecilik fikri yatmaktamidir? ve hangi somurgen ulke ile ittifak yaparak bugune gelmeyi basarmistir?

zamaninda turkler cinlilere karsi neden savasmistir?

turkler islamiyete nasil gecmistir?kuzu kuzu mu?yoksa siddete ugrayarak mi?

araplar turkleri neden kardes gormuyor?bizim zorumuz ne bu konuda?bize ucuz petrol neden satmiyorlar?turkiyede petrol ureticisi konumuna gecememesi konusunda araplarin parmagi ne kadar uzun?

biraz dusunelim diyorum....herkese kolay gelsin...
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen Ozer86 » Cum Oca 30, 2009 18:07

Çetin Taş,
Örneklerle Türklerin geçmişte mazlumlara yardım ettiğini, ve buna dayanarak Türklerin dokusunda sosyalizm, güçsüze yardım etmek oldugunu belirtiyorsun.
Verdiğin örneklere şikayetim yok. Lakin resmi eksik çiziyorsun. Türkler çünkü aynı zamanda savaşmış, toprağına toprak katmış, imparatorluklar yıkmış bir millettir. Mesela Istanbulun fethini yalnızca Türk emperyalizmi ile izah edebilirsin.
Sakın yanlış anlaşılmasın; ben Istanbulun fethi ile gurur duyuyorum, şanlı Türk tarihine daha nice fetihlerin yazılmasını temenni ediyorum. Ama kendimi de kandırmıyorum…
Anti-emperyalizm ideolojisi aslinda güçsüz olup, bağımsız yaşama iddasını sürdüren ülkelerin doğal tutumudur. Insanların duygularına hitap ederek, karşı tarafı pasifize etmeye yarıyor ve aynı zamanda kendi millettinin birliği, inancını arttırıyor. Atatürkün anti-emperyalist tutumu sadece ve sadece ülkemizin o zamanlar zayıf olması ile açıklanabilir. Ama aynı Atatürk, şansını yakaladığı an, hemen Hatay’ı ülkemize dahil etmeyi ihmal etmemiştir.

şu an ülkemiz (o zamanlara göre) çok daha güçlü bir durumda.
Güçlenen ülkeler dogal olarak emperyalist ülkeler olurlar, olmak zorundadırlar. Safca anti-emperyalist söylemlerde israr eden güçlü ülkeler, güçlerini ve yüksek hayat standartlarını kaybetmeye mahkumdurlar çünkü.
Düşünün: bir sınıfta 10 tane öğrenci var. Öğretmenleri bir tane pasta hediye ediyor, ‘kendi aranızda usulca paylaşın’ diyerek sınıfı terk ediyor. Öğrencilerin hepsi 'biz savaşa karşıyız' der ise, sorun olmaz, pasta eşitce bölünür. Ama bir kişi bile savaşmaya hazır ise, ötekilerde mutlaka savaşmak zorunda kalırlar. Savaşmayan çünkü aç kalır.
Güçsüz ülkeler ideolojilerle, ‘ayıptır günahtar’ diyerek pastanın kırıntılarini kapmaya çalışıyorlar. Türkiye şu an güçlü bir ülkedir. Kırıntılarla yentinmek zorunda değildir. Ülkemizin refahını ‘hayin emperyalist’ yöntemler kullanarak yükseltmeliyiz.
Bunu yapmaya mahkumuz.
Yapmazsak aç kalırız, bizim acıyıp, koşulsuz yardım ettiklerimiz böyür, gözümüzü oyar.
Yaparsak eğer, sınıfın en güçlüsu oluruk, ve adil bir düzen kurarak insanlığa katkıda bulunmuş oluruz..
Çetin Taş yazdı: Kastettiğin DENGE POLİTİKASI izlenmesi ise zaten Türkiye son 15 yıla kadar bunu iyi-kötü izledi,izliyordu.Ama DYP-ANAP,REFAH-YOL,ANA-SOL-MHP koalisyonları ve sonunda AKP hükümetleri dengeyi bozdular ve tamamen Amerikan çıkarlarına hizmet eden politikalar izlediler.Bulunduğumuz noktanın anlamsızlığının,Türkiye açısından içine düşülen boşluğun sebebi budur.
Katılmıyorum. Türkiye 1952’de NATO’ya gireli Amerikan güdümündedir, uşağidir.
Çetin Taş yazdı: İyi misin canım kardeşim?Sıkıntın mı var?Karnen de zayıfın mı çok?Ya da Analiz 2'yi mi veremedin?Sevgilinden mi ayrıldın?
Amerikan/ Rus Emperyalizmi hakkında söylediklerimi yanlış anladın. Emperyal güçler kendi çıkarlarını korurlar, ama bu amaç için uyguladıklari politikalar bazen bizim ulusal çikarlarımızla örtüşebilir. Irana bak mesela. Amerikalıların başlattığı Irak-savaşi Iranlilar için çok büyük bir şansdır. Onun için derim ki emperyalizmin her yaptığına karşı çıkmamak gerekir, duruma göre bakmalıyız. Hatta emperyalistlere bizler projeler sunmaliyiz, onların güçleriyle kendimizi güçlendirmeye çalışmalıyız. Kurnaz olmalıyız!

Ram,
Devlet, millet, fakir ve dışlanmış halkkesimleri, burokrasi, universiteler, medya, ordu, hukuk ve parababaları en iyi ihtimalle aynı hedefe, birbirini tamamlayıcı sekilde, yörürler. Bu gayet pembe bir tablo. Ülkemiz maalesef bu durumda değil. Askeri ve hukuki darbeler bunun açık delili. Buna ramen Batiya uşaklık konusunda herkeş anlaşmış görüküyor…
Türkiye kabuğuna çekilmemelidir. Fakat gücü olduğunda da emperyal olmamalıdır. Zira insanlık dışı dediğimiz emperyalizm çarkında, ezilenden ezene geçmek hatta buna teşebbüs etmek;

1) Ahlâksızlık ve yüzsüzlüktür
2) Bunun sonu da kaçınılmaz çöküştür
Neden sonu çöküstür??
Bence senin çok romantik bir dünya bakışın var. Bu senin insan olarak iyi kalpli olduğunu gösterir, ama politik bakımdan yenilmeye mahkumsun.
'Emperyalizm = Ahlâksızlık ve yüzsüzlüktür'. Doğru. Ama bu düşünceyle emperyalistler saldırır, sen savunmaya çalişirsin. Sonunda seni kolayca ezip geçer, süründürürler.
Güç herşeyden üstündür. Onu ele geçirirsek, adil bir düzen kurabiliriz. Eger geciremezsek, başkalarının düzenleri altında çürürüz…
Kullanıcı küçük betizi
Ozer86
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Sal Tem 29, 2008 15:51

İletigönderen maydonos » Cum Oca 30, 2009 18:21

ozer86 iyi hos elestirmissinde sen nasil bir duzen kuracaksin onu tanimlamamissin...onu anlatir misin?sonra romantik ya da gecersiz elestirisi yaparsan daha aydinlatici ve anlamli olur... :!:
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen Çetin Taş » Cum Oca 30, 2009 18:36

Özer arkadaş.
Elma ve armutu karıştırdığın düşüncesindeyim.
Türklerin İstanbul'u fethi ile İngiltere,Fransa,ABD,Rusya gibi ülkelerin dünya savaşları sonrası işgal ettikleri ülkeleri sömürmeleri arasında fark vardır.Türkler'in İstanbul'u fethi EMPERYALİST değil o çağın gereğidir.Ama İngiliz'in,Fransız'ın,Rus'un,İtalyan'ın ve günümüzde ABD'nin Afrika'dan Asya'ya kadar bir coğrafyayı doğrudan ya da dolaylı işgal ederek iliğine kadar emmesi yani kelimenin tam anlamı ile SÖMÜRMESİ EMPERYALİZM'dir.

Türk 3 kıtada yerleştiği coğrafyada farklı kültürlere,dinlere saygı duymuş kimsenin dilini,dinini değiştirmemiştir.Vergisini ödemek kaydı ile farklı din-kültürden halkı da kendi halkı olarak görmüştür.

Minicik Portekiz koskoca Brezilya'yı işgal edip bütün bir ülkede katliam yaptıktan sonra bugün 100 milyonu aşkın Brezilyalı'nın HRİSTİYAN ve PORTEKİZCE konuşan insanlar olmasına sebebp olmuştur.Tıpkı İspanyollar'ın Brezilya haricinde ki tüm Güney Amerika'da yaptığı gibi.

Daha >olan İngiltere ve Fransa'da dinlerine doğrudan müdahale etmediği Afrika halklarının tamamına kendi dillerini öğretmiş,ana dillerini dejenere etmiş,yer yer İslam dışı mezhepler yaratıp teşvik etmiştir.

Ufacık Hollanda dünyanın öbür ucundaki Endonezya'yı 200 yıl sömürmüş,halen ülkenin en zengin topraklarını Hollandalı azınlık işletmekte.

Bütün bunları yaparken bu ülkelerin petrol,elmas,altın,bakır,demir ve aklınıza gelebilecek her türlü yer üstü ve yer altı zenginliklerine el koymuş ve kendi >ülkelerini bu KANLI servetlerle kurmuşlardır.

Bizim Türkler ise savaş ganimetleri haricinde hiç kimsenin hiçbir varlığına el koymamışlardır.

NATO'ya girdiğimizden beri Amerikan uşağı olduğumuz görüşüne katılmam mümkün değil.Ama Amerikan güdümüne girdiğimiz doğrudur.Ve yine ısrar ediyorum her şeye rağmen belli değerlerine sahip çıkan hükümetler özellikle son 15 senedir tamamen Amerikan-AB güdümüne girmişlerdir.Bugünse bağımsızlık sadece bizim gibi vatanseverlerin göüllerinde ve zihinlerinde kalmıştır.

Bu ateşli şekilde emperyalizm yanlısı tutumuna anlam veremiyorum.Sadece ve sadece bazı kavramları yanlış öğrendiğin ya da yorumladığını düşünüyorum.Çünkü sağlıklı bir birey emperyalizmden çıkar ummayı düşünemez.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen maydonos » Cum Oca 30, 2009 18:44

bu kafa yapisi ile prangalardan kurtulamayizz.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen Ozer86 » Cum Oca 30, 2009 20:17

maydonos yazdı:ozer86 iyi hos elestirmissinde sen nasil bir duzen kuracaksin onu tanimlamamissin...onu anlatir misin?sonra romantik ya da gecersiz elestirisi yaparsan daha aydinlatici ve anlamli olur... :!:
Çok basit. Ülkeler vatandaşlarını - o vatandaşların belirlediği kurallar çerçevesinde - bir polis gücüyle hizaye getiriyorlar. Aynı sey dünya bazında neden olmasın? Yapılmasi gerekenler şöyle özetlenebilir:
1. Birleşmiş Milletleri silahlandırmak
2. Bütün ülkeleri silahsızlandırmak
3. Ülkeler arası hukuku demokratik yollarla (her ülkeye bir oy) yeniden belirlemek
4. Kuralları çineyenleri cezalandırmak.

Bunu gerçekleştirme yolunda üç engel goruyorum: Yeni dünya düzeninde herkes eşit oluyor. Yani güçlüler marjinal hale geliyor, güç kaybediyor. Bu işlerine gelmez. Güçsüzler güçlendikleri için bu projeye karşı çıkmazlar.
Ikinci olarak yer altı zenginliklerin dağıtımı konusunda zorluklar çıkabilir. Ve son olarak muhtemel bir problem BM'ni yönetenlerin güçlerini yanlışa kullanmalaridır.

Çetin Taş,
Farz edelim ki Amerikalilar bir gün bizim atalarımızın uslubanda ülkemize girip, bizi yönetmeye, üzerimize vergi koymaya karar veriyorlar. Sen bunu nasıl karşilarsın??

Bizim atalarımız iyi kalpli, namuslu emperyalistlerdi. Dile dine karışmamış, Batılılar gibi sömürmemiş. (Biz bununla genelde övünürüz. Ama ben bunu saflık olarak görüyorum. Düşün sene: Balkanları, Yunanistanı, Arab ülkelerini bir kurşun bile atmadan alabilirmiydi Batılılar, bu halklar zamanında sinsi yöntemlerle asimile edilmiş olsaydı?) Ama yinede başka milletleri zorla kendi etki alanlarına dahil ettikleri için, bizim atalarımız emperyalistdirler. Bunda gocunacak/utanılacak birşey yok. Başka milletlerin elinden gelseydi aynısını veya daha beterini yapacakları ortada. Bir utanç kaynaği varsa, bu ülkemizin şu an ki edilgen ve zavallı durumudur.
Kullanıcı küçük betizi
Ozer86
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Sal Tem 29, 2008 15:51

İletigönderen maydonos » Cum Oca 30, 2009 20:33

anlasildi, dunya imparatorlugu kuruyorsun..vov...
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen İlteriş » Cmt Oca 31, 2009 8:48

Emperyalist olacaksan zorunlu olarak somurgeci de olacaksin, aksi taktirde bir noktadan sonra kendi agirliginla cokersin ve o noktaya gelene kadar da yonettigin hlklarin gonullu tarla venamus bekciligini yaparak zaman kaybedersin.

Osmanli Emperyalist miydi? Evet!

Osmanli somurgeci miydi? Hayir

Zaten o yuzden batti;-)

Osmanli Turklerinin yerinde Ingiliz veya Ispanyollar olsaydi, bugun ortadogu cografyasinda Araplarin sayisi 10 binlerle ifade ediliyor olurdu, tipki Kuzey Amerika Kizilderililerinin bugunku durumu gibi, rezervasyonlarda yasiyor olurlardi. Bu somugeciligin de bir adim otesi olan birseydir ve buna barbarlik deniyor, boyle katliamlar pahasina ulkemin dunya egemeni olmasini istemezdim, zaten Turkler de bu denli barbar olamazdi (Madimak, maras haric, onlar farkli kultur etkisindeki insanlardi).

Yani, Osmanli hic o kadar genislemese, sadece simdiki Turkiye Cumhuriyeti sinirlarinin yanisira selanik, musul ve kafkasya ile yetinseydi, cok daha yonetilebilir ve guclu bir ulke olmakla kalmaz, dunyanin da en buyuk ekonomisi olabilirdi, ne o kadar savaslarla biz anadolu Turklerinin kanini saga sola sacip donmek gibi islere girisseydi, ne de birinci dunya savasinda milyonlarca askerimizi afrikalarda sehit ettirseydi, o kuvvet ile yukarida bahsettigim sinirlari oyle iyi korurdu ki, avrupasi veya rusyasi 200 yil daha sinirimiza dayanmaya tesebbus edemezdi. Genisleme, dost halklari icerecek kadar, sinirli ve hesapli olmaliydi.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

Önceki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x