Ergenekon Savcılarını Şikayet EttiGazeteci Uğur Dündar kişisel yaşamına saldırdığı iddiasıyla 6 Ergenekon savcısı hakkında HSYK'ya şikayette bulundu...HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU SAYIN BAŞKANLIĞINA
ŞİKÂYETÇİ :Uğur DÜNDAR (26569855714)
Star TV DTC Bağcılar İstanbul
VEKİLİ :Av. Vural ERGÜL
İstiklal Cad. Hidivyal Palas No:231 D:76 Beyoğlu/İSTANBUL
ŞİKÂYETLİLER : 1) Ercan ŞAFAK (CMK'nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim İstanbul Savcısı) 33383
2) M. Ali PEKGÜZEL (CMK'nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim İstanbul Savcısı) 33954
3) Fikret SEÇEN (CMK'nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim İstanbul Savcısı) 34460
4) Mehmet Murat YÖNDER (CMK'nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim İstanbul Savcısı) 34877
5) Zekeriya ÖZ (CMK'nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim İstanbul Savcısı) 35387
6) Nihat TAŞKIN (CMK'nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim İstanbul Savcısı) 36924
DİLEKÇE KONUSU: Savcısı bulundukları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/188 nolu İddianamesinde; meslek ve ahlak kurallarına aykırı olarak, soruşturma konusu ile hiçbir ilişiği bulunmayan, gerçeğe aykırı, mesnetsiz ve ahlaksız iftira ve hakaretlere yer vermek suretiyle, müvekkilimin kişisel haklarına, onur, şeref ve saygınlığına saldıran, müvekkilimin eş ve çocukları ile aile yaşamına zarar vererek, müvekkilimin namusuna dil uzatan, Bağımsız, Tarafsız, Doğru ve Tutarlı, Dürüst, Eşitlikçi, Ehliyet Ve Liyâkat sahibi olmaktan uzak şikâyetli savcıların haklarında gerçekleştirecek soruşturma sonucunda, kamu davası açılarak cezalandırılmaları talebimizin takdiminden ibarettir.
AÇIKLAMALAR :1) Bizzat müvekkilim Uğur Dündar tarafından da kamuoyuna ifade olunduğu üzere, Birisi bizim namusumuzla oynarsa, bunun hesabını yargıda sorarız. Ama yargı, bizim namusumuzla oynarsa ne yapacağız? Müvekkilim Uğur Dündar, kişisel haklarına, namusuna, ahlakına yönelik saldırıya karşılık hukuka sığınmakta ve işbu haklı şikayette bulunmaktadır.
İşbu şikâyetimizde de dile getirdiğimiz üzere; şikâyetli savcılar tarafından; meslek ve ahlak kurallarına aykırı olarak, soruşturma konusu ile hiçbir ilişiği bulunmayan, gerçeğe aykırı, mesnetsiz ve ahlaksız iftira ve hakaretlere yer verilmek suretiyle, müvekkilimin kişisel haklarına, onur, şeref ve saygınlığına hukuk adına saldırıda bulunulmuş ve böylelikle, müvekkilimin eş ve çocukları ile aile yaşamına açıkça zarar verilerek, bizzat şikâyetli savcılar tarafından müvekkilimin namusuna dil uzatılmıştır.
2) Şikâyetli savcılar iddianamelerinin 1187 sayfasında başlayan 14- Şüpheli Turhan Çömez başlıklı bölümün devamında; d-Örgütsel İrtibatlar başlığı altında ve 1197 sayfasında aynıyla aşağıda yer alan ifadelere yer verilmiştir.;
Şikâyetli savcılar, belirttiğimiz ifadelerine devamla, yine 1198 sayfanın başında da aynıyla ifadelerine yer vermiştir.
Yukarıda aktardığımız şikâyetli savcılar tarafından iddianamede yer verilmiş ifadelerin, henüz sorgusu dahi yapılmamış şüpheli Turhan Çömezin örgütsel irtibatlarını göstermediği açıkça ortadadır. Sözünü ettiğimiz ifadeler tamamıyla yaklaşan yerel seçimler arifesinde özellikle, dürüst gazeteciliğin gereği olarak, iktidar partisine mensup belediyeler ile iktidar partisinin iş ve ekonomi politikalarına dönük eleştirel değerlendirmelerde bulunan haberleri ile iktidar çevresinin şimşeklerini üzerine çeken müvekkilimin kişisel haklarına, onur, şeref ve saygınlığına saldıran, müvekkilimin eş ve çocukları ile aile yaşamına zarar vererek, müvekkilimin namusuna dil uzatma amacı taşıdığı kanaatini yaratmaktadır.
3) Müvekkilim hakkında ileri sürülen ahlaksız iftira ve yalanların kaynağının ne olduğu, doğru olup olmadığı bir yana, müvekkilimin kişisel haklarına, onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunulan belirttiğimiz ifadelere savcıların niçin yer verdiği iddianame yazım tekniği, ahlak, izan, insaf, vicdan ve namus ölçütleri içerisinde anlaşılamamaktadır.
Şikâyetli savcılar yine aynı şüpheli Turhan Çömezin, d-Örgütsel İrtibatlar başlığı altında ve 1200 sayfasında, iktidar partisine mensup İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile ilgili olduğunu sandığımız bir bahis çerçevesinde aynıyla;
ibarelerine yer vererek Bağımsız, Tarafsız, Doğru ve Tutarlı, Dürüst, Eşitlikçi, Ehliyet Ve Liyâkat sahibi olmaktan ne derecede uzak hukuk ve ahlak dışı davranışlar sergilediklerini açıkça ortaya koymuşlardır.
Şüpheli Turhan Çömezin güya örgütsel irtibatları anlatılırken eğer bahse konu şahıs hükümet çevresinden biri ise rumuz kullanılmak suretiyle çeşitli iddialar olarak ifade olunarak usule ve yasaya uygun davranılırken, söz konusu, hükümet çevrelerince açıkça tehdit edilen müvekkilim olunca, ahlaka, izana, insafa, vicdana ve namusa sığmayacak yalan ve iftiralar bütün iğrençliği ile verilmektedir.
Belirttiğimiz bu çifte standart dahi tek başına şikâyetli savcıların hukuku, ahlakı bir yana bırakarak tamamıyla siyasi kaygı ve hesaplar ile kasıt içerisinde hareket ettiklerini ortaya koymaktadır.
4) Yukarıda aktardığımız şikâyetimiz; kişisel olarak müvekkilimin uğradığı haksız saldırının cezalandırılması olduğu kadar aynı zamanda demokratik hukuk toplumlarının en etkin ve temel toplumsal denetim mekanizmalarından biri olan hukuka olan inanç ve güvenin sağlanması ve korunması amacını taşımaktadır.
Hukukun üstünde hiçbir güç olmadığını, hukukun ve kanunların, politik dâhil hiçbir gücün etkisinde kalmadan, tarafsız, özgür ve bağımsız, cesaret ve kararlılıkla ve ancak sorumluluk duyularak, hakkaniyetle uygulanacağı, adaletin, güç emrine verilmeyeceğinden kesinlikle emin olunması gerektiği çerçevede, hâkim ve savcıların görevlerini yasalara ve yerleşmiş yüksek yargı içtihatlarına dayanarak yerine getirmeleri gerektiği tüm yurttaşlarımızca olduğu gibi müvekkilimce de gayet iyi bilinmekte ve beklenilmektedir.
Bu çerçevede Hukuk Fakültesi eğitimlerini tamamlamış ve halen savcı olarak görev yapan şikâyetlilerin, özellikle hâkim ve savcılara yönelik, meslek ahlâkı standartlarını oluşturmak amacıyla belirlenmiş temel ölçütlerden haberdar olmaması muhakkak ki düşünülemez.
Bu sebeple şikâyetli savcıların; hâkim ve savcılık meslek ve ahlak kurallarına ve yasaya açıkça aykırı olarak işledikleri, soruşturma konusu ile hiçbir ilişiği bulunmayan, mesnetsiz ve ahlaksız iftira ve hakaretlere yer vermek suretiyle, müvekkilimin kişisel haklarına, onur, şeref ve saygınlığına saldırı suçunda, suç işleme kastı ile hareket ettikleri de tüm açıklığı ile ortaya çıkmaktadır.
DELİLER :İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/188 nolu İddianamesi ile tüm dosya içeriği ve sair tüm deliller.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda yer verdiğimiz ayrıntılı açıklamalarımız doğrultusunda; gerek kişisel olarak müvekkilimin uğradığı haksız saldırının cezalandırılması gerekse demokratik hukuk toplumlarının en etkin ve temel toplumsal denetim mekanizmalarından biri olan hukuka olan inanç ve güvenin sağlanması ve korunması amacı doğrultusunda; hâkim ve savcılık meslek ve ahlak kurallarına ve yasaya açıkça aykırı olarak şikâyetli savcıların; işledikleri, soruşturma konusu ile hiçbir ilişiği bulunmayan, mesnetsiz ve ahlaksız iftira ve hakaretlere yer vermek suretiyle müvekkilimin kişisel haklarına, onur, şeref ve saygınlığına saldıran, müvekkilimin eş ve çocukları ile aile yaşamına zarar vererek, müvekkilimin namusuna dil uzatan, Bağımsız, Tarafsız, Doğru ve Tutarlı, Dürüst, Eşitlikçi, Ehliyet Ve Liyâkat sahibi olmaktan uzak şikâyetli savcıların haklarında gerçekleştirecek soruşturma sonucunda, kamu davası açılarak cezalandırılmalarını saygılarımla talep ederim.
ŞİKÂYETÇİ
UĞUR DÜNDAR
VEKİLİ
AVUKAT VURAL ERGÜL
Kaynak