Soysuzlaşmak!

Dünyanın neresinde bir Türk’ün burnu kanasa, bütün Türkler ayağa kalkardı.
Ne oldu bize?
Filistinliler, Ermeniler ve Yahudileri “kardeşlerimiz” diye kucaklıyoruz da; Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine ve Irak’ın kuzeyinde Türkmenlere soykırım uygulanmasına kılımızı bile oynatmıyoruz.
Yozlaştık, yobazlaştık, soysuzlaştık mı?
“Uygur Kürtleri...”

Lafa bakar mısınız?
“Çin Uygur Türkleri’ne ne yapıyorsa, Türkiye Kürtlere aynı şeyi yapıyor” demeye getiriyorlar.
Türkiye, Çin’in Uygur Türklerine yaptığı gibi, Kürt kızları ailelerinden zorla alıp barlarda mı çalıştırıyor, zengin Türk erkeklerine mi pazarlıyor?
Çin’in Uygur Türklerine yaptığı gibi, genç Kürt kız ve erkeklerini kamplarda köle gibi mi çalıştırıyor?
Çin’in Uygur Türklerine yaptığı gibi, masum protesto gösterisi yapan Kürt vatandaşlarını, başlarından tek kurşunla mı vurup öldürüyor?
Çin’in Uygur Türklerine yaptığı gibi, Kürt vatandaşlarını zorla göç ettiriyor, asimile mi ediyor?
Türkler, Çinlilerin Uygur Türklerine yaptığı gibi, Kürt avına mı çıkıyor?
Bu kadar şerefsizce, bu kadar alçakça bir benzetme olamaz.

Kendi Kürt kökenli vatandaşlarımıza benzer baskıları yapabiliyor, o baskılar gündeme geldiğinde bununla pek de ilgilenmiyor hatta o baskıları destekleyebiliyormuşuz!
Bunu bir Türk söyleyebilir mi?
Hatta Kürt bile söyleyemez.

Yahudi asıllı insan hakları savunucusu Ezra Nawi, Filistinli yerleşimcilerin evlerini yıkanları engellemeye çalışırken yakalanmış ve İsrail mahkemesinde yargılanarak hüküm giymiş.

Ezra Nawi bu ay içinde cezaevine girecek.
Bizdeki sözde insan hakları savunucuları ayakta... İsrail’e protesto telgrafları yağdırıyorlar. “Hepimiz Ezra Nawi’yiz” sloganıyla eylem de yaparlarsa hiç şaşırmayın.

Ata yurdumuz Doğu Türkistan’da soydaşlarımız vahşice katledilmesi umurlarında bile değil.
Bu memlekette manyağın biri, Ermeni vatandaşımız Hırant Dink’i öldürdü. Olayı protesto eden binlerce kişi “Hepimiz Ermeniyiz” sloganıyla yürüdü.
Doğu Türkistan’daki soykırımı protesto için “Hepimiz Uyguruz” sloganıyla yürüyen var mı?
Kendilerini aydın sanan budalalar, 1915 olayları nedeniyle “Ermenilerden özür dilemek” için imza kampanyası başlatmışlardı.
O budalalar şimdi neredeler?

Arap teröristler bile Ankara’da ağırlanırken, “Uygurların Anası” Rabiya Kadir’in 2006 ve 2007 yıllarında Türkiye’ye giriş talebi reddedilmiş.
Rabiya Kadir, “Türkiye’ye girmesi sakıncalı kişi” olarak görüldüğü için, Türkiye Washington Büyükelçiliği kendisine vize vermemiş.
Vermez tabii.

Şimdi Türkiye’de Arap veya Ermeni olmak “in”, Türk olmak “out”...
“Türk’üm” demek bile neredeyse suç...
“Arap’ım, Ermeni’yim, Kürt’üm” demek “ırkçılık” değil, “Türk’üm” demek “ırkçılık”...
Ne günlere geldik Tanrım!


Sırrı Yüksel CEBECİ - Gerçek Gündem

Çin'de kan donduran görüntü

Görüntüler Ortaçağ Avrupa'sından değil, 26 Haziran gecesi Çin'de çekildi. Olaylar insanın kanını donduracak cinsten.

Çin'deki Uygur Türkü katliamı uzun yıllar unutulacak gibi değil. 26 Haziran gecesi Çin'in Guandong eyaletinde yaşananlar vahşeti tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

Kanal D Haber'in ulaştığı özel görüntüler dehşetin boyutlarını gözler önüne serdi..

Daha vahimi öldürenler Çin askeri değil Çinli siviller. Askerler bilerek meydanı gözü dönmüş binlerce Çinli sivile bırakmış.

Ellerine geçirdikleri sopalarla yakaladıkları Uygurları linç ediyor. Yere düşen her Uygur Türk'ünün başına en az 10 Çinli üşüşüyor.

Uygur Türk'ü paramparça olana kadar sopalarin biri inip biri kalkıyor.

Kana susamış Çinliler Afrika'da yaşanan ilkel kabile savaşlarını bile geride bırakan vahşete imza atıyor. Son Uygur Türk'ü ölene kadar kıyım devam ediyor.



Milliyet

Uygur Türklerine Yönelik İdamlar Sürüyor

Çin'de devlet medyası, Temmuz ayındaki Doğu Türkistan olaylarında cinayetten suçlu bulunan beş kişinin idama mahkum edildiğini duyurdu.

Resmi Şinhua haber ajansı, idama mahkum edilenlerin adlarının Mehmetali İslam, Mehmetdursun Elmu, Mehmetali Ebukerim, Kuşiman Kurban ve Halil Sedir olduğunu belirtti.

Temmuz ayında Han kökenlilerin Uygurlara saldırılarıyla başlayan ve günlerce süren çatışmaların ardından Doğu Türkistan'ın başlıca kenti Urumçi'de hala sıkı güvenlik önlemleri uygulanıyor.

Bölgede internete ve doğrudan uluslararası telefon hatlarına erişim bulunmuyor.

Urumçi'deki son dava da bu ortamda görüldü. Duruşmada idam kararlarının yanı sıra iki kişiye ömür boyu, altı kişiye de çeşitli uzunluklarda hapis cezası verildi. Beş ayrı davanın görülmesine ise yarın devam edilecek.

Etnik gerilim

5 Temmuz'da Han Çinlilerinin Uygur Türklerine karşı başlattığı saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti.

Çinli yetkililer, ölenlerin çoğunun Uygurların saldırısına uğrayan Han Çinlileri olduğunu iddia ederken, sürgündeki Dünya Uygur Kongresi olaylarda çok sayıda Uygur Türkünün öldüğünü söylüyor.

Bölgedeki etnik gerilim, Uyguların Çin'in güneyindeki bir fabrikada iki Uygurun ölüdürüldüğü çatışmaları protesto için Urumçi'de yaptıkları protesto yürüyüşüyle alevlenmişti.

İki gün sonra ise Han Çinlileri intikam saldırılarına girişmişti. Çinli yetkililere göre, çatışmalarda toplam 1.700 kişi de yaralandı.

Uygurlarla Han Çinlileri arasındaki çatışmalarda son yıllarda ciddi bir artış gözleniyor.


http://haberiniz.com/index.php?option=c ... Itemid=177