Sevgili Urumchi kardeş;

Biz burada insani bir meseleyi konuşurken, Muhsin Bey'in siyasi görüşü, kişiliği gibi konulara girmenizi yadırgıyor ve bundan hoşlanmıyorum zira böyle bir durumda, kendisi belki orada can çekişirken onun siyasetini, kişiliğini eleştirmek ne kadar yanlışsa, bunları övmek-desteklemek de bence hem o kadar yanlıştır, hem de tartışmalara yol açar. Şimdi ben kalkıp, madem öyle böyle, peki mesela "Mustafa Suphi, Sultan Galiyev, hadi onları bırak, Akçura gibi büyük Türkçüler hakkında ne düşünüyor / Sivas'ta yanan canlarımız hakkında ne düşünüyor" diye sorsam, hoş kaçmaz, değil mi.. Ben kendisine, "Muhsin Bey" diye hitap ederken bile yukarda, aslında belki de gereksiz, büyük bir saygı göstermişim kendisine, sırf insani davranabilmek üzere.

Kör ölür badem gözlü olurmuş.. Benim de Sivas'lı çok tanıdığım, akrabam var ve en sağcısı, milliyetçisi bile, yıllar öncesinde Muhsin Bey hakkında hiç güzel sözler söylemiyorlardı. Siyasi olarak falan değil, herşeyden önce kalite olarak.

Lütfen bu matem durumuyla, kişinin siyasi düşüncelerini, eylemlerini birbirine karıştırmayalım.

Gumilev'miş.. Mir Sultan Seyit Galiyev var yahu, Sivas'ın birkaç yüz km. ötesinde..

MansurSah yazdı:Sevgili Urumchi kardeş;

Biz burada insani bir meseleyi konuşurken, Muhsin Bey'in siyasi görüşü, kişiliği gibi konulara girmenizi yadırgıyor ve bundan hoşlanmıyorum zira böyle bir durumda, kendisi belki orada can çekişirken onun siyasetini, kişiliğini eleştirmek ne kadar yanlışsa, bunları övmek-desteklemek de bence hem o kadar yanlıştır, hem de tartışmalara yol açar. Şimdi ben kalkıp, madem öyle böyle, peki mesela "Mustafa Suphi, Sultan Galiyev, hadi onları bırak, Akçura gibi büyük Türkçüler hakkında ne düşünüyor / Sivas'ta yanan canlarımız hakkında ne düşünüyor" diye sorsam, hoş kaçmaz, değil mi.. Ben kendisine, "Muhsin Bey" diye hitap ederken bile yukarda, aslında belki de gereksiz, büyük bir saygı göstermişim kendisine, sırf insani davranabilmek üzere.

Kör ölür badem gözlü olurmuş.. Benim de Sivas'lı çok tanıdığım, akrabam var ve en sağcısı, milliyetçisi bile, yıllar öncesinde Muhsin Bey hakkında hiç güzel sözler söylemiyorlardı. Siyasi olarak falan değil, herşeyden önce kalite olarak.

Lütfen bu matem durumuyla, kişinin siyasi düşüncelerini, eylemlerini birbirine karıştırmayalım.

Gumilev'miş.. Mir Sultan Seyit Galiyev var yahu, Sivas'ın birkaç yüz km. ötesinde..

Esasinda dogru soyluyorsunuz , yaziyi baska bir baslik altinda acsam daha iyi olurdu . Ama kirlilik yapmamak icin buraya

aktardim ama kusura bakmayin silecegim . Ama gercekten cok uzuldum , insan olmaktan cok onu taniyan biri olarak ..

Bunun disinda , Yazicioglu benim Dayimin dava arkadasidir , kendisi ile tanistim insan gibi insan adam gibi adamdir ..

Kimsenin soyledigi o yuzden benim pek umrumda olmaz .. Yalniz buyuk bir yanlis icindesinizi Sivas'ta katledilen

insanlarimizin sayisinin artmamasinda yegane etken BBP ve Yazicioglu'dur .

Kendi ifadesidir ..

ölümlerin sayısını azaltan bir diğer etken de bbp'nin binasıdır. madımak oteli ile sırt sırta bulunan binada yer alan bbp merkezi, olayların büyümesi karşısında tetikte beklemektedir. madımak oteli'nin sakinleri, bbp'lilerle temas kurar ve "bizi öldürecekler, kurtarın" derler. sivas'ın üzerine sanki ölü toprağı serpilmiştir o gün. bbp merkezindekiler, ankara'ya telefon açıp, muhsin yazıcıoğlu'nu bulur ve "böyle böyle, ne yapalım?" diye danışır. yazıcıoğlu, "alın içeri, onlar da insan." der; ki sivas katliamının bbp'yi ve yazıcıoğlu'nu ilgilendiren kısmı geçen günlerde tv'de bizzat yazıcıoğlu'nun kendisi tarafından anlatılmıştır.

MansurSah yazdı:Sevgili Urumchi kardeş;

Biz burada insani bir meseleyi konuşurken, Muhsin Bey'in siyasi görüşü, kişiliği gibi konulara girmenizi yadırgıyor ve bundan hoşlanmıyorum zira böyle bir durumda, kendisi belki orada can çekişirken onun siyasetini, kişiliğini eleştirmek ne kadar yanlışsa, bunları övmek-desteklemek de bence hem o kadar yanlıştır, hem de tartışmalara yol açar. Şimdi ben kalkıp, madem öyle böyle, peki mesela "Mustafa Suphi, Sultan Galiyev, hadi onları bırak, Akçura gibi büyük Türkçüler hakkında ne düşünüyor / Sivas'ta yanan canlarımız hakkında ne düşünüyor" diye sorsam, hoş kaçmaz, değil mi.. Ben kendisine, "Muhsin Bey" diye hitap ederken bile yukarda, aslında belki de gereksiz, büyük bir saygı göstermişim kendisine, sırf insani davranabilmek üzere.

Kör ölür badem gözlü olurmuş.. Benim de Sivas'lı çok tanıdığım, akrabam var ve en sağcısı, milliyetçisi bile, yıllar öncesinde Muhsin Bey hakkında hiç güzel sözler söylemiyorlardı. Siyasi olarak falan değil, herşeyden önce kalite olarak.

Lütfen bu matem durumuyla, kişinin siyasi düşüncelerini, eylemlerini birbirine karıştırmayalım.

Gumilev'miş.. Mir Sultan Seyit Galiyev var yahu, Sivas'ın birkaç yüz km. ötesinde..

Üstadıma katılıyorum.Bir İnsan olarak böyle yaşama veda etmesine üzüldüm Sayın Yazıcıoğlunun, bu durumda geçmişinin ve yaptıklarının tartışılmasını doğru bulmuyorum.Allah rahmet eylesin.

Arkadaşlar,gereken uyarıları yönetici bir arkadaşım yaptı,ben de yaptım.Buna rağmen ısrarla MUHSİN YAZICIOĞLU'nun SİYASİ KİŞİLİĞİ ile ilgili olarak çok iddialı ve bence gerçeği yansıttığı kesinlikle tartışmalı iddiaları peş peşe sıralıyorsunuz.

Hangi birini söyleyeyim size derin uykulardan uyanmanız için?

MARAŞ OLAYLARI'nı mı söyleyeyim?
ÇORUM OLAYLARI'nı mı anlatayım?
BAHÇELİEVLER KATLİAMI'nı mı hatırlatayım?
BALGAT KATLİAMI'nı mı sorayım sizlere?

Sizler bütün bu katliamlarda ki MUHSİN YAZICIOĞLU'nun rolünü biliyor musunuz?

Sözgelimi yukarıda adını zikrettiğim BALGAT KATLİAMI'nın sanıklarından Abdullah Çatlı ve Mustafa Pehlivanoğlu yakalanınca emniyete telefon açarak,''Bu size son ihtarım,Abdullah Çatlı'yı bırakmazsanız Ankara'nın 150 yerinde bomba patlatacağız.'' diyen bir adamdır.

Hakkında daha pek çok hem de pek çok şeyler anlatabileceğim,anlatılabilecek bir adamdır MUHSİN YAZICIOĞLU.

Onun için ölümüne üzülenleri anlıyorum,olabilir ama eminim hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadan,geçmişi hakkında yeterince bilgi sahibi olmadan,medyanın da gazına gelerek methiyeler düzülmesi açıkçası onun hakkında bilgi sahibi olan kişileri,mesela beni son derece üzüyor.

Daha önce de yazdım,biz TÜRK'üz,ölenin arkasından kötü konuşmamak bizlerde bir gelenektir.MÜSLÜMANLIK ile falan da ilgisi yoktur,öteden beri var olan bir gelenektir.Ama bu böyle diye de bilip de susan kişiler tahrik edilmemelidir.

Urumchi bence cok ileri gitme bu konuda cunku Mansursah arkadasin yazdiklari dogru ve ben de ayni dusuncedeyim.O donemde bende Sivasta yasiyordum.Devamini yazmak istemiyorum.Senin o sahsi ovmen bazi insanlari incitebilir. Belki evi yakilmis, belki evli tecavuze ugramis, yada yakini katledilmis birileri su an surada belki birseyler yaziyor olabilir.
Iyide Cetin Tas arkadas ovulmeside gerekmiyor.Tanri rahmet eylesin deriz, o ayri.Obur dunyada oder bu dunyada yaptiklarini.

Muhsin Yazicioglu'nu Allah gani gani rahmet eylesin, topragi bol olsun, tum sevenleri ve ailesine bas sagilgi diliyorum.

Allah Rahmet eylesin. Şimdi arkadaşlar Muhsin Yazıcıoğlu'nun geçmişini konuşuyoruz ama önemli bir meseleyi atlamamak gerek kazadan 48 saat sonra enkazı köylüler buldu ben en çok buna üzülüyorum Yarın bu akp liler çıkıpta bu hava koşullarına rağmen bulduk diye konuşurlarsa şaşmam.

ORHUN EFE ye katılıyorum bütün kaleler düşerken bir helikopter düştü diye bütün doğru bildiklerimizden dönecek değiliz.en güzeli susmak rahmet okumaya dilimiz varmasada kötü konuşmakta insanlığa yakışmaz.

http://www.metacafe.com/watch/2397425// bu da yorumsuz

Arkadaslar sildim , kusura bakmayin hata benim ozur dilyorum , burasi yeri degildi ..

"alın içeri, onlar da insan."

Yani Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Hasret Gültekin, Aziz Nesin..

Onlar da insan canım.


Tövbe estağfirullah!.. Söyleyecek söz bulamıyorum!

Müşrikler, Peygamber Efendimiz'in bulunduğu mağarayı aramak üzereyken, mağaranın ağzına ağ örerek O'nun kurtulmasına vesile olan örümcekler de acaba, "yazıktır canım, o da insan" şeklinde mi yaklaşmışlardı olaya?

---

Muhsin Bey ve yanında can veren kişilere Allah'tan rahmet diliyorum.

Islah, bağışlanma, mağfiret, rahmet dilemek başka; bir insanın topluma, ülkeye mal olmuş siyasetini ve eylemlerini konuşmak başka. Tabii ki taziye başlığında bunları tartışacak değiliz, merhuma saygımız vardır, insanlığımızı yitirmedik.

Ama başka başlıklarda, taziye sürecinden sonra, tüm bunları, biz ölene dek de tartışırız. Sonuçta mesele kişisel bir husumet değil, vatan millet, siyaset, namus meseledir. Bu tartışma bir kin duygusu, kan davası değil, entellektüel düzeyde, memleketimizi ve insanlığı nasıl daha ileriye götürebiliriz tartışmasıdır. Hem Hrant'ı, senin çevrenden gençler, fethullah cemaatince devşirilip katledecek, hem de sen oturup Hrant'ın ardından şiir yazacaksın, ve bir gün rahmete kavuştun diye biz bunu tartışmayacağız? İyi madem Özal'ı da tartışmayalım, İnönü'yü de, Menderes'i de, Hitler'i de..

Nihat Genç'in dediği gibi, "ölen de komşumuz Ayşe Teyze değil ki canım."

Allah hepsine gani gani rahmet etsin.

Ulan ne bu acele! Okuyorum okuyorum, inanamıyorum! Yazık, gerçekten yazık.. İnsancıl değerlerini yitiren bir kişiden vatansever olmaz, olamaz!

İki, iki daha dört!

Herşey yerinde ağırdır, her söz de, her fikir de öyle!


Allah ölenlere rahmet etsin, yakınlarına da sabır versin.

---

Bu konuda, bu başlık altında tartışılması gereken; cenazeleri neden teknolojinin değil de köylülerin bulduğudur! Ortada bir skandal var, önce bu araştırılmalı... Ortada bir zaafiyet ve beceriksizlik var!

Ama kime, neyi anlatmaya çalışacaksınki, herkes ayrı telden!

Buyuk Turk Babur Sahin cok guzel bir siiri var, sevdigi pir pinarin ustune yazdirmis:

"Bahar geldiginde, her gun yeni bir cicek acar,

genc kizlar hazir beklerler sarap dokmek icin,

Ey Babur!, sana sunulan bu guzeliklerden istifade et, cunku bir defa ictinmi,

Hayatin kadehi bir daha eline gecmeyecek!" (cok kotu bir tercume, fransizcadan okuduydum)

Lutfen kizmayin, edebiyat yapmaya calismiyorum, ama traji-komik durumumuza uydugunu dusunuyorum.

"Buyuk Turk milleti"'nin Ulkesinde yasananlara bakin, sacma sapan nedenlerden insan olebiliyor. dusunuyorum da o helikopter de Muhsin bey olmasaydi, bu olay herhangi bir kaza haberi gibi gecerdi. Millet olarak utanmamiz lazim.

Allah olenlere rahmet, aylelerine de sabir versin.

Ulan ne bu acele! Okuyorum okuyorum, inanamıyorum! Yazık, gerçekten yazık.. İnsancıl değerlerini yitiren bir kişiden vatansever olmaz, olamaz!

İki, iki daha dört!

Herşey yerinde ağırdır, her söz de, her fikir de öyle!

Neyin acelesi Mehmet arkadaş?Kime söylüyorsun?MUHSİN YAZICIOĞLU'na methiyeler düzenlere mi hitap ediyorsun,yoksa bu methiyelerin aslının,astarının ne olduğunu gayet iyi bilen benim gibilere mi hitap ediyorsun?

Bu konuya bir açıklık getir lütfen.

Ama kime, neyi anlatmaya çalışacaksın ki, herkes ayrı telden!

Bir şeyler bilen,söyleyecek bir şeyleri olan elbette ki diğer arkadaşlarına söyleyecek,anlatacak,bilgilendirecek.Herkes ayrı telden çalıyorsa tabi ki aynı telden çalınması için çaba harcayacağız.

Enkazı buldular suçlu oldular

Enkazı bulan köylülere "Devleti küçük düşürdükleri" gerekçesiyle soruşturma açıldı.

Helikopterin başında TV'lere bilgi veren köylülere "devleti aciz durumda göstermekten" soruşturma açılabilir..

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'yla birlikte 6 kişiye mezar olan helikopter enkazını bularak Türkiye'nin gündemine oturan Döngel köylüleri hakkında soruşturma için çalışma başlatıldığı bildirildi.

Yeri tespit edilemeyen enkaz, devletin tüm birimleri tarafından dört bin kişilik ekiple havadan ve karadan arandı ancak bir türlü bulunamadı. Enkazı kazadan tam 46 saat sonra kendi kurdukları ekiple aramalara katılan Döngel köylüleri buldu.

İNCELEME ALTINDA

Köylüler, ekranlarda, "Burada ne asker ne devlet var. Yanlış yerde arama yapılıyor. Bizi dinleselerdi daha önceden bulunurdu" gibi ifadeler kullandı. Bu sırada Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı, jandarma kanalıyla ulaştığı köylülere yaptıklarının suç olduğunu aktardı. Görüntüleri ihbar kabul eden Başsavcılık, Döngel köyü eski muhtarı Yılmaz Dilki ve 2 köylünün konuşmalarını inceliyor.

Köylülerin, özellikle "devleti aciz gösterdikleri ve yetkililer incelemeden olay yeri ve cesetlerle ilgili kamuoyuna bilgi verdikleri" sözlerini içeren ifadeleri mercek altına alındı. Savcılık incelemesinin ardından soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek.

KÖYLÜLER ŞAŞKIN

Canları pahasına çıktıkları yolculukla enkaza ulaşarak "milli kahraman" ilan edilen köylülerse şaşkın. Köylülere Ankara'da ulaştık. Enkazı bulan 17 köylünün hepsi de Yazıcıoğlu'nun cenaze törenine katılmak üzere gitmişti Başkent'e. Eski köy muhtarı Yılmaz Dilki, bizim içimiz rahat diye başladığı konuşmasında, "Gelirse de biz cezaya razıyız. Suçumuz varsa cezasını çekeriz. Ancak henüz hakkımızda verilen bir ceza yok. Soruşturma varsa onu da bilmiyoruz" dedi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay da, köylüleri kutlamıştı.


Kaynak